• Sonuç bulunamadı

VIII. Beş Yıllık Kalkınma Planı Bilişim Teknolojileri ve Politikaları Özel İhtisas Komisyonu (81) Bilgi Hizmetleri ve İçerik Alt Komisyonu Raporu

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "VIII. Beş Yıllık Kalkınma Planı Bilişim Teknolojileri ve Politikaları Özel İhtisas Komisyonu (81) Bilgi Hizmetleri ve İçerik Alt Komisyonu Raporu"

Copied!
8
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

VIII.

Beş

Yıllık

Kalkınma

Planı

Bilişim

Teknolojileri ve

Politikaları

Özel

İhtisas

Komisyonu (81)

Bilgi

Hizmetleri ve İçerik

Alt

Komisyonu

Raporu

*

* Ocak 2000 tarihinde DPT’ye sunulan bu raporun hazırlanmasında, Prof.Dr. Bengü Çapar, başkan; Yrd.Doç.Dr. Sacit Arslantekin ve Yrd.Doç.Dr. Fahrettin Özdemirci raportör; Selma Aslan, H.Kübra Bahşişoğlu, Adile Günden, Selim Karaağaç, Müjgan Şan ve Doç.Dr. A. Yaşar Tonta komisyon üyesi olarak çalışmışlardır.

Öz

Küreselleşendünyada bilgi çok büyük önem kazanmıştır. Türkiye'debilgi hizmet­

leri veiçerik yayımında, güncelteknoloji ve uygulamalarla, geleneksel kurum ve

uygulamalar yan yana yürütülmektedir. Bu bilgi iletişim işinin gereğinceyapıl­ madığı anlamına gelmektedir. Bu raporda, ülkemizdeki bilgi hizmetlerinin bu­

günküdurumuve yapılması gerekli olanlar açıklanmıştır.

Giriş

Dünyanın küresel bir bilgi toplumuna dönüştüğü günümüzde bilginin rolü,içeri­ ği,düzeyi, aktarım kanallarıve erişilebilirliğiçok büyükönem kazanmıştır. Kü­ reselleşmenin temelkoşulu, toplumu, bilgi toplumu haline getirmektir.Toplumun bireyleri, bilgi ihtiyacı duydukları bütünalanlarla ilgili hertür,herdüzey, her bi­ çim, nicelik venitelikteki bilgiye, doğru vezamanlı birbiçimde erişebilme bilin­ cinde olmalı ve erişebilmelidir. Erişim ancak bilgi hizmetleri altyapısının gere­ ğince ve yetirence oluşturulması ve geliştirilmesi ile mümkündür. Bualtyapı; bil­ ginintoplanması, işlenmesi, yayımıveerişimini sağlayarak tüm üretim biçimle­ rini, ilişkilerini vebireylerin günlük yaşantısını küreselleşmenin gereklerine uy­ duracaktır.

Bilgi hizmetleri altyapısı; özel ve kamusektöründe değişik türdesistemler ve ağlar aracılığı ile bilgi ve veri sağlayan oluşumlardır. Bunlar arasındakütüphane sistem ve hizmetleri, arşivler, veribankaları, veri tabanları sistemve hizmetleri, bilgi analiz, derleme ve yorumlamahizmetleri, istatistik hizmetleri ile flaş bilgi hizmetleri vb.sayılabilir.

Bilgi toplumuna sahip gelişmiş ülkelerde alt yapının oluşturulması için, var olan öğelerin, bilgiyeilişkin politikaların, ağalt yapısının, yaygın bilgisayar ve buna bağlıolarak İNTERNET kullanımının sürekligeliştirilmesi hedeflenmekte­

(2)

dir. Örneğin Japonya 2010 yılına gelindiğinde,7milyon işyeri abonesi ve 54 mil­ yonkonut abonesiolacağını, her işyerininüç abonebağlantısı isteyeceğinidüşü­ nerek 75 milyon aboneye hizmet götürecek Ulusal BilgiAğıAltyapısını planla­ mış bulunmaktadır. Ölçek ekonomisi gereği,bu ağı gerçekleştirmedekullanıla­ cakbirimlerin sürekli ucuzlayacağıgöz önüne alınarak ortalama 2005 yılıdeğer­ lerini kullanıpiki seçenek (işyeri ve konutlar için)tanımlanmıştır.

Birinciseçenek,abone döngüsü için 16 trilyon Yen, yazılım ve donanım için 17 trilyon Yen olmak üzeretoplam 33 trilyonYen’i bulmaktadır.

îkinci seçenek, abone döngüsü için 27 trilyon Yen,yazılım ve donanımiçin 26 trilyon Yen olmaküzere toplam53 trilyonYenlik biryatırımı öngörmektedir.

YineGüney Kore’de, UlusalBilgiAğıAltyapısının 2015yılında tamamlama­ sıamaçlanarak,bunun için55.8 milyar$’lık bir yatırım düşünülmektedir. Bu ya­ tırım tamamlandığında tüm kamu daireleri, üniversiteler, araştırmamerkezleri ve firmalar fiberoptik kablo ile bağlanmış ve çoklu ortam iletişimine geçmiş ola­ caklardır. İkinciaşamada datüm ülkeyi kapsayan tele-tıp, tele-öğrenim,elektro­ nik kütüphanehizmetlerive coğrafi bilgiağıhizmeti gerçekleşmiş olacaktır.

Yukarıdaki örneklergöstermektedir ki,geniş kapsamlı, her konu ve düzeyde bilgi üretimi veelektronik ortama aktarımı; erişim bilincine sahip bilgisayar ve bilgi okur-yazarı kullanıcı ve bilgi personeli; her sektörde, her yerde ve tümbi­ reylerce kullanılan bilgi teknolojisi; gerekli mevzuat ve standartlar ile bütün bun­ ların gerçekleştirilmesi için gerekli olanmali kaynaklar bilgi altyapısının oluş­ masıiçinön koşuldur.

Yukarıda belirtilen öğelere ek olarak, çeşitlikütüphane ve bilgi merkezi türle­ rinin bilgi sağlama ve yayma hizmetlerinin gelişmesindeki rolü ise yadsınamaz. Günümüzde bilgi hizmeti verenkimi merkezlerin (millikütüphaneler,üniversite, halk,okul kütüphaneleri, arşivler ve diğer dokümantasyon ve enformasyonmer­ kezleri) bilgi-iletişimteknolojileri ve elektronik içerik aktarımının gelişmesine paralelolarakortadan kalkması gündeme gelmiştir. Oysa gerçekte bilgipaylaşı­ mı ilkelerinden hareketle bu merkezlerin ulusal ve evrensel bazda hizmetlerini ve bilgi kaynaklarını dijital ortama kaydırdıkları, böylelikle de duvarlarının dışına çıkarakküreselleşme olgusu içinde yerlerini almaya devam ettikleri gözlenmek­ tedir. Dikkat çeken bir başkaönemli husus ise, bilgi toplumlannda, bilgi hizmet­ leri ile ilişkili her düzeydeki kurumve kuruluşunbilgi örgütlenmesi bağlamında üstlendiğiroldür. Sözügeçen kurumve kuruluşların hem görevleri çok belirgin­ dir, hem de aralarında gelişmiş bir işbirliği ve koordinasyon söz konusudur.

Türkiye’deki oluşuma bakıldığında,bilgi hizmetleri ve içerik yayımında gün­ cel teknolojive uygulamalarile geleneksel kurum ve uygulamalaryan yana gö­ rülmektedir. Bu, bilgi iletim işinin gereğince yapıldığı anlamına gelmemelidir. Dünya ülkeleri açısından yukarıda belirtilen unsurlar,Türkiyebağlamındadeğer­ lendirildiğinde ortaya aşağıdaki gibi birtablo çıkmaktadır:

(3)

(ağlar)geliştirilmesive kullanımı için strateji ve program düzenlemeleriniiçeren bir politika görülmemektedir. 1925 yılından bu yana çeşitli zamanlarda devlet kurumlan ve birimleri tarafından bilgi politikası olarak kabul edilebilecek giri­ şimlere rastlanmaktaise de, bunlarınçoğu uygulama alanına konulamamış, bü­ tüncüllükten yoksun, tekbir kurum tarafından hazırlanmamış ve dönemleri için bile eksikleri bulunan çalışmalardır.Bu durum bütüncül bir bilgi politikasınıya­ pacak ve uygulamalar arasında koordinasyonu sağlayacak tek bir kurum, birim veya alt birimin görevlendirilmemesindenkaynaklanmaktadır.

Ülkemizde böylesinebir politikayı oluşturarak gerekli alt yapıyı destekleye­ cek ve koordinasyonusağlayacak bir kurum/birimin belirlenmesi yada oluşturul­ ması gerekmektedir.

2) Bilgiteknolojisive ağlar: Dünyadaki bilgi teknolojisi ürünlerinin Türki­ ye’de de bulunduğu, ancak bu ürünlerin özellikleülkeiçindeki sektörvecoğrafi dağılımınınbüyük şehirlerde yoğunlaştığı söylenebilir. Bilgiteknolojilerinin alı­ mı, yayımı vekullanımınınbelirli bir program ve politika doğrultusunda yapıl­ maması nedeniyle, davranışların çokbilinçliolmadığı ortadadır. Bu durum ülke­ mizizaman içerisinde teknoloji çöplüğüne dönüştürmektedir.

Bilgi merkezleri, hizmetleri ve içerik alanında ise özellikle 90’h yılların ikin­ ciyarısından itibaren çalışmalaryapıldığı görülmektedir. Bu çalışmalar genellik­ le kurumbazında kişiselleşmektedir. Çalışmaların devam ettiği günümüzde, ge­ lişme ivmesininyeterli olduğu söylenemez. Özellikle bilgi teknolojileriaçısından dışa bağımlı biryapı sergileyenülkemizde, teknoloji kullanımının, alınan tekno­ lojinin yurtiçi hizmetveuygulamalarınaadaptasyonu şeklinde olduğu bilinmek­ tedir. Bilgi hizmetleri alanında, son zamanlarda çok sayıda yurtiçi yazılımların ortaya çıktığı görülmektedir. Dünya standartlarında olmasına rağmen, bu yazı­ lımlarınbirbirleriyle işbirliği ve koordinasyon içine girmemesidüşündürücüdür.

Yaklaşık 20 yıl önce başlatılan EARNve TUVAKA ağ yapısı kurmaçalışma­ ları istenilen düzeye gelememiştir. înternet’in ortaya çıkmasıile Türkiye’de de büyük bir atılım gösteren ağlar, daha çok yurtdışından bilgi transferi yapmakta kullanılmaktadır. Ülke çapında bilgi iletimi yapacakinternete bağlı kişisel ve ku­ rumsal bilgisayar sayısı 800.000 civarında olup, busayıTürkiyeiçin yeterli de­ ğildir. Bilgiiletimindekullanılan hatların kapasitesidünya standartlarının çokge­ risindekalmaktadır.

Tarım ve sanayi toplumlarmda mal ve hizmetlerinbiryerden bir yere hızla ak­ tarılmasıiçin nasıl gelişmişkara, hava vedeniz yollarına ihtiyaçvarsa,bilgi top-lumunda da bilimsel ve teknolojik bilgiler baştaolmak üzere hertürbilginin ku­ ruluşlar arasındahızlaaktarılmasıiçin“bilgi otoyolları”na ihtiyaç vardır.

Bugün internet’e bağlanamamış ve kendi bilgi ağlarımızı oluşturamamışsak tarladaki ürünümüzü pazarlayamayacağız, tatil köylerimize turist gelmeyecek, ihraç ettiğimiz tekstil ürünlerinin parasını hızlıbir şekilde alamayacağız,eğitimi­ mizi geliştiremeyeceğiz vb. demektir.

(4)

Bilgi otoyolları; bilginin toplanması, işlenmesi, depolanması, ağlar aracılığıy­ labir yerden biryere iletilmesive kullanılmasının temelini oluşturmaktadır. Bil­ gininaktarım hızının artırılmasıbilgi toplumunda yaşamanın bir ön koşulu hali­ negelmiştir.

Türkiye’de bilgi teknolojisininve ağlarının kişiler vekurumlar tarafından da­ ha yaygınkullanımının sağlanması ve ağ altyapısının geliştirilmesi gereklidir.

3) Kullanıcı: Bilgi toplumunun temelini kullanıcı oluşturmaktadır. Bu güne kadar ülkemizde kullanıcının bilgi ihtiyacı ve eğilimleri konusunda bütüncül bir araştırmayapılmamıştır. Yapılan dağınıkbirkaç kullanıcı incelemesinin sonuçla­ rı ise hayata geçirilmemiştir. Türkiye nüfusubazalınarak her sektör kullanıcısı­ nın niceliksel ve niteliksel özellikleri ile bilgi ihtiyacı ve bilgi sistemlerine ilişkin eğilimleri belirlenmeli; bilgininyayımında, yapılacak böyle bir araştırmanın so­ nuçlarıgöz önünde bulundurulmalıdır.

Günümüzde bilgi kullanıcısının bilgiye erişimi, okur-yazarlık, bilgisayar okur-yazarlığı ve enformasyon okur-yazarlığından geçmektedir. Türkiye’de ilk veorta dereceliokullarda bilgisayar eğitimi programının DünyaBankası destek­ li olarak 1984’debaşlamış olması sevindiricidir. Bunundışında çeşitli üniversi­ teler ve özel sektör tarafındanbilgisayar ve internet kullanımıalanındakimikurs­ laraçılmaktadır. Fakat şimdilik bunlar nüfusun büyük kesimini bilgisayar okur­ yazarı yapmak için yeterli değildir. Enformasyon okur-yazarlığı içinse örgünor­ ta öğretimdeki “Kütüphane” vb. konuluderslerin seçmeli olmaları ve okul kütüp­ hanelerinin gelişmemişliğinedeniile yeterli değildir. Hem bilgisayar hem de en­ formasyonokur-yazarlığının geliştirilmesi daha örgütlü ve sistematik bir biçim­ de yapılmalıdır.

4) Bilgi Personeli:Bilgi personelini; bilgininderlenmesi, analizi, düzenlen­ mesi, depolanması, hizmetesunulması ileilgili tüm işleri geleneksel veya elekt­ ronik tekniklerlegerçekleştirenpersonelolarak tanımlayabiliriz.Bilgi işi her yö­ nüile bir bütünolarak düşünülmediğinden böylesinebir tanım bu güne kadar hiç­ bir resmi kaynakta yer almamıştır. Devlet Personel Başkanlığı tarafındangerekli yerlerdebu tanımlamanın yapılması ve istihdam politikasının da budoğrultuda çizilmesi yerinde olacaktır. Böylece bilgi personelinin özlük haklan ile ilgili ye­ ni düzenlemeler gerçekleştirilebilecek ve değişik isimler ve sınıflar altında yer alan bilgi personelininözlük hakları ve ücretlendirilmesindeki eşitsizlikler orta­ dan kalkacaktır. Bu durum bilgipersonelinin çalışmaalanlarındaverimin artma­ sına yol açacaktır.

Üniversitelerimizdebilgi personeliyetiştirmek üzere verilen eğitimdünyada­ ki benzeri programlarla eşit düzeydedir. Bununlabirlikte bilgi teknolojisi ve hiz­ metleri konularındakihızlıgelişmeler nedeni ile halihazırda bu alanda çalışmak­ ta olanpersonele düzenli hizmetiçi eğitim uygulamalarının yaptırılmasıyerinde olacaktır. Üniversiteler, ilgili Bakanlıkbirimleri,TÜBİTAK ve Sivil Toplum Ör­ gütlerinin böyle bir eğitimde aktif rolalmaları sağlanmalıdır. Sözü geçen hizmet

(5)

içi eğitim, internet kullanımı ile uzaktan eğitim ve bilgisayara dayalı eğitimyön­ temleri ile desteklenebilir. Böylesine uzmanlık isteyen bilgisektöründe, bilgihiz­ metini vermek üzere istihdam edilecek personelin,bilgi alanında eğitim verenil­ giliüniversitebölümlerindenmezunolmasıönşartı getirilmelidir.

5) Malikonular: Bilgi sistem, ağve merkezleri Türkiye’de yeterince geliş­ mediğinden, bilgi aktarımve erişimi toplumun her kesimi tarafından gereğince yapılamamaktadır. Bununpek çok nedeniyanında, temel sorun mali kaynakların yetersizliği olarak görülmektedir. Gelişmiş ülkelerin mali kaynak tahsisi için standartlar ve kullandığıyöntemler örnek alınarak bunların Türkiyeiçinadaptas­ yonu gerçekleştirilmelidir. Bilgi toplumu olmadaçok yol almışolan ülkelerin dü­ zeyine gelebilmek için, alt yapının kurulmasında gerekli mali kaynaklar ek ola­ rak değerlendirilmelidir. Örneğin gereklilik olarak ortaya çıkan KAMU-NET, ULAKBİM çalışmaları malikaynakların yetersizliği nedeniyle durma noktasına gelmiştir. 1983 yılındakurulanYÖK Dokümantasyon ve Uluslararası Bilgi Tara­ maMerkezi, 1996 yılında süreli yayınlar vebilgi hizmetlerini TÜBİTAK’abağ­ lı ULAKBİM’e devretmiş; YÖK bünyesindeyeralan adıgeçen Dokümantasyon merkeziiseyalnızcatezlerle ilgili bir birimhalinegetirilerek yeniden«yapılandı­ rılmıştır. Bu birimler malikaynakların yetersizliği nedeniylekuruluş amaçların­ dakitemelgörevleridahi yerine getirememektedir. Bünyelerinde çok sayıda per­ sonelbulunduran ve büyük özverilerle çağdaş anlamda hizmet vermeye çalışan bu ve benzeri birimleregerekli mali kaynak sağlanmalıdır.

6) Bilgi Üretimi: Bilgihizmetlerinin odaknoktasını “Bilgi”oluşturmaktadır. Küreselleşme yolundaki ülkelerde esasolannerede olursa olsun bilgiye ulaşmak­ tır.Bubilgiülke içinde ya dadışında üretilmiş olabilir. Sözü edilen ulaşımülke­ mizde hangi bilginin nerede, kimtarafından, nezaman ve hangiformda üretildi­ ğinin tam anlamıyla bilinememesi nedeniyle eksikkalmaktadır. Oysa gelişmiş ül­ keler bukontrolü sağladıkları için,ülke içinde üretilen bilgilere kolaylıkla erişe-bilmekte; ülke birikimini yurtdışına pazarlayabilmektedirler. Türkiye ise, kendi bilgibirikiminidenetim altınaalamadığı veyurtdışıbilgileredaha kolay ulaşa­ bildiğiiçin mali kaynaklarınınçoğunu dış bilgiye ulaşılmayolundasarf etmekte­ dir. Bilgi birikiminiyurtdışına pazarlayamaması dezavantajı da buna eklenmek­ tedir.

Türkiye’de yayınlanan kitap sayısının yıllık ortalaması 8.000 civarındadır. Süreli yayın ortalaması iseyaklaşık 1.000 olarak tahmin edilmektedir. Nüfusu 65 milyonu geçen vehızla gelişmekte olan birülke için verilen sayılar son derece yetersiz kalmaktadır. Bu nedenlebasılı yayınların sayısının artırılması için Tür­ kiye’de her türeserin derlenmesi ve yukarıda sözü edilen bibliyografik kontrolün detamolarakgerçekleştirilmesiiçin“Derleme Kanunu”nun yeniden gözden ge­ çirilmesi, bibliyografikkontrol mekanizmalarının işlerliğinin sağlanarak işlevsel hale getirilmesi, Milli Kütüphane, ULAKBİM gibi kurumlararasında bibliyog­ rafik kontrolaçısından işbirliği, işbölümü veeşgüdümün sağlanması yerinde

(6)

ola-çaktır.

Elektronik ortama aktarılmış olan bilgi bağlamındaki içeriğe baktığımızda, Türkiye’de yeterli nicelik ve nitelikte bilginin elektronik ortama aktarılmadığı görülmektedir.

İngilizce konuşulan ülkelerde her alanda (her sektörde) internet kullanımının yüksekolduğu verilen istatistiklerden anlaşılmaktadır. Bir araştırmaya göre İngil­ tere’de çiftçilerin interneti daha yaygın olarak kullandıkları,Fransa’da ise daha az kullandıkları ortaya çıkmıştır. Bunun nedeni olarak da tarımlailgili İngilizce web sitelerinin daha fazla olması gösterilmektedir. Türkiye açısından da inter­ net’in tabana yaygınlaştırılması ve her sektörde kullanılabilmesi, Türkçe web si­ telerinin artırılmasına bağlıdır. Bu konudailgili sektörlerin websitelerini kurup geliştirmeleri gerekmektedir.

İnternet üzerinde yapılanaraştırmalardaTürkiye’deki bilgi adreslerine gidil­ diğinde, bu adreslerin kimilerinde içeriğe rastlanılmadığı, bulunan bir bilginin daha sonra ortadan kalktığıyadaadresdeğiştirdiği görülmektedir.Bu durumbil­ giye erişimdeTürkiyegibi ağ yapısı sonderece yavaşolan bir ülkede hız kaybı­ na ve erişim isabetsizliğineyol açmaktadır. Ulusal çapta bibliyografik denetimin gerçekleştirilebilmesi için; bilgimerkezlerinin elindeki kaynaklar veyayın haya­ tına çıkmakta olan eserlerin bibliyografikkimlikleri elektronik ortama en kısa za­ manda aktarılmalıdır. Böylelikle ulusal yapıda bibliyografikdenetim elektronik ortamdasağlanarak Türkiye’nin ikincil kaynağı internet ortamına aktarılacaktır. Bu amaçla bilgimerkezleri kendi veri tabanlarını uluslararası veri yapısı doğrul­ tusundayapılandırarak, ulusal veri tabanı oluşturmakiçinişbirliği içine girmeli­ dir.

Yurt dışında Sanal Bilgi Merkezleri kavram ve çalışmaları gündemdeyken, Türkiye’de dijital bilgi merkezi oluşturma çalışmalarının eksikliği düşündürücü­ dür. Yapılacak iş, kullanıcıaraştırmaları doğrultusunda önceliklerin belirlenerek elektronik ortama içerik aktarımının öncelikler doğrultusunda hızlandırılması şeklinde olmalıdır.

7) Bilgi Hizmetleri Mevzuatı ve Standartlar : Bilgi hizmetlerinin gereğin­ ce yürütülebilmesi için Türkiye’de yeterlimevzuatınbulunmadığı, var olan kimi­ lerinin ise işlem ve hizmetleri engellediği ya da yetersiz kaldığı, kimilerinin de güncelliğini yitirdiğibir gerçektir.Bilgi hizmetlerine ilişkin yaklaşık 200standart bulunmasına karşın bunlarınbilgi merkezleritarafındanyeterince uygulanmadı­ ğı görülmektedir.

Bu bağlamda Türkiye’de “BilgiMerkezleri ve Hizmetleri Yasası”, “îdariUsul ve Bilgi EdinmeKanunu”, “Halk Kütüphaneleri Yasası”, “Bilgi Personeli Yasa­ sı” ve benzerleri üzerinde çalışmalar yapılmalıdır. “Basma Yazı ve Resimleri Derleme Kanunu”, “Milli Kütüphane Kanunu ve Ek Kanunu”, “Muhasebe-i Umumiye Kanunu veAyniyatYönetmeliği”ve benzerleri gibi varolan mevzuat ise gününkoşullarınagöre gözden geçirilmelidir. Elektronikortamdakibilgi hiz­

(7)

metleri için iseyasal anlamdaki boşlukgerekli düzenlemelerle doldurulmalıdır. Ülkemizde 200 kadar standart olmasına karşın “ISO bilgi teknolojileri ve transferi” standartlarına bakıldığında sayının son derece az olduğu görülmekte­ dir. Bilgi hizmetlerimizi dünya seviyesine ulaştırmak için ISO standartlarından çeviri veadaptasyonlar yapılmalı,oluşturulanstandartların uygulama zorunlulu­ ğugetirilmelidir.

8)Bilgi Kurumlan: Türkiye’de varolan bilgi kuramlarının bilgisayarlaşma­ sı konusunda yapılan çalışmalar yeterince hız kazanmamıştır. Üniversite kütüp­ hanelerinin bu alanda öncülük görevini üstlendikleri gözlenmektedir. Halk kü­ tüphaneleri ise bu konuyu daha geriden takip etmektedir. Milli Kütüphane, ulu­ sal veri tabanı oluşturma yolunda 1985 yılından bu yana çalışmalarınıhızlıbirşe­ kilde sürdürmektedir. Okul kütüphaneleri ise 5.000 civarında oldukları konusun­ daistatistikler verilmesine rağmen, diğerbilgikurumlan arasında en silik olan­ larıdır.

Gelişmiş ülkelerde kamu kurum kütüphaneleri, bilgi toplama, düzenleme, verme ve yayma işlemlerini bilgi teknolojilerindeki gelişmeler ışığındayapmak­ ta, ulusal ve uluslararası bilgi ağlarında önemli bilgi merkezleri haline dönüş­ mektedirler. Ülkemizde ise kamu kurum kütüphaneleri, kamu bilgilerini yarar­ lanmayasunacak yapılanmayı sağlayamamıştır.

Kamu hizmetlerinin düzenli, süratli, etkili, verimli ve ekonomik bir şekilde yürütülebilmesi için, bakanlıkların kurulmasına, teşkilat, görev ve yetkilerine ilişkin esasve usulleri düzenleyen 3046 sayılı “Bakanlıkların Kuruluş ve Görev Esasları Hakkında Kanun”, kuram kütüphanelerine (bilgi merkezlerine) yer ver­ memektedir. Bilgihizmetlerinin kamu kuramlarında kurumsal biryapıya kavuş­ turulmasında önemli birgösterge olacak olan bu yasa kurum bilgi merkezlerini Bakanlıklarınteşkilatlanması içerisinde bir birim olarak göstermelidir. 3046 sa­ yılıyasadadeğişikliğegidilerek kuramlarda bilgi merkezleri kuramsal bir yapı­ ya ve mali kaynağa kavuşturulmalıdır.

Yurt dışındavarolan,Güncel DuyuruSeçmeli Bilgi Yayımı gibi hizmetlerive­ ren ve basılı ve/veya elektronik ortamda ikincil yayın oluşturan merkezler ise Türkiye’de yokdenecekkadarazdır.

Bütün bunlar doğrultusunda üniversitekütüphaneleriarasındafilizlenmişolan işbirliği (Konsorsiyum) ve ağ alt yapısı oluşturma çalışmalarına hız kazandırıl­ malıdır. Halk kütüphaneleri otomasyon çalışmaları yeterli destek sağlanarakhız­ landırılmalı; halk kütüphaneleri arasında bir ağ alt yapısıoluşturularak ulusalya­ pı içinde yerlerini almaları sağlanmalıdır. Okul kütüphaneleri içinde aynı durum söz konusudur. Milli Kütüphane, ulusal içerik ve bibliyografik denetim merkezi konumunagetirilmeli;ulusal ağ yapısının odaknoktasını teşkil etmelidir. Diğer bilgimerkez ve hizmetlerine önderliketmesibeklenenMilliKütüphaneninbu iş­ levlerini yerine getirebilmesi için gerekli mali, teknoloji ve yasaldesteğin sağlan­ masıgerekmektedir. Yukarıda, yurtdışında varlığından sözedilen diğergelişmiş

(8)

bilgi hizmeti veren merkezlerin ise, kamuveözel sektör tarafından geliştirilme­ leri ve ulusal bilgi sistemi ve ağı içerisinde yerlerini almalarıözendirilmelidir.

Ulusal bilgi alt yapısının yalnızca iletişim altyapısından ibaret olmadığı, bil­ gininedinilmesi, saklanması, aktarılması, derlenmesi, işlenmesi veerişilmesiile ilgili tüm altyapıöğeleriniiçerdiğigerçeğindenhareketle oluşturulacak bilgi hiz­ metlerive içerik politikalarınınyukarıda sayılan altyapı öğelerine öncelik veri­ lerek hazırlanmaları gerekmektedir.

Referanslar

Benzer Belgeler

Kanunun sektörü ilgilendiren 20 nci maddesinin 1 nci fıkrası, “Zeytinlik sahaları içinde ve enaz üç (3) km. mesafede zeytinyağı fabrikası hariç zeytinliklerin vegetatif

Sekizinci Beş Yıllık Kalkınma Planı Madencilik ÖİK Raporu Endüstriyel Hammaddeler Alt Komisyonu Yapı Malzemeleri I (Alçı-Kireç-Kum-Çakıl-Mıcır-Boya

Sekizinci Beş Yıllık Kalkınma Planı Madencilik ÖİK Raporu Endüstriyel Hammaddeler Alt Komisyonu Yapı Malzemeleri II (Mermer-Granit-Yapı Taşları-Arduvaz(sleyt))

1992 yılında Etibank tarafından gerçekleştirilen bir çalışma ile sektördeki sorunlar tesbit edilmiştir. Bu tespit edilen hususlar maddeler halinde aşağıda sunulmaktadır.

Yönetim Kurulu Bünyesinde Oluşturulan Komiteler-II Faaliyet raporu veya kurumsal internet sitesinin, denetim komitesinin, faaliyetleri hakkında bilgi verilen bölümünü

Son yıllarda kurum, işletme ve bireylerin bilişim hizmeti olarak faydalandığı bulut bilişimin genel özellikleri şunlardır:.. • İstenildiğinde ve kendi

- serbest bölgelerde işbirliğini teşvik etmek. Taraf ülkeler, çevrenin korunması, özellikle Karadeniz çevresinin korunması ve iyileştirilmesi ve bio-productive

Bu kapsamda PBS Bilgi Teknolojileri ve Bilişim Hizmetleri A.Ş., kişisel verileri koruma mevzuatı ve ilgili mevzuat ile getirilen kurallara uygun olarak işlemekte, veri