• Sonuç bulunamadı

Başlık: Tek oturumda uygulanan duygusal özgürlük tekniği (EFT)'nin yaratılan stres durumu üzerindeki etkileriYazar(lar):SEZGİN, NilhanCilt: 53 Sayı: 1 Sayfa: 329-348 DOI: 10.1501/Dtcfder_0000001333 Yayın Tarihi: 2013 PDF

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Başlık: Tek oturumda uygulanan duygusal özgürlük tekniği (EFT)'nin yaratılan stres durumu üzerindeki etkileriYazar(lar):SEZGİN, NilhanCilt: 53 Sayı: 1 Sayfa: 329-348 DOI: 10.1501/Dtcfder_0000001333 Yayın Tarihi: 2013 PDF"

Copied!
20
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

53, 1 (2013) 329-348

TEK OTURUMDA UYGULANAN DUYGUSAL ÖZGÜRLÜK

TEKNĐĞĐ (EFT)'NĐN YARATILAN STRES DURUMU

ÜZERĐNDEKĐ ETKĐLERĐ

Nilhan SEZGĐN

∗∗∗∗

Öz

Araştırmanın birincil amacı Duygusal Özgürlük Tekniği EFT'nin bir

stres azaltma tekniği olarak Üniversite öğrencilerinde yapay olarak

yaratılan stres durumu üzerindeki etkilerini araştırılması, ikincil amacı ise

stresle baş etme yöntemlerinden olan bu tekniğin etkinliğini öğrencilere

deneyimleterek öğretmektir. Araştırmanın örneklemi 2008-09 ders yılı güz

yarıyılında Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Psikoloji

bölümünde açılan "Stres Yönetimi" seçmeli dersini alan 40 birinci sınıf

öğrencisinden oluşmaktadır. Araştırmada yapay olarak yaratılan stres

durumunun ardından öğrencilerin stres ölçümleri alınmış ve EFT tekniği

uygulanmış, daha sonra aynı ölçümler tekrarlanarak iki ölçüm arasındaki

farkın istatistiksel olarak farklı olup olmadığı araştırılmıştır.

Araştırmanın birincil amacı doğrultusunda, uygulama öncesi ve sonrası

Spilberger'in Durumluk-Sürekli Kaygı ölçeği (SKÖ-S, SKÖ-D) ile Kaygı

Duyarlığı Profili (KDP) Türkçe formu toplam puan ortalamaları tekrarlı

ölçümler için varyans analizi ile karşılaştırılmıştır. Analiz sonuçlarına göre

uygulama öncesi ve sonrası KDP ve SKÖ-S puan ortalamaları arasında

anlamlı bir fark saptanamazken, SKÖ-D puanlarında EFT uygulaması

sonrasında istatistiki olarak anlamlı düzeyde azalma olduğu saptanmıştır.

Doç.Dr., Ankara Üniversitesi, Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi, Psikoloji Bölümü, nilhan.sezgin@gmail.com

(2)

Özetle, enerji dengeleme alıştırmalarıyla birlikte kullanıldığında

EFT'nin tek oturumluk uygulamasının ortama bağlı olarak ortaya çıkan

duygusal bir durum olan durumsal kaygıda anlamlı bir azalma yaratırken

daha derin kişisel özellik olarak tanımlanabilen sürekli kaygı ve kaygı

duyarlığında yarattığı azalmanın anlamlı düzeyde olmadığı saptanmıştır.

Ayrıca, öğrencilerden gelen geribildirimler de ilk derste uygulanan ve

araştırmanın ikincil amacı olan deneyimlerek öğrenme yönteminin

öğrencilerin derse katılım ve paylaşımlarını arttırmanın yanı sıra akut stres

durumlarının yarattığı sıkıntı ve kaygılı duygu durumlarının uygun

yöntemler kullanıldığında hızla azalabildiğini kuvvetle desteklemiştir.

Anahtar sözcükler: Stres, Duygusal Özgürlük Tekniği (EFT), Enerji

Terapileri, Üniversite Öğrencileri

Abstract

The Effects of a Single Emotional Freedom Technique (EFT) Session on

an Induced Stress Situation

The aim of the study is two-fold. The first aim is to investigate the

effectiveness of EFT as an anxiety reducing treatment on an induced anxiety

condition in a group of junior university students. Secondly it is aimed to

teach a new stress reducing technique by in vivo-experimentation in the

Stress Management course. The sample consisted of 40 first year university

students attending “stress management” elective course at Ankara

University, faculty of Letters (DTCF) during 2008-09 fall semester.

Following the induced stress situation, stress levels were computed, the

group was treated with EFT and the stress levels were assessed by the same

inventories. Before and after mean total scores of STAI-S, STAI-T & ASP

were compared by computing repeated analysis of variance, to fulfill the

first aim of the study.

The results indicate that there were no significant differences between

before-after intervention scores of the ASP & STAI-T; while the before-after

intervention scores of STAI-S was significantly reduced in favor of after

treatment. As hypothesized, there was a significant decrease on the state

anxiety scores of the group after the EFT intervention.

To sum up, the single session of EFT combined with energy balancing

breathing exercise was found to be effective in reducing state anxiety which

was rather a situation based emotional state but was not effective on trait

anxiety and anxiety sensitivity that are considered to be deeper personality

characteristics. The results and feed-backs from the students supported that

the use of experiencing in-vivo learning method which was the second aim of

(3)

the study, had increased both participation in class and cooperation of the

students also providing them to practice the proper management techniques

to reduce the negative state of feeling, state anxiety.

Keywords: Stress, Emotional Freedom Technique (EFT), Energy

Therapies, University Students

Giriş

Enerji Psikolojisi, doğu kültürlerinde binlerce yıllık geçmişi olan

bütüncül yaklaşımın, 1980’li yıllardan başlayarak Batı’da psikolojik

sorunların sağaltımında kullanılmaya başlandığı yeni bir yaklaşımdır. Enerji

Psikolojisi, insanı fizik bedeni (fizyolojisi), duyguları, zihni, davranışı ve

çevresini de kapsayan bütün bir enerji alanı olarak ele alır. Bu yaklaşımın

temel taşları olan meridyen terapileri, bireyin fiziksel, duygusal, zihinsel

ruhsal durumunu etkileyen enerji alanlarının dengelenip düzenlemesi

ilkesinden hareket eder. Bütüncül yaklaşım açısından ele alındığında bireyi

rahatsız eden deneyim ya da sorun, enerji alanındaki enerji akışında bir

aksamaya yol açar. Benzer şekilde, bireyin enerji alanındaki değişik

nedenlerle ortaya çıkan aksaklıklar da (bedene uygun olmayan

elektromanyetik alanlara maruz kalmak, bedendeki nöro-fizyolojik

aksaklıklar, biyolojik dengedeki aksamalar vb.) da bireyin duygusal açıdan

rahatsızlık veren bir deneyim ya da sorun yaşamasına yol açabilmektedir.

Bireyin duygusal ve zihinsel sağaltımı konusunda Albert Einstein’ın

bedende bulunan “ince”

1

enerji sistemleri olarak adlandırdığı yapının temel

alındığı enerji psikoloji teknikleri ya da enerji psikoterapileri, bedendeki

enerjinin dağılımını sağlayan meridyen sistemi ile bilişsel düşüncenin

bedende yarattığı fizyolojik değişimin etkileşimine dayanır. Bu yaklaşımda

düşüncelerin yarattığı elektro manyetik enerji ve bedendeki kimyasal ve

elektriksel değişimlerin etkileşimi sonucunda duyguların ortaya çıktığına

inanılır.

Bu bakış açısından hareket eden enerji psikoterapileri, birey sınırlayıcı

ve işlevsel olmayan inanç ve düşüncelerine, rahatsız edici duyguları ya da

anılarına, acı veren duyumlarına odaklandığını sırada değişik enerji sağaltım

yöntemlerini uygulayarak bireyin enerji akışındaki tıkanıklıkları yeniden

düzenler, enerji akışını rahatlatır. Böylece söz konusu duygusal, ruhsal

rahatsızlıklarda etkili ve derin bir değişim deneyimlenir.

1980’li yılların başından itibaren A.B.D ve Avrupa’da psikolojik

sorunların giderilmesi amacıyla uygulanılmaya başlanan bu yaklaşım,

1

(4)

geleneksel psikoterapi yöntemleri ile geleneksel Çin Tıbbının temel

meridyen ve akupunktur noktalarının ve enerji merkezlerinin uyarılması yolu

ile bedendeki enerji akışının rahatlatılması tekniklerinin bir birleşimidir.

Geleneksel psikoterapi tekniklerinin aksine, enerji psikolojisine dayalı tedavi

teknikleri çok kısa sürede kalıcı değişim yaratmaktadır.

Đlk kez 1980 yılında Klinik psikolog Dr. Roger Callahan, Enerji

Psikoloji

ilkelerini

kullanarak

psikolojik

sorunların

sağaltımını

gerçekleştirmiştir. Dr. Callahan, Avustralyalı psikiyatrist John Diamond'un

önderliğinde öğrendiği geleneksel Çin Tıbbı ve Dr. George Goodheart'ın

geliştirdiği uygulamalı davranışsal kinezyoloji bilgi ve becerilerini güncel

klinik psikolojiyle bütünleştirerek Düşünce Alan Terapisini (Thought Field

Therapy-TFT) geliştirmiştir. Öfke, üzüntü, stres, hayal kırıklığı gibi

duygusal tepkiler enerji akışında ani engellemeler yaratmaktadır. Dr.

Callahan'ın uyguladığı yöntemde, birey kendini engelleyen düşünce, rahatsız

eden duygu ya da anıya odaklandığı sırada meridyen sisteminde yapılacak

uyarımların (sıklıkla dokunma yolu ile), enerji akışını rahatlatarak bireyin

rahatlaması sağlanmaktadır. Meridyen sistemindeki enerji akışı rahat ve

düzgün iken bireyin zihin, beden, duygu alanlarında da rahatlaması söz

konusudur (Sezgin, 2007).

Dr. Callahan’ın geliştirdiği yöntemin kullanılmasıyla çok sayıda

vakanın kısa sürede başarıyla sağaltılabilmesi, pek çok terapistin enerji

psikolojisi yöntemlerini farklı şekillerde kullanarak değişik sağaltım

teknikleri geliştirmelerine yol açmıştır. Đzleyen 30 yıl içinde geliştirilen

enerji terapi yöntemleri içinde Duygusal Özgürlük Tekniği (Emotional

Freedom Technique-EFT), Çabuk Serbest Bırakma (Be Set Free Fast-BSFF),

Tapas Akupres Tekniği (Tapas, Acqupressure Tecnique-TAT), Seemorg

Matrix Work, Healing Body Levels Up (HBLU), Bireyselleştirilmiş Enerji

Psikoterapisi (Individualized Energy Psychotherapy-IEP, Geliştirilmiş

Bütünleştirici Terapi ( Advanced Integrative Therapy - AIT), Neuro

Emotional Technique (NET), Heart-Assisted Therapy (HAT) sayılabilir. Bu

geniş terapi yelpazesinin içinde yer alan tekniklerin hemen hepsinin hareket

noktası niyet, imgesel yüzleştirme yanı sıra enerji uyarılması, enerji akışının

dengelenmesi veya bunların farklı birleşimleri kullanılmaktadır. Çok basit

uygulama adımları içeren tekniklerin sonuçları çok hızlı ve şaşırtıcı

değişimlere yol açmaktadır.

Enerji Terapileri içinde en çok tanınan ve kullanılan teknik Duygusal

Özgürlük Tekniği –EFT’dir. Mühendis olan Gary Craig, Dr. Callahan ile

çalıştıktan sonra Callahan'ın tekniğinin uygulanmasını basitleştirerek EFT'yi

geliştirmiş ve yaygın olarak kullanılmasını sağlamıştır. Günümüzde

dünyanın her tarafında kullanılan EFT'nin etkilerinin çarpıcılığı pek çok

(5)

tartışmaya konu olurken etkileri bilimsel olarak araştırılmaya da

başlanmıştır. Alandaki öncü araştırmalar, tekniğin özellikle kaygı,

depresyon, fobiler, sınav kaygısı üzerinde etkili bir sağaltım yöntemi

olduğunu bulgulamıştır (Church, 2007; Feinstein, 2008a; Feinstein 2008b;

Rowe, 2005; Sezgin, 2011a, 2011b: Sezgin ve Özcan, 2004, 2009; Wells,

Polglase, Andrews, Carrington, ve Baker, 2003;).

EFT'nin etkinliğini araştıran bilimsel çalışmalar içinde saygın psikoloji

yazınında yayınlanan ilk araştırmalarında Wells ve arkadaşları (2003), otuz

dakikalık tek bir terapi oturumunda uygulanan EFT ile küçük hayvan özgül

fobilerde sağlanan sağaltımın etkilerinin on dokuz ay sonra da devam ettiği

saptamışlardır. 2004 yılında Sezgin ve Özcan'ın Türkiye'de yaptıkları

araştırmada Duygusal Özgürleştirme Tekniği (EFT) ve Aşamalı Kas

Gevşeme (AKG) uygulamalarının, yoğun ÖSS hazırlama eğitimi alan lise

öğrencilerinin Spilberg'in sınav kaygı envanteri (SKE) ile ölçülen sınav

kaygısı puanları üzerindeki etkileri karşılaştırılmıştır. Araştırma bulguları

her iki yöntemin de sınav kaygısını azaltmada etkili olduğunu ancak

EFT’nin SKE toplam ve alt ölçek (kuruntu ve duyuşsallık) puanlarında

AKG tekniğine oranla istatistiksel olarak daha fazla düşüş sağlayarak sınav

kaygısında daha fazla azalma yarattığı saptanmıştır (Sezgin ve Özcan, 2009).

Alandaki ilk bilimsel araştırmalar içinde yer alan ve EFT uygulamasının bir

dizi psikolojik belirti üzerindeki etkisi araştırdığı çalışmasında Rowe (2005),

EFT'nin anksiyete, depresyon, hostilite, fobiler ve kişilerarası duyarlık

üzerinde etkili olduğunu ve bu etkinin altı ay süreyle devam ettiğini

saptamıştır.

EFT ile yapılan ilk geniş araştırma, Güney Amerika'da Arjantin ve

Şili'de tıp doktoru olan Andrade tarafından yürütülmüştür. Araştırmada

genel anksiyete bozukluğu tanısı almış beş bin danışanın yarısı tesadüfi

olarak EFT, diğer yarısı Bilişsel Davranışçı Terapiye (BDT) yönlendirerek

sağaltım almaları sağlanmıştır. Danışanların tedaviden sonraki bir, üç altı ve

on iki ay sonra yapılan izleme çalışmalarında elektroansefalogram (EEG)

örüntüleri incelenmiş ve EFT uygulanan grubun özellikle beyinin frontal lob

ve arka beyin bölgelerindeki EEG örüntülerinin BDT ile sağaltılan gruptan

çok daha kısa sürede normalleştiği belirlenmiştir (Feinstein, 2005).

EEG ve stres belirtilerini araştıran bir diğer grup araştırmacı da EFT

uygulanan travma sonrası stres bozukluğundan (TSSB) yakınan danışanlarda

olumlu değişimler gözlendiğinden bahsetmektedirler (Swingle, Pullos ve

Swingle, 2004).

Son yıllarda ABD'de savaş sonrasında askerlerde ortaya çıkan travma

sonrası stres bozukluğu ile yapılan bir dizi araştırmada, imgesel yüzleştirme

(6)

ve bilişsel yeniden yapılandırma ile birleştirilerek uygulanan EFT ile

anksiyete, uykusuzluk (insomnia), kâbuslar ve aşırı uyarılmışlık

(hiperviligance) gibi TSSB belirtilerinin birer saatlik altı oturumda

hafiflediği ve yapılan izleme çalışmalarında bu etkinin altı ayla bir yıl

boyunca devam ettiği saptanmıştır (Church, 2009; Church ve Geronilla,

2009; Church, Hawk, Brooks, ve ark., 2010).

Sezgin ve Özcan'ın 2004 yılında yaptıkları çalışma ile EFT'nin

öğrenciler için önemli bir sorun olan sınav kaygısı konusunda etkili bir

yöntem olduğunun saptanmasından sonra Benor ve Ledger, EFT, bir enerji

terapi türevi olan WHEE (Wholistic Hybrid of EMDR and EFT), ve Bilişsel

Davranışçı Terapinin sınav kaygısı üzerindeki etkilerini araştırdıkları bir ön

çalışmada her üç tekniğin de sınav kaygısını azalttığını ancak EFT ve WHEE

ile iki oturumda sağlanan rahatlama düzeyinin BDT ile daha uzun sürede,

ancak altıncı oturumda sağlandığını bulgulamışlardır (Benor ve Ledger,

2009).

Benzer şekilde Wells ve arkadaşlarının (2003) otuz dakikada özgül

fobilerin sağaltımı konusundaki araştırmalarından hareketle Harvey (2010)

ve Salasand ile arkadaşlarının (2010) yaptıkları replikasyon çalışmalarında,

EFT'nin özgül fobiler üzerindeki sağaltıcı etkileri saptanmıştır.

Psikoterapi tarihçesi içinde çok yeni bir geçmişi olan enerji terapileri ve

en sık kullanılan türevi olan EFT'nin yarattığı dönüşümün araştırıldığı

bilimsel çalışmalar yukarıda özetlendiği gibi son on yıl içinde psikoloji

yazınında yer almaya başlanmıştır. Bu yeni psikoterapi alanıyla on yıl önce

tanışarak farklı enerji terapi tekniği eğitimleri alan yazar, yaptığı psikoterapi

uygulamaları sırasında EFT yöntemi ile danışanlarındaki stres ve benzeri

duygusal durumların çok hızlı ve kalıcı olarak dönüştüğünü deneyimlemiş ve

hem bu yöntemin etkilerinin bilimsel olarak saptanması ve psikoterapiler

içinde hak ettiği yere ulaşmasına katkıda bulunmak, hem de stres yönetimi

dersini alan psikoloji öğrencilerine bu yöntemin etkilerini tanıtmak amacıyla

bu araştırmayı planlamıştır. Araştırmada nefes egzersizleri ile birlikte

uygulanan standart EFT uygulamasının stres yönetimi dersini alan

öğrencilere yaşatılan akut stres durumu üzerindeki etkileri araştırılmıştır.

Sezgin'in (2011) EFT ve 6 adımdan oluşan enerji dengeleme egzersizlerinin

yaşlıların değişik psikolojik işlevleri üzerindeki etkisinin karşılaştırıldığı

çalışma ve bu araştırmanın bulgularının 12. Avrupa psikoloji kongresinde

bildiri olarak sunulması da son yıllarda sayıları artmaya devam eden bilimsel

araştırmalarla desteklenen enerji terapilerinin gelişimi açısından önemli bir

adım olarak değerlendirilebilir.

(7)

Yöntem

Katılımcılar:

Araştırmanın örneklemi 2008-09 ders yılı güz yarıyılında Ankara

Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Psikoloji bölümünde açılan

"Stres Yönetimi" seçmeli dersini alan 40 ( 37 kız, 3 erkek ) birinci sınıf

öğrencisinden oluşmaktadır. Örneklemin yaş aralığı 17-20, ortalaması ise 17

yaş 9 ay olarak hesaplanmıştır.

Veri Toplama Araçları:

Spilberg Durumluk- Sürekli Kaygı Ölçeği (SKÖ-D, SKÖ-S)

(State-Trait Anxiety Inventory, STAI-S ve STAI-T):

Çalışmada

orijinali

Spielberger

(1980)

tarafından

geliştirilen

Durumluk–Sürekli Kaygı Envanterinin Türkçe’ ye uyarlanmış formu

kullanılmıştır (Öner ve Le Compte, 1985) Kişinin kendini nasıl hissettiğine

ilişkin 40 maddeden oluşan dörtlü Likert tipi bir ölçektir. Ölçeğin ilk 20

maddesi bireyin belirli bir anda ve belirli koşullarda ne hissettiğine yönelik

durumluk kaygıyı ölçerken diğer 20 maddesi, bireyin içinde bulunduğu

durum ve koşullardan bağımsız olan duygu durumunu ölçmektedir. Ölçeğin

Türkçe formunun psikometrik özelliklerine ilişkin yapılan çalışmalarla

geçerlik ve güvenirliğinin yüksek olduğu saptanmıştır (ayrıntılı bilgi için

Öner ve Le Compte, 1985).

Kaygı Duyarlık Profili -KDP (Anxiety Sensitivity Profile-ASP)

Taylor ve Cox tarafından Anksiyete duyarlılığını ölçmek amacıyla

geliştirilen ölçek, yedili Likert tipi 60 maddeden oluşmaktadır. Ölçeğin 10 ar

maddelik altı faktörü vardır (

Kardiovasküler-Solunumsal-Gastrointestinal-Toplum içinde gözlenebilir anksiyete-dissosiyatif ve nörolojik

belirtiler-Bilişsel kontrol kaybı). ADP’nin Türkçe formunun geçerlik ve güvenilirlik

çalışması

2004

yılında

Ayvaşık

ve

Tutarel-Kışlak

tarafından

gerçekleştirilmiştir. Đç tutarlılık katsayısı oldukça yüksek (α= 0.98) olan

KDP Türkçe formunun faktör yapısını orijinal çalışma ile aynı olduğu

saptanmıştır (Ayvaşık ve Tutarel, 2004).

Uygulanan müdahale teknikleri

Cook'un Dengeli Nefes Egzersizi

2

Bedendeki enerji akışını düzeltilmesi için enerji psikolojisinde

kullanılan nefes egzersizlerinin basit ve etkili olduğu belirtilmektedir

2

(8)

(Sezgin, 2007). Bu tekniklerden en sık kullanılan Cook'un Dengeli Nefes

Egzersizinin uygulaması birkaç dakika sürer ve eğer kişi ihtiyaç duyarsa gün

içinde bir kaç kez tekrarlanabilir. Enerji Psikolojisinin değişik uygulamaları

sırasında sıklıkla uygulamaya başlamadan önce bedendeki elektriksel akış

dengesini sağlamak amacıyla kullanılan bir yöntemdir. Terapistlerin de güne

başlarken mutlaka yapmaları, görüşme aralarında yapıldığında ise enerji çok

belirgin olarak yenileyen bir tekniktir (Sezgin, N. 2010). El ve ayak

bileklerinin bedenin orta çizgisi üzerinden çapraz olarak geçirilmesi yoluyla

nefes alıp verirken beyinin sağ ve sol yarı kürelerinin aynı anda uyarılmasını

sağlar. Bu nefes çalışmasının Sandy Radomsky tarafından kısaltılmış

formunun yaşlılarda EFT ile birleştirilerek veya EFT olmadan uygulandığı

bir araştırmada dikkatin toparlanması ve bellek üzerinde olumlu etkileri

olduğu saptanmıştır (Sezgin, 2011b).

Duygusal Özgürlük Tekniği (Emotional Freedom Technique-EFT)

3

Duygusal Özgürlük Tekniği (Emotional Freedom Tecnique-EFT), enerji

psikoterapilerinin türevi olan uygulanması basit bir terapi yöntemidir. Etkili

bir psikoterapi yöntemi olarak klinik sorunlarda başarıyla kullanılan bu

tekniğin temel ilkesi, diğer enerji psikoterapileri ile aynıdır. Bireyin sahip

olduğu her sınırlayıcı düşünce, rahatsız edici duygu ve anının bedenindeki

elektrik akışının bozulması ve tıkanıklık yaratması ilkesi temel alınır. Bu

ilkeye göre, birey rahat ve gevşek bir durumdayken meridyen sistemindeki

elektriksel enerji alkışı da rahat ve düzenli olmakta; öfke, üzüntü, stres,

hayal kırıklığı gibi duygusal tepkiler bu akışta ani engeller yaratmaktadır.

Bireyi engelleyen düşünce, rahatsız eden duygu ya da anıya odaklanarak

meridyen sistemi üzerinde yapılan uyarımlar (sıklıkla dokunma yolu ile), bu

akışı düzenleyerek bireyin rahatlamasını sağlar. Meridyen sistemindeki akış

rahat ve düzgün olduğunda bireyin zihin, beden, duygu alanlarında da

rahatlaması sağlanır.

Enerji Psikoterapi tekniklerinin son otuz yıldır klinik psikologlar

tarafından kullanılması sonunda algoritma adı verilen değişik vurarak

uyarma örüntülerinin ortaya çıkmasına neden olmuştur (Callahan, 1996;

Gallo, 1998). Stanford Üniversitesi mezunu mühendis Gary Craig, Dr.

Callahan’ın TFT tekniğini sadeleştirerek 1995 yılında Duygusal Özgürlük

Tekniği (Emotional Freedom Tecnique-EFT)’ni geliştirmiştir (Toole-Cass,

2001).

3

(9)

Gary Craig’in geliştirdiği bu teknikte, bedendeki enerjinin akış yolları

olan 14 temel meridyen üzerinde yer alan 14 noktanın hepsi kullanılmakta ve

Craig’in ifadesiyle “temel reçete” uygulanmaktadır. Bu temel reçete

uygulanırken hem genel anksiyete, fobiler, PTSB, korkular ve endişenin

yarattığı rahatsızlık hızla ortadan kaldırılmakta hem de iyileştirilmesi

hedeflenen her türlü sorunu kapsamaktadır. Bu yöntemle çok geniş ranj

içinde rahatlama sağlanabilmektedir.

Bütün Enerji Psikoterapi tekniklerinde olduğu gibi EFT’yi de

uygulamaya başlarken üzerinde çalışılacak konu ayrıntılı olarak

belirlendikten sonra danışanın bu duygu, koşul, ilişki, duruma iyice

odaklanarak – düşünerek o koşulda hissettiği rahatsızlığın farkına varması

istenir. Daha sonra aşağıda belirtilen 6 adım uygulanır.

Temel Yönerge:

1.

Öznel Rahatsızlık Düzeyi (SUD) saptanması

2.

Hazırlama ya da kurulum

3.

Sırayla uygun akupunktur noktalarının uygulanması

4.

9-Gamut: Beyinin iki yarıküresinin aynı anda uyarılmasını

sağlayan bir uygulama

5.

Tekrar sırayla uygun akupunktur noktalarının uygulanması

6.

Tekrar SUD ile rahatsızlık düzeyinde olan farklılaşmanın

kontrolü

Öznel Rahatsızlık Birimi (Subjective Units of Disturbance- SUD)

Enerji terapilerinde uygulamaya başlamadan önce sorunun kişiye

verdiği rahatsızlığın şiddetini, daha önce Wolpe tarafından kullanılan Öznel

Rahatsızlık Birimi ( Subjective Units of Disturbance- SUD) adı verilen

dereceli bir ölçüm üzerinde değerlendirilmesi istenir. Bu öznel

değerlendirme sırasında danışan hissettiği rahatsızlığı, 10 dayanılmaz

derecede rahatsızlık, 0 hiç rahatsızlık yok şeklinde düşünür ve 0-10 arası bir

ölçekte puanlandırır. Bu puanlama yoluyla bireyin o anda hissettiği

rahatsızlığın şiddeti belirlenir. Önemli olan, bireyin hissettiği rahatsızlığı

öznel olarak değerlendirmesidir. Bu puanının gerçekten o koşulda hangi

şiddette bir rahatsızlık duyulması gerektiğine uyması zorunluluğu yoktur. Bu

sayı, uygulamaya başlandığı anda bireyin hangi durumda olduğuna ilişkin

somut ve temel bir hareket noktası işlevi görür. Böylece uyulama sonunda

uygulamanın sağladığı değişimi, farklılaşmayı yansıtan bir gösterge elde

etme olanağı sağlanır.

(10)

SUD 2-0 arası bir değere ulaştığında uygulamaya son verilir.

Bu araştırmada yukarıda kısaca açıklanan EFT'nin standart uygulaması

kullanılmıştır. Çok sık kullanılan EFT, son yıllarda daha da

sadeleştirilmiştir. EFT’nin bu yeni uygulama şeklinde el parmaklarındaki

noktalar ve 9 gamut yerine başın tepesindeki noktalar uyarılmaktadır. Bu

sadeleştirilmiş uygulamada hazırlık ya da kurulum aşamasında nöro-lenfatik

noktanın ovulması yerine eldeki karate noktası vurarak uyarılmaktadır.

Đşlem:

Araştırma deseninde yapay olarak stres durumu yaratılıp öğrencilerin

stres ölçümleri alındıktan sonra stresi azaltacağı düşünülen Cork’un enerji

dengeleme nefes alıştırması (Sezgin, 2004) ve Duygusal Özgürlük Tekniği -

EFT Cari, (1999) tekniği uygulanmış daha sonra aynı ölçümler tekrarlanarak

uygulama öncesi ve sonrası yapılan iki ölçüm arasında istatistiksel düzeyde

anlamlı fark olup olmadığı araştırılmıştır. Araştırma üç saatlik blok ders

süresinde uygulandığı için araştırmanın bağımlı değişkeni olan stres

düzeyinin deney koşulu yaratılmadan önceki düzeyi kontrol edilememiştir.

Araştırmanın ilk adımında dersin sorumlu öğretim üyesi olan

araştırmacı, ders ekleme haftasının bitmesini takiben girdiği ilk derste ders

kontenjanın gereği seçim yapılacağını söyleyerek gerginlik yaratıp ölçüm

almış ve "15 öğrenci kontenjanıyla sınırlı olan derse, hatalı olarak 40

öğrencinin kaydedildiğini, bu nedenle özel bir eleme yöntemiyle seçilecek

on beş kişinin dersi alabileceğini; diğerlerinin maalesef dersi bırakmak

zorunda olduklarını" ciddi bir tonda bildirmiştir. Ayrıca, "bu seçim için

öğrencilerin önce bir dizi ölçek doldurup ardından gösterilen bazı

alıştırmaları yapıp ölçekleri tekrar yanıtlamak zorunda olduklarını" da sert

bir tavırla söyleyerek yapay bir stres durumu yaratmıştır. Ders ekleme

bırakma süresi sona ermiş olduğu için öğrencilerin dersi bırakmak zorunda

kalma koşulunda doğal olarak ortaya çıkan seçmeli ders kredisini nasıl telafi

edecekleri kaygısını dile getirdikleri tartışma ortamı sağlanmıştır. Bu

tartışma sırasında 0-10 arasındaki öznel bir rahatsızlık değerlendirmesine

(SUD) göre sınıfın büyük bir çoğunluğu için yaklaşık 10 puana yakın

rahatsızlık yaratan dört temel konunun belirgin olduğu saptanmıştır.

Bu konuların

a). “Bu ders yerine geçecek seçmeli bir ders alamayacağım”.

b). “Ders kredilerim bu yarıyıl eksik kalacak”

(11)

d) “Bu durumu ebeveynlerime nasıl açıklayacağım" şeklinde

gruplanarak dile getirilmesinin tüm grup için uygun olduğu konusunda karar

birliği sağlandıktan sonra araştırmanın ikinci adımına geçilmiştir. Bu

aşamada öğrenciler, kendilerine verilen Spilberger'in Durumluk-Sürekli

Kaygı ölçeği (Öner & Le Compte, 1985) ve Kaygı Duyarlığı Profili Türkçe

formunu (Ayvaşık & Kışlak, 2004) doldurmuşlardır, ancak ölçeklerin adları

ve ne amaçla kullanıldığı konusunda bilgi verilmemiştir.

Araştırmanın üçüncü adımında, araştırmacı öğrencilere Cook'un nefes

tekniğini, nöro-lenfatik noktanın ovulmasını ve Duygusal Özgürlük Tekniği

uygulanırken hafifçe vurularak uyarılacak akupunktur noktalarının yerlerini

göstererek birlikte ne yapacaklarını kısaca anlamış ve uygulama adımına

geçmiştir.

Uygulama için

i).önce saptanmış olan dört ana konuya teker teker odaklanarak her

konunun kendilerinde uyandırdığı öznel rahatsızlığın 0-10 arası tekrar

değerlendirilerek yazılması sağlanmış,

ii).sonra sırasıyla araştırmacının yaptığı şekilde 6 kez nefes alıştırması,

iii).uygun

ifade

tekrarlanarak

nöro-lenfatik

noktanın

hafifçe

ovulmasının ardından

iv).rahatsızlık veren her dört koşul için grubun yaklaşık 3/4'ünün öznel

rahatsızlık düzeyi 0-2

4

olana kadar yaklaşık 10-12 dakika süresince EFT

standart protokolü

uygulanmış ve

öğrencilerden öznel rahatsızlık

düzeylerini tekrar değerlendirip not etmeleri istenmiştir.

Son adımda, öğrenciler Spilberger'in Durumluk-Sürekli Kaygı ölçeği ve

Kaygı Duyarlığı Profili Türkçe formunu ikinci kez doldurmuşlardır. Tüm

süreç sona erdiğinde öğrencilerin oldukça eğlendikleri ve neşeli oldukları

dikkati çekmiştir. Bu noktada araştırmacı psikolojik araştırma etiğine uygun

olarak yaptıklarının bir araştırma için veri toplamak amacıyla yapılmış

olduğunu açıklayarak, psikolojide yapılan araştırmaların etik kuralları gereği

bilgilendirilmiş katılım (informed consent) kavramı ve uygulamasının ne

olduğu konusunu kısaca anlatılmıştır. Bazı psikoloji araştırmalarında

sonucun yanlı olarak etkilenmemesi amacıyla bilgilendirilmiş katılımın

uygulanamadığı ve katılımcılara araştırmanın amacı yerine farklı nedenler

gerekçe gösterilerek ölçüm alındığını, veriler toplandıktan sonra bu

4

Grubun çoğunluğu SUD düzeylerini sözel olarak belirtmekle birlikte yazılı olarak araştırmacıya vermedikleri için SUD düzeylerinin istatistik analizleri bulgularda yer almamaktadır.

(12)

uygulamada olduğu gibi mutlaka araştırma amacının açıklanması gerektiğini

belirtilmiştir. Stres Yönetimi dersi içeriğinde olmasa bile daha sonra

alacakları araştırma teknikleri için önemli bir noktayı da öğrendiklerini

vurgulamıştır.

Bu araştırmanın ikincil amacı olan deneyimleyerek öğrenme hedefi

çerçevesinde dersin sonunda yine araştırmacı tarafından öğrencilerin

dikkatine sunularak stres durumlarının yarattığı sıkıntı ve kaygılı duygu

durumlarının uygun yöntemler kullanıldığında nasıl hızla azalabildiğine

dikkat etmelerini istemiştir.

Daha sonra öğrencilerine bu araştırmaya katıldıkları için teşekkür

ederek bir yarıyıl devam edecek dersin temel amacını deneyimlemiş

oldukları hatırlatmıştır.

Bulgular

Araştırmanın amacı olan, tek oturumda nefes egzersizi ile birlikte EFT

uygulamasının öğrencilerde yaratılan akut stres durumunda yarattığı

değişikliği saptamak amacıyla uygulama öncesi ve sonrası D ve

SKÖ-S ile KDP ölçeklerinin puan ortalamaları tekrarlı varyans analizi ile

karşılaştırılmıştır. SKÖ-D ve SKÖ-S ile KDP ölçeklerinin uygulama öncesi

ve sonrası puan ortalamaları ve standart sapma değerleri tablo 1’de yer

almaktadır.

Tablo 1. SKÖ-D ve SKÖ-S ile KDP Đçin Uygulama Öncesi ve Sonrası

Puan Ortalama ve Standart Sapma Değerleri

Ortalama St. Sapma N SKÖ-D.1 42,43 5,02 40 SKÖ-D.2 40,58 4,63 40 SKÖ-S.1 47,95 5,75 40 SKÖ-S.2 47,88 4,66 40 KDP.1 198,58 55,60 40 KD. 2 190,18 57,40 40

Tablo 1 de görüldüğü gibi SKÖ-D, SKÖ-S ve KDP ölçeklerinin

uygulama sonrası ortalama puanları uygulama öncesi puan ortalamalarından

daha düşüktür ancak, ortalamalara uygulanan tekrarlı ölçüm Anova

hesaplamaları ile EFT uygulama önce ve sonrasında ölçülen SKÖ-S ile KDP

(13)

puanların arasında istatistik olarak anlamlı bir fark saptanamamıştır. F (1,

39) =.02, p>.05; F (1, 39) =.2.60, p>.05 (sırasıyla).

Diğer yandan Tablo 2’de yer alan tekrar ölçümlü Anova

hesaplamalarına göre durumluk kaygıyı ölçen SKÖ-D puanlarının ilk ve

ikinci ölçümlerinin arasındaki farkın istatistik olarak anlamlı olduğu ve

uygulama sonunda ölçülen SKÖ-D puanlarının müdahale öncesi puanlardan

anlamlı olarak daha düşük olduğu saptanmıştır.

Tablo 2. Müdahale öncesi ve sonrası SKÖ-D toplam puanları için tekrar

ölçümlü Anova sonuçları

Kaynak faktor1

Kareler

Toplamı sd Toplam Kare F Sig. fak1 Doğrusal 68,450 1 68,450 6,101 ,018* Hata(fak1) Doğrusal 437,550 39 11,219

* P< .05

Sonuç ve Tartışma

Bu araştırmanın bulguları, nefes yoluyla enerji dengeleme alıştırması ile

birleştirilen tek oturumluk EFT uygulamasının, yapay olarak yaratılan stres

durumunu azalttığını desteklemektedir. Bu bulgu, yayınlarda yer alan EFT

tekniği ile stres durumlarının sağaltımına yönelik araştırmalarla paralellik

göstermektedir (Church, 2007; Feinstein, 2008a; Feinstein 2008b; Rowe,

2005; Sezgin, 2011a, 2011b: Sezgin ve Özcan, 2004, 2009; Wells, Polglase,

Andrews, Carrington, ve Baker, 2003). Uygulanması kısa ve etkileri kalıcı

olan EFT’nin akut stres durumlarında kullanışlı bir yöntem olması, bu

yöntemin psikoloji eğitim programlarında özellikle lisans düzeyinde

öğretilmesinin

alana

önemli

katkısı

olabileceği

düşünülmektedir.

Araştırmada yapay olarak yaratılan stres, bir kişilik özelliği olmaktan çok

ortamdaki koşullara bağlı olarak deneyimlenen ve durumsal olarak

tanımlanan bir duygu durumudur. Araştırma sonuçları bu müdahale yöntemi

ile daha çok kişilik yatkınlığı olarak tanımlanabilecek stres boyutunu

yansıtan SKÖ-S ve yine daha kalıcı bir özellik olarak nitelendirilebilecek

strese yatkınlık puanlarında anlamlı bir azalma olmadığını bulgulamaktadır.

Ancak, tablo 1 incelendiğinde, uygulama öncesi ve sonrası ölçümleri alınan

SKÖ-S puanları aynı kalırken, strese yatkınlık ölçeği puanlarında istatistiki

(14)

olarak anlamlı olmamakla birlikte yaklaşık sekiz puanlık bir azalma olduğu

izlenmektedir. Bu sonuç, benzer araştırmaların daha kontrollü koşullarda ve

daha geniş örneklem gruplarında tekrarlanmasının önemini vurgulamaktadır.

Tüm süreç sona erdiğinde araştırmacının ilk açıklamalarından sonra

öğrencilerde gözlemlenen endişeli ve huzursuz duygu durumunun rahatladığı

ve öğrencilerin neşeli oldukları açıkça gözlenmiştir. Bu gözlem, araştırmanın

ikincil amacı olan deneyimleyerek öğrenme yolu kullanıldığında stresle baş

etmede etkili bir yöntem olan EFT’nin kuramsal olarak anlatılmasından çok

daha etkili bir yaşantı olduğunu kanıtlamaktadır. Duygu durumlarında

deneyimledikleri bu değişime dikkati çekilen öğrenciler, stres durumlarının

yarattığı sıkıntı ve kaygılı duygu durumlarının uygun yöntemler

kullanıldığında nasıl hızla azalabildiğini fark etmişlerdir.

Son olarak araştırmacının, yapılan uygulamanın bir araştırma olduğunu

açıklayarak, psikoloji araştırmalarının etik kuralları ve bilgilendirilmiş

katılım (informed consent) kavramını kısaca anlatması, öğrencilerin daha

sonraki yıllarda alacakları araştırma teknikleri dersi için önemli bir noktayı

da tanıyıp öğrenmelerine katkıda bulunmuştur.

Özetle, bu araştırma bulguları ile enerji dengeleme alıştırmalarıyla

birlikte kullanıldığında EFT'nin tek oturumluk uygulamasının ortama bağlı

olarak ortaya çıkan duygusal bir durum olan durumsal kaygıda anlamlı bir

azalma yaratırken daha derin kişisel özellik olarak tanımlanabilen sürekli

kaygı ve kaygı duyarlığında yarattığı azalmanın anlamlı düzeyde olmadığı

saptanmıştır. Ayrıca, öğrencilerden gelen geribildirimler de ilk derste

uygulanan ve araştırmanın ikincil amacı olan deneyimleyerek öğrenme

yönteminin öğrencilerin derse katılım ve paylaşımlarını arttırmanın yanı sıra

akut stres durumlarının yarattığı sıkıntı ve kaygılı duygu durumlarının uygun

yöntemler kullanıldığında hızla azalabildiğini kuvvetle desteklemektedir.

(15)

KAYNAKÇA

AYVAŞIK, H.B., & Tutarel-Kışlak, S., (2004), Anxiety Sensitivity Profile:

Factor structure and reliability in Turkish sample. European Journal of

Psychological Assessment, 20, p.358-367.

BAKER, A.,H., (2010). “Emotional Freedom Techniques (EFT) Reduce

Intense Fears: A Partial Replication and Extension of Wells et al.,”

Energy Psychology: Theory, Research, & Treatment 2, no. 2;

BENOR, D. J., Ledger, K., Toussaint, L. ve ark., (2009). “Pilot Study of

Emotional Freedom Technique (EFT), Wholistic Hybrid Derived from

EMDR and EFT (WHEE), and Cognitive Behavioral Therapy (CBT)

for Treatment of Test Anxiety in University Students,” Explore 5, no. 6.

CALLAHAN, R. J. (1987). Successful psychotherapy by radio and

telephone. International Journal of Applied Kinesiology. Winter.

CHURCH, D., (2009). The Treatment of Combat Trauma in Veterans using

EFT (Emotional Freedom Techniques): A Pilot Protocol,”

Traumatology 15, no. 1.

CHURCH, D., ve Geronilla, L. (2009). “Psychological Symptom Change in

Veterans after Six Sessions of EFT (Emotional Freedom Techniques):

An Observational Study,” International Journal of Healing and Caring

9, no. 1.

CHURCH, D,. Hawk, C., Brooks, A. ve ark., (2010). PsychologicalTrauma

in Veterans using EFT (Emotional Freedom Techniques): A

Randomized Controlled Trial, presented at the Society of Behavioral

Medicine in Seattle, Washington.

CRAĐG, G. (2008). Cases searchable on www.Emofree.com.

FEĐNSTEĐN, D., ve ark.. (2005). The Promise of Energy Psychology (New

York: Tarcher Putnam).

FEĐNSTEĐN, D. (2008a) Energy psychology in disaster relief. Traumatology

141:1, March.

FEĐNSTEĐN, D. (2008b). Energy psychology: a review of the preliminary

evidence. Psychotherapy: Theory, Research, Practice, Training. June.

GALLO, F. P. (1999). Energy Psychology. (Boca Raton, FL: CRC Press), xi.

JACOBSON, E. (1925). Progressive Relaxation. The American Journal of

Psychology, 36:1 January, 73-87.

LAMBROU, P.T., Pratt, G.J., Chevalier, G., and Nicosia, G. (1999).

Thought energy therapy: Quantum level control of emotions and

(16)

evidence of effectiveness of energy psychotherapy methodology.

Proceedings of the eleventh annual conference of the International

Society for the Study of Subtle Energy & Energy Medicine, June 15,

2001, Boulder CO: ISSSEEM, Arvada, CO.

LANE, J. (2006). Wolpe not woo woo; counterconditioning not

charlatanism: A biochemical rationale for using acupressure

desensitization in psychotherapy. Paper presented at ACEP

(Association for Comprehensive Energy Psychology) annual

conference, Virginia, May.

LEHRER, P. M. et. al. (1994). Stress management techniques: Are they all

equivalent, or do they have specific effects? Journal of Applied

Psychophysiology and Biofeedback, 19:4 December, 353-401.

LEHRER, P. M. (1996). Varieties of relaxation methods and their unique

effects. International Journal of Stress Management. 3:1 January, 1-15.

ÖNER, N ve Le Compte, A. (1985). Durumluk- Sürekli Kaygı Envanteri

Elkitabı, Đstanbul: Boğaziçi Üniversitesi Yayınları. No:233

ROWE, J.,E. (2005). The effects of EFT on long-term psychobiological

symptoms. Counseling and Clinical Psychology, 2, 104-111.

SALAS, M., Brooks, A., ve Rowe, J., (2010). “The Immediate Effect of a

Brief Energy Psychology Intervention (EFT) on Specific Phobias: A

Randomized Controlled Trial,” Explore 6, no. 5.

SEZGĐN, N. (2002). Enerji Psikolojisi Ve Duygusal Özgürlük Tekniği

(Emotional Freedom Technique-EFT) Đlkelerine Giriş, Yayınlanmamış

El Kitabı.

SEZGĐN N., Özcan B., (2004) Comparison Of The Effectiveness Of Two

Techniques On Reducing Test Anxiety: EFT And Progressive Muscular

Relaxation. The Sixth Annual Energy Psychology Conference

Booklet,Toronto, Kanada

SEZGĐN, N., Özcan,B. (2009). The Effect of Progressive Muscular

Relaxation and Emotional Freedom Techniques On Test Anxiety in

High School Students: A Randomized Controlled Trial” Energy

Psychology Journal: Theory, Research & Treatment, 1 (1)

SEZGĐN, N. (2010). Enerji Kutuplarındaki Tersine Dönmelerin

(Psychological or Neurological Reversals) ya da Belirgin Olmayan

Nörolojik Disorganizasyonların Düzeltilmesi Đçin Öneriler, Ank. Üniv.

DTCF, Psikoloji Bölümü Psi 125 Stres Yönetimi dersi için hazırlanmış

ders notları.

(17)

SEZGĐN N., (2011a ) The Effect of a Single Session EFT In an Induced

Stress Situation on Junior University Students poster bildiri 12. Avrupa

Psikoloji Kongresi, Đstanbul, Türkiye.

SEZGĐN N., (2011b) The Effects of Emotional Freedom Technique (EFT) &

6 Step Energy Balancing Module on Different Psychological Functions

of Elderly People. poster bildiri 12. Avrupa Psikoloji Kongresi,

Đstanbul, Türkiye.

SHAPĐRO, S. & Lehrer, P. M. (1980) Psychophysiological effects of

autogenic training and progressive relaxation. Journal of Applied

Psychophysiology and Biofeedback 5:2 June, 249-255

SWĐNGLE, P., et. al. (2000). Effects of a meridian-based therapy, EFT, on

symptoms of PTSD in auto accident victims. Paper presented at the

annual meeting of the Association for Comprehensive Energy

Psychology, Las Vegas, NV. May.

SEĐPP, B. (1991). Anxiety and academic performance: A meta-analysis of

findings. Anxiety Research, 4, 27– 41.

SCHWARZER R. (1990). Current trends in anxiety research. In P. J. D.

Drenth, J. A. Sergeant, & R. J. Takens (Eds.), European perspectives in

psychology. (Vol. 2, pp. 225–244). Chichester, England: Wiley.

SPĐELBERGER, C. (1980). Professional Manual for the Test Anxiety

Inventory (California: Consulting Psychologists Press).

TAYLOR S, Cox BJ. An expanded Anxiety Sensitivity Index: Evidence for

a hierarchic structure in a clinical sample. Journal of Anxiety Disorders

1998; 12 :463–484

TOOLE-CASS, Sharon, (2001). Emotional Freedom Tecniques: The cause

of all negative emotions is disruptive in the body’s energy system. The

Manual, Toronto, Canada. Author

WELLS, S., Polglase, K., Andrews, H.B., Carrington, P. and Baker, A. H.

(2003). Evaluation of a meridian-based intervention, emotional freedom

techniques (EFT), for reducing specific phobias of small animals.

Journal of Clinical Psychology, 59:9, 943-966.

WOLPE, J. (1958). Psychotherapy by Reciprocal Inhibition. (Stanford, CA:

Stanford University Press).

WOLPE, J. (1973). The Practice

of

Therapy (2nd Ed). (New York:

(18)

EK 1: Cook’un Aşırı Enerji Düzeltmesi (OEC) ya da Cook’un Dengeli

Nefesi:

Bu uygulama birkaç dakika sürer ve eğer danışan ihtiyaç duyarsa gün

içinde birkaç kez tekrarlayabilir. Enerji Psikolojisin değişik uygulamaları

sırasında sıklıkla tekrarlanabilen bir yöntemdir. Terapistlerin de güne

başlarken mutlaka yapmaları önerilen, görüşme aralarında yapıldığında ise

terapistin enerjisini çok belirgin olarak yenileyen bir tekniktir.

1. Sol

ayağınızı

sağ

ayağınızın

üzerinden atın,

2. Đki kolunuzu öne uzatın 

3. Sağ kolunuzu bilekleriniz birbirinin

üstünde olacak şekilde sol kolunuzun

üzerinden geçirin



4. Avuçlarınız birbirine bakacak

şekilde ellerinizi birbirine döndürün,

parmaklarınızı kenetleyin



(19)

5. Ellerinizi birbirine kenetli şekilde

aşağıya doğru döndürün Đçe doğru

döndürme işlemini midenize doğru

devam ettirin ve ellerinizi küçük

parmaklarınız

göğsünüze

değecek

şekilde yukarı döndürün. Bu noktada

bedeninizin orta çizgisini elleriniz,

kollarınıza ve ayaklarınızla geçmiş

olursunuz.



Bu pozisyonda rahatsanız dilinizi damağınızda dişlerinizin birleştiği

noktaya değdirerek nefes alın. Bir süre tutun ve aldığınız sürede dilinizi

indirerek nefesinizi verin. Bu sırada düşüncelerinizin dengede olmasına

odaklanın ve bunu ortalama 2 dakika sürdürün. 2 dakikayı tahmin etmek zor

olursa, yukarıda 6 basamakta açıklanan işlemi 8 kez tekrarlamanız yeterli

olacaktır (Lambrou, P. & Pratt, G.G. 2000).

(20)

Şekil

Tablo 1. SKÖ-D ve SKÖ-S ile KDP Đçin Uygulama Öncesi ve Sonrası  Puan Ortalama ve Standart Sapma Değerleri
Tablo 2. Müdahale öncesi ve sonrası SKÖ-D toplam puanları için tekrar  ölçümlü Anova sonuçları

Referanslar

Benzer Belgeler

Türkiye’deki YİBO’lara benzer uygulamaları olan bölge okulları (boarding schools) özel eğitim verilen yatılı okullardan ayrı olarak genel eğitim veren okullar

Buraya kadar yapılan incelemelerde de görülebileceği gibi, 1982 Anayasası öncesinde, gerek yargısal kararlarda gerek öğretide, Sayıştay’ın hukuk düzenindeki yeri ile

Within the scope of this multidisciplinary study, however, we discuss the bedding characteristics and subsurface nature of carbonate-bearing Pleistocene eolianite on the south coast

Literary critics Ruth Bogin and Jean Fagan Yellin in The Abolitionist Sisterhood: Women’s Political Culture in Antebellum America (1994) note that women’s antislavery

Therefore, studies have demonstrated the usefulness of cortical width and shape, determined from panoramic radiographs, in identifying elderly individuals with

High Energy Physics Institute, Tbilisi State University, Tbilisi, Georgia. 52 II Physikalisches Institut, Justus-Liebig-Universität Giessen, Giessen,

This study has İts aim to test the CAPM in order to determine the relationship between beta and returns in the Turkish capital market and the usefullness of beta as a

Küme, çocuk-kadın oranı ile erkek nüfus, okuma-yazma bilmeyen ve ilkokul mezunu nüfus, Doğu Anadolu Bölgesi illerinde doğmuş nüfus, altı ve yedi kişilik hanelerde yaşayan