• Sonuç bulunamadı

Muharrem

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Muharrem"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

S a y f a

a |jy.

BURHAN

FELEK

A

R A B ! dediğimiz kamerî takvimin başı olan Muharrem ayındayız. Muharrem ayı birçok ba- k’ rr>dı-t«lâm için mübarek bir aydır.

Eski devirlerde Muharremin l ’inde çocuklara bir çil kuruş verirlerdi. Muharrem ayı özellikle Alevî ve Şiîler için mübarek bir aydır. Halk dilinde bu ayın adı aşure ayıdır. Aşure kelimesi Arapça 10 demek olan aşr kelimesinden gelir.

1944 yılı başında 6 kişilik bir gazeteci grubunu Hindistan hükümeti, Hind’i ziyarete davet etmişti. Grubun başkanı merhum Falih Rıfkı A tay Bey, ikinci başkanı Necmettin Sadak Bey merhumdu. Sonra merhum Burhan Belge gelirdi. O devirde Burhan Belge, merhum Falih B ey’in göz bebeğiydi. Kendisi yarım yamalak gazeteci olsa da, güzel İngilizce konuştuğu için Falih Bey yanma almıştı.

Gene o devirde Anadolu Ajansı müdürü olan merhum Muvaffak Menemendoğlu vardı. Benim kafile­ ye katılmamı o temin etmişti. Çünkü o devirde küçük kardeşi Numan Bey Dışişleri Bakanımızdı. Bizimle Hindistan’a gelen beşinci zat, o devirde Dışişleri Protokol Umum Müdürü olan ve daha sonraları Lahey Büyükelçiliğimizi de yapmış olan Selahattin Arbel Bey merhumdu. Altıncı arkadaşımız, Ingiltere’ nin Ankara Büyükelçiliği Ataşemiliter Muavini Albay Blund idi.

Biz Ankara, Adana, Bağdat demiryoluyla Bağdat’a gittik. Orada o devirde tngilizlerin elinde olan Habbani- ye adındaki gölden bir deniz uçağıyle Hindistan’a uçtuk. Bu seyahat, meslekî hayatımın en ilginç ve mühim seyahati olmuştur.

Karaçi adındaki Hind şehrine inmiştik. Bizi o devirde İngiliz idaresinde bulunan Sind Valisi Gulam Hüseyin adında şişman, esmer bir Hind Müslümanı karşıladı. Vakit günün ilerlemiş saati idi. İçki ikram ettiler. Ben oldum olası alkol kullanmadığım için istemedim. Vali de:

— Ben de oruçluyum, içmem! dedi.

Sorduk neden oruçlu olduğunu. Meğer oruç dediği, içkiye oruçluymuş. Limonatayı —ki zencefilli berbat bir şeydi— yutarken çalı süpürgesi gibi boğazımı tırma­

layarak indi. Neyse, Vali Gulam Hüseyin içki

içmediğinin sebebini kendisi izah etti: — Muharrem ayındayız! dedi. Ben sordum:

— Siz Şia mısınız?

— Hayır, ben Sünnî’yim. Ama bizde Muharrem ayı mübarektir! dedi.

Neden mübarektir? Bunu kısaca anlatmak, Muhar­ rem ayının Türkler nezdinde de hürmet görmesinin sebebini izah edelim.

Muharrem ayında Hz. Ali’nin oğlu ve Hz.

Muhammed’in pek sevdiği torunlarından îmam

Hüseyin Kerbelâ’da Muaviye’nin oğlu Yezid askerleri tarafından şehit edilmiştir. Hadise şöyle cereyan etmiş­ tir: Dördüncü Halife Hz. Ali’nin vefatından sonra, Hz. Peygamberin Sır Kâtibi dediğimiz özel kalem müdür­ lüğünü yapan ashabdan Muaviye, hilafete göz dikmişti. Bu yüzden Hz. Muhammed sülalesiyle, Muaviye ara­ sında silahlı çatışmalar oldu. Hz. Haşan daha sakin bir zattı. Hilafet davasından vazgeçti. Fakat Hz. Hüseyin Küfelilerin vaadettikleri yardıma güvenerek muharebe­ yi göze aldı. Ne var ki, Muaviye’nin oğlu Yezid daha evvel Küfelilerin bu yardımını önlemişti. Hz. Hüseyin elinde kalmış 70 kadar sadık adamıyla Kerbelâ’da Yezid ordusu ile çarpıştı ve susuzluktan şehid oldu.

işte bizim “ Ehl-i Beyt” dediğimiz Peygamberin ailesini seven Sünnîler ve onlara daha çok bağlı olan Alevî ve Şiîlerin Muharremi mübarek saymaları, Hz. Hüseyin’in bu ay içinde şehid olmasındandır. Birçok Sünnîler Muharrem ayında çok su içmezler. Muharrem ayının İslâm’daki mübarekliği işte bundan, yani Hz. Hüseyin’in bu ay içinde şehid olmasından ileri gelir.

Çok eski devirlerde, yani biz çocukken, İstanbul’daki îranlılar Üsküdar’da Seyid Ahmet Şiî Dergâhından kalkıp göğüslerine vurarak veya çıplak sırtlarını zincirli kamçılarla döverek Ihsaniye’deki evimizin önünden geçerlerdi. Bu iş Muharremin onuncu günü olurdu. Oradan Üsküdar’a inip vapurla karşıya ve oradan da lranhlann âdeta karargâhı olan Valide ve —galiba— Sümbül hanlarına giderek matem merasimini bitirirler­ di. Aşure de Muharremin onunda bu münasebetle pişirilirdi.

Bu münasebetle kamerî seneyi cümle Müslümanlara tebrik ederim. Sanırım Ziya Paşa’ mn bu tarihî facia için

yazdığı bir mersiyesi vardır, ilk beyitini şöyle

hatırlarım:

“ Hüseyin düştü atından sahra-yı Kerbelâ’ya, Varıp Cibril haber ver Sultan-ı Enbiya’y a .”

Taha Toros Arşivi

IIIIÜIIİI II lllll I lı .11! 11! İlil lifli IIIili!H ll

Referanslar

Benzer Belgeler

Yufkacı dükkânının karşı köşesinde, Tramvay Deposu ve Çukur Pazar’a giden yolun başında “Mavi Köşe Kurukahvecisi”, onun yanında Vangel’in işkembe çorbası

 Zerdüşt’ün milattan önce binli yıllarda ortaya koymaya çalıştığı ve fakat ondan sonra değişim ve dönüşüme uğrayarak varlığını günümüze dek korumuş eski

l) Yönetim Hizmetleri Genel Müdürlüğü, m) Hukuk Hizmetleri Genel Müdürlüğü, n) Dış Politika Danışma Kurulu Başkanlığı, o) Teftiş Kurulu Başkanlığı,. ö)

Arjantinli temsilci Susana Ruiz Cerutti, Adalet Divanı’ndaki konuşmasında, 2007’nin Kasım ayından beri Uruguay topraklarında faaliyet gösteren Finlandiya’ya ait Botnia

Bu sözü bana söyleyen, Orta Hindistan’ ın pamuk yetiştirme bölgelerinde yaşayan köylü bir kadındı; kenarda bir köylü çiftçi olan ve ıssız pamuk tarlası

The Long-Run Effects of Trade and Income on Carbon Emissions: Evidence from Heterogeneous Dynamic Panel of Developing Countries.. Muhammed

İnşaat süresince gerek şeker sigorta mü- şavir mühendisliği, gerekse inşaat komisyon- ları ve Bilhassa Savın Umum Müdürleri Hanefi Ulutekin tarafından müellif büroya

Esnaf meyhaneleri, balıkçı meyhaneleri, çalgılı meyhaneler, sahil meyhaneleri dedik.. Bunların yanı sıra Krepen Pasajı, Çiçek Pasajı