• Sonuç bulunamadı

Eski Mut evleri

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Eski Mut evleri"

Copied!
231
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T.C.

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

ESKİ MUT EVLERİ

Ayşe İNCE

YÜKSEK LİSANS TEZİ

Mimarlık Anabilim Dalını

Ekim-2013 KONYA Her Hakkı Saklıdır

(2)
(3)

TEZ BİLDİRİMİ

Bu tezdeki bütün bilgilerin etik davranış ve akademik kurallar çerçevesinde elde edildiğini ve tez yazım kurallarına uygun olarak hazırlanan bu çalışmada bana ait olmayan her türlü ifade ve bilginin kaynağına eksiksiz atıf yapıldığını bildiririm.

DECLARATION PAGE

I hereby declare that all information in this document has been obtained and presented in accordance with academic rules and ethical conduct. I also declare that, as required by these rules and conduct, I have fully cited and referenced all material and results that are not original to this work.

Ayşe İNCE 25.10.2013

(4)

iv

Danışman: Doç. Dr. Mine ULUSOY

2013, 232 Sayfa Jüri

Prof. Dr. Haşim KARPUZ Doç. Dr. Mine ULUSOY Yrd. Doç. Dr. Bahtiyar EROĞLU

Araştırma konusu Eski Mut Evleri yeni kent dokusu içerisinde yer almaktadır. Yeni yapılan imar hareketleri, eski evlerin korunması konusunda bir çaba içinde değildir. Bu yüzden, bu yapılar ilçe merkezinde az sayıda kalmıştır. Eski evler yıkılarak evlerin yerlerinde ya da bitişiklerinde çok katlı yeni binalar hızla yükselmektedir.

Bu tezin amacı; Mersin ili, Mut ilçesi eski evlerini incelemek, oluşum sürecindeki değişimi, gelişimi ortaya çıkarmak, yok olmadan önce literatüre kazandırılarak kalıcılığını sağlamak ve kültürel miraslarımızı geleceğe taşımaktır.

Konuyla ilgili sahanın imar durumu incelenmiştir. İnsanlarla sözlü görüşmeler yapılmıştır. Bölge ile ilgili literatür taraması yapılarak çevre ile ilgili sosyal, ekonomik, kültürel, fiziki bilgiler elde edilmiştir. Türk Evi ile ilgili kitaplar taranarak özellikler karşılaştırılmıştır. Yapıların kullanıcıları ile görüşülmüştür. Sahibi oldukları ya da kullandıkları yapıların yapımı, kullanımı ve tarihi ile ilgili bilgiler alınmıştır. Örnek evler üzerinde rölöve çalışmaları yapılarak plan tipleri çıkartılmıştır. Evlerin yerinde fotoğrafları çekilmiştir.

Mut ilçe merkezi kapsamında incelenen, kültürel miras değeri taşıyan Mut Evlerinin birçok benzer özelliği ortaya çıkmaktadır. Bu özellikler, bizim Mut Evi olarak adlandırabileceğimiz yapılar topluluğundan bahsetmemize yardımcı olur. İncelenen bu evler 1910 – 1965 yılları arasında inşa edilmiştir.

(5)

v ABSTRACT

MS THESIS

OLD MUT HOUSES

Ayşe İNCE

THE GRADUATE SCHOOL OF NATURAL AND APPLIED SCIENCE OF SELÇUK UNIVERSITY

THE DEGREE OF MASTER OF SCIENCE IN ARCHITECTURE

Advisor: Assoc. Prof. Dr. Mine ULUSOY

2013, 232 Pages

Jury

Prof. Dr. Haşim KARPUZ Assoc. Prof. Dr. Mine ULUSOY Asst. Prof. Dr. Bahtiyar EROĞLU

Old Mut Houses, the topic of the this research, are in the new city tissue. New city plan doesn’t include the effort about the protection of these old houses. Therefore there are a few houses in the city centre. Multifloor new buildings are shot up next to the old houses or on the place of old houses.

The aim of this thesis is to examine the Old Mut Houses to find out the development and alternation during the construction process. To make it permanent before the destruction and to carry these culturel heritages to the future.

The city plan about this topic was examined. The discussions with people were done. Social, economic culturel and physical information about the enviroment was acquired by scanning the region literally. Boks which are about the Turkish Houses were scanned and specialities were compered. The owners of the houses were interviewed with building, using and history of the driven by considering the example houses.

Mut Houses, examined on the range of Mut Town center and carrying cultural heritage volue have a lot of similar properties. These properties help us to talk on the houses which we can name them as mut Houses.

The houses which were examined, were built between 1910-1965. Keywords: cabinet tops, cantilever, dooryard, Mut, old, room, Turkish House

(6)

vi sunabilme olanağı kılmıştır.

Bu değerli çalışmaya beni yönlendirip, hazırlanmasında incelemeleri ile bana yardımcı olan danışmanım Doç. Dr. Mine ULUSOY’ a, ölçüm, ulaşım, yazım ve diğer bütün aşamalarda ve kaynaklara ulaşmamda bütün imkânlarıyla yanımda olan sevgili babam Bukay İNCE’ ye, yazım aşamasında en büyük yardımcım kardeşim Yiğit İNCE’ ye ve manevi desteklerinden dolayı Emine KÜÇÜK’ e teşekkür ederim.

Ayşe İNCE KONYA-2013

(7)

vii İÇİNDEKİLER ÖZET ... iv ABSTRACT ... v ÖNSÖZ ... vi İÇİNDEKİLER ... vii 1. GİRİŞ ... 1 1.1. Amaç ... 1 1.2. Kaynak Araştırması ... 1 1.3. Kapsam ... 4 1.4. Yöntem ... 4 1.5. Geleneksel Türk Evi ... 4

1.5.1. Türk evi’nin plan özellikleri ve tipleri ... 5

1.5.2. Türk evi’nin yapısal özellikleri ... 6

1.5.3. Türk evi’nin cephe özellikleri ... 7

2. MUT İLÇESİ ... 8

2.1. Tarihi ... 8

2.2. Topografik ve Coğrafik Yapısı ... 9

2.3. Sosyal ve İktisadi Hayat, Gelenek ve Görenekler ... 15

3. MUT EVLERİ ... 18

3.1. Saadet Alper Evi ... 19

3.2. Hasan Bey’in Evi ... 31

3.3. Koca Doktorun Evi ... 46

3.4. Hacer Şişik Evi ... 64

3.5. İbrahim Oral Evi ... 87

3.6. Emine Çakır Evi ... 114

3.7. Habib Karaman Evi ... 131

3.8. Hürü Özer Evi ... 149

3.9. Selami Bey’in Evi ... 158

3.10. Nazife Kestel Evi ... 177

4. DEĞERLENDİRME ... 188

4.1. Plan Tipi ve Plan Özellikleri ... 188

4.1.1. Plan tipi ... 188

(8)

viii

EKLER ... 1 ÖZGEÇMİŞ ... 1

(9)

1

1. GİRİŞ

İnsanoğlunun var oluşundan beri, vazgeçilemeyen ihtiyaçlardan birisi de barınma olmuştur. Bu nedenle konut, insanlığın geçirdiği tarihi, kültürel, sosyo-ekonomik sürece göre şekillenmiş ve gelişmiştir.

Araştırma konusu olan Eski Mut Evleri yeni kent dokusu içerisinde yer almaktadır. Yeni yapılan imar hareketleri, eski evlerin korunmasına odaklanmış bir program değildir. Bu yüzden eski evler yıkılarak evlerin yerlerinde ya da bitişiklerinde çok katlı yeni binalar hızla yükselmektedir. Bu hızlı yapılaşma kentlilerin, özellikle de eski yapı sahiplerinin gözünde kültür miraslarımızın değersizleşmesine neden olmaktadır. Eski evlerin yeni yaşam standartlarına fonksiyon olarak karşılık vermesi gün geçtikçe azalmaktadır. Bu tip evlerin korunabilmesi için restorasyon uygulamaları yapılarak yeniden işlevlendirilmesi gerekmektedir. Mut evlerinin kentin içinde farklı yerlerde, farklı gelir gruplarına ait olması bu uygulamaları zorlaştırmaktadır.

1.1. Amaç

Tezin amacı; Mersin ili, Mut ilçesi eski evlerini incelemek, oluşum sürecindeki değişimi, gelişimi ortaya çıkarmak, yok olmadan önce literatüre kazandırılarak kültürel miraslarımızı geleceğe taşımaktır.

1.2. Kaynak Araştırması

Sedat Hakkı Eldem, Türk Evi Plan Tipleri adlı çalışmasının ön sözünde: “ Tipler bu gün mevcut veya son zamanlarda yıkılmış ev ve saray planlarından alınmıştır. Böylece ele alınan periyot son 3-4 yüzyıldan daha eski devirleri içine almamaktadır. En eski tipler 15. Yüzyılın 2. Yarısına, en yenileri 19. Yüzyıl sonlarına aittir. Tabiidir ki18. Ve 19. Yüzyıla ait misaller büyük ekseriyeti teşkil ederler. Bu suretle tetkik edilmiş planlar takriben 400 senelik bir devre inhisar ettirilmiş olmaktadır. Bu devir Osmanlı Devletinin büyük bir kısmını ihtiva ettiğinden arz edilen planlar Osmanlı Türk Sivil mimarisi çerçevesi içinde kalmaktadır.” diyerek çalışmasının kapsamını belirtmiş ve plan tiplerini incelemiştir. Mut evlerinin plan tiplerinin tespitinde bu bilgilerden yararlanılmıştır.

Leman Tomsu, 1950 yılında yayınlanan Bursa Evleri adlı çalışmasında: “ Odaların bahçeye ya da sokağa nazır taraflarında sıra ile pencereler bulunur. Bu pencerelerin boyunca devam eden yerli bir kerevet vardır. Buna sedir derler. Odanın kapısından girilen kısmın döşeme ile odanın döşemesi arasında 20 cm kadar irtifa farkı vardır. Oda döşemesinden alçak olan bu mahalle seki altı denir. Kapıdan girilince bu

(10)

uygulanmış olan, oda girişlerinin, denetim amacıyla çeşitli çözümlere uğratılmasında, odanın çok amaçlı olarak kullanılan orta alanına hiç dokunmadan, bütün çözümlerin dolabın içinde ve çevresinde gerçekleştirilmesidir.” demiştir. Bahsedilen bu giriş düzeneği Mut evlerinin hepsinde görülmüştür ve karşılaştırma yapılmıştır.

Mesut Evren, 1959 yılında Türk Evinde Çıkma adlı çalışmasında “Türk’ün atak ruhunu anlatmak istercesine evlerde yüksek duvarlardan dışarı fırlayan, sokaklara, meydanlara taşan, karşı komşusuna sarılacak kadar sokulan, yeşilliğe, suya, tabiata kucaklayacakmış gibi uzanan bir unsur, Türk’ün evinde gerek plan ve gerekse cephe olarak tam bir karakter olarak temayüz eder.” şeklinde genel bir tanım yaparak, çıkma çeşitlerini sınıflandırmıştır. Böylece Mut evlerindeki çıkma tipleri tespit edilmiştir.

Osman Kunduracı, 1997 tarihinde Hadim 7. Bağbozumu Kültür Turizm Şenliklerinde yayınladığı, Hadim ve Çevresindeki Sivil Mimari Örnekler adlı bildirisinde :” Hadim evlerinde yapı malzemesi olarak taş, ahşap ve toprak kullanılmıştır. Bu doğal malzemeler ile yapılan taşıyıcı duvarlar moloz taşlardan yapılırken bölme duvarları bağdadi dediğimiz çıtalı ahşap duvar şeklinde yapılmışlardır. Ahşap malzeme taşıyıcı direk, konsol ve hatıl şeklinde kullanılmıştır. Üst örtüdeki düz toprak dam ve kırma çatılar da ahşap direklerle taşınmaktadır. Taş ve ahşap malzeme ile yapılan duvar bazen kireç harcı ile doldurulurken, kuru yapı duvar şeklinde olanları da vardır.” diyerek bölgede kullanılan yapı malzemeleri ve kullanım şekilleri ile ilgili bilgi vermiştir. Mut evleri ile benzerlik gösteren bu kullanım şekillerinden dolayı, karşılaştırma yapılmıştır.

Celile Berk, 1951 yılında Konya evlerini incelediği çalışmasında: Konya içindeki evlerle etrafındaki ve bağlarındaki evler hemen hemen aynı karakteri muhafaza ederle. Bu bilhassa, evlerinin mütevazi olanlarında kendini daha bariz bir şekilde gösterir. Bu da Konya için en tipik ev misallerini ortaya kor, çünkü bu evlerde oturanlar, gelirleri nispeten az olduğu için, yabancı tesirlerden nispeten uzak kalmışlardır.

(11)

3 Böylece, ananevi yaşayış şekillerini daha muhafazakar bir tarzda devam ettirirler. Konya şehrinin evlerini, plan itibariyle, esas olarak, iki kısma ayırmak kabildir. 1- Hayatlı evler 2- Sofalı evler” şeklinde Konya evlerinin plan tiplerini sınıflandırmıştır. Mut evi plan tiplerinin sınıflandırılmasında karşılaştırılmıştır.

İnayet Aydın’ın Doğanhisar Evleri adlı tez çalışmasının tanımını “Bu araştırmanın konusu “Doğanhisar Evleri” olarak belirlenmiştir. İncelenen evler, geleneksel Türk ev mimarisini yansıtan ve 20.yüzyılın ilk yarısına tarihlendirilebilen önemli örneklerdir. Evler genellikle iki katlıdır. Yapı malzemesi olarak taş, ahşap ve kerpiç kullanılmıştır. Plan tipi olarak ise genellikle iç sofalı evler görülmektedir. Önceleri düz toprak damlı olarak yapılan bu evler daha sonra kırma veya beşik çatıya çevrilmiştir. Dış cepheleri oldukça sade olan evlerin içerisinde ise ahşap yüklükler, dolaplar ve kalem isi süslemeler dikkat çekmektedir.” şeklinde yapmıştır. Bu genel tanımla Mut evleri ile benzer özellik gösterdiğinden karşılaştırma yapılmıştır.

Durduşen Öztürk, 2011 yılında yaptığı Seydişehir Geleneksel Konut Mimarisi adlı tez çalışmasının amaç kısmında “ Bu çalışmada tarihi ve mimari özellikleri açısından araştırmalara konu olabilecek nitelikteki Seydişehir evleri araştırılmış ve incelenmiştir. Şehirdeki tarihi doku tam anlamıyla korunmamıştır. Çalışmamızda tespit ettiğimiz, bugün ayakta olan 14 tane, günümüze ulaşamamış, korunmaya değer ve bizim tespit edebildiğimiz 8 tane Seydişehir evi mevcuttur. Bugün ayakta olan evlerden 5 tanesi tescillidir. Fakat bugüne kadar bu evlerin rölöveleri, plan tipleri, cephe özellikleri ve süslemeleriyle ilgili hiçbir tespit çalışması yapılmamıştır.” demiştir. Bu özellik itibari ile Mut evler, Seydişehir evleri ile karşılaştırılmıştır.

Karaman İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü’nün resmin internet sitesindeki “Karaman’da Sivil Mimari” başlıklı yazıda, Karaman ilindeki konut mimarlığının belli başlı özelliklerine değinilmiştir. Konutlardaki özellikler hem Mut Evleri’nde hem de Türk Evi’nde rastlanmaktadır. Bu bağlamda Mut Evlerinin de karakteristik özelliklerinin olduğu ortaya çıkmaktadır.

Doç. Dr. Mine Ulusoy, “ Konya’da Apartman Yapılarının Tarihsel Gelişimi” adlı kitabında, Konya’nın tarihsel, ekonomik, sosyal, kültürel özelliklerinin gelişimini inceleyerek bu süreç içerisinde apartman yapılarının oluşumu ve gelişimini incelemiştir. Mevcut örnekler üzerinde inceleme ve çizimler yaparak bir alt ölçekteki yerleşim bölgelerine kılavuzluk teşkil edecek şekilde sonuçlara ulaşmıştır. Ayrıca apartman yapılaşmasının tarihteki sürecine de değinmiştir. Bu çalışma araştırma, inceleme ve sonucun sunumu açısından da örnek alınmıştır.

(12)

Konuyla ilgili sahanın imar durumu incelenmiştir. İnsanlarla sözlü görüşmeler yapılmıştır. Bölge ile ilgili literatür taraması yapılarak çevre ile ilgili tarihi, sosyal, ekonomik, kültürel, fiziki bilgiler elde edilmiştir.

Türk Evi ile ilgili kitaplar ve çevre il ve ilçelerde bulunan geleneksel konut mimarisi üzerinde yapılan çalışmalar incelenerek özellikler karşılaştırılmıştır.

Türk evi olarak tanımladığımız örnekler İstanbul ve çevresindeki sivil mimari örnekleridir. Anadolu’da inşa edilen gelenek ve görenekler açısından beraberlik gösterse de, iklim koşulları ve malzeme açısından farklılık gösteren yapıları, geleneksel Anadolu ev mimarisi grubunda inceleyebiliriz. Bu konuyla ilgili (Tuztaşı, 2010) yılında yayınladığı “İdeal Osmanlı “Türk” Evinin Anadolu Evlerinden Ayrıştırımında Biçimsel ve Bilimsel Açıklamalar” adlı makalesinde, Türk evi ilgili araştırmaları incelemiş iki grup arasındaki ayrışımlara değindiği makalesinde yararlanılmıştır.

Ayrıca Türk evi karşılaştırmaları, sözlü görüşmeler, çizim çalışmaları ve incelenen dönemde Mut’un nüfus bilgileri sonucunda, Mut evleri Anadolu evleri geleneksel kırsal konut mimarisi kapsamında değerlendirilmiştir.

Yapıların kullanıcıları, sahipleri ve terk edilmiş olanların için mahalle sakinleri, ilgili idare birimi çalışanları ile görüşülmüştür. Yapıların yapım tarihi, yapan ve yaptıran bilgileri, kullanım süreci ve şu anki durumu ile ilgili bilgiler alınmıştır.

Seçilen örnek evler üzerinde yerinde, klasik yöntem ile rölöve ölçümleri yapılmış ve fotoğraflar yardımı ile projeleri hazırlanmıştır.

1.5. Geleneksel Türk Evi

Türk Evi, eski Osmanlı Devleti’nin sınırları içinde, Rumeli ve Anadolu Bölgeleri’nde oluşmuş ve beş yüz sene kadar devam etmiş, kendi özellikleriyle belirginleşmiş bir ev tipidir (Eldem, 1968).

(13)

5 Geleneksel Türk evi, Türk sokağı ve mahallesinin meydana getirdiği Osmanlı-Türk şehri geçmiş kuşakların sosyal, ekonomik, etnik ve doğal öğelerle yoğrulması ile biçimlenmiştir (Baran ve Yıldırım, 2008).

Geleneksel mimarlık ya da diğer adıyla vernaküler mimarlık; halkın kendi çevresinden sağladığı malzemeyle, geleneksel teknikleri ve biçimleri kullanarak gerçekleştirdiği bir çeşit anonim mimarlık olarak tanımlanmaktadır (Hasol, 1998).

Geleneksel Türk evlerinin insana, doğaya ve içerisinde bulunduğu yakın çevreye olan saygısı temel biçimleniş prensiplerinden kabul edilebilir. Binaların birbirlerinin manzaralarını kapatmayacak şekilde konumlandırılması, ev içi mahremiyetinin gözetiliyor olması, her evin küçükte olsa bir bahçesinin olması, duvarlara iliştirilen özenle işlenmiş kuş evleri, kendine özgü mesajlar içeren kapı tokmaklarının kullanılması ve örneklerini çoğaltabileceğimiz tüm ayrıntılar Türk evlerinin insana ve çevreye olan özeninin bir göstergesidir (Yıldırım ve Hidayetoğlu, 2009).

1.5.1. Türk evi’nin plan özellikleri ve tipleri

Türkler Anadolu’ya yerleşmeden önce Orta Asya’da göçebe olarak yaşamışlardır. Türklerin yerleşik yaşama geçmeleriyle birlikte çadırın mimariye etkileri de görülmeğe başlamıştır (Gültekin, 2008).

Geleneksel Türk Evi’nde esas kat, doğal ışık, güneş, hava ve manzaradan yararlanma amacıyla mümkün olduğunca zeminden yüksek tutulmuştur (Kariptaş ve Boduroğlu, 2010). Zemin katı servis katı olarak, mutbah, anbarlar ve taşlık gibi tali kısımlara tahsis edilmiştir. Bu katın harice penceresi olmayıp ışığı bahçeden alır (Tomsu, 1950).

Türk Evi oda ve sofa adını verdiğimiz iki ana mekandan oluşmakta ve şekillenmektedir (Küçükerman, 2007). Sofanın konumu plan tiplerini ortaya çıkmıştır. Bu plan tipleri;

Sofasız Plan Tipi: Sofanın ya da hayatın yerini bahçe ya da taşlık almıştır. Bu ev tipinde sofa vazifesini alt katlarda avlu görür. Anadolu’nun ancak cenup ve şark mıntıkalarında tatbik edilmiştir (Eldem, 1968).

Dış Sofalı Plan Tipi: Bu tipte oda sıraları bir sofa ile birbirine bağlanmıştır. Bu tipin ilk şekli sofanın yalnız bir tarafına odaların dizilmesi ile meydana gelir (Eldem, 1968). Bu tipe Akdeniz Bölgesi’nde rastlanmaktadır.

İç Sofalı Plan Tipi: Sofa, karşılıklı iki yanına odalar dizilerek ortada kalmışsa bu da iç sofalı çözümdür. İç sofalı çözüme karnıyarık da denir. Bu tipe İç Anadolu Bölgesi’nde rastlanmaktadır.

(14)

taş, ahşap, kerpiç olarak karşımıza çıkmaktadır. Duvarlar

Taş, bol olduğu bölgelerde yapının tamamında, diğer bölgelerde zemin kat duvarlarında kullanılmıştır.

Kerpiç, her yerde ucuz elde edilişi, işlenmesinde kolaylık, muntazam şekilli ve hararete karşı iyi bir mücerrit oluşu gibi vasıfları dolayısı ile dolgu içinde kullanılmaya elverişli bir malzemedir (Kafesçioğlu, 1955).

Ahşap; iskelet arası dolgulu duvarlarda (hımış) taşıyıcı olarak ya da bağdadi tekniğinde ana iskelet ve üzeri çıta ile kaplanması şeklinde, duvarların oluşturulmasında kullanılmıştır.

Döşemeler

Döşemeler ahşap iskelet sistem ile oluşturulmaktadır. Dairesel ya da dikdörtgen kesitli kirişler üzerine ahşap kaplanması ya da sazlık serilip üzerine toprak serilmesi ile oluşturulur. Tavanlar alttan kaplanarak süslenmiştir ya da açık bırakılarak sade bir görünüm de elde edilmiştir.

Kömürcüoğlu (1950), Arseven (1928)’in Türk Evi tavanları ile ilgili “tavanların Türk evlerinde müstesna bir mevkii vardır. Türkler ev hayatını sevdikleri, sükun ve rahatı evlerinde aradıkları için evlerinin dış sadeliğine karşılık içleri nakışlı, süslü ve zengindir” tanımına ek olarak, “Türk sanatkarları iç mimarimizde mühim bir yeri olan tavanları daima bulunduğu yerin duvar tezyinatı, pencereleri ve ocağı ile mütenasip ve binanın karakterine uygun bir tarzda yapmışlardır. Keza tavanlar bulundukları yerin, oda ve sofaların ehemmiyetine göre itinalı şekiller alırlar” demiştir.

Merdivenler

Merdivenler; ahşap ve taş olmak üzere iki farklı malzemeden yapılmıştır. Plan tipine göre, üst katlara evin içinden de dışından da çıkılmaktadır. Sokaklardan direk girişe çıkan, 6-7 basamaklı merdivenler rastlanılan bir merdiven tipidir.

(15)

7

Bacalar

Türk yapıcılığında baca malzemesi olarak yassı tuğla ile kesme taş, nadiren kaba yonu ve harç ve sıvalar için de horasan harcı kullanılmıştır (Baytin, 1951).

1.5.3. Türk evi’nin cephe özellikleri

Türk evi içe dönük yapısıyla bütün gösteriş ve ihtişamını içeride sergilerken, dışarıda da bir o kadar sadedir.

Pencereler, zemin katta içe dönük yapısı ve soğuktan korunma amacı ile küçüktür ve çıta kafeslerle örtülmüştür. Yaşama katlarında sokak ile göz hizasında bir ilişkinin olmaması nedeniyle oran büyümekte ve sayısı artmaktadır.

Türk evinin cephesel olarak en belirgin özelliklerinden biri de çıkmalardır. Türk’ün atak ruhunu anlatmak istercesine evlerde yüksek duvarlardan dışarı fırlayan, sokaklara, meydanlara taşan, karşı komşusuna sarılacak kadar sokulan, yeşilliğe, suya, tabiata kucaklayacakmış gibi uzanan bir unsur, Türk’ün evinde gerek plan ve gerekse cephe olarak tam bir karakter olarak temayüz eder (Evren, 1959).

Çıkmalar; oda genişliğince, bütün cephe genişliğince, köşe çıkmaları, cumba, gönyeli olarak gruplandırılabilir.

Konstrüksiyon olarak; payandalı, konsol, konsol kirişli, altı kolonlu çıkmalar olarak ayrılmaktadır.

(16)

daha çok efsanelere dayanmaktadır. Şehrin kuruluşu Augustus’un dağlık Klikya da Pax Romana (Roma Barışı )’yı yerleştirmek amacıyla uyguladığı şehircilik politikasının eseridir. Claudiopolis adını ise; Claduios tarafından şehir statüsü verilince almıştır.

Selçuklu ve Karamanoğulları devri kaynaklarında şehrin adı Mut olarak yazılmıştır.

2.1. Tarihi

Anadolu’ya gelip yerleşen Türklerin çoğu çiftçilik ve madencilikle uğraşan köy ve kent halkındandı. Göçebe olanları bile - şimdiki Yörükler, Sarıkeçililer – atlı göçebe değildi. Bunlar, koyun ve keçiden oluşan sürüleriyle yazın yaylalar da, kışın ovalardaki köyler yöresinde yaşayarak çiftçilikle ilişki halindedir (Ohri, 1987).

Mut’ta ilk insan yerleşimi, İlk Tunç Çağı’nda başlamıştır. Taş devrine ait kalıntılara rastlanmadığı anlaşılıyor (Köse ve Atlay, 2005).

Takip eden süreçte bilinen yerleşim ipuçları “Pirindu” olarak karşımıza çıkmaktadır. Pirindu, bu gün Mut merkezinde Yeşilyurt adıyla anılan Dalisandos olarak da bilinen harabelerdir.

Bu tarihlerden sonra Mut’un M.S. 41-45 yıllarında Claudiopolis olarak kurulma süreci başlamaktadır.

Roma döneminden günümüze kadar gelen en önemli yapılar kilise yapıları ve köprülerdir. Bunların kendini en iyi koruyanı Alahan Manastırı’dır. Bu yapıyı, Dağpazarı Kilisesi, Taş Köprü, Söğütözü Köprüsü, Genceli Köprüsü etmektedir.

Roma Dönemi’nden sonra Mut’ta iz bırakan dönem, Anadolu Selçuklu dönemidir.

Karamanoğulları Anadolu’da gelişi güzel dolaşıp dururken Selçuk sultanı kendilerine Larende ( Şimdiki Karaman İli ) Mut – Ermenek bölgelerini verip buralara 1228 yılında yerleşmelerini sağlamıştır. Bunlar yazın Mut-Ermenek dolaylarında, Toros

(17)

9 dağlarında, kışın ise Akdeniz kıyılarında kışlarlar idi. Bunlar hayvancı oldukları kadar çiftçi idiler (Atlay, 2006).

1450 yılları civarında Mut Osmanlı hâkimiyetine girecektir ve 19. yüzyıla kadar Mut kaza olarak Osmanlı yönetiminde kalmıştır (Köse ve Atlay, 2005).

Mut’ta, 1914 yılı için düzenlenmiş son Osmanlı salnamesine göre: 14.970’i Müslüman, 109 Rum, 1 Yahudi, 228 Çingene olmak üzere toplam 15.380 nüfusun yaşadığı görülmektedir ( Köse ve Atlay, 2005).

Çizelge 2.1. 1870 – 1914 yıllarında Mut kazasının nüfusu

KAZANIN NÜFUS YILLAR

1870 1877 1891 1892 1894 1898 1901 1913 1914 KÖY SAYISI 63 49 - - - 70 - HANE SAYISI 1473 2980 - - - 2860 2860 3103 - MUT NÜFUSU Müslüman 7500 6590 11972 12512 13168 12647 12647 15142 14970 Rum 0 4 31 31 31 12 12 109 Yahudi 0 0 0 0 0 0 0 1 Çingene 0 0 0 0 0 0 0 228 TOPLAM 7500 6594 12003 12543 13199 12659 12659 15142 15380 ARTIŞ ORANI % -12,08 82,03 4,50 5,23 4,09 0 19,61 1,57

Çizelge 2.2. 1891 ve 1913 Mut nüfusunun cinsiyet durumu

YILLAR

1891 1913

KADIN ERKEK TOPLAM KADIN ERKEK TOPLAM

Mut Nüfusu 5986 6017 12003 7600 7542 15142

Artış Oranı % - - - 26,96 25,34 26,15

Toplam Nüfusa

Oranı % 49,87 50,13 100 50,19 49,81 100

Aynı dönemde, (1914) Mut kazası Kale, Şeyh ve Hamidiye mahallerinden oluşmaktadır. Kazanın nüfusu ise 234 hanede 969 kişiden meydana geliyordu. Bu haliyle Mut kazası orta halli bir köy görünümündedir. ( Köse ve Atlay, 2005).

2.2. Topografik ve Coğrafik Yapısı

Mut Taşeli Yarımadası’nın dağlık kesimlerinde bulunmaktadır. Mersin ilinin ilçelerinden biri olan Mut kuzeyde Karaman ili, doğuda Silifke, batıda Karaman ve Gülnar, Güneyde Silifke ve Gülnar ilçeleri ile çevrilidir. Denize kıyısı yoktur.

(18)

İki aksın kesişim noktası şehrin merkezi kabul edilir. Bu akslar şehirleşmenin oluşumunda bölgelerin doğal sınırları olmuştur (Şekil 2.1, 2.2).

(19)

11

Şekil 2.2: Fonksiyonların dağılımı

Bilindiği gibi her kenti kent yapan referans noktaları vardır. Mut’un referans noktaları, tarihi dokusundan dolayı, tarihi yapılardan oluşmaktadır (Şekil 2.3).

(20)

Şekil 2.4: Mut kalesinin eski bir görünümü

2- Lal Ağa Cami (1450 yılında yapılmıştır – Şekil 2.5, 2.6).

(21)

13

Şekil 2.6: Lal ağa cami kuzey yönünden yeni bir görünüm

3- Taş Han (1720 yılında yapılmıştır – Şekil 2.7)

Şekil 2.7: Taş Han girişi

4-Çınaraltı Parkı (Şekil 2.8, 2.9).

(22)

Şekil 2.9: Çınaraltı parkı

5- Taş Köprü’dür (Şekil 2.10, 2.11).

Şekil 2.10: Taş köprü

(23)

15

2.3. Sosyal ve İktisadi Hayat, Gelenek ve Görenekler

Gelenek ve görenekler toplumların sosyal yapısını belirleyen davranışların, inançların, maddi öğelerin sonuçları olarak değerlendirilebilir. Kısaca gelenek ve görenekler bir toplumun yaşama biçimidir (Ulusoy, 2006).

Toplumların içinde yaşadığı mekânlar, toplumun sosyal yapısı ve kültürü gereğince şekillenmektedir. Farklı sosyal yapısı olan ve farklı kültüre sahip olan toplumların içinde bulunduğu mekânlarda değişiklikler arz etmektedir. Toplumların sosyal yapısındaki değişmeler, yapıların şekillenmesinde en etkin faktördür. Kısaca sosyal değişme beraberinde fiziksel değişmeyi de getirmektedir.

Mut belediyesinin kurulması belediye logosunda 1869 olarak gösterilmektedir. 1891 yılında Ziraat Bankası şubesi açılmıştır (Köse ve Atlay, 2005).

Yazları yaylalar da, kışları Mut merkezinde oturulan mekânlar mimari olarak konumuz olan 20’li ve 60’lı yıllar aralığında farklılık arz etmemektedir.

Şehir halkı genellikle ziraatçı, çok az miktarda sanatkâr ve tüccar olduğundan genellikle hep meşguldür. Bu nedenle şehir merkezinde mahallelerde, köylerde boş zaman geçirilen eğlence yerlerine pek rastlanmamaktadır.

İnsanlar sabahın ilk ışıkları ile işlerine gitmektedir. Erken saatte işe gitmeyen insanlar ayıplanmaktadır, hatta “kiya” şeklinde sıfatlanan yaşlıca, tecrübeli, bilgili, toplumca kabul görmüş, bu günün kanaat önderlerine denk düşen zamanın insanlarınca uyarılmaktadır. Gündüzleri zamanını işte değerlendiren halk, akşamları komşu gezmeleri ile geçirmektedir.

(24)

Mahallesi(Kuzeydoğu) yine öyleydi. Meydan Mahallesinin(Kuzey) adı Kabakçı Mahallesiydi ve Meydan caddesine kadardı. Karaman tarafı (Kuzey) köprüden 100metre ileriye kadardı. Bu taraf da Macur (Muhacir) Mahallesiydi (Merkez). Otogarın karşısı sakızlık ağaçlarıyla dolu mezarlıktı… Orman işletmesinin olduğu yer spor sahasıydı. Meydan düzlüğü cirit alanıydı. Düğünlerde cirit oynanırdı… Benim aklımın erdiğinde ( 1940-45 arası ) Mut’ta otel yoktu. İlk otel dış çarşıda Hancı Kadir’in oteliydi. Daha sonra şimdiki kuyumcu Kamil’in olduğu yer otel oldu. (Çınaraltı parkı ile Lal Ağa Cami arası) Bu otelin altı da hayvan ahırıydı… Eski köprü daha engindi, kemerli bir taş köprüydü hem de… Eski Mut bu, yabancı yok. Herkes birbirin bilir, sever. Açım desen herkes eve götürür… Birisini çağırmasan bile düğüne gelir. Hem eğlenir hem hizmetini sunar ".

(25)

17

Şekil 2. 14: 1960 yılı sonu Silifke’ye maça giden Mut’lular

Bugün Mut kentinde ulusal çapta Kayısı Festivali yapılmaktadır. 1962 yılında başlamıştır. Festival ilk olarak Karacaoğlan şenlikleri olarak başlamış daha sonra Kayısı bu festivale eklenmiştir.

1920’li yılların sonunda Mut nüfusu 2000 civarındaydı. Bir tek ilkokul vardı. Oda Mut Kalesi’nin surlarında mevcut olan bir burcun içindeydi. 1929–1930 yıllarında Cumhuriyet İlkokulu yapıldı ve okul oraya taşındı. Eski ilkokul binası da bir süre cezaevi olarak kullanıldı (Baykan, 2010).

(26)

rölöve projeleri çizilmiştir. Yapılar hakkında bilgiler, içinde hala oturan yapı sahiplerinden, komşulardan, mahalle sakinlerinden, yerel dergilerden edinilmiştir.

Şekil 3. 1: Bütün çalışma alanları

(27)

19

3.1. Saadet Alper Evi

Yapının Genel Tanımı: İlçe merkezinde, Kale Mahallesi, Kaledibi Sokak ve Mezarlık Sokak’ın birleştikleri noktada, Mut kalesi bitişiğindedir (Şekil 3.3).

Şekil 3. 3: Saadet alper evi vaziyet planı

Eğimli bir arazide, dikdörtgene yakın bir parselde inşa edilmiştir. Ev parselin güneyinde konumlanmıştır. Yapının kuzeyinde, duvarlarla kapısı bulunan bahçe mevcuttur. Bahçeye açılan kapı yoktur. Yapının doğusunda, bitişiğinde depo olarak kullanılan mekan vardır (Şekil 3.4, 3.5).

(28)

Şekil 3. 4: Saadet alper evi güney cephesi - giriş

Şekil 3. 5: Saadet alper evi kuzey cephesi

Plan Tipi ve Mimari Özellikleri:

Yapının zemin katı bir yüzlü iç sofalı plan tipindedir. Dış sofalı plan tipinde, sofanın kapatılması sonucu oluşmuştur. Sedat Hakkı Eldem de bu tipe araştırmasında yer vermiştir (Şekil 3.6).

Güneyde, Mezarlık Sokak üzerinde yer alan 7 basamaklı taş merdivenden çıkılarak evin giriş kapısına ulaşılır. Metalden yapılmış, camlı, 2 kanatlı kapıdan evin

(29)

21 sofasına ulaşılır. Sofanın solunda (batı) oturma odası, karşıda (kuzey) salon ve mutfak, sağda (doğu) ise ıslak hacimler bulunmaktadır (Şekil 3.7).

Şekil 3. 6: Bir yüzlü iç sofalı ideal plan tipi (Eldem, 1968)

(30)

Şekil 3. 8: Oturma odası giriş kapısı Şekil 3. 9: Oturma odası yüklük

Şekil 3.10: Oturma odasının niş şeklinde dolabı Şekil 3.11: Oturma odasının güney cephesindeki

(31)

23 Sofanın kuzeyinde bulunan iki kapıdan soldaki salon kapısıdır (Şekil 3.12). Salonun kuzey ve batı yönünde iki adet penceresi, doğu yönünde 3 kapağı bu odaya açılan yüklük bulunmaktadır (Şekil 3.13, 3.14). Oturma odasındaki niş dolabın tam arkasına gelecek şekilde, salonun güneyinde niş dolap vardır (Şekil 3.15). Odanın tavanı dairesel kirişleri açıkta bırakılmıştır. Tabanı ise ahşapla kaplıdır.

Şekil 3.12: Salonun kapısı Şekil 3.13: Salonun pencereleri

Şekil 3.14: Salonun yüklüğü Şekil 3.15: Salonun niş dolabı

Sofanın kuzeydoğusunda mutfak bulunmaktadır. Odaya ahşap süslemesiz kapıdan girilmektedir (Şekil 3.16). Odanın kuzey ve doğu cephesinde iki adet penceresi, doğusunda bir adet ocağı ve bitişiğindeki deponun damına çıkmayı sağlayan kapı mevcuttur. Mutfağın kuzey doğu köşesinde, yerde bulaşık yıkama teknesi, üstünde pencerelerin hizasında da terek düzenlenmiştir (Şekil 3.18, 3.19). Batısında ise bir

(32)

Şekil 3.16: Mutfağın kapısı Şekil 3.17: Mutfağın yüklüğü ve musandırası

Şekil 3.18: Mutfağın pencereleri, ocağı, bulaşık Şekil 3.19: Mutfaktan deponun damına açılan

yıkama teknesi ve tereği kapısı

Sofanın doğusunda her ikisinde de küçük birer penceresi olan ayrı tuvalet ve banyo bulunmaktadır.

(33)

25 Yapının güneyinde bitişiğinde eskiden dükkân bugün depo olarak kullanılan bölümün 3 farklı girişi vardır. Deponun içerisinde doğu duvarında ocak mevcuttur (Şekil 3.20, 3.21).

Şekil 3.20: Deponun güney girişi Şekil 3.21: Depoda bulunan ocak

Bodrum tek odadan oluşmakta ve ambar olarak kullanılmaktadır. Depodan bodruma 5 basamaklı merdiven ile inilmektedir. Eğimli arazide konumlanmış olduğu için, bodrum ile zemin kat arasında bir kat yüksekliği (255cm) oluşur. (Şekil 3.22, 3.23, 3.24).

(34)

Şekil 3.23: Depodan bodrum kata giriş kapısı Şekil 3. 24: Bordum kattan görünüş

Malzemesi ve Yapım Tekniği: Dış duvarları ahşap hatıllı yığma moloz taş, köşelerde düzgün kesme taş ile inşa edilen yapının, iç duvarları yine yığmadır. Oturma odası- sofa, mutfak-salon arası yüklük ile bölünmüştür. Islak hacimlerin bölme duvarı ise sonradan briketle örülmüştür. Dış duvarlar sonradan derz olarak sıvanmıştır.

Döşemeler bodrum kattaki gibi dikdörtgen kesitli ahşap kirişler üzerine hasır serilip üstü tahta kaplanmak sureti ile oluşturulmuştur. Depo ve zemin kat döşemesi kirişleri ise dairesel kesitlidir (Şekil 3.25, 3.26, 3.27).

(35)

27

Şekil 3. 26: Saadet alper evi a-akesiti

Şekil 3. 27: Saadet alper evi b-b kesiti

İklim koşulları doğrultusunda düz olarak inşa edilen çatı bu ve birçok evde olduğu gibi tadil edilerek, briketle kalkan duvarları oluşturulmuş, tek yöne eğimli, çinko örtülü hale getirilmiştir. Pencereler de, değişikliğe uğramıştır. Girişte kullanılan çift yönlü merdiven taştandır. Merdivenin yoldan girişi 7 basamaklı iken bahçeye inen tarafı 4 basamaklıdır. (Şekil 3.28).

(36)

Şekil 3. 28: Değiştirilmiş çatı ve pencereler

Süsleme Özellikleri: Yapı tamamen sade bir şekilde yapılmıştır. 2 adet önemli detayı vardır. Bunlardan birincisi salonda bulunan, üst hatıl hizasında genelde bütün odayı dolaşan, zaman zaman da sadece yüklükler üzerinde bulunan sergen, bu örnekte sadece yüklüğün üst kısmındadır (Şekil 3.29).

(37)

29 İkincisi ise doğu cephesinde devşirme olarak kullanılmış duvar taşıdır (Şekil 3.30).

Şekil 3. 30: Doğu cephesinde devşirme duvar taşı

(38)

Şekil 3. 32: Saadet alper evi kuzey görünüşü

Şekil 3. 33: Saadet alper evi doğu görünüşü

(39)

31

3.2. Hasan Bey’in Evi

Yapının Genel Tanımı: Şehrin merkezinde, Kale Mahallesi, Mutlu Sokak üzerinde, 20 numaradadır (Şekil 3.35).

Şekil 3. 35: Hasan bey’in evi vaziyet planı

Yapılan sözlü görüşmelerde yapının 1920’li yıllarda inşa edilmiştir. 2012 yılı Aralık ayında mukavemetini kaybetmesi sebebi ile belediyece yıkılmıştır. Yapının göç eden Rumlardan kalma olduğu çevre sakinleri tarafından söylenmektedir.

Belirli bir parsel sınırı olmayan yapı, iki katlıdır. Yapının batısında zemini büyük kesme taşlarla döşeli alan ve bitişiğinde, taştan inşa edilmiş, tek odadan oluşan küçük bir yapı mevcuttur. Bu küçük yapının kapısı Hasan Bey’in evinden bağımsız, taşlık alana açılmaktadır (Şekil 3.36, 3.37).

(40)

Şekil 3. 36: Evin güneydoğu görünüşü

Şekil 3. 37: Evin güneybatı görünüşü

Plan Tipi ve Mimari Özellikleri: Zemin katı iç sofalı plan tipinde olan yapının iki adet giriş kapısı, doğu ve batı yönlerinde ikişer tane odası vardır. Sofa, odaların hizasında, sonradan briket duvar ile ikiye bölünmüştür (Şekil 3.38). Bodrum kat ise odaların altında olacak şekilde, birbirinden bağımsız iki bölümden oluşmaktadır (Şekil 3.39).

(41)

33

Şekil 3. 38: Hasan bey’in evi zemin kat planı

(42)

Şekil 3. 40: Evin giriş kapısı ve merdiveni Şekil 3. 41: Sofada bulunan briket ve kontrplak

Duvar

(43)

35 Yapının güneydoğusundaki odaya ahşap üçgen alınlıklı, bitki motifi süslemeli ahşap bir kapıdan girilmektedir. Odanı batı duvarındaki yaşmaklı, sade , ahşap kapı ile yapının güney batısındaki odaya geçiş vardır. Kapının iki yanında yüklükler bulunmaktadır. Ayrıca kapının üstünde, yüklüklerin üst sınırıyla aynı hizada sonlanan yaşmaklı bir göz mevcuttur (Şekil 3.43).

Şekil 3. 43: Güneydoğu yönündeki odanın batı duvarı (dolap, yaşmaklı kapı, raf), odanın giriş kapısı

Doğu cephesinde 2, güney cephesinde 1 adet içeriye doğru pahlı penceresi mevcuttur. Odanın zemini ahşapla kaplı, tavan ise kirişler açıkta süslemesizdir. Duvarlar çok kalın çamur sıva sıvalıdır (Şekil 3.44, 3.45).

(44)

Şekil 3. 44: Odanın pencereleri, sıvası ve Şekil 3. 45: Odanın tavan kirişleri

zemin kaplaması

Kuzeydoğuda bulunan odaya, güneydoğudaki odanın kapısıyla aynı bitkisel motifli süslemelere sahip, üçgen alınlıklı ahşap kapıdan girilir (Şekil 3.46). Doğu cephesinde 2, kuzey cephesinde 1 adet içeriye doğru pahlı penceresi vardır (Şekil 3.47).

(45)

37 Odanın batı duvarı yüklük ve gusülhaneden oluşmaktadır. Duvarın ortasında çiçeklik bulunmaktadır ve bitkisel motiflerle süslenmiştir (Şekil 3.48).

Şekil 3. 48: Kuzeydoğudaki odanın; yüklük, gusülhane, çiçeklik düzenlemesi ve açık haldeki kapının

dolap içindeki yuvaya yerleşmesi

Odanın doğu cephesindeki pencerelerinin önünde sedir bulunmaktadır. Tabanı ahşapla kaplı odanın tavanında kirişler görünmektedir. Duvarlar kalın çamur harcı ile sıvanmıştır (Şekil 3.49).

(46)

Şekil 3. 50: Güneybatıdaki odadan bir görüntü

Bodrum kat sofa hizasında toprak dolguludur. Odaların altına gelen kısımlar, birbirinden bağımsızdır. İkisinin de Mutlu Sokak’tan ahşap kapılı girişi vardır. İkisinin de kapılarının yanında birer adet küçük pencere yer alır. İki oda da ahır olarak kullanılmıştır. Güneydeki odada bir adet ocak bulunmaktadır (Şekil 3.51).

(47)

39

Malzemesi ve Yapım Tekniği: Duvarlar, yaklaşık birer metre ara ile ahşap hatıllar geçecek şekilde yığma moloz taştan inşa edilmiştir. Köşelerde düzgün kesme taş kullanılmıştır. Yapının dış cephesinde sonradan yapılmış, gez sıva yapılmıştır (Şekil 3.52).

Şekil 3. 52: Duvar detayı

Döşemeler, dikdörtgen kesitli ahşap kirişler üzerine ahşap kaplanarak yapılmıştır. Çatı döşemesinde ahşap kaplama tahtaları üzerine toprak serilmiştir (Şekil 4.53, 3.54).

Şekil 3. 53: Tavan kirişleri Şekil 3. 54: Odaların zemin kaplaması

İç duvarlarda toprak sıva kullanılmıştır ve üzerine badana yapılmıştır (Şekil 3.55).

(48)

Şekil 3. 55: İç duvar sıvası

Pencereler eni içte; 115-120cm, dışta 90-100cm içe doğru pahlı olarak, boyu ise 160cm olacak şekilde kurgulanmıştır. Pencere korkulukları yatay ve düşey, birbiri içinden geçmeli, demirdendir (Şekil 3.56).

(49)

41

Şekil 3. 56: Hasan bey’in evi A-A kesiti

Şekil 3. 57:Hasan bey’in evi B-B kesiti

Süsleme Özellikleri: Dış cephede giriş kapısının pencere korkulukları geometrik formda yapılmıştır. Bunun dışında dış duvarlar sıvanmadığı için ahşap hatılların oluşturduğu tekrar cepheyi oluşturmaktadır (Şekil 3.58).

(50)

Şekil 3. 58:Giriş kapısı

Yapının içinde ise çeşitli ahşap oyma süslemeleri vardır. Bütün odaların kapıları geometrik ya da bitkisel motif ile süslüdür (Şekil 3.59, 3.60, 3.61, 3.62). Kapı kolları metal, ince işçiliklidir (Şekil 3.63).

Şekil 3. 59: Güney yönündeki odalar arası kapı yaşmağı Şekil 3. 60: Kuzeybatı yönündeki

odanın kapı süslemesi

(51)

43

Şekil 3. 62: Güneybatıdaki odanın kapı süslemesi Şekil 3. 63: Kapı kolu detayı

Kuzeydoğudaki odanın yüklüğündeki çiçeklik de, bitkisel motiflerle bezenmiştir (Şekil3.64, 3.65, 3.66, 3.67).

(52)

Şekil 3. 66: Çiçeklik detayı Şekil 3. 67: Çiçeklik detayı

Şekil 3. 68:Batı görünüşü

(53)

45

Şekil 3. 70:Güney görünüşü

(54)

Şekil 3. 72:Koca doktor’un evi vaziyet planı

belirlenememiştir. Dolap ve kapı süslemeleri Hasan Bey’in evi ve Hacer Şişik evi ile benzerlik gösterdiği için 1920’li yıllara tarihlendirilmektedir. 2012 yılının Aralık ayında Hasan bey’in evi ile aynı gerekçe ile belediyece yıkılmıştır (Şekil 3.73, 3.74).

(55)

47

Şekil 3. 74:Evin doğu görünüşü (bahçeden)

Ayrıca yapının bahçesinde bağımsız bir ev ve ocaklık kalıntıları mevcuttur (Şekil 3.75, 3.76).

Şekil 3. 75: Bahçedeki evin kalıntısı Şekil 3. 76: Bahçedeki ocağın kalıntısı

Plan Tipi ve Mimari Özellikleri: İki katlı olarak inşa edilen yapının iki katı da mesken olarak kullanılmıştır. Yapı, mabeynli plan tipinde inşa edilmiştir. Bahçeye batı yönündeki ahşap süslemesiz, 2 kanatlı kapıdan girilir. Yol kotundan rampa ile 1 m. bahçe kotuna inilir (Şekil 3.77).

(56)

Şekil 3. 77: Koca doktor’un evi zemin kat planı

Bahçe kotundan 40cm. yükseltilmiş taş döşemeli alana çıkılır. Burada devşirme taşlar bol miktarda kullanılmıştır. Yapının zemin kat giriş kapısı bu taşlık alana açılmaktadır (Şekil 3.78, 3.79).

(57)

49 Zemin kat sofasına tek kanatlı işlemesiz, üstünde aydınlatma penceresi olan ahşap bir kapıdan girilir. Sofanın solundaki odaya (güney), ahşap, sade bir kapıdan girilir (Şekil 3.80). Odanın doğu ve batı cephelerinde küçük iki adet penceresi vardır. doğudaki sonradan kapatılmıştır (Şekil 3.81).

Şekil 3. 80: Odanın kapısı Şekil 3. 81: Odanın batı cephesindeki pencere

Oda güney duvarında niş dolap, batı cephesinde ocak vardır (Şekil 3.82, 3.83).

Şekil 3. 80: Odadaki niş dolap Şekil 3. 81: Odadaki ocak

Bu odanın zemini ahşapla kaplı, tavanı ise kirişleri görünecek şekilde sade bırakılmıştır.

(58)

Şekil 3. 82: Dolap iskeleti ve oda kapısı Şekil 3. 83: Dolap alt ve üst boşlukları için açılan

Kapaklar

Odanın kuzey ve doğu cephelerinde birer tane, küçük içe pahlı pencere mevcuttur (Şekil 3.84)

Şekil 3. 84: Odanın kuzey cephesindeki penceresi

(59)

51 Birinci katın 2 adet giriş kapısı vardır. Bunlardan birincisi batı cephesinde, süslemesiz, ahşap tek kanatlıdır. Yol kotundan 1.63cm yüksekte olan kapıya ulaşmak için herhangi bir merdiven izine rastlanmamıştır (Şekil 3.85).

Şekil 3. 85: Koca doktor evi batı cephesi giriş kapısı

İkincisi doğu cephesinde, diğer kapının hemen karşısındadır. Daha küçük, süslemesiz, ahşap, üzerinde aydınlama penceresi olan bu kapı (Şekil 3.86), bir balkona açılmaktadır. Bu cephede de herhangi bir merdiven yoktur ancak balkonun korkulukları incelendiğinde merdiven genişliği olabilecek kadar genişlikte bir boşluk vardır. Bu boşluğun hizasında döşeme kirişlerini de devam ettiği ve kırıldığı görülmektedir (Şekil 3.87, 3.88).

(60)

Şekil 3. 88: Koca doktor’un evi birinci kat planı

Sofanın doğu cephesinde bir adet ocak bulunmaktadır (Şekil 3.89). Batı cephesindeki kapının sofaya bakan tarafının üstünde, ters şekilde İstanbul yazılı bir tahta çakılıdır (Şekil 3.90).

(61)

53

Zemin katta olduğu gibi yüklüklerin alt ve üst bölümlerine ulaşmak için sofadan kullanıma yönelik nişler yapılmıştır (Şekil 3.91).

Şekil 3. 91: Dolap alt ve üst boşlukları için açılan nişler

Sofanın zemini ahşap kaplı, tavanı kirişleri açıkta kalacak şekilde bırakılmıştır. Hem zemin hem de tavan döşemelerinin bir bölümü yıkılmıştır.

Sofadan kuzey yönündeki odaya girilen giriş kapısı yıkılmıştır, kapı kanası ile ilgili bir bulgu yoktur. Kapının her iki yanında yüklük vardır ancak sadece iskelet kısmı kalmıştır (Şekil 3.92).

Şekil 3. 92: Kuzey yönündeki odanın giriş kapısı, yüklük iskeleti ve niş

Oda giriş kapısının karşısında, kuzey cephesinde bir adet pencere ve önünde sedir bulunmaktadır (Şekil 3.93).

(62)

Şekil 3. 93: Kuzey yönündeki pencere ve önünde sediri

Bu odada biri batı, ikisi doğu cephesinde 3 adet pencere daha vardır. Pencereler içe doğru pahlıdır oluşturdukları nişlerin alt ve üst bölümleri ahşap ile kaplıdır. Ayrıca batı cephesinde duvarda niş dolap bulunmaktadır. Süslemesiz sade dolabın kapakları sökülmüştür (Şekil 3.94, 3.95).

Şekil 3. 94: Batı cephesindeki pencere ve niş Şekil 3. 95: Doğu cephesindeki pencereler

Üst hatıl hizasındaki sergen bütün oda boyunca devam etmektedir. Pencere çevrelerinde, pencere nişinin alt ve üst ahşap kaplamalarında ve sergen yeşil boyalıdır (Şekil 3.96, 3.97, 3.98).

(63)

55

Şekil 3. 96: Kuzey yönündeki odada bulunan sergen

Şekil 3. 97: Kuzey yönündeki odada bulunan sergen Şekil 3. 98: Ahşap üzerinde yeşil

boya kalıntıları

Odanın zemini ahşapla kaplı, tavanı dikdörtgen kesitli ahşap kirişler açıkta kalacak şekilde sadedir. Döşemenin bir bölümü yıkılmıştır (Şekil 3.99).

(64)

Şekil 3. 99: Kuzey yönündeki odanın tavanı

Sofanın güneyindeki odanın giriş kapısı da sökülmüştür. İki yanındaki yüklüklerin de sadece iskeletleri kalmıştır (Şekil 3.100). Odanın doğu ve batı yönünde birer tane, içe doğru pahlı pencere, doğu cephesinde bir adet niş dolap vardır. Dolabın kapakları sökülmüştür (Şekil 3.101).

Şekil 3. 100: Güney yönündeki odada Şekil 3. 101: Güney yönündeki odada

(65)

57

Odanın zemini diğer odalarda olduğu gibi ahşapla kaplı, tavanı kirişleri açık kalacak şekilde kaplamasızdır. Duvara çamur sıva yapılmıştır.

Malzemesi ve Yapım Tekniği: Duvar tekniği açısından zengin olan yapıda 3 adet teknik kullanılmıştır. Zemin katta bütün cephelerde, birinci katta sadece doğu ve batı cephelerinde olacak şekilde ahşap hatıllı, yığma moloz taş duvar vardır. Aralarda düzgün kesme taşlar kullanılmıştır (Şekil 3.102).

Şekil 3. 102: Batı cephesi ahşap hatıllı yığma taş duvar

Birinci katın kuzey duvarı ahşap iskeletli, taş dolgulu hımış duvardır (Şekil 3.103).

(66)

Şekil 3. 104: Güney cephesi ahşap iskeletli bağdadi duvar iç görünüşü

Şekil 3. 105: Güney cephesi ahşap iskeletli bağdadi duvar dış görünüşü

İç duvarlarda, yüklüklerden kalan bölümlerde bağdadi tekniği kullanılmıştır. Duvarlar çamur sıva ile sıvanmıştır (Şekil 3.106).

(67)

59 Döşemelerde dikdörtgen kesitli kirişler kullanılmıştır. Çatı döşemesinde kirişlerin üstü ahşapla kaplanmış üzerine toprak serilmiştir. Zemin katta ısınma ocaklarla birinci katta ise odun sobası ile sağlanmıştır. Bunu damda yer alan bacalardan anlamaktayız. Birinci kat için yapılan bacalar taştan oyulmuş yekpare, diğer bacalar yığma taş örgüdür (Şekil 3.107, 3.108).

Şekil 3. 107: Düz toprak dam, yekpare taş bacalar ve yığma taş örgü bacalar

(68)

Şekil 3. 109: Üst kat penceresi iç görünüş

(69)

61

Şekil 3. 111: Koca doktor evi B-B kesiti

Süsleme Özellikleri: Yapının dış cephesi süslemesiz sadedir. İçte; birinci kat, sofada bulunan ocak kemerli yapılmıştır. Yine birinci katta, kuzey yönündeki odanın yüklüğünde bitkisel motifli ahşap parçalar mevcuttur (Şekil 3.112, 3.113).

(70)

Şekil 3. 113: Koca doktor evi güney görünüşü

(71)

63

Şekil 3. 115: Koca doktor evi batı görünüşü

(72)

Şekil 3. 116: Hacer şişik evi vaziyet planı

Eskiden bahçede bulunan, kümes, ocaklık, tuvalet gibi bölümler ve bahçe duvarının bir bölümü 2012 yılının aralık ayında belediyece yıkılmıştır (Şekil 3.117, 3.118). Çevre komşulardan alınan bilgilerde bu ev eskiden kaymakam evi olarak da kullanılmıştır. O zamanların en beğenilen evlerinden biridir. Binanın inşasını 1920 yıllarına tarihlendirebiliriz.

(73)

65

Şekil 3. 117: Evin 2012 yılında yıkılmadan Şekil 3. 118: Evin 2012 yılında yıkıldıktan sonraki

önceki görünüm görümü

Bahçeye giriş batı cephesinden iki adet bahçe kapısından sağlanmıştır. Bahçesinde, eskiden iki katlı tuvalet ve ambar birimi, kümes, ocaklık bulunmaktadır. Birinci katın girişinden dama çıkan ahşap bir merdiven vardır. 2012 yılı son aylarında yıkılmıştır (Şekil 3.119, 3.120, 3.121, 3.122).

Şekil 3. 119: Yıkılan tuvalet ve ambarın güney Şekil 3. 120: Yıkılan tuvalet ve ambarın doğu

cephesi cephesi

Burada en dikkat çeken özellik tuvalete birinci kattan köprü ile geçilmesidir. Bu özellikle, Mut’ta başka hiçbir evde karşılaşılmamıştır. Yapılan incelemelerde Anadolu’da benzer örnekler görülmüştür.

(74)

Şekil 3. 121: Hacer şişik evi dama çıkan merdiven, eski güney görünüşü

(75)

67 Plan Tipi ve Mimari Özellikleri: Bina 3 katlı olarak inşa edilmiştir. İç sofalı plan tipindedir (Şekil 3.123).

Şekil 3. 123: Hacer şişik evi zemin kat planı

Bodrum kata hem güney hem de kuzey yönünde giriş mevcuttur ancak kapı kilitli, önünde eşyalar yığılı olması sebebi ile girilemediği için çalışmaya dahil edilmemiştir (Şekil 3.124).

(76)

Şekil 3. 125: Hacer şişik evi sonradan eklenmiş betonarme bölüm (batı görünüşü)

Zemin kat, yerden 91 cm yukarıdadır. Güney cephesinde yine tek kanatlı, üstü aydınlatma pencereli, altta ve üstte küçük, ortada iki büyük dikdörtgen tablası olan, yeşil ahşap kapıdan girilir (Şekil 3.126, 3.127). Kapının önündeki sahanlığa 3 basamaklı, 4 rıhtlı ahşap merdiven ile çıkılır. Bu sofaya, kuzey cephesinden tek kanatlı, üstü aydınlatma pencereli, 4 eşit parçaya bölünmüş dikdörtgen tablalı, ahşap kapıdan girilir. Zeminden giriş kapısının önündeki sahanlığa çıkan merdiven yıkılmıştır (Şekil 3.128).

(77)

69

Şekil 3. 127: Güney cephesi zemin kat giriş kapısı Şekil 3. 128: Kuzey cephesi zemin

kat giriş kapısı

Zemini ahşapla kaplı sofanın uzunluğu 6.7 m.dir. Ahşap kirişlerin geçmesi için çok uzun olduğu için döşeme kirişleri, kuzey ve güney odalarının arasındaki duvarda bulunan hatıla oturtulmuştur. Bu hatıl bize duvar kalınlığını vermektedir ve tavanda sofayı ikiye bölmüştür. Kirişler alttan kaplanmayarak açık bırakılmıştır (Şekil 3. 129).

(78)

Şekil 3. 130: Mutfakta dolap

Kapının karşısındaki, batı cephesi duvarında, ortada bir adet ocak , ocağın iki tarafında niş şeklinde iki dolap ve dolapların üzerinde 82cm.- 33cm. boyutunda pencereler, kuzey duvarında sonradan eklenmiş mutfak tezgâhı, güney cephesinde ise bir adet içe pahlı pencere bulunmaktadır (Şekil 3.131).

(79)

71 Odanın tavanı ve zemini sofa ile aynıdır.

Kuzeybatıdaki odanın giriş kapısı da yıkılmıştır. Güneybatıdaki odada olduğu gibi kapının karşısındaki, batı cephesi duvarında, ortada bir adet ocak, ocağın iki tarafında niş şeklinde iki dolap ve dolapların üzerinde 82cm.- 33cm. boyutunda pencereler yer almıştır (Şekil 3.132). Kuzey cephesinde içe doğru pahlı bir adet pencere mevcuttur.

Şekil 3. 132: Kuzeybatıdaki odanın batı cephesinde ocak, niş dolaplar ve pencereler

Güneydoğudaki odaya iki yanında yüklüğün yer aldığı kapıdan girilir. Kapının vardır. Odanın batı cephesinde 2, güney cephesinde 1 adet içe doğru pahlı dikdörtgen pencereler mevcuttur.

Kuzeybatıdaki odanın giriş kapısı da ahşap, tek kanatlıdır. Kapının iki yanında yüklükler vardır. Batı cephesinde 2, kuzey cephesinde 1 adet içe doğru pahlı dikdörtgen penceresi bulunan yapının, zemini ahşap, tavanı kirişler açıkta kalacak şekildedir.

Birinci katın giriş kapısı güney cephesindedir. Bahçeden, L biçiminde, tek sahanlıklı, tek kollu, ahşap korkuluklu merdiven ile kapının önündeki sahanlığa çıkılır (Şekil 3.134). Giriş kapısı 2 kanatlıdır, iki yanında ve üstünde metal korkuluklu pencereler bulunmaktadır ( Şekil 3.135, 3.136).

(80)

Şekil 3. 134: Birinci kat merdiveni Şekil 3. 135: Birinci kat giriş kapısı

(81)

73

Şekil 3. 137: Hacer şişik evi birinci kat planı

Kuzeyinde 2, doğu ve batısında, duvarda birer penceresi, kuzeyinde ise sediri olan bir çıkma mevcuttur (Şekil 3.138).

Şekil 3. 138: Cumbanın sediri

Cumbanın olduğu bu bölüm sofa genişliğince iki yanında ve üstünde penceresi olan bir kapı ile ayrılmıştır (Şekil 3.139, 3.140).

(82)

Şekil 3. 139: Cumbadan sofanın görünüşü, bölücü kapı ve Şekil 3. 140: Cumbadan sofanın

giriş kapısı (sökülmeden önce) görünüşü, bölücü kapı ve giriş kapısı (söküldükten sonra)

Yüklüklerin alt ve üst kısımlarında, sofadan ulaşarak kullanılan depolama alanları vardır. Üst bölüm kapaksız ağzı açık olarak kullanılırken alt bölümler kapalı ve küçük açıklarla ulaşılabilir şekilde tasarlanmıştır. Duvarlarda toprak sıva yapılmış ve üzeri badanalanmıştır. Ahşap hatıllar hem pencere alt ve üst sınırını belirlemekte hem de sıvanın sabitlenmesine yardımcı olmaktadır. Ahşabın üzeri mavi renk ile boyanmıştır (Şekil 3.141).

Şekil 3. 141: Hacer şişik evi yüklük altı depolama alanı ve açıklık

Sofa zemin kaplama tahtası üzerine beton dökülmüştür. Çıkmanın zemini ahşap kaplamadır. Tavanda dikdörtgen kesitli kirişler görülmektedir. Duvarlar çamur ile sıvanmıştır (Şekil 3.142).

(83)

75

Şekil 3. 142: Sofanın tavan kirişleri

Ahşap bir kapıdan, güney cephesinde bir adet içe doğru pahlı penceresi, batı cephesinde 2 adet niş şeklinde dolabı olan, zemini ahşap kaplama, tavanı kirişleri görülecek şekilde açık bırakılmış birinci katın kuzeybatısındaki odaya girilir (Şekil 3.143, 3.144).

Şekil 3. 143: Odanın giriş kapısı Şekil 3. 144: Odanın kuzey duvarındaki niş dolaplar

Güneybatıdaki odaya çift kollu, tablalı, mavi boyalı bir kapıdan girilir (Şekil 3.145). Evin mutfağında kapının hemen karşısında bir adet niş dolap, kuzey cephesinde ocak (Şekil 3.146) ve bitişiğinde, köşede yerden 72 cm yüksekte beton eviyenin

(84)

Şekil 3. 145: Odanın giriş kapısı detayı Şekil 3. 146: Odanın ocağı

(85)

77

Şekil 3. 148: Güney duvarındaki terekler Şekil 3. 149: Güney duvarındaki terekler

Yapının doğu cephesinde çıkma yapılmıştır.

Kuzeydoğudaki, kuzey cephesinde 1 içe doğru pahlı ve bir düz, batı cephesinde 2 adet düz penceresi, kapısının iki yanında yüklüğü olan odaya çift kanatlı bir kapıdan girilir (Şekil 3.150). Çıkma kısmında duvar tekniği değiştiği için pencereler düzdür. Kapının sağında kalan küçük yüklüğün kanadı odaya doğru açılmaz (Şekil 3.151).

(86)

Şekil 3. 152: Odanın giriş kapısı ve yüklükler

Şekil 3. 153: Odanın batısındaki pencere ve duvarda raf

Bu yapının plan şemasında dikkat çeken bir başka özellik de ocağa ihtiyaç duyulmayan, yüklükleri olan yaşama odalarının doğu yönünde konumlandırılmasıdır. Mutfaklarda ocağa ihtiyaç duyulmuştur, yüklük yoktur, hepsi batı yönünde ve neredeyse bütün batı cephesi sağır tutulmuştur.

Malzemesi ve Yapım Tekniği: Ahşap hatıllı yığma taş duvar yapım tekniği ile inşa edilen çıkmalar hariç dış duvarlar çamur sıva ile sıvanmıştır. Çıkmalar, taş dolgulu hımış yapım tekniğindedir ve dış cephede üzeri sıvanıp bordo renge boyanmıştır (Şekil

(87)

79

3.154, 3.155). İçte, odalar ile sofa arasında bağdadi, odaların arasında ahşap hatıllı yığma taş duvar tekniği kullanılmış ve üzeri sıvanmıştır (Şekil 3.156). Döşemelerde dikdörtgen kesitli ahşap kirişler mevcut olup açıkta bırakılmıştır.

Şekil 3. 154: Taş dolgulu hımış çıkma duvarı

Şekil 3. 155: Bordo renkli çıkmaların dıştan görünüşü

(88)

Şekil 3. 157: Hacer şişik evi a-a kesiti

(89)

81

Yığma taş duvarlarda bulunanlar içe doğru pahlı, çıkmalarda ise düz, dıştan cepheden her ikisi de eşit boyutlarda olan pencerelerin hepsi kanatlıdır.

Odaların ısınması ocak ve odun sobaları ile sağlanmaktadır. Bitişiğindeki Koca Doktor’un evinde rastlanan baca deliğine, zemin kat güneydoğudaki odanın batı duvarında ve birinci kat güneybatıdaki odanın güney duvarında rastlanmıştır. Ayrıca bahçede yekpare taş baca parçaları bulunmuştur (Şekil 3.159, 3.160, 3.161).

Şekil 3. 159: Batı duvarındaki baca deliği Şekil 3. 160: Yekpare baca taşı

(90)

Şekil 3. 162: Güney cephesi

(91)

83 Sağır denebilecek kadar küçük pencereli ile dikkat çeken batı cephesinde mutfak tezgahının gideri için özel imal edilip duvara yerleştirilen taş, pencerenin hemen altındadır (Şekil 4.164, 4.165).

Şekil 3. 164: Batı cephesi

(92)

Şekil 3. 166: Hacer şişik kuzey görünüşü

(93)

85 Birinci katta, cephe boyunca, hem göğüslemeli hem de betonarme dikmeli çıkması, orantılı pencereleri ile hareketli bir doğu cephesi vardır. Yapıyla uyumsuz, bahçeden girişi olan, betonarme bölüm bu cephenin bütün güzelliğini bozmaktadır (Şekil 3.168, 3.169, 3.170).

Şekil 3. 168: Doğu görünüşü

(94)

Şekil 3. 170: Doğu cephesinde çıkma payandası

(95)

87

3.5. İbrahim Oral Evi

Yapının Genel Tanımı: Kale Mahallesi, Oral Sokak ve Şebnem Sokağın kesiştiği noktada bulunan binanın 3 dönem sonucunda bu günkü haline gelmiştir. İlk aşamada; zeminde mabeynli plan şemasına sahip kısmın 1925, 2. ve 3. aşamada, samanlık, kuyu, dükkan, birinci katın girişini barındıran kısmın 1950-1965 yıllarında yaptırıldığı, evi yaptıran İbrahim Oral’ın kızından öğrenilmiştir (Şekil 3.172, 3.173). Yapının güneyinde, sahibinin yeni evinin de olduğu bahçesi vardır.

(96)

Şekil 3. 173: İbrahim oral evinin kuzeydoğudan görünüşü

Plan Tipi ve Mimari Özellikleri: Yapının ilk inşa edilen bölümü zemin katta mabeynli plan tipindedir. Birinci kat iç sofalı plan tipindedir (Şekil 3.174).

(97)

89 Yapı 3 farklı bölümden oluşmuştur. Şu anki hali ile zeminde 1, birinci katta 1 olmak üzere 2adet konuta sahiptir. Zemin katta, Oral Sokak üzerinde dükkan olarak kullanılmış bölüm vardır.

Zemin kattaki konuta, güney yönündeki bahçedendir (Şekil 3.175). Çift kanatlı, kündekari tekniği ile süslenmiş, üstü pencereli, ahşap kapı ile girilir (Şekil 3.176).

Gerçek kündekari iç dolgu parçaları ve bunları çevreleyen çıtalardan teşkil edilmektedir. Omurga sistemini oluşturan çıtalar iç içe geçerek çivi ve tutkal gerekmeksizin bir araya getirilir. Bu çıtaların üst kısmı çeşitli profillerle süslenir ve kenarları iç dolgu parçalarının yerleştirilebilmesi için kinişlidir (Kürklü, 2011).

Şekil 3. 175: Zemin kat girişi Şekil 3. 176: Zemin kat girişi

Girişin karşısında, kuzey duvarında sonradan kapatılmış, üstü pencereli bir kapı daha vardır (Şekil 3.177). Diğer odadan incelendiğinde üzerinde su elektrik aboneliği numaraları görülmektedir (Şekil 3.178).

(98)

Şekil 3. 177: Zemin kat sofasındaki diğer kapı Şekil 3. 178: Zemin kat sofasındaki diğer

içeriden görünüş kapı diğer odadan görünüşü

Batı yönündeki odaya iki yanında yüklüğü olan tek kanatlı kapıdan girilmektedir. Sol taraftaki küçük yüklüğün kanadı kapıya doğru açılmaktadır (Şekil 3.179). Odanın kuzeyinde biri açık biri kapalı niş, batısında pahsız, ahşap, demir korkuluklu pencere bulunmaktadır. Odanın zemini ahşapla kaplı, tavanı kirişler açıkta bırakılmıştır (Şekil 3.180, 3.181).

(99)

91

Şekil 3. 180: Odanın penceresi ve zemin kaplaması Şekil 3. 181: Odanın tavan kirişleri

Doğu yönündeki odanın güney cephesinde kare, demir korkuluklu, ahşap pencere, doğu cephesinde ortada ocak, sağında dikdörtgen, demir korkuluklu ahşap pencere vardır. Ocağın üstünde odun sobası için baca deliği vardır. Duvarlar çamurla sıvanmış, yeşil renk ile boyanmıştır (Şekil 3.182, 3.183, 3.184).

Şekil 3. 182: Doğu duvarında ocak, üstünde Şekil 3. 183: Doğu duvarında pencere

(100)

Şekil 3. 184: Güney cephesinde kare pencere

Zemin katın, ikinci aşamada yapılan, giriş kapısının batısında, 2 küçük pencereli, çamur sıvalı, tavanı dikdörtgen kirişli samanlık, doğusunda kuyu vardır (Şekil 3.185, 3.186).

Şekil 3. 185: Samanlık Şekil 3. 186: Kuyu kapısı

Üçüncü aşamada inşa edilen kısmın zemin katına, Oral Sokak üzerindeki, çift kanatlı, tablalı, üstü pencereli ahşap kapıdan girilir. Kapının sağında, çift kanatlı, ahşap çerçeveli cam üzeri demir korkuluklu, üstü pencereli kapıdan da dükkana girilir (Şekil 3.187).

Şekil

Şekil 2.1: Karayolu ve dere aksı, mutun ilk mahalleleri
Şekil 2.10: Taş köprü
Şekil 3. 1: Bütün çalışma alanları
Şekil 3.23: Depodan bodrum kata giriş kapısı                Şekil 3. 24: Bordum kattan görünüş
+7

Referanslar

Benzer Belgeler

Ülkemizdeki tıbbi onkologların özlük haklarını savunmak, ihtiyaçlarının giderilmesini destekle- mek, birlikte çalışma kültürünü geliştirmek, onkoloji

(7) Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün in- şaat dairesinde muhafaza edilen ve uzun yıl- lar. önce oraya götürülmüş olan bu çiniler, istanbul'daki müzenin kurulması üzerine

PLANDA; TURİZM TESİSİ, ÖZEL SAĞLIK TESİS ALANI, ÖZEL EĞİTİM ALANI, ÖZEL SOSYAL KÜLTÜREL TESİS ALANI FONKSİYONLARINA AYRILAN BÖLGELER İLE İMAR PLANI NOTLARINA

Sofalı plan tiplerine sahip Akçaabat Geleneksel Evleri’nde 48 örnekte iç sofalı plan tipine, 2 örnekte orta sofalı plan tipine ve 3 örnekte dış sofalı plan

Stratejik Plan çalışması kapsamında SP Proje Ekibi tarafından gerçekleştirilen birimler bazın- daki veri analizi çalışmaları konsolide edilerek değerlendirilmiş ve

In computed tomography studies with patients with rheumatoid arthritis, cricoarytenoid joint involvement was shown at 80%, while dysphonia prevalence was shown at ranging from 12%

Sultan Reşat'ın torunu Emel Hanım Sul­ tan, Mısır Hıdivi Abbas Hilmi Paşa'nın to­ runu Prenses İkbal Moneim ve Enver Pa- şa'nın tek oğlu Ali Enver'in kızı

Plan, Mimari tasarımınbir anlatım ve uygulama amacı olarak, tasarımın gerçekleştirilmesi için gerekli olan ve önceden belirlenen; bir yerleşimin, binanın, bölüm ve