• Sonuç bulunamadı

Kayıp geçen yıldızlar:Türk tiyatrosunun unutulmuş şöhretleri 12:Neyyire Ertuğrul

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Kayıp geçen yıldızlar:Türk tiyatrosunun unutulmuş şöhretleri 12:Neyyire Ertuğrul"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

12

Hazırlayan: Aysen Devrim T.

Neyyire

HAYATI: 1902 yılında ts- 1 lanbul’da doğdu.

İlk defa 1923 yılında Da- j rülbedai’de - Şimdiki Şehir î Tiyatroları - sahneye çıktı. ! 1923 yılında Darülbedai bir

çeşit iç sarsıntı geçirmektey

j di. Bu yüzden olacak Neyi- re D(arülbedai’den ayrılarak j Şadi Fikret tarafından yöhe tilen «Milli Sahne»ye inti- j sap etti. Uzun süre Millî ! Sahnede çalıştı ve bu toplu î tuğun çeşitli yurt içi turne- j lerine katıldı.

Muhsin Ertuğrul ile evlen i miştir.

Türk tiyatrosunun yük-

İ sek tahsilli ilk kadınların*

I dan olan Neyire Ertuğrul 14 Şubat 1943 yılında hayata gözlerini yummuştur.

KİŞİLİĞİ: Çalışmak her zaman olgun sonuçlar verir. Eğer bu çalışma metodlu ve süreli ise başarı sağlar ve | eğer ona «istidad» da arka daşlık ediyorsa mucizeler do ; ğuı-ur. İstidad önemli bir faktör olmakla birlikte her şeye muktedir olamaz. Ça­ lışma istidada eşlik etmedi- j ği sürece en güzel sonuçlar

bile olgunlaşmadan söner. Şehir Tiyatrolarımızın za : manında daima ön plânda kalmasını bilmiş Neyire’si bunun güzel bir örneğidir. Neyire ününü, ilk önce me- : todlıı ve devamlı çalışması­

na ikinci olarak ise kaabiliye tine borçludur. Sahne haya tına ait her şey ile inceden ] inceye ilgilenirdi Tiyatro, onun için alelade bir iş de-

I ğil, topluma karşı manevî İ bir görevdir.

Neyire bilhassa dramda eş | siz başarılar sağlamıştır.

Bakınız 193Tlerde onun hakkında yayınlanmış bir tiyatro eleştirisinde yazar,

% zamanının dil ve üshibu ile. : Neyire için neler diyor:

Ertuğrul

«Şahsî mizacı da san’at- takinden çok farklı değil gi bi görünüyor. Çünkü rol ifa smda bazan öyle yerlere te sadüf ediyoruz ki Neyire ile kahramanı farkedemiyoruz. Neyire bir yalnış mı yapıyor, yoksa piyesin kahramanı esasında bir Neyire midir? Bunu anlamak için çok in­ ce ve derin tetkik lâzım olu yor.

Kol ifası tarzı nazik ve mütevazidir. Sahnede ken­ di kendini teşhir etmek bil mez. Hâdiselerin mes’ul kah ramanı, piyesin mihveri o- lan şahsiyet olduğunu mağ rur bir tavırla gösterdiğini hiç göremezsiniz. Onun ye­ rinde bir başkası belki se­ yircinin gözüne sokulmak is teyecekti.

Temsil ettiği kahrama­ nın ruhuyla yaşayabilmek için gayret ve kuvvetinin bir zerresini esirgemez. Hâdise leri donuk fakat tabiî renk lerle çizer. Ve bu renkleri istediği kadar pekleştirmek hususunu seyircinin mulıa keme ve muhayyilesine bira kır.

Bu da ayrı bir prensiptir. San’atkâr seyircinin de san’ atkârm vaziyetine girmesini ister.

Onu klâsik eserlere gir­ mek mecburiyetinde bırak­ mak büyük yalnış olur O- na nereli veya gülünç ka­ rakterler emniyet etmek de aynı derecede yalnış sayı­ lır. Bu gibi tecrübe, Neyire’ yi kasden ıııuvaffakiyetsizli ğe sürüklemekle beraberdir. Hafifmeşrep, alâyiş müpte lası kadın tiplerinin san at­ kârı değildir.»

Neyire Ertuğrul hanım ­ ın kişiliği hakkında bir sah ne arkadaşının şu anısı gü zel bir fikir verecektir;

«Bir gün provalarda ismi

ni vermek istemediğim bir aktris ile Neyire arasında nasılsa bir münakaşa baş- lamıştı. Yanlarına vardığını f zaman aktrisin nezaketin miisade etmediği sözlerine Neyire büyük bir nezaket ve tevazu ile şu cevabı veriyor du:

«Çok doğru ben bugün | bir Madam Eliz değilim, fa kat ilerde olabilmek için ça lışacağım.»

Neyire için içimde büyük bir saygı besler ve onu tak dir ederim. Çünkü sözünde durabildi.

Mademki «kendisini be­ ğenmiş» karakterinde değil, | mademki «eğerleri takdir et mek ve bütün varlığıyla ça lışmak biliyor, vaadini tama iniyle ifa edeceğine şüphe yoktur.

işte o zaman, Eliz’in yanı başında sahnemizin iftihar edebileceği bir san’atkârı daha selâmlayacağız.»

Neyire Ertoğrul’ un arka­ daşının anısında sözünü et tığ- Eliz ünlii tiyatro sau’- atçısı Eliza Binemeciyan’ - dır

Neyire hanını maalesef san'atının en verimli çağın da 41 yasında yakalandı fı aman ız lıatalıkian kn»ırı lanııyarak hayata veda et­ miştir.

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Orhan Camii mihrabı; taç ve niş bölümünde celî sülüs, Hüdâvendigâr Camii mihrabı; alınlık ve çerçeve bölümünde kûfi, niş bölümünde celî sülüs,

Aktürk Ahmet, Akcanlı Fatma, Şenol Hasan ve Akyüz Yılmaz (2012) Muhasebe Standartları Bağlamında Otel İşletmelerinde Çevre Muhasebesi isimli çalışmalarında, Çevre

Sakallı Celal Bey’in yanıtı şöyle:.. “Sen keyfine

Elektronik bileşenlerin giderek daha küçük boyutlarda yapılması ve artan entegrasyon yoğunluğu aşırı ısınmaya neden olabilecek ısı akışlarına neden

Babası gibi aksiyon adamı yanı politikada at oynatırken onun yazar kişiliği yer altından derinlerden bir nehir gibi akacak ve zaman zaman yeryüzüne çıkıp

dergisinde yayımladıkları makale ile rüzgâr, yağmur ve insan hareketi gibi çeşitli kaynaklardan enerji üretebilen, su geçirmez özellikte bir triboelektrik

Sonuç olarak safra kesesinde yerleşimli heterotopik pankreas, semptomlara neden olduğunda kolesistektomi ile tedavi edilmesi gereken ve safra kesesi içerisinde yer işgal

Sevişmenin Güdüklüğü ve Yüce­ liği, Melih Cevdet Anday’ın yeni yayımlanan ve “ cuma yazıları” nın yer aldığı deneme kitabının adı.. Belli ki oldukça