2
SONTKLORAF1
M A Y I S IM S TT' U t oH A .L K
F İ L O Z O F U »
A g o b y a n
ıyatro ile olan alâkasından, ^ bu vadide derin bilgisi de bulunduğuna hükmettiğim genç meslek arkadaşım Recai Sanay, birkaç gün evvel, «Gece Postası» sütunlarında güzel bir röportaj yazdı. Bize, öteki dünyadan haber verir gibi, konuştuğu 76 yaşında bir san’atkâr ağzından, tâ, Gedik- paşa tiyatrosuna dair hatıralar anlattı. O nefis yazıyı okurken, tarihi, kendime o kadar yaklaş mış buldum ki, hemen o akşam Namık Kemalin «Vatan yahud Silistrc»sini, «Gedikpaşa tiyatro su» nd a gidip göresim geldi.
Recai Sanay’m bahsettiği san atkâr, Manakyan ekolünün son büyük şöhreti Agobyandır. Agob- yan, yarım asır evveline aid ti yatro hatıralarını anlatıyor. Klâsik edebiyat kitablarımıza göre, za ten, Türkiyede tiyatronun tarihi 70 - 80 senedir.
Ben itiraf edeyim ki, eski
Ma-E f e n d i
REŞAD FEYZİ YÜZÜNCÜ nakyan ekolünün son temsilcisi olarak, birkaç yıl evvel vefat eden Karakaş efendiyi tanırdım. Agob- yanı hiç bilmiyordum. Türk tiyat ro tarihinin bu canlı âbidesini ba na tanıtan dostum Recai Sanay’a bilhassa teşekkür etmeliyim.
Agobyan için Mayısın birinci günü bir jübile yapılacağını yine arkadaşımın yazısından öğreniyo rum. Vah zavallı Agobyan efen di! Demek, sen de ömrünün son yıllarını, bütün san’atkârlar gibi, sıkıntı içinde geçiriyorsun! Dü ğün değil, bayram değil, durup dururken jübilenin başka ne mâ nası var?. Beş on kuruş toplana cak ve sana verileeek!
Ben, canlı bir tiyatro tarihi o- lan Agobyan efendi üzerine, otur dukları yerde tiyatro tarihi yazan ilgili zevatın dikkatini çekerim. Tiyatro tarihimizin karanlıkta kalmış birçok noktalan, Agobyan efendinin bilgi ve hatiralarile ay dınlatılabilir.
Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi