• Sonuç bulunamadı

Turizmde kadın istihdamı ve ücret ayrımcılığı: Karşılaştırmalı bir analiz

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Turizmde kadın istihdamı ve ücret ayrımcılığı: Karşılaştırmalı bir analiz"

Copied!
18
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Turizmde Kadın İstihdamı ve Ücret Ayrımcılığı: Karşılaştırmalı Bir Analiz

Article  in  Anatolia · July 2016

DOI: 10.17123/atad.vol27iss10004 CITATIONS 2 READS 358 2 authors:

Some of the authors of this publication are also working on these related projects:

HARCAMA TÜRLERİNE GÖRE TURİZM GELİRLERİNDE MEVSİMSELLİK: TÜRKİYE ÖRNEĞİ SEASONALITY IN TOURISM INCOME BY TYPES OF EXPENDITURE: THE TURKISH CASEView project

Money&BankingView project Sabriye Çelik Uğuz

Balikesir University

44PUBLICATIONS   71CITATIONS    SEE PROFILE

Ferhat Topbaş

İzmir Democracy University

20PUBLICATIONS   17CITATIONS    SEE PROFILE

(2)

toplumsal ve kültürel yapıdaki cinsiyetçi bakış açısından, kadınların eğitim ve mesleki eğitim-lerinde ve iş bulma sürecinde karşılaştıkları ku-rumsal engellerden kaynaklandığı tespit edil-miştir. Oysa kadın işgücünün ekonomik hayata kazandırılması ve kadının ekonomik güce kavu-şarak sosyal gücünü de pekiştirmesi, az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin ekonomik ve sosyal kalkınma sürecini başarı ve hızlı gerçekleştirebil-meleri için önemli rol oynamaktadır.

Ayrımcılığın görünüş biçimleri içerisinde şüp-hesiz en önemli olanı ücret ayrımcılığıdır. Çünkü

Bütün hakları saklıdır ISSN: 1300-4220 (1990-2016) doi: 10.17123/atad.vol27iss10004

Turizmde Kadın İstihdamı ve Ücret Ayrımcılığı: Karşılaştırmalı Bir Analiz

*

Sabriye ÇELİK UĞUZ*, Ferhat TOPBAŞ**

*Yrd. Doç. Dr., Balıkesir Üniversitesi Burhaniye Uygulamalı Bilimleri Y.O, Turizm İşletmeciliği ve Otelcilik Bölümü, Ören Mah. Örentepe Mevkii, 10700, Burhaniye, Balıkesir.

E-posta: sabriyecelik@balikesir.edu.tr

**Doç. Dr., Balıkesir Üniversitesi Burhaniye Uygulamalı Bilimleri Y.O, Bankacılık ve Finans Bölümü, Ören Mah. Örentepe Mevkii, 10700, Burhaniye, Balıkesir. E-posta: ftopbas@balikesir.edu.tr ÖZ Hemen hemen her toplumda kadın emeği, tarihin her döneminde ikincil bir konumda düşünülmüş, sadece  ekonominin bunalım dönemlerinde kendisine ihtiyaç duyulmuş ve her dönemde eksik değerlendirilmiştir.  Ayrımcılığa neden olarak gösterilen unsurların kimi zaman doğuştan gelen cinsiyet, yaş, ırk, renk vb. özellikler,  kimi zaman da sonradan elde edilebilen dil, din, medeni durum, siyasi düşünce vb. özellikler olduğu görülmek-tedir. Fakat ayrımcılığın en yaygın şekli çalışma hayatında kendini göstermekte ve ayrımcı tutumlar cinsiyetler  arasında ücret farklılıklarına neden olmaktadır. Çalışmada, Türkiye İstatistik Kurumu (TUİK) tarafından hazırla-nan 2011 Hanehalkı İşgücü Anketi göre Türkiye genelinde 77058 ve konaklama işletmelerinde 1120 çalışana  ait verilerden yola çıkarak ayrıştırma analizi yapılmış ve cinsiyetler arasındaki ücret farkının yaklaşık %6’sının  ayrımcılıktan kaynaklandığı tespit edilmiştir.

Employment of Women in Tourism and Wage Discrimination: A Comparative Analysis

MAKALE BİLGİLERİ Makale işlem bilgileri:

Gönderilme tarihi: 14 Ağustos 2014 Birinci düzeltme: 10 Kasım 2014 İkinci düzeltme: 19 Aralık 2014 Kabul: 29 Aralık 2014

Anahtar sözcükler:

Kadın işgücü, İstihdam, Turizm sektö-rü, Ücret ayrımcılığı. ABSTRACT Women’s labor in almost every society, in every period of history was considered a secondary position, needed  only in times of economic crisis and lacking in each period was evaluated.  It is seen that the elements shown  as discrimination sometimes innate gender, age, race, color etc. properties, which can sometimes be obtained  in the later language, religion, marital status, political opinion etc. features. However, the most common form  of discrimination shows itself in working life and discriminatory attitudes result in wage differences between  the genders. In the study, according to 2011 Household Labour Force Survey  prepared by Turkish Statistical  Institute (TUIK) with data of 77058 employees in Turkey and 1120 employees in accommodation establish-ments was analyzed the decomposition method and approximately 6%  of the gender wage gap is due to  discrimination  was identified. ARTICLE INFO Article history: Submitted: 14 August 2013 Resubmitted: 10 November 2014 Resubmitted: 19 December 2014 Accepted: 29 December 2014 Key words:

Women laborforce, Employment, Tourism industry,

Wage discrimination.

GİRİŞ

Kadın işgücü, hem toplumsal hem de ekonomik hayatta erkeklere göre daha farklı sorunlarla kar-şılaşmaktadır. Bu konuda yapılan birçok araş-tırmada, kadınların işgücü piyasasında karşılaş-tıkları çok yönlü ayrımcı uygulamaların kendi seçimlerinden ve kişisel yoksunluklardan değil, * Bu makale, Yrd. Doç. Dr. Sabriye ÇELİK UĞUZ tarafından yürütülen ve Balıkesir Üniversitesi, Bilimsel Araştırma Proje-leri Birimi tarafından desteklenen “Çalışma Hayatımızda Kadın İşgücünün Konumu ve Ayrımcılık: Türkiye Geneli ve Edremit Kör-fezindeki Turizm İşletmelerinde Karşılaştırmalı Bir Analiz” başlık-lı projeden geliştirilmiştir.

(3)

cinsiyetler arası toplumsal rol dağılımının teme-linde kadının erkeğe karşı ekonomik bağımlılığı yatmaktadır. Emek piyasalarında kadın ücretleri-nin erkeklere nazaran göreli olarak düşük olma-sı, çalışma hayatına dahil olan kadınların çoğu-nun hane reisi rolündeki erkeğe olan ekonomik bağımlılığını devam ettirmektedir. Cinsiyetler arası ücretlendirmede ortaya çıkan eşitsizlikler sadece toplumsal rol paylaşımının devamını sağ-lamakla kalmamaktadır. Ayrıca, emeği erkeğe göre düşük değerlendirilen nitelikli kadın işgü-cü, çalışma hayatına dahil olmak konusunda is-teksiz olmaktadır. Böylece ekonomi içerisindeki nitelikli işgücünün bir kısmı üretim faaliyetleri-nin dışında kalmakta ve özellikle nitelikli emeğe ihtiyaç duyan piyasalarda erkek egemen bir yapı-nın ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Çalışma hayatında ortaya çıkan erkek egemen yapının tu-rizm sektörüne yansımalarının ele alındığı bu ça-lışmanın temel sorgusu, sektörde istihdam, terfi, ücretlendirme konularında cinsiyetler arasında yaşanılan ayrımcılığın betimsel ve ekonometrik olarak derecesinin tespit edilmesidir.

Bu çalışmanın amacı, turizm sektöründe ka-dın emeğine karşı ayrımcı tutumun irdelenmesi ve ayrımcılığın en sık görünüş biçimi olan ücret ayrımcılığı derecesinin tespit edilmesidir. Çünkü mevcut alanyazın incelendiğinde turizm alanın-da istihalanın-damın cinsiyetçi yapısı ve ücretlendirme konusunda az sayıda çalışmaya rastlanılmış ve bu kısıtlı çalışmalarında sektörün genel verileri-ni değil, saha verileriverileri-ni kullandığı görülmüştür. Türkiye geneli veriler kullanılarak yapılacak eko-nometrik bir çalışmanın alanyazına önemli kat-kılar sağlayacağı kanaati uyanmıştır. Türkiye’de kadın emeğinin karşı karşıya kaldığı cinsiyetçi ayrımcılık ekonometrik olarak analiz edilirken öncelikle herhangi bir sektör ayrımına gitmek-sizin ülke geneline yönelik bir ayrıştırma anali-zi ve ardından da sadece turizm sektörü içinde konaklama işletmelerinde çalışanlara yönelik bir ayrıştırma analizi yapılacaktır. Bu sayede, elde edilen bulgulardan yola çıkarak cinsiyetler arası ücret ayrımcılığının hem genelde hem de turizm sektöründeki durumu karşılaştırmalı olarak ana-liz edilebilecektir. Ayrımcılığın analitik olarak tespit edilmesinin ardından bunun altında yatan

nedenler incelenerek, ortadan kaldırılması adına ne tür girişimlerde bulunulması gerektiği tartışı-lacaktır.

TOPLUMSAL CİNSİYET VE AYRIMCILIK

Toplumsal cinsiyet (gender) kavram olarak ilk defa, 1950’lerin ortalarında psikoloji alanında kişilik patolojilerinin tedavisi alanında kulla-nılmıştır. Toplumsal cinsiyet kavramının kap-samlı bir şekilde ve bugünkü anlamıyla ilk defa 1970’lerdeki feminist hareket tarafından kullanıl-dığını söylemek mümkündür. Feministler böyle bir yaklaşımın doğru olmadığını göstermek ama-cıyla kadınlarla erkekler arasındaki davranışsal ve psikolojik farklılıkların biyolojik sebepleri ol-maktan çok toplumsal ve kültürel sebepleri oldu-ğunu savunmuşlardır (Sayer 2011: 9-10).

Bu gelişmelere paralel olarak toplumsal cinsi-yet kavramının Birleşmiş Milletler (BM) ve Avru-pa Konseyi tarafından kabul edildiği görülmek-tedir. Toplumsal cinsiyeti, kadın ve erkeğin top-lumsal olarak inşa edilmiş tanımları biçiminde kavramsallaştırmaktadır. BM tarafından yapılan tanıma göre, toplumsal cinsiyet eşitliği, kadın-larla erkekler ve kız çocuklarıyla erkek çocukları arasında hak, sorumluluk ve fırsatlara erişimde eşitlik anlamını taşımaktadır. Başka bir ifadeyle toplumsal cinsiyet eşitliği, birey olmaktan kay-naklanan hak, sorumluluk ve fırsatların kadın veya erkek olarak dünyaya gelmekle ilişkilendi-rilmemesi anlamına gelmektedir. Burada kaste-dilen eşitlik, kadınlarla erkeklerin “aynı olmala-rı” anlamına gelmediği gibi toplumsal cinsiyet eşitliğinin gerçekleştirilmesi de kadınlarla erkek-lerin sonuç olarak aynı olmalarının sağlanması anlamını taşımamaktadır (United Nations 2008: 4).

Ayrımcılığa neden olarak gösterilen unsurla-rın kimi zaman doğuştan gelen cinsiyet, yaş, ırk, renk vb. özellikler, kimi zamanda sonradan elde edilebilen dil, din, medeni durum, siyasi düşünce vb. özellikler olduğu bilinmektedir. Harfi harfine alınacak olursa ayrımcılık sözcüğünün anlamı, “seçime uygun kıstaslara göre ayrım yapmak” olup, bireylerin sık sık uyması gereken bir göre-vi tanımlamaktadır. Ancak kelime zamanla farklı bir anlam kazanmıştır. Özellikle bireylere, ilgi-siz kıstaslara dayanarak farklı davranılması ve

(4)

zarara sokulması anlamı taşımaktadır. Konuyla ilgili olmaması gereken özellikler kişiler arasın-da ayrım yapmanın kıstası olarak kullanılmakta, bunun sonucunda ilgili özellikler itibariyle aynı olan kişiler farklı muamele görmekte ve eşitsizlik yapılmaktadır (Elliott 1997: 381).

Bir kişiyi belirli özelliği nedeniyle mağdur et-me olarak ifade edilen ayrımcılık (Ataöv 1996), toplum, örgüt ya da bir grup içinde birey(ler)in diğerlerine sağlanan hak ve olanaklardan yarar-lanmasının engellemesi olarak açıklanmaktadır. Cinsiyet ayrımcılığı birçok alanda sosyal davra-nışı etkileyen bir durum ve olgudur (Lobel vd. 2000). Cinsiyet sosyal anlamda kadın ve erkeğin belirlenen rolleri ve sorumluluklarını ifade eder-ken, toplumsal cinsiyet biyolojik farklılıklardan ayrı olarak toplum yaşamında kadın ve erkekle-rin algılanmaları ve onlardan beklentileri içeren bir kavram olarak değerlendirilmektedir (Yuki 2003). Yukarıda bahsedildiği üzere, ayrımcılık üzerine çok farklı yaklaşımların olması nedeniyle çok farklı tanımlamalar yapılmıştır. Fakat en çok kabul gören tanım Kenneth J. Arrow tarafından yapılandır. Arrow’a (1973: 3) göre, “Ayrımcılık, piyasa yerinde işçinin üretkenlikle ilgisi olmayan özelliklerinin değerlendirilmesidir”.

Özellikle emek piyasasındaki ayrımcılığın ger-çek nedenlerini tanımlamak güçtür. Üstelik farklı ayrımcılık türleri birbirini güçlendirmekte ve ay-rımcılığın tam varlığı ve kaynağı hakkında anla-yışlar değişebilmektedir. Bu nedenle sadece ki-min ayrımcılıkla karşılaştığı değil, ayrımcılıktan kimin zarar gördüğünü de ortaya koymak güç-leşmektedir (Jonsson 2001: 1942).

Cinsiyet ayrımcılığı hem yatay hem de dikey olarak ortaya çıkmaktadır. Yatay ayrımcılıkta; kadın ve erkek örgütte aynı mevkiye ve resmi ro-le sahipken farklı görev ve sorumlukları üzerine almaları olasıdır. Bunun sebebi aynı işin eşit so-rumluluk, meydan okuma ve fırsat içermemesi-dir. Dikey ayrımcılıkta ise kadınlar daha düşük pozisyonlarda ve daha az sorumlulukla çalış-tıklarından profesyonel anlamda büyümeleri ve terfi etmeleri için daha az fırsatları olacaktır. Bu yüzden erkekler örgütlerde daha yüksek mevki-lerde kadınlar ise daha alt kadememevki-lerde yer al-maktadırlar (Boddy 2002: 27-29).

İş yaşamında cinsiyete dayalı ayrımcılık daha çok kadınlara yönelik engeller olarak algılan-maktadır. Agassi (1992), Blau ve Tatum (2000) ve Ngo (2000) yaptıkları çalışmalarla kadınların ayrımcı uygulamalara maruz kaldıklarını ve de-neyim ve tecrübe gerektirmeyen düşük kazançlı işlerde istihdam fırsatı bulduklarını tespit etmiş-lerdir.

DÜNYA’DA VE TÜRKİYE’DE KADIN EMEĞİ

Dünya’da ve Türkiye’de kadınların toplumsal ve ekonomik yaşama katılımlarının az olduğu çok uzun zamandır bilinmektedir. Kadınların ekonomik ve toplumsal alanda istenen düzeyde katılımlarının olmamasının nedenleri çeşitlidir. Kadınların işgücüne katılımının düşüklüğü, dınları ekonomik özgürlüğe ulaştıracak yolu ka-patmakta, toplumsal cinsiyet eşitsizliklerinin de-rinleşmesinde ve keskinleşmesinde ciddi bir rol oynamaktadır.

Uluslararası Çalışma Örgütü, Dünya Bankası, Dünya Ekonomik Forumu, Avrupa Komisyonu ve Sosyal İzleme Örgütü tarafından yayınlanan istatistik ve raporlar, bütün dünya ülkeleri için hem küresel hem de bölgesel bazda işgücü pi-yasalarında toplumsal cinsiyet eşitsizliklerinin devam ettiğini ve daha çok kadınların aleyhine ayrımcılık yapıldığını ortaya koymaktadır. Bu eşitsizliklerin Türkiye’de de hüküm sürmekte ol-duğu bilinmektedir.

Kadınların ilerlemesini ulusların gelişme-sinin önemli bir stratejik boyutu olarak kabul eden Dünya Ekonomik Forumu (World Econo-mic Forum/WEF), toplumsal cinsiyet eşitliğini göstermek üzere 2005 yılından itibaren Küresel Toplumsal Cinsiyet Uçurumu Raporu’nu yayın-layarak Toplumsal Cinsiyet Uçurumu Endeksi (Gender Gap Index/ GGI) tespit edilmektedir. Bu endeks, kadınlarla erkekler arasındaki eşitsiz-liğin derineşitsiz-liğini ölçmek için, ekonomik katılım ve fırsatlar; eğitime erişim; sağlık ve hayatta ka-labilme; siyasal güçlenme ile birlikte dört kritik alan belirlemektedir. Ülkeler, toplumsal cinsiyet uçurumuna göre; bu temel kriterler esas alınarak sıralanmaktadır (WEF, The Global Gender Gap Report, 2013: 4-6). Türkiye’nin Toplumsal Cinsi-yet Uçurumu Endeksi sıralamasındaki konumu, 2006-2013 yılları arasında şöyle seyretmiştir:

(5)

Tablo 1’e göre; Türkiye, dünyada cinsiyet uçu-rumunun en derin olduğu ülkelerden biridir. 2012 yılında 135 ülke arasında 124’üncü sırada, 2006’da 115 ülke arasında 105’inci sırada yer alan Türkiye, 2013 yılında 136 ülke arasında 120’nci sırada olup, cinsiyetler arası eşitsizliğin en faz-la olduğu ülkelerden biri olmuştur. Bu endeks-te, Türkiye’nin hemen önünde Zambiya, Guate-mala, Katar, Kuveyt, Fiji, Etiyopya, Ürdün gibi sosyo-ekonomik anlamda Türkiye’den daha az gelişmiş ülkelerin yer alması dikkat çekici bir ay-rıntıdır. Endekste Türkiye’nin genel sıralamada gelişim gösterdiği ancak yer aldığı bölgede en düşük sıralamada olan ülke olarak kaldığı belir-tilmektedir (WEF, The Global Gender Gap Re-port 2013: 10).

Kadın çalışanlar, kariyerlerinde erkeklerle eşit ilerleseler bile ücret konusunda ayrımcılıkla kar-şılaşmaktadırlar (Stockford 2004). Ülkelerin ço-ğunluğunda, kadınların ücretleri, erkeklerin üc-retlerinin %70’i ile %90’ına tekabül etmektedir. Avrupa ülkelerinde ise bu oran ortalama olarak 0,75 civarında olarak bilinmektedir (Plantenga ve Remery 2006). Avrupa Komisyonu, kadınlar ve erkekler arasındaki ücret farkının süreklilik arz ettiğini, çalışılan her bir saat için, kadınların erkeklerden yüzde 15 daha az ücret aldığını be-lirtmiştir (ITUC 2009: 23). ABD’deki Ücret Eşitliği Ulusal Komitesi’nin verilerine göre ABD’de 2012 yılı itibariyle kadınlar, erkeklerin elde ettiği üc-retin ancak %76,5’ini elde etmektedir (National Committee on Pay Equity 2014).

Kadınların işgücüne katılımının düşük olu-şu, kadınların kişisel tercihlerinin bir ürünü ola-rak değil, toplumsal cinsiyet temelli eşitsizliğin göstergesi olarak görülmektedir. Türkiye’de ka-dınların işgücüne katıl(a)mama nedenlerinden yaklaşık %66 oranında ev kadını olmak/çocuk bakmak olduğu gösterilmekte ve %7 oranında bir aile bireyinin kadının çalışmasına engel ol-duğu işaret edilmektedir. Eğitim düzeyi düşük ve kentte ikamet eden kadınların işgücüne ka-tılmalarının önündeki engeller incelendiğinde; sosyal ve kültürel engeller arasında ailenin izin vermemesi, kişisel güvenlik kaygıları, çalışan ka-dınla ilgili olumsuz toplumsal algının yarattığı rahatsızlık, kadının evde bakım hizmetlerini üst-lenmesine yönelik beklentiler gibi nedenler öne çıkmaktadır. İktisadi nedenler arasında ise kayıt dışılık, düşük ücretler, uzun çalışma saatleri, ikti-sadi kriz, yetersiz eğitim düzeyi ve erişilebilir ve makul ücretli çocuk bakım hizmetlerinin olmayı-şı sayılmaktadır (World Bank 2009: 29-31). TURİZMDE İSTİHDAMIN YAPISI VE ÜCRET AYRIMCILIĞINA İLİŞKİN ALANYAZIN

Turizm sektörü geleneksel tarımsal üretiminin gerilediği çoğu ülkede istihdam olanaklarının artmasına katkı sağlayan önemli bir sektördür. Turizm sektörünün insan gücüne (emek-yoğun) dayanmasından dolayı, bu sektörde istihdam diğer sektörlere oranla daha yoğun olmaktadır (Lea 1989: 45). Bu emek yoğun özellik, turizm sektörünün istihdam yaratmasında etkin bir rol Tablo 1. Toplumsal Cinsiyet Uçurumu Endeksi’ne (GGI) Göre Türkiye’nin Konumu (2006-2013)

Yıllar GGI “Ekonomik Katılım “Eğitime Erişim” “Sağlık ve Hayatta “Siyasal Güçlenme” Toplam Ülke Sayısı

(Genel ve Fırsatlar” Kalabilme”

Sıralama) 2006 105 106 92 85 96 115 2007 121 118 110 87 108 128 2008 123 124 108 88 106 130 2009 129 130 110 93 107 134 2010 126 131 109 61 99 134 2011 122 132 106 62 89 135 2012 124 129 108 62 98 135 2013 120 127 104 59 103 136

(6)

oynamakta ve aynı zamanda bu sektör hacim ve tür olarak çok çeşitli istihdam olanakları sun-maktadır (Levy ve Lerch 1991: 68; Liu ve Wall 2006: 160).

Turizm sektörünün kadınlar için önemli bir sektör olduğu gerçeğinden yola çıkıldığında; Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) verilerine gö-re (Tablo 2), 2013 yılında dünya ölçeğinde turizm sektöründe istihdam edilen kadınların oranı ge-lişmiş ülkelerde %54,1, gelişmekte olan ülkelerde %57,7 ve azgelişmiş ülkelerde %40,7 olarak ger-çekleşmiştir. Türkiye’de turizm sektörü ile ilgili göstergelere bakıldığında, kadın istihdam oranı %21,7 olup, bu oran içinde bulunulan gelişmek-te olan ülkeler ve az gelişmiş ülkeler grubunda-ki kadın istihdamı oranından çok düşüktür (ILO 2014). Türkiye’de turizmdeki istihdam oranların-da kadınların oranının düşük olması, eğitim se-viyesi, toplumun sosyal ve kültürel gelişmişliği, uzmanlaşma vb. nedenlerle açıklanabilir (Yanar-dağ ve Avcı 2012: 45). Dünya Seyahat ve Turizm Konseyi (WTTC) verilerine göre ise 2013 yılında seçilmiş olan beş ülkede seyahat ve turizm sek-töründe çalışanlar içerisinde kadınların oranı Avustralya, Fransa, Almanya ve Güney Afrika’da %60’ın üzerinde gerçekleşirken, en yüksek oranı %66 ile Avustralya, en düşük oranı %27,3 ile Tür-kiye almaktadır. Ancak 2023 yılında seyahat ve turizm sektöründe kadın çalışanların oranında dört ülkede ciddi bir değişiklik yaşanmayacağı tahmin edilmesine rağmen, Türkiye’de bu oranın %9,2 artarak %36,5’e yükseleceği öngörülmekte-dir. Bu da Türkiye’de gelecek 10 yıl içinde turizm sektöründe kadın istihdamının artacağına işaret etmektedir (WTTC 2014: 2-3).

WTTC verilerine göre (Tablo 3); 2013 yılında turizm ve seyahat sektörü, dünya genelinde 267 milyon kişiye doğrudan ve dolaylı iş olanağı sağ-layarak dünyadaki toplam istihdamın %8,7’sini oluşturmaktadır. Tablo 2’ye göre, Türkiye’de tu-rizm sektörünün sağladığı doğrudan istihdam oranı, 1990 yılında %1,7 iken 2013 yılında %2,1’e yükselmiştir. Türkiye, 2013 yılında turizm sek-töründe doğrudan ve dolaylı olarak toplam çalı-şan kişi sayısı 2 milyon 106 bin civarındadır ve toplam istihdamın %8,4’ünü oluşturmaktadır (WTTC 2013). WTTC verilerinden de görüldü-ğü gibi turizm sektörü hem doğrudan hem de bu sektöre girdi sağlayan diğer sektörlerde dolaylı istihdama katkı sağlamaktadır. İşsizliğin temel makroekonomik problem olduğu Türkiye’de tu-rizmin yarattığı istihdam imkânları bu açıdan da önem kazanmaktadır.

Türkiye’de, 1980 sonrası benimsenen ve uygu-lanan politikalar çerçevesinde hizmetler sektö-rü istihdamı büyük oranda artmış ve bu artışın içinde turizm alanında istihdam, dış pazarlarda rekabet gücü olan neredeyse tek sektör haline gelmiştir. Hizmetler sektörü içerisinde turizm sektöründe istihdamın payı genel olarak artmak-la birlikte, 2009-2013 yılartmak-ları arasında turizm hiz-met sektöründeki istihdam artışından %16,5 oran ile en çok payı alan sektör olmuştur (Tablo 4). 2009-2013 döneminde istihdam artışının en fazla turizm sektöründe gerçekleştiği görülmektedir. Sonuç olarak, 2013 yılı itibariyle Türkiye’deki is-tihdamın yaklaşık olarak %8,4’ünü turizm sektö-rü ortaya çıkarmaktadır.

EUROSTAT’ın verilerine göre, 2006-2013 yılları arasında, Türkiye genelinde turizm sektöründeki Tablo 2. Dünya Ölçeğinde Turizm Sektöründe (Konaklama + Yiyecek İçecek Hizmetleri) İstihdam Edilen Kişilerin Cinsiyete Göre Dağılımı (2013)

Ülke Grubu Toplam* Kadın Kadın (%) Erkek Erkek (%)

Gelişmiş Ülkeler 26036,4 14101,2 54,1 11935,2 45,9

Gelişmekte Olan Ülkeler 20247,0 11686,5 57,7 8560,5 42,3

Az Gelişmiş Ülkeler 1761,7 717,1 40,7 1044,6 59,3

Türkiye 1307,9 283,8 21,7 1024,1 78,3

Toplam 48045,1 26504,8 55,2 21540,3 44,8

Kaynak: ILO, ILOSTAT Database 2014.

(7)

istihdam oranlarında sürekli bir artış söz konu-sudur. Bu sektörde istihdam edilenlerin cinsiye-tine göre dağılımına bakıldığında, kadın istih-dam oranı bütün diğer sektörlerde olduğu gibi turizm sektöründe de erkek istihdam oranına göre düşüktür. 2013 yılında Türkiye turizminde istihdam edilen erkeklerin oranı %70 iken kadın-ların oranı %30 civarındadır. Ancak, turizmde istihdam edilenlerin içerisinde erkeklerin oranı 2006’da %74,3 iken 2013’de %70,1’e düşmüş, ka-dınların oranı ise %25,7’den %29,9’a yükselmiştir (Tablo 5). Bu artış, turizm işletmelerinin giderek artan biçimde kadın istihdam etmeleri ile açıkla-nabilirken turizm sektöründeki kadın iş gücü ve istihdamı için özellikle ciddi bir önem taşımak-tadır.

Turizm sektörü, gelişmekte olan ülkelerde işsiz kesime ve özellikle kadın işsizlere iş olanakları yaratma açısından önemli bulunurken (Bull 1991; Levy ve Lerch 1991; Lee ve Kang 1998), turizm-deki istihdamın cinsiyetleştirildiği ve cinsiyete dayalı eşitsizlikleri güçlendirdiği vurgulanmak-tadır (Bergmann 1986; Lea 1989; Harrison 1992; Akoğlan 1996; Purcell 1996; Hemmati 2000).

Turizm endüstrisinde yapılan işlerin önemli bir bölümü ev işlerinin bir uzantısı olarak kabul edildiğinden, (örneğin; yemek pişirme, karşıla-ma, yatak yapımı, temizlik, servis yapmak vb.) çalışan işgücünün kadın olması tercih edilmek-tedir. Bu nedenle endüstri, emek-yoğun olduğu kadar ‘kadın-yoğun’ iş alanı özelliği de göster-mektedir (Akoğlan 1996: 17; Cave ve Kilic 2010: 285). Bu sektör, kadınımsı (dişileştirilmiş), vasıf-sız, düşük ücretli ve güvencesiz olarak karakte-rize edilmektedir (Hemmati 2000; Burgess 2003; Fernandez vd. 2009; Cave ve Kilic 2010; Costa vd. 2011).

Turizm sektöründe kadın istihdamı konusun-da yapılan birçok çalışmakonusun-da; eğitimde, işe yerleş-tirmede ve kariyer fırsatlarından yararlanmada aynı özelliklere sahip oldukları erkek işgücüne nazaran kadınların tam zamanlı, iyi ücretli, ka-lifiye ve yöneticilik pozisyonu olan işlere ulaş-malarının sınırlı olduğu (Kinnaird ve Hall 1994; Iverson ve Deery 1997; Long ve Kindon 1997; Costa vd. 2012; Pozo vd. 2012) tespit edilmiştir. Yönetim kadroları oluşturulurken cinsiyet fark-Tablo 3. Dünya Ölçeğinde Seyahat ve Turizmin İstihdama Katkısı (Doğrudan ve Toplam) (1990-2013)

Yıllar Dünya Genelinde Seyahat ve Turizmin İstihdama Katkısı Türkiye’de Seyahat ve Turizmin İstihdama Katkısı

Doğrudan Toplam Doğrudan Toplam

1990 2,9 9,5 1,7 6,8 2000 3,5 9,7 2,5 7,2 2005 3,5 9,5 2,3 8,6 2008 3,5 9,2 2,1 8,2 2009 3,3 8,9 2,1 8,5 2010 3,3 8,6 2 7,6 2011 3,3 8,7 2 8,2 2012 3,3 8,7 2 8,3 2013 3,3 8,7 2,1 8,4 Kaynak: WTTC, Data 2013.

Tablo 4. Türkiye’de Hizmet Sektöründeki İstihdam Artışından Turizm Sektörünün Aldığı Pay (2009-2013)

Sektörler İstihdam Artışından Alınan Pay (%)

Turizm 16,5

- Yiyecek İçecek Faaliyetleri 9,3

- Konaklama Hizmetleri 5,8

- Diğer Turizm Hizmetleri 1,1

Bina İnşaatı 12,4

Perakende Ticaret 10,9

Büro Yönetimi, Büro Desteği Faaliyetleri 7,4

Taşımacılık 6,3

(8)

lılıkları dikkate alınarak kadınların ayrımcı uy-gulamalara maruz kaldığı (Li ve Leung 2001; Manwa ve Black 2002; Skalpe 2007; Dalkıranoğ-lu ve Çetinel 2008; Thrane 2008) iddia edilmiştir. Erkeklerin daha yüksek statülü işlerde olmasın-dan dolayı daha fazla gelir, kadınların ise daha az gelir elde ettiği ve ücret eşitsizliğinin cinsiyet ayrımcılığının bir biçimi olduğu (Biswas ve Cas-sell 1996; Purcell 1996; Lee ve Kang 1998; Sparro-we ve Iverson 1999; Burgess 2003; Riley ve Szivas 2003; Thrane 2008) ispatlanmıştır.

Liderlik ve yüksek sorumluluk gerektiren iş-lerden uzaklaştırılan kadınlar, daha düşük ni-telikli işlere yönlendirilmişlerdir. Yoğun olarak kadın çalışanın olduğu konaklama sektöründe, dünyada çalışan kadınların sayısı önemli ölçü-de artmasına rağmen, saölçü-dece birkaç kadın yöne-tim kademelerine ulaşmayı başarabilmiştir (Ga-rey 1991: 25). ABD’de turizm sektöründe çalışan 613 yönetici ile gerçekleştirilen araştırmada ter-fi, maaş, işe alma ve sorumluluk gibi konularda cinsiyete dayalı olarak ayrımcılık olduğu ortaya konulmuştur (Woods ve Kavanaugh 1994: 16-22). Woods ve Viehland’ın (2000) 5.447 yöneticinin bulunduğu 470’ten fazla otel işletmesinde yap-mış olduğu araştırmada, yöneticilerin %54’ünün erkek, % 46’sının kadın olduğu bulgusuna ulaşıl-mıştır. Ancak, araştırma sonuçlarına göre genel müdürlerin sadece %15’i kadındır ve kadınların çoğu catering, satış ve pazarlama, insan kaynak-ları, rezervasyon ve kat hizmetleri gibi sadece birkaç yönetim pozisyonlarında kümelenmiştir. Kattara (2005), Mısır’daki 5 yıldızlı otellerde ça-lışan kadın yöneticilerin profilini incelediği

araş-tırmasında, kadınların kat hizmetleri, pazarlama ve insan kaynakları gibi departmanlarda yönetici olarak yer alabildikleri; genel müdürlük, finans ve muhasebe müdürlüğü, yiyecek-içecek müdür-lüğü gibi pozisyonlarda ise sayılarının az olduğu sonucunu elde etmiştir. Tugores (2008) ise İspan-ya’daki otellerde çalışma saatlerinin uzun olması sonucu, kadın çalışanların ev işleri ve çocuk ba-kımı gibi haneiçi rollerden sorumlu tutulmaları-na sebep olan toplumsal ayrımcılık nedeniyle ya-rı zamanlı ya da düşük ücretli işleri tercih etmek zorunda kaldıklarını bulmuştur.

Ampirik araştırmalar, turizm sektörü içinde elde edilen gelirlerde cinsiyete dayalı anlamlı farklılıkların varlığını doğrulamaktadır: Burgess (2000), İngiltere’de otellerin finans bölümünde çalışan erkek yöneticilerin kadın yöneticilerden daha yüksek ücret aldığını açıklamıştır. Skalpe (2007), Norveç turizm işletmelerinde kadın genel müdürlerin %20 civarında olduğunu ve kadınla-rın daha az ücret sunan daha küçük firmalarda istihdam edilmiş olup, ücret ayrımcılığına maruz kaldığını ortaya koymuştur. Thrane (2008), 1994-2002 döneminde Norveç’teki turizm işletmelerin-de eğitim, iş işletmelerin-deneyimi, ebeveynlik ve evlilik gibi sosyo-demografik değişkenler sabit iken erkek çalışanların kadın çalışanlardan yaklaşık %20 da-ha yüksek ücret aldığını ispatlamıştır. Costa vd. (2012) ise çalışmalarında, Portekiz’de turizm me-zunları arasında kadınların sayıca fazla olması-na rağmen erkeklerin daha yüksek maaş aldığını ve turizm sektöründe en üst düzey pozisyonları doldurduğunu ortaya çıkarmıştır.

Tablo 5. Türkiye’de Turizm Sektöründe İstihdam Edilen Kişilerin Cinsiyete Göre Dağılımı (2006-2013)

Yıllar Toplam Erkek Erkek (%) Kadın Kadın (%)

2006 20.433 15.173 74,3 5.260 25,7 2007 20.750 15.392 74,2 5.357 25,8 2008 21.193 15.596 73,6 5.597 26,4 2009 21.271 15.402 72,4 5.868 27,6 2010 22.593 16.168 71,6 6.424 28,4 2011 24.099 17.131 71,1 6.969 28,9 2012 24.819 17.511 70,6 7.308 29,4 2013 25.520 17.878 70,1 7.641 29,9

(9)

Yapılan bazı çalışmalarda turizm işgücü piya-sasında cinsiyetler arası ücret farkının tespitinde Oaxaca-Blinder ayrışım (Oaxaca-Blinder decom-position) yöntemi kullanılarak istihdam ve ücret arasındaki ilişki ortaya konulmuştur: Santos ve Varejao (2007), Portekiz’in turizm sektöründe er-kek ve kadın işçilerin niteliklerindeki farklılıklar nedeniyle ücret farkının %45 olduğunu ifade et-mişlerdir. Turizmde ayrımcılık katsayısının tah-mini %8,4 olduğu ortaya konulurken, bu oranın diğer sektörlerdeki %15,8 ortalamanın altında olmasından dolayı iyi olduğu vurgulanmıştır. Campos-Soria vd. (2009), Endülüs’teki 181 otel ve 121 restorana ait işçi-işveren verilerini kulla-narak kadınların düşük seviyeli işlerde çalıştığını ve aldıkları ücretlerin erkeklerin aldığı ücretten daha az olduğunu ortaya çıkarmışlardır. Mu-noz-Bullon, (2009), İspanyol turizm sektöründe erkeklerin kadın meslektaşlarına göre ortalama %6,7 daha yüksek aylık ücretler kazandığını gös-termiştir. Ayrıca İspanya’daki turizm sektörün-de sasektörün-dece yaklaşık %12’lik ortalama ücret farkı, sanayide %87’lik ortalama ücret farkının altında kalmasından dolayı iyi olarak değerlendirilmiş-tir. Garcia-Pozo vd. (2012) ise 2006 İspanyol Üc-ret Yapısı Anketi verilerini kullanarak, konakla-ma sektöründe çalışanların düşük eğitim seviye-leri olduğunu ve kadın-erkek arasındaki tahmini en büyük ücret farkının Balear Adaları’nda mev-cut iken bu bölgeyi Katalonya ve Valencia’nın ta-kip ettiğini belirtmişlerdir.

Dünya genelinde yaygın alanyazın, kadınların işe alma, ücretlendirme ve terfi konularında cin-siyetçi ayrıma maruz kaldığını göstermektedir. Türkiye’de ise sınırlı sayıda olsa da turizm sektö-ründe kadın emeğinin konumunu inceleyen ça-lışma mevcuttur. Demirkol vd. (2004), İstanbul, Kocaeli ve Bursa’da faaliyet gösteren 40 tane 4 ve 5 yıldızlı otel işletmesinde 209 kadın çalışana uyguladıkları anket sonuçlarında işgücü ve ça-lışma saatlerinin fazlalığı, sorumluluk verilme-sine karşın yetkinin azlığı, iş güvencesi, ücret ve hizmet içi eğitim olanağı yetersizlikleri ve taciz olaylarının çokluğu tespit edilmiştir. Dalkıranoğ-lu (2006), İstanbul’da 5 yıldızlı otellerde kadın ve erkek yöneticilerin cinsiyet ayrımcılığı konu-sundaki tutumlarını incelemiş ve hem kadın hem

de erkek yöneticilerin kadın çalışanlara karşı ayrımları önlemeye ya da var olan bakış açısını iyileştirmeye yönelik bir etkisinin bulunmadığı-nı ortaya koymuştur. Elmas (2007) çalışmasın-da, Kapadokya’da otellerin ve restoranların kat hizmetleri ve yiyecek-içecek servis görevlerinin kadınların ev işlerinin bir uzantısı olduğunu ve kadın işi olarak görüldüğünü ispatlamış ve de kat hizmetlerinde kadınların sayıca çok olması-na rağmen sadece bir tek kadının yönetici konu-munda olduğunu tespit etmiştir. Tucker (2007) ise yaptığı araştırmada, Ürgüp ve Göreme’de ka-dınların turizm sektöründe çalışmasının uygun görülmediğine, turizmin erkek işi olarak görül-düğüne ve kadınların çoğunlukla pansiyonculuk yaptıklarına dikkat çekmiştir.

Demir’in (2011) çalışmasında, Türkiye’de tu-rizm sektöründe faaliyet gösteren işletmelerin; iş ilanları, iş başvuru formlarının hazırlanması ve işe alma sürecinde kişilerin demografik özel-liklerine göre farklı ayrımcılık yaptıkları tespit edilmiş ve karşılaşılan en önemli ayrımcılığın cinsiyet, yaş ve hemşericilik olduğu ortaya çıka-rılmıştır. Yanardağ ve Avcı (2012) ise Marmaris, Fethiye ve Bodrum ilçelerinde turizm sektöründe en önemli istihdam sorunlarının ücret düzeyinin düşüklüğü, çalışma saatlerinin fazlalığı, eğitim düzeyinin düşüklüğü ve turizm eğitiminin ek-sikliği olduğunu ortaya koymuşlardır.

YÖNTEM

Cinsiyetler arası ücret farklılıklarının varlığı sosyal ve ekonomik açıdan önem arz etmekte-dir. Eğer ayrımcılık nedeniyle eşit olmayan du-rumlardan dolayı erkek-kadın ücret farklılıkları meydana gelir ise o zaman ekonomi yüksek ve-rimliliğe sahip çalışanlarından uygun bir şekilde ve bütünüyle faydalanmakta başarısız olacaktır (Polachek-Kim 1994: 23). Bu nedenle, emek pi-yasalarında cinsiyete dayalı ücret ayrımcılığının varlığı sadece sosyal adaletin ve toplumsal barı-şın sağlanması için değil aynı zamanda ekono-mik kararlar açısından da önemlidir.

Her ekonomik sistemin temel prensibi arasın-da kaynakların tam ve etkin kullanımını sağla-mak vardır. Mademki, tüm üretim faktörlerinin tam ve etkin kullanımı ekonomik rasyonalitenin

(10)

sağlanması için gereklidir, o zaman ayrımcılığın bireysel verimlilik özelliklerini göz ardı eden uy-gulamalarla sonuçlanması, sadece sosyal değil ekonomik maliyetleri de beraberinde getirmek-tedir.

Kadın erkek ücret farkı temelde iki nedenden kaynaklanmaktadır:

1) Beşeri sermaye donanımlarındaki farklılıklar 2) İki gruba ait verimlilik özelliklerinin farklı

de-ğerlendirilmesi

Bireysel verimlilik özellikleri sabit iken erkek çalışanlara kadın çalışanlardan daha fazla ücret ödeniyorsa, kadınlara karşı bir ücret ayrımcılığı-nın varlığı söz konusudur (Dayıoğlu 1995: 200). Geleneksel olarak ayrımcılığın derecesi, ücret farklılığının açıklanan ve açıklanamayan unsur-larının, cinsiyete göre ayrılmasına dayanan bir ayrışım yöntemi kullanılarak ölçülür. Açıklana-mayan unsurların ayrımcılığın en az bir elemen-tini içerdiği öne sürülürken, ayrışımın açıklanan unsurlarının cinsiyet grupları arasındaki farklıla-şan okul standartları, tecrübe seviyeleri gibi ve-rimliliği belirleyen etkenlerle meydana geldiği ileri sürülmektedir. Bu bölümde, Türkiye’deki çalışma hayatında ayrımcılığın varlığı, beşeri ser-maye teorisi temelinde Oaxaca ve Cotton ayrışım yöntemleri kullanılarak test edilmiştir.

Veri Seti

Çalışmada, TUİK tarafından hazırlanan, 2011 Hanehalkı İşgücü Anketi’ne ait 60.927 erkek ve 16.804 kadın çalışan olmak üzere 77.058 gözlem-den oluşan veriler, Türkiye geneli için yapılan analizlerde kullanılmıştır. Aynı anket verileri içerisinden “Avrupa Topluluğu Ekonomik Faa-liyetlerin İstatistiki Sınıflaması (NACE Rev. 2)” kıstası dikkate alınarak konaklama işletmelerin-de çalışan 837 erkek ve 281 kadın çalışan olmak üzere 1118 gözlemden oluşan veri seti, Türkiye genelinde konaklama işletmelerine yönelik ana-lizlerde kullanılmıştır.

Tablo 6’da, çalışmada karşılaştırmalı ayrımcılık analizini gerçekleştirmek için kullanılan iki veri setine ilişkin tanımlayıcı istatistikler görülmekte-dir. Tabloya göre, kadınların ortalama kazançları erkeklerden daima düşüktür. Turizm sektöründe çalışan kadınların ortalama aylık kazançları Tür-kiye ortalamasının altındadır. Kadın işgücünün iş tecrübesinin her iki veri setinde de erkek çalı-şanlardan daha düşük olduğu görülmektedir. Ücret Fonksiyonları ve Ayrıştırma Yöntemi

Ücret fonksiyonunun belirlenmesi hakkındaki ekonometri alanyazını çok farklı ücret modeli-ne sahiptir. Fakat tüm bu denklemlerdeki ortak nokta, ücretin, donanım faktörleri ve fiziksel faktörler olarak gruplandırılabilecek iki farklı Tablo 6. Verilere İlişkin Tanımlayıcı İstatistikler

Kadın Erkek

Türkiye Geneli Ortalama Std. Sapma Ortalama Std. Sapma

Aylık Ücret 1193,05 796,40 1207,68 822,93 Tecrübe 6,25 7,12 7,054 7,91 Eğitim (Yıl) 11,410 4,18 9,39 4,13 Yaş 33,35 8,99 36,08 9,77 N 16804 60927 Turizm Sektörü Aylık Ücret 856,17 407,19 1010,85 613,63 Tecrübe 3,82 5,51 4,80 6,29 Eğitim (Yıl) 8,89 4,10 9,28 3,50 Yaş 35,46 9,379 34,13 9,37 N 281 837

(11)

değişkenler grubunun fonksiyonu olarak kabul edilmesidir. Bireyin sahip olduğu, eğitim, tecrü-be, işteki pozisyon gibi beşeri sermaye faktörleri donanım faktörlerini oluştururken, ırk, cinsiyet, coğrafi bölge ve ulusal köken gibi değişkenler de fiziksel faktörleri oluşturmaktadır.

Çalışmada temel insan sermayesi modelinden yola çıkarak ücret denklemi tahmin edilecek ve bu modelin sonuçlarını kullanarak iki farklı ay-rıştırma metoduna göre cinsiyetler arası ücret farklılıkları açıklanan ve açıklanamayan unsur-larına ayrılacaktır. İki ayrı yöntem kullanılma-sındaki amaç, alanyazında ayrımcılık katsayısına ulaşmak için kullanılan ve gözlemlenmesi müm-kün olmayan, ayrımcılığın olmadığı bir piyasa-daki ücret oranı ve bunun tayinine ilişkin tartış-malardır.

Oaxaca (1973), ayrımcılığın olmadığı durum-daki ücret düzeyi için iki olasılıktan bahsetmek-tedir. İlki, kadınlar için geçerli olan fiili ücret dü-zeyi, ayrımcılığın olmadığı durumdaki erkekler için de geçerli olacaktır. İkincisi, erkekler için ge-çerli olan fiili ücret düzeyi, ayrımcılığın olmadığı durumda kadınlar için de geçerli olacaktır. Bunu belirleyen ayrımcılık nedeniyle, kadınların ücret-lerinde (ayrımcılığın olmadığı bir duruma göre) düşüş mü yoksa erkeklerin ücretinde (ayrımcılı-ğın olmadığı ücret düzeyine göre) kadınlarla bir arada çalışmaya razı olmalarını sağlayacak telafi edici bir artış mı ödendiğidir.

Genel ücret fonksiyonu;

(1) şeklinde yazılabilir. Burada In (wi), kişinin ücre-tinin doğal logaritması, Si, eğitim süresi, Xi, fiili iş tecrübesi, Zi, kişinin fiziksel özellikleri (ırk, cinsi-yet, ulusal köken vb.), ve Ui, ise rassal hata teri-mini temsil etmektedir.

Ayrıştırma analizinde kullanılan yöntemler-den ilki Oaxaca ayrıştırma yöntemidir. Ayrıştır-ma analizinde temel kriter, her bir grup için ayrı olarak koşulan OLS denklemlerinin katsayıların-dan ve grupların fiziki ve beşeri donanımlarını belirleyen değişken vektörlerinin

ortalamasın-dan yola çıkarak, aynı özelliğe sahip bireylerin kazançlarının farklı olup olmadığıdır. Eğer ka-zançlarda bir farklılık söz konusu ise piyasa ay-rımcılığından bahsedilmektedir. Qaxaca’ya göre ayrımcılığın olmadığı durumda, eğitim, tecrübe, meslek ve benzeri donanımları eşit olan kadın ve erkek aynı ücreti alacaktır. Eğer bahsedilen do-nanımları aynı olan bireyler farklı ücret alıyorlar-sa burada ayrımcılığın varlığından söz edilir.

(2a)

(2b)

Burada, w saatlik ücret düzeyi, X kişisel özel-likler vektörü, β en küçük kareler (EKK) yöntemi ile tahmin edilecek edilen katsayılar vektörü, u rassal hata terimini ve e ve k alt indisleri de sıra-sıyla erkek ve kadın çalışanları temsil etmektedir. Qaxaca ayrıştırma yöntemine göre yukarıdaki denklemlerden yola çıkarak toplam ücret farkı şöyle bulunabilir:

(3a)

(3b) Bu yöntemlerden hangisinin kullanılacağı, ya-pılan analizde avantajlı ve dezavantajlı tarafın hangisi olduğuna bağlıdır. Emek piyasalarında kadınlar aleyhine bir ayrımcılık olduğu düşün-cesinde hareket ettiğimiz için (3a) denklemini kullanmak daha doğru olacaktır. Çünkü kadın-lar için bulunan katsayıkadın-ları kullanan (3b) denk-leminin sonuçları daha yüksek çıkmaktadır. Bu nedenle (3a) denklemini kullanmak daha tutarlı sonuçlara ulaşmak açısından daha yararlı olmak-tadır ve deneysel çalışmaların tamamında da bu görüş hakimdir.

Denklemde sağ taraftaki ilk terim, donanım farklılıklarından kaynaklanan ücret farklarını vermektedir. Kişisel özellikler vektörleri orta-laması ve dolayısıyla donanım ortalamaları eşit olduğu takdirde, ’e sıfıra eşit

olaca-i i i i i f s x z u w) ( , , ) ln( ) ( ) ( ) ( ) ln(welnwkXeXkeXkek ) ( ) ( ) ( ) ln(welnwkXkXekXeek e e e e X u w )   ln( k k k k X u w )   ln( X X ) ( 

(12)

ğı için beşeri ve fiziksel sermaye donanımından kaynaklanan ücret farklılıkları olmayacaktır. Denklemin sağındaki ikinci terim ise cinsiyetler arasındaki, her bir faktörün veya en azından bir faktörün piyasadaki getiri farkını vermektedir. Bu terim piyasadaki ayrımcılıktan kaynaklanan ücret farklılığının değerine eşittir.

Buradaki ifadeler Blinder (1973) ve Oaxaca (1973) tanımlamaları kullanılarak daha açık ha-le getiriha-lebilir. Cinsiyetha-ler arasındaki brüt ücret farklılığı (ki burada piyasada avantajlı grup er-kekler, dezavantajlı grup ise kadınlardır) Gek ola-rak gösterilirse;

(4)

şeklinde olacaktır. Burada We erkeklerin ücret

ortalamasını, Wk ise kadınların ücret

ortalama-sını göstermektedir ve bu denklik piyasada cinsi-yetler arasındaki brüt (veya düzeltilmemiş) ücret farklılığıdır.

Bu farklılık, Dek olarak gösterilen piyasa ayrım-cılık katsayısı ile verimlilik farklılığından kay-naklanan ve Qek ile gösterilen ücret farkının top-lamına eşittir.

(5)

(6)

0 üst indisi ile gösterilen terimler ayrımcılığın olmadığı bir piyasayı temsil etmektedir. Buraya kadar yazılan eşitlikler nihai bir hale getirildiği takdirde ulaşılacak sonuç denklemi aşağıdaki gi-bidir.

(7)

Sağ taraftaki ilk terim donanım ve dolayısıy-la verimlilik farklılıkdolayısıy-larından kaynakdolayısıy-lanan ücret farkı ve ikinci terim ise piyasa ayrımcılığından kaynaklanan ücret farkını temsil etmektedir. Yu-karıda bahsedildiği gibi Oaxaca ayrıştırma

me-todunun en fazla eleştirildiği nokta ayrımcılığın olmadığı durumdaki ücret düzeyinin gözlem-lenememesi ve bu nedenle tayininde güçlükler olmasıdır. Bu belirsizlik nedeniyle (3a) veya (3b) denklemlerinden hangisinin seçilmesi gerektiği konusunda tereddütler mevcuttur. Bu seçim aşa-masında endeks sayılar problemi ile karşılaşıl-ması olasıdır. Bu nedenle, ayrımcılığın olmadığı bir piyasadaki ücret düzeyi ile ilgili olarak Cot-ton (1988) tarafından geliştirilen ayrıştırma yön-temi bu problemi ortadan kaldırması bakımın-dan daha tercih edilir olarak görünmektedir. Bu ayrıştırma yöntemi, şu şekildedir:

(8)

(9)

Burada terimi ayrımcılığın olamadığı du-rumdaki gözlenemeyen ücret yapısını temsil etmektedir. Denklemde e ve k alt indisleri ile gösterilen ƒ terimi erkeklerin ve kadınların is-tihdamdaki oranlarını göstermektedir. Eşitliğin sağındaki ilk terim donanım farklılıkları ile açık-lanan ücret farkını, ikinci terim erkeklerin ücret avantajını ve son terim de kadınların ücret deza-vantajını göstermektedir. Son iki terimin toplamı Oaxaca’nın ayrımcılık farkına eşittir. Yöntemin avantajı sadece endeks sayılar problemini orta-dan kaldırması değil, aynı zamanda verimlilik farklarından kaynaklanmayan ücret farklarının elementlerini, yani erkeklerin emek piyasaların-daki avantajlı durumlarından ve kadınların de-zavantajlı durumlarından kaynaklanan ayrımcı-lık ücretlerini ayrı ayrı göstermektedir.

BULGULAR

Yukarıda tanımlanan veri seti kullanılarak Oaxa-ca (1973) ve Cotton (1988) modellerine göre yapı-lan ayrıştırma analiz sonuçlarına geçmeden ön-ce, çalışmada kullanılan ücret denklemlerinden bahsetmek gerekmektedir. Çalışmada “Temel İn-san Sermaye Modeli” oluşturulan ücret denklemi aşağıda açıklanmaktadır. 1 ) (   e k ek w w G )] ( ) [( 0 0 0 0 k e k e k e ek w w w w w w D   1 ) ( 0 0 e k ek w w Q ) 1 ln( ) 1 ln( ) 1 ln(Gek  Qek  Dek ) ( ) ( ) ( ) ln( ) ln( * * * k k e e k e k e w X X X X w k k e e f f   *  * 

(13)

Ücret Denklemleri

Çalışmanın temel amacı, cinsiyete dayalı ücret ayrımcılığının varlığını ve derecesini tespit et-mek olduğu için sadece ücretli ve yevmiyeli ça-lışanlar analize dâhil edilmiştir. Ayrıştırma ana-lizi için kullanılacak ücret denklemleri yarı loga-ritmik formda kadın ve erkek çalışanlar için ayrı ayrı tahmin edilmiştir. Çalışma ekonomisi alan-yazınında en yaygın ve basit ücret denklemi, üc-reti eğitim, deneyim ve deneyimin karesinin bir fonksiyonu olarak gören ve “Temel İnsan Serma-ye Modeli” olarak isimlendirilen denklemdir.

Tahmin edilecek ücret denklemleri aşağıdaki gibidir2.

(10)

Burada, w ortalama saatlik ücreti, D kişinin yıl olarak sahip olduğu deneyimini, E kişinin yıl ola-rak toplam eğitim süresini ve ε hata terimini tem-sil etmektedir.

Ayrıştırma Analizi Sonuçları ve Ayrımcılık Katsayıları3

Model (Denklem 10) sonuçlarına Oaxaca ayrış-tırma yöntemi uygulandığında (burada daha

tu-tarlı sonuçlar verdiği düşünülen 3a denklemi so-nuçları dikkate alınmıştır) cinsiyetler arası ücret ayrımcılığı katsayısı (DC) 0,041 olarak, aynı kat-sayı Cotton (1988) yöntemine göre ise 0,043 ola-rak bulunmuştur (Tablo 7).

Oaxaca ve Cotton yöntemi sonuçlarına göre, cinsiyetler arası ücret farklılığının %0,57’si, ay-rımcılıktan kaynaklanmaktadır. Cinsiyetler ara-sındaki ücret ayrımcılığının bu derece azalmış ol-ması önemli bir gelişmedir. Bu gelişme, daha ön-ceki yıllarda yapılan bazı çalışmaların sonuçları incelendiğinde açıkça görülecektir ki, Türkiye’de emek piyasalarında yaşanan cinsiyetçi ücret far-kının %63,8’i (Dayıoğlu 1995) ve %88’i (Yamak ve Topbaş 2004) ayrımcılıktan kaynaklanmaktadır. Sonuçlar Beşeri Sermaye Teorisi’nin, kadınların beşeri sermayelerine yatırımlarının ayrımcılığı ortadan kaldıracağı yolundaki öngörülerini doğ-rulamaktadır. Çünkü deneyim ve eğitimdeki ar-tışlar kadınlara yönelik ayrımcılığı azaltıcı etki yapmaktadır.

Türkiye genelinde konaklama işletmelerini kapsayan ayrıştırma analizi sonuçlarına göre (Tablo 8); Oaxaca (3a) ayrımcılık katsayısı 0,059, Cotton yöntemine göre ise 0,058 olarak tespit edilmiştir. Söz konusu ayrımcılık

katsayıları-2

0 1 2 3

lnwi  DiDi Eii

Tablo 7. Ücret Denklemi Sonuçlarına Göre Ayrıştırma Analizi (Türkiye Geneli)*

*+ işaretli değerler erkekler için avantajı,

- işaretli değerler kadınlar için avantajı temsil etmektedir.

Oaxaca Ayrıştırma Yöntemi (Denklem 3a ve 3b)

Erkek Denklemi (Denklem 3a) Kadın Denklemi (Denklem 3b)

Değişkenler

(

X

e

X

k

)

e

X

k

(

e

k

)

(

X

k

X

e

)

k

X

e

(

e

k

)

Sabit 0,102035 0,102035

D -0,054064 -0,039766 -0,061093 -0,032737

D2 0,055760 -0,049458 0,059817 -0,053516

E -0,037433 0,028635 -0,042343 0,033545

Cotton Ayrıştırma Yöntemi (Denklem 8) *

)

(

X 

e

X

k

(

*

)

e e

X

(

*

)

k k

X

Sabit 0,022060 -0,079975 D -0,055584 -0,007078 0,031168 D2 0,056637 -0,011570 0,038766 E -0,038495 0,007252 -0,022444

2. Çalışmanın amacı, cinsiyete göre ücret modellerini tahmin

etmekten ziyade cinsiyetler arası kazanç farklılıkları oldu-ğundan seçilme yanlılığını önlemek için düzeltme yapma

ge-reği duyulmamıştır. Çünkü analize sadece ücretli ve yevmi-yeli olarak çalışan kadın ve erkekler dahil edilmiştir.

3 Denklem sonuçları ayrıntılı bir biçimde çalışma ekinde

(14)

na göre cinsiyetler arasındaki ücret farklılığının %5,8’i (her iki yöntemde de yaklaşık olarak ra-kam aynıdır) ayrımcılıktan kaynaklanmaktadır. Ücret ayrımcılığının %5 gibi bir seviyede çıkmış olması her ne kadar olumlu bir gelişme olarak görünse de Türkiye’de %0,57 olan rakamın ko-naklama işletmelerinde %5,8’e yükselmesi, ülke genelinde önemini yitiren ayrımcılığın sektörde varlığını koruduğunu göstermektedir. Rakamlar binde 5 veya yüzde 5 gibi küçük değerlerde olsa da iki rakam arasındaki oransal farkın 100 kat ol-duğu düşünüldüğünde konaklama işletmelerin-deki ayrımcılığın önemi daha net anlaşılacaktır. SONUÇ VE DEĞERLENDİRME

Türkiye’de turizm sektöründe her geçen gün ka-dın çalışanların sayısının giderek artmasına rağ-men, tüm sektörlerde sorun olan cinsiyete dayalı ayrımcılık bu sektörde de gündeme gelmekte-dir. Kadın çalışanlar, turizm sektöründe çeşitli ayrımcılıklarla ve özellikle çalışmanın konusu olan ücret ayrımcılığı ile karşılaşmaktadır. Bu ne-denle, turizm sektöründe cinsiyete dayalı ücret ayrımcılığının tespiti önemli ve gerekli hale gel-mektedir.

Ayrıştırma analizi bulgularına göre, ayrımcılık katsayısı genelden özele inildikçe artmaktadır. Türkiye genelinde 0,041 olan ayrımcılık katsayı-sı konaklama işletmelerinde 0,059 olarak tespit

edilmiştir. Hizmet sektörü, dünyada en fazla iş sahası yaratan sektörlerden biri konumuna ge-lirken, özellikle bu sektör içindeki turizmde is-tihdamın payı gittikçe artmaktadır. Turizm sek-törünün emek-yoğun işgücü özelliği, istihdam olanakları yaratmada etkin bir rol oynamakta ve kadın çalışanlar için önemli bir sektör haline gel-mektedir. Turizm, gerek hizmet sektörü içinde yer alması ve gerekse de insan işgücüne dayan-ması gibi taşıdığı özellikler itibariyle ayrımcılığın en az görüldüğü sektör olması beklenmekte iken Türkiye genelinden turizm sektörüne inildik-çe ayrımcılığın derecesinin artması, beklentileri karşılamamaktadır.

Çalışmada kullanılan veri seti incelendiğinde (Tablo 6), çalışan erkeklerin çalışan kadınlardan Türkiye genelinde %1,2, turizm sektöründe ise yaklaşık %18 oranında daha fazla kazanç elde ettiği görülmüştür. Turizm sektöründe erkekle-rin kadınlardan %25 oranında daha fazla tecrü-beye sahip olduğu tespit edilmiştir. Elde edilen bu sonuç, sektörde çalışan kadınların işte sürek-liliğinin düşük olduğunu ve/veya sektörde işgü-cü devir hızının kadın işgüişgü-cünde daha yüksek olduğunu ispatlamaktadır. Cinsiyetlere göre eği-tim yapısında, Türkiye genelinde fiilen çalışan kadınların ortalama eğitim süresi erkeklere göre yüksek iken turizm sektöründe tam tersine ka-dınların eğitim süreleri erkeklere göre %4,3 dü-şüktür. Bu da sektörde kadın istihdamının daha Tablo 8. Ücret Denklemi Sonuçlarına Göre Ayrıştırma Analizi (Konaklama İşletmeleri)*

*+ işaretli değerler erkekler için avantajı,

- işaretli değerler kadınlar için avantajı temsil etmektedir.

Oaxaca Ayrıştırma Yöntemi (Denklem 3a ve 3b)

Erkek Denklemi (Denklem 3a) Kadın Denklemi (Denklem 3b)

Değişkenler

(

X

e

X

k

)

e

X

k

(

e

k

)

(

X

k

X

e

)

k

X

e

(

e

k

)

Sabit 0,066885 0,066885

D 0,006998 -0,025169 0,008108 -0,026279

D2 -0,009695 -0,048305 -0,011508 -0,046492

E 0,001481 0,065930 0,006016 0,061395

Cotton Ayrıştırma Yöntemi (Denklem 8)

*

)

(

X 

e

X

k

(

*

)

e e

X

(

*

)

k k

X

Sabit 0,016808 -0,050077 D 0,007277 -0,006604 0,018844 D2 -0,010151 -0,011683 0,036166 E 0,002621 0,015428 -0,049362

(15)

düşük nitelikli ve daha az eğitim gerektiren işler-de yoğunlaştığına işaret etmektedir.

Alanyazın incelemesi sonucunda, turizm sek-töründe istihdamın cinsiyetçi yapısını ve ücret ayrımcılığını ölçen çalışmaların sınırlı olduğu be-lirlenmiştir. Türkiye’de yapılan çalışmalarda ise cinsiyet ayrımcılığına yönelik tutumlar, kadın-ların en çok çalıştığı departmankadın-ların tespiti ve iş güvencesinin olmaması, ücret yetersizliği, çalış-ma saatlerinin fazlalığı, eğitim düşüklüğü gibi is-tihdam edilenlerin sorunlarına yönelik genel so-nuçlara ulaşılmış olup, somut verilerin eksik ol-duğu ortaya çıkmıştır. Alanyazında yer alan bazı çalışmalarda erkek çalışanların kadın çalışan-lardan daha fazla ücret aldığını; Thrane (2008) Norveç’te %20, Munoz-Bullon (2009) İspanya’da %12 oranla ispatlamıştır. Bu çalışmada ise Türkiye’de %18 olarak elde edilen ortalama ücret farkı, alanyazınla paralellik göstermektedir. Ay-nı zamanda Santos ve Varejao (2007) Portekiz’de %8,4 ve Munoz-Bullon (2009) İspanya’da %6,7 gi-bi ücret ayrımcılığı katsayılarına ulaşmışlardır. Bu çalışma ile tespit edilen %6 ücret ayrımcılığı katsayısı, diğer çalışmaların yapıldığı ülkelere göre Türkiye’nin turizm sektöründe ücret ile ilgi-li olarak daha eşitilgi-likçi olduğunu göstermektedir. Ancak, 2013 yılında dünya genelinde turizm sek-töründeki kadın istihdam oranı %50’nin üzerin-de iken Türkiye’üzerin-de kadın istihdam oranın %21,7 (ILO), %27,3 (WTTC), %29,9 (EUROSTAT) ve bu çalışmada %25 gibi düşük bir oranlarda kalma-sı kadınlara eşit istihdam fırsatı verilmediğini açıklamaktadır. Çalışmada elde edilen bulgular, alanyazındaki diğer çalışmalarda ortaya konulan kadınlara yönelik ayrımcı uygulamaların oldu-ğunu doğrulamış olup, önceden ulaşılan sonuç-ları desteklemiştir.

Cinsiyetçi ayrımcılık, Türkiye’de çalışma haya-tındaki en önemli sorun olarak varlığını devam ettirmektedir. Ancak, çalışma bulguları cinsiye-te dayalı ücret ayrımcılığının önceki bölümlerde bahsedilen bazı araştırmaların sonuçları dikka-te alındığında geçmiş yıllara göre çok azaldığı-nı göstermektedir. Bu da iş yaşamında yaşanan olumlu bir gelişmedir. Fakat ücret, ayrımcılığın görünüş biçimlerinden sadece biridir. Örneğin, istihdam fırsatlarından yararlanma ve işe almada

ayrımcılığın keskin bir biçimde varlığı görülmek-tedir. Terfi imkânları anlamında da kadınların üst düzey yönetici veya idareci olma oranının er-keklere göre düşük olması yine o konuda da ay-rımcılığın varlığının ispatı niteliğindedir.

Çalışma hayatındaki cinsiyetçi ayrımcılığın de-recesi sadece çalışanlar arasındaki eşitsizlikler çerçevesinde ölçülmektedir. Oysa yapılan araş-tırmalar çalışma hayatında karşılaştıkları olum-suz koşullar ve uygulamalar sebebiyle gücenmiş işgücü denilen ve çalışma istek iradesine sahip olduğu halde kendini çalışma hayatının dışında tutan iş aramayı bırakmış kadınların çoğunun, iş yaşamında kadına yönelik aleyhte uygulamalar sebebiyle çalışmamayı tercih ettiğini göstermek-tedir. Sadece aktif çalışma hayatı içerisinde olan değil çalışma hayatının dışındaki kadın nüfusu da kapsayacak bir araştırma ile ayrımcılığın as-lında göründüğünden daha derin, kapsamlı ve önemli bir sorun olarak sosyal ve ekonomik ha-yatın her noktasına nüfuz ettiği görülecektir.

Ayrımcılığı azaltmak anlamında yapılabile-ceklerin başında kadınların eğitim seviyelerinin yükseltilmesi, yasal düzenlemeler ile kadın iş-gücünün desteklenmesi gelmektedir. Burada şu belirtilmelidir ki; kadınları çalışma hayatında ko-rumaya yönelik uygulamalar aslında ayrımcılığı besleyen sonuçlar yaratmaktadır. Doğum izninin artması, emzirme ve bakım sürelerinin artması, emeklilikte erken yaş avantajı, işverenleri kadın yerine erkek çalışanları tercih etmeye yönlendir-mekte ve dolayısıyla kadın çalışanları koruma-maktadır. En azından kamu alanında terfi alma-da adil sistemlere geçilmesi ve doğum izinlerinin kadın erkek arasında eşit paylaştırılması gibi uy-gulamalar, erkek çalışanın tercih edilme avantajı-nı ortadan kaldıracaktır.

Turizm sektörü kadın haklarını çeşitli biçimler-de ihlal ediyor olsa da turizm geleneksel toplum-sal cinsiyet rollerine meydan okumada kullanı-labilir ve kadınları ekonomik, sosyal, kültürel ve politik açıdan güçlendirebilir. Kadınlar, turizm sektörüne katılarak bağımsızlıklarını kazanmada yol alabilirler. Bunu da kendi karar verme süreç-lerini kullanarak bu bağımsız rolleri kendi aile yapılarına ve toplumlarına taşıyarak yapabilirler.

(16)

ÇALIŞMANIN KISITLARI VE GELECEK ÇALIŞMALAR İÇİN ÖNERİLER

Çalışmada, Türkiye’de kadın emeğinin karşı kar-şıya kaldığı cinsiyetçi ayrımcılık ekonometrik olarak analiz edilmiştir. Ancak, çalışma herhangi bir sektör ayrımına gitmeksizin ülke geneline ve sadece turizm sektörü içinde konaklama işletme-lerinde çalışanlara yönelik bir ayrıştırma analizi yapılarak sınırlandırılmıştır. Gelecekte yapılacak olan çalışmalarda cinsiyetler arası ücret ayrımcı-lığının turizm sektöründeki mevcut durumunun diğer sektörlerle karşılaştırılması ampirik olarak analiz edilmelidir. Kadın ve erkek işgücü arasın-daki cinsiyetçi ücret ayrımcılığının derecesi, hem ülke genelinde hem de bölgesel olarak konakla-ma işletmeleri ile birlikte diğer turizm işletmeleri için yapılacak olan anket yoluyla ortaya çıkarıl-ması önerilmektedir.

KAYNAKÇA

Agassi, J. B. (1992). Gender Discrimination Through Recruit-ment, Organizational Studies, 13 (3): 472-475.

Akoğlan, M. K. (1996). Konaklama Endüstrisinde Kadının Konumu, Anatolia Turizm Araştırmaları Dergisi, 7 (3-4): 16-23.

Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (AKTOB) (2014). Turizm İstatistikleri, http://www.aktob.org.tr/pdf/ AKTOB.TURIZM.VERILERI.pdf, Erişim tarihi: 15 Ekim 2014.

Arrow, K. J. (1973). The Theory of Discrimination. İçinde: Discrimination in Labor Markets, Orley Ashenfelter, Al-bert Rees (Editörler.) New Jersey: Princeton University Press, ss.124-151.

Ataöv, T. (1996). Çatışmaların Kaynağı Olarak Ayrımcılık. Anka-ra: A.Ü.S.B.F. İnsan Hakları Merkezi Yayınları No: 20. Bergmann, B. R. (1986). The Economic Emergence of Women.

New York: Basic Books Inc. Publishers.

Blinder, A. S. (1973). Wage Discrimination: Reduced Form and Structual Estimates, Journal of Human Resources, 8 (4): 437-455.

Blau, G. ve Tatum, D. (2000). Correlates of Perceived Gender Discrimination for Female Versus Male Medical Tech-nologists, Sex Roles: A Journal of Research, 43 (1/2): 105-118. Biswas, R. ve Cassell, C. (1996). Strategic HRM and The Gen-dered Division of Labour in The Hotel Industry: A Ca-se Study, Personnel Review, 25 (2): 19-34.

Boddy, D. (2002). Management: An Introduction. İkinci Baskı, Pearson Education Limited, Londra: Prentice-Hall. Bull, A. (1991). The Economics Of Travel And Tourism. Yeni

Zelanda: Pitman

Burgess, C. (2000). Hotel Accounts – Do Men Get The Best Jobs?, International Journal of Hospitality Management, 19 (4): 345-352.

Burgess, C. (2003). Gender and Salaries in Hotel Financial Management: It’s Still a Man’s World, Women in Mana-gement Review, 18 (1/2): 50-59.

Campos-Soria, J. A., Ortega-Aguaza, B. ve Ropero-García, M. A. (2009). Gender Segregation and Wage Difference in the Hospitality Industry, Tourism Economics, 15 (4): 847-866.

Cave, P. ve Kilic, S. (2010). The Role of Women in Tourism Employment with Special Reference to Antalya, Tur-key, Journal of Hospitality Marketing & Management, 19 (3): 280-292.

Costa, C., Carvalho, I. ve Breda, Z. (2011). Gender Inequalities in Tourism Employment: The Portuguese case, Revista Turismo & Desenvolvimento, 15: 39-54.

Costa, C., Carvalho, I., Caçador, S. ve Breda, Z. (2012). Futu-re Higher Education in Tourism Studies and The La-bor Market: Gender Perspectives on Expectations and Experiences, Journal of Teaching in Travel & Tourism, 12 (1):70-90.

Cotton, J. (1988). On The Decomposition of Wage Differanti-als, Rewiev of Economics and Statistics, 70: 236-243. Dalkıranoğlu, T. (2006). Çalışma Yaşamında Kadın İşgücü

ve Cinsiyet Ayrımcılığı: Konaklama İşletmelerinde Bir Uygulama (Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi). Anadolu Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Eskişehir. Dalkıranoğlu, T. ve Çetinel, F. G. (2008). Konaklama

İşletme-lerinde Kadın ve Erkek Yöneticilerin Cinsiyet Ayrımcı-lığına Karşı Tutumlarının Karşılaştırılması, Dumlupınar Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 20: 277-298.

Dayıoğlu, M. (1995). Earnings Inequality Between Genders in Turkey (Yayımlanmamış Doktora Tezi), Ortadoğu Teknik Üniversitesi Sosyal Bilimler Ensitüsü İktisat Anabilim-dalı, Ankara.

Demir, M. (2011). İş Yaşamında Ayrımcılık: Turizm Sektörü Örneği, Uluslararası İnsan Bilimleri Dergisi, 8 (1): 760-784. Demirkol, Ş., Fidan, F. ve Pelit, E. (2004). Turizm

Sektöründe-ki Bayan İşgörenlerin Karşılaştıkları Sorunlar ve Otel İşletmelerinde Bir Uygulama, Abant İzzet Baysal Üni-versitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 1 (8): 71-88. Elmas, S. (2007). Gender and Tourism Development: A Case

Study of the Cappodoccia Region of Turkey, İçinde To-urism and Gender: Embodiment, Sensuality and Experience. A. Pritchard, N., Morgan, I. Atelyevic (Editörler), CABI Publishing, ss. 302-314.

Elliott, R. F. (1997). Karşılaştırmalı Çalışma Ekonomisi. (Çev: Toksöz vd.) Ankara Üniversitesi Rektörlüğü Yayınları, No: 210, Ankara.

European Statistics (EUROSTAT) (2014). European Commis-sion, Tourism Database, http://epp.eurostat.ec.europa.eu/ portal/page/portal/tourism/data/database, Erişim tarihi: 15 Ekim 2014.

Fernandez, M., Pena-Boquete, Y. ve Pereira, X. (2009). Labor Conditions in the Spanish Hotels and Restaurants In-dustry, Tourism Analysis, 14 (3): 293-312.

Garcia-Pozo, A., Campos-Soria, J. A., Sánchez-Ollero, J. L. ve Marchante-Lara, M. (2012). The Regional Wage Gap in The Spanish Hospitality Sector Based on A Gender Perspective, International Journal of Hospitality Manage-ment, 31 (1): 266–275.

Garey, J. G., (1991). Women in Hospitality Management, İçin-de: Hospitality Management: An Introduction to the In-dustry. Robert A. Brymer (Editör), Altıncı Baskı, Dubu-que: Kendall/Hunt Publishing Company.

(17)

Harrison, D. (1992). International Tourism and The Less De-veloped Countries: The Background, İçinde: Internati-onal Tourism and the Less Developed Countries, Londra: Belhaven Press, ss.134-143.

Hemmati, M. (2000). Women’s Employment and Participati-on in Tourism, Sustainable Travel & Tourism, (5) 1: 17-21. International Labour Organization (ILO), (2014). ILOSTAT

Database, http://www.ilo.org/ilostat/faces/home/statistical-data/data_by_subject?_adf.ctrl-state=rm27n1yh0_330&_ afrLoop=1463060265824253, Erişim Tarihi: 15 Ekim 2014. ITUC, (2009). Decent Work, Decent Life For Women, 1st

World Women’s Conference Discussion Guide, 19-21.10.2009, Brussels, http://www.ituc-csi.org/IMG/pdf/ DECENT_WORK_DECENT_LIFE_FOR_WOMEN.pdf, Erişim tarihi: 15 Ekim 2014.

Iverson, R.D. ve Deery, M. (1997). Turnover Culture in the Hospitality Industry, Human Resource Management Jo-urnal, 7 (4): 71-82.

Jonsson, P. O. (2001).Networks, Culture, Transaction Cost and Discrimination, International Journal of Social Econo-mics, 28 (10): 942-958.

Kattara, H. (2005). Career Challenges for Female Managers in Egyptian Hotels, International Journal of Contemporary Hospitality Management, 17 (3): 238-251.

Kinnaird, V. ve Hall, D. (1994). Conclusion: The Way For-ward, İçinde: Tourism: A Gender Analysis. V. Kinnaird and D. Hall (Editörler.), Chichester: John Wiley and Sons, ss. 210-216.

Lea, J. (1989). Tourism and Development in The Third World. Londra: Pitman Publishing.

Lee, C. ve Kang, S. (1998). Measuring Earnings Inequality and Median Earnings in the Tourism Industry, Tourism Ma-nagement, 19 (4): 341-348.

Levy, D.ve Lerch, P. (1991). Tourism as A Factor in Develop-ment: Implication For Gender and Work in Barbados, Gender and Society, 5 (1): 64-71.

Li, I. ve Leung, R. W. (2001). Female Managers in Asian Ho-tels: Profile An Career Chalenges, International Journal of Contemporary Hospitality Management, 13 (4): 189-196. Liu, A. ve Wall, G. (2006). Planning Tourism Employment: A

Developing Country Perspective, Tourism Management, 27 (1): 159-170.

Lobel, T. E., Mashraki-Pedhatzur, S., Mantzur, A. ve Libby, S. (2000). Gender Discrimination as a Function of Ste-reotypic and CountersteSte-reotypic Behavior: A Cross-Cultural Study, Sex Roles: A Journal of Research, 43 (5/6): 395-406.

Long, H. ve Kindon, S. L. (1997). Gender and Tourism Deve-lopment in Balinesa Villages Gender, İçinde: Work and Tourism. Londra, New York: Routledge, ss. 92-103. Manwa, H. ve Black, N. (2002). Influence of Organizational

Culture On Female and Male Upward Mobility Into Middle and Senior Managerial Positions, International Journal of Cross Cultural Management, 2 (2): 357-373. Munoz-Bullon, F. (2009). The Gap Between Male and Female

Pay in The Spanish Tourism Industry, Tourism Manage-ment, 30 (5): 638–649.

National Committee on Pay Equity, (2014). The Wage Gap Over Time: In Real Dollars, Women See A Continuing Gap, http://www.pay-equity.org/info-time.html, Erişim ta-rihi: 15 Ekim 2014.

Ngo, H.Y. (2000). Trends in Occupational Sex Segregation in Hong Kong, The International Journal of Human Resource Management, 11 (2): 251-263.

Oaxaca, R. (1973). Sex Discrimination in Wages, İçinde: Discri-mination in Labor Markets. Orley Ashenfelter, Albert Re-es (Editörler.), New Jersey: Princeton University PrRe-ess, ss.3-33.

Plantenga, J. ve Remery, C. (2006). The Gender Pay Gap: Origins and Policy Responses – A Comparative Review of Thirty European Countries, Report Prepared for the European Commission, Brussels.

Polachek, S. W. ve Kim, M. (1994). Panel Estimates of The Gender Earnings Gap: Individual-Specific Slope Mo-dels, Journal of Econometrics, 61: 23-42.

Pozo, A. G., Soria, J. A. C., Ollero, J. L. S. ve Lara, M. M. (2012). The Regional Wagegap in The Spanish Hospitality Sec-tor Based on A Gender Perspective, International Journal of Hospitality Management, 31: 266-275.

Purcell, K. (1996). The Relationship Between Career and Job Opportunities: Women’s Employment in The Hospi-tality Industry as A Microcosm Of Women’s Employ-ment, Women in Management Review, 11 (5): 17-24. Riley, M. ve Szivas, E. (2003). Pay Determination–A

Socioeco-nomic Framework, Annals of Tourism Research, 30: 446-464.

Santos, L.D. ve Varejao, J. (2007). Employment, Pay and Disc-rimination in The Tourism Industry, Tourism Econo-mics, 13 (2): 225-240.

Sayer, H. (2011). Toplumsal Cinsiyet Eşitliğine Erkeklerin Ka-tılımı. Uzmanlık Tezi, T.C. Başbakanlık Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü, Ankara: Afşaroğlu Matbaası. Skalpe, O. (2007). The CEO Gender Pay Gap in The Tourism

Industry-Evidence From Norway, Tourism Manage-ment, 28 (3): 845-853.

Sparrowe, R. T. ve Iverson, K. M. (1999). Cracks in The Glass Ceiling? An Empirical Study of Gender Differences in Income in The Hospitality Industry, Journal of Hospita-lity and Tourism Research, 23 (1): 4-20.

Stockford, M. A. (2004). The Bellwomen: The Story of Landmark AT&T Sex Discrimination Case. New Brunswick, N.J.; Londra: Rutgers University Press.

Thrane, C. (2008). Earnings Differentiation in The Tourism In-dustry: Gender, Human Capital And Socio-Demographic Effects, 29 (3): 514-524.

Tugores, M. (2008). Reconciling Work and Family From A Gender Perspective: An Application to The Balearic Hotel Industry, Tourism Economics, 14 (1): 223-239. Tucker, H. (2007). Undoing Shame: Tourism and Women’s

Work in Turkey, Journal of Tourism and Cultural Change, 5 (2): 87-105

United Nations (UN.), (2008). The Role Of Men and Boys in Achieving Gender Equality, http://www.un.org/women-watch/daw/public/w2000/W2000%20Men%20and%20 Boys%20E%20web.pdf, Erişim tarihi: 15 Ekim 2014. Yamak, N. ve Topbaş, F. (2004). Kadın Emeği ve Cinsiyete

Dayalı Ücret Ayrımcılığı, Atatürk Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, 18 (3-4): 143-156. Yanardağ, M. Ö. ve Avcı, M. (2012). Turizm Sektöründe

İs-tihdam Sorunları: Marmaris, Fethiye, Bodrum İlçeleri Üzerine Ampirik Bir İnceleme, Ege Stratejik Araştırma-lar Dergisi, 3(2): 39-62.

Referanslar

Benzer Belgeler

Çalışmada sonuç olarak turizm gelirleri ve ekonomik büyüme arasında hem uzun dönemde hem de kısa dönemde çift yönlü bir nedensellik ilişkisi tespit

Bu amaç doğrultusunda, turizm talebinin göstergesi olarak 2000–2019 yılları arasında Eskişehir’i ziyaret eden turist sayıları resmi istatistik kurumlardan

Buna göre, erkek çalışan- ların kadın çalışanların iş hayatındaki başarısına ve kariyerine yönelik genel olarak daha yüksek düzeyde olumsuz bir tutum

A yak taşı, kayıklarda muvazeneyi muhafaza için kullanılırdı ve denk taşı diye de anılır­ dı.. Ot taşı, bir cins

Çocuk, annesiyle kurduğu sağlıklı bir ili§kiyle istenen sevgi yoğunluğuna ula- §abilir.64 Din eğitimcilerine dü§en görev, somut bir ortam olarak kabul ettiğimiz

Anahtar Sözcükler: internal juguler ven, tromboz, renkli doppler ultrasonografi, manyetik rezonans inceleme SPONTANEOUS INTERNAL JUGULAR VEIN THROMBOSIS ; A CASE

Bahtiyar Vahapzade Sovyet döneminde manevi baskılara maruz kalmış şa- irdir. Ancak o, hiçbir zaman kendi akidesinden dönmemiştir. Şairi iki güç ayakta tutmuş, bunlar

Fakat haydi çok şirin Şevket Radonun hatırı için bu Aksaray, İstanbuldaki Aksaray olsun?. Acaba bay Rado, Aksarayda mahrumiyetin ancak yatsı ezanına kadar yanan