• Sonuç bulunamadı

Behramoğlu:"Günümüz romanında bir düşüş olduğu kanısındayım"

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Behramoğlu:"Günümüz romanında bir düşüş olduğu kanısındayım""

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

o SA N A T EDEBİYAT M AGAZİN

Behramoğlu: “ Günümüz romanında

bir düşüş olduğu

Hikmet ÇETÎNKAYA

. ^

1

: . A

1

RUHSAL DURUM — Ataol Behramoğlu (sağda) şiirin bir dil olgusu olduğu ka­ dar, psikolojik bir olgunun, ruhsal bir durumun yansıtılması olduğunu söylüyor, «Derinliği olmayan bir ruhsal durum, önemi olmayan bir gözlem, iste­ nildiği kadar söz ustalıklarından yararlanılsın, bir şiirden söz edilemez» diyor. (Fotoğraf: Celal BAŞLANGIÇ)

Ataol Behramoğlu yirmi bir yıl dır yazıyor. İlk gençlik deneylerini Yeni Çankırı, Yeşil llgaz Gazete­ lerinde yayımlayan Behramoğlu, daha sonra Yelken, Elif, Ataç, Yap raklar. Dost, Evrim dergilerinde yazdı, şiirleri Papirüs, Şiir Sanatı, Yeni Gerçek, Yeni Dergi ve Halkın Dostları'nda çıktı, (1965 - 71). Şair­ liğinin yanı sıra eleştirme yazıları ve başarılı çevirileriyle de tanını­ yor Ataol Behramoğlu. Şimdiye dek yayımlanmış yedi kitabı var: Bir Ermeni General, Bir Gün Mutlaka, Yolculuk, Özlem ve Kavga Şiirleri, Ne Yağmur, Ne Şiirler, Kuşatma­ da, Mustafa Suphi Destanı ve Dört lükler. Behramoğlu kendisiyle yap­ tığımız söyleşide Türk romanı ve şiirinin çeşitli sorunlarına ilişkin görüşlerini aktardı, yeni çalışma­ larım anlattı.

— «Sayın Behramoğlu, son günlerde Türk romanının durumu konusunda yo­ ğun tartışmalara tanık oluyoruz. Bir şair olarak sizin bu konuda düşünceleriniz nelerdir?»

— Türkiye’de yüzyıla yakın bir süre­ dir roman yazılıyor. Bu anlamda Batı ül kelerine oranla romanımızın geçmişi çok eski değil. Buna karşılık dünya ölçüsün­ de değeri olan bir Türk romancılığından söz edilebileceği kanısındayım. Romanı­ mızın ilk ve bugün için de en önemli us­ tası kanımca Halit Ziya Uşaklıgil’dir. O- nun özellikle «Kırık Hayallar»ının dün­ ya ölçüsünde bir değer taşıdığım düşü­ nüyorum. Dünya ölçüsünde deyimini kul lamrken amaçladığım şudur: Evrensel bir sorunu tartışmak ve bunu ulusal bir çerçeve içinde yapabilmek. Halit Ziya «Kırık Hayatlar»da bunu başarabilmiş­ tir. O romanda, bir OsmanlI aydınının kendine özgü kişiliğini, toplumun kendi­ ne özgü ilişkiler ortamım buluyoruz. Ote yandan evlilik, sevgi, bireysel özgürlük vb. evrensel sorunları tartışıyor bu ro­ man.

Yazın çevrelerinin geneı kanısının tersine, günümüz romanında bir düşüş olduğu kanısındayım. Bunun bir nedeni, sanatın ve genel olarak kültür yaşamı­ mızın her alanında olduğu gibi, romancı­ lık alanmda da geçmişten kopukluğumuz dur. Öteki neden ise, birinci nedenle ba­ ğıntılı olarak, körü körüne bir öykünme- ciliktir.

Günümüz Türk romanında da klasik bir düşüncenin varolması gerektiğine ina nıyorum. Bunun en seçkin örneğini, son yılların en güçlü romanlarından «Bir Gün Tek Başına»yı yazmakla Vedat Tür- kali vermiştir. Çağdaş romanımızın da­ ha uzunca bir süre klasik disipline uy­ makla kazanacağı çok şey olduğunu dü­ şünüyorum. Başka türlü düşünen ve ya­

zanların da romanımızın gelişmesine kuş kuşuz kı katkıları olmaktadır. Fakat kıa sik disiplini tümüyle reddeden bir anla­ yışın, yaygınlaşırsa, romanımızın gelişme sine zararlı olacağı kanısındayım.

«GÜNÜMÜZ ŞİİRİNİN DE BAZI YANLIŞLIKLAR İÇİNDE BOCALAMAKTA OLDUĞU KANISINDAYIM»

— «Aynı sorunsalı şiir konusuna ge­ tirdiğimizde neler söyleyeceksiniz?»

— Şiirimizin geleneği çok daha eski. Şiir yazmaya özenen genç bir yeteneğin önünde sonsuz bir malzeme var. Malze­ menin sonsuzluğu hem bir kolaylık, neın de bir güçlük. Kolaylığın nedeni açık. Güçlük ise, bu malzemeyi seçip yoğur­ maktan, daha da önemlisi bunca büyük bir gelenek içinde kendine özgün bir yer açabilmenin çetinliğinden geliyor.

Çağdaş şiirimizin Tevfik Fikret, Yatı ya Kemal, Nazım Hikmet başta olmak üzere çok sayıda değerli ustaları var. Fa kat günümüz şiirinin de bazı yanlışlıklar içinde bocalamakta olduğu kanısında­ yım. Şiir yazmaya başlayan Çok sayıcla genç insan bir duygu, bir düşünce par­ çasının kendisinin şiir olduğunu varsayı­ yorlar. Şiirin bir dil, bir söyleyiş işi ol­ duğunu unutuyorlar. Bu alanda gereken önemi, titizliği göstermiyorlar. Öte yan­ dan şiirin bir dil olgusu olduğu gerçeği de şiiri sözcüklere, benzetmelere, laha teknik bir deyim kullanarak söylersem, metafora indirgemekle bir tutuluyor, il­ ginç sözcükler kullanmak, her dizeyi bir benzetmeyle oluşturmak şiirin ortaya çıkmasına yeter sanılıyor. Oysa şiir bir dil olgusu olduğu kadar bir psikoloji ol­ gusu, bir ruhsal durumun yansıtılması­ dır da. Derinliği olmayan bir ruhsal du­ rum, önemi olmayan bir gözlem, istenil­ diği kadar söz ustalıklarından yararlanıl­ sın, bir şiirden söz edilmesine yetmez.

Geçici modalar oluşturur sadece. Çağdaş bir şair, bir dil ustası olduğu kadar çağ­ daş bir kala, çağdaş bir duyarlıktır da. Şiirsel bir metin, hiç kuşkusuz felsefi ya da siyasal bir metin değildir. Fakat on­ ların büsbütün dışında da değildir, Işıe özellikle son zamanlarda işin bu yanının yeterince önemsenmediği, şiirin bir çe­ şit dü kuyumculuğuyla eş değerde görül düğü'U-rısındayım. Böy»e bir anlayış şi­ iri küçültür. Onu yurdun, halkın insanlı­ ğın yazgısından koparır.

— «Yunanistan’da «Türkiye Özgün Yurdum Güzel Yurdum» başlığıyla bir şiir kitabınızın yayınlandığım okuduk. Türkiye’de bu adı taşıyan bir kitabını­ zın olduğunu anımsamıyoruz.»

— Daha önceki kitaplarımdan .çapı­ lan bir seçmelerdir o kitap. Kitaba adı­ nı veren şiirim ise, geçen yıl «Sanat E- meği» dergisinde yayınlanmıştı. Yer-ı şiir lerimi bu yıl aynı ad altında kitaplaştır­ ır:’ .; ist-.vorum. Yeni kitabımda en birey­ sel duyguları ve en genel anlamda top­ lumcu düşünceleri içeren şiirler olacak. Eoı iki şeyi hiç bir zaman birbirinden a- yırmadım zaten. İnsanın birey olarak varlığı ve bağımsızlığı, yurdun mutlulu­ ğu ve bağımsızlığı. Çağdaş şiirin bu iki ana kaynaktan soluk alarak, büyük, ger­ çek şiir olacağı kanısındayım.

— «Geçtiğimiz tiyatro dönemimle «İyi Bir Yurttaş Aranıyor» başlığı altın­ da bir şiir - kabareniz oynandı. Bu tür­ de yeni çalışmalarınız olacak mı?»

— «İyi Bir Yurttaş Aranıyor» şür türünde bir siyasal taşlama örneği idi. Bu yıl güz aylarında İzmir ve Ankara da yenilenecek. Şu ara, belgesel tiyatro tü­ ründe bir çalışma üzerindeyim. Kişi ve yazar olarak beni çok ilgilendiren Sn oa- hattin Ali’nin kişiliğini, yaşamım, dramı m tartışan. Başarabilirsem çok mutlu o- laoağım.

İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Bu çalışmada ADEM tanısı ile izlediğimiz hastalarımızın başvuru yakınmaları, klinik bulguları, seyir ve tekrarlama durumlarını araştırdık.. GEREÇ

Malatya Verem Savaş Derneği verilerinde akciğer tüberkülozu vakalarında balgam mikroskobisi ile bakılma oranı % 67, kültür ekilme oranı ise % 49 olarak bildirilmiştir

In this preliminary study, the effects of RA treatment on URG4/URGCP, CCND1, Bcl-2 and Bax gene expression changes in undifferentiated and differentiated

腎臟發生病變時,無法將體內的含氮廢物排出 以致造成過多的含氮廢物堆積在血中,引起尿

Araştırma sonucuna gore deneyime açıklık ile güç, başarı, hazcılık, uyarılma, öz denetim, evrensellik, yardımseverlik, uyum ve güvenlik puanları

--- OMANYA’nın hâkimi Nicolae Ceausescu, T ürkçe ya z ılış ıy la N ik o la Çavuşesku. --- <1965'ten beri Romanya Komünist Partisi’nin Genel'Sekreteri.