• Sonuç bulunamadı

Halikarnas Balıkçısı

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Halikarnas Balıkçısı"

Copied!
3
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)
(2)

HALİKARNAS

BALIKÇISI

(F o to :A b d i Uçar)

'"Sö'dayım ben. Ama daha yazmak istiyorum . Anado­

lu için çok şey yazdım ama henüz istediğimi söyle-

yemedim."

Hal i korno« Balıkçısı Ce vat Şakir Kabaağaç 86ya}indaBit- meyen bir enerjiyle yeni eser­ ler hazırlıyor. Bunlardan dör­ dü: "Akdenizin Sonsuz Genç - liğ i", çıkmamış öykülerinin yer alacağı bir kitap,"Anadolu U- luları" ve çağın eleştirisini ya­ pacak "İnsan Kral."

Merhaba apartmanının,

Merhaba dairesine çıktığım

zaman Balıkçı "Merhaba" di­ yerek karşıladı beni... Saba - hattin Eyüboğlu'nun bir sözü geldi aklıma: "Balıkçıya mer­

haba diyen ayaklan üstünde

sıkı durmalı, n Gür, gür oldu­

ğu kadar da sert merhabaya

cevap vermek oldukça z o r ... Zamanından çalmak iste­ miştim üstadın. "Kıym etli " dedi, sonra ekledi:

Doktorlar ezildiler, sıkıl­ dılar bir türlü teşhis koyama­ dılar, ama hastalığımı ben an­ ladım. Yaşlılık, Çok çok işim var daha...

Nobel ödülünü bizden biri alamaz m lydı ?

Bize Nobel v e rirle r mi h iç ? ...

Bazı yazarlarımız sizi aday gösterm işler d e . ..

Sağ olsunlar eksik olma­ sınlar derim, am a... Söyle - dim ya bize Nobel armağanı verm ezler. B ir her şeyden ön­ ce batıya sempatik gelmiyo­ ruz. Hıristiyan olmamamızın da etkisi var bunda. Kaldı ki Türkçe'den başka dillere iyi çeviri yapacak kişi de yok pek Ben bir yazım başka dile çev­ rildi mi sevinemiyor, çokçası üzülüyorum. Bakalım kim na­ sıl çevirdi d iy e...

Sizi beğenen, N obel’e layık gören yazarlarımıza bir şey diyemezsiniz her halde. Sizin " Balıkla Ka - va k " hikâyeniz...

Öykü deyin ona...

Evet öykünüz H em in g­ way 'in "ihtiyar balıkçısın dan g e ri kalır m ı?

Hemingway'm yazdığı ihti­ yar balıkçının kendisi değildi. Hem bizim gibi şey balıkçı da değil.

Amerikan Hükümeti ba­ lıkçılık yapsın diye kendi - sine şato hediye etmiş, modern balıkçılık motor ve g e r e ç le r i verm iş yafr.

İşte onun için balıkçı de - ğil. Öyle balıkçı olunmaz.Ba­ lıkçılık memuru olunur yük­ sek dereceden. Hem biliyor­

sunuz değil mi ? Hemingway’ in anlattığı adamı bulmuşlar , da adam "O ben değilim" de­ miş. Balıkçı dediğin eli yara - landı mı gömleğinin kolunu yır­ tar sarar yarasını. Heyyttt b r e ...

Nobel armağanını ka - zansanız ne yaparsınız ?

Bunun gururu var ta b ii...

Ödülü'nü de bir düşün sek.

Ne veriyorlar k i...

100 bin dolar. I, 5 m il yon lira bizim paramızla.

Hemen aldığım gece dağı­ tırdım. Bakma öyle tuhaf... Sevinç satın alırdım böylece .

Şu anda neler hazırlı - yor sunuz ?

Akdeniz'in Sonsuz Genç - liği'n i yazıyorum. Carrefour için. L'A stro'da da çıkan Ak­ deniz kıtası adlı yazım Fran ­ sa'da büyük ilgi görmüş. İste­ diler yazıyorum. Akdeniz bü­ tün keşiflerin, icatların ana­ yurdudur. Kolomb, Macellan, Amerika Vespucci, Homeros,

Herodot, Pausanias, Strabon, Pliny, İbni Batuta.İdris'i da­ ha bunlar gibi nice gezgin ve kaşif hep Akdeniz-kıtasının ço­ cuklarıdır. Elle gelen düğün bayram derler. Hıristiyanlık sebebiyle büyük romantizm-' var batıda. Gerçek nedir bü- nu göstermek gerek. Dünya­ nın keşfi Akdeniz'den başladı SUmerler tekerleği buldu B ir takım hayvanlara koşuldu te - kerler. Arşipelde adalarda yelkenler rüzgara koşuldu. Anadolu Akdeniz kıtasmdadır. Bunun böyle bilinmesi gere- kir.Gerçekleri batının önüne serince Anadolu'yu kabulle - neceklerdir. Akdeniz'in ebedi gençliğinde kültürle birlikte lirizm de var. Kolomb'un ge -

milerinin dalgadan dalgaya

geçişini ben türküye benzeti - yorum. Öyledir türkü, söy­ lendikten sonra havada mavi­ le ş ir sanki. Böyle yazıyo - rum.

Hangi dilde yazıyorsu­ nuz?

Fransızca elbette.

İngilizce 'yi R obert Ko­ lej1de öğrendiniz ? O xford

'-da okudunuz. Peki Fran - sızca, İtalyanca, İspanyol - ca, Farsça, Arapça gib i dil­ leri ne zaman nerede ö ğ­ rendiniz ?

Hiç bilmem ki. Çocukluk- tanberi çeşitli yabancı dille - re merakım vardı. Galiba bi - raz da yeteneğim var.

Başka ne çalışmala - rım z var şim di?

Hey Koca Yurd'u ikinci

baskıya hazırlıyorum. Akde - niz konusunu da bu kitaba ek­ leyeceğim. Şadan Gökovalı ön­ ceki kitaplara girmemiş öy - külefimi derliyor.Onları göz­ den geçireceğim . "Anadolu U- luları" diye bir kitap yazmak için de söz verdim. " İnsan K ra lı" bu çağın bir eleştiri - si olarak yazacağımSonra A - nadolu'yu tekrar ele alaca - ğım. Bugüne kadar söyleme -

diklerimi söyleyeceğim. Bu

son sözüm olacak. Bu arada Aydan dünyanın görünüşünü yazacağım.

Nasıl görünür A y 'dan Dünya ? ..

Ay'dan Dünya kara bir ze­ min üzerine masmavi, porta­ kal gibi görünür. Güzel görü­ nümdür o . .. Oradan dünyayı gören insan burada yaşayan - larm niçin birbirlerine düş - man olabildiklerine şaşar ve acır. Ama bana öyle geliyor ki ancak bu.

Yani tek dünya m ı ? . ..

Evet, dünyanın ayrıntılı olması emperyalizmin sonu -

cudur. Emperyalizmin tüm

çabalarına karşıt bu düşünce bir yana gülm em iş, unutul - mamıştır. Tarihe bakın, im - parator kadavraları ile dolu - dur. Emperyalizmin yol aç ­ tığı savaşlar barış düşünce - sini oluşturmuştur.Belki uzak

ama, Tek Dünya düşüncesi

bir gün gelişecektir.

Dil de öyle. B ir hadi iki üç dil konuşulacak dünyada. La sı Le sü olmasa Fransız­ ca olurdu bu. Çince çok ko - nuşulan dil ama, yaygın değil, İngilizce'yi tek dilde şanslı gö­ rürüm ben. Türkçe çok güzel dil aslında. Ama geri vitesi yok Sözgelimi İngilizce 'de "Dres- sed" giyindi demektir. "And- ressed" soyundu olur. Bizim dilimiz böyle m i? İki fiil de ayrı. Yani geri vitesi yok dili­ mizin. Dönüş mutlaka ileri gidilerek mümkün oluyor.

Hem dünya da çok küçül - dü.

-Teknik 'ten söz ediyor­ sunuz herhalde.

(3)

HALİKARNAS BALIKÇISI

Elbette. Ben iki asırda ya­ şamış insanım. Son 50 yıllık gelişm eleri düşünün. Son elli yıldaki gelişm eler tüm zama­ nın gelişmesinden fazla. Di - yebilirim ki bundan sonraki 50 yılın gelişmesi bugüne dek olandan çok daha fazla olacak­ tır. Hız var şimdi. Daha ne­ le r olabilir diye b ir soru ge - çer aklınızdan. Bilinmez bu . Aslında önceden tahmin edi - len şeyler yenilik olmaz. İn - sanların konuşmadan da an - laşma yolları bulacaklarına i - namyorum. Beyinle uğraşa­ cak insanlar. Biliyorsunuz be­ yinde ve yürekte elektrik var. Bu, çok kommun anahtarı ola­ cak. Ancak adı ve düşünülüş yolu değişse bile tanrı düşün­ cesi kalacak...

Bizim yazarlarımız ko- j nusunda düşünceleriniz ne?

Modern yazarlarım ızı be - j ğeniyorum, seviyorum. Doğ ­ ru düşünce, güzel yazış var gençlerimizde. Bittabi hepsi benden genç. Hatta Nobel alan­ lardan da güçlü yazarları - mız var bizim.

Siz kim leri beğen iyor­ sunuz ?

Bizim kiler için söyledim İsim sayamam. Ben Home - ros'u severim. İzm irli Home- ros bitmez, eskimez. Doğal­ lığı vardır onun. İlk kez tan­ rıla rı insanlaştırdı.Gökovalı- ya da söyledim.

Bernard Shaw'u severim . Onun" İnsan Üstün İnsan"ını kayıkta çevirdim . O zaman­ lar M illi Eğitim Bakanlığı'n - ca basıldı. Ama çok kötü ba­ sıldı. Adımı bile yanlış yaz - mışlar. Ben şöyle bir eda ta ­ kındı demişim, oda takımı gi­ bi bir şey çıkm ış...

Dante'yi severim. Her ye­ rini değil elbet. B ir atlet her zaman rekor kırmaz. Benden Dante'yi çevirmem istendi . Dante'nin asıl Dante olduğu yerleri aldım çevrime. Öteki safsata kısmını ne diye çevi­ reyim.

Nobel alan yazarlar ü -

zerinde de dursak.

Yoooo.. . Çok çaldımz za - manımdan. 86 dayım ben. Da­ ha yazmak istiyorum üstelik. Bak bu güne kadar belki çek şey yazdım Anadolu için ama daha istediğimi söyleyeme - dim. Anadolu için son sözümü söyledikten sonra zaman ka -

lırsa yine konuşuruz. Hadi

şimdi Merhabaa;..

|

■ORHAN İLHAN

Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Prenses Zeyd, «İdeaire (Fikirci)» dediği sanat görüşünü değişik bir şekilde tatbike. çalıştığı sergisinin bir köşesi önünde,

Geri dönüştürülecek pek çok plastiğin birbirinden daha iyi ayrılmasında kullanılabilecek bu yeni yöntemde ışıkla uyarılan polimerlerin ışımalarına ait

En s›k izlenen fleklin- de kifli, harfleri renk olarak deneyim- ler.. Her harf, kiflinin kendisine göre farkl› bir renk

ebatlarındaki tümör radyolojik olarak kondroblastomun klasik özelliklerini göstermesinin yanı sıra MRI ve BT kesitlerinde nadir görülen kortekste harabiyeti ve eşlik

Her sâlikde nev’i beşerin kābiliyeti ve etfâl ile ricâlin fehimde isti‘dâdları derecât-ı mütefâvitede bulunduğundan umûmiyyâta ekser için ta‘lîm ve terbiye

yönelmiş, hilâfetin ilgası ve kadın naklan gibi yine çok önemli girişimlerle de büyük Atatürk, ulusuna aydınlık yolu gösteren tek lider sıfatını elde

Resme küçük yaşlar­ da başlayan sanatçı, A nkara’da H elikonsanat derne­ ğinde Cemal Bingöl ve Abidin Elderoğlu ile çalıştı ve eserlerini ilk olarak o

1882 senesinde yukarı Marne’da küçük bir ka­ sabada, tanınmış bir mimarın oğlu olarak dünyaya gelen Gabriel, sağlam klâsik kültürü aldığı kolejde