• Sonuç bulunamadı

Başlık: TÜRKİYE'DE ASKERİ VETERİNER HEKİMLİK TARİHİ ÜZERİNDE ARAŞTIRMALARYazar(lar):DİNÇER, FerruhCilt: 26 Sayı: 3.4 DOI: 10.1501/Vetfak_0000001026 Yayın Tarihi: 1979 PDF

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Başlık: TÜRKİYE'DE ASKERİ VETERİNER HEKİMLİK TARİHİ ÜZERİNDE ARAŞTIRMALARYazar(lar):DİNÇER, FerruhCilt: 26 Sayı: 3.4 DOI: 10.1501/Vetfak_0000001026 Yayın Tarihi: 1979 PDF"

Copied!
13
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

A.

D.

Veteriner Fakültesi Veteriner Tarihi ve Deontoloji Kürsüsü

Doç. Dr. Ferruh Dinçer

TÜRKİYE'DE ASKEıU VETERİNER HEKİMLİK

TARİHİ ÜZERİNDE ARAŞTIRMALAR

i. Bölüm Ferruh Dinçer*

Studies on The Turkish Veterinary Milltary Science Summary: In ı842, The first veterinary school was established for the military sevices. This was also the ear/iest contact with European veterina-rians on scientific basis. Graduates made important contributions to the veteri-nary activities in militmy and public fields. They realised the establishemrd of the Civilia Veterinary School in J88g. Through the ıgth century, military vete -rinarians carried out the publication of the text books and a periodical as they succeded in creating a dose colleboration with their medical colleagues both in education and research. Military Academy of Veterinary Sciences and other 1ns-titutes, establislıed for postgraduate education training and reserach, placed con-siderable emphasis upon the development of the Turkish veterinary and medical sciences. In this study, all these activities will be diseussed from point of histo-rical and scientific value.

Özet: Türkiye' de ilk Veteriner Okulu ordunun gereksinmesini karşıla-mak amacı ile ı842'de açılmış ve bu ayrıı zamanda Avrupa veterinerfiği ile bi-limsel anlamdaki ilk ilişki olmuştur. Askeri veteriner/er, öğretim ve eğitimde ö-nemli roloynamışlar, ders kitaplarımn yazılmasını, veteriner hekimlikte ilk der-günizin yayımlanmasını ve ilk Sivil Veteriner Okulunun açılmasını sağlamış-lardır. Ayrıca, ülkemizde hekim-veteriner ilişkisini başlatarak öğretim .ve araş-tırmada bunun en güzel ve olumlu ö'meklerini vermişlerdir. Askeri Veteriner Akademisi ile diğer kurumlardaki araştırma ve eğitim düzeni ülkemiz tıp ve ve-terinerlik bilimlerinin gelişmesinde etkili olmuştur.

• Doç. Dr. A.ü. Veteriner Fakültesi, Veteriner Tarihi ve Deontoloji Kürsüsü, Ankara-Turkey.

(2)

2 Ferroh Dinçer

Giriş

Veteriner tarihimiz üzerine bugüne dek yazılanlarda genellikle asker ve sivil kesim birlikte ele alınmıştır. Konudaki ilk bilgileri God-lewsky'de (20) buluyoruz. Eichbaum (14), Thieme (43) ve Hoffme-ister (24) de Türkiye'de veteriner hekimliğe değinmiş yabancı yazar-lardır. Subhi Edhem (41)'in bugün büyük değer taşıyan resimlerle zenginleştirdiği yapıtından sonra Bekman (7) ve Tüzdil (48) konuyu kapsamlı biçimde incelemişler, Yarar (S4) tarihsel bilgileri yinelemiş, kaynak ve belge göstermeksizin Askeri Veteriner Akademisi ile As-keri Biyoloji Enstitüsü hakkında kısa bilgi vermiştir. Bu yazarların bir birinden yararlandığını, kimi yorumlarla zamanlama yanılgıları doğ-duğunu belirten Erk (IS), Gadlewsky'i (20) değerlendirip veteriner tarihimizin başlangıcını kesinlikle saptamıştır (ı S). Daha sonra Erk, ders kitabına (17) da bu bilgileri aktarnuş, yine Erk ve Dinçer (18) ö-zellikle veteriner öğretimimiz konusunda geniş ve derli toplu bilgi ver-mişlerdir.

Yukarıda değinilen kaynaklarda askeri veteriner tarihi, öğre-tim dışında, çok yüzlek geçilmiştiı-. Harp Tarihi Encümeni (22, 23) Birinci Dünya Savaşı ile Kurtuluş Savaşında askeri veterinerliğin du-rum ve hizmetlerini belgelemiştir. i928'de yayımlanan bir broşür (2)

ile "Askeri Baytar Tatbikat Mektebi ve Hastanesinin" beş yıllık ça~ lışmaları derlenmiştir. i94s'de de "Veteriner Bakteriyoloji ve Serum

Aşı Evi"nin çalışmaları bir monografide (3) toplanmıştır. Harp Oku-lu Tarihçesi'nde (4), lsfendiyaroğlu (27) ve Kral'ın (29) yapıtlarında veteriner öğretimine kısaca değinilmiştir.

Askeri veteriher tarihi üzerinde i967'den beri sürdürdüğümüz

in-celemeler sırasında, bilim ve basım yaşamımızda belli bir yer tutan " Türk Askeri Veteriner Hekimleri Dergisi" değerlendirilmişti (I ı). Bu kez askeri veteriner tarihımizin çeşitli konularında ön bilgi vermek ve bu kesimin veteriner ve bilim tarihimizdeki yerini ve önemini sapta-maya olanak sağlamak amacı ile bu çalışma ele alınmıştır.

Materyal ve Metot

çalışmamızın materyalini girişte verilen literatür yanında Askeri Veteriner Akademisi* ile Genelkurmay ve Kara Kuvvetleri Veteriner Daireleri Arşivlerindeki künye defterleri, dosyalar v.b. belgeler, Harp

• Halen "Gemlik Hayvan Deposu üretim ve Eğitim Merkezi (Askeri Hara) Komu-tanlığı" bünyesinde "Askeri Veteriner Okulu" adıyla bulunmaktadır.

(3)

Tarihi Dairesi ba~ta olmak üzere çe~itli kurum ve ki~ilerden sağlanan konuyla ilgili belge ve bilgiler, Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane Defteri (34), İskora (28) ve Kavur'un (31) yayınları ~ekiIIendirmi~tir. Bugün, tü-müyle tarihsel belge niteliği kazanmı~ dergi koleksiyonlarımız (6, 33, 46, 53) ise özellikle biyografik ve bibliyografik konularda çalı~maya en-gin materyal sağlamı~tır.

Konu, daha yararlı olacağı inancı ile bölümlere ayrılmı~tır. Öğ-retim, örgütlenme ve hizmetler, Askeri Veteriner Akademisi ilc diğer eğitim ve ara~tırma kurumları, biyografi ve bibliyografi bölümleri ayn ayn incelenmi~ ve değerlendirmeler kendi bölümleri içinde yapı-larak genel anlamda bir sonuca ula~ılmı~tır.

Türkiye'de Askeri Veteriner Hekimlik ... 3

I. BÖLüM

ASKERI VETERİNER HEKİMLİK ÖGRETİMİ

Türkiye'de askeri veteriner hekimlik öğretiminin ba~langıç tari-hi aynı zamanda bilimsel anlamdakiTürk veteriner hekimliğinin de ba~langıcıdır (I2). Erk (I5), bu ba~langıç konusunda Godlewsky adı-nın ortak nokta olu~undan hareketle Almanya'da yapılan bir dokto-ra çalı~masında (ro) saptadığı bu ada ait literatürü (20) sağlayarak Ülkemizde Türk Veteriner Hekimliği öğretiminin, dolayısıyla Askeri Veterinerliğin ba~langıç tarihinin 1842 olduğuna kesinlik kazandır-ml~tır (I5).

Askeri veteriner hekimlik öğretimi konusunda, 197o'de yayımla-nan yapıtımızda geni~ bilgi verilmi~tir (I8). Burada, yinelemekten çok yalnızca değerlendirmemize ı~ık tutacak anlamdaki bilgiler ele alın-mı~tır.

Orduda, askeri veteriner yeti~tirmek amacı ile bir okul açılması, ne zaman ve kimin tarafından dü~ünülmü~ ve uygulamaya geçilmiş-tir sorusunu kesinlikle yanıtlayabilecek bir belgeyi bugüne dek sapta-yarnadık. Ne var ki program, yöntem ve çalı~maIarı ilc Batı'daki ben-zerlerine çok yakın okullar olarak amaçlanan "Tıp Mektebi" ve "Harp Okulu" Mahmut II döneminde kurulmu~lardı (29). Mahmut II, dev-rimlerinin garantisini Yeniçeri Ocağını kaldırmakta (I826) görmü~, bu olayın hemen ardından Tıp Mektebinin açılı~ını sağlamış (42), Osmanlı İmparatorluğunun geleceğini Milli Eğitim sorunlarının çö-zümüne bağlamı~tı (29). Bu nedenle daha Tanzimat (1839) öncesi öğ-retime önemıi ölçüde yer vermi~, bu sistem içine orduyu almı~, Avru-pa'ya harp sanatını öğrenmcleri için elemanlar göndermi~ (29), Av..

(4)

Fıırruh Dinçer

rupa görünüm ve sistemi içinde yeni bir ordu kurmu~tu (37). Avrupa' da ise i762'den beri veteriner okullarından yeti~mi~ veteriner hekim-.ler görev yapmakta ve yararları bilinmekteydi (8).

Bu ortamda Tanzimat ilfın edilmi~ (3 kasım 1839) ve gereği olan yenilikler görülmü~, Godyewsky, tstanbul'a gelerek 1842' de öğreti-mi ba~latml~tl (20).

Harp Okulu Tarihçesi'ne (4) göre 1834'de kurulan Harp Okulu 1847'de PangaItı'daki binasına ta~ınmı~, mart 1848'de Okulun 7 nci Komutanı olarak Ferik (Korgeneral) Ahmet Bey atanmı~ ve komutan-lığı sırasında Okulda veteriner sınıfları da açılmıştır. Thieme'ye (43) göre, veteriner sınıflarının Harp Okulunda açılmasını Ahmet Pa~a sağlamı~tır. Abdülmecit i tarafından Lordra'ya gönderilen Paşa, bu-rada veteriner öğretimini de incelemiştir. Bekman (7) ve Tüzdil (48) bu incelemenin Komutan Galip Paşa tarafından yapıldığını yazmış-lardır. Oysa Galip Pa~a, lO uncu Nazır olarak 1864'de Harp Okulu' na atanmı~tır (4).

Harp Okulu ile aynı çatı altına alındığı bu dönemde (1849) Fran-sa'dan Dubroca'nın getirtildiği (14), öğrenim süresinin 4 yıla çıkan-larak kapsamlı bir program uygulandığı (41) görülür. Kaynaklara (7, 41,43,48) göre öğretim ve eğitim amacı ile yabancı veterinerleyin ge-tirili~i 1858'de Lewis, 1866'da George, 1884'de Dezuttcr ile sürdürül-mü~tür.

Askeri Veteriner Okulu ıgog'da bağımsız binalarına kavu~ana dek Harp Okulu ve Tıp Mektebi arasında çeşitli nedenlerle sık sık yer değiştirmiş, bu kurumların öğretim kadrolarından yararlanılmış, özellikle Tıp Mektebi'nin hocaları ile sıkı ilişki kurulmuş, derslerin 0-kutulmasında ve ders kitaplarının yazılmasında kar~ılıkIı işbirliği için-'de hareket edilmiştir (12, 18, 26, 38, 40, 52). Tıp ve Veteriner öğretim

kadrosunun bu yardımla~ması Sivil Veteriner Okulu'nun açılması ça-lışmalarında da sürdürülmüş, bu amaçla hazırlanan "Mazbata" ile belgelenmiş (53), bu mesleklerin araştırma kurumlarında da devam ettirilmi~tir (I6, 44, 45, 47, 49, 5 ı).

18g8'de Bonn üniversitesi Tıp Fakültesinden Prof. Reider getir-tilerek Askeri Tıp Okulu'nun öğretim ve eğitimini Batı ölçülerinde ge-liştirmekle görevlendirilmişti (3ı). Bu çalışmalarla geliştirilen Tıp O-kulu ıgog'da Fakülte şeklini almış (31), veteriner sınıfları da daha ge-ni~ve bağımsız binalarda öğrenim olanağıbulmuştu (2, 41). Ancak bir

(5)

yıl sonra yeniden taşındı'" (41). 191O'da, Tıp Fakültesindeki gibi, sivil-asker 'Veteriner okuııarının birlqtirilmesi atılımı yapıldı, sonuç alına-mayınca öğretim ve eğitim şekli yeniden düzenlendi, laboratuvar araç ve gereçleri ile olanaklar artırıldı (41) . Ne var ki Osmanlı Devletinin o yıııardaki siyasal durumu, ekonomik ve sosyal alanlarda olduğu gi-bi, eğitim alanını da etkilemiş; Seferberlik, Balkan Savaşı ve Birinci Dünya Savaşı öğrenim çağındaki gençlerin bile orduya çağrılacağı bo-yutlara ulaşmıştı. Bu nedenle 19i3, i9i5 ve 1916 yıııarında Askeri

Ve-teriner Okulundan mezun verilmedi (7, 18). Kurtuluş Sa" aşı başladı-ğında İstanbul Hükümeti ağır bütçe darlığı içindeydi. 1920 şubat'ın-da Sultanahmet'teki Sivil Veteriner Okulu yanınca Hükümet, askeri ve sivil okuııarın birleştirilmesini ele aldı. "Şura-i DevItt'in i2 mayıs i92i günlü Kararnamesi" ile önce, askeri okulun kaldırılmasına

gidil-di, sonra Harbiye Nezareti'nin itirazı üzerine Sivil Veteriner Okulu ile birleştirilmesine karar verildi (23)' Öğretim kadrosunun bir kısmı yeni şekillenen "Baytar Mekteb-i Aıısi"nde bir kısmı da "Askeri Bay-tar Tatbikat Mektebi" adıyla, askeri öğrencilerin okulu bitirdikten sonra bir yıl süreyle devam ettikleri ve mezuniyet sonu öğretim nite-liğinde olan, daha sonraları Askeri Veteriner Akademisine dö-nüştürülen okulun kadrosuna alındılar. Askeri öğrencilerin yönetim-leri için "Ders NazırIığı" kuruldu ve elemanları Tatbikat Okulu öğre-tim kadrosundan sağlandı. 1928'e kadar İç Hastalıkları Hocası Albay Besim (Osma) (1313-B-9)*, sonra Veteriner Görevleri Öğretmeni Os-man Zeki (Yüceyalçın) (1321-14), 1931'de Dış Hastalıkları Öğretim Görevlisi Necip Rıza (Zobu) (1328-4) ve ardından Ayak Hastalıkları Hocası Ali (Karadeniz) (1328-8) ders nazırlığı yaptılar. 11.10.1933 de İç Hastalıkları Öğretim Görevlisi Binbaşı Zühtü (Sevgen) (I 334-9) "Talcbe Amiri" olarak Okulun Ankara'daki Yüksek Ziraat Enstitü-sü'ne naklinde görevaldı (5, 19, 2ı).

1933'de, İstanbul'daki Yüksek Veteriner Okulu Y.Z.E.'nün bir Fakültesi olarak öğretime başlayınca (I 5, i7) Şimdiki Dışkapı

Öğren-ci Yurdu binalarının bir kısmı askeri öğrencilere ayrıldı. İdari ve İn-zibat İşlerini görmek üzere albay veya binbaşı rütbesinde bir "Tale-be Amiri" ilc bir inzibat subayı ve iki müzakere subayından şekille-nen "İdare Kurulu" düzenlendi. 20 eylül i948'de amirlik "müdürlük"

oldu. Kara Kuvvetlerinin i i mart 1955 tarihli buyruklarıyla da "ku-Türkiye'de Askeri Veteriner Hekimlik... 5

• Bugün lstanbı.ıl Üniversitesi Veteriner Fakültesi'nin bulunduğu 'Selimiye'deki binalar.

(6)

mandanlık" adını aldı. Askeri öğrenciler 1958 ~ubat ayında, o tarihte AskeriVeteriner Akademisi'nin bulunduğu, Dı~kapı'daki Mevki Has-tanesi'nin binalarına ta~ındı. 1959'da Akademi ile, Harp Okulu yanın-daki eski :Mevki Hastanesi'ne, ig6i kasım'ında, Etlik Kav~ağındaki

Ordu Ana Tamir Fabrikası yanındaki eski Ordu Donatım Okulu'na aktarıldı. Ig66'da askeri veteriner öğrenci yeti~tirilmesine son verildi, ancak on yıl sonra bu karar yeniden değiştirilerek veteriner fakülte-leri öğrencifakülte-lerinin arasından az sayıdaki kontenjan için öğrenci alın-maya başlandı ve bunlar diğer sağlık sınıfı öğrencileri ile Askeri Öğ-renciler Grubuna bağlandılar (5, ıg, 2 ı).

Bu arada belirtmek gerekir ki ı 873'de Harp Okulu 3 yıla indilil-miş (4), veteriner sınıfları da Galatasarayda bulunan Tıp Mektebine nakledilmi~ti (4ı, 47). İsfendiyaroğlu'na (27) göre Marko Paşanın Tıp Okulu Nazırlığına atanmasından (ı87ı) sonra "Baytar Mektebi" de Tıbbiye'ye bir ~ube olarak ilave ve nakledilmi~tir. !~te, bu beraberlik sırasında veteriner öğrencilerin klinik tatbikatlarında ve mezunların mesleki geli~melerinde tatbikat yeri olarak "Beyoğlu Baytar Ameliyat Hastanesi" kullanılıyordu. ı88ı'de hazırlanan bir nizamname ile (Bkz. Akademi Bölümü) tüm mezunların burada ı yıl staj görmeleri sağlan-dı (53). 1884'de bu görev Beyoğlu Taksim Kı~lası karşısında kurulan "Baytar Ameliyat Mektebi"ne verildi.ı888'den itibaren mezun olan veteriner subaylar Ameliyat Mektebinde, "Baytar Zabit Sınıfı" adıy-la i yıl staj görüp yüzb~ı rütbesiyle orduya katılmaya ba~ladıIar (2,

41). Aynı yıllarda, Harp Okulu'nun bir kısmı olarak ve onunla birlik-te idare edilen" Erktm-ı Harbiye Mekbirlik-tebi (Harb Akademisi)" Harp O-kulu mezunlarını kabul edip i yıl sonra "erkan-ı harp (kurmay)

yüz-başı" rütbesiyle mezun veriyordu (28). 18g5'de, Avrupa'da öğrenim-Ierini tamamlayarak yurda dönen ve okul kadrosuna alınan cIeman-larla birlikte Alfort Veteriner Okulunun programları örnek alınarak Tatbikat Sınıfına da yeni dersler (sağlık zabıtası, iktisat, hıfzıssıhha, ve teriner kanunları, et kontrolu, Fransızca, kitabct gibi) eklenip 5 inci sınıf~ek1ine dönü~türüldü (41). ıgog'da Okul, bağımsız öğretime ka-vuşunca, "Veteriner sınıflarında programlar yeniden düzenlendi ve 5. sınıftaki dii!er dersler kaldırılıp yalnızca meslek derslerinin tatbikatla-rı yapılmaya ba~landı (2, 4ı). ıgıg'dan itibaren okulu bitiren veteri-nerler, teğmen rutbesini almaya ve bir yıllık Tatbikat Okulu sonunda üsteğmen .olarak orduya katılmaya başladılar. Kurtuluş Savaşından sonra da bu yöntem sürdürüldü ve sonradan "Akdemi" adını alacak olan "Askeri Veteriner Tatbikat Okulu"nda açılan bir yıl süreli

(7)

teriner Hekim Subay Temel Kursları" görerek orduya katılmaya baş-ladılar (5, ı 9, 2 ı).

Türkiye'de A~k~ri Veteriner Hekimlik •.. 7

J. Bölünı Tartışma ve Sonucu

Görüldüğü gibi ülkemizde bilimsel anlamdaki veteriner hekim-lik öğretimi ordudaki gereksinimi karşılamak amacı ilc ve yabancı bir uzmanla başlatılmıştır. Aslında bu durum, Osmanlıların Batı'ya açılmasında bir ortak noktadır. Daha i773'de Deniz Okulu, i792'de

Kumbarahane, i794'de Topçu Okulu açılışında da askerlik ön

plan-da tutulmuş ve bunların kuruluşunplan-da yabancı uzmanlarplan-dan geniş öl-çüde yararlanılmıştı (29). Veterinerlik öğretiminde, başlangıcından

19 uncu yüzyılın sonuna dek Avrupa'nın çeşitli ülkelerinden yabancı uzmanlar getirtili~i yalnız bu dala özgü ya da raslantısal bir olay değil, Tanzimat öncesi ve sonrası eğ;itim sisteminin Batılılaşma çabalarının bir parçası olarak ele alınmalıdır. Çünkü, Tıp Mektebi (ı827) ile Harp Okulu (1834.) açıldıktan sonra da Batı'dan ve en çok Pmsya'dan öğ-retmenler getirtilmiş, bunlar tercümanlar yardımiyle ders vermişler-dir (29, 42). Tanzimat'ın başlangıcında, eğitimdeki dil sorununa ön-nemle ve bilinçli olarak yaklaşıldığı anlaşılmaktadır. Harp Okulu'nun eğitim programında Fransızca öğretimine büyük yer verilmiş (4), God-lewsky, öğrencilerine başlangıçta tercüman aracılığı ilc ders verebiImiş (20), ı849'da Harp Okulu çatısı altına alınan veteriner sınıflarının i.

ve 2. yıllarında Fransızca dersleri konmuş ve iyi lisan bilenler, yabancı uzmanlara yardımcı olmaları ve ilerde yabancı dildeki kitapları Türk-çeye çevirmeleri amacıyla öğretim kadrosuna alınmış, bu yöntem da-ha sonra da sürdürülmüş ve gerçekten veterinerlik alamndaki ilk çe-virilcri de bu elemanlar yapmışlardır (I, 25, 26, 36). Mahmut II. 1838' de Tıp Mektebi'nin yeni binasının açılışı töreninde yaptığı konuşmada Tıbbiye'de öğretirnin Fransızca yapılacağını, bunda amacının yal-nızca Fransızca öğre~mek değil, tıp bilimini öğTenip onu kendi dilimi-ze aktarmayı sağlamak olduğunu, bu başarıldığı zaman tıbbın ülke-mizde Türkçe öğretileceğini söylemiştir (9). Sultan Mahmut bu sözle-riyle eğitimin ve bütün reform projelerinin temel sorumı olan dil güç-lüğüne dokunuyordu (32). Gerçekten, mevcut eğitim sistemi, tasarla-nan reformların gereksindirdiklerini karşılayacak nitelikte değildi (32). Tanzimatın ilanından sonraki uygulamalar bunu göstermişti. Veteri-riner öğretimi için Godlcwsky'e okuma-yazma bilmeyen öğrqıcilerin gönderilişi (20), devlet katında bile reformları anlayamayan yöneti-min varlığına bir örnekti. Bu nedenle Mustafa Reşit Paşa 184s'de Tür-kiye için en etkili öğretim ve eğitim yöntemlerini incelemek üzere bir

(8)

Ferrnh Dinçer

komisyon kurmuş (29), çalışmalar sonu Milli Eğitim İşlerinin yürütül-mesi için "Meclis-i Daİmı-i Maarif-i Umumiye" kurulmuştu (29). Bu Meclis, ilk-orta ve yüksek öğretim kurumlarını medresenin etkisinden kurtarıp Devletin otoritesi altına almaya çalışacaktı (29, 32). Kar~ l'ın

(30), "Tanzimat Arefesinde ve Abdülmecit Devrinde (1839-1861) E-ğitim" konusunda verdiği bilgiler incelenince, ı 846'da açılan "Darül-fünun (Üniversite)" la başlayıp, bugün ülkemizde modern eğitim ya-pan yüksek öğrenim kurumlarının çoğunun açıldığı görülür. Bu açı-dan bakılınca, veteriner sınıflarının Harp Okuluna alınışını laik eğitim sİstemi içinde planlanmış, programlı bir yüksek öğretim kurumu ola-rak nitelemek gerekir. Ne var ki temeldeki bu olumlu tutum, uygula-mada, yöneticilerin yanlış ya da eksik görüşleri ile yorumlanmıştır. Öğ-retim kadrosu, kendi içinde daima yenilenme ve ilerleme gösterirken, üst yönetim kararları ile sık sık yer değiştirmeler, diğer öğretim kurum-larına, adeta ikinci meslek anlayışı ile, eklenmeler öğretime özendirici olmaktan çok caydırıcılık kazandırmıştır. Oysaki, gerek ilk dönemler-de mezunların orduya doğrudan yüzbaşı olarak katılmaları, gerekse

"erkanı harp" sınıfı ilc eşit olanakların sağlanması, planlamada hiz-met niteliğinin iyi değerlendirildiğini göstermektedir. Gerçekten, öğ-retimdeki başarının, onu yakından izleyenlerce inançla savunulduğu anlaşılmaktadır. Sivil veteriner okulunun açılışında, öğretim sırasın-da, ileride görüleceği gibi araştırmalarda ve laboratuvarların açılıp çalışmalarında Tıp Mektebi öğretim kadrosunun yardımları, araştır-ma (12, 16, 18.44,45,47,49,51) ve yayın (26,38,4°,52) işlerinde kol-leberasyon bu savın somut dayanaklarıdır.

Kaynaklar (7, 20, 48), mezunİyetinden sonra öğretim kadrosun-da bırakılan ve sonradan paşalığa kadar yükselen Ahmet Beyin 1864' de veterinerlik dalında ülkemizde ilk eseri yayımladığını bildirmekte-dir. Bugüne dek, incelemelerimizde, birçok yerde bibliyografik kaydı-nı görmekle birlikte, akaydı-nılan yapıtı sağlayamadık. Ancak, Ahmet Ra-gıp (I) adıyla 1871'de basılmış yayını elde ettik. Askeri veteriner ta-rihinin önemli kişilerinden Minas Bey, 1875'de çevirmeue başladığı ya-pıtlardan (36) sonra i902'dc yazdığı eserinin (35) ön sözünde "Bundan

25 yıl evvel Türkçe yazılmış bir iki kitap varken bugün birçok eser vücu-da getirilmiştir." der. Bu bize, 19 uncu yüzyılın son çeyreğinde vete-rinerlik konusunda yayınların eğitim alanında oldu,ğu kadar, Türk bi-lim ve yazın yaşamında da küçümsenemeyecek bir yeri bulunduğunu anlatmaktadır. Gerçekten, Ülkemizde, i729 ocak ayında Müteferrika

(9)

ndan sonra (50) i8i6'ya kadar geçen i50 yılda basılan kitap sayısının

ancak 3 bine ula~abildiği (39) göz önünde tutulunca, 35 yılını bu or-tamda geçiren bir me<;lekte telif eserlerin vcrilebilmesi geli~mc örneği kabul edilmelidir. Bu yayınların bir ba~ka özelliği de ~ivil veteriner öğ-retimindeki ders kitabı gereksinimini de kaqılamış olmasıdır. Aslın-da, sivil veteriner okulunun açılışında, asker! öğretim kadrosunun, ö-zellikle Mehmet Ali ve arkada~larının çabaları ve Vasıta-i Servet'te

(S3)'ki sürekli ya.lı1arı büyük etki yapmış, sivilokulun kuruluşundan sonra da uzun yıllar öğretim kadrosu asker elemanlarla oluşturulmu~-tur. Bu nedenle asker! öğretimdeki bu doğurganlığın önemi gözardı edilmemelidir.

Sonuç olarak denebilir ki Türkiye'de Askcr! Veteriner Hekimlik, Tanzimatın ardından başlamış ve getirdikleri içinde yoğrulmuştur.

1842-1849 arasındaki kısa emekleme döneminden sonra lisans ve li-sansüstü ö.~retimde sürekli bir gcli~me ilc, zamanın bilgileri öğrencile-re aktarılabilmiş, i9 uncu yüzyılın ileri öğretim sistemleri ve yayınları

yakından izlenerek uygulamaya sokulabilmiş, öğretimden araştırma-ya uzanan yolda hekim-veteriner işbirliği yapılarak çok olumlu sonuç-ların alınabileceği somut biçimde gösterilebilmiştir. Askeri öğretimin, sivil veterinerlik öğre~imindeki do.~urganlığı ise veteriner tarihimizin en önemli bir olayı olarak nitelendirilmelidir. Yakın geçmişte, vete-riner fakültelerine askerI öğrenci alınmaması yönündeki kararın kal-dırılarak, ordu içinde, özellikle gıda kontrol hizmetleri, çevre sağlığı ve halk sağlığı ünitelerinde veterinerlerden yararlanma gereğinin benim-senmiş olması askeri öğn.timde çağdaş sisteme uyulma kabul edilmeli-dir.

Türkiyc'de Askeri Veteriner Hckimlik. .. 9

Literatür

I. Ahmet Ragıp (128i=18il): Muamele-i Emraz. Mekteb-i

Fünun-u Harbiye-i Şahane Mat., İstanbul, 303 s.

2. Anon. (I928): Askeri Baytar Tatbikat A1ektebi ve Hestanesi Beş Se-nelik Mesaisi. Askeri Tıbbiye Mat., İstanbul, 41 s.

3. Anon. (1945): T.C.M.S.B. Veteriner Bakteriyoloji ve Serum Aşı Evi 23 Yıllık Çalışmaları. Y.Z.E. Bas., Ankara, 56 s.

4. Anon. (I945): Yüzüncü Sınıfını Subay Çıkarmak Şerefine Erişmesi Do-layısiyle Harbokulu Tarihçesi 1834-1945. Harbokulu Mat., İstanbul, 6, 19-21, 23, 26-2i, 33.

(10)

LO Ferrnh Dinçer

6. Baytari Mecmua 1339 (1923)-1933 Cilt: I-I i.Ankara

Üniver-sitesi Kütüphanesi Kayıt :;\To. ZA-326.

7. Bekman, M. (I 94°): Veteriner Tarihi. Ankara Basım ve Cildevi, Ankara, 526 s.

8. Bendixen, H. C. (1976): The Royal Veterinary School In Copenhagen. Highlights From t/ıe Time qf Peter Chr. Abildgaard and Erik Nissen Vi-borg. Hist. Med. Vet., i:70-79.

9. Berkes, N. (1964): The Development of Sewlarism in Turkey. Mont-real, pp. 106, 173.

10. Breuer, D. (1957): Weltkatolog der Veteriniinnedizinischen Lehrans-talter.. Inaug. diss., Hannovel', s. 8I.

iI. Dinçer, F. (1971): Türk Askeri Veteriner Hekimleri Dergisi Y~yın Ha-)latı ve 1923-1969 Yılları Indeksi. A,D. Veteriner Fakültesi

Yayın-ları: 270, Ankara, 135 s.

12. --- (1975): Türkiye'de Bilimsel Veteriner Hekimliğin Baş-laması, Evreleı.i 'Ceİlim Tarihimizdeki Yeri. A.Ü. Elazığ Vet. Fak. Derg., 2, (r): 81-93.

13. --- (I 976): A Briej History Qf the Scientific Relations Bet-weeıı Turkey ana European Countries in t/ıe Veterinaıy Field. Fırat Dniv. Vet. Fak. Derg., 3, (2-3): 169-175.

14. Eichbaum, F. (1885): Geschichte der Tierheilkunde. Verlag Paul Pa-rey, Berlin, s. 175.

15. Erk, N. (1959): Türkiye'de Veteriner Hekimlik Öğretiminin Başlangı-cı ve Bugüne Kadar Gefirdiği Safhalar azerinde Yeni Araştırmalar f. A.D. Vet. Fak. Derg., 6, (1-2): 80-85.

16. ---- (1977): Adil Msutafa (Adil Bey) A Pioneer Veterinary Bacteriologist in Turkey. Hist. Med. Vet., 2:4, 99-101.

17. -.--- (1978): Veteriner Tarihi. İkinci Baskı. A.ü. Veteriner Fakültesi Yayınları: 352, Ankara, s. 2°7-21 1,225.

18. Erk, N., Dinçer, F. (197°): Türkiye'de Veteriner Hekimlik Öğreti-mi ve Ankara Dniversitesi Veteriner Fakültesi Tarihi, A,Ü. Veteriner Fakültesi Yayınları: 259, Ankara, s. 7-17, 33.

19. Genelkurmay ve Karakuvvetleri Veteriner Daireleri Ar.

şivleri.

20. Godlewsky u. Sommer (1846): Dber die Tierheilkunde in aer Tür-kei. Magazİn f.d. ges. Tierheilkunde, 12: 465-500.

(11)

2i . Harp Tarihi Dairesi Arşivleri.

22. Harp Tarihi Encüıneni (I93i): Büyük Harbin Baytad Tarihinin

Medhal-Merke:::; Cildinin Netayici Jlmiy Faslı. Askeri Mat., İstanbul, 187 s.

23. --- (I933): lstiklal Herbinin Baytad Harp Tarihi Methal-Alerke:::;ve Umumi Cephe. Askeri Mat., İstanbul, 180 s.

24. MofCuıeister (1930-1931): Türkiye'de Baytadıı •. (Çeviren: Pertev Hikmet) T. Bay. Cem. Mec., Sayı: 2, 21-23, Aynı Dergi, 1931, Sayı 4, 24-27 ve 1931, Sayı: 6, 80-83.

25. Hüseyin Hüsnü (13°0= 1884): Usul-ii Islah-ı Teksir-i Hayvanat. Graynier'den Tercüme. Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane Mat., İstan-bul, 780 s.

26. Hüseyin Hüsnü-Hüseyin Remzi (1304= 1888): Teftiş-i Lehum (Tercüme). Mahmut Bey Mat., İstanbul, 93 s.

27. İsfendiyaroğlu, F. (1952): Galatasaray Taı.ihi Cilt 1. Doğankardeş Yayınları A.Ş. Mat., İstanbul, s. 371.

28. İskora, M. M. (I 966): Harp Aakdemileri Tarihçesi Cilt I. İkinci Baskı. Genelkurmay Bas., Ankara, s. 5, 8.

29. Karaı, E. Z. (1947): Osmanlı Tarihi-V. Cilt. Ni:::;am-ı Cedid ve Tan-:::;imatDevirleri (1789-1856). T.T.K. Yayınları XIII. Serİ No. 165,

Ankara, s. 63-75, 153-155, 163-166, 186-187.

3°. --- (1954): 'Osmanlı Tarihi VI. Cilt [slanat Fermanı Devri (1856-1861). T.T.K. Yayınları XIII. Seri, No. 166, Ankar<ı., s. 169-186.

31 . Kavur, E. Ş. (1967): Gülhane Askeri Tıp Akademisi Tarihçesi [-II. Silahlı Kuvv. Derg. Eki, 86, (222): 1-79 ve 86, (223): 1-72. 32. Kaya, Y. K. (I 974): insan retiçtirme Dü:::;enim

i:::;.Politika-Eğitim-Kalkınma. Nüve Mat., Ankara, s. 70--74.

33. Mecuıua-i Filniln-u Baytariye 1324 (19°8)-1326 (1910), Se-ne i, Sayı 1-16 ve Sene 2, Sayı 1-8. Ankara üniversitesi

Kütüp-hanesi Kayıt No: ZA: 326 ve Milli Kütüphane Kayıt No: SA-370' " 34. Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane Defteri 1322 (19°6)-1325 (1909)

Kayıtları. Askeri Veteriner Akademisi Arşivi.

35. Minas (I3 18= 1902) :Fenn-i VilMe-i Baytariye. Mekteb-i Fünun-u Harbiye-i Şahane Mat., htanbul, 559 s.

(12)

12 F erruh Dinçer

36. Minas-Hüseyin Hüsnü (1292 H.-ı875 M.) Emraz-ı Külap (Hur-tuyug'dan Tercüme). Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane Mat., İstanbul,

358 s. .

37. Moltke, H. von (1969): Moltke'1tin Türkiye Mektupları. (Çeviren: H. Örs). Remzi Kitabevi, Yükselen Mat., İstanbul, s. ro, iI,

30-44, 8r.

38. Muhittin (13 15= 1899) :Fizyoloji-i Bay tarı. II. Cilt, Mekteb-i Har-biye-i Şahane Mat., İstanbuL.

39. Özerdim, S. N. (1974): Elli Yılda Kitap (1923-1973). Sevinç Mat, Ankara, s. 13, 14.

4°. RUat Abdüıvahap (13 18= 19°2) :Jlm-i Emraz ve Teşrih-i Maraz-ı Umumi-i Hayvanat-ı Ehliye. (Cadeac'dan Tercüme). Mekteb-i Fü-nun-u Harbiye-i Şahane Mat., İstanbul, 440 s.

41. Subhi Edhem (1334= 1918): Nevsal-i Baytarı. Agop Matasyon Mat., İstanbul, 257 s.

42. Şehsuvaroğlu, B. (1956): Osmanlı Tababetinde Garplılafma Ce-r£!Yanları.İst. Tıp Fak. Mec., 19, (2): 168-192.

43. Thieme (1922): Die Veterinii.rmedizin in der Türkei, ihre Geschichte und, ihr Stand :::.uBeginn des Weltkrieges. Zeitschr. f. Veterinarkunde, 34 25-35 und 57-8r.

44. Tunçınan, Z. M. (1957): istanbul Kuduz Müessesesinin Kuruluşunun 70 inci Yıldiinümü Münasebetiyle 1887-1957. Kader Bas., İstanbul, 94 s.

45. --- (Ed.) (1968): Türkiye'de Modern Mikrobiyolojinin 75 ve Kuduz Tedavi Enstitüsünün 80 inci Yıldö'nümleri Münasebetiyle Uluslararası Mikrobiyoloji ve Kuduz Symposiumu-Jstanbul, 9, ıo, Il

Eylül 1968. Nurettin Uycan Mat., İstanbul, 160 s.

46. Türk Askeri Veteriner Hekimleri Dergisi 1923-1973, Cilt 1-50, Sayı: 1-235. Veteriner Tarihi ve Deontoloji Kürsüsü Ki-taphğı, Ankara.

47. Tüzdil, A. N. (1953): History of the Faculty of Veterinary Medicine in Turk£!Yand Introductio" ofBacteriology and Protozoology in Both Branc-hes of Medical Science. Ann. üniv. Ankara, 4: 231-242.

48. --- (1955): Türkiye'de Veteriner Fakültesinin Tarihi ve La-boratuvar Hayatının Başlangıcı. A.ü. Veteriner Fakültesi Yayınları: 73, Ankara, s. 1-41.

(13)

49. Unat, E. K. (I970): Osmanlı İmparatorluğunda Tıp Zoolojisi ve Pa-razitoloji.

1.

Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Yayınları: Rektör1ük No.

1577, Dekanlık No. 8, İstanbul, 65 s.

5°. Uzunçarşıll,1. H. (1959): Osmanlı Tarihi LV.Cilt. 2.Kısım: XVIII

ı

rü.{)!ıl. T.T.K. Yayınları XIII. Seri No: 16dı, Ankara, s. 514. 5i . Ünver, S., Şehsuvaroğlu, B. (ı964): Jstanbul'da Louis Pasteur'ün

lki Mühim Mektubu ve Kartvizitleri. İst. Tıp Fak. Mec., 27, (2): 99-114.

52. Vahit-Hüseyin Renızi (1293 H.= ı876 M.): Keçilain Terhi.;'esi lle Emrazı (Tercüme). Mektebi- Tıbbiyei- Şahane Mat., İstanbul, 245 s.

53. Vasıta-i Servet 1296 Mali =1880, Cilt i,Sayı: 1-21, Cilt 2, (1303

=1888), Sayı 1-12, Veteriner Tarihi ve Deontoloji Kürsüsü Ki-taplığı, Ankara, Milli Kütüphane (Kayıt No: 1957 SB i15),

An-kara ve Millet (İl Halk) Kütüphanesi, (Kayıt No 544) İstanbuL. 54. Yarar, S. (1957): Türki.Je'de Askerı ve Sivil Veteriner Hekimli.~i Ta-rihine Bir Bakış. T. As. Vet. HekimL. Derg., 35, (200-201): 1-8.

Referanslar

Benzer Belgeler

Bir hükmi şahsın, buna rağmen, bir tek devletin hukuku ile diğer devletle- rinkiyle olduğundan daha sıkı bir şekilde bağlı olmayacak surette inşa edilmesi lâzımgeliyorsa,

Fakat tasarruf edilen gelir nisbeti artmış olsun veya olmasın, biz, herhangi modem bir cemiyetin temel psikolojik kuralı olarak ka­ bul ediyoruz ki, reel geliri arttığı zaman

1933 den sonra Almanya'da iştira kuvveti yaratmak suretiyle yapılan finansman o zamanki şartlar altında mal ve hizmet arzım kısa bir zamanda artırdığından, nominal milli

İthal mallarına olan talepteki azalma, yurtiçi har- camalardaki azalmanın kıymeti ile marjinal ithal temayülünün çar­ pımına (— A G. Deflasyon, yurtiçi fiyat seviye­

Muhammed (a.s)'in hayatı ile ilgili kaynaklann yeterince incelen- miş olduğundan konuya yeni boyutlar kazandırmanın mümkün ola- mayacağını kabul eder ve eserinin, konuya daha

hir şekilde ifade edecek olursak, Tanrı &#34;olumlu kavrayışların (positive prehensions) çekici yönü olmaktadır. Tartışma konusu olan yön açısın- dan hakıldığında,

Gerçekte her insan &#34;müslüman;'dır; çünk~ her varlık özü itibariyle ve zorunlu olarak prensibine bağlıdır. İnsanın bu ruhi bağlılığı ~ırasıyla hem metafizik hem

Adalet insan hayatının çeşitli görünümlerinde bulunur: Toplumsal davranışlarda adalet; karar ve hükünıde adalet; iktisadi adalet