• Sonuç bulunamadı

Başlık: TÜRKİYE'DE ASKERi, VETERİNER HEKİMLtK TARİHİ ÜZERİNDE ARAŞTIRMALARYazar(lar):DİNÇER, FerruhCilt: 27 Sayı: 1.2 DOI: 10.1501/Vetfak_0000000900 Yayın Tarihi: 1980 PDF

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Başlık: TÜRKİYE'DE ASKERi, VETERİNER HEKİMLtK TARİHİ ÜZERİNDE ARAŞTIRMALARYazar(lar):DİNÇER, FerruhCilt: 27 Sayı: 1.2 DOI: 10.1501/Vetfak_0000000900 Yayın Tarihi: 1980 PDF"

Copied!
27
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Do;. Dr. Ferruh Dinçer

TÜRKİYE'DE ASKERi, VETERİNER HEKİMLtK TARİHİ

ÜZERİNDE ARAŞTIRMALAR D. Bölüm

Ferruh Dinçer*

Studies on the History of the Mi1itary Vetermary Science in Turkey - Part II

Summary: In thefirst part of the iheme (7) thefoundation of Military School of Veterinary Medicine, the development

~f

the veterinary education and its influence on the Turkish scientific and intellectual life were canduded. In this part, the orgar.ization of the Turkish Military Veterinary Service was studıed.

Veterinaıy manegement and administration wcs well developer. in the Army in the 19th century. According to Dr. Thieme (14), veterinary organiza-tion was perpeetly planned in 1914 in the OUoman Army. However, the pos-sibities to carry on this programme were very limited because of the long war years between 1914 and 1919.

Fallowing the foundation of the Alodem Turkish Republic, veterinary service was based on the need of the Army. Since then post-graduate educations of the military veterinarians and their scientific studies have been made in the veterinary and medical research iTlstitutes of the Army. Among the maıry practices and scientific branches which were first introduced in Turkey by military veterinariaTls,food control and technology is enough to note here. Only with this activity, Turkish military veterinarians could be regarded as pioneers of ıhe veterinary public healt in Turkey.

• Doç. Dr. A.Ü. Veteriner Fakültesi Veteriner Tarihi ve Deontoloji Kürsüsü, Ankara Turkey.

(2)

Türkiye'de Askeri Veteriner Hekimlik Tarihi ... 217

Özet: Çalışmamı;::.ın ilk bölümünde (7) Ülkemizde askeri veterinerlik öğretim ve eğitimi ile bunun bilimsel yaşamımıdaki yeri değerlendirilmişti. Bu bölümc.e askerf veteriner hekimliğimizee örgütlenme ve evreleri incelenmiştir.

i9 uncu yüzyıl boyunca gelişme gösteren askeri ıeteriner hekimliğimiz

Thieme'ye (I 4) göre 19q'de mükemmel bir kuruluş olarak planlanmış, ancak u-zun savaş yıllrI-rl programın tümüyle uygulanmasını engellemiştir. Cumhuriyetimizin kuruluşu ile başlayan yenilikler arasınr.a Orr.u Veteriner Hi-zmetleri de günün koşullarına göre düzenlenmiştir. Askeri veteriner hekim-lerimizin Ülkemize tanıttığı birfok uygulama ve bilimsel r'.dlar arasınc.!) "Gıea Kontrol ve Teknolojisi" üzerindekiçalışmaları, bu meslektaşlarımızı Türkiye' de veteriner halk sağlığının öncüleri olma durumuna getirmiştir.

Giriş

Çalışmamızın ilk bölümünde (7) konu üzerinde genel bilgi ve-rilmiş, yararlandığımız kaynaklar ve metodumuz belirtilmiş ve Askeri Veteriner Hekimlik Öğretimi işlenerek değerlendirilmişti. Bu bölüm-de ~'Askeri Veteriner Hekimliğimizin Kuruluş ve Görevleri" ince-lenecektir. Burada verilen bilgilerin çoğu kaynakları i. Bölüm litera-türünde gösterilmiştir. Bu makalemizde literatür listemizin kabarık-lığını önlemek amacı ile ilk bölümde 5,i9,2ı numaralarda yer alan arşivler ile 6,33, 46 ve 53 numaralarda gösterilen dergilere bu liste-mizde yer verilmemiş, bu kaynaklar metin içinde (Arşiv Notları) ola-rak işaretlenmiştir. Gerektiğinde aynı yöntem diğer kaynaklar için de uygulanmıştır.

Askeri Veteriner Hekimliğimizin Kuruluş ve Görevleri Bilimsel anlamda başlatılan öğretimden (1842) sonraki örgüt-lenmeye geçmeden Türk tarihinde hayvancılığın önemine ve bunun Ordu içindeki yerine değinmek yararlı olacaktır.

Batu (4) "Türk halkı, Türk köylüsü hayvanını sever ve hayvan bakmasını birçok ulustan daha iyi bilir. Bakım ve besleme işlerinde koyduğu premipler çok esaslı ve doğrudur." der. Kaynaklar (4,6,9) hayvanların ilk önce Orta Asya'da ve büyük olasılıkla Türkler tara-fından evciltildiğini, Çin tarihlerinde Türklerin büyük çapta hayvan-cılık yaptıklarının belirlendiğini, atın orta Asya'dan kök alarak eski uygarlıklara Türkler tarafından tanıtıldığım bildirmektedir.

Türklerin doğa ve hayvanları çok iyi inceledikleri (9), en eski Türk takvimlerinde ay ve yıllara çeşitli hayvan adla::ı verdikleri

(3)

(9, ı 5) bilinmektedir. Dilgimen'e (6) göre, Türk kavimleri tarımı yalnız kendisini ve hayvanını beslemek için yapmış, Selçuklular ve özellikle Anadolu Beylikleri dışsatım yapılabilecek kadar çok sayıda hayvan yetiştirmişlerdir.

o.,manlılarda hayvanın ekonomik güçlülük yanında ordudaki vurucu gücü de sağladığı bilinmektedir. İlk süvari örgütünün çekir-değini teşkil eden Akıncılar 250 yıl kadar orduya hizmet etmişler-dir (3). Bunlar sınırlarda bulunur, orduya keşif hizmeti görür, yol açar ve günümüz motorize kuvvetleri gibi çok hızlı bir hareka.t ile büyük etki yaratırlal'dı (ı6). 1469-1499 arası 3° yılda

Avusturya-Macaristan gibi Avru]Janın içlerine ve Dalmaçya sahillerine 20 sefer yapmı~lar, 153° Budin ve ı532'deki Alman seferinde 5° bine ulaş-mışlardır (18). Ne var ki ı6 ncı yüzyılın sonlarında kayıplar verrneğe başlamışlar, ı 7 nci yüzyılın ilk yarısında çok azalarak ı620'de Viyana Sancak Beyi mahiyetinde sayıları 3 bine kadar düşmüştür (ı 7).

Osmanlıların büyüme dönemlerinde Kapıkulu Süvarileri ile Tımarlı (Topraklı) Süvariler de çok önemli rol oynamışlardır. Kapıkulu süva-rilerinin 50 bine, tımarlı süvarilerin 90 bine ulaştığı dönemler olmuş, ancak bu sınıflar da ı 6 ncı yüzyılın ortalarından itibaren azalmaya ve zayıflamaya başlamışlardır. (16,17,18)

i5 ve 16 ıncı yüzyıllarda büyük zaferler kazanan ve sayıları 200 bine kadar ulaşan Osmanlı süvarilerinin bu başarıları at yetiştiriciliği ve atçılık kültürünün üIkedeki çok iIeri durumunun bir sonucuydu ve DevIet, orduda atın önemini takdir ettiği için kurduğu büyük teşkiIatlarla at yetiştiriciliğine yardım etmekteydi (4). Bu kuruluşlar

"Hayvanal Ocaklan" idi. İhsan Abidin'e (ı 2) göre bu ocaklar Avru-padaki modern haralara örnek olmuş, iS-I 6 ıncı yüzyıllarda çok değer kazanmış ve Edirne, Dimetoka, Filibe, Selanik ve Eskişehir Vilayetlerinde sayiları i9'a ulaşmıştı. Bunların i8 inci yüzyılda bozulmalarından sonra yerlerini alan haraların ilki Çifteler (Eski-şehirl'de (18ı5) kurulmuş, daha sonra da Sultansuyu (Malatya), Veziriye (Bağdad), Çukurova (Adana) Çiftlikleri haraya dönüş-türülmüştür (ı2).

Osmanlıların genişleme döneminde hayvanat ocakları ile halkın yetiştirdiği atların ordu gereksinimini karşılamasını sağlamak amaeıy-la, önceleri serbest olan at dışsatımı yasaklanmıştır (6,12). Uzunçarşılı (18) "Osmanlı Hükümeti ihraç mallarını ihtiyaç ve siyasi vaziyet sebebiyle zaman zaman tahdit ve müsaade etmeye lüzum

(4)

hisset-Türkiye'de Askeri Veteriner Hekimlik Tarihi... 219

mi~tir, fakat at, silah, barut ve kurşunun çıkmasına katiyyen müsa-ade etmemiştir." der. Yazar'a (ı8) göre ıss8'de Ülkeden at çıkarıl. maması için kadılara tamim gönderilmiştir. İhsan Abidin'e (ı 2) göre bu yasağa rağmen hayvanat ocaklarının bozulmasından sonra, her ne kadar Kırım Savaşına dek (ı8S3-S4) Ülke içinden güçlüklerIc hayvan sağlanmıssa da bu tarihten sonra hayvanların ne sayısı ne de teşkilatı ordunun gerek.,inimini karşılayamamış ve Hükümet bu kez ordu için dışardan at satın almak zorunda kalmıştır. Batu (3) bu çıkış ve ini şi şu özdeyişle toplar:

"Bir memleket atfılıgının seviyesi o memleket ekonomi ve refahının dere-cesini gösteren bir ibredir denilebilir. Türk ekonomisiızi" ileri ve Türk yurdunun <:engin olduğu devirlerde Türk atfılı,ğı tef'kilatlı ve ileri idi ve TürkiJıe esır-larca dünyanın en iyi etlarını, en büyük süveri kuvvetlerini yetiştirdi,. .faket imparatorluk siyasa ve ekonomi bakımından yıkılcıkfc memlekette hem ct sayısı hem atiılık kültürü ve at kalitesi bir gerileme ka)'deder."

Ordunun güçlü olduğu dönemlerde hayvan tedavisine de önem verilmesi doğaldır. Dilgimen'e (6) göre Türklerde ve özellikle Osman-lılarda hayvan hekimliğinin babadan oğula ve mtadan çırağa geçen bir akışını görürüz. Yazar (6) bir Bizans tarihçisinden yararlanarak, Kanıını döneminde Saraya bağlı bir imrahor idaresinde hayvanların her türlü bakımı ile meşgul birçok sanat sahipleri arasında özellikle 300 nalbandın da bulunduğunu, 20'sinin yalnız beygirleri tedavi ettiğini, bazılarının da hayvanlara eneme yaptığını bildirir. Bu ge-leneğin orduda bilimsel veterinerlik öğretiminin başladığı yıllarda

(ı 842) bile sürdürüldüğünü gösteren belgeler bulunmuştur. Dil-gimen (6) Kuleli kışlasındaki süvari atları na tıbbi malzeme gönderil-diğini (ı834), Ordu Süvari i inci Alayı çavuşlarından Halil'in 2 nci Alay hayvanlarına bakmak üzere baytar olarak tayinini (ı845) gös-teren emirleri, Bekman (S) ı834 ve ı844 çıkışlı olup sonradan alay baş veterinerliklerine kadar yükselen subay kimliklerini tc:;bit etmiş-lerdir. God1ewsky (8) veterinerlik öğreniminin ikinci dönemi (ı 845-1848) için kendisine gönderilen 32 öğrencinden ı 5'inin okuma yazma bilmedikleri için okula alınmadıklarını yazmıştır. Godlewsky'nin

(8) mektuplarından, o yıllarda ordu içinde bilimsel metotlarla yetiş-miş veteriner hekimlerin bulunmadığı, hayvanların bakım ve teda-vilerinin çok amprik yöntemlerle ve bu yolda tecrübesi olduğuna ina-nılan nalbantlarca uygulandığı, kaldı ki nallamada tırnak yontma-nın bile tam olarak yapılamadığı anlaşılmaktadır.

(5)

Orduda Modern Veteriner Hekiın1ik Hizmetleri

İkinci Mahmut'un, Yeniçeri Ocağını kaldırdıktan sonra (I 826) başlattığı yenilik çalışmalarında öncelikle orduyu ele aldığı ve yeni bir ordu ile, buna subay yetiştirmek için Harbokulunu kurduğu ve ordu hayvanlarının sağlanabileceği haraları daha ciddi yönetime ka-vuşturmaya başladığı görülür. 1815'de kurulan, ancak kahyalar ile idare edilen "Çifteler Çiftliği Hara-i Humayunu"na 1832'den iti-baren memur Ve müdür olarak subaylar getirilmiş, bir veteriner he-kimin müdürlüğe atanması ise 20 yıl sonra (I 853'de Kolağası Mustafa Bey) gerçekleştirilmiştir (12). Bu 20 yılın ilk 13 yılında orduda bilim-sel eğitimle yetişmiş veterinerlerin bulunmadığı, 184s'de verilen ilk ve 1848'de verilen ikinci mezunlardan sonra 1849'da veterinerliğin önemi iyi değerlendirilerek Harbakulu çatısıaltında modern bir öğretime geçilip bu okulun da 18S3'de ilk mezunlarını verdiği ve bun-ların yüzbaşı nıtbesi ile atandığı (7,13) düşünülürse 19 uncu yüzyılın ikinci yarısında veterinerlik hizmetlerinin orduda çok iyi planladığı ve uygulandığı kabul edilebilir. Esasen daha 1841'de İstanbula ge-tirtilen Godlewsky'e (8) öğretim ve eğitim yanında İstanbuldaki 2 topçu alayının atlarının tedavisi ve çağırıldığında İstanbul dışındaki 3 süvari alayına gitmesi görevi de verilmişti. (8,i3) Bekman'ın (S) kaynaklarına göre Godlewsky tstanbul dışındaki sığır vebası sal-gınlan ile de ilgilenmiştir.

1849'da Fransa'dan getirtilen askeri veteriner Dubroca'ya öğretim görevi dışında "Orduyu H umayCın Zablta-i Sıhhiye Komis-yonu Müdürlüğü" verilmiştir (I 3) Bu komisyon Türkiye'de ilk Askeri Veteriner Kurumu olarak tesbit edilebilmiştir. Bekman'a (S) göre bu Komisyon "Bab-ı Seraskeri Sıhhiye Dairesi" ne bağlı olarak 191i yılına dek Osmanlı Ordusunda veterinerlik görevlerini yürütmüştür.

İlk mezunların birlikler emrine atandıkları bilinmektc (8), elde edebildiğimiz biyografilerden de zamanla rutbelere göre görev ve komuta zincirinin genişletildiği anlaşılmaktadır. Bekman'da (5) asıllarının resmi ile yer alan ve 29 Ağustos i88i'de Komisyonda ka-rara bağlandıktan sonra Padişahın onayından geçen i7 maddelik bir nizamnamenin i2 nci bendinde askeri veteriner kuruluşuna iliş-kin şu kadrolar gösterilmiştir:

Gerektiğinde ı'i müfettiş olmak ve üye sayılmak üzere "Şurayı Askeri Sıhhıye Dairesinde" i general, 2 albay; 7 nci Ordudan başka diğer ordularla "Tophane-i Amire Meclislerinde" i'er albay ve y\ne

(6)

Tiirkiye'de Askeri Veteriner Hekimlik Tarihi ... 251

7 nci Ordudan başka her ardunun tapçu alayı ile "Taphane 1htiyat Tapçu Alayında" baş veteriner almak üzere i'er yarbay ile her tabur için i'er veterinerden 5 veteriner ki bunların ı'i binbaşı, diğerleri bunun altındaki rutbelerden olacak; her süvari alayında binbaşı rütbesinde bir baş veteriner ile anun altındaki rutbelerden almak üzere 2 bölük için i veteriner hesabıyla 4 veteriner; 7 nci Orduda hem Ordu Meclisi üyesi hem de Tapçu Alayı baş veterineri alarak

i yarbay ile aynı Alayın i. Taburunda i binbaşı ve diğer 2 taburunda da daha alt rutbelerden i'er veteriner.

i3 üncü Bentte "Onikinci Bentte gösterilen miktara göre Askeri Veteriner Sınıfında i general, 9 albay, 8 yarbay ve 3sbinbaşı buluna-cak ve çak açık bir gerek almadıkça ve bu yalda Padişahın anayı alın-madıkça bu rutbelerdeki anılan miktar asla yükseltilmeyecektir" denilerek ardu veteriner sınıfının sınırı çizilmiştir.

Ordu da zamanla yeni kurumların açılışı ile askeri veterinerlikte de yukarıda gösteriln kadro. ve görevlerde değişmeler almuştur. "As-keri Veteriner Akademisi" bölümünde değinileceği gibi 1884'de Belçika'dan Dezutter adlı veteriner getirtilerek Taksim Kışlası kar-şısında "Baytar Ameliyat Mektebi" kuruldu. Burada hem ardu hay-vanları tedavi ediliyar hem de yeni mezun askeri veterinerler i yıl. staj yapıyarlardı (I 3). Esasen yukarıda anılan i7 maddelik nizam-namenin i i inci bendinde akulu bitiren askeri öğrencilerin "Baytar

Ameliyat Hestanesinee" bir yıl bulundurulduktan sanra ardulara gön-derilmesi öngörülmüştü. Vasıta-i Servet'in (19) i i aralık 1880. tarihli

16 ncı sayısında "Ameliyat Hastanesi" müdür yardımcılığındaKal-ağası Galip (1291-3) ile o.yıl mezun alarak Hastanede göreve atanan Abid (1296-2) adları tesbit edilmiştir. Nizamnamede Askeri Veteri-ner Okulu gibi Ameliyat Mektebinin de rutbe ve kadraları gösteril-memiştir. Gerek Okul ve Ameliyat Hastanesinde gerekse Ordu içinde görevalmış askeri veterinerler ek alarak ya da izinli sayılarak "Ziraat Nezaretinde", 1889'dan itibaren Sivil Veteriner Okulunda ve i893'den itibaren "Bakteriyaloji Hane-i Osmani'de" çalışmış-lardır (Arşiv Natları).

20 nci Yüzyılda Ordu Veteriner Hekimlik Görevleri

Ondakuzuncu yüzyıl Avrupasındaki bilgi patlaması Osmanlı aydınını da etkilemiştir. Özellikle tıp ve veteriner hekimlikteki araş-tırma, yayın ve uluslararası taplantılar yakından izlenmiştir. ülke içinde de bu iki mesleğin çak alumlu sanuçlar getiren bir işbirliği

(7)

içinde mesleki dayanışma kurduğunu belirtmiştik (7). 188l'de "Ku-duz Müessesesinin", 18g3'de "Bakteriyolojihane-i Osmani"nin ku-ruluş ve çalışmalarında bu tutum en güzel örneklerini vermiştir. Bi-rinci bölüm (7) literatüründeki 16,44,45,47 ,48,49 ve 5i numaralı kaynaklarda bu konuda çok geniş bilgi bulunmaktadır.

20 nci yüzyılın başında (I goi) kurulan "BakteriyoloJihane-i Baytari"de Müdür Adil Mustafa (Şehzadebaşı) ve bazı askeri veteriner-ler ordudan izinli olarak görevaldı. Bu kururnda asker ve sivil kesim ayrımı yapmaksızın Ülke hayvanlarının hastalıklarını önlemek amacı ile serum, aşı ve biyolojik madde üretimi yapıldı. Ne var ki bu olumlu gelişmeler yanında yönetim ve uygulamada Ülkeyi İkinci Meşruti-yete götüren siyasal ve so~yal çalkantılar artmıştı. "Hayvanat Ocak-ları" yerine kurulan haralarda yöneticilerin hayvan ıslah ve yetiş-tirilmesine bilimsel uzaklıkları bu kuruluşları birer çiftlik durumunda bırakmış, ancak askeri veterinerlerin müdürlüklere getirilip uzun süre bırakıldıkları dönemlerde, yılda 50-55 hayvanı orduya verebilen ku-rumların üretimleri artırılabilmiştir. Veteriner Hekim Miralay (Alb) Vahit Beyin müdürlüğünde üretilen hayvan ~ayısı 5-6 yüz başa ulaş-mıştır (12). İhsan Abidin'e (12) göre Hara idarelerine sürekli olarak veterinerlerin getirilmeyişi ve bunların Sarayın bir çiftliği olarak gö-i-ülüşü sonu 1830'dan Ig08'e kadar geçen uzun sürede, diğer ülke-lerin tersine, bizde bir gelişme gösterilmemiştir. Mqrutiyet sonu "Ziraat Vekaletine" devredilen haraları "Harbiye Nezareti" almak istemişse de görüşmeler sonuç vermemiştir. Bunun üzerine ordunun gereksinimi olan atları sağlamak için önce "Mübaya Komisyonları" şekillendirilmiş, sonra da ıgı ı'de "Herbiye Nezareti Remont Teşkilatı" kurulmuştur. Bu örgütün "Daimi Remont Komisyonlarında" bir veteriner hekim kıdemli yüzbaşı bulunuyordu. Yazar'a (12) göre Remont Teşkilatı, sönmüş olan hayvan besleme ve üretimi isteğini yeniden yaratmaya, ordunun ihtiyacını karşılayabilecek bir kuru-luş olduğunu gÖ3termeğe başlamıştı.

i

i9i i'de "Remont Teşkilatı" yanında "Baytar MüJettiş-i

Umu-miliği" kurularak ordu veteriner işleri, Sağlık Dairesinden ayrıldı ve doğrudan "Harbiye Kezaretine" bağlı bir şube haline getirildi. Bu kuruluş Osmanlı Ordusunda hayvan sağlığı işlerinin en üst kademesi olup 3 kısımdan şekillenmişti (5,ro, i i ve Arşiv Notları)

i - Ordu hayvanlarının sağlık durumlarını kontrol, hastalıklar ve salgınlarla savaş kısmı.

(8)

Türkiye'de Askeri Veteriner Hekimlik Tarihi ... 253

2- İlaç, alet vb. gibi veteriner hckimlik araç ve gercçlerini sağ-layan, aynı zamanda "Nalbant Mekteplerinin"* ihtiyaçlarını temin edip bunların gidcr kontrollarını yapan kısım.

3- A,k~ri veterinerlerin tayin-terfi işleriyle görevlendirilen kısım. Bugün Ordumuzda "Sağlık Dairesi Veteriner Şubesi" adıyla görev yapan örgütün bir ilk kuruluşu olan "Müfettiş-i Um umilik" ordu veteriner işlerinin gereğince yürütülmesini sağlamak aman ile çeşitli nizamnameler hazırlamış, Balkan ve i. Dünya Savaşlarındaki deneyim ve gereksinmelere göre bunları genişletmiş ya da yenilerini eklemiştir. "Teşkil at-ı Sıhhiye-i Baytariye Nizamnamesi, Hazcri Vezaif-i Baytariye Talimatnamesi, Sefer!' Vezaif-i Baytariye Talimat-namesi, Emraz-ı Sıhhıye-i Hayvaniye Talİmatnamesi" bunların örnek-lerindendir. Birinci Dünya Savaşından sonra "Erkan--ı Harbiye-i

Umurniye Riyaseti" tarafından "Hidemrıt-ı Seferiye Nizamnamesi" yeniden düzlenlenmiş, bu arada 509-51i inci maddelerde yer alan "Hıdemat-ı Baytariye" (Veteriner Görevleri) de değiştirilmiştir (lgI8). Bugünkü deyimi ile "Savaşta Veteriner Görevleri" adlı 74 maddelik bir nizamname düzenlenmiştir. "Levczımat-ı Umı1m£ye" tarafından yapılan et mukavelelerinde veteriner-müteahhit anlaşmazlıklarını gidermek amacı ile "Baytar Müfettiş-i Umumiliği" 16 maddelik bir

"T eftiş-i Lehum (Et Kontrolu) Talimatnamesi" çıkarttırmıştır (IO,i i ve Arşiv Notlar). Et Kontrolu Talimatnamesİnin ı. Maddesinde:

"Ordu efrat ve Zabıtanının iaşeleri için kesilecek kasaplık hay-vanatın etleri kablezzebh ve kesildikten sonra da zabitan-ı baytariye tarafından teftiş vc muayene edilİr" denilmektedir (I o). Kıtalara gönderilen ve gereği emredilen bu talimatnameye göre askeri ve Leri-nerler ıgl8'den itibaren tartışma götürmez şekilde, en geniş yetkilerle

"Gıda kontrolunda" görevalmış oluyorlardı.

"Baytar Müfettiş-i Umumiliği" nin kuruluşundan (ıgıı) sonra atılan bu ileri adımlar arasında orduya yabancı uzman getirtilmesi

* ıgog'da Askeri Veteriner Okulunun ba~ımsızlı~ına kavuşması (7) yan~p_da

"Na/-bant Mektepleri" kurulması da kararlaştırıldı. Bu amaçla İstanbul'da kurulması

kararlaştırı-lan "Taksim Kalbant Mektebi" müdürlüğüne Ali Resim (Osma) (1313-B-9) getirildi ve Nalbant Ustası Cravyat ile Mektebi kurdu. Balkan, ı.Dünya ve Kurtuluş Savaşları sırasında kalordu merkezlerinde de "nalbant mektepleri" kuruldu. Kurtuluş Savaşı sonu "Ankara Memleket Hayvan Hastanesine" bağlı olarak Nalbant Mektebi y.ı;niden açıldı. Daha sonra "Askeri Tatbikat Mektebi Ayak Hastalıkları ve Nal Tekni~i Şubesinin" yönetim ve deneti-minde kıtalara gönderilmek üzere nalbant er başlar yetiştiriImiş, Veteriner Teknisyen As-subay Nal Tekniği Kursları açılmıştır (10,1i \'e Arşiv Notları).

(9)

de öngörüImüştür. Mart I9I4-Kasım 1918 arası Ordumuzda görev yapan AIman Veterineri Dr. Thieme bu uzmanIarın başta gelenIerin-dendir. Alman Askeri Misyonu iIe Türkiye'ye geIen Dr. Thieme'nin Türk askeri veterinerliğine büyük katkıIarı oImuştur. Öğretim ve eğitime yararlı birçok kitap, alet ve ecza maIzemesinin Askeri Veteriner OkuIuna getirtiImesini, OkuIun öğretmen ve asistanIarının Almanya'ya gönderilmesini sağIamıştır (Arşiv Notları). Savaş sonu memleketine dönmüş, Türkiye'de veteriner öğretimi, ordu veteriner görevlerinin durumu konusundaki biIgi, görgü ve kayıtlarını I922'de yayımlamıştır (14). Dr. Thieme'ye (14) göre Türk Askeri Veteriner Teşkilatının kendi bünyesindeki kuruluş ve düzeni mükemmel olmuş, Türkiye'nin 1914' deki bu aşamasına Alman askeri veteriner örgütü ancak 1. Dünya Savaşından sonra uIa~abiImiştir. Yazar'a (14) göre Balkan Savaşı nedeniyle, hazırlanan pIanın tümü uyguIanamadı, savaştan sonra yaşlı subayIarın yerine yenileri yetiştirilemedi; pratikte planın ~onuca uIaşamayışının asıl nedeni ise savaş koşullarının ağırlığı ve uygulama-yı yapan organIarın işIemezliği idi; Türk veteriner subayları 1. Dün-ya Savaşında da durumun uygun olmamasına rağmen gereken her-şeyi yaptılar ve Türk Ordusunun geriye kalan organizasyonuna göre yüz akıyIa çıktılar.

Savaş Yıllarında Askeri Veteriner Hekimlik Görevleri Dr. Thieme'nin bu yargısını tartışabilmek ve Türk Ordusundaki veteriner hekimlik görevlerinin savaş yıllarındaki durumunu değer-lendirebilmek amacıyIa derlenen biIgiler aşağıda özetlenmeğe çalı-şıImıştır. Bir kez daha beIirtmek gerekir ki bilgilerimizin kaynak-Iarını, girişte (<;.247) 1. BöIümün literatür numaralarını vererek bil-dirdiğimiz arşivler ve dergi koleksiyonları ile biyografiler ve Harp Tarihi Encümenin yayınları (I o,i i), Tatbikat Mektebi ile Serum-Aşı Evi'nin çalışmaIarına ait yayınIar (1,2) teşkil etmiş; buralardan sağ~ lanan biIgiler birbirleri ilc karşılaştırıIdıktan sonra aşağıya

aktarıl-mıştır. \

i9i2'de BaIkan Savaşı iIe başlayan harp yılları Seferberlik ve.

ı.

Dünya Savaşı ile devam edince, ıgi i'de gerçekleştirilen yeni ku-ruIuşun, ordunun artan ihtiyacına göre veteriner ve yardımcı eleman yetiştirmek amacıyla önlemIer aldığı görülür. ıg 14 yılı başlarında ordu veteriner mevcudu, okul ve diğer kurumIardaki askeri veteri-nerler de dahil oImak üzere 328'dir. (Oysa Thieme'ye (14) göre aynı yıl Türk Ordusu için, öğretim kadrosu dışında, 6i3 veteriner su-bay planlanmıştı). Seferberliğin ilfull ile artan bu ihtiyaç emekli

(10)

Tiirkiyc'de Askeri Veteriner Hekimlik Tarihi. .. 255

veteriner subaylardan, sivil veterinerlerden, muavın baytarlar-dan

*

karşılan~aya çalışılmış; bunların 442'si orduya alınmıştır. "Baytar Müfettiş-i Umumiliği" tarafından hazırlanan genişletilmiş tqkilat projesi uyarınca Askeri Baytar Mektebinde birer aylık staja tabi tutulan askeri ve sivilokulların öğrencileri ile "Muavin

Baytar Mektebi" öğrencilerinden i92'si daha orduya alınmıştır. Savaşın büyümesi ve uzaması, salgın hayvan hastalıklarının yayılışı ihtiyacı daha da artırmış, bu nedenle 5 eylül 1915 günlü bir karar-name uyarınca 1° sivil dişçi orduya alınmış, bunlar Askeri Veteriner Okulunda 2,5 aylık staj gördükten sonra "Sıhhıye-i Baytariye Çavuşu" olarak veteriner subaylar emrine verilmiştir. Ayrıca 5 mart 1916 tarihli Yedek Subay Adayları Talimatnamesinin 26 ncı maddesi uya-rınca kısa hizmete tabi olan ve silah altına alınmayanlardan da yararlanılmıştır. Bunlar i ay piyade eğitimi gördükten sonra "Baytar Ameliyat Mektebinde" 3 ay süreli teorik ve pratik kurs görüp "baytar namzedi" olarak veteriner subaylar emrine ordulara dağıtılmışlardır. Bu şekilde 3 yıl içinde 308 "baytar namzedi" yetiştirilmiş, bunlar sonradan "a,b,c sınıfları" adı altında "zabit vekiııiğine" kadar terfi etmişlerdir.

Hayvan Hastane ve Depoları: Balkan Savaşı sırasında ordu ve ko-lordularda birkaç hayvan hastanesi kurulmuş ve bunlardan oldukça yararlanılmışsa da savaş sonu görevlerine son verilmişti. Seferberlik başında (1914.) Askeri Veteriner Okulunun müstakil hayvan hasta-nesinden başka yalnız Sivil Veteriner Okulunda küçük çapta bir hayvan hastanesi vardı. Bunlar da, öğretim görevlilerinin orduya alınm<Jsı ,ile çalışamn duruma gelmişlerdi. Seferberlik başlayınca Seferberlik Kolordular Komutanlığına 2'şer heygir deposu ile i'cr öküz deposu eklenmiş menzil hayvan hastaneleri açılana dek yaralı ve hasta hayvanların tedavileri bu depolarda yapımıştı. Her depoda ancak i veteriner bulunabiliyor, çoğu kez kıt'a veterinerlcı inden yar-dım gerekiyordu. Kıt'aların depolara uzaklığı ise büyük güçlük yara-tıyordu. Bu nedenle "Menzil Müfettiş-i Umumiliğinin" teklifi üzerine ordu mıntıkalarında "Ordu Menzil MüfettişIikleri" emrinde "Men-zil Hayvan Hastaneleri" açıldı. Savaş boyunca çok büyük yararlar sağlayan bu hastanclerin adları bağlı oldukları menzil numarası ile

* Muavin Baytar Mektebi 1910'da açılmış, ilk mezunlarını 1912'de vermıştir.

1915-1918 ve 1922-1923 yıllarında mezun verilmemiştir. Okul kapanmış, aneak 1924'de "Baytar Mektebinde" açılan kursla 6 kişi daha mezun olmuştur. 1928'den itibaren "Sağlık Memurları Okulu" mezun vermeğe başlamıştır. (Genış Bilgi için Bkz.: Muzaffer Bekman: Veteriner Tali Meslek Mektepleri. Hüsnütabiat Bas., İstanbul, 1950, 157 s.)

(11)

bulundukları yerin adını taşıyordu. Bu hastanelerde yaralı hayvanların tedavileri, sağlamların a~ılanmaları dışında orduya katılan stajyer veterinerler ile veteriner öğrenciler de pratik yapma olanağı bulu-yorlardı.

Menzil hastaneleri bir bakıma seyyar olduklarından sabit ve müstakil hayvan hastanderinin kuruluşu düşünülerek İstanbul (Şişli), Tokat ve Halep'de 3 "Sabit Memleket Hayvan Hastanesi" açıldı. Menzil hayvan hastanelerinde yer bulunmadığında ya da tedavileri yapılamayan ağır olaylarda hastalar bu hastanelere gönderiliyorlardı. Kadrolarında uzmanların da bulunduğu bu ha~tanelerde tedavi gören hayvanlar yeniden birliklerine sevkediliyorlardı.

Seferberlikten sonra kolordulardan başka bazı ordularda da bir-iki hayvan deposu ile ordu menzil müfettişlikleri emrinde "Menzil Hayvan Depoları" kuruldu. Öküz depolarında sığır vebası mIgınlarını önlemek için Çifteler ve Kütahya'da birer Mevaşı (çifttırnaklı hayvan) Deposu kuruldu. Ayrıea da Afyon, Bilecik ve Eskişehir'de hayvan toplama bölgeleri açılarak başlarına birer veteriner verildi. Bu kuru-luşlar i. Dünya Savaşı sonuna kadar ellerindeki eleman ve olanaklara oranla büyük yararlar sağladılar. Birinci Dünya Savaşından Mon-dros Andıaşması ile (30 Ekim 1918) yenik çıkan Osmanlı Devletinde, veteriner kurumları, ordunun cephelerdeki durumuna göre şöyleee özetlene bilir:

Suriye-Filistin Cephesind~: Halep'de bulunan ~Sabit Memleket Hayvan Hastanesi ve Ecza Deposu, Konya Ereğlisine; "Serum Darü-listihzarı" da. Niğde'ye aktarılabildi. Ancak, Adana'nın boşaltılma emri ve kuzeye hareket eden 2. Ordu'nun lağvı üzerine Konya Ereğ-lisi'ndeki hastane ve ecza deposu da !ağvedilerek muhtevisi İstan-bul'daki genel depoya gönderildi. Konya'da yeniden şekillenen 2. Ordu Müfettişliği emrine i veteriner verildi.

Çanakkale Cephesinde: Bu Cephedeki 5 inci Ordunun Baş veteri-neri, Kurtuluş Savaşı sırasında Ankara'da şekillenen Daire Başkan-lığına getirilen Ahmet Vefik (Yazgan) (13ıı-C-3)'di. 19'5-19,8 yıllarında baş veterinerlik görevini kesintisiz yürüttü. Bu .orduya bağlı olarak Gelibolu Münipbey Çiftliğinde i No.lu, Keşan'da 2No.lu

*Halep'teki bu kuruluş i haziran 'gı ı'de Erzincan'da açılan "Serum Darülistihza-rının" 1. Dünya Savaşı sırasında Halep'e aktarılması ile kurulmuştur. Kurtuluş Savaşı sırasmda ise Niğde'den Sıvas'a oradan da tekrar Erzincan'daki binalarına nakledildi.

(12)

Türkiye'de Askeri Veteriner Hekimlik Tarihi... 257

ve Edincik'de 3 No.lu Hayvan Hastaneleri vardı.. Ayrıca çe~itli yerlerde hayvan ve meva~ı depoları, Uzunköprü'de Ecza Deposu ile Bandırma'da Ecza Deposu ve Nalbanthane bulunuyordu. Igı8 sonlarına doğru Çanakkale Grubu lağvolunca 1. Ordu Karargahı tzmir'e naklcdilmi~; 5. ve 8. Ordular da kasım Igl8'de lağvolunca yukarıda bulunan kurumlar da tümüyle lağvedilmi~tir. İzmir'de kalan 17. Kor. 15 Mayıs ıgıg'da Yunanlıların tzmir'i i~gali ile dağılınca burada kalan hayvan hastanesi lağvedilmi~, veterinerlerinin bir kısmı Bandırma'daki i4. Kor. Hayvan Hastanesine, bir kısmı da İstanbul'a gönder;lmi~tir .

Doğudaki 3. Ordu Cephesinde: Çe~itli orduların kurulup dağı-tıldığı bu cephede i9i8 sonunda Sıvas-Erzurum- Trabzon-Bitlis-Van yörelerine yayılmı~ olan g. Ordu vardı. Buna bağlı olarak Tokat, Aziziye, Teke, Çarşa;mba, Kayseri, Su~ehri ve Sıvas'da bulunan hay-van hastane ve depoları ile ordunun ve kolorduların diğer hastaneleri

i9i9 haziranında Ordu ile birlikte lağvedildi. Erzurum'da ~ekille-nen i5. Kolordu Merkezinde kurulan Hayvan Hastanesi ve Nal İmalathanesine alınan veterinerlerin dışında kalanların bir kısmı di-ğer birliklere ve İstanbul'a gönderildi, bir kısmı da isteği ile emekli oldu.

Bu cepheler dışında, Irak 6 ncı Ordu Cephesinin 13 üncü Kolordu-yu te~kil ederek Diyarbakır'a çekilmesi sırasında orduya bağlı hayvan hastane ve depoları lağvedilip Kolordu'nun merkezinde (Diyar-bakır) hastane, depo ve nalbanthane bırakılmıştır. Ayrıca Galiçya' daki 15. Kor. ıgıide, Romanya'daki 6. Kor. 9.5.1918'de yurda dönmüş ve bunlara bağlı hayvan hastane ve depoları da lağvedil-mi~tir.

Yenik düşen Osmanlı ordularında kadrolar tekrar düzenlenmi~, kolordulara bağlı hayvan hastanelerinde Bnb. ve Yzb. rutbesinde

i müdür, i bakteriyolog, i eczacı teğmen, 2 nalbant onbaşı Ve eri, i çavuş, 2 onbaşı, i7 er; hayvan depolarında i vet. yüzbaşı, i subay, i assubay ile 6 er planlanmıştı.

igı g'da İstanbul'da Askeri Veteriner Dairesinde i başkan ile bunun şubelerinde 6 veteriner vardı. Daireye bağlı olarak Askeri

* Türkiye'de veteriner hekimlik öğretim ve eğitimine uzun yıllar hizmet etmiş olan ve yıllar önce aranuzdan ayrılmış bulunan Ord. Prof. Dr. Salih Zeki Berker ile Orn. Prof. Dr. Hilmi Dilgimen'in i No. lu Münipbey Çiftliği Hayvan Hastanesinde güç koşullarda yararlı görevler yaptıklarını belirtmek yerinde olacaktır. (31 Mayıs 1969 günü Naki Cevat Akerman ile yapılan görüşme notu).

(13)

Veteriner Okulu, Veteriner Genel Ecza Deposu, Şişli'deki Sabit Memleket Hayvan Hananesi bulunuyordu. Bu kurumlarda gö-revliveteriner hekimlerden başka "~akliye Müfettiş-i Umumiliği, Nezaret-i Harbiyye, Maiyet-i Seniyye, Süvari Bölüğü, Istabl-ı Amire ve Mekatib-i Askeriyye-i Umumi Müdürlüğü" gibi kuruluş-larda davetefiner hekimler vardı. O yıllarda Harbiye Nezareti Süvari Grubuna bağlı olan Sultansuyu (Malatya) ve Çiftder (Eskişehir) Tay Depoları kadrolarında da veterinerler bulunuyordu.

Kurtuluş Savaşında Askeri Veteriner Hekimlik Görevleri i9 Mayıs i9ig'da Atatürk'ün Samsun'a çıkışı sonu Kurtuluş Sa-vaşımızın başlaması, 23 1\isan ıg20'de Ankara'da Büyük Millet Meclisi'nin açılışı ve Milli Hükümetin kuruluşu ilc her dalda ol-duğu gibi veteriner hekimlikde de yeni bir örgütlenmeye gidildi.

i4 Haziran ig20'de "Müdafa-i Milliye Vekaleti" emrinde "Umur-u Baytariye Müdüriyeti" kuruldu. Yönetimine vekaleten Ankara'da bu-lunan 20. Kor. Süvari Alayının Başveterineri Bnb. Yusuf Ziya Bey getirildi. Böylece İstanbul'daki Veteriner Dairesi ile ilgi resmen kesilmiş oldu.

\

_ Bu küçük Müdürlük zamanla genişletilerek İstanbul'daki Dai-renin kuruluş ve kadrolarına eriştirildi ve başkanlığına Alb. Nafiz (Birim) (1313-C-18) getirildi ve kuruluş "Herbiye Nezrıreti Umur-u 13.aytari.J'eDairesi" adını aldı. "Muamelat, Techizat, Fen İşleri ile Zat İşleri Şubeleri" kuruldu. Techizat Şb. Md. Fikri (Altuğ), Fen İşleri Şb. Md. Naki Cevat (Akkerman) (1330-1), Zat İşleri Şb. Md. Selman (İlter) (I 334.-5) idi.

*

Kurtuluş Savaşı boyunca İstanbul'daki Daire ve buna bağlı kurumlardaki veteriner hekimlerin pekçoğu Anadoluya geçerek Milli Ordu'da gÖrevaldılar. Askeri Veteriner Okulu ile Tatbikat Mek-tebinde kalan bir kısım eleman da öğretim ve eğitimi yürüterek Mil-II Orduya genç, taze giiçlcrin katılması için çabaladılar.

Ankara'da kurulan Daireye bağlı bulunan ~e Kurtuluş Savaşı sonunda da görevlerini sürdüren kuruluşlardan len önemlisi "Veteriner Bakteriyoloji ve Serum Aşı Evi" dir.

• N.C. Akkerman ile görüşmelerimize göre Nafiz Bey, Kurtuluş Savaşı sırasında, çeşitli nedenlerden ôtürü sığır vebası salgınıarının artışı ve ordunun nakliye gücünü etkiler durumda yaygınlaşması sonunda Daire Başkanlığından alınıp yerine Halil Bey (ı 314-2) getirilmiştir ..

(14)

.•

Türkiye'de Askeri Veteriner Hekimlik Tarihi ... 259

Veteriner Bakteriyoloji ve Seruın Aşı Evi

"İktisat Vekaleti"nin Eskişehir'deki "Serum Darülistihzarı". Ankara-Etlik'e alındığı sıralarda, Ankara'da Taşhan'da faaliyet gös-teren- Hayvan Hastanesinin bir ôdasında Naki Cevat (Akkerman) tarafından kurulmuş olan (27 temmuz 1921 bir "Teşhis ve Muayene Laboratuvarı" vardı. İktisat Vekalcti tarafından Etlik'de çalışmaya açılan Bakteriyolojihanenin üretiminden yararlanmak ve "Milli Müdafa Vekaleti" tarafından açılacak askeri müessesenin teknik ve idari işlerinde bilgi sahibi olmak üzere Kd. Yzb. Ali Saip görevlendi-rildi. Kısa süre sonra (28 ekim i92i) İktisat Vekaletinin Bakteriyo-loji müessesesinin bina ve malzemesinden yararlanılarak askeriyeden sağlanan 100 serum öküzü ile "Askeri Serum Darülistihzarı" kuruldu. Ancak, sığır vebasını.fi, ordunun kesim ve nakliye hayvanları ile halk elindeki sığırlarda çok yayılmış oluşu geniş ölçüde serum verebilecek bir kuruluş gereğini doğurdu. 18 şubat 1922 gün ve rı63 sayılı emir. ile "Milli Mür'.afe(l Vekdleti Bakteriyoloji Laboratuvarı ve Sert/m Darülistihzarı" geniş bir kadroyla kuruldu. Serum kısmı Müdür-lüğüne Yzb. Süreyya Tahsin (Aygün) (1330-15) getirildi. Kurum, çalışmalarına hemen başladı. Ayrıca bir "Kimya Laboratuvarı" da kurularak başına 28 şubat 1922'de Yzb. Sabri (Yener)

(1334-iı) getirildi. Taşhan'daki "Muayene ve Teşhis Laboratuvarının" malzemeleri 'yeni kuruluşa aktarılarak görevine son verildi.

Kurtuluş Savaşı sonunda Ordunun terhisi, eldeki nakliye ve iaşe sığırlarının halka dağıtılması nedeniyle Kurumun sığır vebası üreten ünitesinin çalışmalarına son verildi ve Milli Müdafa VeHı.Ietinin 3°' 5. 1923 tarihli emirlerine uyularak 6 haziran 1923'de Serum ve Bakteriyoloji Şubeleri "Askeri Bakteriyoloji Hane-i Baytari" adı altında birleştirildi. Müdürlüğe Süreyya Tahsin (Aygün) geti-rildi. Hayvan hastalıklarının tqhisi için gerekli rutin işler dışında aşı, s.erum ve biyolojik madde Üretimi, değerli sonuçlara ulaşan bi-limsel araştırmalar yapılması ve her yıl staj dönemleri açılarak

bak-i

teriyoloji konusunda bilgili veteriner subayların kıt'a ve birliklerdeki başarıları sağlandı. Önceleri ihtisas vermeyen Kurum, n-ı 16 Tali-matının yürürlüğe girmesinden sonra sınav ile asistan almaya ve ~ki yıllık eğitim sonunda bakteriyoloji-seroloji dalında uzmanlar ver-rneğe başladı (ı 939). Bu görevleri ile çalışma alanı ve e1aman sayısı artınca Etlik'teki yerleşim yeri dar geldi. 28 mayıs i943'de Dışkapı

(15)

Bi-yoloji Enstitüsü) temeli atılan binaların kısa sürede tamamlanması ilc Kurum i ekim 1944'de "T.C.M.S.B. Veteriner Bakteriyoloji ve Scrum A~ı Evi" adı altında Etlik'den ta~ındı. Türk Ordusuna ve Türk_ bilim alanına değerli uzmanlar kazandıran bu kurulu~ i96o'a ~adar K.K.K. Veteriner Dairesi'ne bağlı olarak çalı~tı ve bu tarihte Sağlık Dairesi Ba~kanIığına bağlandı. Halen Gülhane Askeri Tıp Akademi-si'ne bağlı olarak ve veteriner hekim uzman subaylarımızın büyük katkısı ve ara~tırmaları ile ordu ve halk sağlığına hizmct üretmekte-dir.

Milli Ordu'nun merkezdeki bu önemli kurulu~undan ba~ka i92i' de "Ecza Deposu" (Müdür Bnb. Selim (Bayav) (1327-1) ile "Sabit Memlekat Hayvan Hastanesi ve Nal-Mı1z lmaldthane ve Mektebi" kuruldu. Burada güç ko~uııar altında 1923'e kadar hasta hayvanların tedavisi yamnda, İstanbul'dan Milli Orduya katılmak üzere gelen öğrenci-lerin kurs görmeleri sağlanmış ve nal imaj edilmiştir. üçer aylık nal-bant kursları ile yetiştirilen nalnal-bantlar birliklere gönde~ilmiştir.

,

Merkeze bağlı olarak kumandanlıklar, müfettişlikler ve kıt'a veterinerliği örgütlenmiş ve Kurtuluş Savaşımızdaki veteriner görev-leri kesintisiz yürütülmüştür. Cumhuriyetimizin temeline Türk ve-terinerlerinin katkı gücünü değerlendircbilmek amacıyla bu hizmet-leri özetlemek uygun düşecektir.

Merkez Ordusunda: 9.12.1336 = 192o'de Sıvas'da bulunan 3. Kolordu lağvedilip yerine '(Merkez Ordusu" ~ekillendi. Ordunun Amasya'daki Başvetcrinerliğine Yb. Rıza (Tınay) (I 321- 15) veka-leten getirildi; 4.1.192i'de Ka.mil (Bayrı) (I 3i7-3) atandı ve 2I.3.1921'de Ahmet Vefik (Yazgan) (1313-C-3) görevi devTaldı. Amasya'da bir hastane ile buna bağlı bir nalbanthane kuruldu.

Şark Cephesiı.de: 192o'de Erzurum 15. Kor. da Hayvan Hasta-nesi, Nal İmalathanesi ilc Hayvan Deposu, 1921'de Kars~da Hayvan Hastanesi ile Mevaşi Deposu açıldı. 1922 yılı başında açılan Erzu-rum'daki '(Baytari Bakteriyolojihane" Erzincan Serum Evinde'h ge-tirilen virus ile sığır vebası serumu üretimini başlattı. Bu kurum

1923'de Kars'a nakledilmiş sığır vebası üretimine son verilerek mallein yapımı istenmiştir.

Elt.ezire Cephesinde: 192o'de Irak hududunda kurula~ bu cephe emrine Diyarbakır'daki hayvan hastanesi ve nal imalathanesi verildi. 1921'den itibaren hastane aynı zamanda hayvan deposu olarak kul-lanılmağa başlandı. Ayrıca bir ecza deposu açıldı. Sultansuyu Çift-liğinin Arga ilçesindeki "Arga Tay Deposu" da bu cephe ye bağlandı.

(16)

Türkiye'de Askeri Veteriner Hekimlik Tarihi... 261

. Adana Cephesinde: Sınırları Mersin'den Fırat Nehrine kadar uza-nan Fransız Cephesini kaqılamak üzere i92o'de kurulan bu cep-hede Maraş'da bir hayvan hastanesi, beygir deposu ve 5 ocaklı nal-banthane açıldı. Daha sonra 2. Kolordunun Garp Cephesine hareket emri üzerine bu hastane revir olarak kullanılmış ve ı921'de Antep'de ikincİ bir revir açılmıştı.

Garp Cephesinde: Kurtuluş Savaşımızın en geniş olan ve en önemli çarpışmaların yapıldığı bu cephede kurulan hayvan hastane-leri, nalbanthaneler ve ecza depoları Sakarya Savaşına (23

ağustos-i3 eylül i92i) kadar Eskişehir-Polatlı-Ankara yörelerinde sık sık yer değiştirmiş, Savaşın kazanılması sonu ilerleyen cepheye göre zamanla daha yerleşik bir duruma getirilmişlerdir.

1922 başında (şubat) Garp Cephesi emrindeki veterinerlerin görev yaptığı kurumlar şunlardı: İnevi'nde hayvan hastanesi, Yenice-Oba'da deve hastanesi (23 nisan 1922'de lağvedildi), Ilgın'da

ı.

Ordu Hayvan Hastanesi, Sivrihisar-Zey Köyünde 3. Kor. Hayvan Hastanesi, Ilgın civarı Sivriköy'de 2. Ordu Hayvan Hastanesi, 1s-haklı-Karapınar'da 4. Kor. Hayvan Hastanesi, Dinar civarı Arpa İstasyonununda 5. Kor. Hayvan Hastanesi ile Ilgın'da 1.Ordu Ecza Deposu. Ordumuz Afyon üzerinden İzmir'e doğru ilerledikçe hayvan, hastaneleri gerilerde kaldığından kolordu merkezlerinde birer revir açılarak hasta ve yaralı hayvanlar buralarda tedavi edilmişlerdir.

Cenup Cephesi'ne bağlı olarak Konya'da bulunan 12. Kor. Hayvan Hastanesi ve Ecza Deposu Kolordunun Afyon'a hareketi üzerine, önce Milli Müdafa Vekaletine, sonradan Garp Cephesi emrine girdi ve kısa süre sonra yeniden ı2. Kor. emrine verilerek Konya'ya getirildi. Cenup Cephesi'nin lağvından (mart 1921) sonra buna ait 'Konya Hayvan Hastanesi, hayvan deposu, nal imalathanesi, Nalbant Mektebi ve Ecza Deposu yeni kurulan (haziran i92i) "GarM Ana-dolu Menzil Miifetti;liği" emrine verildi. Bu Müfettişliğin Başveteriner-liğini ekim 1921'e kadar Mustafa (Bengi) (1322-8) yaptı. 13.2.1922'de A. Vefik (Yazgan) (13'I2-C-3) atandı. Hayvan Hastanesinde 1922 nisanında bulaşık hastalıkların teşhisi için bir "Bakteriyolojihane" kuruldu ve malzemesi Konya Sıhhıye Ecza Deposundan sağlanarak müdürlüğüne Bakteriyolog Ahmet Bey (1328-6) (Ruam Şehidimiz-i928) gerildi.

Menzil Müfettişliği emrine verilen (haziran 1921) "Nal lmaldt-hane ve Nalbant Mektebi" Savaş boyunca ordunun nal ve nalbant

(17)

ihtiyacını büyük ölçüde karşıladı. 3i ocaklı bu okulda müdürlüğe önce Yzb. Kamil Bey baktı, sonra, Anadolu'ya geçerek (ocak 1921) Milli Orduya katılan Bnb. Ali (Karadeniz) (1328-8) getirildi. 14 sıralı bir dershane de kurularak nalbantlara Türkçe ve hesap dersleri verildi. Teorik nalbantlık derslerini veteriner .Nahit Bey, uygulamalı dersleri de Nalbantbaşı Nuri Usta veriyordu. 1922 yılı içinde yetiş-tirilen 60 nalbant erinden ba'ları kazanan 50'sine diploma verilirken düzenlenen törende Atatürk ilc beraberindeki Rus Sefiri Aralaf ve Azerbeycan Sefiri İbrahim Abilofculunmuş ve birer konu'l~a yapmış-lardır. (Atatürk'ün bu konuşma~ının metni Dilgimen(6)'de (s. 89-91) bulunmaktadır. )

Bu Okul i923 eylül sonunda lağv emri alınca Müdür Ali Kara-deniz "Tatbikat Okulu Nalbandı MuaIlimliğine" atandı (28 ekim

1923). 3. dönem öğrencisi 20 nalbant eri sınavsız olarak kıt'a]ara yollandı, 6'şar ocaklı nal-mıh ve imal takımları i,4,5. Kolorduların hayvan hastanelerine, kalan malzeme ve takımlar Mektebin kadrosu ile :'Ankara Nalbant Mektebine" teslim edildi.

Cumhuriyet Döneminde Askeri Veteriner Hekimlik

Kurtuluş Savaşından sonra Cumhuriyetimizin dinamik yöneti-cileri Atatürk'ün önderliğinde ve O'nun ilkeleri doğrultusundaki ileri adımlarla "Ülkemizi uygar ulusların düzeyine eriştirme" yarı-şını sürdürmüşlerdir. Her alanda yeniden bir başlangıç olmuş, eski kurum ve kuruluşlar ele alınmış, ihtiyaçlar tesbit edilerek bu kuruluş-lara yenileri de eklenmiştir. Ordumuzu da içine alan bu kalkınma sürecinde tüm sınıflarda reorganizasyon yapılmış, düzenlenen ta-limatnamcler ile her sınıfın görev-yetki ve sorumlulukları belirlen-miştir. Türk Ordusunda veteriner hizmetleri bu çerçeve içinde ele alınmış, Kurtuluş Savaşı başlarındaki ilk kuruluş üzerine, savaşın deneyim ve sonuçları da eklenerek yeni başkanlıklar, komutanlıklar ve bağlı kurum ve kuruluşlar geliştirilmiştir. Milli Sa'Junma Bakanlığı Veteriner Dairesi Başkanlığı'na bağlı olarak ordu ve kolordu veteriner başkanlıkları ile alt kuruluşlarda baş veterinerlikler ve veterinerlikler teşkil edilmiştir.

Kara Kuvvetleri Teşkilatının reorganizasyonu sırasında M.S.B.' dan ayrılan Daire 1950'de "K.K. Veteriner Grup Başkanlığı" 1952'de "K.K. Veteriner Daire Başkanlığı" adını almış, i5.6. i973'de "K. K. Sağlık ve Veteriner Dairesi" olarak iki başkanlık birleştirilmiştir.

(18)

Türkiye'de Askeri Veteriner Hekimlik Tarihi ... 263

Bu kuruluş yanında Genelkurmaya bağlı şu kuruluşlar oluştu-rulmuştur:

Genelkurmay Veteriner Miifettişliği 1943 Genelkurmay Veteriner Dairesi Başkanlığı 1949

Genelkurmay Veteriner Grup Başkanlığı 1954

Genelkurmay L~jistik Başkanlığı Plc:n ve Prensipler'. Grubu Veteriner Grup Başkanlığı 1960

Genelkurma] Lojistik Başkanlığı Veteriner Dairesi Başkanlığı 1962

Genelkurm(':y Lojistik Başkanlığı Veteriner MüşG.IJirliği 1967.

Bu son kuruluş i969 yılında lağvedilip yerine "Genelkurmay

Lo-jistik Başkanlığı Sağlık ve Veteriner Dairesi . Başkanlığı" kurulmuş ve Ağustos i978'de "Genelkurmay Lojistik Hizmetleri Daire Başkanlığı"na bağlı "Sağlık Veteriner Şubesi" ne dönüştürülmüştür.

Bu arada Milli Savunma Bakanlığına bağlı olarak 1975'de Sağ-lık ve Veteriner Dairesi Başkanlığı kurulmuştur.

Bu kuruluşlarımızın başında bulunan veteriner hekimlerimiz ile görev süreleri aşağıda gösterilmiştir:

K.K.K. Vetel'iner Dairesi Ba;kanları*

Ahmet Vefik Yazgan (1313-C-3)

Sadettin Saygan (1314-10) . KamilBayrı (1317-3) 18.8.1934'de (muavinliğe) asalcten . FJza Tınay (1321-15) . Mustafa Bengi (1322-8) . Refet Turtin (1325-2)) . M. Ali Güner (1327-5) . İbrahim Erses (1326-1 i) . Abdülkadir Tolol1 (1334-26) (K.K.

Veteriner Gr. Başk.lığı adı ile .

Daire Başk. olarak .

Sabri Baki Ersoy (1335-4) .

3.6.1923 4.8.1932 4.8.1932 3°.8.1936 3°. 8.1937 ... 17. 7.194° 14. 8.1911 ., .25. 4.. 1942 25. 4. i942 14. 7. 1945 18. 7.1945 15. 6.1946 15. 7. i946 . .. 4. 7. i949 29. 6.1949 ... 13.10 .1950 27. 9. i950 3 4. i95i 29 .i i .i952 29 .i. 1953 29. 8.1953 29. 9.1956 12. 5. i958 . .. 2. 8. i960 * Kara Kuvvetlerinin reorganizasyonuna kadar "M.S.B. Veterir.,er Dairesi Başkan-lığı" olarak geçmekıedir.

(19)

Ziya Ulusoy (1336-9) .

Fethi Aktan (937-2) .

Ahmet Nedim Eray (937-1) .

Orhan Turtİn (941-5) . Remzi Altay (915-3) . 29.9.1956 19.9.1957 20. 8.1960 22. 2.1962 2. 3. 1962 . .. 8'. 7.i966 8.7.1966 3°.8.197° 19.9.197° 15.6.1973 i . 8. i943 ... 3. 8. i945 12. 7. 1946 . .. 5. 5. 1948 24. 7 .1948 ... 29. 6.1949 Genelkurnwy Veteriner Müfettişieri

Cemal Bökc (1325-3) .

Selim Bayav (1327-1) .

İbrahim Erses (1326-11) . Genelkurmay Veteriner Drıiresi Bcşkenlen

.M. Ali Güner (1327-5) 4.7.1949 3°.9.1951 Abdülkadir Tolon (1334-26) 31.8.1951 29.11.1952 Genelkurmay Veteriner Grup Bafkanlığı Adı Altında

Adil Güray (1335.-18) 2.10,1954 1.9.1956 Sabri Baki Ersoy (1335-4) 29. 9.1956 12. 5.1958 Medeni Sürer (1336-7) 12. 5 .1958 28. 5.1959 Sadettin Tekta~ (1335-6) 28.5.1959 14.7.1960 Genelkurmay Loj. Bayk. lığı Plan ve Prensipler

Gr. Veterirıer Gr. Bçk. lığı Adı Altında

İhsan Erkan (94°-~) 22.8.1960 20.8.1962 Sıtkı Ncbioğlu (91.1-10) 1.10 .1962 i .12.1962

Gnkur. Loj. Bşk. lığı Veterine! Dairesi Başkanlığı Adıyla

Sıtkı Nebioğlu (941'-10) 1.12.1962 23. 9.1965 Mustafa Peker (941-1) 6. iı. 1965 8. 7.1966

~cdim Eray (937-1) 8. 7.1966 1. 3.1967

Genkur. Loj. Bşk. lığı Veteriner Müşavirliği Ad~JJla

Nedim Eray (937-1) 1.3.1967 1969

Aşkeri vcterinerliğizin çe~itli kademelerinde ba~arı ile görev yaparak Cumhuriyet dönemindeGeneralliğe Yükselmiş Veteriner Hekimlerirniz

J

Tümgeneraller

1- Sadettin Savgan (1314-10) 30. 8.1935

2- Kamil Bayrı (1317-3) 3°.8.1937

3- Mustafa Razi Bengi (1322-8) 3°.8.1942

4- Cemal Böke (1325-3) 3°. 8.1943

(20)

Türkiye'de A,keri Veteriner Hekimlik Tarihi ... 265 \ 6- Ali Karadeniz (ı 328- 8) 3°. 8.i945 7- Selim Bayav (1327-1) 30.8.194.6 8- İbrahim Gökçeoğlu (1326--7) 3°' 8. 1948 9- İbrahim Erses (1326-1i) 30. 8. 1948 10- Mehmet Ali Güner (1327-5) 30.8.1948 i1- Abdülkadir Tolon (1334-26) 3°. 8.1950 i2- Sabri Baki Ersoy (I 335-4) 30. 8.i953 i3- Sadettin Tektaş (r335-6) 3°. 8.i955 14- Ziya Ulusoy (1336-9) 3°. 8.1955 15- Mecdettin Gönen (I 335-7) .. . . .. 30. 8. i956 16- Rıfat Maral (1336-18) 3°. 8. 1957 17- Vehdettin Yiğiter (1335-23) 3°. 8.1958 18- Medeni Sürer (1336-7) 3°. 8.1958 19- A.Nedim Eray (937-1) 3°. 8.1966 Tuğgene m ller

1- Ahmet Vefik Yazgan (1311-e-3) 30.8.1927 2- Mehmet Nurettin Önal (1317-5) 3°. 8.1935

3- Rıza Tınay (1327--15) 3°. 8.1939

4- Necip Rıza Zobu (1328-4) 3°. 8.1946 5- Süreyya Tahsin Aygün (1330-15) 3°. 8.1946

6- Aleaddin Eser (1333-1) 30. 8.1947

7- Enver Gürsel (I334-3) 3°. 8. i95i

8- Tacettin Anman (1334-23) 3°.8.1950

9- Adil Güray (1335-18) 3°. 8.1954

IO- Orhan Erkurt (I336-33) 30. 8.i954

i i - Hasan Özel (I 338-7) " 30. 8. 1957 12- Nurettin Erdoğu (929-1) 30: 8.1957 i3- Sadettin Yarar (929-2) 3°. 8. i957 14- Burhanettin Uluç (1337-20) 3°. 8.1958 i5- Bedrettin üresin (I339-4) 3°. 8. 1958 16- Refik Yetkin (1339-1) 3°. 8.1958 i7- Şevket Saatçioğlu (928-2) 30.8 .. 1958 18- Sezai Doralp (933-2) 3°. 8.1958 19- Zeki İren (933-3) > 30.8.1958 20- Nizamettin Cankat (935-6) 3°. 6.i960 21- Haydar Soykan (1335-38) 3.9.1961

çalışmamızıni 3. Bölümünde inceleneceği gibi, sonradan "Askerı Veteriner Akademisi" adını alan "Tatbikat Mektebi" askeri

(21)

veterİner-lerin egıtım gördüğü, uzmanlaştığı ve bilimsel araştırmalar yaptığı bii' kurum olarak geli~tirilmişıir. Yukarıda tarihsel evrimi özetlenen "M.S.B. Veteriner Bakteriyoloji ve' Serum Aşı Evi" ikinci bir araş-tırma ve uygulama kurumu olarak görev yapmıştır.

'95g'da. ~üvari tümenlerinin lağvına kadar geçen süre içinde motorize birl'kler 'yanında, tamamen ya da kısmen koşulu birliklerin muhafazası amacıyla Gemlik, }.fenteş ve Erzincan'da 3 hayvan deposu açılml~tır. '9sg'da ı. ve 2. Ordu Komutanlıklarının bünyesinde bu-lunan Gemlik ve Mcnteş Hayvan Depoları lağvedilmiş, Ig60 yılında Erzincan'daki Hayvan Deposu Gemlik'e intikal ettirilerek Kara Kuv-vetleri Komutanlığına bağlı "Gemlik KK. Hr';}'van Deposu Komutanlığı"

adıyla görevini sürdürmüştür. ı 963'de köpek üretimine başlayan kurum '96s'de inek, koyun ve tavuk yetiştiriciliği bölümleriyle güç-lendirilmiş) ayrıca eğitsel ve tarımsal faaliyetleri yürütebilecek şekle getirilerek Askeri Hara niteliği kazanmış "KK Hayvan Deposu ()retim ve Eğitim Merkezi Komutcnlıjfı" adını almıştır. Ankara'da Askeri Vete-riner Akademisine bağlı olan Hayvan Hastanesi ~!e Veteriner Bölüğü 19io'de Gcmlik'e intikal ettirilerek hayvan sağlığı ve nalbant tek-nisyenıerinin yetiştirilmesine burada devam edilmiş, 19i4'den iti-baren de Ordu hayvanlarının nal ihtiyacı karşılanmaya ba~lanmış-tır. Bu arada 19io'de "haflinger ırkı" atlarının yetiştirilmesine de geçilmiştir. 1969 yılı sonunda Askeri Veteriner Akademisin kadro ve görevinin daraltılması ile oluşan "Askeri Veteriner Okulu" 9 eylül 19i8'de Gemlik'e intikal ettirilince kurum "Askeri Veteriner Ara}tırma Enstitüsü ve t:gifim Merkezı Komutanlığı," adıyla çalışmalarına devam etmiştir. Yukarıda değinildiği gibi ı963'de köpek, üretirrıine başla-yan kuruluşun bugün "Köpek üretim ve Eğitim Bölüm Amirliği" tarafından sürdürülen ve dünya literatürüne "karabaş" olarak geçen Sıvas ırkı köpekler üzerindeki çalışmaları dikkati çekmektedir.

Modern ordularda, özellikle II. Dünya Savaşında sonra kulla-nılmasına önem verilen "kurt ya da çoban köpekleri" Ordumuza

1950'den sonra girmiş, Kara Kuvvetleri Komutanlığı bünyesinde Ankara ve Isparta'da, Jandarma Genel Komutanlığı bünyesinde de Sölüt'te "Köpek üretim ve Eğitim Merkezleri" açılmıştır. 1963'de Ankara'daki, 1969'da Isparta'daki ve 19io'de Söğüt'teki bu mer-, kezler Gemlik'e aktarılmıştır. Hava Kuvvetlerinde emniyet ve koruma görevlerinin en iyi biçimde yürütülmesi amacı ile başlatı~an çalış-malar sonu 13 ağustos 19i9 günü Malatya'da bir "Köpek üretim ve Eğitim Merkezi O<'UVEM)" kurulmuş ve göreve başlamıştır.

(22)

Türkiyc'de Askeri Vcterincr Hekimlik Tarihi ... 267

3 üncü böıqmde belgeleriyle açıklayacağımız gibi askeri vete-terinerlerimiz ordumuzun motorize olmaya başladığı ı950'li yıl-larda "gıda kontrolu" konusuna ağırlık vermeğe başlamışlardır. A~lında "Baytar Müfettiş-i Umumiliği'; tarafından hazırlanarak yü-rürlüğe sokulması sağlanan "Teftiş-i LellUm (Et Kontrolu) Talimat-namesi" ile askeri veterinerierin 1918'den itibaren orduda gıda kontrolunu yürütmeye başladıklarını görmüştük (s. 253).Daha sonra 1948'de Zeki Tolgay (939-6) başta olmak üzere, Amerika Birleşik Devletlerine eleman gönderilmesi sağlanmış ve sürdürülen çalışma-lar sonu Genelkurmay Başkanlığının 3 mart 195° günlü buyrukları ile Askeri Veteriner Akademisinde "Besin Kontrolu ve Teknololisi re

Beslenme" adı ilc yeni bir dal açılmıştır. Bu tarihten itibaren gerek Akademi'de gerekse M.S.B. Veteriner Bakteriyolo;i Kurumunda gıda kontrolu üzerinde uzmanlaşan ya da kurslar gören askeri vete-rinerler orduda bu hizmetleri yürütmeğe başlamışlardır. Ancak koşulu birliklerin azalması ve 1959'da ,süvari tümenlerinin lağvı sonu veteriner hekimler bu yöne kanalize edilcmemiş ve kadro faz-lası olarak 1960'da çok sayıda veteriner hekim emekliye sevkedil-miştir. Küçülcn örgüt bünyesinde "Gıda Kontrol iv1üji-eze'eri" kurul-muş, buralardaki görevler "Silahlı Kuvvetler Gıda Ko~trol Tali-matı (160-3), ('Gıda Kontrol Müferezeleri Görev Talimatı (160-13)" ile yürütülmeğe başlanmıştır. Halen Kara Kuvvetleri bünyesinde 23 Gıda Kontrol müfrezesi bulunmaktadır.

1969 yılı sonunda Askeri Veteriner Akademisi'nin okul şekline dönüştürülmesi ile askeri veterinerler uzmanlık eğitim1<;rini "A. Ü. Veteriner Fakültesi Hayvan Yetiştiriciliği ve Sağlık Bilimleri Uz .. manlık Okulu" ile "Gülhane Askeri Tıp Akademisi" bünyesinde yapmaya baş!amışlardır.

II. Bölüm TartIşma ve Sonucu

Kaynaklarımız (3,4,6,9,12) orta Asya Türklerinde, Selçuklular ile Anadolu Beyliklerinde ve Osmanlılarda hayvana çok değer veril-diğini, iyi bakılıp beslenveril-diğini, bu nedenle ordularda harekat gücünün çok yüksek olduğunu, ancak 15-16 ncı yüzyıllardaki bu gücün daha sonraki dönemlerde giderek azaldığım bildirmektedir. ıhsan Abi-din'e (I 2) göre "Hayvanat Ocaklarının" bozuluşu, yerlerine kurulan haraların i~e Sarayın birer çiftliği gibi kullanılışı hayvancılığın geri-lemesine, dolayısiyle de ordu da süvari gücünün azalmasına neden olmuştur. Godlewsky'e (8) göre, ordu hayvanlarının sağlığı ise tırnak

(23)

yontmasını bile beceremeyen elemanların elinde idi. Ülkemizde askeri veterinerlik uygulamaları bu ortamda ba~latılml~tı.

Çalı~mamızın i. Bölümünde (7) belirtildiği gibi A~ked Veteriner Okulu'nun açılı~ından (ı 842) SivilOkul ile birle~tirili~ine (ı 920) dek öğretim kadrosu kendi içinde sürekli yenileme ve ilerleme gös-termi~, uygulamada üst yönetimlerin yanlı~ ya da eksik görü~leri çoğu kez ö3retime özendiricilikten çok caydırıcılık niteliği kazan-dırmı~tır. İlk mezunlar doğrudan yüzba~ı rutbesi ile birliklere atanır-ken, uygulayıcılar bu elemanları binba~ılıkta süvari sınıfına ak-tarma ya başlamı~lardır (ı2,ı 3). Okuma-yazma bilmeyen öğrenciler Godlewsky (8) tarafından okula alınmazken, kaynaklar (5,6) uygu-lamada Veteriner Okulundan mezun olmamı~, okul öncesi dönem-den kalan bazı elemanların veteriner hizmeti görmek üzere ordulara atanmalarına devam edildiğini göstermektedir. ı 88 ı 'de kabul edilen "Nizamname" nin ı 7 nci maddesinde "Bu nizarnname hükümleri-nin Tıp \'e Harbokulu Veteriner Sınıflarından mezun veterinerler için geçerli olup, dı~ardan sağlanan, yani okuldan çıkmamı~ bay tar-lara asla uygulanmayacağı" bclirtilmekle ancak ı8Bı'lerde bu ele-manlar için yasal sınırın konulabildiği anla~ılmaktadıf. Veteriner Okulu ilk mezunlarını verdiği yıl (ı853) Çifteler Harasına da bir veteri ner atanması (ı 2) ba~langıçta asked veterinerlere duyu-lan güvencenin bir işareti olarak kabul edilebilir. Bu kururnda yö-netime veteriner subayların getirildiği dönemlerde üretimin arttığı görülmüşse de çoğu kez süvari, topçu ve piyade sınıfından subaylar müdür olarak atanmışlardır (ı 2). Bu durum. öğretirnde olduğu gibi, hizmet alanında da veterinerlik görevlerinin gereğince anlaşılama-dığını, ya da Osmanlı yönetiminin "adam kayırma" yönteminin bu sınıfı da etkilediğni ortaya koyar.

Osmanlı Devletinin güçlü dönemlerinde at dı~şatımı yasaklan-mışken (6,ı2,ı8) ı8so'li yıllarla dı~ ülkelerden at satın alımına baş-lanmı~tır. İhsan Abidin'e (ı 2) göre bu uygulama, haraları, her cinsten atın bulunduğu bir numane çifliği görünümüne sokarken, koşulu birliklerde de bir örnekliliği bozmuştur. At yanında bazı malzeme ve koşum takımlarının da dıştan sağlandığı görülür. Harp Tarihi Encü-meni yayınlarında (ıo, ı ı) na!,mıh, koşum takımı gibi ana ma lze-menin çoğunun dl~tan satın alınarak depolandığı, bunların Ülkemizin küçük cüsseli hayvanlarına göre değil de ordu içinde bile çok az bu-lunabilen soğukkanlı (iri cüsse!i) hayvanların bedenlerine göre yapıl-dığı, bu nedenle Balkan ve i. Dünya Savaşlarında atların naIl

(24)

ana-Türkiye'de Askeri Veteriner Hekimlik Tarihi... 269

madığı, bol gelen ko~um takımlarının hayvanlarda çok ciddi ve yay-gın cidago yaralarını meydana getirerek harekatın büyük ölçüde etkilendiği açıkça yazılmı~tır. Oysaki Thieme (14) bu tarihlerde or-duda veteriner organizasyonunun mükemmelolduğunu, ancak destek hizmetlerinin (nal, mıh, yem, ko~um takımı v.b.) sağlanmasında du-yarlı davranılmadığını, veteriner subayların en güç ko~ullarda bile görevlerini başarı ile yaptığını belirmi~tir.

Kurtulu~ Savaşında, Atatürk'ün Konya'daki "Nalbarıt Mektebi" diploma töreninde bulunu~u ve yaptığı konuşması (6) askeri veteri~ nerliğin bu en küçük hizmetine, Ulusumuzun en büyük Önderinin bakış açısını gösteren değerli bir belge olarak nitelendirilmelidir. Bu savaşın hemen hcr cephesinde kurulan hayvan hastane ve depolarında görev yapmı~ veteriner hekimlerimizin bazılarına ait ya~am öyküleri elimizde bulunmaktadır. Bu belgelerden, çok çe~itli ve salgın hayvan hastalıkları ile insanüstü bir güçle savaşıldığı anla~ılmaktadır. Savaş içinde Ankara'da kurulan "Serum Evi" çalışmalarında (2) kullanılan trokarların "Nalbant Mektebinde" yapıldığı, cam boru yerine kaz ve kartal kanatlarından yapılan boruların kullanıldığı, . serum ~işelerinin evlerden toplanarak, mantar bulunamadığından,

mısır koçanları ile kapatıldığı belgelenmi~tir. Bu durum, savaşta veteriner görevlerinin, Ata'nın görü~ü doğrultusunda yürütüldüğüne bir kanıt olarak kabul edilmelidir.

Metin içindeki bilgiler değerlendirildiğinde, Cumhuriyetimizin ilk yıllarından başlayarak askeri veteriner hekimliğin çağdaş bir görüşle planlandığı ve geliştirildiği ileri sürülebilir. Savaştan yeni çıkmış bir milletin çok kısıtlı olanakları içinde "Askeri Tatbikat Mektebi ile Serum-Aşı Evinin" geli~tirilmesine ayırdığı kadro ve diğer olanaklar (1,2) bu yargıyı kuvvetlendirmektedir. II. Dün ya Sa va-şının sınırlanmızı yokladığı bir dönemde atılan temel (mayıs 1943) üzerine kurulan "M.S.B. Veteriner Bakteriyoloji ve Serurn Aşı Evi' nin" açılışı (kasım 1944) (2) asker! veterinerlikte planlı geli~menin

sürdürüldüğünü gösterir. .

II. Dünya Sava~ıııdan sonra, giderek, atın yerini motorlu araç-ların alması, ordumuzda veteriner hizmetlerini, veteriner biliminin koruyucu hekimliğe ve halk sağlığına yönelik gıda kontrolu, radyo-biyoloji, mikrobiyol~ji, biyokimya vb. gibi dallarında yoğunlaştır-maya başlamı~tır. 1948'de planlanarak i950'de, yalnız ordumuzda değil, Ülkemizde de öncü, çağdaş bir örgütlenme ile bağımsız bir bilim dalı olarak kurulan gıda kontroluna verilen bu önem, 1959'da

(25)

kaldırılan süvari tümenlerinde görevli veterinerlerin değerlendiril-mesinde çalıştırılamamış, aynı şekilde bu elemanların sağlık hizmet-lerinin diğer bölümlerine kanalize edilmesi ya da Askeri Hara'ya aktarılarak üretimde yararlanılması sağlanamamıştır. Aksine en pahalı şekilde yetişmiş büyük bir insan gücü ıg60'da emekliye sevkedilmiştir. Bu uygulama, hizmet planlamasında bir boşluk olarak kabul edilebilir. Çünkü daha sonraki yıııarda Askeri Baranın köpek üretim ve eğitimi ile haf1inger atı yetiştiriciliğinde başarılı olabileceği'ni ve hayvansal ürün üretimi ile askeri birliklerin gıda gereksinimlerini karşılayabilcceğini kanıtlayan çalışmalar yaptığı görülmüştür. Ben-zeri olarak Gıda Kontrol Müfrezeleri ile Ordumuzun çeşitli sağlık ve araştırma kurumlarında görevli veteriner hekimler de çalışmaları ile yararlı bulunmuşlardır.

Sonuç olarak Türk Ordusundaki veterinerlik görevlerinin, Cumhuriyet Dönemine kadar olan aşamada, kendi içinde iyi planlandığı, başarısızlıkların ise yönetip:1l~rin yapısındaki genel bozuk-luklardan kaynaklandığı ~öylenebilir. Savaş yıııarında ve özeııikle Kurtuluş Savaşımızda veteriner hekimlerimizin, kuşaklar boyu ör-nek çalışmalar ortaya koymuş oldukları savunulabilir. Cumhuri-yet döneminde çok iyi planlama ile başarılı olunduğu, beslenme ve halk sağlığı dallarında başarılı hizmetler verildiği görülmüştür. Gemlik'de üretim içinde eğitim yapılabileceği, böylece hem kay-naklarımızın hem de insangücümüzün çağdaş, bilimsel bir anlayışla değerlendirilebileceği ileri sürülebilir.

TeşeKkür

Çalışmamın tüm bölümlerini içeren incc1emeleriırı süresince kendilerinden yakın ilgi ve yardım gördüğüm askeri veteriner kurum ve kuruluşlarında görevli ya da buralardan emekli meslektaşlarıma; çeşitli konulardaki açıklamaları ile yardımlarını esirgemeyen eski Gencl Müdürlerimizden l'\aki Cevat Akkerman'a, Kıymetli Hocam Ord, Prof. Dr. Tuğgeneral Süreyya Tahsin Aygün ilc Emekli Tüm-general Sabri Baki Ersoy'a içten tcşekkürlerimi borç bilirken, sağ-lığında çalışmamı ilgiyle izleyen ve daha iyi değerlenebileceği inancı ile elindeki belgeleri bana veren veteriner tarihçimiz Muzaffer Bekman'ı, her konuda kendisinden çok yararlandığı m meslek büyü-ğümüz Şefik Kolaylı'yı rahmetle ananm. Ayrıca, Askeri Hara ve

(26)

Türkiye'de Askeri Veteriner Hekimlik Tarihi ... 271

buna ili~kin konularda beni bilgilendiren ve kaynaklara kavu~turan Kd. Alb. Vet. Hekim. Orhan Öncül'e tqekkür ederim.

Literatür

1-Anon. (I928): Askerı Baytar Tatbikat Mektebi ve Hastanesi Beş Senelik Mesaisi. Askeri Tıbbiye Mat., İstanbul, 41 s.

2- Anon. (1945): T.C. M.S.B. Veteriner Bakteriyoloji ve Serum Aşı Evi 23 Yıllık Çalıçmaları. Y.Z.E. Bas., Ankara, 56 s.

3- Batu, S. (1952): Türkler ve At. A,ü. Veteriner Fakültesi Yayın-ları 33, Çalı~malar i7, Ankara, s. 9,17.

4- Batu, S. (1962): Türk Atları ve At Yetiştirme Bilgisi. A.ü. Veteriner Fakültesi Yayınları 13, Ders Kitabı i I, Ankara, s. 1-14, 24, 57, 113.

5- Bekman, M. (1940): Veteriner Tarihi. Ankara Basım ve Ciltevi, Ankara, s. 115, 116, 121, 127, 132.

6- Dilgimen, H. (1947): Veteriner Hekimliği Tarihi-ı. Eskifağ Me-deniyetlerinde 2. Osmanlzlarda. Bozkurt Mat., İstanbul, s. 89-112. 7- Dinçer, F. (I 979): Türkiye' de Askerı Veteriner Hekimlik Tarihi

()zerinde Arajtırmalar. I. Bölüm. A.ü. Vet. Fak. Derg., 26, (3-4): 1-13.

8- GodIewsky u Sommer (I 84.6): Gberdie Tierheilkundein der Türkei. Magal.in f. d. ges. Ticrheilkunde, 12: 465-500. (Türkçesi: N. Erk: Türkiye'de Veteriner Hekimlik (I9 uncu Yüqıl Ortalarında). A.ü. Veteriner Fakültesi Yayınları 281, Çalı~malar 183, Ankara, 23 s.)

9- Erk, N. (1978): Veteriner Tarihi. 2. Baskı. A.ü. Veteriner Fa-kültesi Yayınları 352, Ders Kitabı 251. Ankara, s. 4-7. 10- Harp Tarihi Encümeni (I93i ): Büyük Harbin Baftarı Tarihinin

Medhal-l'.1erkez Cildinin Netayici ilmiye Faslı. Askeri Mat., İstan-bul, 187 s.

11- Harp Tarihi Encümeni (1933): 1,tiklfıl Harbinin Bayterı Harp Tarihi Med/tal, Merkez ve Umumi Cephe. Askeri Mat., İstanbul, 180 s.

(27)

12- İhsan Abidin (1917): Osmanlı Atları. Teksir ve Islah-ı Hayva-nat Koleksiyonu Sayı 3, Matbaa-i Amire, s. 5-10, 215-218, 223, 224.

13- Subhi Edhem (1334= 1918): Nevsal-i Baytart. Agop Matasyon

Mat., İstanbul, s. 10-19.

14- Thieme (1922): Die Veteriniirmedizin in der Türkei, ihre Geschichte und ihre Stand zu Beginn des Weltkrieges. Zeitschr. f. Veterinar-kunde, 34: 25-35 u. 57-8r.,

15- Turan, 00 (1941): Oniki Hayvanlı Türk Takvimi. Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Yayınları Tarih Serisi 3, (Cumhuriyet Mat., İstanbul) 139 s.

16- Uzunçarşı1I,

t.Ho

(1947): Osmanlı Tarihi i. Cild Kuruluşundan ıstanbul'un Fethine Kadar. T.T.K. Yayınları XIII. Seri, No: 161,

Ankara, s. 258, 263.

17- Uzunçarşı1ı,

t.Ho

(1954): Osmanlı Tarihi III. Cild, 2. Kısım XVI. rü;:yıl Ortalarından XVII. rü;;yıl Sımuna Kadar. T.T.K. Yayınları XIII. Serİ, No: 16cı, Ankara, s. 278, 282, 286. 18- Uzunçarşıb,

t.Ho

(1964): Osmanlı Tarihi. Il. Cild, 2 Baskı,

ıstanbul'un Fethinden Kanuni Sultan Süleymanın Ölümüne Kadar. T.T.K. Yayınları XIII, Seri, No: 16bl, Ankara, s. 572, 573,

686, 688.

19- Vasıta-i Servet 1296 Mali= 1888, Cild I, Sayı 1-21. razı ı8. 6. 1980 günü alınmıştır.

Referanslar

Benzer Belgeler

- Ancak, tıbbî ve teknik gelişmeler ve yeni bilgiler sonucu, Al­ man tıp ilmi ve ceza hukuku klâsik tariften ayrılmış, ölüm zama­ nı olarak beynin ölümünü

Diese (engere) Deutung des gesetzlichen Begriffs «Schvvangere» kann sich darauf stützen, dass die Umstellung der weiblichen Funk- tionsablâufe bei einer Schwangerschaft nach

Eğer, Fransız karı-koca İngiltere'de yaşarlar ve Fransız hukukunun «communaute des biens» (mal ortaklığı) re­ jimine, bütün hüküm ve sonuçları bakımından tâbi

Muhammed (a.s)'in hayatı ile ilgili kaynaklann yeterince incelen- miş olduğundan konuya yeni boyutlar kazandırmanın mümkün ola- mayacağını kabul eder ve eserinin, konuya daha

hir şekilde ifade edecek olursak, Tanrı &#34;olumlu kavrayışların (positive prehensions) çekici yönü olmaktadır. Tartışma konusu olan yön açısın- dan hakıldığında,

Çeşitli tarifleri bulunmakla birlikte, bir hal ilmi olarak da ifade edilen tasavvufun, hem ilim hem de hal olara~ İslam düşüncesinde mevcut olmadığı, sonradan idhal edilen

Özellikle daha son- ra Ortadoks adını kendine genel ad olarak kabul eden İstanbul patrik- liği ve ona bağlı' olan Doğu kiliseleri bu yedi konsile çok bağlı kalacaklar

Adalet insan hayatının çeşitli görünümlerinde bulunur: Toplumsal davranışlarda adalet; karar ve hükünıde adalet; iktisadi adalet