• Sonuç bulunamadı

Toplum arabeski bağrına basıp söyleyeni milyoner yapabiliyor:piyanist Hüseyin Sermet geçen hafta İstanbul'daydı

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Toplum arabeski bağrına basıp söyleyeni milyoner yapabiliyor:piyanist Hüseyin Sermet geçen hafta İstanbul'daydı"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Piyanist Hüseyin Sermet geçen hafta İstanbul’daydı

Toplum arabeski bağrına basıp

söyleyeni m ilyoner yapabiliyor

USTUN DURUEL

1980 yılından bu yana Monâ- co Prensi Rainier Müzik Akade- misi’nde hocalık yapan, bunun yanı sıra Avrupa’nın çeşitli kent­ lerindeki başarılı resital ve kon­ serlerini sürdüren piyanist Hüse­

yin Sermet geçen hafta İstanbul1

daydı. Destek Reasürans ve Bo­ ğaziçi Üniversitesi’nde iki resital veren sanatçıyla kısa bir söyleşi yaptık.

— Sayın Hüseyin Sermet, 1975 - 85 yıllan arasında girdi­ ğiniz tüm yarışmalarda önemli dereceler elde ettiniz, pek çok ödülün sahibi oldunuz. Bu ödül­ lerin bir değerlendirmesini yapar mısınız? Yaşantınıza ne gibi kat­ kıları, etkileri oldu?

SERMET — Uluslararası ya­

rışmalarda derece almak ya da almamak istisnalar dışında kari­ yeri pek fazla etkilemiyor. Benim kariyerime de açıkçası pek kat­ kısı olmadı bu ödüllerin. Ama yarışmalara girdiğim için son de­ rece mutluyum. Çok insan tanı­ dım, eğlenceli anlar yaşadım. Ben tüm yarışmalara en azından finale kalacağımdan emin olarak giriyordum. Kendini beğenmişlik değil bu. İsterseniz altıncı his di­ yelim. Dolayısıyla en azından bir üçüncülük söz konusu olunca, bir öğrenci için küçümsenmeye­ cek para veriliyor size, nerdeyse bir burs gibi. Yarışma atmosfe­ rini seviyorsanız da iyi bir fırsat. Ayrıca şehir değiştirmek, başka ülkere gitmek, genç insanlarla ta­ nışmak, Chopin’in oturduğu evi görüp onun piyanosunda çalmak insanı zenginleştiren, hayatına renk katan şeyler. Tabii ardından konserler de getiriyor.

— Uzun zamandır yurtdışın- da yaşıyor, ama ülkemize sıkça gelip konserler veriyorsunuz. Ye­ ni yetişen gençleri ve ilgiyi nasıl buluyorsunuz? Müzik dünyası­ nın neresindeyiz?

SERMET — Türkiye’yi elbet­

te örneğin bir F. Almanya, bir Macaristan’la kıyaslamak müm­ kün değil. 50 milyonluk bir ülke olduğumuzu düşünürseniz, Ba­ tı müziği ile uğraşan sanatçı sa­ yısının çok az olduğunu kabul etmek zorundayız. Buna karşın,

konservatuvarlarımızdan çıkan çocukların genel olarak yetenek­ leri ilk anda potansiyel olarak Avrupalı çocuklardan daha faz­ ladır bana sorarsanız. Fakat bu çocuklar hiçbir zaman bir Alma­ nın, Fransızm, hatta bir Ingilizin

gelişme şansına sahip olamıyor­ lar. Bunun çeşitli nedenleri var tabii. Bir defa toplumun sosyal yapısından gelen bir şey var. Ai­ le hâlâ “Oğlum doktor, mühen­

dis, avukat olsun, çalgıcı olmasın” anlayışı içinde. Çünkü

müzikle uğraşan gayri ciddi bir adamdır. Klasik müzik sanatçı­ ları ülkemizde çok zor şartlarda tutunabiliyor. Buna karşın aynı toplum bir arabeski bağrına ba­ sıp, çalan söyleyeni iki haftada milyoner yapabiliyor. Bir Say-

gun’u, Rey’i, Erkin’i, bir Usman- baş’ı ve diğerlerini içinden çıkar­

mış bir toplum böyle bir yanlı­ şın içindeyse bunda bir tuhaflık var demektir. Ben, önce ciddi bir

sanat politikasının saptanması­ nın, uzun vadede uygulanması­ nın ve toplumumuzun üzerine ciddi olarak eğilinmesinin gerek­ tiğine inanıyorum. Ama kimler yapar bilemiyorum.

— Müzik dışı ilgi alanlarınız­ dan söz eder misiniz? Nelerle il­ gilisiniz?

SERMET — Günde 18 saat kan ter içinde piyano çalışan bir insan değilim. “Ben müzisyenim,

sadece müzikle uğraşırım” de­

mek bana gülünç geliyor. Elbet­ te ki benim hayatımda en önemli konu müzik. Ama onun dışında­ ki sanat dalları da beni ilgilen­ diriyor. Dahası hayatın kendisi ilgilendiriyor. Gezmek, sinema­ ya gitmek, kitap okumak, arka­ daşlarımla her türlü konuyu tar­ tışmak, otomobil yarışlarını iz-, lemek, zaman zaman yemek ya­ pıp iyi bir şarapla kendime ziya­ fet çekmek vazgeçemeyeceğim tutkularımdır. Yani hayatın için­ de olmak, yaşamdan, insanlar­ dan kopmamak. Ve algıladığım, öğrendiğim, yaşadığım güzellik­ leri sanatıma yansıtmak, halka vermek.

8f

1 9 8 0 ’den bu yana Monaco Müzik

Akademisi’nde hocalık yapan, Avrupa'da

konserlerini sürdüren piyanist Hüseyin Sermet

geçen hafta İstanbul’da iki resital verdi.

HÜSEYİN SERMET — “Ben, önce ciddi bir sanat politikasının saptanmasının, uzun vadede uygulanmasının, toplumumuzun üze­

rine ciddi olarak eğilinmesinin gerektiğine inanıyorum.

Referanslar

Benzer Belgeler

• Ölü bitkilerin yaprak, gövde ve köklerinden beslenen toprak canlıları (solucanlar, mantarlar, milipedler, larvalar ama özellikle bakteriler) bitki bünyesindeki karbonu

Sosyal medya kanalları, hedef kitleye ulaşmak için etkili reklam mecralarından biri.. Bu nedenle sosyal medya hesaplarımızda sıkça reklamlarla

Fakat 6 Mayıs 1993 tarihinde Bosna Sırp Parlamentosu’nun planı reddetmesi ve bunun için referanduma gidilmesine karar vermesi üzerine, 15 Mayıs 1993 tarihinde Bosna

Ahmet’i okula götürmek için babası geldi; annesi Damla ile kaldı.. Damla öğle vakti iyileşti ve okula gitti ama bir sonraki gün uyandığında yine pek

Doktor tümörü almak için Eda’ya ameliyat yapılacağını ve birkaç gün hastanede kalması gerektiğini söyledi.. Doktor ameliyattan sonra bazı çocukların kısa bir süre

Kıbrıs'ın aynı za- manda özellikle İngiltere'de olmak üzere çok önemli bir di- asporası bulunduğunu ifade eden Eren, YTB'nin İngilte- re'deki yaşayan Kıbrıslı Türk

3. Kimlik ve Kitsch Odaklı İşlerinde Kullanılan Gündelik Nesneler 1980’li yıllardan itibaren Türkiye’de giderek yoğunlaşan köyden kente göç, yaşam olgusunda melez, yoz,

Bir başka açıdan Dupont (2012: 230) İPB’yi, iklim politikasının amaçlarının ilgili sektörlerin karar-alma süreçlerinde yer alması sağlanarak, politika