• Sonuç bulunamadı

Maden ocaklarında yaşam odaları ve tki-gli yer altı ocaklarında kullanılabilirliğinin istatistiksel araştırılması

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Maden ocaklarında yaşam odaları ve tki-gli yer altı ocaklarında kullanılabilirliğinin istatistiksel araştırılması"

Copied!
109
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

MADEN OCAKLARINDA YAŞAM ODALARI VE TKİ-GLİ YER ALTI OCAKLARINDA KULLANILABİLİRLİĞİNİN İSTATİSTİKSEL ARAŞTIRILMASI

Seyfullah GÜNEŞ Yüksek Lisans Tezi

Maden Mühendisliği Anabilim Dalı Temmuz - 2018

(2)

Seyfullah GÜNEŞ

Dumlupınar Üniversitesi

Lisansüstü Eğitim Öğretim ve Sınav Yönetmeliği Uyarınca Fen Bilimleri Enstitüsü Maden Mühendisliği Anabilim Dalında

YÜKSEK LİSANS TEZİ Olarak Hazırlanmıştır

Danışman: Dr. Öğr. Üyesi. Cihan DOĞRUÖZ

(3)

KABUL VE ONAY SAYFASI

Seyfullah GÜNEŞ tarafından hazırlanan “MADEN OCAKLARINDA YAŞAM ODALARI VE TKİ-GLİ YER ALTI OCAKLARINDA KULLANILABİLİRLİĞİNİN İSTATİSTİKSEL ARAŞTIRILMASI” adlı tez çalışması, aşağıda belirtilen jüri tarafından Dumlupınar Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Öğretim ve Sınav Yönetmeliğinin ilgili maddeleri uyarınca OY BİRLİĞİ / OY ÇOKLUĞU ile Dumlupınar Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Maden Mühendisliği Anabilim Dalında YÜKSEK LİSANS TEZİ olarak kabul edilmiştir.”

13/07/2018 Prof. Dr. Önder UYSAL

Enstitü Müdürü, Fen Bilimleri Enstitüsü

Prof. Dr. Ahmet AYDIN

Bölüm Başkanı, Maden Mühendisliği Bölümü

Dr. Öğr. Üyesi. Cihan DOĞRUÖZ

Danışman, Maden Mühendisliği Bölümü

Sınav Komitesi Üyeleri

Prof. Dr. Ali UÇAR

Maden Mühendisliği Bölümü, Dumlupınar Üniversitesi

Doç. Dr. Gülşen TOZSİN

Maden Mühendisliği Bölümü, Atatürk Üniversitesi

Dr. Öğr. Üyesi Cihan DOĞRUÖZ

(4)

ETİK İLKE VE KURALLARA UYGUNLUK BEYANI

Bu tezin hazırlanmasında Akademik kurallara riayet ettiğimizi, özgün bir çalışma olduğunu ve yapılan tez çalışmasının bilimsel etik ilke ve kurallara uygun olduğunu, çalışma kapsamında teze ait olmayan veriler için kaynak gösterildiğini ve kaynaklar dizininde belirtildiğini, Yüksek Öğretim Kurulu tarafından kullanılmak üzere önerilen ve Dumlupınar Üniversitesi tarafından kullanılan İntihal Programı ile tarandığını ve benzerlik oranının % 11 çıktığını beyan ederiz. Aykırı bir durum ortaya çıktığı takdirde tüm hukuki sonuçlara razı olduğumuzu taahhüt ederiz.

Dr. Öğr. Üyesi. Cihan DOĞRUÖZ Seyfullah GÜNEŞ

(5)

MADEN OCAKLARINDA YAŞAM ODALARI VE TKİ-GLİ YER ALTI

OCAKLARINDA KULLANILABİLİRLİĞİNİN İSTATİSTİKSEL

ARAŞTIRILMASI

Seyfullah GÜNEŞ

Maden Mühendisliği, Yüksek Lisans Tezi,2018 Tez Danışmanı: Dr. Öğr. Üyesi Cihan DOĞRUÖZ

ÖZET

Madencilik; insanoğlunun doğuşundan günümüze kadar gelerek tarih boyunca çok önemli bir konuma sahip olmuştur.Sanayi devrimi ve nüfusun artmasıyla, ham madde ihtiyacı çok büyük oranlarda artmıştır. Bu artış, ham maddenin en önemli kaynağı olan madencilik faaliyetlerindeki üretimin de çok büyük oranlarda artmasına sebep olmuştur. Üretimdeki bu artış ile beraber gerekli emniyet tedbirlerinin alınmaması, çok büyük faciaların meydana gelmesine davetiye çıkarmıştır. Çok tehlikeli iş alanlarından biri olan madencilikte, şimdiye kadar dünyada ve ülkemizde birçok facialar yaşanmıştır. Bu facialara karşı da birçok önlem alınmış ve alınmaya devam etmektedir. Alınan önlemlerin en önemlilerinden biri olan ve ülkemizde uygulaması gittikçe artan yaşam odaları bu çalışmanın ana eksenini oluşturmaktadır.

Bu çalışma kapsamında Kütahya Tunçbilek’te faaliyet gösteren GLİ (Garp Linyitleri İşletmesi) işletmesinde yer altında bulunan maden çalışanlarına bir anket düzenlenmiştir. Bu anket çalışmasının sonuçları değerlendirilerek yaşam odalarının kullanılabilirliği üzerine analizler yapılmıştır. Ayrıca GLİ’deki yer altı işletmesinin üretim yöntemleri de bu tez çalışmasında incelenmiştir. İki bölüm şeklinde likert tipi anket tekniği kullanılarak hazırlanan bu çalışmada, katılımcılara birinci bölümde olgusal sorular; ikinci bölümde ise davranışsal sorular, tutum soruları ve bilgi soruları yöneltilmiştir. Çalışmanın sonuçları, SPSS (Statistical Package for the Social Sciences) 24. İstatistiksel analiz programı kullanılarak uygun veriler çıkarılmış, ilişkili tablolar oluşturulmuş, grafiksel veriler hazırlanmış ve yoruma uygun hale getirilmiştir.

Yapılan araştırmalar neticesinde elde edilen sonuçlara göre yaşam odalarının kullanımının maden ocaklarındaki uygunluğu açısından önemli bir yere sahip olduğu görülmektedir. Ancak kömür madenciliğinden ziyade metalik maden ocaklarında kullanımının daha efektif olduğu gözlemlenmektedir.

(6)

REFUGE CHAMBERS IN MINE QUARRIES AND STATISTICAL

INVESTIGATION OFAVAILABILITY IN UNDERGROUND MINES

Seyfullah GÜNEŞ

Mining Engineering, M.S. Thesis, 2018 Thesis Supervisor: Asst. Prof. Dr. Cihan DOĞRUÖZ

SUMMARY

Mining has an important role from the beggining of human being till now. Therefore, mining has never lost its significance for human race. Raw material requirement has been increased due to the industrial revolution and population growth. The increase of raw material requirement has caused the rise of highly production in mining operations. With this increase in the production, the necessary precautions should be taken to prevent the mine accidents. In the world and also in our country, there have been many accidents happened. Some precautions have been taken and are still being contiued to be taken. One of the most important technique is refuge chamber to prevent these accidents. Fort hat reason, the refuge chambers are the main focus of this thesis.

In this thesis, a questionaire has been applied to the employees working in GLİ (Garp Linyitleri İşletmesi) located in Tunçbilek, Kütahya. The results have been evaluated and the analyses have been investigated on the availability of refuge chambers. Moreover, the production techniques of underground mining of GLİ has also been investigated in this study. In this study, likert type scale has been applied and the first chapter includes factual questions and second chapter includes behavioral and informative questions. The results of this study were analysed by utilizing SPSS 24 version (Statistical Package for the Social Sciences) and the available data, related tables and graphical information were carried out based on the results.

According to the results of this study, it can be understood that the refuge chambers have an important role in mining sector. However, metallical orebody mining is more effective than the coal mining for utilizing refuge chambers.

(7)

TEŞEKKÜR

Tez çalışmalarımın başlangıcından sonuna kadar bilgi ve deneyimleriyle beni yönlendiren, hiçbir zaman desteğini üzerimden esirgemeyen ve sürekli teşvik eden, akademik hayatımda örnek aldığım ve alacağım saygıdeğer hocam ve danışmanım Dr. Öğr. Üyesi Cihan DOĞRUÖZ’e sonsuz teşekkürlerimi sunarım.

Bu tez çalışmasında özellikle maden çalışanları ile gerçekleştirdiğimiz anket çalışmalarımızda desteklerini eksik etmeyen madenci kardeşlerimiz ile irtibat kurmamızı sağlayan Garp Linyitleri İşletmesi müdürü Dr. Recep ÇELİK’e sonsuz teşekkürlerimi sunarım.

Her konuda yardımcı olan, bilgi ve birikimlerini benimle paylaşan üniversitemiz maden mühendisliği bölümünde görevli hocalarıma, anketimize katılan maden mühendisliği bölümü lisans öğrencilerine ve anket sonuçlarını değerlendirme aşamasında yardımlarını esirgemeyen bütün öğrenci arkadaşlarıma teşekkürlerimi sunarım.

Bütün öğrenim hayatım boyunca maddi ve manevi desteklerini hiç bir zaman esirgemeyen, benim bugünlere gelmemi sağlayan saygıdeğer ailem GÜNEŞ ailesine sonsuz teşekkürlerimi sunarım.

Bütün tez aşamasında beni yalnız bırakmayan maddi ve manevi yardımını bir an olsun esirgemeyen beni her daim motive eden ve tezimin bitmesini sabırla bekleyen eşim Tuğba GÜNEŞ hanımefendiye sonsuz teşekkürlerimi sunarım.

(8)

İÇİNDEKİLER

Sayfa ÖZET ... v SUMMARY ... vi ŞEKİLLER DİZİNİ ... x ÇİZELGELER DİZİNİ ... xii

SİMGE VE KISALTMALAR DİZİNİ ... xiv

1. GENEL BİLGİLER... 1

1.1. Giriş ... 2

1.1.1. Garp Linyitleri İşletmesi (GLİ) Üretim Yöntemleri ... 2

1.2. Türkiye’de Yer Altı Maden Ocaklarında Yaşanan Kazalar ... 5

1.3. Maden Kazalarından Korunma Yöntemleri ... 6

1.3.1. Maden yaşam odası nedir? ... 8

1.3.2. Madenci takip sistemleri ... 26

1.3.3. Ferdi kurtarıcılar (OFK-FFK) ... 29

2. GLİ YAŞAM ODALARI İLE İLGİLİ ANKET ÇALIŞMASI ... 30

2.1. Anket Sonuçlarının Değerlendirilmesi ... 30

2.1.1. Anket 1. bölüm sonuçlarının istatistik olarak değerlendirilmesi ... 31

2.1.2. Anket 2. bölüm sonuçlarının istatistik olarak değerlendirilmesi ... 35

3. SONUÇ VE ÖNERİLER ... 77

KAYNAKLAR DİZİNİ... 81 EKLER

EK 1. Araştırmada Kullanılan Anket Çalışması Ek 1.1. Anket örnek 1 Ek 1.2. Anket örnek 2 Ek 1.3. Anket örnek 3 Ek 1.4. Anket örnek 4 Ek 1.5. Anket örnek 5 Ek 1.6. Anket örnek 6 Ek 1.7. Anket örnek 7 Ek 1.8. Anket örnek 8

(9)

İÇİNDEKİLER (devam)

Sayfa

Ek 1.9. Anket örnek 9 Ek 1.10. Anket örnek 10 ÖZGEÇMİŞ

(10)

ŞEKİLLER DİZİNİ

Şekil Sayfa

1.1. Klasik yöntem ile tavan-taban ayak kömür üretimi ... 3

1.2. Mekanize yöntem ile kömür üretimi ... 4

1.3. Düğümler aracılığı ile kablosuz haberleşme ... 18

1.4. Yaşam odası güvenli bölge ... 19

1.5 Yaşam odası güvenli olmayan bölge ... 20

1.6. Yer altı maden hayat hattı ... 21

1.7. Yaşam odası sisteminin organizasyon yapısı ... 22

1.8. Sabit yaşam odası iç görünüm ... 23

1.9. Sabit yaşam odasının destek şeması ... 23

1.10. Taşınabilir yaşam odası şematik gösterim ... 24

1.11. Taşınabilir yaşam odası genel görünüm ... 25

1.12. Çelik yaşam odası kapısı şematik gösterim... 25

1.13. Kurtarma kapsülü ... 26

1.14. Madenci takip sistemleri ... 27

1.15. Ana dağıtım şeması ... 27

1.16. Network alanı ... 28

1.17. Acil durumlarda oluşturulan iletişim hattı ... 28

2.1. Cinsiyet grafiksel görünüm ... 32

2.2. Yaş aralığı grafiksel görünüm ... 33

2.3. Mezuniyet durumu grafiksel görünüm ... 34

2.4. Mesleki deneyim grafik görünüm ... 35

2.5. Soru 1 grafik görünüm ... 36 2.6. Soru 2 grafik görünüm ... 38 2.7. Soru 3 grafik görünüm ... 40 2.8. Soru 4 grafik görünüm ... 42 2.9. Soru 5 grafik görünüm ... 44 2.10. Soru 6 grafik görünüm ... 46 2.11. Soru 7 grafik görünüm ... 48 2.12. Soru 8 grafik görünüm ... 50 2.13. Soru 9 grafik görünüm ... 52

(11)

ŞEKİLLER DİZİNİ (devam)

Şekil Sayfa 2.14. Soru 10 grafik görünüm ... 54 2.15. Soru 11 grafik görünüm ... 56 2.16. Soru 12 grafik görünüm ... 58 2.17. Soru 13 grafik görünüm ... 60 2.18. Soru 14 grafik görünüm ... 62 2.19. Soru 15 grafik görünüm ... 64 2.20. Soru 16 grafik görünüm ... 66 2.21. Soru 17 grafik görünüm ... 68 2.22. Soru 18 grafik görünüm ... 70 2.23. Soru 19 grafik görünüm ... 72 2.24. Soru 20 grafik görünüm ... 74

(12)

ÇİZELGELER DİZİNİ

Çizelge Sayfa

1.1. 1983–2010 Yılları arası yaşanan kazalar ... 5

1.2. 2014 yılı madencilik ölüm sayısı ... 6

1.3 Yaşam odası tasarımında dikkat edilecek hususlar...11

1.4. Yangın durumuna göre sınıflandırma ... 13

1.5. Yangın dayanımı ... 13

1.6. CO gazı emisyon kaynakları ve miktarları ... 14

1.7. Oksijen miktarının insan sağlığına etkisi ... 15

1.8 Yer altı madenlerinde kullanılan haberleşme sistemleri ... 17

2.1. Cinsiyet dağılımı ... 31

2.2. Yaş aralığı dağılımı ... 32

2.3. Mezuniyet durum dağılımı ... 33

2.4. Mesleki deneyim dağılımı ... 34

2.5. Anket soru 1 ... 36

2.6. Anket soru 1 karşılaştırma ... 37

2.7. Anket soru 2 ... 37

2.8. Anket soru 2 karşılaştırma ... 39

2.9. Anket soru 3 ... 39

2.10. Anket soru 3 karşılaştırma ... 41

2.11. Anket soru 4 ... 42

2.12. Anket soru 4 karşılaştırma ... 43

2.13. Anket soru 5 ... 44

2.14. Anket soru 5 karşılaştırma ... 45

2.15. Anket soru 6 ... 46

2.16. Anket soru 6 karşılaştırma ... 47

2.17. Anket soru 7 ... 48

2.18. Anket soru 7 karşılaştırma ... 49

2.19. Anket soru 8 ... 50

2.20. Anket soru 8 karşılaştırma ... 51

2.21. Anket soru 9 ... 52

(13)

ÇİZELGELER DİZİNİ (devam)

Çizelge Sayfa

2.23. Anket soru 10 ... 54

2.24. Anket soru 10 karşılaştırma ... 55

2.25. Anket soru 11 ... 56

2.26. Anket soru 11 karşılaştırma ... 57

2.27. Anket soru 12 ... 58

2.28. Anket soru 12 karşılaştırma ... 59

2.29. Anket soru 13 ... 60

2.30. Anket soru 13 karşılaştırma ... 61

2.31. Anket soru 14 ... 62

2.32. Anket soru 14 karşılaştırma ... 63

2.33. Anket soru 15 ... 64

2.34. Anket soru 15 karşılaştırma ... 65

2.35. Anket soru 16 ... 66

2.36. Anket soru 16 karşılaştırma ... 67

2.37. Anket soru 17 ... 68

2.38. Anket soru 17 karşılaştırma ... 69

2.39. Anket soru 18 ... 70

2.40. Anket soru 18 karşılaştırma ... 71

2.41. Anket soru 19 ... 72

2.42. Anket soru 19 karşılaştırma ... 73

2.43. Anket soru 20 ... 74

(14)

SİMGE VE KISALTMALAR DİZİNİ

Kısaltmalar Açıklama

AB Avrupa Birliği

CaO Kalsiyum oksit

CO Karbonmonoksit

CO2 Karbondioksit FFK Filtreli ferdi kurtarıcı GLİ Garp Linyitleri İşletmesi

ILO International Labour Organization (Uluslararası Çalışma Örgütü)

İSG İş Sağlığı ve Güvenliği

KO2 Potasyum Süperoksit

LİOH Lityum Hidroksit

MSHA Mine Safety and Health Administration (Amerika Maden Sağlık ve Güvenlik Dairesi)

O2 Oksijen

OFK Oksijenli ferdi kurtarıcı

PLC Programmable Logic Controller (Programlana bilir mantıksal denetleyici)

SPSS Statistical Package for the Social Sciences (Sosyal Bilimler İstatistik Programı)

TKİ Türkiye Kömür İşletmeleri

TSE Türk Standartları Enstitüsü

(15)

1. GENEL BİLGİLER

Madencilik, değerli mineraller veya diğer jeolojik materyallerin elde edilmesi için yapılan yer altı ve yer üstü çalışmalarının genel adıdır. Bilim ve teknolojinin gelişmesi, madencilikte kullanılan araçların güvenli hale gelmesini sağlamışsa da bu iş kolunda yaşanan kaza ve ölümlerin önüne geçememiştir (İşguvenligi, 2017).

Diğer yönden teknolojik gelişmeler ile madenlerde, insan gücü yerine makinelerin kullanılmaya başlanmasıyla madenlerde çalışan insan sayısı azalmış ancak bu durum gelişmekte olan ülkelerde, gelişmiş ülkelerde olduğu kadar etkili olamamıştır. İnsan gücünün daha ucuz olması madenlerdeki çalışmalarda makine kullanımı yerine tercih edilme nedeni olmaktadır. Madencilik günümüzde halen erken ölümlerle, meslek hastalıklarıyla, çok ölümlü kazalarla anılan bir meslek olmaya devam etmektedir (İsguvenligi, 2017).

Yapmış olduğumuz çalışmada, yer altı madenlerinde bulunması gereken maden yaşam odalarının kullanımı, tasarımı ve konumlandırılması ile ilgili olarak; yer altı maden çalışanlarının olası bir kaza meydana geldiğinde hayatlarının kurtarılmasına yönelik fikirler ortaya konulmuş ve yaşam odaları hakkında daha fazla bilgiye ulaşarak yaşam odalarının ne kadar hayati bir öneme sahip olduğunu belirlemek amaçlanmıştır.

Bu doğrultuda Dumlupınar Üniversitesi ve GLİ bünyesinde çalışmakta olan madencilerle anket çalışması gerçekleştirilerek, katılımcıların maden yaşam odaları hakkında bilgi sahibi olup olmadığı tespit edilmiş, elde edilen veriler istatistik olarak değerlendirilerek yorumlanmıştır.

(16)

1.1. Giriş

Bilgi ve teknoloji açısından insanoğlu büyük bir imtihan içerisinde bulunmaktadır. Her yeni gün, yeni bir bilgi ve yeni bir teknolojik gelişim olmakta ve bu teknoloji bizlere değişik amaçlarla hizmet etmektedir.

Hızlı teknolojik gelişmeler, bir yandan insanın refahına hizmet ederken, öte yandan insan hayatı ve çevre için tehlikeleri de beraberinde getirmektedir. Üretim sürecine giren her yeni madde, her yeni makine, araç ve gereç, insan sağlığı, iş yeri güvenliği, çevre sağlığı ve güvenliği için tehdit oluşturmaktadır (TMMOB, 2010).

Bu tehditler bizleri her ne kadar olumsuz yönde etkilemiş olsa da, teknolojinin özellikle maden sektöründe insan hayatına etkisi vazgeçilemeyecek derecede fazladır. Madenlerde meydana gelen göçükler, su baskınları, gaz kaçakları gibi insan hayatını etkileyebilecek olumsuz durumlar meydana gelmeden önce tedbirler alınmalı ve teknolojinin insana sunduğu hayati fırsatlar değerlendirilmeye açık olmalıdır.

1.1.1. Garp Linyitleri İşletmesi (GLİ) üretim yöntemleri

Türkiye Kömür İşletmeleri (TKİ) kurumu içerisinde yer alan Garp Linyitleri İşletmesi (GLİ), açık ocak işletmeleri ve yer altı işletmeleri olarak linyit üzerine faaliyetler göstermektedir.

Kütahya’nın Tavşanlı ilçesinde bulunan ve Tavşanlı’ya 13 km uzaklıkta bulunan GLİ 16.02.1938 tarihinde Etibank’a bağlı olarak kurulmuş; yer altı kömür üretimi, açık ocak kömür üretimi, lavvar tesisleri ve torbalama tesisleri ile üretim yapmaktadır.

Kömür ocaklarında, klasik üretim yöntemi ve mekanize panolarda Şilt tipi tahkimatların kullanıldığı tavandan göçertmeli mekanize üretim yöntemi ile üretimlerini devam ettirmektedirler (GLİ, 2018).

(17)

Şekil 1.1. Klasik yöntem ile tavan-taban ayak kömür üretimi (Çelik, 2005).

Şekil 1.1’de klasik yöntem ile tavan-taban ayak kömür üretimi gösterilmiştir. Bu yöntemde hidrolik direk ve çelik sarmalar kullanılmaktadır. Tavan ve taban ayak arkasına kömürün göçertilmesi ile uygulanan bu yöntem ile taban ayaklarda elde edilen kömüre tavan taşının karışmaması için ayrıca tavan ayakların tabanına hasır serilmektedir (Biçer, 2011).

Mekanize ayak sistemi ile kömür üretimi, ülkemizde ilk kez 1983 yılında GLİ’de uygulamaya konulmuştur. 30 metrelik mekanize bir ayak üzerinde bulunan bu sistem, alanındaki ilk modellerden olan çerçeve tipi tahkimatların kullanıldığı bir sistemdir. Bu ayak sistemi, arkadan kömür göçertme yöntemine göre tasarlanmış olup, dünyadaki ilk örneklerdendir (Ahıska ve Esen, 1987).

(18)

Şekil 1.2. Mekanize yöntem ile kömür üretimi (Çelik, 2005).

Şekil 1.2’de mekanize yöntem ile ayna kazısı, tahkimat öteleme, kesim sonrası tahkimat öteleme, delme patlatma, arka kömürün göçertilmesi, ayak konveyörünün ötelenmesi ve bir sonraki ayna kesimi gösterilmiştir.

Özellikle yer altı kömür üretimi; Kütahya’da bulunan Tunçbilek-Büyükdüz yer altı maden ocağı ve Ömerler yer altı maden ocağından yapılmaktadır. Kömür üretiminin %20’si yer altı ocaklarından sağlanan işletmenin programlanan 4.200.000 ton/yıl üretimi bulunmaktadır.

(19)

1.2. Türkiye’de Yer Altı Maden Ocaklarında Yaşanan Kazalar

Ülkemizde madencilik, iş kazalarının en fazla yaşandığı sektörler arasında yer almaktadır. Özellikle çalışma koşullarının zorluğu, maden şartlarının her an tehlikelere açık olması veya yaşanabilecek iş kazalarının sonuçlarının çok ağır olması maden sektöründe çalışmanın ne derece zor olduğunu göstermektedir.

Madencilik faaliyetleri ülkemizde İş Sağlığı ve Güvenliği (İSG)’ne İlişkin İş yeri Tehlike Sınıfları Tebliğine göre çok tehlikeli sınıflar arasında yer almaktadır (İsguvenligi, 2018). Bu durum 18 Nisan 2014 tarih ve 28976 sayılı Resmî Gazete’ de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir (Resmî Gazete, 2014).

Madencilik faaliyetlerinin çok tehlikeli sınıflar arasında yer alması ve her an tehlikelerin meydana gelme riskinin yüksek olması sebebi ile ülkemizde özellikle yer altı madenciliğinde alınacak tedbirlerin en üst düzeyde olması gerekmektedir. Özellikle yer altı madenciliğinde yaşanan kazaların ölümle sonuçlanması ve diğer iş kollarına oranla daha fazla kaza olması kömür madenciliğinde genellikle göçük, sel, grizu patlaması ve yangın gibi nedenlerden kaynaklanmaktadır.

Çizelge 1.1. 1983–2010 Yılları arası yaşanan kazalar

(TMMOB, 2010).

YER YIL NEDENİ ÖLÜ SAYISI

TTK/Armutçuk/kömür 7 MART 1983 Grizu patlaması 103

TTK/Kozlu/kömür 10 NİSAN 1983 Grizu patlaması 10

Yeni Çeltek/Amasya/Kömür 14 TEMMUZ 1983 Grizu patlaması 5

TTK/Kozlu/Kömür 31 OCAK 1987 Göçük 8

TTK/Amasra/kömür 31 OCAK 1990 Grizu patlaması 5

YENİ ÇELTEK/Amasya/kömür 7 ŞUBAT 1990 Grizu patlaması 68

TTK/Kozlu/kömür 3 MART 1992 Grizu patlaması 263

Yozgat/Sorgun/kömür 26 MART 1995 Grizu patlaması 37

Erzurum/Aşkale/kömür 8 AĞUSTOS 2003 Grizu patlaması 8

Karaman/Ermenek/kömür 22 KASIM 2003 Grizu patlaması 10

Çorum/Bayat/kömür 9 AĞUSTOS 2004 Grizu patlaması 3

Kastamonu/Küre/metal 8 EYLÜL 2004 Yangın 19

Kütahya/Gediz/kömür 21 NİSAN 2005 Grizu patlaması 18

Balıkesir/Dursunbey/kömür 2 HAZİRAN 2006 Grizu patlaması 17

Bursa/Mustafakemalpaşa/kömür 10 ARALIK 2009 Grizu patlaması 19

Balıkesir/Dursunbey/kömür 23 ŞUBAT 2010 Grizu patlaması 13

TTK/Karadon/kömür 17 MAYIS 2010 Grizu patlaması 30

(20)

Çizelge 1.1’de görüldüğü üzere 1983-2010 yılları arasında yer altı madenlerinde 17 adet kaza meydana gelmiş ve 636 kişi hayatını kaybetmiştir. Diğer bir ayrıntı ise göçük dolayısıyla 8 kişi, yangın dolayısıyla 19 kişi olmak üzere toplamda 27 kişi hayatını kaybetmiştir. 1983 - 2010 yılları arasında ülkemizde 609 kişi ise grizu patlaması nedeni ile hayatını kaybetmiştir.

13 Mayıs 2014 tarihine gelindiğinde ise Manisa’nın Soma ilçesinde bulunan yer altı maden işletmesinde yangın ve su baskını sonrası 301 madenci hayatını kaybetmiştir. 28 Ekim 2014 tarihinde de Ermenek ilçesinde bulunan linyit ocağında su baskını sonucu 18 işçi ve yine aynı yıl içerisinde madencilik sektöründe toplam 382 kişi yaşamını yitirmiştir. 07 Temmuz 2018 tarihinde ise Zonguldak’ın Kilimli ilçesinde bir kömür ocağında meydana gelen göçükte 2 işçi hayatını kaybetmiştir.

Çizelge 1.2. 2014 yılı madencilik ölüm sayısı (ILO, 2016).

Ekonomik Faaliyetler Ölüm Sayısı Yüzde

İnşaat 501 30,8 Üretim 230 14,1 Ulaşım 211 13 Madencilik 382 23,5 Diğer 302 18,6 Toplam 1626 100

Uluslararası çalışma örgütü (ILO)’nün 2016 raporunda sosyal güvenlik kurumu istatistik yıllığından alınan 2014 yılına ait madencilik sektöründe yaşanan ölüm sayısı çizelge 1.2’de de görüldüğü üzere 382 olarak açıklanmıştır.

1.3. Maden Kazalarından Korunma Yöntemleri

Kaza; can veya mal kaybına, zararına neden olan kötü olay veya beklenmedik bir anda meydana gelen fakat sonucunda ölüm, yaralanma vb. durumlar ile karşılaşılan olaylara denilmektedir.

Her işte olduğu gibi madenlerde de beklenmedik bir anda ani gelişen olayların meydana gelmesi, maden kazalarından korunma yöntemlerinin önemini daha da artırmaktadır.

Northcott’ın 1973 yılında kaleme aldığı makalesinde maden kazalarında ölüm ve yaralanmaların sebebinin patlamalardan kaynaklandığına inanıldığını, ancak bu bilginin yanlış

(21)

bir bilgi olduğunu aktarmaktadır. Maden kazalarında meydana gelen ölüm ve yaralanmaların asıl sebebinin % 50’si tavanın veya aynanın göçmesiyle, % 25–30’unun yer altı nakliyatı ile, % 20–25’inin ateşleme infilâkı, elektrik, malzeme aktarması, grizu patlaması gibi çeşitli sebeplerle gerçekleştirdiğini bizlere bildirmekte ve yer altı maden kazalarından gerekli tedbirlerin alınması ile korunulabileceğini aktarmıştır (Gazanfer, 1973).

5 Ağustos 2010 tarihinde Şili’de bir bakır madeni ocağında meydana gelen kazada, yerin 700 metre altında 33 işçi mahsur kalmış, kazadan 16 gün sonra işçilerin maden yaşam odalarına sığındıkları ve hayatta oldukları belirlenmiştir. Kazadan 69 gün sonra mutlu sona ulaşılmış ve yer altında bulunan işçiler kurtarılmıştır. Bu olaydan sonra kazalardan korunmak amacıyla alınması gerekli olan yöntemlerin başında gelen maden yaşam odalarının ne kadar hayati bir öneme sahip olduğu görülmektedir.

Madenlerde meydana gelen kazalardan korunma yöntemlerinde özellikle dikkat edilecek hususlar şunlardır:

• Madencilikte işçi sağlığı ile ilgili getirilen tüzük, kanun ve yönetmeliklere ve bu konuda getirilen TSE standartlarına uyulması.

• Her konuda olduğu gibi bu konuda da bütün personelin eğitim görmesi.

• Oluşabilecek tehlikelerin; yangın, sel, patlama gibi durumların önceden belirlenmesi. • Ocak havalandırılması, gaz dedektörleri, toz, gürültü vb. durumlar için belirlenen

tehlikelere karşı önlemlerin alınması.

• Alınan önlemlerin madencilik tüzük ve standartlarına göre uygulanması.

• El, kol, yüz, baş, göz, solunum koruyucuların, ferdi kurtarıcıların temin edilmesi. • Maden yaşam odaları hakkında kurulum, kullanım ve eğitim bilgilerinin verilmesi. • Madenlerde çalışan personelin teknolojinin yardımı ile madenci takip sistemleri ile

koruması.

Yukarıdaki maddeler göz önünde bulundurulduğunda günümüz teknolojisi ile yer altı maden kazalarından korunma yöntemleri genel olarak üç kısımda incelenmektedir. Bu üç kısım, birbirleri ile bağlantılı ve birlikte kullanılmaları halinde, yer altı madenlerinde istenmeyen olayların meydana gelmesine engel olunulabilmektedir.

(22)

• Maden yaşam odaları • Madenci takip sistemleri • Ferdi kurtarıcılar

1.3.1. Maden yaşam odası nedir?

Maden yaşam odalarının genel olarak tanımı yapılırsa; yer altı çalışanlarının yangın, patlama veya göçük halinde girebileceği ve kendilerini içeri kilitleyerek, güvenli ve emniyetli bir ortam oluşturarak yeterli havayla, tehlikelerden etkin bir şekilde korunabilecekleri güvenli bölgelerdir (NIOSH, 2006a). Yaşam odaları, tahliyenin güvenli ya da gerçekleştirilebilir olmadığı acil durumlarda toplanılarak kurtarılmayı beklemek için güvenli, alternatif bir seçenektir (Anderson, 2014). Diğer bir ifade ile maden yaşam odaları; yer altı madenciliğinde, madencilerin kullanabilmesi için temiz hava, yiyecek, su temin etmekte ve acil durumlarda barınak, güvenli liman olarak kullanılmaktadır (Doğruöz vd., 2015).

Özellikle kömür ve metal madenlerinde tercih edilen yaşam odaları 4, 6, 8, 10, 12, 20, 30 kişilik kapasite ile 24 saat veya 48 saat içerisinde hayati fonksiyonların yardım gelinceye kadar devam ettiği yer olarak da tanımlanmaktadır (Goverment of Western Australia, 2005).

Dünyada yaşam odalarının tarihi gelişimi

Maden yaşam odaları, işçi sağlığı ve güvenliği konusu içerisinde yer almaktadır. Bundan dolayı, dünyada yaşam odalarının doğuşu ve gelişim süreci olarak bakıldığında ilk olarak Osmanlı döneminde “Dilaver Paşa Nizamnamesi” dikkat çekmektedir. Bu nizamname, 1865 yılında Ereğli kömür havzalarında çalışan işçilerin çalışma şartlarını düzenlemeye yönelik olarak çıkarılmış, ancak direkt olarak madenlerde yaşanan göçük, su baskını, gaz patlamaları vb. durumlarda sığınılabilecek yaşam odalarının varlığından veya bu tarz bir ifadeden bahsedilmemiştir (Çetindağ, 2013).

1928 yılına gelindiğinde ise Amerika Kıtası’nın en kuzeyinde hem Atlantik Okyanusuna hem de Pasifik Okyanusuna kıyısı bulunan Kanada’da Hollinger Altın Madeninde bir yangın çıkmış ve bu yangından sonra yaşam odalarının oluşma sürecine girilerek 1997 yılında maden tahliye planı oluşturulmuştur (Sheng vd., 2011). Daha sonraları ülke sınırları içerisinde farklı eyaletlerde yaşam odası uygulamaları başlamış, madencilerin kurtarılmalarına yönelik kitapçık çıkarılarak, yaşam odası kullanımı, yönetmeliklerle zorunlu hale getirilmiştir (UCMSRC, 2004).

(23)

1986 yılına gelindiğinde ise Güney Afrika Cumhuriyeti’nde 2500 işçinin çalıştığı 177 işçinin hayatını kaybettiği maden kazası sonrası, ülkede yaşam odaları hakkında çalışma başlatılmış ve yaşam odalarının yer altı madenlerinde kullanımı zorunlu hale getirilmiştir (Gürleyen, 2016a).

1995 yılında Avustralya hükûmeti yaşam odaları hakkında çalışmalar ortaya koymuş, tasarladıkları modern maden tasarımlarında ABD standartları benimsenerek yer altı yaşam odaları hakkında detaylı ilkeler hazırlamışlardır. Yer altı madenlerinde yaşam odaları, yer altı metal madenlerinde yaşam odaları adı altında iki rehber çıkararak bütün dünyaya örnek olmuş ve halen birçok ülkede bu ilkeler kullanılmaktadır (NIOSH, 2006a).

2006 yılında ise ABD’de yaşanan Sago kömür madeni faciasında, bir metan gazı patlaması sonrası 13 madenci göçük altında kalarak hayatını kaybetmiştir. ABD’de yaşam odaları ilk olarak 2006 yılında yaşanan bu felaketin ardından gündeme gelmiş, 2007 yılında Batı Virginia eyaleti tarafından zorunlu hale getirilmiştir. 2008 yılında ise federal hükümet yer altı acil durum yaşam odaları ile ilgili yasa çıkarmıştır (Australianmining, 2017).

Günümüzde Avrupa’nın birçok ülkesinde maden yaşam odası zorunluluğu bulunmaktadır. İngiltere, Almanya, İsveç, İrlanda gibi birçok ülkede yaşam odaları kullanımı zorunludur (Gürleyen, 2016a).

Ülkemizdeki yaşam odalarının tarihi gelişimi

İşçi sağlığı iş güvenliği ve çevre sağlığı gibi konularına tarihimiz açısından bakıldığında Osmanlı ve Cumhuriyet dönemleri olmak üzere iki ayrı dönem olarak incelenmektedir. Sanayileşmenin henüz oluşmadığı ve fabrika denilecek büyüklükte iş yeri sayısının çok az olması, bu konudaki çalışmaların gecikmesine neden olmuştur. Bu döneme ilişkin önemli yasaların 1865 yılında Ereğli kömür havzalarında çalışan işçilere yönelik olarak çıkarılan “Dilaver Paşa Nizamnamesi” ve yine aynı iş koluna yönelik olarak 1869 yılında çıkarılan Maadin Nizamnamesidir (Çetindağ, 2013).

1877 yılında ise Osmanlı İmparatorluğu’nun ilk medeni kanunu olan Mecelle yürürlüğe girmiştir. Mecelle ’de işçi ile işveren arasındaki iş ilişkilerini, sözleşme (akit) serbestisi ilkesine dayalı olarak liberal bir yaklaşımla irdeleyen hükümlere de yer verilmiştir (Antmen, 2013).

Cumhuriyet dönemine bakıldığında 1921 yılında 151 sayılı “Ereğli Havza-i Fahmiye Maden Amelesinin Hukukuna müteallik Kanun” kömür işçilerinin çalışma şartları ile ilgili ve İş

(24)

Güvenliği ve İşçi Sağlığı ile ilgili ilk yasadır ve 1926, 1930, 1945 yıllarında çıkarılan yasalarla düzenlemeler tekrar yapılmıştır (Antmen, 2013).

Madenlerde İSG’ye dair hususlar en son 30 Haziran 2012 tarih ve 28339 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6331 sayılı İSG Kanunu ile düzenlenmiştir (Resmî Gazete, 2012). Daha sonra bu kanun ışığında hazırlanan 19 Eylül 2013 tarih ve 28770 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren maden iş yerlerinde İSG Yönetmeliği ile yer altı ve yer üstü maden işlerinin yapıldığı iş yerlerinde çalışanların sağlık ve güvenliğinin korunması için uyulması gerekli asgari şartlar belirlenmiştir (Resmî Gazete, 2013).

13 Mayıs 2014 tarihinde Manisa’nın Soma ilçesinde maden faciası yaşanmış ve 301 madenci yaşamını yitirmiştir, bu olaydan sonra ülkemizde de maden yaşam odaları tekrar gündeme gelmiş ve ocaklarda bulunup bulunmaması hakkında tartışmalar yaşanmıştır.

Bunun neticesinde 10 Mart 2015 tarih ve 28291 sayılı Resmî gazetede yayımlanan maden iş yerlerinde işçi sağlığı ve güvenliği yönetmeliğinde değişiklikler yapılmıştır. Buna göre işveren yer altı kömür madenlerinin faaliyet alanının herhangi bir yerinde iş sağlığı ve güvenliğini etkileyecek olayın (göçük, gaz ve toz patlaması, zehirli veya boğucu gaz intişarı vb.) meydana gelmesi durumunda tüm çalışanların acil durum planında belirtilen kaçış güzergâhlarına uygun olarak sağlıklı ve güvenli bir şekilde yer üstüne intikalini sağlamak için faaliyet alanları ile yeryüzüne çıkış ağzı arasında oksijenli ferdi kurtarıcı değişim veya dolum istasyonları kurmak zorundadır. Bu iki nokta arasında oksijenli ferdi kurtarıcı değişim veya dolum istasyonu kurulup kurulmayacağına, kurulacaksa hangi mesafeler arasında olacağı da ayrıca belirtilmiştir (Resmî Gazete, 2015a).

23 Nisan 2015 tarih ve 29335 sayılı Resmî Gazete ’de yayımlanan İSG Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 5. Maddesi’nde, maden iş yerlerinin hangilerinde yaşam odalarının kurulabileceği ve bu odaların teknik özelliklerine dair usul ve esasların Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı (ÇSGB) tarafından çıkarılacak bir yönetmelik ile düzenleneceği belirtilmiştir (Resmî Gazete, 2015b).

En son 8 Nisan 2017 tarih 30032 sayılı resmî gazetede yer altı maden iş yerlerinde kurulacak yaşam odaları hakkındaki tebliğ, resmî gazetede yayımlanarak maden iş yerlerinde kurulacak yaşam odalarına ilişkin usul ve esaslar belirlenmiştir (Resmî Gazete, 2017). Belirlenen bu usul ve esasların, 01 Temmuz 2018 tarihinde yürürlüğe gireceği belirtilmiştir (Gürleyen, 2016a).

(25)

Yaşam odalarının tasarımı

Maden yaşam odaları, ülkemizde maden sığınma odaları, maden yaşam odaları, acil durum yer altı sığınma odaları, yer altı sığınma odaları gibi genel isimlerle anılmaktadır. Üretim ve kullanım amacı olarak maden yaşam odaları; sabit yaşam odaları, taşınabilir yaşam odaları, kurtarma kapsülleri olarak üç kısımda tasarlanmaktadır (Meng vd., 2011).

Tasarımlarında ise özellikle bazı hususlara dikkat edilmesi, yaşam odasının kalitesini, dayanımını artırmakta ve yaşam odasına sığınan çalışanların hayatını kurtarmakta daha da etkili rol oynamaktadır.

Çizelge 1.3. Yaşam odası tasarımında dikkat edilecek hususlar.

• Güvenlik ve basınç dayanımı • Ateşe dayanımı

• Tam sızdırmazlık • Oksijen kaynağı

• Kesintisiz güç kaynakları (UPS) • Mantıksal denetleyici (PLC) • Haberleşme araçları

• Diğer hususlar

Yaşam odalarının tasarımı insan hayatını kurtarma açısında çok önemli olmakla birlikte yaşam odalarının tasarımında dikkat edilmesi gereken hususlar Çizelge 1.3’te gösterilmiştir.

Güvenlik ve basınç dayanımı

Yaşam odalarının kullanım süreleri boyunca dışardan gelebilecek tehlikelere karşı en yüksek seviyede güvenlik ve dayanıklılık şartlarını sağlaması gerekmektedir (Wa dmp, 2013). Özellikle saklanma alanının duvar basınç dayanımının yüksek olması ve göçüklere, çarpmalara karşı yüksek dayanım göstermesi gerekmektedir.

Saklanma alanı duvarlarının dayanması gereken basınç, orta kuvvette bir patlamanın statik basıncının üst limitidir. Patlama anında duvarın maruz kalacağı basınç 7 kPa’dır. Ancak yapılan akademik çalışmalara göre bir duvar en az 35 kPa basınca dayanıklı olmalıdır (NIOSH, 2006b).

(26)

Güney Afrika Cumhuriyeti, saklanma alanı duvar basınç dayanımını 140 kPa olarak belirlemiştir (Zyl, 2007).

Avustralya’da ise normal koşullarda saklanma alanı duvar basınç dayanımı 140 kPa iken daha riskli görülen durumlarda bu değer 245 kPa’dır. Kanada ve Amerika Birleşik Devletleri’nde de basınç dayanımı 140 kPa olarak belirlemiş, Almanya için 525 kPa, İngiltere için 350 kPa’dır (NIOSH, 2006b).

Ülkemizde saklanma alanı basınç dayanımı olarak genel veriler alınmış ve bu konuda herhangi bir değer belirtilmemiştir.

Isı dayanımı

8 Nisan 2017 tarihinde resmî gazetede yer altı maden iş yerlerinde kurulacak yaşam odaları hakkında yapılan tebliğde, “Yaşam odası ve yaşam odasının bütün elemanları yanmaz malzemeden yapılır.” ibaresi bulunmaktadır (Resmî Gazete, 2017). Yer altı madenlerinde meydana gelen patlamalarda çıkan alevlerden yaşam odasının etkilenmemesi gerekmektedir. Yaşam odasının tasarımında özellikle dikkat edilmesi gereken bir husus olan alevlere dayanma konusunda Türk Standartları Enstitüsü (TSE) yapı mamulleri ve yapı elemanları, yangın sınıflandırması bölümünde Avrupa Birliği (AB)’nin belirlediği doğrultuda zemin kaplamalarının yanma davranışlarını TS EN 13501-1 olarak belirtmiştir.

(27)

Çizelge 1.4. Yangın durumuna göre sınıflandırma (OWA, 2018).

Yapı tipi

belirleme Ek talepler Avrupa

sınıfı TS EN 13501-1 DIN 4102'ye göre yapı malzemeleri Yanmaz Duman yok Yanma damlama/düşme yok * * A1 A1 * * A2-s1, d0 A2 Yangına karşı dayanıklı olma * * B-s1, d0 B1 * * C-s1, d0 * A2-s2, D0 B1 * A2-s3, d0 * B, C-s2, d0 * B, C-s3, d0 * A2-s1, d0 B1 * A2-s1, d2 * B, C-s1, d2 * B, C-s1, d2 A2-s3, d2 B1 B-s3, d2 A2-s3, d2 Normal alevlenebilirlik * * D-s1, d0 B2 * D-s2, d0 * D-s3, d0 E * D-s1, d2 B2 D-s2, d2 D-s3, d2 E-d2 B2 Alevlenebilir F B3

Çizelge 1.4’te zemin kaplamalarının yanma davranışları gösterilmiştir. Yer alan ek referans numaraları ise şu anlama gelmektedir: s1, s2, s3 duman tepkisini tanımlar; s1 = duman yok ya da çok düşük, s3 = yoğun duman. d0, d1, d2 = yanan damlaların tanımlanması, olarak ifade edilmiştir (OWA, 2018).

Çizelge 1.5. Yangın dayanımı(OWA, 2018).

Test tipi Yangın dayanım sınıfı Yangın dayanımı

dakika cinsinden

REI 30 F 30

Ateşi geciktiren REI 60 F 60 30

Oldukça geciktirici REI 90 F 60 60

Yangına karşı dayanıklı REI 120 F 90 90

Yangına karşı dayanıklı REI 150 F 120 120

(28)

Çizelge 1.5’te görüldüğü üzere kullanılacak maddelerin yangın dayanım sınıfları; ateş geçirgenlikleri 30 dakika, 60 dakika, 90 dakika, 120 dakika ve 180 dakika olarak gösterilmiştir (OWA, 2018).

Tam sızdırmazlık

Maden yaşam odalarının tasarımında özellikle dikkat edilmesi gereken bir durum da dışarıda bulunan zehirli gazların etkilerinden tam sızdırmazlık sağlanarak yaşam odasına sığınanların korunmasıdır (Anderson, 2014).

Yaşam odaları mutlaka dışarıdan basınçlı hava desteği almak zorundadır, dışarıdan basınçlı hava desteği almadığı zamanlarda iç-dış sıcaklık farkından dolayı vakum etkisi yaratacaktır. Bundan dolayı odada oluşabilecek her türlü yalıtım hatası vakumun etkisinden dolayı içeriye zehirli gaz girmesine sebep olabilmektedir (Mitchell, 2008).

Özellikle kömür madenlerinde kömürün ilk oluştuğu andan itibaren bazı gazların oluşması ve bunların bir kısmının yanıcı olması, bir kısmının canlı vücudunu etkileyebilen özellikte olması büyük tehlikeler arz etmektedir. Karbonmonoksit (CO), karbondioksit (CO2) gibi gazların da tehlikeli gazlar içerisinde olmaları, çok hızlı yayılmaları, renksiz, kokusuz olmaları tehlikenin habersiz gelmesine ve mutlaka tedbir alınması gerektiğini bizlere bildirmektedir (Toprak, 2014).

Çizelge 1.6. CO gazı emisyon kaynakları ve miktarları (Mason, 1951).

Çeşidi ve Kaynağı CO miktarı

(% hacim)

Madende oluşan patlamanın hemen sonrası (deneysel) 8

Maden patlamasından 1 gün sonra 1*

Maden yangınları sonrası 1

Değişik kökenli maden patlamaları

%40 jelatin 100 çubuk dinamit patlatılmasının 7 dakika sonrası Toz kara barut patlatılması sonrası

%40 nitrogliserin dinamitin patlatılması sonrası %40 Ammonia tip dinamitin patlatılması

1,2 10,8 28,0 5

(29)

Çizelge 1.6’da görüldüğü üzere maden ocaklarında yangın, patlama vb. durumlar sonrasında ve her koşulda ortamda karbonmonoksit (CO) gazı bulunabilir, bu durum her an tetikte olunması gerektiğini, yaşam odalarının tasarımında bu konunun önemini göstermektedir.

Oksijen kaynağı

Normal yaşamda soluduğumuz hava içinde birçok gaz bulunmaktadır. Oksijen (O2) ise bu gazların en popüler ve bizler için en gerekli olanıdır. Çünkü oksijen yaşam fonksiyonlarımız için bizlere enerji sağlamaktadır. Aldığımız hava içerisinde; %21 oranında oksijen, %78 oranında azot, %0,93 oranında argon, %0,03 oranında karbondioksit ve içlerinde değişken miktarlardaki su buharının da yer aldığı diğer az miktardaki gazlardan oluşmaktadır (Milliyet, 2017).

Fakat yer altına inildiğinde ihtiyaç duyduğumuz oksijen oranının bizim için yeterli olmaması veya soluyacağımız havanın kirli, bizlere zarar verecek olması ihtimaller her an karşılaşabiliriz.

Oksijen eksikliği madenlerde, kömürün veya madenin oksidasyon reaksiyonundan, tahkimat kerestelerinin çürümesinden, diğer gazların ortama eklenmesinden, yangınlardan, patlamalardan ve kontrollü patlatmalardan ve ortamda çalışan insanların solunumundan kaynaklanmaktadır (Olgun vd., 2015).

Bu konuda gerekli tedbirler alınmadığı zamanlarda; nefes almada zorlanma, baş dönmesi, bulanık görme, bilinç kaybı, kalp durması, kasılmalar, boğulmalar ve ölüm gibi durumlar meydana gelmektedir.

Çizelge 1.7. Oksijen miktarının insan sağlığına etkisi (Güyagüler vd., 2005).

Solunum havasındaki oksijen (O2 %)

İnsan Sağlığına Etkisi

21 Normal nefes alma

19 Normale yakın nefes alma (kontrol lambasının parlaklığı %30 azaltır)

17 Nefes almada hızlanma ve zorlanma başlangıcı

15 Baş dönmesi ve bulanık görme

9 Bilinç kaybı

6 Solunumda yavaşlama ve bunu takiben solunum ve kalp durması

(30)

Çizelge 1.7’de, solunum havasındaki oksijen miktarının insan sağlığına etkisi gösterilmektedir. Soluduğumuz havada bulunan oksijen miktarının %19’un altına düşmemesi gerektiği gösterilmiştir (Bauer ve Kohler, 2009). Soluduğumuz havadaki oksijen miktarının %19’un altına düşmesi halinde ise; nefes almada zorlanma, baş dönmesi, bulanık görme, bilinç kaybı, solunumda yavaşlama ve kalp durması gerçekleşmektedir.

Madenlerde kullanılan yaşam odalarında oksijen oranının %19’un altına düşürülmemesi için alınan tedbirlerde, teknolojinin birçok yardımı bulunmaktadır. Bunlardan en önemlisi bilgisayarlı özel kontrol sistemleri ile her an oksijen miktarı kontrol edilmekte ve müdahale edilebilmektedir. Bu konuda diğer bir yardımcı ise oksijen tüpleri ve oksijen mumlarıdır. Kullanım bakımından, yaşam odasına sığınan kişi sayısı temel alınmakta ve ortamın ihtiyaç duyduğu oksijen sağlanmaktadır.

Diğer önemli bir durum ise solunum esnasında ortamda bulunan CO ve CO2’nin miktarıdır. Özellikle maden yaşam odasında kalınacak süre içerisinde bu miktarın önemi artmaktadır. CO miktarının en fazla 35ppm, CO2 miktarının ise en fazla %0,5 oranında tutulması ve havadan emilmesi gerekir. Özellikle maden yaşam odası gibi bir yerde daha rahat nefes alınabilmesi için belirlenen solunum katsayısı, insan hayatı için büyük önem ifade etmektedir. Amerika Maden Sağlık ve Güvenlik Dairesi (MSHA), solunum katsayısını; CO2’nin O2’ye oranı olarak açıklamış ve solunum katsayısı ortalama değeri 0,8 olarak belirlemiştir (MSHA, 2007).

Günümüz teknolojisi ile bu konuda, insanlığın yardımına uzay teknolojilerinde kullanılan kimyasallar ve gelişen yeni teknolojiler de yetişmektedir. Özellikle lityum hidroksit (LiOH), kalsiyum oksit (CaO) gibi kimyasallar ve yaşam odası üreticilerinin kullandığı özel ekipmanlar ile ortamda bulunan CO2’nin miktarı %0,5 seviyesinde tutulmaktadır (Rendell vd., 2003).

Kesintisiz güç kaynakları (UPS)

Yer altı maden ocaklarında kullanılan yaşam odalarının tasarımında dikkat edilecek durumlardan birisi de yaşam odalarının içerisinde kesintisiz güç kaynağının oluşturulmasıdır.

Günümüz teknolojisinin bizlere sunduğu imkânlar dolayısıyla kesintisiz güç kaynakları yaşam odasında bulunan elektronik, aydınlatma, haberleşme gibi elektrikle kullanılan cihazlara yeterli elektriği istenilen gün ve saat bazında kesintisiz vermektedir.

(31)

Kesintisiz güç kaynakları, Uninterruptible Power Supply (UPS), elektrik enerjisi kullanan sistemleri ve bu sistemlerde meydana gelen veya gelebilecek çöküntülere, ani kesintilere ve dalgalanmalara karşı koruyan elektronik cihazlara denilmektedir (Shunttech, 2018).

Mantıksal denetleyiciler (PLC)

Yaşam odası tasarımında özellikle olması gereken ve tasarımında da önemli bir yer edinen teknolojinin bizlere sunduğu en önemli imkânlardan biri de Programmable Logic Controller (PLC) programlanabilir mantıksal otomasyon sistemleridir.

Mantıksal denetleyici sistemlerinin temel görevi; elektrik, elektronik bütün işlemlerin elektromekanik aygıtlar tarafından yapılarak, programlanabilir denetleyiciler aracılığı ile elektronik olarak yerine getirilmesidir (Engin, 2014).

Diğer bir ifade ile acil durum anında yaşam odasına sığınan madencilerin herhangi bir işlem yapmasına gerek kalmadan direkt olarak bütün işlemlerin, programlanabilir otomasyon sistemleri tarafından yapılma işlemleridir (Bilgiustam, 2018).

Haberleşme araçları

Yaşam odası tasarımında, göz önünde bulundurulması gereken en önemli detaylardan bir tanesi de haberleşmedir. Günümüzde yer altı haberleşme sistemleri; kablolu haberleşme sistemleri ve kablosuz haberleşme sistemleri olarak iki kısma ayrılmaktadır.

(32)

Çizelge 1.8’de görüldüğü üzere yer altı madenlerinde kullanılan haberleşme sistemleri gösterilmiştir. Kablolu haberleşme sistemlerinde bas-konuş sistemi ile çalışan diyafonlar veya kablolu telefonlar kullanılmaktadır.

Kablosuz sistemler de ise telsiz telefonlar, sızıntı besleyici olarak bilinen radyo sinyallerini yayabilen, yakalayabilen sistemler Şekil 1.3’te görüldüğü gibi düğüm sistemleri olarak bilinen verici ve alıcı sistemler kullanılarak yapılan düğümler aracılığı ile yapılan kablosuz haberleşme sistemleridir (Sökmen, 2016).

Şekil 1.3. Düğümler aracılığı ile kablosuz haberleşme (Sökmen, 2016).

Diğer hususlar

Maden yaşam odalarının tasarımında dikkat edilecek diğer hususlar aşağıda belirtilmiştir:

• Kullanıma ihtiyaç duyulduğu süre içerisinde oda aşırı ısınmamalı ve yaşam odası içerisinde ısıtıcı ve soğutucu sistemler bulunmalıdır (McPherson, 1993). Oda içindeki rahat bir ortamın olabilmesi için ıslak termometre sıcaklığının 28℃ ile 35℃ arasında tutulması gerekmektedir (Waugh vd., 2003).

• Bütün personele belirli aralıklarla yaşam odası kullanımı hakkında eğitim verilmelidir. • Oda içerisinde ilk yardım malzemeleri bulundurulmalı, ani gelişebilecek bir durumda

müdahale yapılmalıdır (Meng vd., 2011).

• Yaşam odası içerisine girişten itibaren neler yapılması gerektiği Türkçe kullanım kılavuzları ile görsel bir şekilde anlatılması gerekmektedir.

(33)

• Her yaşam odasının kullanım süresi belirli olduğundan içerisinde kalındığı sürede işçilerin gıda ihtiyaçlarının karşılanması gerekmektedir.

• Yaşam odaları, tehlike anında hemen sığınabilecekleri, dinlenebilecekleri ve yeryüzü ile iletişim kurabilecekleri, işçilerin yürüyerek güvenle ve kolaylıkla ulaşabilecekleri mesafelere yerleştirilmelidir. Ülkemizde bu sınır en fazla 700m olarak belirlenmiştir (Mitchell, 2008).

Yaşam odalarının konumlandırılması

Yer altı madenciliğinde insan sağlığını, yaşamını tehdit eden birçok durum meydana gelmektedir. Böyle durumlarda maden yaşam odaları, madenciler için sığınabilecekleri en güvenli yerlerden biridir. Bundan dolayı yaşam odalarının kullanımı, konumlandırılması bizler için çok büyük bir önem ifade etmektedir.

Aniden meydana gelen olaylarda madencilerin kendilerini ya da yaralı olanları en hızlı ve güvenilir bir şekilde yaşam odalarına yetiştirmesi, yaşam odasının konumunun belirlenmesinde çok dikkatli olunması gerektiğini göstermektedir.

Güvenli ve güvensiz bölgelere konumlandırma

Yaşam odasının konumlandırılacağı yerlerde yaşam odasının hizmet ömrü boyunca zarar görmemesi, yüksek sıcaklıklardan, coğrafi koşullardan, yapısı bozuk bölgelerden, gerilimlerden, aniden oluşan patlamalardan, göçüklerden, sel ve yüksek tehdit oluşturan bölgelerde zarar görmemesi için bu yerlerden uzak olarak konumlandırılması gerekmektedir (Meng vd., 2011).

(34)

Şekil 1.4’de; madencilerin çalışma alanı, yaşam odasının konumlandırıldığı uygun bölge, aniden oluşabilecek patlama üzerine oluşturulan senaryo ve oluşturulabilecek güvenli bölge belirtilmiştir.

Yer altı madenleri, her an meydana gelebilecek patlamalara, göçüklere, yangınlara açık bulunmaktadır. Bundan dolayı maden yaşam odaları tehlike oluşturabilecek bölgelerden uzak, tamamen güvenli bölgelere konumlandırılmalıdırlar. Şekil 1.4’de görüldüğü üzere yer altı madenlerinde aniden oluşabilecek bir patlamada, patlama bölgesinden uzaklaşmayı başarabilen ve maden içerisinde oluşturulan güvenli bölgede bulunan çalışanlar, yaşam odasına kolaylıkla sığınabilecekler, belirtilen süre içerisinde yardım bekleyerek, hayatlarının kurtarılması için bir fırsatları daha olmuş olacaktır.

Şekil 1.5. Yaşam odası güvenli olmayan bölge (Wa dmp, 2013).

Şekil 1.5’te; madencilerin çalışma alanı, yaşam odasının konumlandırıldığı yanlış bölge ve aniden oluşabilecek patlama üzerine oluşturulan senaryo ile güvenli olmayan bölge belirtilmiştir.

Yer altı madenlerinde yaşam odalarının doğru konumlandırılmasının ne kadar önemli olduğu, yaşam ile ölüm arasındaki ince çizginin bizlerin tercihlerine bağlı olduğu görülmektedir. Her an meydana gelebilecek patlamalara, göçüklere, yangınlara yer altı madenlerinin sürekli açık oluşundan dolayı, yaşam odalarının tehlikeli olabilecek yerlere ve güvenli olmayan bölgelere konumlandırılmaması gerektiği, Şekil 1.5’te gösterilmiştir.

(35)

Aniden oluşabilecek bir patlamada, patlama bölgesinden uzaklaşmayı başaran çalışanların bile kurtarılamayacağı veya yaşam odasına sığınmayı başaran çalışanların dahi belirtilen süre içerisinde hayatlarının kurtarılamayacağı görülmektedir.

Yaşam odalarının kullanımı

Maden yaşam odaları; yer altı madenciliğinde kullanılan ve yer altında çalışan madencileri her türlü tehlikelerden korumak için alınan tedbirlerden birisi olmakla beraber, ülkemizde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından, yaşam odalarının yer altı madenlerinde hayat hattı ile birlikte kullanılması, çalışanların güvenli bir şekilde dışarıya, yer üstüne çıkarılması 10 Mart 2015 tarihinde zorunlu hale getirilmiştir. Maden yaşam odalarının kurulup kurulmayacağı ve konumlandırılması hakkındaki bilgiler ise 8 Nisan 2017 tarihinde resmî gazetede belirtilerek yürürlüğe girmiştir (Yıldız, 2016).

Şekil 1.6. Yer altı maden hayat hattı (Konspek, 2018).

Şekil 1.6’da görüldüğü üzere çalışanların en hızlı ve güvenli bir şekilde madeni tahliye ederek yer üstüne çıkabilecekleri yol gösterilmiş, yaşam odasının nereye konumlandırılacağı da belirtilmiştir.

Yaşam odaları sabit, taşınabilir ve kurtarma kapsülü olarak üç şekilde tasarlanmakta olup, yer altında yaşanabilecek can kayıplarını önlemek için yaşam odasının tasarımı kadar

(36)

kullanımı ve Şekil 1.7’de gösterilen yaşam odalarının organizasyon yapısı da çok önemlidir (Meng vd., 2011).

Şekil 1.7. Yaşam odası sisteminin organizasyon yapısı (Meng vd., 2011).

Şekil 1.7’de görüldüğü üzere çalışılan alandan sonra irtibat galerisinde kurtarma kapsülleri bulundurulmalıdır. Üretim alanındaki ana nakliyat galerilerine, taşınabilir yaşam odaları; üretim alanında bulunan acil çıkışa kaçış noktalarına ise sabit yaşam odası konumlandırılmalıdır.

Sabit yaşam odaları

Sabit yaşam odaları iç görünümü Şekil 1.8’de gösterilmiştir. Sistem organizasyon yapısında görüldüğü üzere genellikle kuyu istasyon yanına veya acil çıkışa kurulmaktadır. Hizmet ömrü yaklaşık 10 yıl olan sabit yaşam odalarının yer altında oluşabilecek yüksek sıcaklık, sel tektonik hareketlerden etkilenmemesi için istikrarlı kaya oluşumlarının içerisine inşa edilmesi gerekmektedir (Meng vd., 2011).

(37)

Şekil 1.8. Sabit yaşam odası iç görünüm (Gürleyen, 2016b).

Şekil 1.9’da sabit yaşam odalarının tasarımının yarım daire şeklinde olması gösterilmiştir. Kullanılan destek şemasında ise; bağlama kablosu, tavan saplaması, püskürtme beton, ara katman, beton uygulamaları gösterilmiştir. Sabit yaşam odaları için gereken hava, maden havasından bağımsız olarak sondaj deliği yardımı ile dışarıdan alınmaktadır. Yaşam odasına sığınanların her türlü ihtiyaçlarının karşılanabilmesi, özellikle dışarı ile irtibat kurulması için iletişim hattının sağlanabilmesi ve her türlü yardımın yapılabilmesi için sondaj deliğinin varlığı sabit yaşam odası destek şemasında gösterilmiştir.

(38)

Sabit yaşam odalarında iki kapı bulunmaktadır; ilk kapıdan girildikten sonra basınçlı hava sistemi ile hava püskürtme burada yapılmaktadır. Ardından ikinci kapıdan girilerek, madencilerin hayatlarının kurtarılmayı bekledikleri odaya geçilmektedir ve bu bölüm yaşam odası olarak adlandırılmaktadır. Sabit yaşam odaları isminden de anlaşılacağı gibi sabit olarak inşa edilmektedir ve yaklaşık olarak ömürleri 10 yıldır (Meng vd., 2011).

Taşınabilir yaşam odaları

Taşınabilir yaşam odaları, özellikleri ve işlevsellikleri olarak sabit yaşam odaları ile benzerlik göstermektedir. Sabit yaşam odaları, belirli bir yerde yaklaşık olarak 10 yıl bakımları yapıldığı süre boyunca kullanılabilmekte iken; taşınabilir yaşam odaları ise kullanım süreleri boyunca hareket ettirilebilir ve çalışma alanlarına yakın güvenli bölgelerde, maden hayat hattına bağlı olarak konumlandırılarak kullanılabilmektedirler (Meng vd., 2011).

Genel olarak taşınabilir yaşam odaları; 1.5m yükseklik, 2m en, 3m2’lik bir alanı kaplayacak şekilde tasarlanmaktadır. Yaşam odalarının iskeleti, iç ve dış yüzeyi tamamen çelik kirişlerden, çelik levhalardan imal edilmektedir (Mitchell, 2008).

Şekil 1.10. Taşınabilir yaşam odası şematik gösterim (Mitchell, 2008).

Şekil 1.10’da görüldüğü üzere taşınabilir yaşam odası şematik gösteriminde, kullanılan kapının çelik, hava sızdırmaz, uç duvarda, yan duvarda ve tavanda çelik kirişlerin kullanımı, yan duvar ile tavan arasında ise 45o derecelik açının olması ve yaşam odasının boyutları gösterilmektedir (Mitchell, 2008).

(39)

Şekil 1.11. Taşınabilir yaşam odası genel görünüm.

Şekil 1.10’da görülen taşınabilir yaşam odası şematik gösterim üzeri çelik levhalar, yalıtım malzemeleri ve gerekli koruyucu malzemeler ile kaplanınca, genel görünüm Şekil 1.11’de olduğu gibi görülmektedir. Bu durum kullanılan farklı malzemeler ve tasarım şekillerinden dolayı firmalar arasında da farklılık göstermektedir.

Şekil 1.12. Çelik yaşam odası kapısı şematik gösterim (Mitchell, 2008).

Şekil 1.12’da yaşam odasında kullanılan çelik kapının şematik gösterimi verilmiştir. Kullanılan kapının daha dayanıklı olabilmesi için dikdörtgen çubuklar çapraz bir şekilde

(40)

kullanılmış ve oluşan gerilim daha da sınırlandırılmaya çalışılmıştır. Ayrıca dikey olarak 0.1m, yatay olarak 0.3m aralıklar gözetilerek tasarlanmıştır (Mitchell, 2008).

Kurtarma kapsülleri

Kurtarma kapsülleri veya kurtarma odası olarak isimlendirilen ve isminden de anlaşılacağı üzere ilk anda kurtarma yapılabilen, hayati müdahalenin yapıldığı bir nevi ambulans görevini yerine getirebilen odalardır (Meng vd., 2011).

Şekil 1.13. Kurtarma kapsülü (Draeger, 2018).

Şekil 1.13’te görüldüğü üzere kurtarma odası yer altı madenlerinin büyüklüğü, çalışılan galerilerin fazla olması, sabit yaşam odalarının ve taşınabilir yaşam odalarının yetersiz kaldığı durumlarda ve madencilerin ani tehlikeler karşısında ilk müdahalenin yapılabileceği, istenildiği zaman farklı yerlere kolaylıkla götürülebilecek geçici odalardır (Meng vd., 2011).

1.3.2. Madenci takip sistemleri

Günümüzde meydana gelen yeni teknolojik gelişmeler, maden sektöründe bizlere birçok fayda sağlamaktadır. Yer altında bulunan çalışanların, istenmeyen bir durum karşısında hayatlarının korunmaları üzerine daha güvenli, daha emniyetli sistemler üzerine çalışmalar devam etmektedir. Bu korunma yöntemlerinden birisi de madenci takip sistemleridir.

(41)

Şekil 1.14. Madenci takip sistemleri (Nearloc, 2018).

Madenci takip sistemleri; Şekil 1.14’te görüldüğü üzere yer altında çalışan işçilerin, mühendislerin yer altında bulundukları süre içerisinde, tehlike olsun olmasın bulundukları konumlarını, yer altında bulunan kişi sayısını, sağlık açısından herhangi bir sıkıntı yaşayıp yaşamadıklarını, uygun teknolojik cihazlarla rapor eden takip sistemleridir (Mine-mesh, 2018).

(42)

Şekil 1.15’te görüldüğü gibi madenci takip sistemlerinde yer altı maden içerisinde bulunanların izlenmesi ve elde edilen verilerin ana dağıtıcı sisteme gönderilmesi, oradan da sunuculara iletilmesi ve bütün verilerin kontrol merkezine iletilerek değerlendirilmesiyle olumsuz bir durumda, yer altında bulunan çalışanlara daha sistemli bir şekilde müdahale edilme imkânı sunmaktadır.

Şekil 1.16. Network alanı (Mine-mesh, 2018).

Şekil 1.16’da yer altı madeninde oluşturulan network alanı görüntülenmektedir. Maden içerisinde oluşturulacak bu network alanı ve madene yerleştirilen kablolu ve kablosuz cihazlar aracılığı ile personellerin konumları anlık olarak izlenmektedir.

(43)

Şekil 1.17’de de görüldüğü gibi yangın, sel, göçük gibi acil durumlar meydana gelmesiyle, oluşturulan iletişim hattı ile hemen müdahale imkânı sunulabilmektedir. Madencilerin yerlerinin tespiti sağlanarak kontrollü ve daha güvenli bir şekilde yaşam odalarına yönlendirilmesi ve bu sistemle çalışanların hayatlarının korunması amaçlanmaktadır (Mine-mesh, 2018).

1.3.3. Ferdi kurtarıcılar (OFK-FFK)

Yer altı madenlerinde yaşanan kazalar veya doğal afetler neticesinde istenmeyen olaylarda, ölüm ve yaralanma ile sonuçlanan durumlar meydana gelebilmektedir. Bu kazaların özellikle kömür madenlerinde meydana gelmesi ayrıca insan hayatı için tehlikeli olan gazlarla da mücadele edilmesi demektir. Bundan dolayı ferdi kurtarıcıların kullanılması, madenciler için çok büyük bir önem arz etmektedir.

İki çeşit ferdi kurtarıcı kullanılmaktadır;

• CO Maskesi (Filtreli Tip Ferdi Kurtarıcılar) FFK • O2 Maskesi (Oksijenli Tip Ferdi Kurtarıcılar) OFK

Filtreli tip ferdi kurtarıcılar; ortamda bulunan CO gazını süzerek CO2’e çevirir ve kullanıcıya temiz hava temin etmektedirler. Tek seferlik kullanılarak atılmaları, %18’den az oksijen, %1,5’tan fazla CO bulunan ortamlarda kullanılamamaları nedeni ile FFK’ların kullanımı tercih edilmemektedir ve alternatif olarak OFK lar kullanılmaktadır (TTK, 2013).

Oksijenli ferdi kurtarıcılar ise; kapalı devre solunum cihazları olarak kullanılmaktadır. İçerisinde bulunan potasyum süperoksit (KO2) nefes verilen havanın nemi ile reaksiyona girerek oksijen üretmesi ile kullanılmaktadır. Filtreli tip kurtarıcılara göre daha uzun süre kullanımı, her ortamda kullanımı ve oturarak kullanımında 100 dakika gibi bir süre kullanımı, OFK ların daha fazla tercih edilmesine sebep olmaktadır. Bu gibi nedenlerden dolayı bütün maden ocaklarında FFK lar yerine OFK kullanımına geçilmiştir (TTK, 2013).

(44)

2. GLİ YAŞAM ODALARI İLE İLGİLİ ANKET ÇALIŞMASI

Maden yaşam odaları hakkında ortaya konulan bu anket çalışmasında asıl amaç; anket tekniği kullanılarak maden sektörü içerisinde bulunan akademisyenlerin, maden mühendisliği öğrencilerinin ve madenlerde çalışanların maden yaşam odaları hakkında fikirlerinin olup olmadığının ortaya çıkarılması, dünyada ve ülkemizde yaşanan maden facialarının önlenmesi için kullanılan maden yaşam odaları hakkında bilgiler elde edilmesi ve elde edilen bu bilgilerin istatistik olarak değerlendirilmesinin yapılmasıdır.

Çalışma için yapılan ön hazırlık ve veri toplama sürecinden sonra anket için 50 soru hazırlanmıştır. Ancak katılımcıların zaman yönünden sorun yaşayacakları düşünülerek, sorular içerisinden özenle seçim yapılmış ve anketteki soru sayısı 20’ye indirgenerek son hali verilmiştir.

Anket çalışmaları, öncelikle Dumlupınar Üniversitesi maden mühendisliği bölümünde bulunan hocalar, maden mühendisliğinde okuyan öğrenciler ve daha sonra GLİ (Garp Linyitleri İşletmesi) bünyesinde çalışan maden mühendisleri ile gerçekleştirilerek, toplam 200 kişiyi aşmaması ve gönüllü katılım sağlanması şartı ile yaklaşık 5 ay gibi bir süre içerisinde uygun zaman dilimleri ayarlanarak yapılmıştır.

2.1. Anket Sonuçlarının Değerlendirilmesi

Anket çalışması iki bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde; katılımcılara kişisel veriler, cinsiyet, yaş, mezuniyet ve eğitim düzeyleri hakkında olgusal sorular yöneltilerek fikir sahibi olunmuş ve sorulara verecekleri cevapların saklı tutulup tamamen bilimsel amaçla kullanılacağı kendilerine belirtilmiştir.

Anket çalışmasının ikinci bölümünde ise katılımcılara kişisel ve toplumsal etkinlikleri yapmaları hakkında davranışsal sorular, belli bir anda belli bir konuda ne düşündüğünü ya da ne duyduğunu saptamaya yönelik tutum soruları, belli bir konuda ne bildiğini, bunu ne ölçüde bildiğini ve bu bilgileri hangi kanaldan ve ilk kez ne zaman öğrendiğini saptamak amacı ile ilgili bilgi soruları sorulmuştur. Kesinlikle katılıyorum, katılıyorum, fikrim yok, katılmıyorum, kesinlikle katılmıyorum şeklinde çoktan seçmeli cevaplardan oluşan likert tipi anket çalışması kullanılarak, hata payının en aza indirgenmesi amaçlanmış ve istatistik sonuçlar tespit edilmeye çalışılmıştır (Turan vd., 2015).

(45)

Ayrıca çalışmanın sonuçları, SPSS (Statistical Package for the Social Sciences) 24. istatistiksel analiz programı kullanılarak uygun veriler çıkarılmış, ilişkili tablolar oluşturulmuş, grafiksel veriler hazırlanmış ve yoruma uygun hale getirilmiştir (Kayhan, 2011).

Anket çalışmasından daha sağlıklı cevaplar alınabilmesi ve anketin daha güvenilir olabilmesi için şu hususlara ayrıca dikkat edilmiştir:

• Maden mühendisliği bölümündeki hocaların ve ankete katılım sağlayan maden mühendisliğinde okuyan öğrencilerin özellikle boş vakitleri seçilmiştir.

• Garp Linyitleri İşletmelerinde çalışan maden mühendislerinin ve çalışan işçilerin dinlenme zamanları gözetilerek anket gerçekleştirilmiştir.

• Katılımcıların sorulara daha sağlıklı cevap verebilmeleri ve soruları geçiştirmemeleri için uygun ortam sağlanarak anket yapılmıştır.

• Süre kısıtlaması bulunmadığı için katılımcıların rahat bir şekilde sorulara cevap vermeleri sağlanmıştır.

• Birebir ve yüz yüze görüşülerek anket yapılmış ve çalışmanın güvenilirliği artırılmıştır.

• Katılımcılara bu çalışmanın amacına yönelik açıklamalarda bulunulmuş ve katılımları için teşekkür edilerek bu konudaki farklı görüş ve düşünceleri alınmıştır.

2.1.1. Anket 1. bölüm sonuçlarının istatistik olarak değerlendirilmesi

Anket çalışmasının birinci bölümünde cinsiyet, yaş, mezuniyet durumu ve mesleki deneyim hakkında bilgiler elde edilmiş ve grafiksel olarak sunulmuştur.

Toplam 200 kişi ile anket gerçekleştirilmiş ve soruların hepsine cevap alınmıştır.

Çizelge 2.1. Cinsiyet dağılımı.

Frekans Yüzde Geçerli Yüzde Kümülatif Yüzde

Kadın 6 3 3 3

Erkek 194 97 97 100

(46)

Çizelge 2.1’te görüldüğü üzere, araştırmaya 6 kadın, 194 erkek toplam 200 kişi olarak katılım sağlanmıştır. Bu durum yüzdelik dilimde %97 erkek, %3 kadın oranına denk gelmektedir.

Şekil 2.1. Cinsiyet grafiksel görünüm.

Şekil 2.1’de araştırmaya katılan 200 kişinin cinsiyet durumu grafiksel görünüm olarak sunulmuştur. Erkek katılımcı oranının %97, kadın katılımcı oranının %3 olmasının nedeni; maden sektörünün ağır yaşam koşullarından oluşması ve erkeklerin maden sektöründe daha çok istihdam edilmesinden kaynaklanmaktadır.

Çizelge 2.2. Yaş aralığı dağılımı.

Frekans

Yüzde Geçerli Yüzde Kümülatif Yüzde

18-22 Arası 9 4,5 4,5 4,5 22-30 Arası 57 28,5 28,5 33 30-35 Arası 60 30 30 63 35-45 Arası 45 22,5 22,5 85,5 45 Ve Üzeri 29 14,5 14,5 100 Toplam 200 100 100

Şekil

Şekil 1.1. Klasik yöntem ile tavan-taban ayak kömür üretimi (Çelik, 2005).
Şekil 1.2. Mekanize yöntem ile kömür üretimi (Çelik, 2005).
Çizelge 1.4. Yangın durumuna göre sınıflandırma (OWA, 2018).  Yapı tipi
Çizelge 1.7. Oksijen miktarının insan sağlığına etkisi (Güyagüler vd., 2005).  Solunum havasındaki oksijen
+7

Referanslar

Benzer Belgeler

Deneysel çalıĢmalarda üretilen 2 günlük kür edilmiĢ YK+YKT betonlarının mıcır ve çimento hamuru ara yüzeyi SEM mikroyapı görüntüsü ve EDS analizi

Toprak altında kalan yumrular veya üretim için toprağa atılan yumrular üzerinde gözler bulunur.. Bu gözlerden kök ve sürgünler

Ülkemizde kişi başına düşen tatlı su miktarını belirleyerek diğer ülkelerle karşılaştırınız.... Türkiye su zengini bir

maddelerin ar!nd!r!lmas!na yönelik uygulanan rafinasyon i lemleri sonucu üretilen türüne “rafine bor/bor kimyasallar ” (örne in; boraks dekahidrat, boraks pentahidrat, borik

Önümüzdeki günlerde bu konuyla ilgili tüm üye yönetmenlerin katılacağı bir toplantı düzenleyeceklerini söyleyen Özkan, sözlerini şöyle sürdürdü:.. “Bizim

Tülay DURAN’ın vereceği “Atatürk, Eğitim ve Kültür” konulu konferansı onurlandırmanızı dilerim. Şerafettin KOCAMAN

Munduşlar Köyü Muhtarı Hakkı Yiğit de maden ocağının çevreye zarar vermesi durumunda köyde marul üretiminin olumsuz etkileneceğini belirterek şunları dedi:

Geliştirilmiş olan yazılım sayısının fazlalığına rağmen maden endüstrisinde ki maden ve işçi güvenliği için gereken yazılım eksikliği hala tam