Ali Hemal
riAKALELER
Peyam-i Edebi’deki
Dil ve Edebiyaf Yazilan
t t
KİTABEYİ Yayın No: 77 Dizgi Dizgievi Kapak Yazıevi Baskı-Cilt Bayrak İstanbul, Ekim 1997
Ali Kemal
MAKALELER
Peyâm -ı Edebî'deki
Dil ve Edebiyat Yazıları
Hazırlayan: HÜLYA PALA
KİTABEVİ
Çatalçeşme Sok. 52/A Cağaloğlu-İST.
i ç i n d e k i l e r
Önsöz... 7
Ali Kemal'in Hayatı... 11
ESKİ OSMANLILAR... 15
Koca Ragıb...15
Avni Bey... 21
Şeyhülislâm Yahyâ Efendi...27
Fıtnat Hanım... 34
İstîzâh ve îzâh...40
Bakî...45
Cidaller, Hasbihâller...52
Yine Avnî Bey...56
Nedîm... 63
Yine Avnî Bey Münâsebetiyle... 70
Üstâd Ekrem ve Muallim Nâcî...83
Fuzûlî...92
CİDALLER - HASBİHÂLLER... 100
TÜRKÇEMİZİN SON TEKÂMÜLÜNÜ
HAZIRLAYANLAR... 107
Şemseddin Sâmî Bey...107
LİSANIMIZIN SON TEKÂMÜLÜNÜ HAZIRLAYANLAR...114
Şemseddin Sâmî Bey... 114
Türkçe'mizin Tekâmülü I ... 118
Türkçe'mizin Tekâmülü II... 123
Türkçe'mizin Tekâmülü III...129
Türkçe’mizin Tekâmülü IV... 136
Türklüğün Pîri... 144
Kamûs-ı Türkî'ye Dair... 149
Üstad Nâilî I... 155
Üstad Nâilî II... 162
ONSOZ
Kendi tarihine ve köklerine ilgi duyan ilim adamı, edib veya araştırmacılar her devirde var olagelmişlerdir. Bu bakımdan klasik kültürümüzün genç nesillere tanıtılması problemi hiç de yeni sayılmaz. Elinizdeki kitap, böyle bir problemin ürünüdür ve bir zamanlar milletine karşı bir vic dan borcunu yerine getirmek üzere dil ve edebiyatımıza dair seri makaleler yazan aydın bir edibimizin, Ali Kemal'inh ga zete yazılarından oluşmaktadır.
Gazeteciliği daima ön planda tutulan Ali Kemal'in sayıları yüzleri aşan makaleleri mevcuttur. Bizim konumuz, onun Peyam gazetesinin (1913-1922) edebî ilavesi olan Peyâm-ı Edebî'de neşredilmiş yazıları olup bunların bir kısmı Divân Edebiyatı'nın önde gelen isimlerine dair araştırmalardan; diğer kısmı da Türkçe'nin Osmanlılar za manındaki gelişimini konu alan tedkiklerden ve Türkçe sözlük meselelerinden ibarettir. Sözkonusu makaleler, yazdıkları yıllarda oldukça ilgi uyandırmış, hatta edebî ze minlerde polemiklere yol açmış olmasına rağmen Ali Ke
mal'in bu konularda derinlemesine ilmi araştırmalar yap mak yerine bir gazete okuyucusunu bilgilendirmeyi ön plan da tuttuğu ve bilhassa da zevkle okunur bir üsluba meylet tiği görülür.
Tanzimat ile başlayan siyasî, fikrî ve edebî arayışları mızın ivme kazandığı Meşrutiyet yıllarından sonra edebî muhitlerimizde -tabiri caizse- klasik edebiyatımızın temsil cisi de, tedrisatı da kalmamıştır. Bütün bu devirlerin edebî ve siyasî tecrübeleriyle fikri olgunluğa erişen Ali Kemal'in, gerek eski kültüre yönelip kudemadan bazı şairleri okuyu cuya tanıtma gayreti taşımış olması; gerekse ömrünün son larına rastlayan bir devrede ve en vazıh düşünüşüyle bu tür makalelere yönelmiş bulunması, neşredildikleri dönemde on ları her seviyeden insana okutmuştur ve bugün dahi klasik şiir ve dil konularıyla ilgili olan herkes tarafından zevkle okunmaya devam edecektir. Kaldı ki bu makalelerde İlmî açıdan kaynak olabilecek pek çok kültür malzemesi de bu lunmaktadır.
♦ * *
Yeni arayışlar, değişim, yenileşme ve siyasi atmosferin allak bullak ettiği bir edebî zeminde gözünü zaman zaman maziye çevirmiş bir gaetecinin yorumları ile Osmanlıya ait dil ve edebiyat dünyasının kapılarından birini daha arala mamıza sebep olan bu çalışmayı 1980 yılında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi'nde mezuniyet tezi olarak hazırlamış idik. O dönemde saygıdeğer hocam Prof. Dr. Ömer Faruk Akün'ün, çalışmamı kontrol ederken ne büyük bir sabır gösterdiğini, aradan geçen bunca yıl sonra makale leri tekrar okuyunca anlıyor ve kendisine minnet ve şükranlarımı arz ediyorum. Metin içinde geçen Arapç a ve Farsça beyitler için Yrd. Doç. Dr. Sayın Zülfikar Tüccar yardımlarını esirgemedi, teşekkür ediyorum.
Millet olabilmek için kahraman ve tarih icad etmeye çalışan devletlerin var olduğu günümüzde, asırlardır zaten var olan kültür, dil, edebiyat ve sanat abidelerimizden bazılarını yeniden tanımayı ve aradaki tanışıklık bağlarını terkitmeyi gaye edinen bu küçük çalışmamızın Türk irfanına sağlayacağı katkı ölçüsünde kendimizi bahtiyar hisse deceğiz.
F. Hülya Pala