• Sonuç bulunamadı

İttihat ve Terakki tarihinde esrar perdesi:Yakup Cemil niçin ve nasıl öldürüldü

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "İttihat ve Terakki tarihinde esrar perdesi:Yakup Cemil niçin ve nasıl öldürüldü"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Tefrika No. 169 14 Nisan 1934

İttihat ve Terakki

tarihinde esrar perdesi

Yak up Cemil niçin ve nasıl öldürüldü

Harp münasebetile gerefk me- busan, gerek ayan meclislerinde itiraz ve tenkit namna hiç bir söz sarfcdilemediği bir zamanda Ah­ met Rıza bey, hükümetin her ka­ nun teklifini, her müracaatını ve­ sile ittihaz ediyor, hükümetin si­ yaseti umumiyesi hakkında en şiddetli tenkit ve muahazelerde bulunuyordu..

Hükümet, Ahmet Riza beyi

yakından takip ediyor..

Ahmet Riza bey gibi «İttihat ve Terakki» nin eski bir müessi- 8 in in bu tarzı hareketi muhtelif tefsirlere, dedikodulara vesile ve­ riyordu: Bazı kimseler, Ahmet Riza beyin senelerce sadrıâzam olmağı kurmuşken, meşrutiyet dev­ rinde «İttihat ve Terakki» ile

alâkadar olmıyan bazı kimsele­ rin bu mevkie geçtiği halde, bu

arzusunun kendi fırka arkadaş­ larınca isaf edilmediğinden muğ­ ber olarak siyasî mesleğini değiş­ tirdiğini iddia ediyorlar, bir takım meraklılar da meseleyi gözüktü­ ğünden başka bir mânada izah etmenin doğru olmadığını ileri sü­ rerek sabık meclisi mebusan reisi­ nin bu tenkitlerinde tamamile sa­ mimî bulunduğu ve devletin harpte takip ettiği dahilî ve haricî siyasete, şahsî kanaatmca, mua­ rız bulunduğundan mecliste per­ vasızca söz söylediği mütalâasın­ da ısrar ediyorlardı..

Ahmc* bvyl;; i.-'S itiber 'de Fransız siyaseti ta. aftan okluğu ve devletin Almanlarla harbe iş­ tirak etmesine şiddetle muarız bulunduğu için muhalefete geçti­ ğini iddia edenler de vardı..

Harbin en korkunç bir zama­ nında ve bütün dillerin kilitlen­ diği o günlerde sabık meclisi me­ busan reisinin ayan meclisinde

eski arkadaşları aleyhindeki bu tenkitleri üzerine hükümet, Ahmet Riza beyi yakından takip etmeğe başlamış, en küçük bir hareket ve faaliyetini gözden kaçırmak iste­ memişti..

Meclisi ayandaki bu tenkitler, meclis zabıtlarını aynen neşreden ve devletin resmî gazetesi olan (Takvimi vekayi) den başka, hiç bir gazetede intişar etmediğin­ den, umumî harp senelerinde - Ah­ met Riza beyin bu tenkitlerini muhtevi buhınan (Takvim i veka­ y i) nüshaları müstesna olarak - dev­

letin muhtelif sahalarda takip et­ tiği siyaset, hiç bir Türk muhar­ riri tarafından hiç bir gazete ve ya kitapta tenkit edilememişti.

Binaenaleyh, herkesin sustu­ ğu bir devirde, Ahmet Rıza beyin mecliste tek başına hükü­ mete karsı alenen hücum ve mü-9

ahazede ısrar etmesi; bütün göz­ leri, «İttihat ve Terakki» nin bu eski müessisinin şahsiyeti üzerine tevcih etmişti.

Cemil paşa Esviçreye gitmek

iizere hükümetten

müsaade alıyor

İşte Cemil paşanın son Avrupa seyahatinden avdetinden sonra, hükümet nazarında artık şüpheli bir vaziyette bulunan Ahmet Riza beyin sabık şehreminini köşkün­ de sık sık ziyaret etmesi, hükü­ metçe ehemmiyetle tetkik edilme­ ğe değer bir hadise idi.

Umumî harp senelerinde “ M ec­ lisi âyan„ da kendi tesis ettiği fırkanın hükümetini şiddetle tenkit eden “ittihat ve Terak-

kl„ nin ilk liderlerinden Ahmet Rıza bey

Çünkü, Fransız diplomatının bir sözünden mülhem olarak dev­ leti sulbe sevketmek istiyen Ce­ mil paşa ile ötedenberi Fransız dostu tanılan ve harp aleyhtarı vaziyetine geçen Ahmet Riza be­ yin bu mütekabil münasebetleri, her ikisinin müştereken hüküme­ te karşı menfi bir vaziyet ihzar etmekle meşgul bulundukları zan» nını vermiş ve bu - (izden zaten | hemen kemen harbin bidayeıin- i>eri takip v>c --»russa: altında bu­

lunan Ahmet iliza beyden başka, i Cemil paşanın da ahval ve hare- j kâtının yakından takip edilmesi lüzumu hissedilmişti. Bu tarihten sonra aradan bir seneden fazla bir zaman geçmiş ve harbin aldığı şekil, yeniden menfi ve ümitkiz bir safhaya girmişti!

Çünkü 1917 senesinde artık muhtelif cephelerdeki orduları­ mızda bozgunluğun ilk alâmetleri belirmiş ve itilâf devletleri­ nin harpten galip çıkacağı­ na dair misaller, daha kuv­ vetli bir surette göze çarp­ mağa başlamıştı. Bu hava al/ tında; Avrupaya - hususile bita­ raf memleketlere - seyahat etmek hükümetçe daha ziyade takyit edilmişti.

İşte bu tarihlerde operatör Ce­ mil paşa, gene İsviçreye gitmeğe karar vermişti. Bunun için her şeyden evvel müsaade almak, se­ yahatine bir mani ihdas edilme­ mesini temin etmek lâzım geliyor­ du..

Cemil paşa, bu maksatla eski dostu sadnâzam Talât paşaya mü­ racaat etti.

Talât paşa, Türkiye ile bitaraf memleketler arasında yapılacak seyahatin çok esaslı kayıtlara ta­ bi olması ve Türkiyed-en harice gitmek istiyenlerden, mümkün ol­ duğu kadar, pek az kimseye ve pek zarurî ahval ve şerait altında müsaade verilmesi fikrinde oldu­ ğu halde, Cemil paşanın bu arzu­ sunu reddetmek istemedi ve al­ dığı pasaportla İsviçereye geçebi­ leceğine dair kendisine teminat verdi.

Sadnâzamdan bu teminatı alan sabık şehremini, 1917 temuzunda, yani Îstıuıbulda bir buçuk sene­ ye y it in bir ikametten sonra, tek­ rar yola çıktı. (Devamı var)

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

11/01 kodlu sularla yıkanan kumaşların 95 0 C de her birinin asetat kumaşa renk akması 3/4 çıkmış olup, işletme suyu ile yıkanan kumaş renk haslık

Ölüm zamanının tahmininde adli serolojiye (bir suçun aydınlatılma- sı için vücut sıvısının veya dokusunun immünolojik veya biyokimyasal yöntemlerle incelenmesi) ve adli

Şekil 5.1.de de görüldüğü gibi öğretmen adaylarının analojik ilişkilerine göre fonksiyonel analoji, sunuluş biçimine göre sözel analoji, soyutlanma düzeyine göre

lıca erkek hamamlarıy­ sa şunlardı: Fındıklı Hamamı, Kılıç Ali Paşa Ha­ mamı, Galata’da Buğuluca Hamamı, Yeşildirek Hama­.. mı, Kasımpaşa

Abdülaziz’in davetiyle İstan­ bul'a gelip (1874) bir ay kadar Osnianlı Devleti Başmiman Sarkis Balyan’ın evinde misafir ola­ rak kalan ünlü ressam Ayvazovski

Kış geceleri, haftada en az 3-4 gün Hanedan Odalarını ziyaret eden babam, daha ben dogma­ dan önce, Abdülhamit devrinde, İstanbul’daki^ bir tarih dersinde

Aslında bir filmi bitirince, bunun keyfi­ ni pek öyle uzun süre çıka­ ramıyorum.. Daha işe baş­ larken, bir an önce bitsin

Anma töreninde konuşan oyuncu Zihni Göktay, Ertuğrul'un eğitime ve gençlere verdiği öneme değinerek, "Önem verdiğin çocuk eğitim birimi, her yıl pırıl pırıl genç