• Sonuç bulunamadı

Hemşirelik Fakültesi Öğrencilerinin Sosyal Ağ Sitelerini Kullanma Amacı ile İletişim Becerileri Arasındaki İlişkinin İncelenmesi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Hemşirelik Fakültesi Öğrencilerinin Sosyal Ağ Sitelerini Kullanma Amacı ile İletişim Becerileri Arasındaki İlişkinin İncelenmesi"

Copied!
16
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Hemşirelik Fakültesi Öğrencilerinin Sosyal Ağ Sitelerini Kullanma

Amacı ile İletişim Becerileri Arasındaki İlişkinin İncelenmesi

1

Examination of the Relationship Between the Purpose of Nursing Students for Using Social Network Sites and Their Communication Skills

Hatice KAYA, Doç. Dr., İstanbul Üniversitesi, Florence Nightingale Hemşirelik Fakültesi, haticeka@istanbul.edu.tr Nuray TURAN, Yrd. Doç. Dr., İstanbul Üniversitesi, Florence Nightingale Hemşirelik Fakültesi, nkaraman@istanbul.edu.tr

Özgem HASANOĞLU, Hemşirelik Öğrencisi, İstanbul Üniversitesi Florence Nightingale Hemşirelik Fakültesi, ozgee-m@hotmail.com Özge GÜRE, Hemşirelik Öğrencisi, İstanbul Üniversitesi, Florence Nightingale Hemşirelik Fakültesi, gureozge@gmail.com

Ettibar ARSLANOVA, Hemşirelik Öğrencisi, İstanbul Üniversitesi, Florence Nightingale Hemşirelik Fakültesi, arslanovaettibar@gmail.com Gülay ELMAS, Hemşirelik Öğrencisi, İstanbul Üniversitesi, Florence Nightingale Hemşirelik Fakültesi, elmasgulay34@gmail.com

Öz

Araştırma, hemşirelik öğrencilerinin sosyal ağ sitelerini kullanma amacı ile iletişim becerileri arasındaki ilişkiyi belirleme ve tanımlama amacını taşımaktadır.

Araştırmanın evrenini, bir Hemşirelik Fakültesi’nde öğrenim gören öğrenciler, örneklemini ise tabakalı rastgele örnekleme yöntemi ile belirlenen 238 öğrenci oluşturdu. Kurumdan yazılı, öğrencilerden sözlü bilgilendirilmiş onam alındı. Veriler, Yapılandırılmış Soru Formu, Sosyal Ağ Siteleri Kullanım Amacı Ölçeği ve İletişim Becerileri Ölçeği (İBÖ) ile toplandı. Öğrencilerin Sosyal Ağ Siteleri Kullanım Amacı Ölçeği ve İBÖ toplam puan ortalamasının 38.69±17.49 ve 104.00±19.26 olduğu görüldü. Sosyal ağ sitelerini kullanan öğrencilerin, İBÖ davranışsal alt boyutunda istatistiksel açıdan anlamlı bir fark saptandı (p<0.001). Araştırmaya göre, öğrencilerin iletişim becerileri orta düzeydedir. Sosyal ağ sitelerini öğrenciler iletişim, kendini tanıtma, eğitim amaçlı kullanmaktadırlar. Sosyal ağ sitelerini etkin kullanan öğrenciler, iletişim becerilerini davranışlarına yansıtabilmektedirler.

Abstract

The study is aimed to determine the relationship between the purpose of nursing students for using social network sites and their communication skills and to carry the identification.

The population of this study consists of students who are enrolled at a Faculty of Nursing, while sample group includes 238 students who were selected through the stratified random sampling method. Written informed consent was obtained from the institution. Verbal informed consent was obtained from the students. The data were collected through the Structured Questionnaire, the Scale of Aims of Use of Social Network Sites and Communication Skills Scale (CSS). It is seen that average total score of students in the Scale of Aims of Use of Social Network Sites and in the CSS was 38.69±17.49, and 104.00±19.26.A statistically significant difference was found in the behavioral sub-dimension of CSS (p<0.001). According the study, communication skills of the students are at a medium level. They use social network sites for the purpose of communication, introducing themselves, education. Students who actively use social network websites can reflect their communication skills on their behaviors.

Anahtar Kelimeler:

Hemşirelik öğrencileri, İletişim becerileri, İnternet, Sosyal ağ siteleri

Keywords:

Nursing students, Communication skills, the internet, Social network sites

(2)

Giriş

Günümüzde gelişen teknoloji ile birlikte bilgisayar ve internet hayatın vazgeçilmez gereçleri haline gelmiştir. İnternet, birçok bilgisayar sisteminin birbirine bağlı olduğu, dünyada yaygın olarak kullanılan ve sürekli büyüyen bir iletişim aracıdır (Oğuz vd., 2008: 448).

Avrupa genelinde, Türkiye’nin kişi başına internet kullanımında en fazla zaman geçiren ülke olduğu belirtilmektedir. Buna göre ülkemizde 2009 Nisan ayında 17 milyon internet kullanıcısı olduğu, kişi başına ortalama 3044 sayfa içerik izlendiği ve bireylerin ayda ortalama 32 saatini internette geçirdiği saptanmıştır. Bu raporda, 2009 Nisan ayında ülkelerin internette geçirdikleri sürelere 17 milyon internet kullanıcısının dışında kalan grubun da (internet kafelerden yapılan erişim, mobil internet, 15 yaş altı gruplar, vb.) dahil edilmesi halinde, Türkiye’de toplam internet kullanıcı sayısının 26.751.441 olacağı tahmin edilmektedir (Toprak vd.,2014: 42). 21-22 Ocak 2010 tarihlerinde İstanbul’da gerçekleştirilmiş olan NunBridge Ventura Zirvesi’nde dünyada Türkiye’nin internette en çok zaman geçiren ülkelerden biri olması nedeni ile, kaynakların ve yatırımların 2010’da Türkiye’ye kaydırılacağı belirtilmiştir. Bu durumun en önemli nedenlerinin başında ise, “gençlerin” sosyal paylaşım siteleri kullanıcılarının olması gelmektedir (Sözen, 2012: 11). Benzer şekilde, Türkiye İstatistik Kurumu (TUİK 2013)’nun Hane Halkı Bilişim Teknolojileri Kullanım Araştırması sonuçlarına göre, bilgisayar ve internet kullanım oranının 16-24 yaş arasındaki gençlerde en yüksek olduğu (%70.6) bulunmuştur. Bu yaş grubunda, internet kullanma oranı erkeklerde %82, kadınlarda ise, %57.5 olarak belirlenmiştir (TUİK 2013).

İnternet teknolojisinde en son yenilik ise, sosyal ağ siteleridir (Tektaş, 2014: 852). Sosyal ağların son birkaç yıl içinde hızla yayılması ve kullanıcılar tarafından benimsenmesi, beraberinde daha yaygın ve daha yoğun bir bilgisayar ve internet kullanımına yol açmıştır. İnsanların sosyal ağlarda gittikçe daha fazla zaman geçirmesi yeni ve daha gelişmiş paylaşım sitelerinin oluşmasını teşvik ederek, dünya genelinde ağ örüntüsünün hızla gelişmesinde etkili olmuştur (Toprak, vd., 2014: 26). Sosyal ağ kavramı; ortak bir amaç doğrultusunda insanların düşüncelerini paylaşmalarını ve birbirleri ile etkileşime girmelerini kolaylaştıran internet üzerinden bir topluluk oluşumunu işaret etmektedir (Karal ve Kokoç, 2010: 252). Sosyal iletişimin ve/veya sosyal ilişkilerin kurulabildiği, bireylerin yüksek oranda paylaşımda bulundukları bir online servis, platform veya alan olarak tanımlanabilir. Sosyal ağlar, bireylerin internet üzerinde yarattığı sanal toplumsal yaşamdır. Bu ağlar içinde bireyler, kendilerini tanıtarak, aynı kültür seviyesinde rahatlıkla anlaşabilecekleri diğer bireylerle internetin sunduğu olanaklar aracılığı ile iletişim kurmaktadır. Yeni birlikte olma alanları olan sosyal ağlarda, beden ve mekândan bağımsız olarak genellikle kelimeler aracılığı ile gerçekleşen iletişim yaşanmaktadır (Barış ve Tosun, 2013: 123-124; Boyd ve Ellison, 2008: 210; Onat ve Alikılıç, 2011: 1113; Tiryakioğlu ve Erzurum, 2011: 1031-103). Sosyal ağlar toplum ve toplum üyeleri arasındaki iletişimi kolaylaştırdığından beri, “sanal ağlar” olarak da adlandırılmaktadır (Nelson vd., 2013: 40).

(3)

kullanım rakamlarına göre, Türkiye’de sosyal ağ (Twitter) kullanıcı sayısı 11.337.505’tir (Demirel, 2013). En iyi 20 sosyal ağ sitesinin pazar payı Şubat 2007- Ocak 2007 tarihleri arasında % 11.5 oranında büyümüştür. Aynı zamanda sosyal ağ sitelerini kullanma etkinliği Şubat 2007 yılında tüm internet trafiğinin %6.5’ini oluşturmaktadır (Cheung vd., 2011: 1137).

Bireyler sosyal ağ sitelerini çok farklı amaçlar için kullanabilmektedir. Geniş bir kesime hitap eden sosyal ağlar, aynı zamanda bireyin sosyal, duygusal emosyonel ve bilişsel gelişimine katkıda bulunmaktadır (Nelson vd., 2013: 29). Sosyal ağ siteleri, kullanıcılarına; sosyal bir ortamda kendilerini tanıtma, sosyal ağ ortamı kurma, diğer kullanıcılarla iletişim kurma ve devam ettirme, oluşturdukları içeriği (fotoğraf, şekil, ses kaydı, video, interaktif iletişim, blog vb.) paylaşma, kişisel bilgilerini, fotoğraf ve videolarını içeren profil sayfası oluşturma ve tanımadığı insanlarla ilişkiler kurma, profillerinden birbirlerinin hobilerini, ilgilerini, müzik zevklerini ve romantik/duygusal ilişki durumunu öğrenme, yeni arkadaşlıklar keşfetme, özgürlük ve hak talep etme, eleştiri olanağı ve örgütlenme alanı olma gibi olanaklar sunmaktadır (Barış ve Tosun, 2013: 123; Ellison vd., 2007: 1143; Nelson vd., 2013: 30; Sözen, 2012:19; Tektaş, 2014: 852; Toprak vd., 2014: 44-54).

Sosyal ağ siteleri bilinenden daha eski bir geçmişe sahiptir. İlk sosyal ağlar 1990’lı yılların sonlarında oluşturulmaya başlanmıştır. Bilinen ilk toplumsal paylaşım ağı 1997 yılında kurulan SixDegrees’dir. 2000 yılında verdiği hizmeti sona erdirmesinin nedeni arkadaş tekliflerini kabul ettikten sonra sitede yapılacak alternatif uygulamaların olmaması ve sitenin farklı etnik kimliklerle buluşması konusunda yetersizliklerin olması sayılabilmektedir. 2001 yılında Ryze.com ile iş dünyasında profesyonellerin özellikle yeni girişimcilerin iletişim kurulması amaçlanmıştır. 2002 yılında kurulan Friendster daha geniş sosyal kesime hitap edecek şekilde tasarlanmıştır. 2003 yılından itibaren sosyal ağlar hızla yaygınlaşmaya başlamış ve kullanıcı sayılarında gözle görülür bir artış yaşanmıştır. Sosyal ağlardan en dikkat çekici olanları Facebook ve Myspace olmuştur (Toprak vd., 2014: 26-27).

Sosyal ağ siteleri kullanıcıları, mekansal olarak ulaşamayacakları bireylere bu sosyal ağ siteleri aracılığı ile rahatça ulaşabilmektedirler. Bir başka deyişle bireyler yerinden bile kalkmadan iletişim kurmak istedikleri bireylerle rahatlıkla görüşebilmektedirler (Karal ve Kokoç, 2010: 252; Nelson vd., 2013: 40; Tiryakioğlu ve Erzurum, 2011: 252). İnsanın en temel gereksinimlerinden biri iletişimdir ve insanlar duygularını, düşüncelerini iletişim yolu ile birbirlerine aktarırlar. İletişim becerileri ise kişiler arası ilişkide, duygu ve düşünce alışverişinde mesajların doğru olarak algılanmasını ve ilişkilerin kurulmasını sağlar. İletişim becerileri ile aktarılan mesajlar insan üzerinde sağlıklı ve iyileştirici özelliklere sahip olduğu gibi başkasını anlama ve ona yardım etmede en güçlü araçlardan biri olma niteliğine de sahiptir (Özdemir ve Kaya, 2013: 199).

Farklı yaşam sürecindeki bireyler, iletişim kurmak amacıyla sosyal ağ sitelerini tercih edebilmektedirler. Fiziksel, bilişsel ve duygusal açıdan oldukça hızlı ve yoğun değişimlerin yaşandığı gençlik döneminde sosyal desteğin önemi artmaktadır (Baltacı vd., 2012: 26). Birçok birey, sosyal ağları yaşamlarına entegre etmiş ve sosyal ağların

(4)

olmadığı bir yaşamı hayal edemediklerini/düşünemediklerini belirtmişlerdir (Filiz vd., 2014: 17; Nelson vd., 2013: 40).

Sosyal ağ siteleri, özellikle üniversite öğrencileri arasında popülerliğini artırıp yaygın olarak kullanılmaktadır. Sosyal ağların çoklu kullanıma açık olması, sürekli olarak güncellenmesi, geniş topluluklarla sanal paylaşıma olanak sağlaması, mobil cihazlar aracılığıyla kolay ulaşılması, interaktif bir ortam olması, grup oluşturarak bilgi alışverişini sağlamak olmak üzere üniversite öğrencilerine geniş olanaklar tanıması eğitim-öğretim süreçlerini etkin, yaratıcı, işbirlikçi öğrenme ile desteklemelerini sağlamaktadır (Bilen vd., 2014: 117; İşman ve Albayrak, 2014: 130; Koç ve Karabatak, 2011: 2; Vural ve Bat, 2010: 3348). Bununla birlikte öğrenci-öğrenci, öğrenci-içerik ve öğretmen-öğrenci etkileşimini arttırmada, üniversite öğrencilerinin araştırma, sorgulama ve problem çözme becerilerini kullanmaları ve geliştirmeleri konusunda da önemli ölçüde destek olmaktadır. Üniversite öğrencileri, sosyal ağ sitelerini yepyeni ve bağımsız öğrenme ortamları olarak veya dersleri ile bağlantılı olarak kullanabilmekte; çalışma konularına ait gruplar oluşturarak veri toplayabilmekte; tartışma başlatabilmekte; aynı zamanda öğretmenlerini “arkadaş” olarak ekleyerek kendilerini daha rahat ifade etme ve iletişim becerilerini geliştirme olanağına sahip olabilmektedirler (Barış ve Tosun, 2013: 1032-1033; Boyd ve Ellison, 2008: 210; Tektaş, 2014: 853). Bununla birlikte sosyal ağların olumsuz etkileri de vardır. Sosyal ağların bağımlılık oluşturması, eleştirel düşünme yeteneklerini azaltması, dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğuna neden olması, zaman yönetimi kavramını ortadan kaldırması, okumaya ayrılan zamanın azalması, okuma kavrayışları ve okul notlarının düşmesi, uygun olmayan yayınların paylaşımı ve sanal taciz yaşanan sorunların başında gelmektedir (İşman ve Albayrak, 2014: 130; Özmen vd., 2006: 508; Ruskin, 2012: 74).

Kişiler arası ilişkilerin daha yoğun yaşanabileceği ortamlar olan üniversitelerde, özellikle gençlerin arkadaşları ile zaman geçirmek yerine sosyal ağ sitelerini tercih etmeleri ve zamanlarının büyük bölümünü burada geçirmeleri, günümüzde sosyal ağların birey için önemli bir sosyal çevre edinme ve sosyalleşme aracı olduğunu göstermektedir (Akçay, 2011: 157). Genç nesil, kendi dünyalarını yaratma konusunda gerekli dürtü ve güdüye sahip olduklarını hissetmektedir. Teknoloji, yeni sosyal ağlar sunmakta ve genç nüfus bu iletişim araçları ile iletişim kurmakta, kendi iç dünyalarını ve deneyimlerini paylaşabilmektedir. Ayrıca gençler bu araçları yaşamlarına hızlı bir şekilde almakta ve bu konuda da seçici olmamaktadır (Vural ve Bat, 2010: 3378). Özellikle üniversite öğrencileri, içinde bulunduğu genç yetişkinlik gelişim döneminin gelişimsel özelliği nedeni ile, çevresiyle yakın ilişkiler geliştirme çabası ile karşı karşıya kalabilmekte, günlük hayatında karşılaşamayacağı bireylerle arkadaşlık kurmakta, özel hayatına ilişkin paylaşımlarda bulunabilmekte ve tüm bunların sonucunda problemli/ sağlıksız sosyal ağ sitelerini kullanmada önemli bir risk grubu haline gelebilmektedirler (Akçay, 2011:157; Vural ve Bat, 2010: 3378). İnternette oluşan güvenlik problemleri, yasal boşluklar, üniversite öğrencilerinin özel yaşamlarının göz önünde olması her ne kadar özgürlük olarak nitelendirilse de aslında insanların hayatlarının ortasında bir kaos yaratmaktadır (Akçay, 2011: 157).

Sağlık alanında öğrenim gören ve mezuniyet sonrası sosyal ağ sitelerini kullanmanın iletişim becerileri üzerine olumlu ya da olumsuz etkileri ile karşı karşıya kalabilecek olan

(5)

hemşirelik öğrencileri, üniversite öğrencileri arasında özel bir grubu oluşturmaktadır. Sosyal bir varlık olan insan için iletişim bir gereksinimdir (Bulduklu ve Koçak, 2010: 7). Kişiler arası iletişime dayalı olan hemşirelik mesleği üyelerinin, iletişim becerilerinin yüksek olması gerekmektedir. Sağlıklı/hasta bireyin bakım ve tedavisinde hemşirelik mesleği üyelerine, hasta-hemşire iletişiminin başlanması, sürdürülmesinde ve iletişim için uygun çevrenin oluşturulmasında önemli sorumluluklar düşmektedir (Babadağlı ve ark.2006: 53; Kumcağız ve ark. 2011: 49; Özdemir ve Kaya, 2013: 199). Bu kapsamda, hemşirelik öğrencilerinin sosyal ağ olarak adlandırılan sanal ortamı, iletişimi ve iletişim becerilerini arttırması yönünden etkin kullanması oldukça önemlidir. Geleneksel kitle iletişim araçlarından farklı olan bu özellikleri ile sosyal ağların sağlık iletişimi alanında da yeni bir dönem başlattığı görülmektedir.

Sosyal ağların, hemşirelik öğrencilerinde motivasyonu ve etkililiği ile iletişim becerileri üzerine yoğunlaştırdığı ve olumlu yönde etkilediği görülmektedir (Özmen vd., 2012: 503; Vural ve Bat, 2010: 3348). Bu bağlamda araştırma, hemşirelik öğrencilerinin sosyal ağ sitelerini kullanma amacı ile iletişim becerileri arasındaki ilişkiyi belirlemek amacı ile planlandı.

Gereç ve Yöntem

Araştırmanın Amacı ve Türü

Bu araştırma, bir hemşirelik fakültesi öğrencilerinin sosyal ağ sitelerini kullanma amacı ile iletişim becerileri arasındaki ilişkiyi belirlemeye yönelik tanımlayıcı ve ilişki arayıcı türde planlandı.

Araştırma Soruları

Öğrencilerin bireysel özellikleri ve sosyal ağ sitelerini kullanma durumu nedir? Öğrencilerin sosyal ağ sitelerini kullanma amacı ve iletişim becerileri düzeyi nedir? Öğrencilerin sosyal ağ sitelerini kullanma amacı ile iletişim becerileri arasındaki ilişki nedir?

Araştırma Evreni ve Örneklemi

Araştırmanın evrenini İstanbul’da bir Hemşirelik Fakültesi’nde 2011-2012 eğitim-öğretim yılında öğrenim gören 623 öğrenci, örneklemini ise evreni bilinen örneklem hesaplama formülü (%95 güven aralığı, %5 hata payı, %50 görülme sıklığı) kullanılarak belirlenen 238 öğrenci oluşturdu. Örnekleme alınacak öğrenciler tabakalı rastgele örnekleme yöntemi (tabaka ölçütü olarak eğitim gördüğü sınıflar kullanılacak) ile belirlendi. Saptanan alt tabakalardan örneklemler rastlantısal sayılar tablosu kullanılarak seçildi.

Veri Toplama Araçları

Veriler, Yapılandırılmış Soru Formu, Sosyal Ağ Siteleri Kullanım Amacı Ölçeği ve İletişim Becerileri Ölçeği (İBÖ) ile toplandı.

(6)

Yapılandırılmış Soru Formu

Yaş, cinsiyet, medeni durum, anne ve babanın eğitimi, aile tipi, sağlık güvencesi gibi demografik verileri içeren 11 soru, bilgisayar kullanmaya yönelik ilgisi, bilgisayar ve internet kullanma durumu, interneti kullanma amaç/amaçları, sosyal ağ sitelerini kullanma durumu ve sosyal ağ sitelerini kullanmayı engelleyen faktörler, en sık kullanılan sosyal ağ siteleri ve sosyal ağ site/sitelerine üye olma şeklini içeren internet ve sosyal ağ siteleri kullanma durumunu belirlemeye yönelik 9 sorudan oluştu.

Sosyal Ağ Siteleri Kullanım Amacı Ölçeği

Üniversite öğrencilerinin sosyal ağ sitelerini kullanım amaçlarını belirlemek üzere Karal ve Kokoç (2010) tarafından geliştirilen ölçek, 14 maddeden oluşmakta olup, 1-5 dereceli likert tipi bir ölçek niteliğindedir. Bu ölçekte “1 = Kesinlikle katılmıyorum”, “2 = Katılmıyorum”, “3 = Orta Derecede Katılıyorum “, “4= Katılıyorum” ve “5 = Kesinlikle Katılıyorum” anlamındadır. Ölçek üç faktörden oluşmaktadır (Faktör 1: Sosyal etkileşim ve iletişim amaçlı [8 madde]; Faktör 2: Tanıma ve tanınma amaçlı [3 madde] Faktör 3: Eğitim amaçlı [3 madde]). Sosyal Ağ Siteleri Kullanım Amacı Ölçeği’nin Cronbach Alfa katsayısı 0.830 olarak bulunmuştur. Test-tekrar test güvenirliği katsayısı ise 0.91 olarak hesaplanmıştır (Karal ve Kokoç, 2010: 353-354).

İletişim Becerileri Ölçeği (İBÖ)

İlk olarak Balcı (1996) tarafından geliştirilmiş ve kullanılmıştır. Geçerlik ve güvenirlik çalışmaları yapılan ölçeğin ilk sürümünün madde sayısı 70’tir. Ölçek daha sonra 500 üniversite öğrencisinden oluşan bir örnekleme uygulanmış ve yapılan faktör analizi sonucu madde sayısı 45’e indirilmiştir. Faktör analizi sonucunda maddelerin üç boyut altında toplandığı görülmüştür ve bu boyutlar içerikleri dikkate alınarak; zihinsel, duygusal ve davranışsal iletişim becerileri adını almıştır. Her bir boyutu ölçen 15 madde vardır. Maddeler “her zaman (5)”, “genellikle (4)”, “bazen (3)”, “nadiren (2)”, “hiçbir zaman (1)” olarak yanıtlanmaktadır. Ölçeğin genelinden alınabilecek en yüksek puan 225, en düşük puan ise 45’tir. Ölçeğin her bir alt boyutundan alınabilecek en yüksek puan 75, en düşük puan ise 15’ tir. Hangi alt ölçekteki puan büyük ise, bireyin iletişim becerisi açısından o alt boyutta daha iyi olduğu söylenebilir. Ölçeğin tamamında puanların yüksekliği, o bireyin iletişim beceri düzeyinin yüksek olduğunu göstermektedir (Ersanlı ve Balcı, 1998: 9-10; Özdemir ve Kaya, 2013: 200).

Araştırmanın Etik Yönü

Araştırma verilerini toplamadan araştırmanın yürütüleceği fakülteden yazılı izinler alındı, ve etik kurul onayı sağlandı. Örneklemi oluşturan öğrencilere çalışmanın amacı ve yararları, çalışmadaki rolleri açıklanarak isteklilik ve gönüllülük ilkesi ışığında araştırmaya katılımları için bilgilendirilmiş onamları alındı.

Araştırmanın Sınırlılıkları

Araştırma örneklemini sadece bir Hemşirelik Fakültesi öğrencileri oluşturdu. Bu nedenle araştırma sonuçları genellenemez.

(7)

Verilerin Analizi ve Değerlendirilmesi

Verilerin analizinde lisanslı SPSS 16.0 paket programı kullanıldı. Araştırma verileri değerlendirilirken tanımlayıcı istatistik yöntemleri (frekans, yüzde, ortalama, standart sapma) kullanıldı. Normal dağılımın incelenmesi için Kolmogorov-Smirnov dağılım testi uygulandı. Niceliksel verilerin karşılaştırılmasında Pearson korelasyon analizi uygulandı. Sonuçlar %95 güven aralığında, p<0.05 anlamlılık düzeyinde değerlendirildi.

Bulgular

Öğrencilerin Sosyo-demografik Özellikleri

Tablo 1’de görüldüğü gibi araştırma kapsamına alınan öğrencilerin %78.2’sinin kadın, %21.8’inin erkek, yaş ortalamasının 20.67±2.67 (17-41) ve %97.9’unun bekar olduğu %35.3’ünün ailesi ile birlikte yaşadığı, %82.4’ünün herhangi bir işte çalışmadığı, %71’inin gelirinin giderini karşıladığı belirlendi. Öğrencilerin annelerinin %46.2’sinin ve babalarının %37.4’ünün ilkokul mezunu olduğu görüldü. Ayrıca öğrencilerin %82.8’inin çekirdek ailede yaşadığı, %45.4’ünün yaşamını en fazla geçirdiği Türkiye bölgesinin Marmara Bölgesi olduğu saptandı (Tablo 1).

Sosyal Ağ Sitelerini Kullanma Durumu

Öğrencilerin %92.9’u bilgiye erişmek için en sık kullandığı iletişim aracının internet olduğunu, %59.7’si bilgisayar kullanmaya yönelik ilgisinin olduğunu ifade etti. (Tablo 1). İnterneti en fazla araştırma yapmak (%83.2), elektronik posta göndermek (%75.2), haber okumak/müzik dinlemek (%74.4) ve sosyal ağ sitelerine girmek (%71) amacıyla kullandıkları görüldü. Tablo 1’de görüldüğü gibi üniversite öğrencilerinin %86.1’inin sosyal ağ sitelerini aktif olarak sıklıkla Myspace (%47.9), Twitter (%26.1) ve Facebook’u (%18) kullandıkları saptandı. Sosyal ağ sitelerini kullanmayan öğrencilerin ise, sosyal ağ sitelerini kullanmaya karşı önyargılı olduklarını (%16.8), sosyal ağ sitelerini kullanmayı vakit kaybı olarak gördüklerini (%10.5) ve sosyal ağ sitelerinin sosyalleşmeye engel olduğunu (%8.8) ifade ettiler (Tablo 1).

Tablo 2’de görüldüğü gibi öğrencilerin, Sosyal Ağ Sitelerini Kullanım Amacı Ölçeği’nden aldıkları puan ortalamasının 38.69±17.40, ölçeğin Sosyal Etkileşim ve İletişim Amaçlı alt boyutunda 17.73±8.60, Tanıma ve Tanınma Amaçlı alt boyutunda 9.20±4.80 ve Eğitim Amaçlı alt boyutunda 11.73±5.70 olduğu belirlendi.

İletişim Becerileri Düzeyi

Öğrencilerin potansiyel puan dağılımı 45-225 olan İBÖ puan ortalamasının; 104.00±19.20, tüm alt boyutlarında potansiyel puan dağılımı 15-75 olan İletişim Becerileri Ölçeğinin puan ortalamalarının ise Zihinsel alt boyutunda 34.55±9.80, Duygusal alt boyutunda 38.23±17.60 ve Davranışsal alt boyutunda 33.98±16.00 olduğu görüldü (Tablo 3).

(8)

Sosyal Ağ Sitelerini Kullanma Amacı ile İletişim Becerileri Arasındaki İlişki

Öğrencilerin Sosyal Ağ Siteleri Kullanım Amacı Ölçeği’nin Sosyal Etkileşim ve İletişim Amaçlı alt boyutu ile İBÖ’nün Davranışsal alt boyutu puanları arasında pozitif yönde ileri derecede anlamlı bir ilişki olduğu saptandı (p<0.01) (Tablo 4).

Tartışma

İnternet sağladığı pek çok olanak ile insan yaşamını kolaylaştırmakta, çeşitlendirmekte, zen ginleştirmekte ve geliştirmektedir. İnternet kullanıcılarının sayısı tüm dünyada hızla artış gösterirken, kullananların demografik yapılarında da hızlı bir değişim görülmektedir (Oğuz vd., 2008: 448). Sosyal paylaşım sitelerinin çoğunda kullanıcılar yeni insanlarla karşılaşma ve iletişime geçme amacının ötesinde mevcut arkadaşları veya tanıdıkları ile de iletişimi sürdürme amacını gütmektedirler. Bu nedenle profil sunumu ve farklı bireylerle olan bağlantıların açık bir şekilde ortaya konması, hem iletişime yeni bireyleri dahil etme hem de tanıdıkları bir araya getirme olanağı yaratmasından ötürü, toplumsal paylaşım sitelerindeki etkileşimin temelini oluşturmaktadır (Toprak vd., 2014: 28-29). Sosyal etkileşim, iletişim ve bilgi edinme için öncü ve tercih edilen bir ortam haline gelen internet, üniversite öğrencilerinin yaşam boyu öğrenme becerilerinin kazandırılmasında gereksinim duyulan bilgiye ulaşmada önemli bir araç olarak ortaya çıkmaktadır. İnternet, öğrencilerin bilgiye ulaşmalarında sorumluluk almalarına ve gerekse zengin/kaynaklara ulaşmalarına ortam sağlamada önemli rol üstlenmektedir Öğrencilerin %98.3’ünün interneti aktif kullandığını gösteren bu araştırma bulgusu ilgili literatürü desteklerken, internetin üniversite öğrencilerinin yaşamında etkin bir şekilde yer aldığını da göstermektedir (Ceyhan, 2011: 64; Karal ve Kokoç, 2010: 251; Tektaş, 2014: 852).

İnternet önceleri sadece iş amaçlı kullanılırken, günümüzde neredeyse birçok amaç için kullanılmaktadır (Özcan ve Buzlu, 2005: 19). İnternet tabanlı etkileşimin bir sonucu olan sosyal ağlar bireylere özgürlük, özerklik içeriğini kendisini yaratabilme serbestliği sağlamaktadır (Akçay, 2011: 142). Köse ve ark.(2007)’nın yaptığı araştırmada Meslek Yüksekokulu öğrencilerinin %34.7’sinin interneti araştırma, %19.9’u elektronik posta, %12.6’sı iletişim ve %5.5’i eğlence amaçlı kullandıkları saptanmıştır. Ersun ve ark. (2012)’nın çalışmasında öğrencilerin %33’ünün araştırma yapmak amacı ile internet kullandığı, Swickert ve ark. (2002) tarafından yapılan çalışmada katılımcıların interneti yüksek oranda mail, bilgiye ulaşma ve araştırma amaçlı kullandıkları belirlenmiştir. Benzer şekilde Özcan ve Buzlu (2005: 19)’nun çalışmasında öğrencilerin internette en sık gerçekleştirdikleri etkinliklerin genel olarak bilgi arama, araştırma yapma ve elektronik posta kullanma olduğu belirtilmiştir. Bu çalışmada da öğrencilerin interneti en fazla araştırma yapmak, elektronik posta atmak, haber okumak/müzik dinlemek ve sosyal ağ sitelerine girmek amacıyla kullandığı görüldü. Öğrencilerin interneti bir eğitim ve iletişim aracı olarak görmeleri ve kullanmaları oldukça sevindiricidir.

Sosyal ağ sitelerinin, olumlu özelliklerinin yanı sıra birey üzerinde olumsuz etkileri bulunmaktadır. Fazla zaman geçirmeme düşüncesiyle kullanımına başlanan

(9)

sosyal ağ siteleri ilerleyen zamanlarda gereksiz bir vakit harcama aracına dönüşmektedir. Buna ek sosyal ağ siteleri kullanımının bireyleri asosyalleştirmekte ve gerçek hayatta iletişim sorunlarının ortaya çıkmasına neden olabilmektedir. Araştırmada öğrencilerin büyük kısmının sosyal ağ sitelerini aktif olarak kullandığı görüldü. Sosyal ağ sitelerini kullanmayan öğrencilerin ise internet kullanmaya karşı önyargılı olduğunu, vakit kaybı olarak gördüğünü ve sosyalleşmeyi engellediğini düşündüğünü ifade etti. Bu sonuçlar diğer araştırma bulguları ile paralel olup, üniversite öğrencilerinin internet kullanımına yönelik farkındalıklarının gelişmiş olduğunu düşündürdü (Boyd ve Ellison 2008; Karal ve Kokoç 2010).

Classmates ve Six Degrees ile ortaya çıkan sosyal ağ siteleri; Ryze, Friendster, Hi5 ve MySpace, Bebo, Facebook ve Twitter gibi yeni ve farklı görünümlere ve fonksiyonlara sahip siteler ile gelişimine devam etmektedir (Boyd ve Ellison, 2008: 213-214; Karal ve Kokoç, 2010: 251). Facebook ve Twitter gibi sosyal paylaşım siteleri sundukları imkânlar ile günden güne popülerliğini özellikle üniversite öğrencileri arasında arttırmaktadırlar. Facebook ve MySpace gibi siteler üyelerine profillerinin herkes ya da sadece arkadaşları tarafından görülebilmesi noktasında farklı olanaklar sunmaktadır. Genç kullanıcılar tarafından ilgi ile takip edilen Myspace özellikle favori müzik grupları ile iletişime geçmek isteyenlerin adresi olmuşur (Köseoğlu, 2012: 58; Toprak vd., 2014: 28). Twitter ise kullanıcı hakkında çok sınırlı ve özet bilgi verilerek gizliliğin en aza indirgendiği bir yapı üzerine kurulmuş durumdadır. Facebook, sosyal paylaşım siteleri arasında en hızlı büyüyen ve üniversite öğrencileri arasında en çok tercih edilen sosyal paylaşım sitesidir. 2011 Ekim ayı rakamlarına göre Facebook’u en fazla kullanan ilk 10 ülke sırayla Amerika Birleşik Devletleri, Endonezya, Hindistan, Türkiye, İngiltere, Meksika, Brezilya, Filipinler, Fransa ve Almanya’dır (Sözen, 2012: 11). Facebook’u 200 milyonun üzerindeki kullanıcı sayısı ile Twitter takip etmektedir. Bu sosyal paylaşım ağları, tıpkı gerçek hayatta olduğu gibi bilginin paylaşımı fırsatını kişilere sunmaktadır. Öte yandan bu ağlar aracılığıyla bilginin yayılmasını kolaylaştıran teknolojiler de gelişmektedir (Akçay, 2011: 143). Asan’ın aktardığına (Asan, 2012: 129) göre, Futurarts tarafından üniversitelerde sosyal ağ kullanımına yönelik araştırmada 104 devlet üniversitesinden yüzde 20’sinin, 55 vakıf üniversitesinden ise %73’ünün en az bir sosyal ağ sitelerini kullandığı ortaya çıkmıştır. Bu çalışmada da daha önceki çalışmalara benzer olarak, öğrencilerin büyük çoğunluğunun Myspace’i, Twitter’ı ve Facebook’u kullandıkları görüldü (Barış ve Tosun 2013: 124; Biçer, 2014: 61-62; Karal ve Kokoç, 2010: 252; Tektaş, 2014: 855). Buradan yola çıkarak özellikleri ve bireylere sundukları hizmetler farklı olsa da sosyal ağ sitelerinin üniversite öğrencileri tarafından sıklıkla tercih edildiği söylenebilir.

Sosyal ağ siteleri, diğer insanlarla bağlantı kurmayı kolaylaştıran, kullanıcıları, sisteme kayıt olur olmaz kişisel ağlarını genişletme, yeni insanlarla buluşma ve yeni bağlantılar oluşturma konusunda özendiren sistemlerdir. Temel hedef çevreyi sürekli genişletmektir. Bireyler sosyal ağ üyeleri kendileri ile ortak ilgi alanlarına sahip diğer üyeleri araştırabilmekte, davet göndererek veya çevresindeki insanları bilgilendirerek kendi ağlarına arkadaş olarak ekleyebilmektedir. Bu şekilde insanların arkadaşları ve/ veya ortak ilgi alanları sayesinde global ağlar oluşmaktadır. Kişiler arası ilişkilerin daha yoğun yaşanabileceği ortamlar olan üniversitelerde, özellikle gençlerin arkadaşlarıyla

(10)

zaman geçirmek yerine sosyal medya sitelerini tercih etmeleri ve zamanların büyük bölümünü internette geçiriyor olmaları, günümüzde sosyal medyanın kişiler için önemli bir sosyal çevre edinme ve sosyalleşme aracı olduğunu göstermektedir (Akçay 2011: 157). Öğrencilerinin %81.5’inin çevreden duyarak sosyal ağ sitelerine kayıt olduklarını gösteren araştırma bulgusu literatür ile uyumlu olup, sosyal çevrenin birey üzerinde etkisinin önemini vurgulamaktadır (Barış ve Tosun, 201: 853-854; Karal ve Kokoç, 2010: 252).

Sosyal ağlar sayesinde bireyler ortak ilgi alanlarına sahip, bağlantılı oldukları diğer bireyler ve gruplarla iletişim kurabilmekte, kaynak ve deneyimlerini paylaşabilmektedirler (Öztürk ve Akgün, 2012: 50-51). Öğrencilerin sosyal ağ sitelerini araştırmadan sonra en fazla sosyal etkileşim ve iletişim amaçlı kullandıkları saptandı. Araştırmanın bu bulgusu sosyal ağ sitelerinin ortaya çıkış amacını doğrulamaktadır.

İnsanın en temel gereksinimlerinden biri iletişimdir ve insanlar duygularını, düşüncelerini iletişim yolu ile birbirlerine aktarırlar. İletişim becerileri ise kişiler arası ilişkide, duygu ve düşünce alışverişinde mesajların doğru olarak algılanmasını ve ilişkilerin kurulmasını sağlamaktadır (Özdemir ve Kaya, 2013:199). Özdemir ve Kaya (2013: 202)’nun yaptıkları bir çalışmada öğrencileri İBÖ puan ortalamasının 165,27±15,39 ve orta düzeyde olduğunu belirlemiştir. Daha önceki çalışma bulguları ile paralel olan (Korkut, 1996: 21; Tutuk ve ark. 2002: 38; Arifoğlu ve Razı, 2011: 9) bu çalışmada da öğrencilerin iletişim becerilerinin orta düzeyde olduğu, sıklıkla davranışsal, zihinsel ve duygusal iletişim becerilerini kullandıkları belirlendi.

Öğrencilerin Sosyal Ağ Siteleri Kullanım Amacı Ölçeği’nin Sosyal Etkileşim ve İletişim Amaçlı alt boyutu ile İBÖ’nün Davranışsal alt boyutu puanları arasında pozitif yönde ileri derecede anlamlı bir ilişki olduğu saptandı. İBÖ toplam puanı davranışsal alt boyutu arttıkça sosyal bir varlık olan insanın çevresi ile olan sosyal etkileşiminin arttığı ve bireyi olumlu yönde etkilediği görüldü. Jones ve ark. (2010)’nın yaptıkları çalışmada, sosyal ağ sitelerinin iletişim becerilerini ve sosyal bağlılığı geliştirip akran işbirliğine dayalı öğrenmenin gerçekleşmesini desteklediği sonucuna ulaşmışlardır. Çalışma bulguları, iletişim becerisi yüksek olan öğrencilerin kendilerini daha rahat ifade edebileceğini, sosyal etkileşiminin diğer bireylere göre daha etkili olabileceğini ve ekip işbirliğini gerektiren meslek yaşamlarında sağlıklı/hasta bireyin sorunlarında diğer sağlık ekibi üyeleri ile daha etkili bir şekilde etkileşimde bulunacaklarını düşündürdü.

Sonuç ve Öneriler

İnternetin ortaya çıkardığı sosyal ağlar, bireyin kendisinin ürettiği içeriği yayınladığı ve paylaştığı her türlü platformun genel adıdır. Geleneksel yöntemlerden farklı olarak sosyal ağlar karşılıklı etkileşim alanlarıdır. Sosyal ağlar, çoklu kullanıma ve sanal paylaşıma olanak tanıması açısından iletişim için en ideal araçlardan biri konumundadır. Sosyal ağlar uygulamaları ve bu uygulamaların ortaya çıkardığı davranışsal ve kültürel sonuçlar giderek daha geniş düzeyde tüm ülkelerin toplumsal yaşam alanlarını etkilemeye devam etmektedir. Uygulamaları kullananların gittikçe genç grup üzerinde yaygınlaştığı

(11)

ve eğitim alanın bu değişimlerden etkilediği görülmektedir. Bu kapsamda eğitim alanında teknolojinin takip edilmesini ve değişim, gelişim ve yeniliklerin yapılmasını zorunlu hale getirmiştir (Asan, 2012:127-128). Benzer şekilde sosyal paylaşım siteleri, hemşirelik fakültesi öğrencileri arasında yaygın bir şekilde kullanılmaktadır. Sosyal ağ sitelerini etkin kullanan öğrencilerin, İBÖ toplam puanı davranışsal alt boyutu arttıkça sosyal etkileşiminin arttığı ve bireyi olumlu yönde etkilediği görülmektedir. Elde edilen sonuçlardan yola çıkarak;

• Üniversitelerin sosyal ağların etkin kullanımına ilişkin gerekli teknik alt yapılarını geliştirmesi ve bu uygulamaların ders içeğinine aktarılmasında kullanılması,

• Öğrencilerin karşılaşabilecekleri olumsuzluklara karşın alınabilecek önlemler konusunda desteklenmesi ve sosyal ağların eğitim sürecinde etkin kullanımının sağlanması,

• Eğitim-öğretimde, sosyal ağların olumlu özelliklerinden faydanılması,

• Üniversitelerde, öğrencilerin daha yaygın ve etkin kullanabilmesi için bilgisayar laboratuvarlarının kurulması,

• Sosyal ağ sitelerini etkili kullanma ve iletişim becerilerine yönelik farkındalık oluşturulması için eğitim müfredatında yer verilmesi,

• Eğitimcilerin, mesleki gelişim ve bilgi paylaşmaları açısından sosyal ağları kullanmaya teşvik edilmesi,

• Sosyal ağ modelinin formal eğitim ile ilişkilendirilmesi,

• Öğrencilerin yoğun kullandıkları sosyal ağları eğitsel alanda doğru ve etkili kullanma yollarını öğrenmelerini sağlamak için kapsamlı çalışmalar yapılması, • Benzer çalışmaların daha büyük ve farklı örneklem gruplarında yapılması

önerilebilir.

Sınırlamalar ve İlerisi İçin Araştırma Sorusu Önerileri

Araştırma, sadece bir hemşirelik fakültesindeki öğrenciler üzerinde gerçekleştirildiği için sadece hemşirelik fakültesine genellenebilir. Bu kapsamda yapılacak araştırmaların aşağıdaki sorulara yanıt bulabilmesi önerilmektedir.

• Ülkenin sosyal ve politik sorunları içerisinde eleştirel düşünebilen üniversite öğrencilerinin sosyal ağları eğitimde, uygulamada kullanımını sağlayacak yöntemler nelerdir?

• Üniversite öğretim elemanları sosyal ağları müfredat programına entegre edebilecek şekilde kullanabilir mi?

• Öğretim elemanlarının klasik yöntem yerine sosyal medya araçlarını da kullanması öğretme ve öğrenme sürecini etkiler mi?

(12)

• Sosyal ağlar ile üniversite öğrencilerinin yükümlülükleri arasında ilişki var mıdır?

• İnternet tabanlı sanal dünyanın öğrencilerin başarısı üzerine etkisi var mıdır?

Kaynaklar

Arifoğlu, B. ve Razı G.S., (2011). “Birinci sınıf hemşirelik öğrencilerinin empati

becerileri ve iletişim becerileriyle iletişim yönetimi dersi akademik başarı puanı arasındaki ilişki”, Dokuz Eylül Üniversitesi Hemşirelik Yüksekokulu Elektronik Dergisi,

4, (1), s.7-11.

Asan, A., (2012). “Eğitimde bir yeni yönelim alanı: Sosyal medya. Hepimiz

Globaliz Hepimiz Yereliz Dutenberg Galaksi’den Zuckerberg Galaksi’ye” (Ed.: Edibe

Sözen). İstanbul: Alfa Yayınları, s.127-146.

Akçay, H., (2011). “Kullanımlar ve doyumlar yaklaşımı bağlamında sosyal medya

kullanımı: Gümüşhane Üniversitesi üzerine bir araştırma”, İletişim Kuram ve Araştırma Dergisi, 33, s.137-161.

Babadağlı, B., Erim, S.E. ve Erdoğan S., (2006). “Hekimlerin ve hemşirelerin

hastayla iletişim becerilerinin değerlendirilmesi”, Fırat Sağlık Hizmetleri Dergisi, 1,

s.52-69.

Baltacı, H.Ş., İşleyen, F. ve Özdemir, S., (2012). “Eğitim fakültesi öğrencilerinin

romantik ilişki durumları ve sosyal ağ kullanımlarına göre etkileşim kaygısı ve sosyal destek algılarının incelenmesi”, Mersin Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 8, (2),

25-36.

Barış, F. ve Tosun, N., (2013). “Sosyal ağ ve e-portfolyo entegrasyonu: Facebook

örneği”, Eğitim ve Öğretim Araştırmaları Dergisi, 2, (2), s.122-129.

Biçer, S., (2014). “Akademisyenlerin sosyal ağlarda bulunma motivasyonları:

Facebook örneği”, Dumlupınar Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 40, s.59-80.

Bilen, K., Ercan, O., ve Gülmez., (2014). “Sosyal ağların kullanım amacı ve

benimsenme süreci; Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi örneği”, Eğitim ve Öğretim Araştırmaları Dergisi, 3, (1), s.115-123.e Öğretim Araştırmaları Dergisi

Boyd, D.M. ve Ellison, N.B., (2007).“Social network sites: Definition, history, and

scholarship”, Journal of Computer Mediated Communication,3, (1), s.210-230.

Bulduklu, Y. ve Koçak, A., (2010). “Sağlık İletişimi”, İstanbul: Akademi Basın,7-115.

Ceyhan, A.A. (2011). “İnternet kullanma temel nedenlerine göre üniversite

öğrencilerinin problemli internet kullanımı ve algıladıkları iletişim beceri düzeyleri”, Kuram ve Uygulamada Eğitim Bilimleri, 11, (1), s.59-77.

(13)

Cheung, M.K., Chiu, P-Y. ve Lee, K.O., (2011). “Online social networks: Why do

students use facebook?”, Computers in Human Behavior, 27, (2011), 1337-1343.

Ersanlı, K. ve Balcı, S., (1998). “İletişim Becerileri Envanterinin Geliştirilmesi:

geçerlik ve güvenirlik çalışması”,Türk Psikolojik Danışma ve Rehberlik Dergisi, 2, (10),

s.7-12.

Demirel, F., (2013). Twitter’ın İnternet kullanıcıları arasında en yaygın olduğu ülke

Türkiye.http://webrazzi.com/2013/10/07/twitterin-internet-kullanicilari-arasindaen-yaygin-oldugu-ulke-turkiye/, Erişim Tarihi: 26.02.2014.

Ellison, N.B., Steinfield, C., Lampe, C., (2007). “The benefits of facebook

“friends:”Social capital and college students’ use of online social network sites”, Journal of Computer-Mediated Communication, 12, s.1143-1168.

Ersun, A., Köze, B.Ş., Muslu, G., Beytut, D., Başbakkal, Z. ve Conk, Z., (2012).

“Hemşirelik yüksekokulu öğrencilerinde internet kullanımı ile sosyal destek sistemi arasındaki ilişkinin incelenmesi”, İ.Ü.F.N. Hem.Derg. 20, (2), s.86-92.

Filiz, O., Erol, O., Dönmez, F.İ. ve Kurt, A.A., (2014). “BÖTE bölümü öğrencilerinin

sosyal ağ siteleri kullanım amaçları ile internet bağımlılıkları arasındaki ilişkinin incelenmesi”, Journal of Instructional Technologies & Teacher Education, 3, (2),

s.17-28.

İşman, A. ve Albayrak, E., (2014). “Sosyal ağlardan Facebook’un eğitime yönelik

etkililiği”, Trakya Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 4, (1), s.129-138.

Jones, N., Blackey, H., Fitzgbbon, K. ve Chew, E., (2010). “Get out of MySpace”.

Computers Education, 54, s. 776-782.

Karal, H. ve Kokoç, M., (2010). “Üniversite öğrencilerinin sosyal ağ siteleri

kullanım amaçlarını belirlemeye yönelik bir ölçek geliştirme çalışması”, Turkish Journal of Computer and Mathematics Education, 1, (3), s.251-263.

Koç, M., Karabatak, M., (2011). “Sosyal ağların öğrenciler üzerindeki etkisinin veri

madenciliği kullanılarak incelenmesi”, http://web.firat.edu.tr/icits2011/papers/27865.

pdf, Erişim Tarihi: 05.03.2015.

Korkut, F., (1996). “İletişim Becerilerini Değerlendirme Ölçeğinin geliştirilmesi:

güvenirlik ve geçerlik çalışmaları”, Psikolojik Danışma ve Rehberlik Dergisi, 2, (7),

s.18-23.

Köse, S., Gencer, A.S. ve Gezer, K., (2007). “Meslek yüksekokulu öğrencilerinin

bilgisayar ve internet kullanımına yönelik tutumları”, Pamukkale Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 21,(1), s.44-54.

Köseoğlu, Ö., (2012). Sosyal ağ sitesi kullanıcılarının motivasyonları: facebook

üzerine bir araştırma. Selçuk İletişim, 7, (2), s.58-81.

Kumcağız, H., Yılmaz, M., Çelik, S.H. ve Avcı İ.A., (2011).“Hemşirelerin iletişim

(14)

Nelson, R., Joos, I. ve Wolf, D., (2013). “Social Media for Nurses”. New York: Springer Publishing Company, s.29-60.

Oğuz, B., Zayim, N., Özel, D. ve Saka, O., (2008). “Tıp öğrencilerinin internette

bilişsel durumları”, Akademik Bilişim, s. 447-453.

Onat, F. ve Alikılıç, A.Ş., (2011). “Sosyal ağ sitelerinin reklam ve halkla ilişkiler

ortamları olarak değerlendirilmesi”, Journal of Yasar University, 3, (9), s.1111-1143.

Özcan, K.N. ve Buzlu, S., (2005). “Problemli internet kullanımını belirlemede

yardımcı bir araç: “İnternette Bilişsel Durum Ölçeği’nin üniversite öğrencilerinde geçerlik ve güvenirliği”, Bağımlılık Dergisi, 6, (1), s.19-26.

Özdemir, G.A. ve Kaya, H., (2013). “Midwifery and nursing students’communication

skills and life orientation: correlation with stres coping approaches”, Nursing and Midwifery Studies, 2, (2), s.198-205.

Özmen, F., Aküzüm, C., Sünkür, M. ve Baysal, N., (2012). “Sosyal ağ sitelerinin

eğitsel ortamlardaki işlevselliği”, NWSA-Education Sciences, 7, (2), 496-506.

Öztürk, M. ve Akgün, Ö.E., (2012). “Üniversite öğrencilerinin sosyal paylaşım

sitelerini kullanma amaçları ve bu sitelerin eğitimlerinde kullanılması ile ilgili görüşleri”, Sakarya University Journal of Education, 2, (3), s.49-67.

Ruskin, H. (2012). “İnternet nesli: Sosyal ağlar yükseliyor, eleştirel düşünce

düşüyor!. Edibe Sözen (der.), Hepimiz Globaliz Hepimiz Yereliz Dutenberg Galaksi’den Zuckerberg Galaksi’ye”, İstanbul: Alfa Yayınları, s.55-97.

Sözen, E., (2012). Sosyal medyanın arkeolojisi, Edibe Sözen (der.), Hepimiz

Globaliz Hepimiz Yereliz Dutenberg Galaksi’den Zuckerberg Galaksi’ye”, İstanbul: Alfa

Yayınları, s.1-36.

Swickert, R.J., Hittner, J.B. ve Harris, J.L., (2002). “Relationship among internet

use, personality and social support”, Comput Human Behav, 18, s.437-451.

Tektaş, N., (2014). “Üniversite öğrencilerinin sosyal ağları kullanımlarına yönelik

bir araştırma”, Tarih Okulu Dergisi, 7, (17), s. 851-870.

Tiryakioğlu, F. ve Erzurum, F. (2011). “Bir eğitim aracı olarak ağların kullanımı”,

http://www.iconte.org/FileUpload/ks59689/File/182.pdf, Erişim Tarihi: 01.10.2014.

TUİK (2013). “Hanehalkı Bilişim Teknolojileri Kullanımı Araştırması”. http://tuik.

gov.tr/PreHaberBultenleri.do?id=13569, Erişim Tarihi: 24.02.2015.

Toprak, A., Yıldırım, A., Aygül, E., Binark, M., Börekçi, S., Çomu, T., (2014).

“Toplumsal paylaşım ağı Facebook:”görülüyorum öyleyse varım!”, 2. Baskı, İstanbul:

Kalkedon Yayıncılık, 9-298.

Tutuk, A., Al, D. ve Doğan, S., (2002). “Hemşirelik öğrencilerinin iletişim becerisi

ve empati düzeylerinin belirlenmesi”, C. Ü. Hemşirelik Yüksekokulu Dergisi, 6, (2),

(15)

Vural, Z.B.A. ve Bat, M., (2010). “Yeni bir iletişim ortamı olarak sosyal medya:

Ege Üniversitesi İletişim Fakültesine yönelik bir araştırma”, Journal of Yasar University,

20, (5), s.3348-3382.

Tablo 1. Öğrencilerinin Sosyal Ağ Sitelerini Kullanma Durumu (N=238)

n %

Bilgiye Ulaşmak İçin En Sık Kullandığınız İletişim Aracı/Araçları*

Televizyon 84 35.3

Gazete, dergi vs. 103 43.3

İnternet 221 92.9

Bilgisayar Kullanmaya Yönelik İlgi Durumunuz

Evet 142 59.7

Hayır 96 40.3

İnternet Kullanma Durumunuz

Evet 234 98.3

Hayır 4 1.7

İnterneti Kullanma Amaç/Amaçlarınız*

Elektronik posta atmak 179 75.2

Haber okumak 177 74.4

Müzik dinlemek 177 74.4

Chat yapmak 97 40.8

Bankacılık işlemlerini gerçekleştirmek 47 19.7

Sosyal ağ sitelerine girmek 169 71

Araştırma yapmak 198 83.2

Yabancı dili ilerletmek 52 21.8

Diğer 6 2.5

Sosyal Ağ Sitelerini Kullanma Durumunuz

Evet 205 86.1

Hayır 33 13.9

Sosyal Ağ Sitelerini Kullanmanızı Engelleyen Faktörler

Vakit kaybı 25 10.5 Asosyalleşme 21 8.8 Amacından sapma 11 4.6 Bağımlılık 18 7.6 Gereksiz bulma 13 5.5 Güven duymama 1 0.4 Önyargı 40 16.8

En Sık Kullandığınız Sosyal Ağ Sitesi/Siteleri

Twitter 62 26.1

Facebook 43 18

Myspace 114 47.9

Linked In 1 0.4

Sosyal Ağ Site/Sitelerine Üye Olma Şekliniz

Çevreden duyarak 194 81.5

Davet postası alarak 14 5.9

Kendim başvuru yaparak 2 0.8

(16)

Tablo 2. Öğrencilerin Sosyal Ağ Siteleri Kullanım Amacı Ölçeği’nden aldıkları puanların dağılımı(N=238)

Sosyal Ağ Siteleri Kullanım Amacı Ölçeği

Potansiyel

Dağılım Minimum-Maksimum Ortanca Ort.±SS

Sosyal Etkileşim ve

İletişim Amaçlı 0-40 0.00-40.00 19.00 17.73±8.60 Tanıma ve Tanınma

Amaçlı 0-15 0.00-15.00 10.00 9.20±4.80

Eğitim Amaçlı 0-15 0.00-15.00 13.00 11.73±5.70 Sosyal Ağ Siteleri

Kullanım Amacı

Ölçeği Toplam 0-75 0.00-75.00 56.00 38.69±17.40

Tablo 3. Öğrencilerin İletişim Becerileri Ölçeği’nden aldıkları puanların dağılımı (N=238) İletişim

Becerileri Ölçeği Potansiyel Dağılım MaksimumMinimum- Ortanca Ort.±SS

Zihinsel 15-75 15.00-75.00 21.00 34.55±6.87 Duygusal 15-75 15.00-75.00 8.00 38.23±7.59 Davranışsal 15-75 15.00-75.00 16.00 33.98±6.94 İBÖ Toplam 45-225 45.00-225.00 58.00 104.00±19.20

Tablo 4. Sosyal Ağ Sitelerini Kullanma Amacı ve İletişim Becerileri Arasındaki ilişki (N=238) Zihinsel Alt

Boyutu Duygusal Alt Boyutu Davranışsal Alt Boyutu Sosyal Etkileşim ve İletişim

Amaçlı Alt Boyutu pr 0.0660.119 0.137 0.035 0.005(**)0.182

Tanıma ve Tanınma Amaçlı Alt

Boyutu pr 0.028 0.668 0.029 0.659 0.2440.076

Eğitim Amaçlı Alt Boyutu pr 0.014 0.835 0.044 0.500 0.2810.070

** Korelasyon 0.01 düzeyinde anlamlıdır. * Korelasyon 0.05 düzeyinde anlamlıdır.

Referanslar

Benzer Belgeler

Key encryption purpose is to secure the user's transaction by using the private key.Here the encryption takes place for the secure transaction using Elliptical Curve Cryptography

Şekil 4.2 : Dört telli sistemler için dengesiz güç hesaplama algoritması 4.2 Ani Güç Değerleri İle Dengesiz Güç Hesaplama Algoritması. Üç fazlı sinüsoidal sistemlerde

Bu durumda cinsiyete göre öğrencilerin problem çözme becerileri, denetim odakları ve algılanan ana-baba tutumları anlamlı düzeyde farklılaşmamaktadır şeklinde ifade

Üniversite öğrencilerine göre sosyal paylaşım sitelerinin üniversite eğitimine entegre edilmesi konusunda öğrenci görüşlerinin öğrencilerin cinsiyetine,

Farklılığın belirlenmesi amacıyla yapılan çoklu karĢılaĢtırma testi sonucunda iĢletme onayı bulunan ve ısıl iĢlem uygulayarak üretim yapan Türk Gıda

Sınıfa kadar yükseldiği, Bulut ve arkadaşlarının (2009) çalışmasında birinci ve dördüncü sınıflardaki öğrencilerin eleştirel düşünme puan ortalama- larının

evvelki gece, iki ta­ nınmış edib ve mu - harrir arasında, ede­ biyat çerçevesi için­ de başlıyarak, kavga ile neticelenen mües­ sir bir münakaşaya sahne

MRI images were evaluated in terms of the signal of the anterior subcutaneous adipose tissue, cystic lesions related to bursitis, patellar and/or trochlear chondropa- thy, medial