• Sonuç bulunamadı

Nazım Hikmet ve Necip Fazıl

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Nazım Hikmet ve Necip Fazıl"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

16 HAZİRAN 2004 ÇAR

DEFNE GOLGES

TURGAY FİŞEKÇİ________

Nâzım Hikmet ve

Necip Fazıl

Yıllardır sürüp giden, ç o k yadırgadığım b ir yakla­ şım var: Kimi çevrelerde ne zaman Nâzım Hikmet’in

adı geçse, yanında hem en Necip Fazıl’ın d a adının anılması. Sanki Türk şiirinde iki büyük şair v a r Biri Nâ­ zım Hikmet, öteki Necip Fazıl. Birinin adı bir kültür mer­ kezine mi verildi, hem en ötekininki de bir başkasına veriliyor; birine anm a törenleri mi düzenlendi, aman ötekini unutmayalım.

Bu yaklaşım sağla solu dengelem ek gibi pratik bir gereksinime karşılık verebilir, ama Türk edebiyatı için­ de böyle bir kıyaslam a ya da aynılaştırma yapm ak, en başta Türk edebiyatına haksızlık oluyor.

Neden mi?

Bir şairin ç o k okunm asını ya d a sevilmesini yalnız­ ca onun ideolojisine bağlam ak, ona yapılacak en bü­ yük haksızlıktır. Nâzım H ikm et’in ço k okunmasının nedeni yalnızca kom ünistliği olabilir mi? O zam an ne­ den Haşan İzzettin Dinamo o kadar okunm uyor so­ rusu akla gelir.

Nâzım Hikm et’in T ürk ve dünya şiiri içindeki yeri or­ tada. 1920’lerden günüm üze de k hem en bütün ku­ şakları etkilem iş olmasının yanında Türk şiirinde ger­ çekleşm iş yenilik hareketlerinin içinde de hep o var. Aruz ve hece kalıpları dışına çıkamamış, sosyalist dü­ şüncelerden habersiz b ir şiiri alıp, çağının şiiri düze­ yine çıkarmış, T ürk şiirinin adını ve varlığını dünyaya duyurm uş b ir şair Nâzım Hikmet.

Nâzım H ikm et’le aynı yıllarda şiir yazan Necip Fa­ zıl, farklı bir şiirin tem silcisi. Geleneksel bir yapı olan hece ölçüsüyle yazıyor. Fransa’d a öğrenim görmesi, çağdaş şiiri tanıması ise ona hece ölçüsünü manzu- m ecilikten uzaklaştırma, kendine özgü, içine bireysel sesini katabildiği b ir şiir yazm a olanağı sunuyor. Ya­ ratıcı dönem i de 19 4 0’lara gelm eden sönüyor. Attığı adımlann, ardından gelen 1909-1910 doğum lu şair­ ler, Ahmet Muhip Dıranas, Cahit Sıtkı Tarancı, Zi­ ya Osman Saba’yı etkilediği söylenebilir. A ncak bu şairlerin Türk şiirine katkıları da en az N ecip Fazıl ka­ dardır.

1940’larda Garipçiler, 1950’lerde İkinci Yenicilerle Türk şiiri alıp başını giderken Nâzım Hikm et, onlarla birlikte şiir yazıyordu, öle n e dek de yaratıcılığı sön­ medi.

Necip Fazıl ise 1924-1936 arasında yayımlanan şi­ irleriyle hece şiirini kırsal kesim duyarlığından kurta- np kentli, çağdaş b ir yapıya kavuşturdu. Kent insanı­ nın duyarlıklannı, iç dünyasını başanyla yansıttı. Ne ki, 1940’larda siyasal çalışmalara yönelince şiirden uzak­ laştı. Uzaklaşm asından da öte eski şiirlerini b ir araya getirdiği top lu yapıtlannı yayıma hazırlarken, gelişen düşüncelerine göre kimilerini değiştirdi ya da dışladı.

Necip Fazıl’ın 1920’ li ve 1930’lu yıllar Türk şiiri için­ de önemli bir yeri olmuştur. A nca k çağdaş Türk şiiri öylesine zenginleşip gelişm iştir ki, Necip Fazıl düze­ yinde ya da onu aşan onlarca şair çıkm ıştır arkasın­ dan. Yayımlanmış Çağdaş Türk Şiiri Antolojilerini açıp bakın, Necip Fazıl’ın öteki şairler arasında nasıl alçak­ gönüllü b ir yeri olduğunu görm ek için.

öy le y s e nedir, durup durup N ecip Fazıl’ı gündem e getiren? Siyasal tercihleri. Neden aynı insanlar, ben­ zer şiir anlayışıyla en az onun kadar güzel şiirler yaz­ mış Tanpınar’ı, Cahit Sıtkı’yı, Dıranas’ ı anm azlar da dönüp dö nüp Necip Fazıl’a getirirler sözü?

Edebiyat siyasal am açlarla yaklaşılacak en son alanlardan biridir. Onun değerleri, siyasal ölçütlerle uyuş­ maz.

Nâzım H ikm et’in karşısına Necip Fazıl’ı koyarak bir denge kurm aya çalışabilirsiniz. İş bununla bitm iyor ki!

Dağlarca’nın, Ahmed Arifin, Can Yücel’in, Melih Cevdet’in, Oktay Rifat’ın, Attilâ Ilhan’ın, Cemal Sü- reya’nın, Güiten Akın ın, say say bitm eyecek koca çağdaş Türk şiirinin karşısına kim leri koyacaksınız?

turgay@fisekci.com

i — ■ ■

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

dişahı devirdi, ülkesini Birinci Dünya Savaşı ateşinin içine attı, bütün uyarılara rağmen 90 bin askerimizi Sarıkamış dağlarında şehit etti, sonra

Bü­ yük bir m ünevver, tevazuundaiı vakar fışkıran bir devlet adamı, zarif bir ar­ kadaş, iyi bir nâsir Türk ve Fransı» dillerinde mühim bir hatip ve

Osmanlı musikisinin en önemli kurumların- dan olan mehterhane, görüldüğü gibi savaş ve yürüyüş havaları çalan askeri bir bando olmak­ tan öte, ilahiler

Türkiye’nin yetiştirdiği büyük yeteneklerden biri olan Uğurata'nın zamansız ölümünü üzüntü ile öğrendiğini belirten Sağlar, “ Çok küçük yaşta başladığı

Ekip çalışmasına eğilimli, astlarını bilgilendirmeye yönelmiş yönetici davranışlarını belirleyen bu faktörde bütünleştirme değişkenleri .64, .57, .46, .43

Etraf tarafından görünmek için buralara gelen insanlar başka bir mekana alışmaya başladıklan zaman, ki galiba bu grup yavaş yavaş TIKE’ye kaydı bile, buranın işi çok

1940’ta İstanbul Güzel Sanatlar A kade­ misini bitirmiş, Yaradılış itibariy­ le az konuşan, alçakgönüllü (mü- tevazi) ressam Başağa, Sırpça- Hırvatçayı

Molekülün aynı çözücüler içinde 2 numaralı geçiş olarak etiketlenen ve 530 nm civarında gözlenen geçişleri ise temel olarak yine metalden bipiridin ligandına bir