• Sonuç bulunamadı

Sadun Aksüt

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Sadun Aksüt"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

İlk orta ve lise öğrenimin­ den sonra İstanbul Belediye Kon­ servatuarında okudu. 1949'da İleri Türk Musikisi KonservatuvarıJ Derneği'nde

Sadun

Aksüt

Laika Karabey'den tambur ve Türk Muskisi nazariyatı dersleri, Hüseyin Sadettin Arel'den Türk Musikisi nazariyatı dersleri aldı. Üsküdar Musiki Cemiyeti'ne girdi ve Emin Ongan'dan pek çok eser meşketti. Bu arada büyük tamburi İzzettin Ökte'den tambur dersleri aldı. 1950'de amatör olarak İstanbul Radyosu'nda saz eserleri çalışmaya başladı. 1956'da Türk Musikisi Kütüphanesi'nin yönetimine getirildi. Aym zamanda radyoda solo ve koro emisyon­ larına katılıyordu. 1968'den 1981'e kadar rad­ yoda tamburi olarak çalıştı. Bu arada 1975'te açılan İstanbul Türk Musikisi Devlet Konserva- tuvarı'nda (şimdiki İTÜ Türk Musikisi Devlet Konservatuvarı) öğretim görevlisi olarak çalış­ maya başladı. Bu görevini halen sürdürüyor. Pek çok öğrenci yetiştirdi. 15 saz eseri, 50 kadar şarkı, Sazkar makamında Mevlevi Ayın'i Şerif'i ve 20 kadar da ilahi besteledi.

TT- T 2- T 4 T

Referanslar

Benzer Belgeler

İlk uğrağımı teşkil eden kahve­ de vakit nisbeten erken iken, ya­ ni gece karanlığı basmağa başla­ mış ve miniminilerin yatağa ya­ tırılmaları zamanı

hastada yapılan prospektif bir çalışmadır. Pozisyonel epizodik vertigo şikayetleri olan hastalara Dix- Hallpike manevrası yapıldı. Dix-Hallpike manevrasında

Ona göre, dil, din gibi faktörlerin etnik kimliğin korunmasındaki rolünü vurgulamak yerine siyasal güç, ekonomik çıkar ve sosyal statü için rekabete girmiş

[r]

Teacher candidates’ perceptions of standards in an education program at a university in Turkey [Article@Türkiye’deki Bir Üniversitede Öğretmen Adaylarının Eğitim

1994’te kemikten elde edilen mtDNA’nın yaklaşık 400 baz çiftlik bir ön dizi analizini yapan araştırmacılar, K1 soyu olarak anılan ve ortak bir atadan gelen bir DNA

Dolm abahçe Sarayı’nm an a giriş kapısı­ nın önünde, Timur Selçuk yönetimindeki orkestra ve ko­ ro eşliğinde Safiye A y la ’dan sonra, Erol Evgin, Hazal ve

Rousseau’nun politik alanda dile getirdiği görüşlerin muğlak ve kapalı yönleri bulunmaktadır. Özellikle yapıtlarında kendi döneminde bulunan düşünürlere ve