í í
Duyduğum acı
O A H M E T L İ Haşan  li Yücel'in vefatının uyandırdığı teessürübelirtmek, maksadıyla muhtelif şahsiyetlerle konuşmalar
yap-«
5
/
3
.
55
*mış ve yaymlamıştık. Bu arada Yücel’in pek samimi dostlarından olduğunu bildiğim iz başyazarımız Yakup Kadri
Karaosmanoğlu ile de, bir kaç gündenberi rahatsız bulunmasına rağmen konuşmak istedik.
Baş yazarımız bu âni ölüm haberinin kendi sine, hem memleket namına, hem de şahsi ba kımdan derin bir acı uyandırdığını belirterek söze başladı ve şunları söyledi:
| j AS AN Â li Yücel'i talebeliği zamanmdanberi
Y ü c e T i
Y. Ka dr i
anlatıyor
Yücel’in Arkasından
Uluğ İğdemir
TVT A S IL inanabilirim ' Daha üç dört gün tanırım. Daha 20 yaşında iken olgun vekemale ermiş bir hali vardı. Akrabam Fevzi Lütfi ve Yahya Kem al’in çıkardıkları Dergâh der gisinde şiirler, felsefi düşünceler yazardı. Ve çağdaşlan arasında, o zamandanberi dikkati cel beden bir üstünlüğü vardı. Lâkin ben onun mem leket ölçüsündeki kıymetini, asıl M illî Eğitim Ba kanlığına geçtikten sonra takdir edebilecektim. Atatürk devrimlerinin ortaya koyduğu en hayati meselelerimizden biri olan ilkokul dâvasına aıa naıı hal çaresini o buldu ve bu çareyi büyük bir cesaretle tatbik etmesini bildi. Bunun yanısıra Yunan ve Lâtin klâsiklerinin Türkçeye çevrilm e si işiyle M illî Kültürümüzün seviyesini yükseltti. Güzel sanatların gelişmesine büyük bir hız verdi, r A K A T 11e yazık ki, bütün bu büyük hizmet 1er, zamanında lâzımgclcri takdirle karşılan madı. Sekiz yıl sürekli bir çalışmadan sonra Ha san  li Yücel, kendisini bir iftira ve de demago ji cephesinin karşısında yapayalnız buldu. Bu ba kımdan ölümünden sonra hakkında ve lehinde yazılıp çizilenler bana pek gecikmiş görünüyor. Ve Hasaıı  li Yücel’in ölümüyle kalbimizde açı lan yaranın sızısına, vicdan azabına benziyen bir elem karışıyor.»
önce Tarih Kurumuna gelmiş, kendine mahsus kahkahaları, şakalariyle hepimizi her zaman ol duğu gibi neşeye boğ muştu. N e kadar canlı, ne kadar hayat dolu idi.
Onun ölümüyle çok şeyler kaybettik. Bu yur da eğitim ci olarak, Ba kan olarak yaptığı hiz m etler sayısızdır. Bakan lığı sırasında ilk defa Türkiye’de ciddi Ansiklo pediler devri açılmıştı: İslâm Ansiklopedisi, İ- nöııü Ansiklopedisi, Sa nat Ansiklopedisi bun lar arasındadır. Klasik lerin tercümesi, Tercü me dergisi, Tarih vesi kaları dergisi de onun direktifleriyle yayınlan dı. Son yıllarda İş Ban kası Kültür Yayın lan arasında çıkarmaya mu vaffak olduğu çeşitli e- serler son hizmetleri a- riüimj anılacak
tır.
T L K ve Orto öğre-
tim alanındaki ba şanları hiç bir Bakana nasip olmamıştı. K öy Enstitüleri onun zama nında kuruldu. Sanat Enstitüleri onun zama nında gelişti. Üniversite lerim ize onun zamanın da bağım sızlık verildi. Haşan . Â li dost ola rak, arkadaş olarak da bulunmaz bir insandı. Girdiği meclisi neşeye boğar, fıkralan, esprile riyle saatlerin geçtiği fark edilmezdi. Dış âle minde bazı şeyleri umur samaz gibi görünürdü ama iç âleminde çok in ce bir kalbi, hassas bir ruhu vardı. Şimdi İs m ail Hakkı Tonguç’un cenazesi ardından bitkin sessiz yürüdüğü günü
hatırlıyor ve mezarı ba şında göz yaşlarım 45 kerek söylediği içten ge len »özlerini tekrar işi tir gibi olnyorum.