• Sonuç bulunamadı

Sabri Berkel

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Sabri Berkel"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

fikit? w

s

a

n

a

s

.

S A B » İ BERKOL

Zahir GÜVEMLİ

Amerikan Haberler Merkezi'nde ressam Sabri Berkel, bir sergi açtı.

Berkel, uzun zaman İtalya’da resim t alışıl ettikten sonra yurda dönmüş; bir müddet «D» grubu ça­ lışmalarına katılmış ve Güzel Sa­ natlar Akademisine hoca olmuştu. Bugün de yine aynı vazifededir; yine aynı sebepten. Amerikan Ha­ berler merkezi’nin yılda bir defa bir Akademi öğretmenine vediği sa londa sergisini açmıştır. Geçen se­ ne bu imkândan ilk faydalanan Nurullah Berk olmuştu.

Sabri Berkel. Türk Sanat Tenkid- çileri cemiyetinin de üyesidir.

Bütün bunları, onun önemini be­ lirtmek için söylüyorum zannet­ meyin... Ama bunları bilmek. Ber- kelin resimlerini daha iyi anlama­ ğa yanyacaktır. Hattâ, kendisini tanıyoıfeamz. dalma iyi traş olmuş yüzü, şöhretli resasmlarımızın ak sine, düzgün taranmış saçları, da­ ima tiril tiril gömlekleri, zevkle se­ çilmiş, iyi bağlanmış kravatı, gü­ zel elbisesi, dik ve samimî bakış- lariyle canlanmış bir temizlik, ti­ tizlik örneği karşısında bulundu­ ğunuzu hemen farkedeısiniz.

Netice şu ki, hayatını, karakte­ rini kişiliğini olduğu gibi resme döken sayılı sanatçılardan biridir Berkel.

Eski sergilerdeki eserlerini hatır­ lıysalar, bu ressamın bazı devreler den geçtiğini; fakat her devrede de müşterek özellikler bulunduğu­

nu, yâni bir , çeşit kişilik sahibi ol­ duğunu bilirler. En gerçeğe bağlı, ilk gravürlerinden başhyarak dal­ ma özenli ve İtinalı resim yapmak, bu özelliklerin başında gelir, Ger i çekten de, İster ilk resimlerinde olsun, ister son resimleinde; tıpkı kravatını bağladığı itina ile, o, res minin en hurda teferruatına kadar büyük bir dikkatle çizilmiş ve bo­ yanmış olmasını ister Dümdüz bir rengi geniş bir satha sürmüşse bu renkte en küçük bir dalga göremez siniz. İkinci olarak, onda, eksiksiz bir kontur zevki, tabloda ritmi sağ- lıyân bir çizgi arabeski buluyorum. Bütün resimlerinde bu özellik var: Çizgiler, ister sadece renk ayrımla- riyle. İster doğrudan doğruya bir figürün kenar çizgileri olarak, bir­ birine bağlanır. İç İçe geçer; müte­ madiyen döner, dolaşır. Nihayet tablolarında her şey yeril yerine oturmuştur. Kusursuz bir muvaze­ ne ve terkip vardır.

Sabri Berkel'de hiç bir şey tesa­ düfe. içten gelen itilişlere bırakıl­ mış değildir. Aksine, her şey uzun bir araştırma sonucu, deneme ne­ ticesi, hesap ve muhakeme işi. Bil­ gi ve akıl, onda resmin nizamı, â- deta.

Bu, niçin böyledir?

Bir Fransız hocaya dediği gibi, onda öğretmenlik ve bilgi daha baskın çıkıyor da onun için.

Geçmişine bakarsak, Berkel’in pek fazla, ansız sıçramalar yapma­ dığını görürüz. Fazla değişik dene­ melerini teşhir etmemiştir. Zihni­ nin hangi gelişme çizgisini takip ettiğim kolayca kestiremeyiz Bir kere büyük bir sıçraması var; Düz renkleri ve grafik sanatı kabullen mesi. Onun dışında, yâni son yıl­ larda çok az değişmiştir. Bununla beraber «Resmin yüzlerce meselesi» zihninde kaynaşır. O bunları tat­ bike, denemeye yanaşmaz. Sadece kendi' çalışmalarına en uygun ör­ neği alıp tekrarlar.

Evet tekıarlâr. Berkel'in son ser­ gisindeki boyutça büyük, sayıca da hatırı sayılır miktarda tablosunu lier biri başlı başına bir pano teş­ kil eder. Bunlarda, birkaç müstes­ na bir yana, daima aynı yol tu­ tulmuştur. Kalınca bir siyah çizgi­ nin iyi hesaplanmış; çoğunda kö­ şeli ve birbirinden farklı bir dolaş ması; ondan sonra renk renk ken­ di kendini kesip çevreleyen bu çiz­ ginin meydana getirdiği boşlukları belli renk lekeleriyle kapatmak... Her biri kompozisyon ve renk ku­ ralları bakımından o derece kaide­ lere ve resim bilgisine uygundur ki, herhangi birini seçip ders âle­ ti diye kullanmak, ona dayanarak resim konularım izah etmek gelir insanın İçinden. Ama bu hal. sergi­ ye bir biteviyelik vasfı veriyor ve resmi böyle tatbik ederek, iyi an­ ladıysam (ki ressam beni anlama­ mış olmakla kolayca suçlayabilir) Berkel «plastique» i tamamıyle reddetmiş oluyor, resmi yanlış, bü yük boyutlarda bir çeşit süsleme

gibi görüyor.

Öte yandan bilginin, kuralların.

nazariyenin ressama bu derece baskı yapması ondaki yaratıcı ta­ rafa kötü tesir etmez mi? Esasen bir ressamın yaratıcı olması nedir ve ne dereceye . kadar mümkün­ dür? Gördüğü bir motifi alıp ge­ liştirmek, değişik ifadelerle onu İşlemek, yaratma İşlerinin bir kıs­ mı değil midir?

Yaratıcı olmakta «icad» ın payı ııe kadardır? Neyi ve ne nisbette «yaratmış oluruz?»

İşte bir yığın mesele ve sual ki, hiç şüphesiz sergi sahibi ressamı bir hayli düşündürmüş olmalıdır. Yaptığı resimlerle bu soruların bir kısmını tasdik ettiği, bir kısmını cevapsız bıraktığı muhakkak. METİN ELOĞLU

IJURSADA SERGİ AÇTI

Şair ve ressam Metin Eloğlu dün saat 17 de Bıırsada, Dağcılık ve Tu rlzm Klübü salonunda bir resim ser

ğisl açmıştır.

1

1

— —

....

.

...

. '

İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Sanatçının yapıtlarında, öncelikle al­ gılanan izlenim, gerek teknik, gerek biçim ve içerik olarak bir pastel, yumuşak ve duyarlı yorum ve anlatım.. Bu yorum

Objective: The aim of this study was to evaluate the efficacy of low-intensity linear shockwave treatment (LI-ESWT) in patients with severe arteriogenic

Özlem AKAR, Türk Masallarında Kadın Figürü Üzerine Bir İnceleme, Gazi Üniversitesi, 2006, Danışman: Prof.. Semra Bakan SALLABAŞ, Kelile ve Dimne’de Yer Alan Masalların

Bir işletmenin veri işleme işleri, işletme faaliyetleri ile ilgili verileri toplayan, verileri bilgiye dönüştüren ve hem iç hem de dış kullanıcılara bilgi

Kurkuminin metastaz, anjiyogenez ve invazyon gibi karsinogenezin hemen hemen her aşamasını ve karsinogenezde rol alan spesifik sinyal ileti yolaklarını etkili bir şekilde

Şerif Gören'in yö­ netmenliğini yaptığı ve Kadir İna­ nırla oynadığı«Dila Hanım» adlı son filminin dış sahnelerinin çekimi için Niğde’ye giden

Tos, nazal poliplerin en sık yerleşim bölgesi- nin orta meatus ön bölümünde kalan nazal ka- vite çatışı olduğunu öne sürmüştür (3), Poliple- rin büyüyerek

Bizim çalışmamızda vitamin E düzeyi vitiligolu hastalarda istatiksel olarak anlamlı şekilde düşük bulunmuşken, vitamin A düzeyinde hasta ve kontrol grupları