• Sonuç bulunamadı

Abdullah Tukay'ın Halk Edebiyatı ile İlgili Görüş ve Düşünceleri Dr. Fatma Özkan

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Abdullah Tukay'ın Halk Edebiyatı ile İlgili Görüş ve Düşünceleri Dr. Fatma Özkan"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Aynca, yedi bölümden müteşekkil Avıl Cırları (Köy Türküleri) başlıklı man­ zumede ise, her beytin ilk mısraı bir atalar sözüyle kurulmuştur, i

Şiirlerinde sık sık halk edebiyatı unsurlarına yer veren Tukay, sanatını besleyen en mühim kaynak olarak gör­ düğü bu edebiyatla ilgili çalışmalar da yapar. Derlediği bazı folklor mal­ zemelerini «Halik Edebiyatı» ve «Halik Munnarı (Halk Kederleri)» başlığını taşıyan kitapçıklarda bir araya getirir. «Halik Edebiyatı» adlı bir makale ka­ leme alarak bu konuda halkı aydınlat­ mayı düşünür. Makalesinde, konuyla ilgili herkesin bildiği hususları, halka basit ve anlaşılır bir' ifadeyle anlatır. Ona göre halk edebiyatı, ilk söyleyeni bilinmeyen şiir, hikâye, efsane, masal ve atalar sözlerinin tamamına dertilir. Nasıl ki, suya veya taşa kimin bu ad­ lan verdiği meçhulse, «ît simirse, iye­ sin tişler (İt semirse, sahibini ısmr» gibi bir atalar sözünün ilk defa kimin tarafından söylendiği de belli değildir. Dilden dile söylenip, nesilden iıesile aktarılan halk edebiyatı mahsulleri şi­ fahidir; yazıya ancak musannifler, ta­ rafından geçirilir.. Hikâye, masal veya efsanelerin yazan, «ne Aynettin, ne Seyfettin, ne de Kutbettin’dir»; onlar, halkın hayâl dünyasından doğan, hal­ kın ortak icadı ve malıdır. Eğer bir ya­ zar veya şair, halk edebiyatından isti­ fade etmek suretiyle yeni bir eser or­ taya koyarsa, o eser, halk edebiyatının malı olmaktan çıkar. Meselâ, Puş- kin’in, Rus halkı tarafından yaygın olarak bilinen halk hikâyesinden ilham alarak kaleme aldığı «Altın Balık» ve «Altın Horoz» gibi şiirleri, halk edebi­ yatı mahsulü değil, şairin kendi eseri­ dir.

Halk şiirini, bize atalarımızdan intikal etmiş en değerli miras olarak nitelendiren Tukay, «Kazan Türkleri­ nin vârisi oldukları mamur ve muhte­ şem Bulgar şehirleri yıkılırken, halk şiirleri zamana, savaşlara, ok ve topla­ ra meydan okurcasına, günümüze ulaş­

mıştır», der. Halkın gönlünün parlak aynası saydığı halk şiirlerini paha bi­ çilmez hazine ve miras olarak görür. Çünkü, halkın düşünceleri, duyguları, Jıayat felsefesi, inançlan, Tanrı’ya tes­

limiyeti, . tevekkülü ve kaderci tavrı en güzel ifadesini bu şiirlerde bulmuş­ tur.

Tukay, toplumda meydana gelen her olayı, türküler yakıp, şiirler söyle­ meye vesile sayan halktaki şiir kud­ retine duyduğu hayranlığı dile getirir­ ken, halk edebiyatı mahsullerinin çe­ şitli varyantlarla zengin anlatım gücü­ ne eriştiğine işaret eder. Karşılıklı şiir okuma geleneğinin, Kırgızlarda olduğu gibi Tatarla1- arasında da devam etti­ ğini belirten şair; Kırgızların bu türds daha başarılı olduğunu söyler.3

Yukanda halk edebiyatı ile ilgili görüş ve çalışmalarına kısaca temas ettiğimiz Abdullah Tukay, «mahallileş­ me akımı’nın gereği olarak, diliyle, şekil, ruh ve muhtevasıyla millî olan edebiyattan yanadır. Bu ■ itibarla, ilk şiirlerini Osmanlıcaya yakın bir Türk­ çe ile yazmışken, sonra kavmı milli­ yetçilik gayreti gütmüş ve halkın ko­ nuştuğu Türkçe ile eser vermeye baş­ lamıştır. Nitekim, halk şiirlerini, Arap­ ça, Farsça ve Osmanlıcanın tesirinden uzak, gerçek ve saf şiirler olarak va- sıflandınr. Çocukluğundan beri duydu­ ğu, severek dinlediği halk şiirleri on­ da, ana dili sevgisini uyandırmıştır. Bir makalesini, «Yaşasın halk edebi­ yatı, yaşasın ana dilim» ibaresiyle bi­ tirir ki, bu onun millî edebiyat anlayı­ şının veciz ifadesidir.4

1. Yıldırım, Dursun, «Türkiye'de Folk­ lor Araştırmalarının Gelişme Devre­ leri», Şükrü Elçin Armağanı. Anka­ ra 1983, S. 115-116.

2. Gabdulla Tukay, Eserler, tom : II.. Kazan 1955, s. 265.

3. Gabdulla Tukay, Eserler, tom : II Kazan 1955, s. 268-272.

4. Gabdulla Tukay, Eserler, tom : II., Kazan 1955, s. 274.

Referanslar

Benzer Belgeler

Ö renim durumu de erlendirildi inde genel anksiyete, spesifik anksiyete ve katastrofik anksiyete alt gruplar nda farkl ö renim düzeylerine göre anlaml farkl l k

COVID-19 ve daha öncesindeki (SARS) pandemilerle mücadele kapsamında hastane ortamında sunulan tıbbı sosyal hizmet uygulamalarını ele alan çalışmalar (Ajibo,

Seküler değişimi belirlemek için kullandığımız 2005 yılına ait araştırma 2017 yılı çalış- ması ile aynı metodoloji ile yapılmış ve veriler rastgele örnekleme

Dolayısıyla, BİST perakende ticaret sektöründe faaliyet gösteren işletmelerin varlık yapıları ile borç kullanım tercihleri arasındaki ilişkiyi ve bu ilişkinin

Günümüz dilbiliminde bu konuların üzerinde önemle durulmakta ve dilin her şeyden önce bir iletişim aracı olduğu, dil öğretiminde bu aracın dilbilgisi (gramer) boyutunun

Bu düşüncelerden hareketle ma- kalede, inanma ve anlamlandırma ihtiyacından hareketle modern dönem Amerikan miti olarak adlandırılacak olan ‘rodeo’ ve rodeonun baş

En yüksek sıcaklıktaki yıldızlar beyaz ya da mavi, orta sıcaklıktaki yıldızlar sarı, soğuk yıldızlar ise kırmızı renktedir.. Güneş orta büyüklükte sarı renkli

de verilmiş olup 50 yıllık hizmet ömrü kabul edilen yapılar için, deprem olmayan yılların olasılıkları da göz önünde bulundurularak, % 10 risk değerlerine karşılık