[Ahmet Emin Yalman'ın Türkiye hakkındaki görüşleri]

Kazandıracağını vaad ediyor ■

du. Namus, şeref ve haysîye

tine düşkün', asîl Türk mille

ti ise tamamen aksi iddiada i-i

di. Ve biz bu iddiayı temsil

ederek bu aleni avrat teşhiri

nin Türk kadınını uçUruma sü

rüklediğini söylüyorduk.

Ve

nihayet .misalini de

verdik.

1951 yılı güzellerinden Adâ-

pâzâflı Nçvirt’in bîr rândevii

evinde çaiiştığını bir resmi ve

imzalı yazısile gösterdik (İşte

Vesika No. 14 Büyük Doğu 13.

6. 1952)

Bunun, arkasından da bu hâ

dişe karşısında, Yalmanın Îü r

kün namus ve iffetine karşı

kurduğu pusunun iğrençlik de

recesini bilen ve aniıyan Türk

umiımî efkârının nefret ve l'â

lef izfiarı başladı. (Vesika No:

İ5. B. Doğu İ2. 6. 52).

Fakat Yalman buna da al

dırmamiş ve Türkün mukad­

des vatan mefhumunu, kendi

sinin gerdiği (Vatan )perdesi

le maskeledikten sonra ■çıt çıp

lak soyduğu Türk kıZinı bu

maskenin önüne çıkarmış, (Ba

tart he kadar cazip!) diyetek

teşhir ettikten ve mukaddes

bayrağımızı da bu şehvanî ca

zibeye marka olarak yapıştır

diktan sdrtfa, bir Amerikan

uçağına koymuş ve Amerika

ya, Amerikalıya şevketmiş -

tir. (Vesika Nd: 16 — Bü -

yük Doğu. 4. 7. 1952. işte gö

riinüZ).

Biz, oiıun Yaptığı, yapmak

istediği ve yapacağı işi. ve

ticâreti çok iyi bildiğimiz için, •

-Yaifhan. (Vataü) ı satmadığı

için şimdi Türk kadınını Ame ,

rikahya teklif etti” dîye yaz

dik ve bu halden şikâyet et­

tik. (Vesika No: 12

Büyük

Doğu 7. 6. 952)

Yalman, bizim bü iddiamı - ■

zın yalan olmadığın! bildiği ve

şahsen bizim iddiaifnızın deh

şetinden korktuğu İçin

bize

bir gev diyememiş fakat bu ya

zınüzdan dolayı gazetemizin

fteştiyâf rtıüdÜfünÜ dâva et -

miştir. (V.esifea Nö: 17. Meh

met Ah Sebük imzalı ve 9.

6. 1952 tarihli dâva arzuha­

li)

Fakat Cenab-ı Hakkın lü­

tuf ve ihsanına yüzbin kerre

hamdolsun ki bizim iddiamızı

bn müthiş Vesikd ue i&flÛ Ve

ispat etmiş ve Yatmanın yöf!

İer kızartıcı halini asîl Türk

hâkimine, Türk mîlletine ve

bütün dünyaya ilân etmiştir.

(Vesika No: 18, 9. 7. 1952 ta

rihli Büyük Doğu gazetesi. Bu

gazetenin birinsi sahifesindeki

Amerikalılarla öpüşmeye » t

korkunç fotoğraf) Buyurüniız

Ye görünüz!

Aziz, ve asil Türk hâkimi,

bu vesikaya baktınız tülleri -

niz diken diken oldu v£ siz

de bu hal karşısında lânet ve

nefretinizi Türk milleti ğibf

izhar ve ilân etmekten mu -

kaddes Türklük hakkı

için

kendinizi men edebildiniz mi.

Şimdi soruyorum: Yalman,

Türk, markalı ve cazibeli kâ

din diye Âmerikaya gonflferdi

ği bu kadını, Amerikalıya t|k

lif ve fiaftâ teslim etmiş mi -

dir, etmemiş midir? Ve Yal

mart bü alefıî rezalete

vb

Türk dâmğâsi altında 'türkün

fıamus ve şerefine iftira etmiş

midir? Aslında, Yalmanın, bü

iftirasından kendisine Türkün

mümessili şıfatfni veren kadf

hin bu halinden, asîl Türklük

münezzeh olmasına rağmen şu

korkunç hal, Türklük şeref;

namus ve haysiyetini ne hale

getirmiştir? Yamıan İm hâlin

elebaşısı, idareÇisî ve müseh

bibi olunca, bizi dâva etmek

hak ve selâfrfyefin'î kendisinde

paSil bulûr? Nitekim, YdÎmân

bu korkunç vesikanın elimize

geçmesile düştüğü feci akibeti

idrâk etmiş ve A. P. ajansına

müraOaat ederek

fotoğrafın

matbuata intikalinden dolayı

ajansı dâva edeceğini söylemiş

tir. Ajans müdürünün verdiği

cevap şu olmuştur: "Sizin suç

arınızın riPtitesinden biz mi

mesulüz?”

Ve Türk milletinin Türk u-

ırtümî efkârının laneti şiddet­

lenmiştir. (Vesika Nö: 19. Sü

yük Doğu. 11.8.952)

Yalman, Türk

milletinin

vahdetini bozmak, mukaddesa

fim yıkmak için daima ifşa

da ve nifaka say-ü-gayret et

mişfir.

Halaydaki Türk unsurları

arasına nifak sokmak için ça

lışmıştır. Şarkta Alevilik rtıese

leşini körüklemiştir. (Konya -

da irtica var) diye Demokrat

Sarti iktidarı üzerine hücum

etmiş ve hâdisfe çıkarrftak iste

miştir.

Bütün bu

hallerde

Türk umumî efkârı müvacehe

sinde harap olmuştur. Ve İane

te matuz kalmıştır. Aldığımız

binlerce lânet mektubu Bü -

yük Doğu gazetesinde herğüh

neşredilmektedir. VP onun lıa

rabiyöt halini göstermektedir.

Bu lânet nüshalâtıhi hâvi ga

zeteler ayrıca vesika diye ve

rilecekflt. Teap eflgf-'Se çuval do

Hisu olan bunların âslllân da

takdim edilir. Yalıiız rtiisâi di

yâ 312 irtıza namına ğelert bir

tanesini vesika olarak takdim

ödiyorum. (Vesika fto:

20.

Kayseride manifaturacı Ali Er

öğluhun 20.8.952 tarihli mek

tuba ve yem yazı üe surefi)

Ve Büyük böğu’dâ^ neşredi

fen

m i t umumi

efkârdım his

siyat, ve lanetini havi mektup

lâf. vesika NP: 21 - 45. Muh

telif tarihli

Büyük Doğu gâze

teleri, bu gazetelerin iç sahi

felerihdeki (Lâdet)

başlıkh

yazılar. Bunlar ancak bir kıs­

midir." riepsi

ner

gün

neşre -

dilmektedir. Ve asılları bir çu

vâl dolusudur.)

Yalman, ’Îürkün mukaddesa

tına ve bugünkü iktidarın,.'tür

kün mtikadifes irfan DİN Ihti

yatına samimî olarak kulak

i.—,9rfı4

Ç 7 &

kabartarak cevap vermesine W

...

.... • ...

de tahammül etmemekte ve bu , . / ®e veI ? /k. !<L y ° r J 3**

na karşı olan düşmanlığını iz . J ; / ’ o

“ bınn

har ederek “irtica var!” yay- Cl 4

**

J ■

Ve nı}ıayet Yalmanın Türk

garasile Türk milleti ile Türk M i i î

« f i i -

*«İ«L.î.îî „„..e,,..,

„„ı. mı»ı menfaaflarmi

kundakla-Iıükûmeti arasına nifak sok

.

.

4 : , ■

■—

mağa

çalışmıştır. Türk umu- £ “ 1b" " ef lyat> ^ k k ın d a ka

mİ efkârı ve hakiki nı'ünevvei "¿V ^ k^ aTfa

,klp- mer.cıi öl

Türk evlâdları onun bu yay

hasebıleaskeri mahke -

gafâsıhdaki nifak kasdını arfJ

vazıyet etmiş

bulfmmakta-lamış ve ona lâzım gelen öfe

r‘

vabı vermiştir. Profesör Ali

Ftıad Başgil Yalmanın b'U rtl

fakını “Bu memleketin başına

belâ kesilen Bezirgan muhar­

ririn yaygarası” diye vasıf -

¡andırmış ve şöyle demiştir!

"Eğer bu topraklar üstün -

de günün birinde bir İrtica

Ayrıca 4.8.1952

tarihinde

bir basın toplantısı yapan Baş

bakan yardımcısı Samed Bey

Yalmanın bu nifakçı ve ifsatÇı

faaliyetini Türk basın men -

suplarına tebliğ etmiş ve bu

suretle bizim bu iddialarımız

tam hüecetiiş tahakkuk etmiş

tır. Ve Başbakan1 Yârdtfrcisı

a 7 * v . i . .. j . . v e D a H U a K f i n y d r C l m . ’C I M

koparsa şimdiden

soyhyehm x î* k hükûöıeti na:,ıına v alma

n,n bu vatandaki nifak kasdı-

leyifcisl bU bezirganlardır. Ve m şöyIe bildirmiştir;

sika 46 Komünizme Karşı Mu

«... Demek ki yaptlgl ten .

fcadelfe gazetesi, 6.3.1951 sâyı kjd değil, başka bir şeydir. Â-

15)

, 1

Çikça bir hedefe müteveccih

o-Yaimânırt bu dâhili münâfık jan j,n yazıların hücumların.

ligini eıi münevvef Yürk böjf sövüp sâymalann bif gayesi

lece anladığı gibi, Kayserili olmak lâzımdır. O da sudur

marfifâtUtaci Ali Eroğlıt

v . ,

da Ahmet Emin kuvvetli hükü

/- v ı ııı ic L H / l l i l l i K U V V c îlll ı l u r i u •

bilmekte. (Vesika No: 20 Mek met istemiyor. Zaif, aciz bir i-

tup) Ve Onun teferruatlı nifa dare istiyor.. O istiyor

ki

Kından bahs etmektedir.

bu vatanda, mütemadiyen zâ-

Yalnıan. Tlirk

vatanının, if, âciz ve kudretsiz hükümet

Türk milletinin varlığı, saadeti 1er başta bulunsun, onlar en

ve istiklâli bakımından

dâ küçük tesirlerle düşsün,

ve

Türk hUkûffîeti ilfe beyifelmi - kalksın, gö'sin ve gitsin. Dü*

Îel Îİİfk Siyâseti SfâsıriMkiin günün ki bu adam, son za -

dak sokmağa çalışmaktadır,

martlarda yazdığı yazılar ara

Nitekim (Ya kep ya hiç)

Mısırdaki hûkfltnet dar

başlıklı bir başmakale M -

,bPe

ert ve M: "

. iniş ve Türkün millî menfaat sJ ra^ lJ ââf\e şekl lle aram ıt

larirti korkunç şpkilde ihlâl e- ^

benzerlik yok iken

de'bilefcek vaziyetlerin îhdasırta âdet^ böyle bir şeyi Türkiye

■

çalışmıştır.

İÇİri de temennl e üen bir yazı

(Vesika No: 47 - 31.7.1952

yazmı§t*r-fârihli Vatan gazetesinin baş . 7'. ? ? un

, *au ve a"

makalesi )

cız hukımpttır. Hükümet ia

-Yaiman, bu yazısında, ayni £ oIuncâ hkir^

üemeküf.

gazefeyd dere ettiği bîr Ameri

kalının makalesindeki kor -

^ 7 ? +hUkurdct rJr kendıle

rıne haHçten rtıfesned ararlar,

Ahmet Km in, kehciisihç daya­

nan kenidi fikirlerine tema

-kunç şartların Pürkiyede ta­

hakkuk ektiğini ve hükümetir

Türk milletini uçuruma sü

rüklediğini ve Jıakikatı gö

yül öden bir hükümet isti

renlerin kan ağladığını iddiı -yor: Bİl'5flniz ,ki pef de. aı'ka

suretile kanunen büyük bir t f ndan huk™

^ rı lttlr,lp k'S

trra ve sUQ islemek suretile k!.rtf nJ e^ kku,leı\ vardır. O

münafıklık etmiştir

^ N o : W B^yük Doğu! I

Buna karşı tarafımızdan ât 8 g52 Kahife t _ 3 Baçbakal,

lî makamları ikaz eden bir y y ardlrncisrtm beyanatı)

Başbakan yâr A m ası bu res

Ş *1

4f eâİ H nü beyânatiie Yalman,n müna

tm'ih . Büvûk Dbği gazetes f,khğinı, ve Türk umumî efka

î,a"V.ı;Büyük Dıagu gıazetes

miı!5 viedanı karşısmda

“Adil ve tarafsız Savcı vazıft t!

_{kl manevı hatim Ve mafuz kal}

î i t e

’ t f lt t f c t »

a | ' ^ « >ı«Sun,et i re™ en tev

S >

î r i - i ayrıca t ü r k „illeti

h nîrttfS

{¿ T J ib a t! haki,nmti ile Türk ordust, a-

Fiu k hükümeti ile demokrn.ı rag1fla dâ nifak sokmak iste -

ler cephesinin arasına nifak mj ye Bfjşbakan yaidlmc)s, .

sokmak istemiştir. (Vesika Nb

m-tiKi ~;uı

00

Sfj

_f

ö o o s o iL ,» U V,ta u *<. “' O f - ıfarfct ettiği gibi

_Vatâü

_^

28.

Zetesimn bâşnrtâkaiesi)

db “Beklefıen akibet’ başlıklı

f -B'Z yine bu korkunç muha bir başmakale yazarak âçikça

Bbbk, tfezvıt, iftira karşısın, Mısırdaki askerî darbeyi met

da kaleme sarıldık. Tüik mil hetmiş ve Sinsice Ttifk ördü

îetını, Türk hükümetini

ve

TÜi-ft Savfcisînı ikâz ettik. (Ve

Sikâ No: 5İ - Yalmâfi İrfı vâta

'

suna ayni ff ltî ietvSlpe etmiş

tîi\ Biz de bü ciheti tebarüz

ettirerek teşrin makamları ha

rekete davet ettik. (Vesika No

51, Büyük Doğu 5.8.1952 ta

rihli birinci sahifesirtde Yal

mâfi Ötduyu iâyâria davet edi

yor başlıklı ve çerçeve içinde

ki yazı)

Bu yâzi üzerine de Askerî

acili maka.mlâr itap edeti tfet

kikata vaziyet etmiş bültih -

maktadırlar. Yâlniamri

her

bakihidân

Türk

yafâtUhda Ve

Tütk milleti Ve

hükümeti

igih

ÜS Üİfâfe Söforiâii istemediği

¿aman ve mekân yoktiır. Bu­

na ait diğer matbüat vesikala

fi da .ş'ünlârdır: (72

vesika

mahkemeye verildi)

GörİÜİüyor ki bütün bu ve­

sikalar karşısında Yalman en

ulak bir inkâr mikyasından

tamamen mahrumdur ki, ken­

disi,

Tütk

ürtıümî efkâri,

Türk

millî vicdanı karşısında mâ-

ıjefı harap olmuştur. Ve onu

bü hâille şiddetli sözlerle da­

hi olsa asla bir nedamet his­

si taşımadığı İçin münhasıran

daha fazla şer ikâ etmesine

mâni olmak maksadile tenkid

etmek ve gazetecilik, muhar -

rirlik iddiasile bir âmme hiz­

meti deruhte edemiyeceğini ve

yapamayacağını yapmak iddi-,,

asının ve faaliyetinin ise Türk

vatanına ve mîllî rfıenfdat ve

vahdetine tehlike ve zâfar ola

cağını belirtmek suç değildir.

Bilâkis bizim vazifemizdir.

Îş'te mahkeme-i temyizin bu

na dair içtihadı:

(Cumhuriyet

gazetesinde

neşrolunan vesikalarla müh

ve tarihî elîm hâdiseler müva

cebesinde

taşındığı ve kâğıt

üzerinde tesbit edildiği iddia

olunan hissiyat ve intibaatın

fiiliyata intikal etmemesinden

dolayı kanunen suç teşkil et -

memesi halinde dahi maârien

harabiy.ete düştüğü mahkeme

ce kabul olunan, bir kimsenin

âmmeye taallûk eden işlerde

mevki almağa mânevi şerait

noktasından haiz-i

salâhiyet

oltıp olmadığım mütalâa mak­

sadının güdülüp güdülmediği

ve bu hususta matbuatın mev

cudiyetindeki gaye icâplarına

uygun bulunup bulunmadığı

düşünülmeksizin ve keyfiyetin

mücerred şahsî bir Saikle da-

vâcıyı tahkire rrtâtuf öldüğü­

nü tazammun eden delillere

müstenld îfetidlâl veçhi göste-

riimeksizin mahkûmiyet karâ­

rı verilmesi yolsuzdur.

Yargıtay Dördüncü

Ceza

Dairesi 21-5.1940. târih v6

4566 esas ve 4128 karar sayılı

ilânından)

Şimdi aziz ve muhterem

Türk Hâkimi, Yalman, şu tak­

dim ettiğim ve neşrölünmtif

bulunan korkunç vesikalarla,

millî Ve tarihî elîm hâdiseler

muvacehesinde

onun Türk

Milletine karşı taşıdığı hissi­

yat ve intibaat kısrtr£n fiiliya­

ta intikal etmiş hattâ sttfe

teş-kil etmiş olduğu gibi, Yalman

bü vesikalarla sabit olmuştur

. kİ, mânen harabiyete düşmüş­

tür. Bunu muhterem mahke­

menizin kabul etmemesine im

kân yöktür. Nâsıİ ölür ki,

Yal

rfıan en korkunç ve hak düş­

manı komünisti kurtarmak

için sarfettlği mesâi içifı, o

Moskovaya kavuştuktan sonra

(Memnunum) demiş ve Türk

Milletinin lârietine muhatap

olmuştur.

Nasıl olur ki, Yalman, Türk

bâyrafma sardığı ve Türk is­

mini verdiği bir kadını Ameri.

kaya göndermiş ve onu Ame­

rikalı bahriyelilerinin resmen

ve alefıen hayâsızca uzanmış

şehyet dudaklarına terkettiği

halde “rtıemfıunum” demiş ve

Türk

milletinin en korkunç

şekilde vasıflandırdığı sıfat -

tarla lanete mazhar olmuştur.

Nâsıİ olur kİ,

Türk

hükfı -

ttietl resmen onun harabiyeti-

ni

Türk

ve dünya matbuatına

tebliğ etmiş ve Türk milleti

bu hale teşekkür etmiştir.

Biz şahsan Yalmanı ne ta-

nıriz; ne bir defdcık olsun ko­

nuşmuş bulunmaktayız.

Dâva mevzuu yazliarımızıfı

şahsî bir sâikle yazıldığı ne

ile iddia ve isbat edilir.

îsnâd edilen sue (

) dır.

Kasid olmayınca ceza olmaz.

Yazılarımızın Türk millî men­

faatlerini korumak maksadın­

dan ziyade mücerred şahsî bir

saikle ve tahkir maksadile ya­

zıldığını nasıl iddia ve isbat

edebilirler Bizim yazılarımız

ve verdiğimiz vesikalar tetkik

edilince görülecektir ki, biz

münhasıran davâclrtın Türle

millî menfaatlerine şer ika

etmesine mâni olmak mâksa-

dlle hareket etmiş bulunmak- ■

tayız. Kâimi kif davâcı, işbu

dâvanın mevzuunu teşkil eden

bizim

yazılarımızdan

evvel

15.6.1952 tarihinde (riaziıî bir

gidiş) başlığı altında yazdığı

bir

başfnakale ile

(Vesika

No. 71. Vatan gazetesi bizi

Türk ceza kanununun 484 ün­

cü maddesinde zikredilen şe -

kilde tahkir etmiştir.

Yalman bu yazısında ken­

disini millî menfaatler bakı -

ramdan tenkid eden bizleri,

kasdetmek suretile, bize “Cel-1

lâd” tabir ile hakaret etrriektg

ve bizim, onun ırz, namus ve

şerefine mânevî

bakımdan

kemehd attığımızı söylemeli -

tedrr. “Cellâd” malûm olduğu

üzere en iğrenç bîr Sıfattır.

Ve ancak Çingeneye lâyıktır.

Biz Allaha şükür Çifige'ne ö'l -

madiğimiz için Yalmanın bize

savurduğu bu hakareti kendi­

sine iade etmiş bulunuyoruz.

Yine Yalman bü yazısında

bize ücretli, yani satılmış g a -.

zetéci deriiekfe ve “Bü tarzda

yaz! yazmak mevkiine Sükut

edén “záválh” fabirile şe -

ref ve haysiyeti),-ki rép -

cide

etmiş

ve

halikın

hü-sumetine

maruz

bırakmak

istemiştir. Allaha Şükürki,

onu da bizi de Türk mîlleti

tanımaktadır. Yalman bü ya­

zıcında bize suç isrtâcl etmekte

ve bizim “Cellâd” hk fiilimize

hükümetin de iştirak ettiğim

v e1 çekinmediğini söyliyerelı

hakaretini artırmaktadır. \ <

hükümete de gafil demekte

dîr.

Ayrıca Yalman, gûya hükû

metin bizim suçumuza ıştır âk

nifde bir tenezzül telakki et

mtektedir. Ve böyle iğrenç bı

hakareti de revâ görmektedir

Yİlfriari, bü yazısında bizi e

rrVle Hareket ederi satılmı

bir adam şeklinde vasıflandır-

inıştı ve

(Millî lÎ'ıenfa'â'tTeri

korumağı tarafsızca dert edi­

nen1 neşir vasıtalarını bâllaia-

riıağa

çâlışâri)

sö^lcrile tahkir

etmektedir. Halbuki biz işte >

hakikî millî menfâatleri koru­

mak maksadile Yalmanın mü­

nafıklığına son vermesiPi o-

nün bü yazısından sç>nra isle­

dik. Onun bize. Cellâd, miliî

fîıeüfnatferi koruyan vâsftâfa-

h balfâiıyan satrîrriış ücretli

ödarri demesi İle bizim ona

(Münafık) millî

mehfrfafl'eri

yıkmağa çalışan adam dçrric -

rriiz arasında hakaret bakımın

dan eğer hakaret ise, bir fârk

•Çar midir? Fark varsa

ö da

şudür:

Ö münhasıran' bizi tahkir

maksadile bunu söylemiştir.

Ve iddiası hakikatin tam zıd-

drdir.

Hâlbuki biz şahsî saikle ve

tahkir maksadiyie değil, haki­

katen onun sabit olan mîllî

menfaatleri baltalayıcı haline

mâni olmak için ona müna­

fık demiş bulunuyoruz. Şu va­

ziyete göre

onun

hakareti

evvel ve bizimki

sonradır.

Nitekim, biz davâ mevzuu ya­

zımızda işte onun mukaddem

olan hakatetini işaret ederek

(Seriin tabir ve ikrahınla se­

nin boynuna kemend atacak

celiad biz olacağız) dedik.

— SÖN —