• Sonuç bulunamadı

Components of Visuospatial abilities

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Components of Visuospatial abilities"

Copied!
6
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

ÖZET

Bu makalede, görsel uzaysal süreçlerin bileþenleri tanýmlanmýþtýr. Görsel algýlama ve görsel-uzaysal algýlama birbiriyle çok yakýn-dan iliþkili olmakla birlikte her iki algýlama türü farklý olaylarý ifade etmektedir. Görsel algýlama nesneyi tanýmada önemlidir. Görsel-uzaysal algýlama ise uzaysal algýlama ve görsel-motor performansta önemlidir. Görsel-uzaysal süreçler uzayýn algýlan-masýný, görselleþtirme ve yönelimi, görsel-uzaysal taramayý, tepki hýzýný, aceleci tepkilerin ketlenmesini ve odaklanmýþ veya sürekli dikkati içermektedir. Görsel-uzaysal yetenekler tek bir süreci içermemektedir. Bu sebeple klinik uygulamalarda görsel-uzaysal süreçlerin her bir bileþenine duyarlý, farklý nöropsikolojik testlerin kullanýlmasý gerekmektedir.

Anahtar Sözcükler: Görsel-uzaysal algýlama, görsel-uzaysal yetenekler, uzaysal biliþ.

KLÝNÝK PSÝKÝYATRÝ 2002;5:120-125

SUMMARY

Components of Visuospatial abilities

In this article components of visuospatial process is defined. Although visual perception and visuospatial perception is so related to each other they described different phenomenon. Visual perception is important for object recognition, while visu-ospatial perception is important for spatial perception and visuo-motor performance. Visuospatial processes include perception of space, visualization and orientation, visuospatial scanning,

speed of response, impulsivity, and focused or sustained atten-tion. Since visuospatial abilities are multifactorial, in clinical applications, there is a necessity for using different neuropsycho-logical tests which are sensitive to functions of different compo-nents of visuospatial abilities.

Key Words: Visuospatial perception, visuospatial abilities, spatial cognition.

GÝRÝÞ

Uzayý (space) nesnelerin mekandaki yerlerine, uzay-daki olaylar ve nesneler arasýnuzay-daki iliþkilere, vücudu-muzun kendi kýsýmlarý arasýndaki iliþkilere ve vücu-dumuzun nesnelerle olan iliþkilerine göre algýlarýz. Uzaysal algýlama görsel, iþitsel, vestibüler, somestetik ve proprioseptif afferent sistemlerden gelen girdilerin düzenlenmesini gerektirmektedir (Mountcastle 2000). Görsel uyarýcý, organizmaya çevre hakkýnda birçok bilgi saðlamaktadýr. Üç boyutlu görsel-uzaysal (visu-ospatial) temsiller görsel ipuçlarý üzerine temel-lendirilmiþtir. Görsel-uzaysal kodlarýn üç boyutlu olmasýndan dolayý dünya üç boyutlu olarak algýlan-maktadýr. Algýlar farklý duyusal modalitelerden gelen bilgi kaynaklarýnýn birleþtirilebilme yeteneðine baðlýdýr. Bunun da ötesinde algýlar bir duyusal modalite içerisindeki bilgi kaynaklarýný birleþtirme yeteneðine baðlýdýr. Bir diðer ifadeyle bir nesnenin rengi, þekli, uzaydaki yeri ve hareketi bir bütün olarak algýlanmaktadýr.

Carroll'a (1993) göre görsel-uzaysal süreçlerle ilgili

Murat KURT*

* Uz. Psk., Ankara Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Eðitim ve Araþtýrma Hastanesi, ANKARA

(2)

çalýþmalar tarihsel olarak üç döneme ayrýlabilir. Birinci dönem 1904 ve 1940'lý yýllarý kapsamaktadýr. Bu dönemde tek uzaysal faktörün varlýðý araþtýrýlmýþtýr. Ýlk dönemde yapýlan çalýþmalar görsel-uzaysal süreçleri zekanýn bir bileþeni olarak deðer-lendirmiþtir. 1930'lu yýllardan itibaren yapýlan faktör analizi çalýþmalarý tutarlý bir þekilde mekanik ve pratik yeteneklerden ayrý olarak "K" faktörü adý verilen görsel-uzaysal faktörün varlýðýný ortaya koymuþtur (McGee 1979). 1940-1960'lý yýllarý kapsayan ikinci dönemde, görsel-uzaysal süreçlerin alt bileþenlerinin olup olmadýðý araþtýrýlmýþtýr. 1960'lý yýllardan günümüze kadar olan üçüncü dönemde ise, görsel-uzaysal performans üzerinde etkili olabilecek cinsiyet, akademik beceri, çevresel etkenler gibi olasý deðiþim kaynaklarý incelenmiþtir. Ayrýca günümüzde görsel-uzaysal algýlamanýn doðasýnýn anlaþýlmasýna yönelik nöroanatomik, nörofizyolojik, psikofiziksel ve nöro-psikolojik çalýþmalar hýz kazanmýþtýr.

"Ne" ve "Nerede" Yollarý: Görsel-uzaysal algýlama ve görsel algýlama birbiriyle çok yakýndan iliþkili olmak-la birlikte her iki algýolmak-lama türü farklý þeyleri ifade etmektedir. Görsel algýlama "nesne merkezli" (allocen-tric) algýlamadýr. Yani görsel algýlama bir nesnenin büyüklüðü, þekli ve rengi hakkýndaki bilgiyi ifade etmektedir. Görsel-uzaysal algýlama ise "kiþi merkezli" (egocentric) algýlamadýr. Yani görsel-uzaysal algýlama kiþinin pozisyonuna göre deðiþmektedir. Görsel-uzay-sal algýlama mekandaki nesneler arasýndaki iliþkiyi, nesnenin alt bileþenleri ve nesneler arasýndaki mesafe tahminini yani derinlik algýsýný, nesne ve olaya iliþkin içsel temsili yani imgeleri (image) ifade etmektedir. Yapýlan çalýþmalar primat görme korteksinde bir-birinden baðýmsýz fakat birbirine parelel iki görsel sis-temin bulunduðunu ortaya koymuþtur (Mishkin ve ark. 1983). Bunlar oksipital lobdan inferior temporal kortekse projekte olan "ventral" sistem ve oksipital lobdan posterior parietal kortekse projekte olan "dor-sal" sistem. Ventral sistem þekil, renk ve nesne algýla-ma süreçleriyle iliþkilidir. Dorsal sistem ise nesnelerin görsel uzaydaki yeri ve yönelim gibi uzaysal özellik-lerin algýlanmasýndan sorumludur. Açýkça görülmek-tedir ki, ventral sistem nesnenin "ne" olduðuyla, dor-sal sistem ise nesnenin "nerede" olduðuyla ilgilen-mektedir (Goodale ve ark. 2000). Görsel algýlama ve görsel-uzaysal algýlama birbirinden farklý süreçleri belirtmekle birlikte beynimiz bu iki algý türünü bir bütün olarak deðerlendirmektedir. Birbirinden baðým-sýz ve parelel olarak iþleyen "ne" ve "nerede" iþlemcileri

prefrontal kortekste birleþerek uzaysal ve görsel bil-giler bir bütün olarak algýlanmaktadýr (Rao ve ark. 1997).

Görsel-Uzaysal Süreçler: Uzaysal Biliþ

Uzaysal algýlama her haliyle karmaþýk bir süreçtir. Ýnsanlar çevrelerinde herhangi bir nesne olmasa dahi imgeleri aracýlýðýyla uzaysal yeteneklerini kulla-nabilmektedir. Bu aþamada "uzaysal biliþ" (spatial cognition) terimini kullanmak çok daha uygun ola-caktýr. Uzaysal biliþ nesnelerin zihinsel olarak ters yüz edilmesini, deðiþimlenmesini, imgeleme yeteneðini ve bunlarýnda ötesinde görselleþtirme (visualization) yeteneðini içermektedir. Uzaysal algýlamanýn kendi içerisinde birçok altbileþeni bulunmaktadýr. Deneysel olarak görsel-uzaysal algýlamanýn bileþenleri ayrýþtýrýlabilmektedir. Görsel-uzaysal algýlamanýn farklý yönlerini deðerlendiren psikolojik ve nöro-psikolojik testlerle yapýlan faktör analizi çalýþmalarý da görsel-uzaysal algýlamanýn öðelerinin dakik bir þekilde tanýmlanmasýna yardýmcý olmaktadýr. Görsel-uzaysal yetenekler uzayýn algýlanmasýnýn yanýnda görselleþtirme ve yönelim (orientation) yeteneðini, uzayýn taranmasýna iliþkin tepkileri ve tepki hýzýný ve görevin türüne baðlý olarak sürekli veya odaklanmýþ dikkati içermektedir.

Görselleþtirme (Visualization) Ýki ve üç boyutlu nes-neleri zihinsel olarak döndürme ve deðiþimleme yeteneðini içermektedir. Bishop (1980) görselleþtirme yeteneðini düþük ve yüksek uzaysal yetenekler olmak üzere ikiye ayýrmaktadýr. Düþük düzeyli uzaysal yetenek, görsel imgelerin zihinsel deðiþimlenmesini içermeyen iki boyutlu nesnelerin görselleþtirilmesini içermektedir. Yüksek düzeyli uzaysal yetenekler ise imgelerin zihinsel deðiþimlenmesini gerektiren üç boyutlu nesnelerin görselleþtirilmesini içermektedir. Görselleþtirme yeteneðinde imgeleme ve matematiksel yeteneðin dikkate alýnmasý gerekmektedir (McGee 1979, Smith 1964).

Matematiksel yetenek alan örüntüleri ve sayýlarý algýlama yeteneði ile bu tür örüntülerin saklanmasýný içermektedir. Bu nitelikleriyle matematiksel yetenek görsel imgelemenin ve genel zekanýn bir bileþeni olarak tanýmlanmaktadýr (Michael ve ark. 1957). Basit geometrik þekillerin oluþturulmasý ve basit geometrik þekillerden daha karmaþýk geometrik þekil-lerin oluþturulmasý; mekan ve sayý kavramlarýyla iliþkili bilmecelerin çözümü; rakamlar arasýndaki iliþkilerin öðrenilmesi gibi birçok matematiksel iþlemde uzaysal düþünmenin önemi oldukça fazladýr.

(3)

Ýmgeleme (Imagery): Ýmge farklý yönleri bulunan kar-maþýk bir fenomendir. Burada imgenin sadece bazý merkezi özelliklerinden bahsedilecektir.

Ýmgeleme biliþsel süreçleri inceleyen psikologlarýn ilgisini çeken ilginç konulardan birisidir. Fiziksel bir uyarýcý görme alaný içerisinde bulunmasa dahi, orga-nizma tarafýndan nesneye veya mekana dair dene-yimler sonucu oluþturulmuþ imgeler kullanýlmaktadýr. Görsel-uzaysal imgeler önceden algýlanmýþ nesneler ve olaylar hakkýndaki bilgilerin hatýrlanmasýna; nes-nelerin uzaysal ve görsel özellikleri hakkýnda muhakemede bulunmaya ve yeni bilgilerin öðrenilme-sine yardýmcý olmaktadýr (Kosslyn ve ark. 1990). Ýmgeleme bir nesnenin temsilini ya da içsel algýlamayý içermektedir. Bu içsel temsil nesne görme alaný içerisinde bulunduðunda veya nesne görme alaný içerisinde bulunmadýðýnda da oluþabilmektedir. Yapýlan deneysel çalýþmalar görsel imgenin düþün-meye sýklýkla eþlik ettiðini göstermiþtir.

Yapýlan çalýþmalar imgelerin resimsel özelliklere sahip olduðunu göstermiþtir (Kosslyn 1978, x1981, Shepard 1978). Ýnsanlar algýladýklarý nesnelere iliþkin oluþtur-duklarý imgeleri zihinsel olarak döndürebilme yeteneðine sahiptir (Shepard ve Cooper 1982). Kosslyn (1980) zihinsel seyahat (mental travel) deneylerinde imgelerin uzaysal özelliklere sahip olduðunu ve oluþ-turulan imgelerdeki yerlerin mesafesinin yakýn ya da uzak olmasýna baðlý olarak imge tarama süresinin deðiþtiðini göstermiþtir.

Ýmgeler ne sadece görseldir ne de sadece uzaysaldýr. Ýmgeler her ikisini de içermektedir. Ýmgeler kýsa ve uzun süreli bellekte depolanabilmektedir. Baddeley'e (1986) göre çalýþan belleðin bir alt sistemi olan görsel-uzaysal yap boz tahtasýnda (visuo-spatial sketchpad) görsel ve uzaysal imgeler oluþturulmakta ve kullanýl-maktadýr.

Bellek uzaysal biliþte düzenleyici bir rol oynamak-tadýr. Uzaysal biliþ bellek görevlerindeki performansý etkilemektedir. Bellek ve uzaysal biliþ arasýndaki bu iliþki ilgili literatürde genel olarak ihmal edilmiþtir (West ve ark. 1985). Örneðin, imge kullanýmýný içeren yönergelerin kullanýldýðý bellek görevlerindeki perfor-mans, maddeler arasýndaki uzaysal iliþkilerden etki-lenecektir. Bir diðer ifadeyle resim, matriks gibi görsel olarak sunulan uyarýcý maddeler uzaysal özelliklere sahiptir ve bu uzaysal özellik uyarýcý maddelerin hatýrlanabilirliðini etkilemektedir. Ayrýca uzaysal biliþ bilgilerin düzenlenmesi ve organizasyonunu

etkile-mektedir. Uzaysal biliþ uyarýcýlar arasýndaki iliþkilerin kavramsal olarak anlaþýlmasýna, açýklanmasýna ve iliþkilerin sýnýflandýrýlmasýna katkýda bulunmaktadýr. Örneðin, bir grubun üyeleri ya da kavramlar arasýn-daki iliþkileri anlamamýz gerektiðinde çoðunlukla bir diagram çizeriz ve kavramlar veya bireyler arasýndaki iliþkileri çizgilerle gösteririz. Bu tip zihinsel temsillerin oluþturulmasý kolaylýkla imgeleyemeyeceðimiz soyut kavramlarýn anlaþýlmasýna veya hatýrlanmasýna yardýmcý olmaktadýr. Bir diðer ifadeyle imgelenebilir özelliði olmayan kavramlarý ya da imgelenebilir özel-liðe sahip kavramlar ya da nesneler arasýndaki iliþkiyi þematize ederek uzaysal biliþi kullanmýþ ve bunlarýn hatýrlanabilirliðini arttýrmýþ oluyoruz.

Ýmgeler bireyin yaþantýlarýnýn sonucu oluþmaktadýr. Bu haliyle imgeler temel olarak özneldir ve kiþiye özeldir. Ýmgeler öznel olduðuna göre diðer insanlarýn imgelerini doðrudan gözlemleyemeyiz. Ayrýca diðer insanlarýn gözlenebilir sözel olmayan davranýþlarýna bakarak da imgeler hakkýnda bir çýkarsamada bulu-namayýz. Ýmgelerin bilimsel olarak çalýþýlabilmesi insanlarýn imgelerine iliþkin görsel üretime dayalý çizim performanslarýna veya sözel raporlarýna baðlýdýr. Ýmgelerin sözel veya resimsel olarak ifade edilmesi imgesel canlýlýkla (imagery vividness) iliþki-lidir. Görselleþtirme ve imgeleme yeteneði cinsiyetlere göre farklýlýk göstermektedir (McGee 1979, Richardson 1991). Ýmgelerin sözel olarak ifade edilmesini gerektiren görevlerde kadýnlarýn perfor-mansý erkeklere göre daha üstündür (Richardson, 1991). Benzer þekilde Harshman ve Paivio'ya (1987) göre, kadýnlar daha önceki deneyimlerine dayalý olarak oluþturduklarý imgeleri hatýrlamada ve kullan-mada erkeklere göre daha iyi performans sergilemek-tedir. Erkekler ise görselleþtirmeyi içeren görevlerde kadýnlara göre daha iyi performans göstermektedirler. Yönelim (Orientation): Uzaysal yönelim, görsel uyarýcý örüntüsü içerisindeki elemanlarýn düzenini anlayabilme, bir nesnenin kendi kýsýmlarý ve nesnenin diðer nesnelere göre olan konumu arasýndaki iliþkinin karþýlaþtýrýlmasý ve vücudun pozisyonuna göre uzay-sal yönelimi belirleyebilme yeteneðidir (Bishop 1980, McGee 1979).

Tarama ve Tepki Hýzý: Uzaydaki görsel uyarýcýnýn aranmasý, taranmasý ve bulunmasý davranýþlarýný içermektedir. Klinik oturumlarda görsel-uzaysal ihmal sendromunu deðerlendirmek amacýyla kullanýlan Ýþaretleme Testi Türk Formu'nun (Karakaþ ve Baþar 1995) geçerlik çalýþmasýnda Kurt ve Karakaþ (2000),

(4)

Ýþaretleme Testi Türk Formu'nun görsel-uzaysal tara-mayý ölçtüðünü göstermiþlerdir. Mirsky (1989) yaptýðý çalýþmada görsel-uzaysal taramayý "odak faktör" olarak tanýmlamýþ ve odak faktörü hedef uyarýcýlarý hýzlý ve etkili bir þekilde tarama yeteneði olarak açýk-lamýþtýr.

Kurt ve Karakaþ'a (2000) göre görsel-uzaysal tarama sunulan uyarýcýnýn türüne ve uyarýcýnýn sunulduðu düzene göre deðiþmektedir. Görsel-uzayýn düzeninde-ki farklýlýklar uzayýn hatýrlanmasýný da etdüzeninde-kilemektedir. West ve arkadaþlarý (1985) deneklerin çevredeki uyarýcýlarýn organize olduðu görsel-uzaysal görevlerde, uyarýcýlarýn düzensiz olarak sunulduðu görevlere göre daha iyi performans sergilediklerini, uyarýcýnýn sunulduðu düzenin hatýrlama performansý üzerinde etkili olduðunu belirtmektedir.

Tepki hýzý, hedef uyarýcýnýn çok sayýdaki þaþýrtýcý uyarýcýlar arasýndan bulunmasýný gerektiren görsel-uzaysal tarama görevlerinde oldukça önemlidir. Tepki hýzý, uyarýcý maddeleri hýzlý olarak algýlama yeteneði-ni, tarama yeterliliðini ve hýzlý tepkide bulunma yeteneðini ifade etmektedir. Ayrýca görsel-motor hýz ve koordinasyon da görsel-uzaysal algýlama performan-sýný etkilemektedir (Karakaþ ve ark. 1996, Lezak 1995, Mirsky 1989).

Ataklýk (Impulsivity): Görsel-uzaysal algýlama görev-lerinde deneklerin hedef uyarýcýyý doðru olarak algýla-madan benzer uyarýcýlara tepkide bulunmasý yani aceleci tepkilerin ketlenmemesi bir kiþilik özelliði olan ataklýk olarak nitelendirilmektedir. Bir baþka ifadeyle, görsel-uzaysal algýlama görevlerinde aceleci tepkilerin ketlenmemesinin yani ataklýðýn görsel-uzaysal etkin-lik üzerinde olumsuz etkisi bulunmaktadýr (Karakaþ ve ark. 1996, Kurt ve Karakaþ 2000, Matier ve ark. 1994).

Dikkat: Görsel-uzaysal algýlama görevlerinde baþarýlý bir performans sergileyebilmek için görevin türüne baðlý olarak odaklanmýþ veya sürekli dikkati kullan-mak gerekmektedir. Bir diðer ifadeyle, hedef uyarýcýnýn þaþýrtýcý uyarýcýlardan ayrýdedilmesi yani dikkatin hedef uyarýcýya odaklanmasý ve bunun görev boyunca sürdürülmesi gerekmektedir. Görsel dikkatin uzaysal daðýlýmý Mesulam (1985, 1998), Posner ve Petersen (1990) ve Fernandez-Duque ve Posner (2001) tarafýndan ayrýntýlý olarak incelenmiþtir. Mesulam'a (1985,1998) göre, görsel uzaysal dikkatin duyu, motor ve güdü olmak üzere üç temel davranýþsal bileþeni bulunmaktadýr. Dikkatin duyusal bileþeni

(sensory component), dýþ mekanýn içsel temsilini saðlamaktadýr. Dikkatin motor bileþeni, mekandaki uyarýcýnýn taranmasý ve bulunmasý davranýþlarýný düzenlemektedir. Dikkatin güdüsel bileþeni ise mekandaki uyarýcýlara iliþkin ilgilerin ve beklentilerin oluþmasýný saðlamaktadýr. Mesulam'a (1985) göre, farklý serebral alanlar ekstrapersonal alandaki yönelmiþ dikkate aracýlýk etmektedir. Buna göre, dikkatin duyu bileþeninin bozulmasý mekandaki görsel uyarýcýlarýn fark edilememesine ve algýsal yan-lýþlýklara (perceptual mispresentation) neden olmak-tadýr. Dikkatin motor bileþeninin iþlevsel bozukluðu ise mekandaki uyarýcýlarýn aranmasý, taranmasý ve yönelim gibi yetersizliklere neden olmaktadýr. Güdü bileþeninin iþlevsel bozukluðu ise mekandaki olay-larýn duygusal deðerini azaltmaktadýr. Mesulam'a (1985) göre, sað parietal lob dikkatin duyu bileþenini, frontal göz alanlarý dikkatin motor bileþenini, singulat girus ise uzaysal dikkatin motivasyon bileþenini düzenlemektedir. Bu yapýlara ilaveten görsel-uzaysal dikkate pulvinar nükleus ve superior kollikulus da eþlik etmektedir (Mesulam 1985, Mesulam 1998). Posner ve Petersen'e (1990) göre ise, görsel-uzaysal yönelmiþ dikkatin üç temel bileþeni bulunmaktadýr: Ýstenmeyen uyarýcýdan yani þaþýrtýcý uyarýcýdan dikkatin çekilmesi (disengagement), çekilen dikkatin baþka bir uyarýcýya hareket ettirilmesi yani kaydýrýl-masý (moving attention) ve dikkatin hedef uyarýcýyý seçmesi yani odaklanmasý (engagement). Posner ve Petersen'in (1990) tanýmlamýþ olduðu görsel-uzaysal yönelmiþ dikkat bileþenlerine de farklý serebral alanlar aracýlýk etmektedir. Posner ve Petersen'e (1990) göre, sað posterior parietal lob görsel-mekandaki isten-meyen uyarýcýdan dikkatin çekilmesine aracýlýk etmektedir. Superior kollikulus çekilen dikkatin baþka bir uyarýcýya kaydýrýlmasýna yani dikkatin hareket ettirilmesine, talamusdaki pulvinar nükleus da görsel-mekandaki hedef uyarýcýnýn seçilmesine aracýlýk etmektedir.

Açýkça görümektedir ki, Mesulam ve Posner'in görsel-uzaysal yönelmiþ dikkat modelleri birkaç noktada farklýlýk göstermekle birlikte temel olarak birbirine benzemektedir. Görsel-uzaysal yeteneklerin dikkat ile olan iliþkisi klinik oturumlarda büyük bir önem taþý-maktadýr. Birçok klinik gözlem, görsel-uzaysal dikkate aracýlýk eden bu yapýlarýn oluþturduðu þebekenin baðlantýsý ya da þebekenin alt bileþenlerinin herhangi birisinde tek taraflý hasar meydana geldiðinde görsel-uzaysal ihmal sendromunun oluþtuðunu göstermiþtir.

(5)

SONUÇ

Bu aþamaya kadar görsel-uzaysal süreçlerin tek bir bileþeni içermediði; bunlarýn algýlama ve biliþ türle-rine, bunlarýn da kendi içinde alt bileþenlere ayrýldýðý belirtildi. Görsel-uzaysal süreçlerin bu karmaþýklýðý (complexite); beyin hasarlý hastalarýn görsel-uzaysal süreçlerinin deðerlendirilmesinde, görsel-uzaysal süreçlerin farklý bileþenlerine duyarlý nöropsikolojik testlerin kullanýlmasý gereðini ortaya koymaktadýr. Görsel algýlama yeteneklerinde bozulmanýn olduðu en tipik patoloji ihmal sendromudur (neglect syndrome). Yukarýda belirtilenler doðrultusunda, sað serebral hemisferde özellikle inferior parietal lobun hasarý

sonucu ortaya çýkan görsel-uzaysal ihmal sendromu-nun da tek bir süreci içermeyebileceði göz önünde tutulmalýdýr. Bu doðrultuda, sað hemisfer lezyonlu hastalarý deðerlendirirken, görsel-uzaysal yetenek-lerin farklý bileþenyetenek-lerini deðerlendiren bir nöropsikolo-jik testler bataryasý kullanýlmalýdýr. Görsel-uzaysal tarama uyarýcýnýn sunulduðu düzene göre deðiþiyor-sa, hastanýn ihmali de uyarýcýnýn sunulduðu düzene göre deðiþebilecektir. Diðer bir ifadeyle, uyarýcýlarýn düzenli olarak sunulduðu bir görev görsel-uzaysal ihmali ortaya çýkartmayabilirken, uyarýcýlarýn düzen-siz olarak sunulduðu bir görevde mekan ihmali kolaylýkla ortaya çýkabilmekte veya bunun tam tersi bir durum da söz konusu olabilecektir.

Baddeley A (1986) Working Memory. Oxford, Oxford University Press.

Bishop AJ (1980) Spatial abilities and mathematics education: A review. Educational Studies in Mathematics, 11:257-269. Carroll JB (1993) Human Cognitive Abilities: A Survey of Factor Analytic Studies. Cambridge, Cambridge University Press.

Fernandez-Duque D, Posner MI (2001) Brain imaging of atten-tion networks in normal and pathological states. J Clin Exp Neuropsychol, 23(01):74-93.

Goodale MA, Jakobson LS, P Servos (2000) The visual path-ways mediating perception and prehension. Cognitive Neuroscience, MS Gazzaniga (Ed), Oxford, Blackwell Publishers.

Harshman RA, Paivio A (1987) "Paradoxical" sex differences in self reported imagery. Can J Psychol, 41, 287-302.

Karakaþ S, Baþar E (1995) Nöropsikolojik testlerin Türk örnek-lemi üzerinde deðiþik yaþ ve eðitim düzeylerine göre stan-dardizasyonu. Kriz Dergisi, 3(1-2):159-166.

Karakaþ S, Eski R, Baþar E (1996) Türk Kültürü için stan-dardizasyonu yapýlmýþ nöropsikolojik testler topluluðu: BÝLNOT bataryasý. 32. Ulusal Nöroloji Kongresi Kitabý, Ýstan-bul, Ufuk Matbaasý.

Kosslyn SM (1978) Measuring the visual angle of the mind's eye. Cognit Psychol, 10:356-389.

Kosslyn SM (1980) Image and Mind. Cambridge, MA: Harvard University Press.

Kosslyn SM (1981) The medium and the message in mental imagery: A theory. Psychol Rev, 88:46-66.

Kosslyn SM, Segar C, Pani J ve ark. (1990) When is imagery used. A diary study. J Mental Imagery, 14:131-152.

Kurt M, Karakaþ S (2000) Sað serebral hemisferin biliþsel iþlevlerine duyarlý üç nöropsikolojik testin özellikleri ve aralarýndaki iliþkiler. Psikiyatri, Psikoloji, Psikofarmakoloji Dergisi, 8(4):251-265.

Lezak MD (1995) Neuropsychological Assessment. New York, Oxford University Press.

Matier K, Wolf LE, Halperin JM (1994) The psychometric prop-erties and clinical utility of a cancellation test in children. Dev Neuropsychol, 10(2):165-177.

McGee MG (1979) Human spatial abilities: Psychometric stud-ies and environmental, genetic, hormonal, and neurological influences. Psychol Bull, 86(5):889-918.

Mesulam MM (1985) Principles of Behavioral Neurology. Philadelphia, F.A. Davis Company.

Mesulam MM (1998) From sensation to perception. Brain, 121:1013-1052.

Michael WB, Guilford JP, Fruchter B ve ark. (1957) The descrip-tion of spatial-visualizadescrip-tion abilities. Educadescrip-tion and Psychological Measurement, 17:185-199.

Mirsky A (1989) The neuropsychology of attention: Elements of a complex behavior. Integrating Theory and Practice in Clinical Neuropsychology. E Perecman (Ed) Hillsdale, Lawrence Erlbaum Associates.

Mishkin M, Ungerleider LG, Macko KA (1983) Object vision and spatial vision: Two cortical patways. Trends Neurosci, 6:414-417.

Mouncastle VB (2000) The parietal system and some higher brain functions. Cognitive Neuroscience, MS Gazzaniga (Ed), Oxford, Blackwell Publishers.

Posner MI, Petersen S (1990) The attention system of the human brain. Ann Rev Neurosci, 13:25-42.

Rao SC, Rainer G, Miller EK (1997) Integration of what and where in the primate prefrontal corteks. Science, 276:821-824. Richardson JTE (1991) Gender differences in imagery, cogni-tion and memory. Mental Images in Human Cognicogni-tion, RH Logie, M Denis (Ed), Elsevier Science Publishers, B.V. Shepard RN (1978) The mental image. Am Psychol, 33:125-139.

(6)

Shepard RN, Cooper LA (1982) Mental Images and Their Transformations. Cambridge, MA: MIT Press.

Smith I (1964) Spatial Ability. London: Universty of London Press.

West RL, Morris CW, Nichol GT (1985) Spatial cognition on nonspatial tasks: Finding spatial knowledge when you're not looking for it. The Development of Spatial Cognition, R Cohen (Ed), New Jersey, Lawrence Erlbaum Associates Publishers.

38. ULUSAL PSÝKÝYATRÝ KONGRESÝ

22 - 27 Ekim 2002

Mares Hotel - MARMARÝS

Kongre Sekreterliði: Yrd. Doç. Dr. M. Murat DEMET Celal Bayar Üniversitesi Týp Fakültesi

Psikiyatri Anabilim Dalý, MANÝSA Tel: 0236 235 03 57, Faks: 0236 239 62 72

e-mail: psikiyatri2002@hotmail.com www.psikiyatri2002.com

Organizasyon: Flaptour, Cinnah Cad. No: 42

Çankaya - ANKARA

Tel: 0312 442 07 00, Faks: 0312 440 77 99 e-mail: aysin@flaptour.com.tr

www.flaptour.com.tr

CELAL BAYAR ÜNÝVERSÝTESÝ TIP FAKÜLTESÝ PSÝKÝYATRÝ ANABÝLÝM DALI & TÜRKÝYE PSÝKÝYATRÝ DERNEÐÝ

Referanslar

Benzer Belgeler

The sample of the study consists of 67 preservice secondary mathematics teachers which are enrolled to pedagogical information program education at department of

Ortaöğretim ve ilköğretim matematik öğretmeni adaylarının kağıt katlama ve şekil oluşturma test puanları öğrenim görülen fakülteye göre farklılaşmakta mıdır?.

Dersin Amacı Tasarım çalışmalarının temeli olan temel tasar alanında gerekli bilgi ve becerilerin kazandırılması. Dersin Süresi 14 hafta (haftada toplam

Vapur ahalisi oyunun özünü anlamıştı ve alkış­ lamaktan korktukları için (çünkü bu oyunun sonun­ da bütün vapurun Kına- lı’ya yanaştığında gözaltı­ na

Deney grubunda yer alan aday beden eğitimi öğretmenlerinin, beden eğitiminde alternatif ölçme ve değerlendirmeye ilişkin algılarını ve deneyimlerini ortaya koymak

Approaching to Acute Kidney Injury, Full Text on Booklet, 2nd CVMA Spring Symposium (with International Attendance), Emergency and Critical Care Medicine in Dogs and

Gilmore’a göre bu küçük molekülle- rin bask›lanmas›, sonar› susturaca¤› için bu ölümcül mikrobu etkisizlefltirebilir. faecalis ’in zarars›z türlerini

Beyaz ve Bronz hindi ırklarının erkek ve dişilerinin entansif ve yarı entansif besi şekillerindeki karkas özellikleri ve kesim oranlarına ait değerler incelendiğinde (Tablo