/
| “TT- T
lOH^i
ABDÜEHAK Ş İN A S İ Ht.SAR (Doğm. 1888) — T ü rk edebiyatının C um huriyet devresine m ensup en seçkin çehrelerinden biri olup n â s ir v e 'h ik a y e c i sı fa tıy la bu devre içinde —zam an la ehem m iyeti g it tikçe d ah a çok an laşılacak —, bir m evkie sah ip tir. B abası M ah m u t C elâlettin Bey ism inde ve A bdülha- rnıid sa lta n atın ın o r ta za m a n la rın a doğru (Hazine-i E v ra k ) ism inde bir edebi m ecm ua çıkarm ış ve m u h te lif v ilâyetlerde m a a rif m üdürlüğü etm iş bir z a t olup ilk Şehrem inlerinden H iisam E fendi de bu M ah m ut Celâl Beyin dedesidir. Z am anı için m ünevver b ir hanım olan annesi de Tepedelenli zade M u h tar Beyin kızıdır. K ıym etli m u h a rrir Selim N üzhet G er çek kendisinin k ü çü k biraderiydi. Aile aslen İ s ta n bullu olup A bdülhak Ş inasi R um elihisarm da doğm uş ve bundan dolayı (H isar) soyadını alm ıştır.
O rta tahsilini G a la ta sa ra y lisesinde b itiren A b dülhak Ş inasi P a rise g iderek (S iyasî İlim ler S er b est O kulu) n d a tahsiline devam etm iş ve bir kaç senesini geçirdiği P a ris te n avdetinden bir m üddet
sonra, 1921 de, D ergâh m ecm uasıyla yazı h a y a tın a g irerek bundan son r a m u h telif gazete ve m ecm ualarda, İleri, H â kim iyeti Milliye, Milliyet, U lus gazeteleriyle V arlık m ecm uasında tenkit, t e t kik ve m uhasebe vadilo • rinde bir çok yazı y a z m ıştır. Kendisinin evlen m em iş ve politik a h a y a tı na girm em iş olm asını bü tün h ay a tın d a sa n a ta pek büyük bir zam an a y ıra bilm esindeki sebepler t- rasın d a saym ak icap e- der. F a k a t Bâb-ı Âli ca d desinden uzak kalışı ve y azılarında günlük cere y a n la ra iltifa t etm eyişi,
ism inin büyük kütlece pek bilinm eyişindeki sebep lerden şüphesiz ki bir m ühim m ini teşkil eder. Bir m üddet hariciye hizm etlerinde bulunm uş, bu vesile ile de b ir çok A vrupa m em leketlerine, b ir kere de Şim alî A m erik ay a gitm iş olm ası ve çocukluğuyla ilk gençliğindeki h a y a t ş a rtla rı sa n a tım o lg u n la ştır m a k ta ve bilgilerini a r ttırm a k ta k i başlıca âm iller dendir.
A bdülhak Şinasi, m u h a rrirlik h ay atın ın ilk dev resinde şiir de y az m a k la berab er k ita p halinde to p lam adığı m anzum eleri k em iyet ve k ey fiy et itibariyle m ühim olm ayıp n e sri tercih etm iş ve h â tır a ve b ü y ü k hikâye nevinin T ürkçedeki en güzel örnekle rinden b ir kaçını verm eğe m u v a ffak olm uştur. A n cak ilki evvelce gazete sü tu n ların d a çıkm ış olan d ö rt eserinden h e r biri b ir m u h a rrire m ühim bir m evki sa ğ lay a ca k değerde olup b u n lara üçü, yâni (Fahlm Bey ve Biz) (Ç am lıcadaki E niştem iz) ve sonuncu eserini teşkil eden (Ali N izam î Beyin A lafrangalığı ve Şeyhliği) b ire r büyük hikâye, (Boğaziçi M ehtap ları) ise eski İstan b u l un, m u h a rririn ailesinden duy duğu ve son zam anlarını bizzat bildiği
hususiyetle-rini ta sv ir eden bir h â tır a k ita b ıd ır. K aldı ki, Ab- diilhak Ş m asi’nin ilk ikisine rom an dem ek de kaabil olan üç büyük hikâyesi bu (Boğaziçi m e h tap lım )
eserinden pek fa rk lı sayılam azlar. Z ira b u n la rd a da çok sade olan, hem en hem en hiç m evcut olm ıyan v a k a e tra fın d a eski Istan b u lu n m ü reffeh ta b a k a sın a a it insanların hususiyetleri, z a r a f e t ve k ibarlıkları, g ara b e tle ri ve m uvazenesizlikleri, n ih a y e t su k u tla rı ve sefaletleri, hele bir kısm ı unutulm az güzellikte lev h alar halinde gösterilm ek ted ir. B u d ö rt k ita p ta n ay rıca henüz cilt halinde toplanm am ış ve galip v a sıflar» edebî te tk ik ve ta h lil olan pek çok m akalesi gazete ve m ecm ua sü tu n ların d a k alm ış olup ay rıca da henüz neşredilm em iş (B ir B aşk a D iyar) isim li b ir rom anı ve A bdülhak H âm id’le bir çok b aşk a m u h a rrire a it m üşahede ve h â tır a y azıları m ev cu ttu r.
A bdülhak Şinasi H isar'ın m uayyen bir fik ir se viyesine ve h assasiy ete sahip olm adan zevkine v a rılm ası güç bir üslûbu ve sa n a tı vard ır. F ra n sız ede biyatını çok okum uş ve bilhassa B arrées ve P ro u st un, bu ikisinden d a h a az o lm akla b era b er de H enri de R égnier’nin tesirleri a ltın d a k alm ıştır. Cüm leleri uzun, bazan içinden m u h a rririn çıkam ıyacağı k o r kusunu verecek k a d a r g irift, f a k a t d ik k a tle o k u n m ak şa rtiy le b e rra k olup hepsi de nih ay etsiz itin a la rla ö rülm üştür. M u h a rrir çok kere m ahzunsa da bu hüzne rağ m en p ek m üstehzi göründüğü olur ve hic vinin b azan p ek k esk in tırn a k la rı v a rd ır T ü rk ede biyatının son devresine tauıam iyle A vrupa edebiyatı ay a rın d a eserler getirebilm iş bir k aç s a n a tk â r a r a sında A bdülhak Şinası'nin ön s a fta bu.uiıduğunu bun dan sonraki edebiyat ta rih çile ri herhalde söyliye- cekler ve ona eserlerinde m ühim bir yer ta h sis ede ceklerdir.
Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi