Bir zamanların qüzel bir m ecm uası:
û* V M } S>-Vf
Resimli K itap
D evrinin bütün y a za rla rın ı sa yfa la rın d a to p la m ış olan bu p a rla k m ecm ua da a n c a k 51. sa yısın a k a d a r dayan a bilm işti.
S
ON iki asırda çıkıp sönen resimli mecmuaların en değerlilerinden biri olan Hayat ismindeki haftalık m ec mua, memleketin iktisadi vaziyetinin karışıklığına dayanamadı. Yirm i üç yıl yaşamıştı.Edebiyat âleminde yeni bir çığır aç mış, bir devre adını vermiş olan haf talık Serveti Fiinun (1 ), elli yıldan fa z la yaşadı. îlk sayısı 27 mart 1891’de çıktı. Meşrutiyetten sonra, 1898’de Uyanış adı altında devam etti. 2464 No. ve 26 mayıs 1944 tarihli nüsha ile ni hayet buldu.
Bugün Resimli Kitaptan bahsetmek istiyorum.
Beş yıl yaşadı.
«Resimli Kitap, müessisleri: Faik Sabri, Ubeydullah Esad.
«Her ayın on beşinde neşrolunur, edebî, siyasî, fennî, felsefî ve İçtimaî mecmuaı musavveredir», başlığı altın da neşredildi.
îlk nüshada az çok noksanları oldu ğu halde mükemmel bir matbaa tesis edebildiler. Avrupa’ dan makineler ge tirttiler. İkinci nüshadan itibaren yazı ların ve resimlerin nefasetine itina edildi. Yurda ve yabancı memleketlere
S E N İH A S A M İ M O R A L İ
ve bilhassa Avrupa’ya ait yazılar, re simler, Avrupa hanedanları ile meşhur rical ve artistlere ait portreler, en m eş hur tabloların kopyaları, kadın moda-, larma ait son modeller pek güzel ba sılıyordu. Resimler makalelere tekabül etmiyordu, ekseriya büsbütün müstakü idi.
O günün tanınmış muharrirlerinden bir çoğu, iştirak etmeyi v a ’detmiş ol dukları için ilk nüshada isimleri ifti har ile ilan edilerek alfabe sırasıyle neşredildi( yani eski alfabe), ezcümle Ahmed Hikmet, Cenab Şehabeddin, Hü seyin Rahmi, Uşakizade Halid Ziya, Zeki Meğamiz, Samih, Selim Sırrı, R ı za Tevfik, Salih Zeki, Ali Kem al, Faik Ali, Kilisli Rifat, Mehmed Rauf, Mah- mud Esad, Veled Çelebi.
★
İlk nüshadan itibaren öyle rağbet gösterildi ki en eski ve meşhur muhar rirler de iştirak ettiler: Abdülhak Hâ- mid, Recaizade Ekrem, Sami
Paşaza-(1) Bak. Hayat Tarih mecmuası, ekim 1970, sayı 9, s- 28; aynı mecmua, şubat 1977, sayı 2 ve 3.
Ahmet Hikmet Übeydullah Esat Faik Sabrı
de, Sezai, Süleyman N azif, Nigâr Bin- ti Osman, Emine Semiye, Ahmed Ha- şim, Faik Âli, Yakub Kadri.
Tevfik Fikret’in o zamana kadar gizli olarak elden ele dolaştırılan Sis manzumesinin tamamı neşredildi. Onu Riicıı takip etti.
★
Yeni yetişen edibler, kendilerini R e simli Kitap’ta tanıttılar. Henüz Gala tasaray’ da okumakta olan Hamdullah Suphi, ilk makaleleri ve manzumeleri ni gönderdi. Raif Necdet her ay bir Musahabe-i Edebiye neşrettikten baş ka edebî, siyasî ve İçtimaî makaleler, M. Rauf zarif şiirler ve tarihî m aka leler yazıyorlardı. Halide Salih şaira ne makaleler yazıyordu, hatta birinin serlevhası Mensur Balad idi. «Mensur Şiir» yahut «Menşure» adı altında bir nevi yazı o zamanlar moda olmuştu, en ziyade kadın muharrirler buna rağ bet ediyorlardı. Halide Hanım, ilk ko casından boşandıktan sonra sadece «Halide» adı altında Ocağım serlevhalı hazin bir makale yazdı. En sonra Şü- kûfe Nihal, Hazan serl.evhalı çok güzel bir manzume gönderdi.
Safveti Ziya, Yıldız Böcekleri adı al
tında bir romana başladı fakat bitire medi.
İzzet Melih, Tezad adında bir rom a nı tam olarak neşretti.
Muhtelif yabancı lisanlardan tercü meler de vardı.
Her nüshanın sonunda müsabakalı bilmeceler vardı. Mükâfat için kura ç e
kilirken erkekler için ayrı, kadınlar için ayrı kura çekiliyordu.
★
Resimlerin altında Fransızca izahat vardı. M aalesef bunlarda lisan ve im lâ yanlışlarından başka tertip hataları da dolu idi.
Resimli Kitap’m her nüshası takriben yüz sahifelik idi. Ara sıra iki ayda bir nüsha çıkarılıyordu.
Übeydullah Esad sonuna kadar mü- dirlikte bulundu. Faik Sabri beşinci nüshadan sonra baş muharrirlikten ay rıldı, kendi başına Resimli Roman adında bir m ecm ua neşretmeye başla dı. Bununla beraber yine makaleler göndermekte devam etti. O çekildikten birkaç ay sonra M. Rauf baş muhar rirliği kabul etti.
Resimli Kitap’m ilk nüshaları, sıkı bir istibdad devrinden kurtulmanın
tün coşkunluğunu ve alkışlarını canlan dırmaktadır. Bütün ümidlerin nasıl söndüğünü müteakıb nüshalarda görü yoruz: İttihad ve Terakki Cemiyetine taraftarlıkta sonuna kadar sebat edil diyse de Osmanlı İmparatorluğunun
nasıl paralanıp söndüğünü takip edebi liyoruz. Bilhassa resimlerin mevzuları bunu feci surette ispat etmektedir:
En değerli genç muharrirler ve g a zetecilerden iken îttihad ve Terakki Cemiyetinin icraatım tenkid etmeye cesaret ettiği için köprü ortasında vu rulan Ahmed Sam im’in resmi, Çırağan Sarayının yanması, Sultan R eşad’ın fe- sad kaynağı Rumeli vilâyetlerinde gez dirilmesi, Girit ile Balkanlardaki facia lar, Trablusgarb Harbi, İstanbul so
kaklarındaki muhacirler, Yunan kralı nın Girid’in ilhakı merasimini icra et mek üzere H anya’ya muvasalatı bun lar arasındaydı.
Bu resimleri sonuna kadar gözden geçirdikten sonra R aif Necdet’in şu sözünde hazin bir teselli bulabilir mi yiz acaba:
«Bazan üfûl, daha parlak bir tulü getirir».
Bu söz onun hatıratı Üful adı altın da neşrettiği acıklı kitabmdadır (1).
Osmanlı İmparatorluğu büsbütün sön meden evvel Resim li Kitap, 51 No. lu nüshadan sonra kapandı. 9
(1) Bak- Raif Necdet, Ujul, Resimli Kitap Matbaası, İstanbul, 1329 teşrinisani-■ O
-T-r~SN«Lk 1 SÖNEN MECRALAR ve RESİMLİ KİTAB a y ın on
Son i k i a s ı r d a ç ı k ı p sönen r e s i m l i mecmuaların en d e ğ e r l i l e r i n d e n b i r i olan Hayat ismindeki h a f t a l ı k mecmua, memleketin i k t i s a d i
v a z ı y e t i n i n k a r » ı ş ı k l ı ğ ı n a dayanamadı, kapan dı. Yirmi üç y ı l y a ş a m ı ş t ı . E debiy at Aleminde yeni b i r ç ı ğ ı r a ç m ı ş , b i r devre a d ı n ı vermiş olan h a f t a l ı k S e r v e t i Fünun ^ , e l l i y ı l d a n f a z l a y a ş a d ı . İ l k s a y ı s ı 27 mart 1 8 9 1 ' de ç ı k t ı . M e ş r u t i y e t t e n son ra, 18 9 8 ’ de Uyanış adı a l t ı n d a devam e t t i . 2464 No. ve 26 mayıs 1944 t a r i h l i sayı i l e n ih a y e t b u l d u .
Bugün R e s i m l i K lt a bdan bahsetmek i s t i y o r u m . * İ l k nüshasj e y l ü l 1 3 2 4 ' te (1908) :
"Resimli K l t a b . m ü e s s i s l e r i : Faik S a b r i , Ubeydullah Esad. Her u ^ 6 İ / b e ş i n d e n e ş r o l u n u r , e d e b î , s i y a s î , f e n n î , f e l s e f î ve İ ç t i m a î
{.çmemuai musavv eredir" b a ş l ı ğ ı a l t ı n d a n e ş r e d i l d i .
İ l k nüshada az çok n o k s a n l a r ı olduğu halde mükemmel b i r matbaa t e s i s e d e b i l d i l e r . Avrupadan makinalar g e t i r t t i l e r . İ k i n c i nüshadan k
i t i b a r e n y a z ı l a r ı n ve r e s i m l e r i n n e f a s e t i n e i t i n a e d i l d i . Yurda ve y ab an cı memleketlere ve b i l h a s s a Avrupaya a i d y a z ı l a r , r e s i m l e r , Avrupa hanedanlar ı n a S H ^ ^ r t T g ^ r y - ^ ^ m
meşhur r i c a l f l F ve a r t i s t l e r t a " p o r t r e l e r ^ , en meşhur t a b l o l a r ı n
o p y a l a r ı , p e k güze l b a s ı l ı y o r d u . Resimler makalel ere tekab ül etm iy or du, e k s e r i y a büsbütün müstakil i d i .
0 günün tanınmış m u h a r r i r l e r i n d e n ço ğu , i ş t i r a k etmeyi vaadetmiş o l d u k l a r ı i ç i n i l k nüshada i s i m l e r i i f t i h a r i l e i l â n - d i l e r e k
a l f a b e s ı r a s ı y l e n e ş r e d i l d i (yan i e s k i a l f a b e ) , ezcimle Ahmed
Hikmet, Cenab Sehabeddin, Hüseyin Rahmi, Uşakizade Halid Z ı y a , Zeki Samih, Selim S ı r r ı , Rıza T e v f i k , S a li h Z e k i, A l i Kemal, Raik A l i , K i l i s l i R i f a t , Mehmed Rauf, Mahmud Esad, Ve le d Ç e l e b i .
İ l k nüshadan i t i b a r e n ö y le r a ğ b e t g ö s t e r i l d i k i en e s k i ve meşhur m u h a r r i r l e r de i ş t i r a k e t t i l e r î Abdulhak Hûmid, Recaizade Skrem, Sami Pazade S e z a i , Süleyman Nazif, Nigfir b i n t i Osman, Ahmed Hâşim, Faik A l i , Yakub K a d r i .
1 . Bakın : Hayat Tarih mecmuası, ekim 1970, sayı 9, s . 28 ; ayni mecmua, şubat 1977, s a yı 2 ve 3
2
P
İ T e v f i k F i k r e t i n o zamana kadar g i z l i o l a r a k e l d e n e l e d o l a ş t ı r ı l a n S i ş manzumesinin tamamı n e ş r e d i l d i . O n u Rücu t a k i b e t t i .
Yeni y e t i ş e n e d i b l e r , k e n d i l e r i n i R e s i m l i K it a b da t a n ı t t ı l a r . Henüz Galatasarayda okumakta olan Hamdullan Sübhi, i l k m a k a le l e r i ve manzume l e * r i n i g ö n d e r d i . R a i f Necdet her ay b i r Mu şahaba i
n e ş r e t t i k t e n başka e d e b î , s i y a s î ve İ ç t i m a î m a k a le l e r , M. Rauf z a r i f ş i i r l e r ve t a r i h î maka leler y a z ı y o r l a r d ı . Halide S a l i h şa ir a n e makaleler yazmaya ö z e n i y o r d u , h a t t a b i r i n i n s e r l e v h a s ı Mensur Balad i d i . "Mensur
ş i i r " a d ı a l t ı n d a b i r nevi y a z ı , o zamanlar moda olmuştu, en zi y a d e kadın m u h a r ri rl e r buna r a ğ b e t e d i y o r l a r d ı . Halide hanım, i l k koc asın da n boşandıktan sonra sadece " H a li d e " adı a l t ı n d a , Ocağım s e r l e v h a l ı
h az in b i r makale yazdı.
"^■^İafvet' Z ı y a , Y ı l d ı z B ö c e k l e r i s d m d a b i r roman b a ş l a d ı f a k a t b i t i r e m e d i .
z z e t M el ih, Tezad adında b i r k i l romanı tam o la r a k n e ş r e t t i . Her nüshanın sonunda müsabakalı b i l m e c e l e r v a r d ı . Mükâfat
n kura ç e k i l i r k e n e r k e k l e r e a y r ı , k a d ın la r a a y r ı kura ç e k i l i y o r d u , ^ e s i m l e r i n a l t ı n d a f r a n s ı z c a i z a h a t v a r d ı . Maal ese f bunlarda
l i s a n ve imlâ y a n l ı ş l a r ı n d a n başka t e r t i b h a t a l a r ı d o l u i d i . ' Reisimi i Ki t a b u r a s ı r a i k i ayda b i r nüsha ç ı k a r ı y o r d u .
Ubeydullah Esad sonuna kadar m ü d i r l i k t e bulundu. Faik Sabri
b e ş i n c i nüshadan sonra baş m u h a r r i r l i k t e n a y r ı l d ı , mü sta kilen R e s im li Roman adında b i r mecmua neşretmeye b a ş l a d ı . Ma^-mafih yin e maka leler
göndermeye devam e t t i . Bir kaç ay sonra M. Rauf s e r m u h a r r i r i ! ğ i kabul e t t i .
W
R e s im li K i t a b ı n i l k n ü s h a l a r ı , s ı k ı b i r istibğlad de vri nd en
--- — lan
kurtulmanın bütün coşkunluğunu ve a l k ı ş l a r ı n ı canidirmaktadır. Bütün ü m i d l e r i n n a s ı l söndüğünü müteakıb nüshalarda görüyoruz. « İ t t i h a d ve Terakki Cemiyetine t a r a f d a r l ı ğ ı n a sonuna kadar s e b a t je d iİ d iy s e de Oemanl: imperatorluğunun n a s ı l p a r a l a n ı p söndüğünü t a k i b e d e b i l i y o r u z . B i l h a s s a r e s i m l e r i n mev zul arı bunu f e c i s u r e t t e i s b a t etm ek te dir
Çıradan Sa ra y ın ın yanması.
Sultan R e ş a d m f e s a d kaynağı Rumeli v i l â y e t l e r i n d e g e z d i r i l m e s i G i r i t i l e B a lk an la rd a ki f a c i a l a r .
TıraVLusı Garb h a r b i . . ^ Jn ^ . 1 ^ te
Balkan h ar bi . I U W a.¿- y /
OsmanlI im p ar at orl uğ u büsbütün sönmeden e v v e l R e s i m l i Kltab kapandı 51 N o . l u nüshadan sonra k a p a n dı.
3
R e s im li K i t a b ı n i l k n ü s h a l a r ı , s ı k ı b i r i s t i b d a d devrinde n kurtulmanın bütün coşkunluğunu ve a l k ı ş l a r ı n ı c a n la n d ı r m a k t a d ı r . Bütün ü m i d l e r i n n a s ı l söndüğünü müteakıb nüshalarda görüyoruz :
İ t t i h a d ve Terakki Cemiyetine t a r a f d a r l ı k t a sonuna kadar sebat e d i l d i y s e de OsmanlI İmperatorluğunun n a s ı l p a r a l a n ı p söndüğünü t a k i b e d e b i l i y o t u z B i lh a s s a r e s i m l e r i n me vz ul ar ı bunu f e c i s u r e t t e i s b a t et m e k t e d ir :
En d e ğ e r l i gene m u h a r rirle r ve g a z e t e c i l e r d e n iken İ t t i h a d ve Terakki Ce m iy et in in i c r a a t ı n ı tenkid etmeye c e s a r e t e t t i ğ i i ç i n köprü o r t a s ı n d a vu ru la n Ahmed Samimin r e s m i .
Çırağan Sa ra y ın ın yanması.
Sultan R e ş a d m f e s a d kaynağı Rumeli v i l â y e t l e r i n d e g e z d i r i l m e s i . G i r i t i l e B a lkanlarda ki f a c i a l a r .
T ı r a b l u s ı Garb Har bi .
İ s t a n b u l s o k a k la r ın d a k i m u h a c i r l e r .
Yunan k i r a l ı n ı n G i r i d i n i l h a k ı merasimini i c r a etmek üzre Hanyaya m uvas a le ti .
.o
&
B $ i M i ı x ı a $ 5 $ i i 8 !i 8 W 8 s ı $ a $ i i x $ a x iM e 8 x a a a î i x j f f i i i i i 2 3 [ K r r a x x x x 5IXHiXIfiXiiSI]i£IIXXI8»XSXIiPHiIXX
Bu re s i m l e r i sonuna kadar gözden g e ç i r d i k t e n sonra R a i f N e cd e ti n şu sözünde ha z in b ! r t e s e l l i bul%jy4»»z : harb h a t ı r a t ı n ı Ü ful a d ı a l t ı n d a n e ş r e t t i ğ i a c ı k l ı k i t a b d a d ı r 1 :
'"Bazan ü f u l , daha p a r la k b i r t u l ü e r e t i r i r " .
OsmanlI im p a r a t o rl uğ u büsbütün sönmeden e v v e l R e s im li Kltab 51 N o . l u nüshadan sonra k a p an dı .
1 . R a i f N e cd e t, Ü f u l . R e s im li Kitab ma tb aa sı, İ s t a n b u l , 1329 t e ş r i n i s a n i .
Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi