• Sonuç bulunamadı

Orhan Veli'nin yüzü, yalnız yüzü yaşıyor şimdi şiirlerde

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Orhan Veli'nin yüzü, yalnız yüzü yaşıyor şimdi şiirlerde"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

________

r *

' O " 7

_________KÜLTÜR-YAgAM

5Hn V 5 İ

Orhan Veli’nin yüzü, yalnız

yüzü yaşıyor şimdi şiirlerde

REFİK DURBAŞ_________

Orhan Veli. Ünlü “Yazık Oldu Süleyman Efendiye” dizesini bu­ lup söyleyen.. Pek biçimli olma­ makla birlikte burnu, kulağıyla her şeyden önce insan. Bir evde oturup, bir işte çalışıyor. Ama ne başında bulut gezdirmiş ne sır­ tında “mühr-i nübüvvet.” Ne İn­ giliz kralı kadar mütevazı, ne Ce­ lal Bayar’ın ahır uşağı kadar aris­ tokrat. Malda mülkte gözü yok, ama ıspanağı çok seviyor. Hele puf böreğine bayılıyor. En yakın arkadaşları Oktay Rifat’la Melih Cevdet. Pek saygın bir de sevgi­ lisi var, ama adını söylemiyor (Onu da edebiyat tarihçileri bul­ sun). önemsiz şeylerle uğraşıyor, meşgul olmadığı “ehemmiyetsiz” yalnızca “üdeba” arasında. Bile­ mediği belki bin bir huyu daha var. Hepsini burada sıralamanın gereği var mı? Nasılsa onlar da bunlara benziyor.

Orhan Veli. Ölümünden sekiz yıl önce, yani henüz yirmi sekiz yaşındayken böyle çiziyor yaşa­ mının resmini “İnkılapçı Genç- lik”te çıkan “Ben Orhan Veli” adını taşıyan şiirinde.

Bir de yirmiden fazla baskıya ulaşan şiir kitapları: “Garip”, “Vazgeçemediğim”, “Destan Gi­ bi”, “Yenisi”, “Karşı.”

Nasrettin Hoca Hikâyeleri. Nesir Yazıları, Edebiyat Dün­ yamız, Bütün Yazıları.

Şiirden oyuna on iki çeviri ki­ tabı.

Bir de edebiyatımızda en bü­ yük kavgalardan birini çıkarma­ sı.

Orhan Veli. Otuz altı yıla sı­ ğan bir yaşam dilimi üzerine bu­ gün onun ölümünün tam otuz beşinci yılında başka söze gerek var mı? Neydi onu dünden aşı­ rıp bugüne ulaştıran?

Orhan Veli (1914-1950) Cemal Süreya’nın deyişiyle “şi­ ire kasket giydirip onu sivilleştir­ mesi mi?”

Öyküde Sait Faik, şiirde Or­ han Veli. Edebiyatı devlet katın­ dan halkın arasına indirmediler mi? “Göllerde bu dem bir kamış olan” şiiri, “rakı şişesinde balık” haline dönüştürmediler mi? Sırt­ larından “mühr-i nübüvvet”i çı­ karıp, halk arasında halk gibi kasketle, pazen gömlekle dolaş­ madılar mı?

Bu soruları ancak “doğru”yla karşılayabiliriz bugün.

Bu kavgayı yaparken de bu­ nun bedelini özellikle Orhan Ve­ li’nin yazılarıyla değil, şiiriyle ödemesi. Bu, “ doğru” nun arka yüzü de bu olabilir.

Orhan Veli, edebiyatta eskiye karşı verdiği kavgayı yalnız ve yalnız şiirleriyle, yani “yeni” şii­ rin nasıl olması gerektiğini “bizzat” o şiiri yazarak verdi de denebilir.

Mısra yok bu şiirde, ölçü yok, müzik, imge, kafiye yok. Güzel­ lik de yok. “Sıradan” insanın “sıradan” şiiriydi yazılması

amaçlanan.

Gün olur, denizden yeni çık­ mış ağların kokusunda alıp ba­ şını giden, gün olur, başına kadar mavi, başına kadar güneş, gün olur deli gibi yelkovan kuşlarının peşi sıra ada ada dolaşan.

Nice taklidi silindi

Bu hayatın “olağan” şiirini yazması, taklitlerinin olağanüs­ tü çoğalmasını sağladı da dene­ bilir. Şiiri eskimeye yüz tuttuysa, daha doğrusu eskir gibi olduysa taklitlerinin çoğalması yüzünden oldu belki. Ama ölümünden otuş beş yıl sonra o iliklerinde duyduğu yaşama sevinci, onun şiirinde hâlâ yeni bir şeylerin durduğunu, yeni bir şeylerin ya­ şadığını sezinletiyor. Çünkü ni­ ce taklidi silinip gitti, onun şiiri ise hâlâ yazıldığı günlerdeki gibi dimdik ayakta.

Bu da az şey mi?

Şiirini Nazım gibi bir felsefi te­ mele oturtamadığı söylenebilir. Hatta şiirinin tarihi, coğrafi sı­ nırlarının belli olmadığı da ileri sürülebilir. Ama zaten bunlar da Orhan Veli şiirinin kaygıları de­ ğildi ki.

Ölümünden otuz beş yıl son­ ra geriye baktığımızda bütün dar kalıpların dışında özlediği gibi yaşamak isteyen bir insanın şii­ rini yazmasıyla hâlâ da gündem­ de değil mi kavgası?

Rauf Mutluay’m dediği gibi, belki de “yaşamayı bu kadar cö­ mertçe özlediği içindir ki genç öldü” Orhan Veli.

Daha yaşasaydı şiirini hangi koyaklardan geçirirdi diye yerin­ menin bir anlamı yok bugün. Şi­ irin burcuna diktiği yerde öyle­ ce durup duruyor yaşama sevin­ ciyle “avare” bayrağı, “meşgul olmadığı ‘ehemmiyetsiz’ sadece üdeba arasında.”

İstanbul’da Boğaziçi’nde, Ve­ li’nin oğlu bir fakir Orhan Veli olarak. Tarifsiz kederler içinde. Fıstıklar arkasından beyaz bir ayın doğuşunu kalbinin vuru­ şundan anlayarak. Bakakalıp gi­ den geminin ardından dünya gü­ zel diyerek, ama kendini denize atamayarak.

Dünya güzel diyerek genç öm­ ründe “basitlik, iptidailik, alelâ­ delik saplantılarından” sıyrılıp “tek insanın halinden insanlığın haline doğru” nice genç şiirlerin ilk dizelerini kaleme almaya ha­ zırlanırken.

“Şairce yaşamak” tutkusunu yüzünden asla silmeyerek, genç

öldü.

Yüzü, yalnız yüzü yaşıyor şim­ di şiirlerde...

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Rodos a varıĢ saat 06:00 Rodos, Oniki Adaların en büyüğüdür, Yunanistan'ın, Meis adası hesaba katılmazsa, en doğuda bulunan adası, adanın aynı adlı idari merkezi..

BİR GÜN TEMEL İLE DURSUN BİR OTELE GİTMİŞLER. OTELDEKİ BİR ODAYA GİRMİŞLER.ODADA SADECE İKİ KATLI RANZA VARMIŞ.TEMEL DURSUNA BEN ALTTA SEN ÜSTE YAT DEMİŞ.DURSUN

Alçak bir Il ısu Barajı, Hasankeyf Barajı, Botan Barajı ve Garzan Barajı yapılsa, bunların toplam göl alanı, tek başına büyük Ilısu Barajı’nınkinin % 64’ü kadar

Zimbabwe'de milyonlarca insan için temel hammadde olan mısırın fiyatında oldukça hızlı bir artış var ve bunun nedeninin de kuraklık olduğu tahmin ediliyor.. Malawi'de

Forumun açılış töreninden önce toplantının yapıldığı salonun üst katında bulunan küçük bir grup, protesto amacıyla üzerinde “No Risky Dams” yaz ılı bir

Her gün yeni bir orman yangınıyla yeşil alanlar yok olurken, sabotaj iddialarıyla ilgili Çevre ve Orman Bakanı Osman Pepe, "En büyük servetimiz ormanlara kastedenlere

● DENİZ UÇAĞI ile TRANSFER UPGRADE FIRSATI İç hat uçuş ve sürat teknesi ile havalimanı – otel – havalimanı arası transferler fiyata dahil olup, dileyen

Bu çiçeğin adı, Deli Ebe Beğendi Çiçeği olsun bundan böyle?. O vakit gidip bir bir kopartayım evin önüne açtığım