• Sonuç bulunamadı

İlk kadın heykeltıraşımız Sabiha Bengütaş

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "İlk kadın heykeltıraşımız Sabiha Bengütaş"

Copied!
3
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

İLK KADIN H

eykeltraşimiz

Sabiha-Şakir Bengütaş.

SABİHA

B

e n g ü t a ş

TAHA TOROS

• •

Ü

lkemizde heykel, Sultan Abdiilaziz döneminde

yapmış olduğu kendi heykeli ile tanındı. Bazı şeriat adamlarının heykellere antipatileri yü­ zünden bu meslek uzun süre, güzel sanatların branşı olarak yaşama imkanına kavuşamadı. Türk heykel­ ciliğinin meslek olarak tanınması ve uygulanması, Sanayi-i Nefise Mektebi'ne-batıda bu mesleğin eğitimini yapan- (İs­ kan Efendi'niıı atanması ile başladı. Şüphesiz, bu konuda da müzecilik ve sanat dünyasında büyük hizmetleri olan Osman Haindi Bey'iıı ilgisi etken oldu.O)

Oskaıı l'Teııdi 1855'de İstanbul d a doğdu, 1914'deöldü. Venedik'teki llafael Koleji'nde okudu. Roma Kraliyet Güzel Sanatlar Akadetııisi'nden sonra 1878 yılında eğitimini

Pa-ris'de sürdürdü. Orada bronz heykeller yaparak bir atöl­ ye bile açtı.

İstanbul'a döndüğünde Osman Haindi Bev'iıı isteği ile Sanayi-i Nefise Mektebi'ııe heykel hocası olarak atandı. Son derece Türk dostu olan Oskaıı Efendi ülkemizde ilk heykel hocası ve ilk heykel sergisi açan sanatkârdı.

İlk öğrencisi olan ve Türkiye'nin ilk Türk Iıeykeltraşı İhsan Bey onun yerine Sanayi-i Nefise Mektebi'ııe hoca oldu. Cumhuriyet döneminin ilk ünlü lıeykeltraşlarım ve bu arada kendisinden söz ettiğimiz Sahilin Hanım'ı hu İhsan Bey yetiştirdi. Sabiha Ziya'nm heykeltraşlık ıııesle.-ğiııi seçmesini, onun yetenekli bir lıeykeltraş olarak yetiş-mesini sağlayan İhsan Bey hakkında kısa bilgiler sunma­ yı uygun buluyoruz.

Mevhibe İnönü ve büstü ile. yaparak yurda getirdiği, Ankara Çankayada bulunan Atatürk heykeli üzerinde çalışırken. İnas Sanayi-i Nefise Mektebi Heykel Bölümü'nün ilk kız talebeleri

hocaları ve eserleri ile birlikte.

Rom a'da

m

:

(2)

vr’ÇlKlfl 6 J ¿İri

vjlî < ı>4.;' v-'-i * J-/U Ja-*/ j/l/ 1^-» -/!*'. v^D ¿tç* t\J,j

J y ' „ ¿'/W , . ¿ 6 . i f t / Â / r , j > J \ -, J * ^ V , / ' ,1^ j3'^ . ,Ji^ vr Jb' J^C y İ Sr' ç*jf' Ai_j j j Y . » j - j / / 0 ı)»y J r * ı f-* ır'-^i* ^ ¡r:-yVM ■¿¡4 v.>» J—/ ■/. f*jp ^ *--4 tAijdC» . x ; / , .f>*4 . ¿¿/j ¿-4 • J-»*'4 «j1-"1

a.jUo»wv ju ’ 4ji j-yrr: ‘J - —

f ¿j.1 ¿14 ır if*» ‘ •*— . ¿ ¿ J İJ » A— * . J j - ü y Aİ^ aiİ* J> . J j'- I j j y -A-J .fjnJU. ,ja->l^—y y ¿*-.1 **•' v > ‘ ^ & * f ^ 1-»!- cAöjitT^JL .»# 4 ? jjî'HV •!>-“

iî^aJjT « J-V y> ip-'jX-s

j^ ı ^ K l. 6 fa İa’U y i-> jX y •*-

jij. 4-X Uj .-U£* zJj jl . > i» J » y t*"“) t / — AT" J ->1

t a/ > U J/Y/l aJL ı/_jt' ¿1*1 J U j»

y-Sr1* f.*^-»' ‘f^J c-t-’’ .jL-.--.^* j

c ^ i ' *^yj* ¿İM ■*-" A*i j b *. jVji Aı_Ajt.y .>ji »»jTy ^ Yy j

»j^*t-Cu ¿Uj ji fV*ft

• >f*l Jf» »yy ı/1^. Ü"i*

il^liy : wlf' . j)K!_*)^aV ylitA-v#*-.-

jJClr j)*y'i oVı"r •¿~i-'. r«*

£jl •»JijÂ'y* ^ ■-»•*.'

.rJfc»j%j—*>l—• \jjjb

^wV^Uji ¿du,- «i ~i-vıc ü ; ,j|>ı jjı’jT

•>ır jjA'^vy*»'4^ j'«iWJlr*A-i'Ai.y

,f .aT .jJjVjI . fAİjb

fjilj'f û '. jy 1.»•

Liu o» _j

<Jfc»*l UjI ji*l»U Vj\ j|sC.vw«iL.jlly

*%>\ fc iJ A L j.' «il-'Ç-C A.1İÎ w«'f A*jT”; »A li^l }~f>)‘ «*l—İİ^ K > ı/»ll ¿ A i.i^ i.1 .i >

b l i a :ijUC» , j j_ j - jİ . A u ^ ^ y y, ¿|(5Uİ! A i> ji

¿ A y / JVjV 4>y .y J>y ıii v jÖ ij y . j i y J i ’ oVli ^a- ^ -jT

• >.»A.iÇ jU ir ^ ,H y ^ j ) J-A

U Jy'liyJlyK ;* j U b f j V V ^ ¿ l l i l j j U

»4 ^ j/ y y'y.A^I

V -’ A^-ı^.iAiL* ^IjA'wJf'y yliiuı- y . »y'ly»! '*» I

All£\ /t- t-» . ;■ v ‘ ^ V j l

j/ l> L > -A'r' Aİy-k— I . » X i : X <iU/-f y-Âlj» J . / / y . 3 x l Ait-J*' A.UÎ > * » y . f j - j I J} '-^ U l ily» y İ } - f ¿1 l*l> f*fS» A. A_ı* ^lU.» j_f*A_j» y İ j j>I JIT I v ^ i.lO yO I JÇ" 1 A - J f^ b f* Jy l

^ju.JL./" >-.jljby .>a-^.x.JjI,*Ij- . fAit'U .A l-A -İ^J A i-/j

¿İJİJ iaA . jU V jl lylyK -;* y . j * l l>»»y ¿ J * / ” * iy r y '» » 1 ‘ y . » ¿ l' jl j j l - j y x i j b . » j l i - y l l A>lj»>y . >.»aV > - j aJjI .> ^ C j x - j b t ^*Va j X i b f y î»I ¿ X j b •AiJ. ^ ly k T » ¿ X > b ( .JİU ^ A l i f J y y j-^ A^y * V jjl ¿ ^ 1 o'-'ı • * >j' • i f x - y ¿j1/ ” ı/ 4 U* 1 ._ ,L iA -C f ¡ £ jl/ ''« H - > il ¿aCrlJ^Jjy * L lJ y Ö u‘ t L - i *".‘ -'J . j j j i ' j i i i j r I « y l y j iy . J * » y y jl_»* A . \|jjji ^ü aI j* .~ -J Aİ>'jj-y « iib il j/'b 'lfy , i A^-y. i - l i . i * ^ ' y t li-ü y i y . jA _ t i I 4y_Â-^t *■

, j Ş s~ j ^ ‘ T .A İy-* U )i ' A i

. j»j'j J / i ı$ J .

ol..y y aiÎ ” yilyK-» ¿r »b ¿jy" <4> : jy^iC^fifjy t jJ jy ' j

f ^ u * 1' j ^ c

.jj^-jC. 4/j< jlUL- «yİ ¡İr-' *

o c - y .¿ M S ' A-U. I 4j-aA^J/j»

Türk basınından S. Bengütaş ile ilgili bir yazı.

SAliİHA ZİYA (BENGÜTAŞ)’NIN HOCASI İHSAN ÖZSOY

Yılkımda kendisinden ilk Tiirk heykeltraşı olarak söz et­ liğimiz Ilısaıı Hey (1 8 6 6 -1 9 4 4 ) hakkında değişik yazılarda

doğum yılı olarak değişik rakamlar kullanılmaktadır. Bun­ lar 18 6 5 , 1 8 6 6 , 1 8 6 7 yıllarıdır. İhsan Bey'in sınavla birinci­ liği kazanarak Paris'e gönderilmesi ile ilgili, gerek o döne­ min gazetelerinde verilen haberlerde, gerek Osmanlı arşivin­ de doğum (arilıi olarak yukarıda belirttiğimiz değişik ra ­ kamlar yer almaktadır.

Ilısaıı (Özsoy), Sanayi-i Nefise'nin ilk heykel öğrencisidir. I locası -sonradan onun yerine heykel hocası olduğu- Oskan Efcndi'dir.

1 Kasını 1889 tarihli, 7 5 sayılı Sabah Gazetesi'nin verdi­ ği haberler arasında, heykel talebelerinin imtihanında Ilısaıı Efendi'nilı birinciliği, Agop Aremyan ile 1 lakkı Efendinin ikinciliği kazandığı belirtilmektedir.

Devlet Arşiv kayıtlarına göre Paris'e gönderilmek üzere yapılan sınavda resim dalında birinciliği ressam Galip, hey­ kel dalında da birinciliği Ilısaıı Efendiler kazanmışlar ve Pa­ ris'e gönderilmişlerdir. (Yıl: 1891)

Uzun yaşamını Paris'te geçiren ressam Galip Bey yurda dönmedi. Ilısaıı Bey -bocası Oskan Efendi'ııiıı tavsiyesi ile onun döneminde de ünlii olan- Fransız heykeliraşlarııım ve onların yetiştirdikleri heykeliraşlamı atölyelerinde çalıştı. Arkadaşı ressam Galip Bey'den diııleııildiğiııe göre, İhsan Bey Paris'teki eğitiminin ilk yıllarında hocasının Rue Saint Denis'deki atölyesinde kaldı. 1893 ve 1894 yıllarında Pa-ris'de eserlerini sergiledi. Ecole National de Beaux Arts dan

80

Abdülhak Hamid'in büstü He (1937). Akademi'ye armağan ettiği kendi A li Fuat Cebesoy'un büstü.

diploma alarak 1 8 9 5 yılında yurda döndü. Bir müddet Mii-ze'de eski eserlerin onarım işlerinde çalıştı. Oskan Efeıı-di'nin ölümü üzerine Sanayi-i Nefise Mektebi'nin heykel hocalığına atandı. 1933'd e emekli oldu. 1944 yılında öldü.

HEYKELDE İLK KIZLAR

Sanayi-i Nefise Mektebi'nin heykel bölümüne kızların da alınması İhsan Bey'in hocalığı dönemine rastlar. Kızlar­ la erkekler için ayrı olan Sanayi-i Nefise Mektepleri 1 9 2 0 yılında birleştirildi. O sene Akademi'den 9 hanım diploma aldı. Bunlardan sekizi resim dalından, biri heykel dalından mezun oldular. Genç yaşta vefat eden Melek Ahmet Hanım tek eseri Afgan Kralı'na armağan edilmesi ile adını hatırla­ tır.

Ilısaıı Bey kızların da heykel sanatına eğilimlerini büyük bir sevgi ile yönlendirdi. Melek, Rezzan, Edibe, Millisine ve Sabilıa hanımlar bu ilkler arasında yer aldılar. İçlerinde Sa-hilıa Ziya(Bengütaş) bu mesleğin devamlısı olarak, ömrü­ nün sonuna kadar çalışmalarını sürdürdü. Kadın heykelt-raşlar arasında en çok eser verenlerdendi. Bu açıdan da sa­ nat tarihimizin işaret taşlarından biri oldu. İlk eserleri 1925 yılında, Galatasaray sergisinde yer almıştır.

SABİIIA BENGÜTAŞ’ııı YAŞAM ÖYKÜSÜ

Değişik eserlerde ve yazılarda Sabilıa Bengütaş'a dair noksan ve yanlış bilgilere rastlanmaktadır. Bıı açıdan m a­ kalemiz bunların düzeltilmesine de bir bakıma yardımcı olacaktır.

İlk kadın lıeykeltraşımız Sabilıa Ziya 1904 yılında Isiaıı-bııl'da doğdu. İlk öğrenimini Eyüp Sultan Numune Mekte-bi'nde yaptı. Babası Ziya Bey'in Şam'da görevlendirilmesi üzerine ailesi ile birlikte oraya gitli. Eğitimini dön yıl bo­ yunca Şam'da sürdürdü. Bıı arada, bir yıl Fransız Katolik Mektebi'rie devanı etli.

İstanbul'a dönen ailesi Büyiikada'ya yerleşti. Sabilıa Zi­ ya burada, Köprülü Fuat Paşa Okulu'ııa devanı elli. Küçük yaşta güzel sanatlara karşı tutkusu vardı. Okulda, evde re­ simler yapardı. Bu alandaki yeteneğini yüceltmek için lise­

yi bitirmeden Sanayi-i Nefise■ Mektebi'rie devama başladı.

Resim üzerinde bir yıl çalıştıktan sonra kendi kendine antik bir büstün kopyasını yaptı. Buıııı gören heykel şubesi hoca­ sı İhsan Bey Sabilıa'mn bu eseri yaptığına inanmadı. Gerçe­ ği öğrenince de:

-Sen, evin temelini yapmadan çatısına çıkmışsın! diye­ rek takdirlerini bildirdi. Onu teşvik ederek yüreklendirdi. 1920 yılında Sanayi-i Nefise'ye giren Sabilıa Hanım bö­ lüm değiştirerek heykel şubesindeki üç erkek öğrenci ara­ sında ilk kız öğrenci olarak yer aldı. Ne varki ailesi

Sabi-ha'nın bu arzusuna şiddetle karşı çıktı. Ama 011u heykel

eğitiminden vazgeçirmek mümkün olmadı. Yalnız Türki­ ye'de değil, ilk kez eğitim için gönderildiği Roma'da da ilk Türk kadın heykeltraşı olarak tanındı. Evlendikten sonra sefire olarak bulunduğu ülkelerde de bu sıfatı ile şöhretini sürdürdü.

S AB İH A BENGÜTAŞIN YURTDIŞI ÇALIŞMALARI

Sabilıa Ziva'nın İstanbul'dan sonra Roıııa'daki çalışma­ larını iki devreye ayırmak gerekiyor.

İlk gidisinde!“) Sabilıa'vı -Ilısaıı Ozsov'dan sonra- etki-leyen ünlü Italyan heykeltraşı CanonicaO) oldu. Bilindiği üzere bu meşhur heykel üstadı Taksiın'deki Cumhuriyet Abidesi ile İzmir'deki Atatürk heykelinin de sanatkârıdır. Ankara'da başka eserleri de vardır.

O 1 o I

(3)

Hakkı Şinasi Paşa ve büstü He. Prag'da Türk sefiresi. 1925'de heykeltraşlık sınavını birincilikle kazanan Sabiha'nın Roma yılları.

Sabilm Roma'ya ilk gittiğinde* uzmanlığım Profesör Kuppi'deıı ka­ zandı. Sal »iliii ancak ikinci kez kazandığısınavdan sonra yurt dışına dev­ let tarafından gönderilmiştir. Taksim'dcki Cumhuriyet Abidesi yapılır­ ken Ganonicü'mıı asistanları arasında ver aldı.

Sahilıa Ziya 1983 yılında, büyük şairimiz Abdülhak Ilaıııid Bey’in torunu Şakir Kıııin Boy'loH) evlendi. I').'}.1) yılında soyadı kamımı gere­ ğince kocasının aldığı Beııgütaş soyadı ile tanındı. Değerli bir diplomat olan kocası Şakir kanin Bey Roma Elciliğimizde ve Napoli Başkonsolos­ luğumuzda uzun yıllar çalıştı. Bu arada Sabilıa Beııgütaş da mesleğinin doruğuna eriştiği İtalya'da ıızıııı vıllar çalışma imkanına kavuştu.

Sabilıa Beııgütas'ııı ilk yaptığı eserlerden dörtdii İstanbul Resim ve llcvkel Miizesi'ııde bulunmakladır. Bunlar; Güzel Sanatlar Akademisi Müdürü Namık İsmail, estetik hocası şair Ahmet I kişim ve ünlü aktris- tinıiz Bedia Muvalılıit ile "Bir Kadın Bası" olarak armağan edilen, ken­ di büstüdür.

Sabilıa Beııgütaş dönemin iiıılü kişileri ile de yakın ilişki kurarak on­ ların büstlerini yapmıştır. Bu arada ünlü ressamımız Hikmet Onal'uı, ünlü tıp bilginimiz Profesör Akil Muhtar'uı ve Hakkı Şinasi Paşa'nın, Ali Fuat Cebcsoy'uıı, Mareşal Fevzi Çakımık'ın, İsmet İnönü'nün, Mev- lıibc İnönü'nün. Milli Eğitim Bakanı llasaıı Ali Yücel'in ve nice tanın­ mış kişilerin büstlerini de yapmıştır. Onu en çok etkileyen bugün bala Çankaya Kö.şkii'nün girişinde bulunan Atatürk heykelidir. Gerek bu heykel, gerek Mudanya'daki lııöııii heykeli -açılan sınav sonucu- Şahi­ ka Beııgiitaş'a verilmişti. Sabilıa Beııgütaş Atatürk heykelini Roma'da hazırlamış ve Türkiye'ye getirmişti. I Icykeltraşımız ıızıııı ömrünün son yılına kadar heykel ve hayvan sevgisi ile yaşamıştır. Eşi, ağabeyi ve kız- kardeşi kendisinden evvel birbiri ardından öldüler. Hayatta yalnız kalan Sabilıa Beııgütaş 88 yaşına kadar heykelden kopmadı.

Sabilıa Beııgütaş aynı zamanda yetenekli bir portre ressamıydı. Çok savıda eş. dost portresi yaparak bunları kendilerine armağan etmişti. O

DİPNOTLAR

(1) Sultan Aziz'in heykelinden çok sonra ve Meşrutiyet yıllarında ittihatçıların ünlü valilerinden Muammer Bey'in Si­ vas Valiliği döneminde ilk padişah Sultan Osman'ın heykelini yaptırdığı ve bu heykelin gericilerin tahribine uğradığı bilin­ mektedir.

(2) Sabiha Ziya 1925 yılında açılan Avrupa sınavını birincilikle kazandı. Ne varki o yıla gelinceye kadar Avrupa'ya devlet tarafından bir Türk kızı gönderilmemişti. Sabiha Ziya'nın bu hakkı iptal edilerek yerine ikinciliği alan heykeltraş Ra­ tıp Aşir Bey gönderildi.Ratıp Aşir Acıdoğu( 1898-1957)'nun çok sayıdaki eserleri arasında Menemen'de şehit olan Kubilay Abidesi, 1939 yılı sonlarında Erzincan'daki büyük depremden sonra oraya konulan İnönü Abidesi, Ankara'da Ziraat Fakül­ tesindeki Atatürk Anıtı gibi eserleri vardır.

(3) Pıetro Canonica (1869 1962).

(4) Şakır Emin Bey. 1905 yılında İstanbul'da doğdu. Saint Joseph Lisesı'nden sonra Brüksel Üniversitesinde Siyasal ve Sosyal Bilimler Fakültesinden diploma aldı. 1925 yılında Dışişleri Bakanlığına girdi. Merkezdeki muhtelif görevleri dı­ şında, uzun yıllar İtalya'da. Moskova'da. Varşova'da diplomat olarak bulundu. Çekoslovakya'nın Türkiye Büyükelçisi oldu. Eşi Sabiha Bengütaş bu dış görevler esnasında da mesleğini sürdürdü.

}!*>

Referanslar

Benzer Belgeler

Bugün resime hâlâ günah diyen softalar acaba son Halifelerinin yapmış olduğu ve Nice’de büyük paralar kar­ şılığı el değiştireli resimleri için ne

Am a büyük gazinocular­ dan daha az kazanıyoruz, ö r ­ neğin bir Kavran’lardan daha az kazanıp daha çok vergi veri­ yoruz.. Piyasanın kontrolü mümkün

He was appointed as Assistant Professor from 1982 to1987, at Institute for Medical Electronics, Graduate School of Medicine, University of Tokyo.. During this period, he

Yahoo ve AOL, bunu normal kullan›c›lar için de¤il, toplu bilgilendirme ve reklam mesajlar› göndermek isteyenlerin, spam filtrelerini geçmelerine izin vermek için

1: Duygu'nun edebiyat dışılığıyla ilgili çok şey yazıldı çizildi, ama doğrudan bana söyleyen olmadı, Duygu’yu çok sevdiğimi, çok değer verdiğimi, yaptığı

— Yeni Türkiyenin kurucusu büyük dostumuz Atatürkün cenaze merasiminin; yapıldığı şu anda, krallık hükümeti ve bütün Yugoslav milleti namına, dost ve

Zaman içinde genişleyen iki boyutlu küreye dı- şarıdan bakan bir gözlemci, bu durumu kürenin za- manla yarıçapının artarak giderek daha büyük ha- cimleri kapsaması

Arif Ethem ve Adile Âmir Korle’nin kızı, VATAN Gazetesi Başyazarı Ahmet Emin Yalman'ın eşi, Sinan Korle'nin ablası, Sara Ertuğrul Korle’nin ğörümcesi,