[Takvim yaprağında yer alan Bestekar Cemil Sangan'a ait bilgiler]

a»

»*

»»

»*

«»

»»

»*

»»

»*

»»

**

*»

*»

»»

*»

»»

»»

»»

»»

»»

»»

*»

,»

*«

»»

»*

*»

»*

*»

»»

»*

»*

»*

*

M A Y I S

Günün devamı: 14 S. Ö3 D. m Gecenin devamı: 9 S. 07 D.

CUMARTESİ

Cesaret, İnsanı zafere; kararsızlık, tehlikeye; korkak­ lık, ölüme götürür.

Büyük Saatli M aarif Takvimi

¥ '¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ >

Bir kaş kondu ağaca, — Kanatlan alaca, Yeniden bir yâr gevdim, — Kaşı, gözü karaca. Yemek listesi: 144 » Sahanda köfte, makarna, aalata,

144 — N E Y A ZIK K İ...

Emevîlerin zalimliğiyle tanınmış, meşhur valisi Haccac, kan dökmekten çok zevk alırdı. Fazla şarap İçip sarhoş ol­ duğu bir gün, yanındakilere şu itirafta bulunmuştu:

»—ı Ne yazık ki, Bağdat halkının tek bir başı yokI._ Bir vuruşta kesip hepsini birden öldürmek ne hoş olacakta I

BESTEKAR CEMİL SANGAN

1900’de İstanbul'da doğmuştur. Udi, begtek&r Şekerci Cemil Beyin oğludur. Küçüklüğünde musikiye babasını din­ leyerek heveslenmiş ve babasından ders almıştır. Fakat asıl yetişmesi kendi gayretiyle olmuştur. Çok kıymetli eserler bestelemiştir. 1958’de kalpten ölmüştür. Bir hicaz şarkısı;

Elemle, kederle arkadaş oldum Günlerce ağladım sarardım soldum Sevdayı aşkınla bak harap oldum Günlerce ağladım sarardım soldum

101 -H TERBİYE VE NEZAKET KURALLARI Telefon çok defa konuşanın sesini değiştirir. Bu sebep­ le telefonda mümkün olduğu kadar nazik ve mültefit olma­ ya gayret etmelidir. Bir kimse telefon başında lâfı kısa ke­ serse, bundan dolayı muğber olmamız doğru değildir. Zira, muhatabımızın belki mühim bir misafiri vardır, belki telefon başında konuşmak İçin bir başkası sabırsızlanır, belki de ya­ kınında konuşulanları duyurmak istemediği kimse bulunur.

TÜRK TARİHİNDEN İLGİNÇ OLAYLAR (Devam) Kıran Savaşı vesilesiyle Türkiye ile Fransa arasında dostlnk bağlarının sıkıiaştırılması üzerine, Fransa İmparato­ ru, Sultan Mecit’e “Légion d’honneur” nişanım teklif etti.

Padişah ;

— Mahzuz oldum, diyerek, İmparator üçüncü Napo- léon’un bu nişanını geri çevirmedi. Bu suretle ilk defa olarak bir Osmanlı padişahı bir yabancı hükümdarın nişanım göğ­ süne taktı. 1856’da cereyan eden bu olay İstanbul’daki Fran­ sız elçisi için büyük bir başan sayılmıştı.

Toplantıdan sonra ve yemek fasılası sırasında Fransa Batı-Kuzey Başkumandanı General Georges ile özel bir konuşma yapan Churchill, generale İki ayn teklifte bulun­ du. Birincisi Fransa’daki cephenin her kısırımda dövüşe de­ vam etmek ve özellikle dağlık sahalarda çete savaşı, yani ge­ rilla yapmaktı, ikinci teklif Afrika’ya çekilmekti. General Georges, bu tekliflerin ikisinde de başarı ümidi bulunmadı­ ğını söyledi. Bir ara Churchill Ue yanlız kalmak imkânım

İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Ta h a T o ro s Arşivi