DAMAÏÏN INGİUZLERDEN İSTEĞİ:
«Hayatımı güven
altına alınız!»
İS T İF A S IN D A N BlR G Ü N E V V E L A M İR A L
D Ö R O B E K ’E B A Ş V U R A N FERİT PA ŞA , TE K
R A R A N A D O L U ’Y A A SK E R ŞE V K İN E M Ü
S A A D E İSTEDİ.
,
Damat Ferit Paşa'nın, İs
tifasından bir gün önce In
giliz Yüksek Komiseri A m i
ral Dö Robek İle gizilce te
masa geçtiği,
Anadolu'ya
Millîcl Kuvvetlere
karşı si
lâhlı birlikler göndermesine
müsaade edilmesini bir de
fa daha talep
ettiği fakat
yeniden red cevabı İle kar
ıla ş t ığ ı öğrenilmiştir.
B u n u n üzerine Dam at Ferit, tngUla komiserinden, hayatının garanti altına alınmasını istemi*
tir.
Am iral Dö Robek, bu gizli te m aslar ve son siyasi gelişmelerle alâkalı olarak dün Londraya Lord Ourzon’a yolladığı uzun telgrafını “Damat Ferit’in İstifa edeceği açıkça anlaşılıyor** cüm lesi Ue tamamlamıştır.
İngiliz Yüksek Komiserinin teli grafitim ana hatlarını açıklıyoruuı
— Damat Ferit 28 eylülde İn giliz Yüksek Komiserliğine iki muhtıra vermiştir. Bunlardan bi rincisinde, mütareke şartların m aynen tatbikinin ordu mevcudu nu son derece azalttığı ve bu iti barla da Anadolu demiryolları gibi geniş bir şebekenin askeri yönden korunmasına İmkân kal madığı İfade edilmekte, ayrıca bu şebekenin münhasıran İn gi liz makamlarının kontrolü altın da olduğu da belirtilmektedir.
İkinci muhtırada İse Damat Ferit, Anadoluda durumun git tikçe daha ciddi bir hal aldığı nı, “ Asilerin“ başkentle bütün bağlan kesmeye teşebbüs ettik lerini, hat boyunca zayıf nokta lara saldırdıklannı, zenginleri haraca bağladıklarını ve yoksul la n da zorla askere aldıklarını kaydetmektedir.
A S K E R S E V K I !
— Bu duruma son vermefc lçtn Harbiye Bakam (Şefik Paşa) Es- klşehlre derhal İki bin asker gönderilmesi lüzumunu belirtmiş ve bu kuvvetin asayişi temine yeterli olacakları kanısında bu lunduğunu bildirmiştir Damat Ferit Paşa, bu kuvvetin derhal gönderllebUmesl İçin tn el'lz as
kerî makamlarına bilgi vermemi İstemiştir. Ben de General Mllne Be bu hususta temasa geçtim. General Mllne bu husustaki gö rüşünü 29 eylülde Londraya Harbiye Bakanlığına göndermiş tir.
General Mllno’nin bu konuda- kİ görüşleri şöyledlr:
1. — Türk ordusunun vilayet lerdeki birliklerinin hemen ta mamı m illiyetçi olduğu cihetle. 2.000 Türk askerinden kurulu bir kuvvetin şevki asayişi yeniden kurmaya yetersiz kalır.
2. — Türk askerlerinin sevld, ya bunların milliyetçi kuvvetle re İltihakı veya İç harbin patla ması Ue sonuçlanır.
•
R ED E D İL İY O R !
Amiral Dö Robek, minicilere karşı yeniden askerî birlikler sev kİ konusunda Damat Ferit’in bu teklifini Fransız ve İtalyan yük sek komiserleri Ue konuşurken, 8.500 hükümet askerinin komuta sim da elinde tutan Konya as kerî valisinin direnmekten vaz geçerek İstanbula kaçtığına dair haberin kendilerine ulaştığını hatırlatmakta ve şöyle demekte dir:
“ — Damat Ferit Paşaya, 2.000 asker göndermekle nizamın ye niden kurulmasına imkân olma d iğim, bunun yetersiz olduğunu bildirmeye karar verdik. Özellik le Konya hadisesi bu kuvvetlere pek az güvenilebileceğini de or taya koymuştur. Daha büyük bir kuvvetin gönderilmesi İse mem leketi bir İç harbe sürükleyebi lir. Böyle bir İhtimal karşısında ise müttefik askerî makamları, kuvvetlerini Anadolu hattından hiç olmazsa İzm ir körfezine ka dar geri çekmeleri gerekeceği kanısmdadırlar. Bunun sonucu ise ailere her türlü ulaşımını ke ser ve halkın iaşesi de imkânsız bir hale gelir. Bu İtibarla askeri kuvvet şevkim yüksek komiserler
yersiz bulmuştur.
D A M A T 'IN S O N
Z İY A R E T İ !
Amiral Dö Robek. Damat Fe rit’in önceki gün (29 eylül) ken disini ziyarete geldiğini açıkla maktadır. Anlaşıldığına göre, Da mat Ferit, asker şevki hususun daki son talebinin ne şekilde karşılandığını öğrenmek amaciy- le bu gizil teması yapmıştır. İn giliz yüksek komiseri kendisine İn giliz hükümetinin Türkiyeye “ tam bir siyasî özgürlük vermek“ İstediğini fakat aynı zamanda karışıklık çıkmasını ve kan dö külmesin önlemek arzusunda da bulunduğunu anlatmış ve müta reke süresince ,4her hangi bir taraf f* tutmamaları gerektiğini «öylemlştlr.
Bunun üzerine Damat Ferit serzenişlerde bulunmuş, kendisi ni “ Asilere“ karşı asker sevkefc- meslne İngUlzlerin manî olduk larından halbuki “ Asilerin“ her hangi bir engelle karşılaşmaksı- zm harekete geçebildlklerlnl söy lemiştir.
K O R K U Y O R !
Bundan sonra Damat Ferit İn giliz yüksek komiserinden, ken di hayatının, taraftarları 11e Pa dişahın hayatının garanti altına alınmasını İstemiş ve bu ta lebi Amiral Dö Robek tarafın dan hemen kabul edilmiştir.
Amiral Dö Robek’ln telgrafın da belirttiğine göre. Damat Fel rlt bu talebde bulunurken "Ba- fcanlıklan ele geçirmek İçin fe sat hareketlerinin de mevcud ol duğundan“ bahsetmiştir.
Damat Ferit’in büyük bir kor ku İçinde İn giliz Yüksek Kom i serinin yanından ve bitkin bir halde ayrıldığı şuradan da an laşılmaktadır kİ. Amiral Dö Ro bek bu uzun telgrafım şu cüm le lle tamamlamıştır: 1 “ İstifa edeceği açıkça anla şılıyor.“
Beklenen
D A M A T
FERİT
p a ip p M ia H B
DEVRİLDİ
Mustafa Kemal
tarafından çekilmesi
ısrarla istenen
Başbakan dün gece
kabinenin istifasını
Padişaha verdi
Damat
Ferit Paşa
dün gece Saray'a gi
derek Padişah Vahidet
tin'e, kabinesinin isti
fasını
vermiştir.
210
gu. .den beri iktidarda
bulunan Damat
Fe
rit'in üçüncü ve sonun
cu kabinesi 75 gün ya
şamıştır. Damat Ferit;
« — Saman alevidir ve
sönmektedir» diye bah
settiğl
Anadolu Milli
Hareketinin
baskısı
karşısında dayanamı-
yarak
nihayet çekil
mek zorunluğunu his
setmiştir.
Mustafa
Kemal P a
şa tarafından uzun siv
reden beri istifası kati
bir şekilde
talep edil
mekte olan Damat Fe
rit’in kabinesindeki ba
kanlar da son günlerde
birbirlerine
girmişler
dir. Öğrendiğimize göre
kabinenin dün
akşam
vakti
yaptığı son bir
toplantıda istifa kararı
ittifakla alınmış ve bu
nun üzerine Damat Fe
rit saraya giderek du
rumu bildirmiştir.
Bundan
önceki
iki
istifa olayında olduğu
nun aksine bu defa Pa
dişahın, yeni
kabineyi
kurma vazifesini yeni
den Damat Ferit’e ver
memiş olduğu da bildi
rilmektedir. Kabineyi ki
min kuracağı henüz bi
linmemektedir.
Yalnız
bu sabah için eski Baş
bakanlardan Tevfik Pa-
şa’nm saraya davet
e-
dilmiş
olduğu
duyul
muştur.
bah. Damat Ferit’in he
nüz istifade edeceğine
dair ortada hiç bir söz
mevcut değilken cere
yan eden bir olayı
a-
çıklamıştır. Verilen bil
giye göre başkâtip sa
bahleyin Damat
Ferit
Paşa tarafından kona
ğına dâvet
edilmiş ve
kendisine, «b ir takım
adamların»
padişahın
yanma
sokulmasından
şiddetle şikâyette bu
lunmuştur. Damat
Fe
rit bilhassa Müşir Fuad
Paşa’nın önceki gün P a
dişahın yanma girmesi
ne saray memurlarının
müsaade etmelerinden
yakınmış ve
«Seksen
yaşında adamlar Padi
şahın
etrafını
alarak
entrika çeviriyorlar» de
miştir. A li Fuad Bey’e
göre, «seksen
yaşında
adamlar» derken Damat
Ferit bilhassa Tevfik
Paşa’yı ima
etmiştir.
Müşir Fuad Paşa’nm o
gün Padişah’a, Kuvayı
Milliye adına bir muhtı
ra
getirdiği de bilin
mektedir.
Damat Ferit’in bu şi
kâyetleri ile ilgili ola
rak Ali Fuad Bey şun
ları da ilâve etmiştir:
«Ferit Paşa ne kimse
nin huzura kabulünü, ne
bir ariza takdimini ve
ne de muhalif bir gaze
tenin Padişah
tarafın
dan görülmesini
arzu
ediyor. Adetâ Padişah’»
tahtı inhisara
almak
istiyor. Hattâ bir
gün
Küçük Mabeyn’deki in
tizar odasında masanın
üzerinde bir kaç gaze
te
bulunduğunu
gö
rünce: (Bu gazeteler bu
raya kadar çıkmamalı
dır. Padişah tarafından
okunabilecek gazete S A
B A H
gazetesiyle
bir
dereceye kadar İK D A M
gazetesidir) demiştir.»
-irs
2
İS T İK L Â L H A R B İ G A Z E TE S İ. Ç A R Ş A M B A 1 E K İM 1919
Ingiliz generali, Ali
Fuad Paşayı tehdit etti
Yırnvnci kolordu kumandanı, kendisini
divan harbe sevketmekie tehdit eden
Gnl Sally Kled’.n mektubuna sert
b;r cevap gönderdi
İnciliz generalinin tehdidlerine kulak asmayan Ali Fud Paşa.
Yunanistanda
terhis yok!
A T İN A G A ZE TE LE R İ, M U S T A F A K E M A L
H A R E K E T İN İN “TE H LİK E Lİ BİR H A L ”
A L D IĞ IN I Y A Z IY O R .
ATİNA.— Bulgaristanla Danş meselesinin kuK bir saihaya girmesi üzerine Yunan gazeteleri pek yakında terhis işlerinin başlayacağını DiiaırmışiercUr. Bu arada EMB- CSS gazetesi, 1916 sınıfına ka dar terhisin tamamlanacağım ve bilhassa butun ihtiyatların evlerine döneceklerim bildirmiş tir. Diğer gazeteler ise en geç ekim ayı sonuna kadar bunların serbest bırakılacaklarını yaymış lardır.Fakat dün Yunan Harbiye Ba kanlığı resmi bir açıklama yap mış ve "Bu hususta her hangi bu hazırlık yoktur" demiştir. Resmi açıklamada bir terhis bek lenmemesi gerektiği de halka duyurulmaktadır.
T E H L İ K E !
Yunan halkının şu sırada ter biz beklenmemesi gerektiğini bildiren Atina gazeteleri diğer taraftan Mustafa Kemal hareke tim e de 'tehlikeli bir hal*’ almak ta olduğuna dair haberler yayın lamak tadır lar.
(Le Messaprer D.Athenes) adlı gazete şu sod iki gün İçinde
Anadolu harekatı hakkında şu haberleri vermiştir:
— Istan buldan gelen haberle re göre, Mustafa Kemal Paşanın ¿nadoluda başlattığı harekat büyük bir önem kazanmaya baş lamıştır ve merkezi OsmanlI hü kornetine karşı amansız bir sa vaş halini almaktadır.
— Eskişehir ve Aiyonkarahlsar’ ın bir çok bölgeleri bu harekata katılmışlardır. Ankara valisi ile Çorum mutasarrıfı, harekata ka tılmayı redettikleılnden asiler tarafından tevkif edilmişlerdir.
— Rize ile Samsun arasında Kemal eller bütün posta telgraf merkezlerini ellerine geç irmiş- lerdir. Trabzon'a da 3 subay gönderilmiştir ve bunlar bütün telgraf muhaberatını kontrol al tına almışlardır.
— Mustafa Kemal hareketini, propaganda ile kandırılan köy lülerin de desteklemeye başlama lan tehlikeli bir durum ortaya çıkarmıştır. İn giliz birliklerinin Anadolu içerilerine doğru İlerle mekte ve Mustafa Kemal'cilerin münakale ve iaşe yollarını kes
meye çalıştıkları bildirilmekte dir.
ESKİŞEHİR, —
Çok sıkışık bir duruma dü
şen ve her aıı silâhlı bir ça
tışma bekleyen Ingili*
Gene
rali Salliy K.led dün Ali Fuad
Paşaya bir
mektup
yolla
yarak
kendisini divanharbe
•sevketmekie tehdit etmiştir
Ingiliz generali bu
mektu
bunda, demiryolları ile muha
bere hatlarının tahribi devam
ettiği takdirde «İngiliz
Ordu
lan Başkumandanlığından al
dığı emir mucibince «Bu ha
reketleri mütareke
esnasında
müttefik ordulara karşı
ha
reket kabilinden
telâkki ede
rek şahsen Ali Fuad
Paşa’yı
mesul tutarak divanharbe sev
kedeceğini bildirmektedir.
Ali Fuad Paşa
derhal bu
mektuba cevap vermiş, Itilâi
kuvvetleri ile silâhlı
çatışma
ya gitmediğini belirtmiş, inak
şadın milletin sarih haklan i-
ie meşru taleplerinin
sür’atle
elde edilmesi bulunduğunu kay
detmiş ve şunları ilâve etmiş
tir:
.Hiç zannetmem ki,
İtilâ!
Devletleri’ne karşı
hareketim
de bir muhasamayı
tevlit e-
debilecek hâdiseler zuhur et
mediği halde musalahamn ak
dinde divanıharbe
sevkolun-
mak mecburiyetinde
kalayım.
Mamafih İtilâf
Devletlerimin
adilane bir surette ifayı vazi
fe eden divanıharpleri de mil
letimin pek meşru ve haklı
talepleri için bir fert gibi çalı
şan bir kolordu
kumandanını
nahak yere mahkûm edebilsin.
Aksi takdirde Türk milletinin,
her milletin haiz olması lâzım
gelen hak ve hukukunu tanı
mayacak olan bir divanıharbın
idam cezasına bile hiç bir e-
hemmiyet vermiyeceğimizi be
yan eylerim. Çünkii hak ve hu
kukun tanınmasında çok ziya
de musir olan Türk milletinin
bir ferdi olmak sıfatıyle söy
lerim ki, ya hak ve hukukunu
âleme tanıttıracak bir
mille
tin ferdi gibi yaşamayı, aksi
takdirde namusu ile terki ha
yatı tercih ederim.»
SUDAN* İBARET
BİR MESELE
"Trabzon ve havalisi Ademi Mer keziyet Cemiyeti" nin Hürriyet ve İtila f partisi ile birleşmesi, kamu oyunda değişik tepkiler yaratmıştır.
AKŞAM gazetesine gönderilen bir mektupta deniliyorkl:
"Trabzon ve havalisi Ademi Mer keziyet Cemiyeti, Hürriyet ve İt i laf partisine karışmış. Bu havadisi işitince tencere yuvarlandı kapağını bulda dedim. Eğer teşbihi izaha lü zum varsa diyebilirle ki tencereden maksad Hürriyet ve İtilaf, kapaktan m aksa d bu Ademi Merkeziyet Cemi yetidir,
“ MaamafHı mesele başka noktai nazardan da görülebilir. Bir damla su bir bardak sn ya karışırsa, bir bardak su bir damla su miktarı ar tar ama mesele gene sudan iba rettir.
İşin ciddî tarafını kale alırsak şu mütelea serdedilebilir: Trabzon ev havalisi unvan! coğrafi, kıtavi mm takavf bir iravana benziyor. Halbu ki yabancı unsurların ekseriyet ka zandığı topraklardan zaten uzak ol duğumuzdan Vilson prensipleri mu cihince Türklerin ekseriyet kazan dığı topraklar zaten birim oldu ğundan Erzurum'dan Trakyaya ka dar Türkîyenin artık coğrafyası, kıta sı, mmtakası kalmamıştır.
Izmirin işgali günü Kordon boyunda silâhsız olduğu halde Yunanlı lar tarafından süngülenerek şehit edilenlerden Yarbay Şükrü Bey.
Yunanistan Başbakanı
istediğini yaptırıyor
Sulh Konferansı Yüksek Konseyi, İzmir faci
asını tahkik etmekte olan komisyonun, Yunan
delegesine bütün zabıtlarını açıklamasını ka
bul etti.
PARİS.— Yunan ordusunun İzmire çıktığı gün yaptıkları zulmu ve yağmayı tehkik etmekte ilan ttiîa f devletleri komlsyo nundan Atina idaresi aleyhin de bir rapor gelmesinden iyi ce endişelenen Yunan Başba kanı Venlzelos tarafından bir süreden beri yapılmakta olan şikayetler dün yüksek kon seyin toplantısında konuşul muştur
Öğrendiğimize göre, Venl- eek>s biri VI ağustos ve diğe ri de 08 eylülde olmak üzere konseye Ik! telgraf yollamış ve bu komisyonun çalışmaları hakkında Yunan Temsilcisi Albay Mazarakis’e hiç bir bil ği verilmemesinden şikayetçi bulunduğunu bildirmiştir.
Konseyin dünkü toplantı sında Fransız Başbakanı Kle- manso ile İngiliz delegesi Crowe da, Venizelos’un şika yetlerini haklı görmüşler ve İzm ir tahkikat komisyonunun z abıtlan ve hattâ tanıkların ifadeleri hakkında Yunan a l bayının istediği bütün bilgi nin kendisine verilmesine ri- za göstermişlerdir
Bu yolda İstanbulda yük sek komiserlere talimat gön derildiği de bildirilmektedir.
İzm ir tahkik heyeti azasın dan şehrimize dönen Amiral Bristol dün (Antant) ga ze te sinin bir muhabirini kabul ederek tzm ir meselesi hakkın daki ihtisasları hakkında tek bir kelime söylemek isteme miş valm z demletir ki:
"Bu ehemmiyeti mesele ve tahkikatın neticeleri hakkın da arkadaşlarım ve ben bir şey söviememeve ve hattâ bir kelime nesretttrm*meye karar verdik Yalme sövllvebilece- ftim bir sev varsa o da ra porlarımızı hazırlamış oldu- ğumuzdur Bu rakorlar caret vuzuh ve serbesti İle ranî hiç bir »esire tabi nlmaksı-Mülakatın «onunda Ameri kan amirali şunları da söyle
m iştir.
" — Siz Türkler şerefli ma zinize tstlnad etmekle çok hâtâ ediyorsunuz. Haklarını zı maddî esaslar üzerine bina ederseniz daha ameli bir iş görmüş olursunuz.**
Diğer taraftan İzm ir’den av det etmiş olan tahkikat ko misyonu üyelerinden biri de Jurnal Doryan gazetesi muha birine aşağıdaki beyanatı ver iniştir:
"D ört müttefikin delegesin den maada İzm ir heyeti tah kikiyesinde yirmi muavin aza, katip, daktilograf ve saire bulunmaktaydı. Tahkik heye tinin İzmire muvasalatı hiç bir nümayişe sebebiyet ver memiştir. Komisyon kararga hını Sultani binasında tesis etmiş, Aydın, Menemen, Ber gama. Manisa. Nazilli. Deniz li ve Ayvalığı ziyaret etmiş tir. Bu gezi sırasında heyet mahallî hükümetler binası dahilinde toplanmışlardır.
Diğer taraftan Kurmay Yar bay Kadri Bey şu beyanatı vermiştir:
Biz tahkik heyetinin lçtlmalannda hazır bulunma dik. Heyet üyeleri kararlarını son derece gizli tutuyorlar. Bu sebeble yalnız ihtisaslarım dan bahsedeceğim Bende şu kanaati kati hasıl olmuştu! kİ heyetin verdiği netice ta mamen lehimizedir Ve barı emareler de bunu belirtmek tedir Ben heyete Osman]» delegesi olarak katıldım He yet Ue ahali arasında İrtibai satım şu merkezdedir: Heyet un kanaati hakkındakl ihtisa satım şu merezdedlr Heyet Yunanlıların yapmış olduk ları mezalim ve fecaîln tam* men doğru olduğuna. Yunar Uların İzmire çıkmalarının memleketin iktisadi durumu için darbe teşkil ettiğine ka naat getirmiştir. Bir kene Aydın şehri kamilen harap olmuştur Müslüman ahali c derece feci durumda «di kİ Yunanlıların tevilleri netice vermemiştir. Mezalim bâlâ devam ediyor.
İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi