• Sonuç bulunamadı

Rabia Hatun

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Rabia Hatun"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

^

.

7%é//

959-/ , £ £ * ______________________

y ' ) - f

_______ " ■ ' •SAYFA

DÜŞÜNCEYE SAYGI

MEMETFUAT_________________

Rabia Hatun

Geçenlerde bir yazar arkadaş telefon edip Rabia Ha-

tun’u bilip bilmediğimi sordu. Sonra da ortaya çıkış yılla­

rındaki tartışmalardan söz etmemi istedi. Anımsayabil­ diğim kadarını anlattım. Daha önce bilmiyormuş bu olayı, şiirleri de bayağı beğenmiş, heyecanlıydı.

“Nasıl olurda bilmezsin Rabia Hatun’u?” dedim.

Ama konuşmamızdan anladım ki bizim herkesçe bi­ lindiğini sandığımız bazı şeyleri bizden sonraki kuşaklar bilmiyorlar. Şaşmamak, tersine sorumluluğunu duymak gerekir. Bilmediklerine göre biz aktaramamışız demek­ tir.

Rabia Hatun’un geleceğe aktarımı konusunda sanırım bir türlü çözülemeyen sorun şuydu: Eleştirmenler çağı­ mızda yaşadığı halde geçmişte yaşamış gibi yazan bu şairi nereye koyacaklarına karar veremediler. Çağdaş şiir antolojilerinde yer almadığı gibi, Divan şiiri antoloji­ lerinde de yer almadı.

1961 'de yayımlanan 44 sayfalık minicik kitabı da yayın dünyasının savrukluğu içinde yitip gitti...

Oysa Vasfi Mahir Kocatürk’ün derlediği, 1947’de Var­ lık Yayınları arasında çıkan Divan Şiiri Antolojisi’nde en sona Rabia Hatun’un üç şiiri alınarak şöyle bir not eklenmişti:

“ Birkaç parça şiiri ellerde ve dillerde dolaşan, fakat hayatı hakkında hiçbir bilgi edinilemeyen Rabia Hatun’- un yaşadığı asır belli değil. Biz bu hususta bir hüküm vermemekle beraber, antolojimizi onun güzel m erala­ rından mahrum etmemek düşüncesiyle şiirlerini kitabı­ mızın sonuna ilave ettik.”

Aslında bu şiirlerin yazarı İsmail Hâmi Danişmend idi. “Şapka” dediğimiz düzeltme imini kullanmaya çok önem veren bu tarihçimiz, kendi adındaki bütün “ a ” ların üstüne şapka koyduğu gibi takma adını da “ Râbia Hâ­

tûn” diye yazıyordu.

Ne var ki bu adı açıkça üstlenmiş değildi. Bilmem han­ gi yüzyılda yaşamış bir kadın şairin şiirlerini bulduğunu ileri sürüyordu. İsmail Hâmi Danişmend’in kendi adıyla, ayrıca “ Muhtî" mahlasıyla da şiirler yazdığı bilindiği için, yazın tarihçileri olayı kuşkuyla karşıladılar. Araya dilciler de girince, bir aldatmacayla karşı karşıya olun­ duğu yadsınamayacak bir biçimde ortaya çıktı. Şiirlerin

dili söylenen yüzyılın dili değildi..

İsmail Hâmi Danişmend bunun üzerine ilk savından vazgeçerek "Rabia Hatun” adını bir süre önce ölen karı­ sının kullandığını ileri sürdü. Şiirleri o yazmıştı. Genç, güzel, hülyalı bir kadının fotoğrafı yayımlandı. Tarihten gelen gizeminin yerini çağdaş bir gizem almıştı, ama ne çare ki olayı tartışanlar arasında, bu genç, güzel, hülyalı kadının yazın öğretmenliğini yapmış olan bir kişi de var­ dı...

Aldatmaca ortaya vurulduktan yıllarca sonra İsmail Hâmi Danişmend işte o 44 sayfalık minicik kitabı yayım­ ladı: Râbia Hâtûn Şiirleri, Bâbıâlı Yayınevi, 1961. Başta­ ki kısa açıklamada, tartışmalara katılmış olanlar, alaycı bir dille “mütehassıs ulemâ ve üdebâ” diye anılıyor, herkesin takma ad kullanmakta özgür olduğuna değini­ liyordu. Sanki yazın tarihçileri aldatılmaya kalkılmamış, bir tür eski yapıt düzmeciliği yapılmamış da, salt birisi takma adla şiir yayımladığı için boş yere gürültü patırtı edilmişti...

Rabia Hatun Şiirleri adı altında bir araya getirilen kırk

bir şiirin otuz sekizi dörtlük, üşü.ikilikti. 1960’ların başın- : da yayımlanan bu minik kitapçık fazla bir yankı uyandır- ! madı. Belleklere kazınan eski dörtlüklere yenileri eklen­ medi. Genel kanı Rabia Hatun’un bütün şiirlerinin güzel olmadığı yolundaydı...

ilgisizlik büyük oranda bundandı, ama okurlarda alda­ tılmış olmanın yarattığı bir küskünlük de vardı...

RABİA HATUN

Dillerde dolaşan şiirleri:

1.

Bir kâsedür alav dolu gönlüm, yanâ yanâ Men tâ senün yanunda dahî hasretem sanâ! Yaşlar dökende söndüremez âteşimi sû: Sunsan elünle kaanumu içsem kanâ kanâ! 2.

Olsandı sen semâ, olsandı sen havâ, Alsamdı men senî dem dem, nefes nefes! Olsandı sen zaman, olsamdı men mekân, Eflâki dolduran bir aşk olurdu bes!

3.Pâyin sadâsı gelse de sen hîç gelmesen, Men dinlesem kıyâmete dek, vuslat istemen! Bulsam izinle semtini, ol semte irmesem, Aşsam zamânı hasretin encâmı gelmeden!

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Bireyler bilgileri nasıl öğrenirse ileriki hayatlarında da öyle kullanacaklarından bilginin kazandırılma Ģekli ve bu süreçte öğrenen bireylerin yaĢadıkları

tartışma şu şekilde sürdürülür: Seküler dindarlık ve yeni dinî eğilimlerle ilgili çeşitli araştırmalar, tarihi dinlerin modern inanç sistemlerinin bazı bölümlerinde

tested(testⅠ).In the second regiment, chlorella (0%,1%, 5% and 10%)was added to the diet for feeding the hyperlipidemia in rats, and the hypolipidemic effects of chlorella

On the other hand, perceived supervisor support has a significant mediating role between both job autonomy and innovative work behavior (p=0.028) between training and

Önceleri ilkokul olan, köy eşrafından Mustafa Ağırnaslı’nın yaptırdığı bu güzel yapı, daha sonra, Mimar Sinan Kültür Merkezi haline getirilmiş.. Üç

Inadvertent intra-arterial administration of propofol can be a possibility during induction of anesthesia in a patient with an anomalous radial artery located in the anatomical

Aynı deney şartlarında perlit içeren mikrokürelerin Ni (II) iyonunu adsorplama potansiyeli Pb (II) iyonunu adsorplama potansiyelinden daha yüksek ve perlit miktarı

Serdar Öztürk – Ankara Hacı Bayram Veli