• Sonuç bulunamadı

Güneydoğu Anadolu Bölgesi yerel ve ıslah edilmiş bazı buğday çeşitlerinde verim ve kalite özelliklerinin belirlenmesi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Güneydoğu Anadolu Bölgesi yerel ve ıslah edilmiş bazı buğday çeşitlerinde verim ve kalite özelliklerinin belirlenmesi"

Copied!
49
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T.C.

DİCLE ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ YEREL VE ISLAH EDİLMİŞ

BAZI BUĞDAY ÇEŞİTLERİNDE VERİM VE KALİTE

ÖZELLİKLERİNİN BELİRLENMESİ

Erhan TAŞ

YÜKSEK LİSANS TEZİ

TARLA BİTKİLERİ ANABİLİM DALI

DİYARBAKIR Temmuz - 2019

(2)
(3)

I TEŞEKKÜR

Yüksek Lisans Tez konumu belirlemede ve çalışmaların tüm aşamalarında benden yardımlarını esirgemeyen Danışman Hocam Doç. Dr. Aydın ALP başta olmak üzere beni destekleyen ve tezimin olgunlaşmasında emeği olan Prof. Dr. Behiye Tuba BİÇER’e, Doç. Dr. Özlem TONÇER’e ve Dr. Öğr. Üyesi Önder ALBAYRAK’a sonsuz teşekkürlerimi sunmayı borç bilirim.

Erhan TAŞ

(4)

II İÇİNDEKİLER Sayfa TEŞEKKÜR……….………. I İÇİNDEKİLER………... II ÖZET………... IV ABSTRACT………... V ÇİZELGE LİSTESİ………... VI

ŞEKİL LİSTESİ……….…….. VIII

KISALTMA VE SİMGELER……… IX

1. GİRİŞ………..………... 1

2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR ...………... 5

3. MATERYAL VE METOT ………...…... 9

3.1. Materyal ………...……....…... 9

3.1.1. Deneme Alanının Özellikleri ... 10

3.1.2. Deneme Yerinin İklim Özellikleri ... 11

3.1.3. Deneme Alanının Toprak Özellikleri ... 11

3.2. Metot………..………... 12

3.3. İncelenen Özellikler ………..………... 13

3.3.1. Bitki Boyu (cm)………..………... 13

3.3.2. Bin Tane Ağırlığı (g) ………..………... 13

3.3.3. Başakta Tane Sayısı (adet) ………..………... 13

3.3.4. Tane Verimi (g/saksı) ……..………..……...…... 13

3.3.5. Başak Uzunluğu (cm) ………..………... 13

3.3.6. Başakta Tane Ağırlığı (g)………..……...…... 13

3.3.7. Bitki Tane Verimi (g)………..……...…... 13

3.3.8. Başaklanma Gün Sayısı (gün) ……….. 14

(5)

III

3.3.10 Protein Oranı (%) ……….. 14

3.3.11 Yaş Glüten Oranı (%) ………... 14

3.4. Verilerin Değerlendirilmesi………..……... 14

4. BULGULAR VE TARTIŞMA... 17

4.1. Bitki Boyu (cm)... 17

4.2. Bin Tane Ağırlığı (g)... 18

4.3. Başakta Tane Sayısı (adet)... 19

4.4. Tane Verimi (g/saksı) …... 21

4.5. Başak Uzunluğu (cm)... 22

4.6. Başakta Tane Ağırlığı (g)... 23

4.7. Bitki Tane Verimi (g)... 25

4.8. Başaklanma Gün Sayısı (gün)... 26

4.9 Hektolitre Ağırlığı (kg)……… 28

4.10 Protein Oranı (%)……… 29

4.11. Yaş Glüten Oranı (%)... 31

5. SONUÇ VE ÖNERİLER ... 33

6. KAYNAKLAR ... 35

(6)

IV ÖZET

GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİYEREL VE ISLAH EDİLMİŞ BAZI BUĞDAY ÇEŞİTLERİNDE VERİM VE KALİTE ÖZELLİKLERİNİN

BELİRLENMESİ YÜKSEK LİSANS TEZİ

Erhan TAŞ DİCLE ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ TARLA BİTKİLERİ ANABİLİM DALI

2019

Son yıllarda ekmek ve makarna sanayisinde ıslah edilmiş çeşitler yerine eski yerel çeşitlerin kullanımı gittikçe artmaktadır. Eski yerel çeşitler verim yönünden düşük olmalarına rağmen kalite yönünden ıslah çeşitlerine göre üstün değerler gösteren çeşitlerdir. Araştırmada materyal olarak 4 yerel ve 4 buğday ıslah çeşidi kullanılarak açık sera koşullarında saksı denemesi olarak yetiştirilen buğday bitkilerinde verim ve verim unsurları ile kalite analizleri çalışması yürütülmüştür. Denemede bitki boyu, başak uzunluğu, başakta tane sayısı, başakta tane ağırlığı, bitki tane verimi, bin tane ağırlığı, hektolitre ağırlığı, başaklanma gün sayısı gibi tarımsal karakterler ve protein oranı, glüten oranı gibi kalite karakterleri incelenmiştir. Verim ve verim unsurları yönünden yerel çeşitlerin bitki tane verimi ortalaması 2,41 g/bitki iken ıslah çeşitlerinin 2,77 g/bitki düzeyinde olduğu gözlenmiştir. Başakta tane verimi yönünden yerel çeşitlerin 1,17 g/başak iken ıslah çeşitlerinin başak verimi ortalaması 1,37 g düzeyindedir. Bitki boyu ortalaması yerel çeşitlerde 82,73 cm, ıslah çeşitlerinde 74,45 cm civarında ölçülmüştür. Yerel çeşitlerin bitki boyu uzunlukları fazla fakat tane verimlerinin ıslah çeşitlerinin gerisinde kaldığı gözlenmiştir. Kalite unsurları yönünden yerel çeşitlerin protein içeriklerinin %14,3, ıslah çeşitlerinin ise % 11,8 düzeyinde oldukları saptanmıştır. Yine yerel çeşitlerin yaş glüten oranlarının da (% 29,6) ıslah çeşitlerine göre (% 26,8) belirgin üstünlükler gösterdikleri sonucuna varılmıştır.

(7)

V ABSTRACT

DETERMINATION OF YIELD AND QUALITY TRAITS OF SOME WHEAT LANDRACES AND BREEDING CULTIVARS AT SOUTH-EAST ANATOLIA

REGION

MSc THESIS

Erhan TAŞ

DEPARTMENT OF FIELD CROPS

INSTITUTE OF NATURAL AND APPLIED SCIENCES UNIVERSITY OF DICLE

2019

In recent years, the use of old wheat landraces has been increasing in the bread and macaroni industry rather than the cultivated varieties. Although the old local wheat landraces are low in yield, they are superior in quality compared to breeding varieties. In this research, yield and yield components and quality analyzes of wheat plants that grown as pots in open greenhouse conditions by using 4 local and 4 wheat breeding varieties as material were carried out. In the experiment, agricultural characteristics such as plant height, spike length, grain number per spike, grain weight per spike, plant grain yield, thousand grain weight, hectoliter weight, the number of spikelet days and quality characteristics such as protein ratio and gluten ratio were examined. In terms of yield and yield components, the average grain yield of local varieties was 2.41 g/plant, while breeding varieties were observed to be 2.77 g/plant. In terms of grain yield per spike, 1.17 g/spike of local varieties, while the average spike yield of breeding varieties is 1.37 g. The average plant height was 82.73 cm in local varieties and 74.45 cm in breeding varieties. Plant lengths of local varieties were higher but grain yields were lower than breeding varieties. In terms of quality components, it was found that the protein contents of local varieties were 14.3% and breeding varieties were 11.8%. Again, it was concluded that the wet gluten rates of local varieties (29.6%) showed significant advantages over breeding varieties (26.8%).

(8)

VI

ÇİZELGE LİSTESİ

Çizelge No Sayfa

Çizelge 1.1. 2017 yılı bölgeler bazında Türkiye buğday üretimi (Bin Ton) 2

Çizelge 1.2. 2017 Türkiye ve Diyarbakır ili buğday ekili alanı, verimi ve üretimi

(Bin Ton) 3

Çizelge 3.1. Diyarbakır ili iklim verileri 11

Çizelge 4.1. Buğday çeşitlerinin bitki boyuna ilişkin varyans analiz tablosu 17

Çizelge 4.2. Yerel ve ıslah edilmiş buğday çeşitlerinin bitki boyuna (cm) ilişkin

ortalama değerleri 17

Çizelge 4.3. Buğday çeşitlerinin bin tane ağırlığına ilişkin varyans analiz tablosu 18

Çizelge 4.4. Yerel ve ıslah edilmiş buğday çeşitlerinin bin tane ağırlığına (g) ilişkin

ortalama değerleri 19

Çizelge 4.5. Buğday çeşitlerinin başakta tane sayısına ilişkin varyans analiz tablosu 20

Çizelge 4.6. Yerel ve ıslah edilmiş buğday çeşitlerinin başakta tane sayısına (adet) ilişkin ortalama değerleri 20

Çizelge 4.7. Buğday çeşitlerinin tane verimine (g/saksı) ilişkin varyans analiz

tablosu 21

Çizelge 4.8. Yerel ve ıslah edilmiş buğday çeşitlerinin tane verimine (g/saksı) ilişkin

ortalama değerleri 21

Çizelge 4.9. Buğday çeşitlerinin başak uzunluklarına ilişkin varyans analiz tablosu 22

Çizelge 4.10. Yerel ve ıslah edilmiş buğday çeşitlerinin başak uzunluklarına (cm) ilişkin ortalama değerleri 23

Çizelge 4.11. Buğday çeşitlerinin başakta tane ağırlığına ilişkin varyans analiz tablosu 24

Çizelge 4.12. Yerel ve ıslah edilmiş buğday çeşitlerinin başakta tane ağırlığına (g) ilişkin ortalama değerleri 24

Çizelge 4.13. Buğday çeşitlerinin bitki tane verimine ilişkin varyans analiz tablosu 25

Çizelge 4.14. Yerel ve ıslah edilmiş buğday çeşitlerinin bitki tane verimine (g) ilişkin ortalama değerleri

26

Çizelge 4.15. Buğday çeşitlerinin başaklanma gün sayısına ilişkin varyans analiz

(9)

VII

Çizelge 4.16. Yerel ve ıslah edilmiş buğday çeşitlerinin başaklanma gün sayısına (gün) ilişkin ortalama değerleri 27

Çizelge 4.17. Buğday çeşitlerinin hektolitre ağırlığına ilişkin varyans analiz tablosu 28

Çizelge 4.18. Yerel ve ıslah edilmiş buğday çeşitlerinin hektolitre ağırlığına (kg) ilişkin ortalama değerleri 29

Çizelge 4.19. Buğday çeşitlerinin protein oranına ilişkin varyans analiz tablosu 30

Çizelge 4.20. Yerel ve ıslah edilmiş buğday çeşitlerinin protein oranına (%) ilişkin

ortalama değerleri 30

Çizelge 4.21. Buğday çeşitlerinin yaş glüten oranına ilişkin varyans analiz tablosu 31

Çizelge 4.22. Yerel ve ıslah edilmiş buğday çeşitlerinin yaş glüten oranına (%) ilişkin

(10)

VIII ŞEKİL LİSTESİ

Şekil No Sayfa

Şekil 1.1. 2017/18 Dünya buğday üretiminde başlıca ülkelerin payları (%) 1

Şekil 3.1. Çalışmanın yürütüldüğü seradan görüntü 10

Şekil 3.2. Çalışmanın yürütüldüğü seradan görüntü 12

(11)

IX

KISALTMA VE SİMGELER

AB : Avrupa Birliği

GAP : Güneydoğu Anadolu Projesi TÜİK : Türkiye İstatistik Kurumu TMO : Toprak Mahsulleri Ofisi ABD : Amerika Birleşik Devletleri LSD : Least Significant Difference CV : Coefficient Of Variation G : Gram kg : Kilogram mm : Milimetre cm : Santimetre da : Dekar m2 : Metrekare

(12)

1

1. GİRİŞ

İnsan beslenmesinde en önemli tarım ürünlerinden biri olan buğday bitkisi depolanması, işleme kolaylığı ve yetiştirme alanı genişliği ile tarımı yapılan kültür bitkileri içinde ilk sırada yer alır (Kün, 1996).

Buğdayın en yaygın tüketim şekilleri un, ekmek, makarna, irmik, bisküvi, bulgur ve eriştedir. Dünya’da ve Türkiye’de bu ürünlerin dışında geleneksel ürünler, tatlılar, nişasta vb. amaçla da tüketimi yapılmaktadır (Atlı ve ark.,1999).

2017-18 dönemi buğday üretim tahminlerine göre dünyada % 20 ile 28 Avrupa Birliği ülkesi, % 17 ile Çin ve % 13 ile Hindistan ilk sırada yer almaktadır. Türkiye, dünya buğday üretiminin % 3' lük kısmını karşılarken dünyada dokuzuncu sırada yer almaktadır (Şekil 1.1) (TMO, Hububat Raporu 2017).

(13)

1.GİRİŞ

2

Çizelge 1.1. 2017 yılı bölgeler bazında Türkiye buğday üretimi (Bin Ton) (TUİK, 2018)

EKMEKLİK BUĞDAY MAKARNALIK BUĞDAY

Bölgeler Miktar % Miktar %

Marmara Bölgesi 3.11 18 1 0.0 Ege Bölgesi 1.27 7 514 13 İç Anadolu Bölgesi 5.68 32 1.46 38 Akdeniz Bölgesi 1.91 11 312 8 D. Anadolu Bölgesi 1.15 7 21 1 G. Anadolu Bölgesi 2.64 15 1.48 38 Karadeniz Bölgesi 1.82 10 97 2 Toplam 17.58 100 3.90 100

Ülkemizin her bölgesinde yetiştirilme olanağına sahip olan buğdayın en fazla üretimi İç Anadolu Bölgesi’nde yapılmaktadır. 2017 yılı ekmeklik buğday üretiminin % 32’lik pay ile İç Anadolu Bölgesi karşılarken bunu % 18 ile Marmara Bölgesi ve % 15 ile Güneydoğu Anadolu Bölgesi devam ettirmektedir. Ülkemizde buğday üretiminin en fazla yapıldığı iller Konya, Diyarbakır ve Ankara ’dır. Buğday üretimi en az olan bölgeler ise Doğu Anadolu ve Ege Bölgesidir (Çizelge1.1) (TUİK, 2018).

(14)

3

Çizelge 1.2. 2017 Türkiye ve Diyarbakır ili buğday ekili alanı, verimi ve üretimi (Bin Ton)

(TMO 2016 yılı hububat raporu - TMO)

Diyarbakır Türkiye Diyarbakır Türkiye Diyarbakır Türkiye

Yıllar Ekilen Alan (da) Ekilen Alan (da) Verim kg/da Verim kg/da Üretim Miktarı (Ton) Üretim Miktarı (Ton) 2004 1.618.660 72.000.000 235 223 380.068 16.000.000 2005 1.691.940 72.500.000 235 235 393.355 17.000.000 2006 1.583.142 69.800.000 286 237 453.241 16.510.000 2007 1.585.168 67.432.000 294 220 465.637 14.525.000 2008 1.728.371 67.500.000 173 233 149.763 15.000.000 2009 2.132.835 67.650.000 266 251 566.544 16.860.000 2010 2.163.290 67.694.000 282 241 610.735 16.224.000 2011 2.173.079 67.580.000 315 267 685.240 17.950.000 2012 1.993.324 63.396.037 305 265 608.746 16.800.000 2013 2.134.461 64.940.000 328 278 699.823 17.975.000 2014 2.757.567 66.367.448 276 240 760.558 15.700.000 2015 2.960.183 65.931.140 309 281 915.292 18.500.000 2016 2.638.909 64.332.724 320 266 845.105 16.980.000 2017 2.396.046 64.319.666 340 274 814.675 17.600.000 2018 72.000.000 277 20.000.000

Çizelge 1.2. incelendiğinde Türkiye’de 2004-2017 yılları arası buğday ekim alanlarının 6.3-7.2 milyon hektar, Diyarbakır ilinde 1.5-2.9 milyon hektar arasında olmuştur. Türkiye'deki üretim miktarı 14.5-18.5 milyon ton, Diyarbakır ilinde ise 149.7-915.2 ton arasında değiştiği görülmektedir. 2004-2017 yılı buğday verimi Türkiye'de 223-280 kg/da, Diyarbakır'da ise 173-340 kg/da olarak gerçekleşmiştir.

Ülkemiz buğday genetik kaynakları açısından ilk sırada yer almaktadır ve ülkemizin de içinde bulunduğu bu coğrafyadan buğdayın dünyaya yayıldığı kabul edilmektedir. Gelecekte, yabani ve yerel buğday kaynaklarını kullanarak olası küresel ısınma ve sürdürülebilir gıda arzı ve güvenliği ile başa çıkmanın öngörülebileceği düşünülmektedir. Toplumların sağlıklı beslenmeye ilgisinin artması, organik ve düşük girdili ürünlere olan talebi arttırmış ve atalarımızın kullandığı yöntem ve kaynakların değerlendirilmesi gündeme gelmiştir. Modern çeşitlerin üretimi ve işlenmesinin

(15)

1.GİRİŞ

4

ekonomik olduğu ve yerel çeşitlerin kullanımının önündeki en büyük engel olduğu görülmektedir (Sanal, 2017).

Ülkemizde bölgelere göre değişmekle birlikte, ekmeklik buğdayda yüksek verim, son ürün kalitesine uygunluk, yaprak hastalıklarına tolerans veya direnç, kök, kök boğazı hastalıkları ve bazı nematodlar ile özellikle sarı pas hastalığına ve sıcak soğuk gibi çevresel koşullara dayanıklılık ve stabilite aranmaktadır. Makarnalık buğdayda; yüksek verim, sarı irmik rengi, glüten kalitesi, sıcak, kuru ve soğuğa dayanıklılık, pasa ve diğer yaprak hastalıklarına karşı tolerans veya dayanıklılık, özellikle kahverengi pas, ana ıslah amaçlarıdır (Özberk ve ark. 2010).

Günümüzde yerel çeşitler, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığına bağlı olarak Eskişehir, Konya, Ankara, Sakarya ve Edirne’de faaliyet gösteren araştırma enstitülerinde melez bahçelerinde genitör olarak kullanılmaktadırlar. Melezleme ıslahı, introdüksiyon ve mutasyon ülkemizde bilinen klasik ıslah yöntemleri arasındadır. Modifiye edilmiş toplu yöntemler genellikle hibridizasyon ıslahında açılan melezlerin seçiminde kullanılır (Özberk ve ark. 2016).

Islah faaliyetleri sonucunda bugün itibariyle ülkemizde 2016 yılı itibariyle kayıtlı 198 ekmek ve 61 makarnalık buğday çeşidi bulunmaktadır (Anonim, 2016). Yeni geliştirilen çeşitler, kalitesi ve verimi bakımından özellikle tatmin edici olsa da, özellikle yatma, sarı ve kahverengi pasa, aşırı soğuk, sıcak ve kuraklığa karşı direnç açısından istenen seviyenin altındadır. Tarımsal üretimi artıracak yeni çeşitler geliştirmek zorunludur. Bu bakımdan, yetiştiricinin yapılacak çalışmalarda en büyük yardımcısı bitki gen kaynaklarıdır (Şehirali ve Özgen, 1987).

Genetik yapıdaki değişikliklerden ve bitkilerin doğal dağılımından faydalanarak kalıtım yoluyla istenilen özelliklerde yeni bitkiler elde edilmesine ‘bitki ıslahı' denilir. Bitki ıslahında farklı yöntemler kullanılır. Ülkemizde en yaygın kullanılan yöntemlerden biri olarak introdüksiyon (tohum getirme) yöntemidir.

Bu tezin konusunu, bazı buğday ıslah çeşitleriyle bölgede dar alanlarda hala üretimi yapılan yerel buğday çeşitlerinin verim ve kalite özelliklerinin belirlenmesi ve bunların karşılaştırılması gibi hususlar oluşturmaktadır.

(16)

5

2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR

Dokuyucu ve ark. (2001), Kahramanmaraş ekolojik koşullarında yürüttükleri çalışmada 13 ekmeklik buğday çeşidinde bazı verim ve verim unsurları üzerine araştırmalarda bulunmuşlardır. İki yıllık sonuçları incelediklerinde çeşitler arasında farklılıklar gözlemlemişlerdir. Yapılan çalışma sonucunda Seyhan-95, Marmara- 86, Doğankent-1, Aria ve Gönen çeşitlerinin bölge ekolojisine uygun olduklarını bildirmişlerdir.

Özberk ve ark. (2001), yürütmüş oldukları bu çalışmayı 2000-2001 yılları arasında Şanlıurfa’da yağışa dayalı, Akçakale’de ilave sulanan koşullarda 25 çeşit ekmeklik buğday hattı kullanarak kurmuşlardır. Tane verimi ve bazı verim unsurlarının incelendiği bu araştırmada her iki koşulda da tane veriminin başak boyu, başakta tane sayısı ve başak eni özellikleriyle pozitif ilişki içinde olduklarım saptamışlardır.

Korkut (2005), 1999 ve 2000 yılı yetiştirme döneminde Tekirdağ Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Araştırma ve Uygulama Alanında 20 ekmeklik buğday çeşidi ile yapılan çalışmada, korelasyon analizi sonucunda, başak başına tane verimi ve tane ağırlığı, başak günlerinin sayısı arasında anlamlı ve pozitif; olgunlaşma günlerinin, bitki boylarının ve başak tanelerinin sayısının önemsiz olduğu, ancak ikili ilişkilerin olumlu olduğu saptanmıştır.

Çağlar ve ark (2006), 2001-2003 yetiştirme sezonunda yürüttükleri bu araştırmada 25 ekmeklik buğday çeşidinin Erzurum ekolojik şartlarına uyumunu araştırmışlardır. Araştırmada bazı kalite özellikleri ile verim unsurları incelenmiştir. İncelenen karakterlerde çeşitler arasında önemli farklılıklar bulmuşlardır. En yüksek tane verimine Doğu 88 çeşidinin, en yüksek protein içeriğine ise Alparslan ve Türkmen çeşitlerinin sahip olduğunu saptamışlardır.

Erkul (2006), Ege bölgesinde yetiştirilen buğday çeşitlerinin ortalama verimi Türkiye ortalamasından yüksek olduğu görülmesine rağmen kalitesinin o denli yüksek olmaması nedeniyle bazı ekmeklik buğday çeşitlerini denemeye alarak verim ve kalite özelliklerini araştırmıştır. Bunun sonucunda yüksek verimli ve kaliteli çeşitler belirlenerek bölge şartları için ümitvar çeşitleri sonraki ıslah programına aktarmışlardır.

(17)

2.ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR

6

Özgüner (2006), Tokat-Kaz ova şartlarında makarnalık buğdayda verim ölçütlerini incelemiştir. Yapılan bu araştırmada erken başaklanma görülen çeşitlerin olgunlaşma sürelerinin de uzadığını görmüştür. Denemedeki olgunlaşma sürelerinin 45.6-57.0 gün olarak belirlemiştir.

Aydoğan ve ark. (2007), yaptıkları çalışmada, tohum verimi, protein oranı, protein verimi, mini SDS sedimantasyon değeri, kuru glüten ve bin tane ağırlığının çevresel faktörlerden etkilendiğini ve deneyde kullanılan çizgilerin çoğu incelenen özellikler açısından standart çeşitlerden daha yüksek olduğunu ifade etmişlerdir. Çeşitlerin verim ve kalite özelliklerinin yetiştirildiği yerin iklim ve toprak özelliklerinden etkilendiğini ve çeşit seçerken bu durumun dikkate alınması gerektiğini ifade etmişlerdir.

Kaydan ve Yağmur (2008), 2006-2008 yetiştirme sezonunda Van ekolojik şartlarında yürüttükleri araştırmada ekmeklik buğday çeşitlerinin tarımsal karakterlerini incelemişlerdir. Tane verimi ve verim unsurları bakımından önemli farklılıklar saptamışlardır. Tane veriminin bitki boyu, tane dolum süresi, m2 'de başak sayısı,

başakta tane sayısı, başak boyu gibi verim unsurları ile olumlu yönde etkileşim olduğunu gözlemlemişlerdir. Bulguların sonuçlarına göre Van koşulları için, Nenehatun, Doğu-88 ve Alpaslan çeşitlerinin ümitvar oldukları sonucuna varmışlardır.

Koca ve ark. (2011), 2008-2009 yetiştirme yılları arasında yürüttükleri bu araştırmada bölge ekolojisine adaptasyonu iyi olan 40 ekmeklik buğday hattının verim ve kalite özelliklerini incelemişlerdir. İncelemeler sonucunda ön plana çıkan hatların bir sonraki yılın denemelerinde kullanılabileceğini bildirmişlerdir.

Doğan ve Kendal (2012), bin tane ağırlığının verim kadar kalite yanı sıra verim ile ilgili olduğunu, ancak bu ilişkinin bazı araştırmacılar tarafından pozitif, bazı araştırmacılar tarafından ise negatif olarak ifade edildiğini belirtmişlerdir. Birden fazla genle yönetilen bu niceliksel özelliğin, farklı çevresel koşullar altında farklı sonuçlar verebileceğinin göz ardı edilmemesi gerektiğini belirtmişlerdir.

Gummadov (2012), kışlık ekmek buğdaylarında kalite ve verimin genetik ilerlemesini araştıran çalışmasında, metrekareye düşen başak sayısının iklim koşulları, çeşitlilik, topraktaki bitki besinleri miktarı, sayı gibi birçok faktörden etkilendiğini bildirmiştir. Birim alandaki bitkilerin sayısı ve ekolojik koşullara bağlı olarak tahıl

(18)

7

verimleri ekolojik koşullara bağlı olarak pozitif veya negatif olduğunu yüksek tane verimi elde etmek için bitki başına fertil kardeş sayısının arttırılması gerektiğini belirtmiştir.

Kurt ve ark. (2013), çalışmayı Bursa ekolojik koşullarında 2009-10, 2010-11, 2011-12 yetiştirme sezonlarında yürütmüşlerdir. Araştırmada 22 adet ekmeklik buğday hattının yanı sıra 3 adet kontrol çeşidi de kullanılarak bölge için ekmeklik buğday ıslahı çalışmalarında kullanılacak üstün hatların belirlenmesini amaçlamışlardır. Yapılan incelemeler sonucunda başakta tane sayısı ve bin tane ağırlığının tane verimi için yapılacak seçilimlerde başarıyla kullanılacağı sonucuna varmışlardır.

Yazar ve ark (2013), ileri ıslah kademelerinden seçilen 20 hat ve 5 standart kontrol çeşidi kullanarak yürüttükleri bu çalışmada Orta Anadolu Bölgesi ekolojisine uygun tane verimi, kalite özellikleri açısından uygun çeşitlerin olabileceği sonucunu bildirmişlerdir.

Kılıç ve ark. (2014), ekmeklik buğday tahıl veriminin yanı sıra kalite özelliklerinde de önemli, üreticinin birim alan tahıl verimi yüksek çeşitleri seçerken sanayicinin ise tüketici tercihleri doğrultusunda teknolojik avantajları iyi ürünler seçmekten yana olduğunu belirtmişlerdir. Mevzuatta yapılan değişiklikle, kayıt komitelerinde ilgili sanayi sektöründe temsil edilecek tüm tarafların ihtiyaçlarını karşılayabilecek yüksek verimlilik ve yüksek kaliteli çeşitlerin geliştirilmesi amaçlanmaktadır.

Kızılgeçi ve Yıldırım (2015), 9 adet tritikale genotipi ve 2 ekmeklik buğday çeşidini standart olarak kullanarak, Diyarbakır ve Mardin lokasyonlarında verim ve bazı kalite özelliklerini inceleyerek bölgeye uyumlarının belirlenmesi amacıyla bir çalışma yürütmüşlerdir. Elde edilen bulgulara göre bölgeler arasındaki farklılıkların protein oranı hariç, diğer tüm özellikler açısından önemli bulunduğunu gözlemlemişlerdir. İncelenen özellikler yönünden DZ9-06 hattının çeşit adayı olarak kullanılabileceği sonucuna varmışlardır.

Mut ve ark (2017), 2010-2014 yılları arasında Yozgat ekolojik şartlarında 14 ekmeklik buğday çeşidinin verim ve kalite özelliklerini belirlemek maksadıyla bir çalışma yürütmüşlerdir. Çalışmada kullanılan çeşitlerin verim ve verim unsurları ile

(19)

2.ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR

8

tarımsal karakterleri ve bazı kalite özelliklerini incelemişlerdir. En yüksek tane verimini Tosunbey, Flamura 85 ve Syrena Odes'ka çeşitlerinden elde etmişlerdir.

Erekul (2016), yürüttüğü bu çalışmada Türkiye’de farklı ekolojik şartlarda yetiştirilen 15 adet ekmeklik buğday çeşidinin kalite ve verim unsurların belirlenmesini hedeflemiştir. Elde edilen sonuçları değerlendirdiğinde çeşitler arasında önemli farklılıklar olduğunu saptamıştır. Bu çalışma sonucu ülkemizde yaygın olarak tarımı yapılan buğday çeşitlerinin kalite özellikleri ve beslenme fizyolojisi bakımından önemi belirlenmiştir.

Gülmezoğlu ve Tolay (2016), tarafından Eskişehir koşullarında karşılaştırılan, ekmeklik (Gün-91, İkizce-96 ve Tosunbey) ve makarnalık (Çeşit-1252, Kızıltan-91 ve Yılmaz-98) buğdayların verim ve kalite özellikleri belirlenmiştir. Araştırma sonuçlarına bakıldığında ekmeklik buğday çeşitlerinin makarnalık buğdaylara göre bitki ve başak boylarının daha uzun, başakta tane sayısının daha fazla olduğunu belirlemişlerdir. Kalite özelliklerinden tane sertliği bakımından en yüksek değere makarnalık buğday çeşitlerinden Yılmaz-98'in, en düşük değere ise Çeşit-1252'nin sahip olduğu tespit etmişlerdir. En yüksek tane protein içeriğine makarnalık buğday Yılmaz-98 sahip olurken, en düşük tane proteinine ekmeklik buğday çeşidi Gün-91 sahip olduğunu saptamışlardır.

Aydoğan ve Soylu (2017), bu çalışmayı, Bahri Dağdaş Uluslararası Tarımsal Araştırma Enstitüsünde 2014-2015 yılı yetiştirme döneminde 14 ekmeklik buğday çeşidiyle kuru yetiştirme koşullarında yürütmüşlerdir. Araştırmada bazı kalite özellikleri incelenmiştir. En yüksek verim unsurlarının ve tane veriminin sırasıyla Demir-2000, Konya-2002, Gün-91, Bozkır ve Karahan-99 çeşitlerine ait olduklarım saptamışlardır.

Bayram ve ark. (2017), Erzurum ekolojik koşullarında 2009-2011 yetiştirme sezonunda yürüttükleri bu çalışmada 64 ekmeklik buğday genotipini kullanarak bölge ekolojisi için en uygun ve en verimli çeşitlerin belirlenmesini hedeflemişlerdir. Elde ettikleri sonuçlara göre tane verimiyle verim unsurları açısından genotipler arasında farklılıklar saptamışlardır. Bulgular değerlendirildiğinde bölge ekolojisi için Atlı 2002, Doğu 88 ve İzgi 2001, Lancer ve Türkmen çeşitlerinin öne çıktıklarını gözlemlemişlerdir.

(20)

9

3. MATERYAL VE METOT

Bu çalışma, 2018-2019 üretim sezonunda Dicle Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü Açık Sera koşullarında yürütülmüştür.

3.1. Materyal

Bu çalışmada 4 yerel (Aşure, Bağacak, Sorgül, Beyaziye) ve ıslah edilmiş 2 ekmeklik (Demir-2000, Tosunbey) ve 2 makarnalık (Cemre, Fırat-93) buğday çeşitlerinin protein ve glüten içerikleri yönünden karşılaştırmalar yapılmış ve verim unsurları ortaya konulmuştur.

Aşure; Güneydoğu Anadolu Bölgesi sert ekmeklik buğday yerel çeşidi olup, uzun boylu, kırmızı taneli ekmeklik komaktoid bir çeşittir. Yatmaya hassas, verimi düşük fakat kalitesi yüksek yerel popülasyon olarak değerlendirilmektedir.

Bağacak; Güneydoğu Anadolu Bölgesi sert ekmeklik buğday yerel çeşidi olup, uzun boylu, kırmızı taneli ekmeklik komaktoid bir çeşittir. Yatmaya hassas, verimi düşük fakat kalitesi yüksek yerel popülasyon olarak değerlendirilmektedir.

Sorgül; Sorgül buğdayı, Mezopotamya’nın en eski buğday çeşidi olup tane rengi kehribar sarısı ve kırmızı tonlara sahiptir. Tane yapısı camsı, bitki proteini yüksektir. Kendi kokusu ve aroması vardır. Saman verimi yüksektir, kök yapısı derin ve güçlüdür çünkü organik büyüme için uygundur.

Beyaziye; Kalın başaklı, beyaz taneli, uzun boylu ve yatan bir buğday çeşididir. Demir-2000; Kılçıklı ve beyaz başaklı, kırmızı sert taneli, soğuğa, kurağa ve yatmaya dayanıklılığı yüksek, tane dökmeyen ve harman olma kabiliyeti iyi bir ekmeklik buğday çeşididir.

Tosunbey; Kılçıklı ve beyaz kavuzlu, sert taneli, soğuğa, kurağa ve yatmaya dayanıklılığı iyi bir ekmeklik buğday çeşididir. İç Anadolu ve Geçit Bölgelerinin yarı taban ve taban alanlarına önerilmektedir.

Cemre; Islah edildiği yer ve yılı: Diyarbakır GAP Uluslararası Tarımsal Araştırma ve Eğitim Merkezi tarafından 2008 yılında seleksiyon yöntemiyle ıslah edilmiştir. Bitki boyu orta düzeyde, yaprakları tüysüz, geniş ve uzun yapılıdır. Bayrak yaprakta mumsuluk zayıftır. Yatmaya mukavemeti iyidir. Başakları uzun ve beyaz

(21)

3.MATERYAL VE METOT

10

renkli, kılçıklı, başak yoğunluğu orta derecede sıktır. Başakta mumsuluk yoktur. Tane rengi beyaz, yarı sert ve bin dane ağırlığı 26-38 (g) arasındadır. Ortalama verimi 450 kg/da civarında olup, verim potansiyeli 850 kg/da’a kadar çıkabilmektedir. Sarı pasa ve kök çürüklüğüne karşı toleranslıdır.

Fırat-93; 2002 yılında GAP Uluslararası Tarımsal Araştırma Enstitüsü tarafından makarnalık buğday çeşidi olarak tescil edilmiştir. Bitki boyu 90-95 cm olup sağlam saplı, yeşil yapraklı ve tüysüzdür. Bin tane ağırlığı 45-50 gr arasındadır. Yazlık gelişme tabiatlı, orta erkenci ve iyi kardeşlenme özelliğine sahiptir. Tane dökmez ve harman olma kabiliyeti iyidir. Optimum şartlar sağlandığında yaklaşık verimi 450 kg/da olup, verimi 700 kg/da’a kadar çıkabilme kapasitesine sahiptir. Bölgemiz için öncelikle Diyarbakır, Şanlıurfa, Mardin, Gaziantep, Adıyaman, Siirt ve Batman illeri için tavsiye edilmektedir.

Şekil 3.1. Çalışmanın yürütüldüğü seradan görüntü

3.1.1. Deneme Alanının Özellikleri

Deneme Dicle Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Sera koşullarında saksılarda yürütülmüştür. Çalışmanın yürütüldüğü

(22)

11

sera her iki taraftan açık olup hava, ışık ve rüzgar alma konusunda her hangi bir kısıtlayıcı etkiye sahip değildir.

3.1.2. Deneme Yerinin İklim Özellikleri

Sera koşullarında saksı denemelerinin yürütüldüğü Diyarbakır İli iklim özellikleri bakımından Güneydoğu Anadolu step iklimi içerisinde bulunmaktadır. Yaz aylarında yağış hemen hemen hiç görülmemektedir. Hava oransal nemi de oldukça düşmektedir. Bölgenin uzun yıllar yıllık yağış ortalaması 475.4 mm olup, bu yağışın % 18’i sonbahar, % 44’ü kış, % 37’si ilkbahar ve % 1’i yaz aylarında düşmekte, yani yağışlar en çok kış ve ilkbaharda görülmektedir. Yılın en kurak ve en sıcak ayları Temmuz ve Ağustos aylarıdır. Nispi nemi % 58 civarındadır.

Çizelge3.1. Diyarbakır ili iklim verileri

Diyarbakır İli İklim Verileri Yağış (mm=kg÷m²) Min. Sıcaklık (°C) Max. Sıcaklık (°C) Nispi Nem (%) 2018-2019 Uzun Yıllar 2018-2019 Uzun Yıllar 2018-2019 Uzun Yıllar 2018-2019 Uzun Yıllar Ekim 76.6 33.1 12.4 10 25.8 25.3 52 48 Kasım 88.2 54.1 5.4 4.1 15.5 16.3 80 66 Aralık 190.8 71.5 3.1 -0.3 9.9 9.2 90 75 Ocak 67.6 71.2 0.1 -2.3 7.8 6.7 82 76 Şubat 77.4 67.2 0.4 -1.0 10.9 9.2 77 72 Mart 135.2 65.9 3.1 2.4 13.7 14.5 75 65 Nisan 152.6 69.5 5.8 6.9 17.8 20.4 78 63 Mayıs 45.8 42.9 10.5 11.2 28.3 26.6 58 55 Toplam 834.2 475.4 40.8 31 129.7 128.2 592 520

* 2018-2019 yılına ait veriler Diyarbakır Meteoroloji Bölge Müdürlüğü kayıtlarından temin edilmiştir.

3.1.3. Deneme Alanının Toprak Özellikleri

Araştırma, 2018-2019 yetiştirme döneminde Dicle Üniversitesi Ziraat Fakültesi deneme alanında yürütülmüştür. Araştırmanın yürütüldüğü saksı toprakları killi tınlı olup, tuz seviyesi zarar vermeyecek orandadır. Potasyum (% 0.42) düzeyinde, hafif

(23)

3.MATERYAL VE METOT

12

alkali (pH 7.77), normal kireçli (%7.81 CaCO3) olup, organik madde bakımından (% 1.67) fakir topraklardır.

3.2. Metot

Deneme tesadüf blokları deneme desenine göre 3 tekerrürlü olarak yürütülmüştür. Çalışmanın yürütüldüğü saksılarımızın alanı 0,085 metrekare olup, 18 kg toprak alan hacme sahiptirler. Ekim işlemi her saksıya 30 adet tohum gelecek şekilde yapılmıştır. Ekim işlemi 24 Kasım 2018 yılında ve 450 tohum/m2 hesabıyla yapılmıştır.

Ekimle birlikte birinci sulama yapılmıştır. Ekimle birlikte saksıların tamamına dekara 20 kg/da hesaplanarak ve her dekarda 5000 bitki olduğu varsayılarak 20 g taban (DAP 20:20) gübreleme uygulanmıştır.

İlk sulamadan sonra yapılan her sulama saksıdaki mevcut toprak neminin % 40 seviyelerine düştüğü durumlarda sulama yapılmıştır. 10 Mart 2019 tarihinde üst gübre olarak üre (% 46 N) formunda ve saksıların tamamına dekara 20 kg’a denk gelecek şekilde 30 gr üst gübre uygulaması yapılmıştır.

(24)

13

3.3. İncelenen Özellikler

Her saksı için aşağıda açıklamasıyla birlikte verilen ölçüm ve hesaplamalar yapılmıştır. Uzunluk ölçümlerinde milimetre cetveli, genişlik ve çap ölçümlerde de kumpas kullanılmıştır.

3.3.1. Bitki Boyu (cm)

Olgunluk evresinde, hasat alanı içindeki şansa bağlı 10 başaklı sapın, toprak seviyesinden en üst başakçık ucuna kadar olan kısmı ölçülmüştür.

3.3.2. Bin Tane Ağırlığı (g)

Saksıdaki bitkilerin hasadı sonrası elde edilen tane ürününden 4x100 tane sayılarak tartılmış ve ortalaması 10 ile çarpılarak bulunmuştur.

3.3.3. Başakta Tane Sayısı (adet)

Başaklardaki harmanlama sonrası elde edilen taneler sayılarak ortalaması alınmıştır.

3.3.4. Tane Verimi (g/saksı)

Hasat edilen bitkiler harman yapıldıktan sonra elde edilen tane ürünü temizlenip ölçülmüştür. Daha sonra saksı alanı dikkate alınarak birim alana dönüştürülmüştür.

3.3.5. Başak Uzunluğu (cm)

Her saksıdan hasat edilen 10 başağın en alt boğumundan en üst başakçık ucuna kadar olan uzunluk ölçülmüştür ve cm birimiyle ortalamaları alınmıştır.

3.3.6. Başakta Tane Ağırlığı (g)

10 başağın taneleri harman edilerek kavuzlarından ayrılmıştır. Geriye kalan taneler tartılarak ortalaması alınmıştır.

3.3.7. Bitki Tane Verimi (g)

Hasat edilen 10 bitkinin kardeşleriyle birlikte taneleri kavuzlarından ayrılmıştır. Elde edilen taneler tartılarak ortalaması alınmıştır.

(25)

3.MATERYAL VE METOT

14

3.3.8. Başaklanma Gün Sayısı (gün)

Her parseldeki çeşitlerin ekim işleminden başlayıp başaklandığı döneme kadar geçen süre hesaplanarak gün cinsinden bulunmuştur.

3.3.9. Hektolitre Ağırlığı (kg)

1000 ml’lik birim hacmindeki silindir kaba doldurulan tane ürününün ağırlıkları tartılıp ortalaması alınmıştır. Ortalaması alınan buğdayın 100 litre hacme dönüştürülerek kg cinsinden hektolitre ağırlığı bulunmuştur.

3.3.10. Protein Oranı (%)

Parsellerden elde edilen ürünlerden alınan örnekler Mininfra Infracont Scan-T Plus NIT cihazında analiz edilerek tanede protein oranı değerleri ölçülmüştür.

3.3.11. Yaş Glüten Oranı (%)

Harmanı yapılan her parsel için alınan taneler temizlendikten sonra değirmende un haline getirilip 10 g numune örneği alınmıştır. Perten Instruments (Glutomatic Gluten Index) cihaz yardımı ile yaş glüten miktarı hesaplanmıştır.

3.4. Verilerin Değerlendirilmesi

Çalışma sonunda elde edilen veriler JUMP 7.0 istatistiksel programı kullanılarak analiz edilmiş ve ortalama arasındaki farklar LSD testi ile değerlendirilmiştir.

(26)

15

(27)

3.MATERYAL VE METOT

(28)

17

4. BULGULAR VE TARTIŞMA 4.1. Bitki Boyu (cm)

Diyarbakır koşullarında denemeye alınan 4 yerel ve 4 ıslah edilmiş buğday çeşitlerinin bitki boyuna ilişkin ortalama değerlerin varyans analiz sonuçları Çizelge 4.1.’de verilmiştir. Çizelge 4.1. incelendiğinde çeşitler arasında istatistiki olarak % 1 düzeyinde önemli farklılıklar tespit edilmiştir.

Çizelge 4.1. Buğday çeşitlerinin bitki boyuna ilişkin varyans analiz tablosu

Varyasyon

Kaynakları Serbestlik Derecesi

Kareler

Toplamı OrtalamasıKareler

F Değeri Önemlilik (Prob> F) Çeşit 7 740,86292 105,838 23,5781 <,0001* Blok 2 10,20333 5,102 1,1365 0,3488 Hata 14 62,84333 4,489 Genel 23 813,90958

**0.01 seviyesinde önemlidir, *0.05 seviyesinde önemlidir.

Denemeye alınan 4 yerel ve 4 ıslah edilmiş ekmeklik ve makarnalık buğday çeşitlerinin bitki boyuna (cm) ilişkin ortalama değerleri Çizelge 4.2.’de verilmiştir.

Çizelge 4.2. Yerel ve ıslah edilmiş buğday çeşitlerinin bitki boyuna (cm) ilişkin ortalama değerleri

Çeşitler Bitki Boyu (cm)

Aşure 85,13 a Bağacak 85,80 a Sorgül 83,56 a Beyaziye 76,43bc Ortalama 82,73 Demir-2000 78,46 b Tosunbey 76,26bc Cemre 74,56 c Fırat-93 68,53 d Ortalama LSD CV(%) 74,45 3,7195 2,6956

(29)

4.BULGULAR VE TARTIŞMA

18

Bu araştırmada; çeşitlere ait ortalama değerler incelendiğinde, en yüksek bitki boyu ortalamasının Bağacak (85,80 cm) ve Aşure (85,13 cm) yerel çeşitlerinde ve en düşük bitki boyu ortalamasının Fırat-93 (68,53 cm) ıslah çeşidinde olduğu gözlenmiştir. Yerel çeşitlerin bitki boyu ortalaması (82,73 g), ıslah çeşitlerinin bitki boyu ortalaması ise (74,45 g) olduğu gözlenmiştir (Çizelge 4.2.).

Aydoğan ve soylu (2017) Bahri Dağdaş Uluslararası Tarımsal Araştırma Enstitüsünde yürüttüğü çalışmada, bitki boyunu 79,50-115 cm değerleri arasında bulmuştur. Mut ve ark (2016) , bitki boyunu 60,2-80,3 cm değerleri arasında bulmuştur. Bulgularımız Mut ve ark (2016), Aydoğan ve soylu (2017) bulgularından farklı bulunmuştur. Sonuçlar arasındaki bu farklılıkların özellikle kullanılan çeşitlerin genetik özelliklerinden ve araştırmanın yürütüldüğü çevresel koşullardan kaynaklandığını söyleyebiliriz.

4.2. Bin Tane Ağırlığı (g)

Diyarbakır koşullarında denemeye alınan 4 yerel ve 4 ıslah edilmiş buğday çeşitlerinin bin tane ağırlığına ilişkin ortalama değerlerin varyans analiz sonuçları Çizelge 4.3.’de verilmiştir. Çizelge 4.3. incelendiğinde çeşitler arasında istatistiki olarak % 1 düzeyinde önemli farklılıklar tespit edilmiştir.

Çizelge 4.3. Buğday çeşitlerinin bin tane ağırlığına ilişkin varyans analiz tablosu

Varyasyon Kaynakları Serbestlik Derecesi Kareler Toplamı Kareler Ortalaması F Değeri Önemlilik (Prob> F) Çeşit 7 1788,0167 255,431 36,9876 <,0001* Blok 2 23,2188 11,609 1,6811 0,2216 Hata 14 96,6819 6,906 Genel 23 1907,9174

(30)

19

Denemeye alınan 4 yerel ve 4 ıslah edilmiş ekmeklik ve makarnalık buğday çeşitlerinin bin tane ağırlığına (g) ilişkin ortalama değerleri Çizelge 4.4.’de verilmiştir.

Çizelge 4.4. Yerel ve ıslah edilmiş buğday çeşitlerinin bin tane ağırlığına (g) ilişkin ortalama değerleri

Çeşitler Bin Tane Ağ (g)

Aşure 17,44 d Bağacak 40,67bc Sorgül 46,05 a Beyaziye 43,12 ab Ortalama 36,82 Demir-2000 37,47 c Tosunbey 39,00bc Cemre 40,80bc Fırat-93 46,50 a Ortalama LSD CV (%) 40,94 4,6225 6,7588

Bu araştırmada; çeşitlere ait ortalama değerler incelendiğinde en yüksek bin tane ağırlığı ortalamasının Fırat-93 (46,50 g) ve Sorgül (46,05 g) çeşitlerinde ve en düşük bin tane ağırlığı ortalamasının ise Aşure (17,44 g) çeşidinde olduğu gözlenmiştir. Yerel çeşitlerin bin tane ağırlığı ortalaması (36,82 g), ıslah çeşitlerinin bin tane ağırlığı ortalaması ise (40,94 g) olduğu gözlenmiştir (Çizelge 4.4.).

Mut ve ark (2016), Yozgat ekolojik koşullarında yürüttükleri çalışmada bin tane ağırlığını 29,2-38,4 g bulmuştur. Bu farklılığın özellikle kullanılan çeşitlerin genetik özelliklerinin farklılığından ve araştırmanın yürütüldüğü çevre koşullarından kaynaklandığı söylenebilir.

4.3. Başakta Tane Sayısı (adet)

Diyarbakır koşullarında denemeye alınan 4 yerel ve 4 ıslah edilmiş buğday çeşitlerinin başakta tane sayılarına ilişkin ortalama değerlerin varyans analiz sonuçları Çizelge 4.5.’de verilmiştir. Çizelge 4.5. incelendiğinde çeşitler arasında istatistiki olarak % 1 düzeyinde önemli farklılıklar tespit edilmiştir.

(31)

4.BULGULAR VE TARTIŞMA

20

Çizelge 4.5. Buğday çeşitlerinin başakta tane sayısına ilişkin varyans analiz tablosu

Varyasyon Kaynakları Serbestlik Derecesi Kareler Toplamı Kareler Ortalaması F Değeri Önemlilik (Prob> F) Çeşit 7 2817,2917 402,470 91,4953 <,0001* Blok 2 15,0833 7,542 1,7145 0,2158 Hata 14 61,5833 4,399 Genel 23 2893,9583

**0.01 seviyesinde önemlidir, *0.05 seviyesinde önemlidir.

Denemeye alınan 4 yerel ve 4 ıslah edilmiş ekmeklik ve makarnalık buğday çeşitlerinin başakta tane sayısına (adet) ilişkin ortalama değerleri Çizelge 4.6.’de verilmiştir.

Çizelge 4.6. Yerel ve ıslah edilmiş buğday çeşitlerinin başakta tane sayısına (adet) ilişkin ortalama

değerleri

Çeşitler Başakta Tane Sayısı (Adet)

Aşure 46,0 b Bağacak 28,3ef Sorgül 41,6 c Beyaziye 20,3 g Ortalama 34,0 Demir-2000 29,6 e Tosunbey 37,6 d Cemre 54,6 a Fırat-93 25,3 f Ortalama LSD CV (%) 36,7 3,6765 5,9149

Bu araştırmada; çeşitlere ait ortalama değerler incelendiğinde, en yüksek başakta tane sayısı Cemre (54.6 adet) ıslah çeşidinde ve en düşük başakta tane sayısı Beyaziye (20,3 adet) yerel çeşidinde olduğu saptanmıştır. Yerel çeşitlerin başakta tane sayısı ortalaması (34,00 adet), ıslah çeşitlerinin başakta tane sayısı ortalaması ise (36,7 adet) olduğu gözlenmiştir (Çizelge 4.6.).

(32)

21

4.4. Tane Verimi (g/saksı)

Diyarbakır koşullarında denemeye alınan 4 yerel ve 4 ıslah edilmiş buğday çeşitlerinin tane verimine ilişkin ortalama değerlerin varyans analiz sonuçları Çizelge 4.7.’de verilmiştir. Çizelge 4.7. incelendiğinde çeşitler arasında istatistiki olarak % 1 düzeyinde önemli farklılıklar tespit edilmiştir.

Çizelge 4.7. Buğday çeşitlerinin tane verimine ilişkin varyans analiz tablosu

Varyasyon Kaynakları Serbestlik Derecesi Kareler Toplamı Kareler Ortalaması F Değeri Önemlilik (Prob> F) Çeşit 7 468,34620 66,9066 16,9351 <,0001* Blok 2 9,96783 4,9839 1,2615 0,3135 Hata 14 55,31058 3,9508 Genel 23 533,62460

**0.01 seviyesinde önemlidir, *0.05 seviyesinde önemlidir.

Denemeye alınan 4 yerel ve 4 ıslah edilmiş ekmeklik ve makarnalık buğday çeşitlerinin tane verimine (g/saksı) ilişkin ortalama değerleri Çizelge 4.8.’de verilmiştir.

Çizelge 4.8. Yerel ve ıslah edilmiş buğday çeşitlerinin tane verimine (g/saksı) ilişkin ortalama değerleri

Çeşitler Tane Verimi (g/saksı)

Aşure 15,96 c Bağacak 26,23 b Sorgül 27,60 b Beyaziye 26,76 b Ortalama 24,13 Demir-2000 24,73 b Tosunbey 25,50 b Cemre 32,86 a Fırat-93 27,80 b Ortalama LSD CV (%) 27,72 3,4830 7,6654

(33)

4.BULGULAR VE TARTIŞMA

22

Bu araştırmada; çeşitlere ait ortalama değerler incelendiğinde, en yüksek tane veriminin Cemre (32,86 g/saksı) ıslah çeşidinde ve en düşük tane veriminin Aşure

(15,96 g/saksı) yerel çeşidinde olduğu saptanmıştır. Yerel çeşitlerin tane veriminin ortalaması (24,13 g/saksı), ıslah çeşitlerinin tane veriminin ortalaması ise (27,72 g/saksı) olduğu gözlenmiştir (Çizelge 4.8.).

4.5. Başak Uzunluğu (cm)

Diyarbakır koşullarında denemeye alınan 4 yerel ve 4 ıslah edilmiş buğday çeşitlerinin başak uzunluğuna ilişkin ortalama değerlerin varyans analiz sonuçları Çizelge 4.9.’de verilmiştir. Çizelge 4.9. incelendiğinde çeşitler arasında istatistiki olarak % 1 düzeyinde önemli farklılıklar tespit edilmiştir.

Çizelge 4.9. Buğday çeşitlerinin başak uzunluğuna ilişkin varyans analiz tablosu

Varyasyon

Kaynakları Serbestlik Derecesi

Kareler

Toplamı OrtalamasıKareler

F Değeri Önemlilik (Prob> F) Çeşit 7 122,62500 17,5179 4,6493 0,0070* Blok 2 3,25000 1,6250 0,4313 0,6580 Hata 14 52,75000 3,7679 Genel 23 178,62500

**0.01 seviyesinde önemlidir, *0.05 seviyesinde önemlidir.

Denemeye alınan 4 yerel ve 4 ıslah edilmiş ekmeklik ve makarnalık buğday çeşitlerinin başak uzunluklarına (cm) ilişkin ortalama değerleri Çizelge 4.10.’da verilmiştir.

Başak uzunluğu çevresel ve genetik faktörlerden çokça etkilenen bir özelliktir. Başağın sık veya seyrek olması başak uzunluğuna etki etmektedir. Başağın uzun, kırılmaya dayanıklı ve dolgun olması istenen bir durumdur. Uzun başak, iri dane yetiştiricilik için önem arz eden parametrelerdir.

(34)

23

Çizelge 4.10. Yerel ve ıslah edilmiş buğday çeşitlerinin başak uzunluklarına (cm) ilişkin ortalama

değerleri

Çeşitler Başak Uzunlukları (cm)

Aşure 12,0 a Bağacak 9,0 ab Sorgül 8,0 bc Beyaziye 5,0 c Ortalama 8,5 Demir-2000 10,0 ab Tosunbey 10,0 ab Cemre 12,0 a Fırat-93 7,0bc Ortalama LSD CV (%) 9,7 3,3970 21,2722

Saksı denemesinde yer alan yerel ve ıslah edilmiş buğday çeşitlerinde en yüksek başak uzunluğu Aşure (12,0 cm) yerel çeşidinde ve Cemre (12,0 cm) ıslah çeşidinde ölçülmüştür. En düşük başak uzunluğu Beyaziye (5,0 cm) ve Fırat-93 (7,0 cm) çeşitlerinde bulunmuştur. Yerel çeşitlerin başak uzunlukları ortalaması (8,5 cm), ıslah çeşitlerinin başak uzunlukları ortalaması ise (9,7 cm) olduğu gözlenmiştir (Çizelge 4.10.).

Aydoğan ve Soylu (2017) başak uzunluğunu için 8,87-11,10 cm olarak bulmuştur. Sonuçlar arası değişkenliğin kullanılan çeşitlerin genetik özelliklerinin farklılığından kaynaklandığını söyleyebiliriz.

4.6.Başakta Tane Ağırlığı (g)

Diyarbakır koşullarında denemeye alınan 4 yerel ve 4 ıslah edilmiş buğday çeşitlerinin başakta tane ağırlığına ilişkin ortalama değerlerin varyans analiz sonuçları Çizelge 4.11.’de verilmiştir. Çizelge 4.11. incelendiğinde çeşitler arasında istatistiki olarak % 1 düzeyinde önemli farklılıklar tespit edilmiştir.

(35)

4.BULGULAR VE TARTIŞMA

24

Çizelge 4.11. Buğday çeşitlerinin başakta tane ağırlığına ilişkin varyans analiz tablosu

Varyasyon Kaynakları Serbestlik Derecesi Kareler Toplamı Kareler Ortalaması F Değeri Önemlilik (Prob> F) Çeşit 7 1,7981292 0,256876 18,8352 <,0001* Blok 2 0,0401333 0,020067 1,4714 0,2630 Hata 14 0,1909333 0,013638 Genel 23 2,0291958

**0.01 seviyesinde önemlidir, *0.05 seviyesinde önemlidir.

Denemeye alınan 4 yerel ve 4 ıslah edilmiş ekmeklik ve makarnalık buğday çeşitlerinin başakta tane ağırlığına (g) ilişkin ortalama değerleri Çizelge 4.12.’de verilmiştir.

Çizelge 4.12. Yerel ve Islah edilmiş Buğday çeşitlerinin başakta tane ağırlığına (g) ilişkin ortalama

değerleri

Çeşitler Başakta Tane Ağ (g)

Aşure 0,79 d Bağacak 1,22 bc Sorgül 1,38 b Beyaziye 1,29 bc Ortalama 1,17 Demir-2000 1,12 c Tosunbey 1,17 c Cemre 1,83 a Fırat-93 1,39 b Ortalama LSD CV (%) 1,37 0,2042 9,1623

Bu araştırmada; çeşitlere ait ortalama değerlere bakıldığında, en yüksek başakta tane ağırlığının Cemre (1,83 g) ıslah çeşidinde ve en düşük başakta tane ağırlığının

(36)

25

Aşure (0,79 g)çeşidinde olduğu bulunmuştur. Yerel çeşitlerin başakta tane ağırlıkları ortalaması (1,17 g), ıslah çeşitlerinin başakta tane ağırlıkları ortalamasının ise (1,37 g) olduğu gözlenmiştir (Çizelge 4.12.).

4.7. Bitki Tane Verimi (g)

Diyarbakır koşullarında denemeye alınan 4 yerel ve 4 ıslah edilmiş buğday çeşitlerinin bitki tane verimine ilişkin ortalama değerlerin varyans analiz sonuçları Çizelge 4.13.’de verilmiştir. Çizelge 4.13. incelendiğinde çeşitler arasında istatistiki olarak % 1 düzeyinde önemli farklılıklar tespit edilmiştir.

Çizelge 4.13. Buğday çeşitlerinin bitki tane verimine ilişkin varyans analiz tablosu

Varyasyon Kaynakları Serbestlik Derecesi Kareler Toplamı Kareler Ortalaması F Değeri Önemlilik (Prob> F) Çeşit 7 4,6932000 0,670457 22,6519 <,0001* Blok 2 0,0024250 0,001212 0,0410 0,9600 Hata 14 0,4143750 0,029598 Genel 23 5,1100000

**0.01 seviyesinde önemlidir, *0.05 seviyesinde önemlidir.

Denemeye alınan 4 yerel ve 4 ıslah edilmiş ekmeklik ve makarnalık buğday çeşitlerinin bitki tane verimine (g) ait ortalama değerleri Çizelge 4.14.’de verilmiştir.

(37)

4.BULGULAR VE TARTIŞMA

26

Çizelge 4.14. Yerel ve ıslah edilmiş buğday çeşitlerinin bitki tane verimine (g) ilişkin ortalama değerleri

Çeşitler Bitki Tane Verimi (g)

Aşure 1,59 d Bağacak 2,62 bc Sorgül 2,76 bc Beyaziye 2,67 bc Ortalama 2,41 Demir-2000 2,47 c Tosunbey 2,55 bc Cemre 3,28 a Fırat-93 2,78 b Ortalama LSD CV (%) 2,77 0,3010 6,6425

Bu araştırmada; çeşitlere ait ortalama değerler incelendiğinde, en yüksek bitki tane verimi Cemre (3,28 g) ıslah çeşidinde ve en düşük bitki tane verimi Aşure (1,59 g) yerel çeşidinde olduğu bulunmuştur. Yerel çeşitlerin bitki tane verimi ortalaması (2,41 g), ıslah çeşitlerinin bitki tane verimi ortalamasının ise (2,77 g) olduğu gözlenmiştir (Çizelge 4.14.).

4.8. Başaklanma Gün Sayısı (gün)

Diyarbakır koşullarında denemeye alınan 4 yerel ve 4 ıslah edilmiş buğday çeşitlerinin başaklanma gün sayısına ilişkin ortalama değerlerin varyans analiz sonuçları Çizelge 4.15.’de verilmiştir. Çizelge 4.15. incelendiğinde çeşitler arasında istatistiki olarak % 1 düzeyinde önemli farklılıklar tespit edilmiştir.

(38)

27

Çizelge 4.15. Buğday çeşitlerinin başaklanma gün sayısına ilişkin varyans analiz tablosu

Varyasyon Kaynakları Serbestlik Derecesi Kareler Toplamı Kareler Ortalaması F Değeri Önemlilik (Prob> F) Çeşit 7 521,16667 74,4524 5,6623 0,0029* Blok 2 80,58333 40,2917 3,0643 0,0787 Hata 14 184,08333 13,1488 Genel 23 785,83333

**0.01 seviyesinde önemlidir, *0.05 seviyesinde önemlidir.

Denemeye alınan 4 yerel ve 4 ıslah edilmiş ekmeklik ve makarnalık buğday çeşitlerinin başaklanma gün sayılarına (gün) ilişkin ortalama değerleri Çizelge 4.16.’da verilmiştir.

Çizelge 4.16. Yerel ve ıslah edilmiş buğday çeşitlerinin başaklanma gün sayısına (gün) ilişkin ortalama

değerleri

Çeşitler Başaklanma Gün Sayısı (Gün)

Aşure 161,6 bcd Bağacak 164,6 ab Sorgül 157,0 cd Beyaziye 156,0 d Ortalama 159,0 Demir-2000 157,0 cd Tosunbey 171,0 a Cemre 162,6 bc Fırat-93 162,6 bc Ortalama LSD CV (%) 163,3 6,3640 2,2441

Bu araştırmada; çeşitlere ait ortalama değerler incelendiğinde, en yüksek başaklanma gün sayısı Tosunbey (171,0 gün) ıslah çeşidinde ve en düşük başaklanma gün sayısı ise Beyaziye (156,0 gün), Sorgül (157,0 gün) yerel çeşitlerinde ve

(39)

Demir-4.BULGULAR VE TARTIŞMA

28

2000 (157,0 gün) ıslah çeşidinde olduğu saptanmıştır. Yerel çeşitlerin başaklanma gün sayısına ilişkin ortalaması (159,0 gün), ıslah çeşitlerinin başaklanma gün sayısına ilişkin ortalaması (163,3 gün) olduğu gözlenmiştir (Çizelge 4.16.).

Kaydan ve Yağmur (2008), başaklanma gün sayısını 180,75-190,62 gün olarak bulmuştur. Bulgularımız önceki çalışmadan farklılık göstermiştir. Bu farklılığı araştırmada kullanılan çeşit ve hatların genetik farklılığına ve çevresel koşullarının farklı olmasına dayandırabiliriz.

4.9. Hektolitre Ağırlığı (kg)

Diyarbakır koşullarında denemeye alınan 4 yerel ve 4 ıslah edilmiş buğday çeşitlerinin hektolitre ağırlığına ilişkin ortalama değerlerin varyans analiz sonuçları Çizelge 4.17.’de verilmiştir. Çizelge 4.17. incelendiğinde çeşitler arasında istatistiki olarak % 1 düzeyinde önemli farklılıklar tespit edilmiştir.

Çizelge 4.17. Buğday çeşitlerinin hektolitre ağırlığına ilişkin varyans analiz tablosu

Varyasyon

Kaynakları Serbestlik Derecesi

Kareler

Toplamı OrtalamasıKareler

F Değeri Önemlilik (Prob> F) Çeşit 7 78,116250 11,1595 80,9495 <,0001* Blok 2 0,430000 0,2150 1,5596 0,2446 Hata 14 1,930000 0,1379 Genel 23 80,476250

**0.01 seviyesinde önemlidir, *0.05 seviyesinde önemlidir.

Denemeye alınan 4 yerel ve 4 ıslah edilmiş ekmeklik ve makarnalık buğday çeşitlerinin hektolitre ağırlığına (kg) ilişkin ortalama değerleri Çizelge 4.18.’de verilmiştir.

(40)

29

Çizelge 4.18. Yerel ve ıslah edilmiş buğday çeşitlerinin hektolitre ağırlığına (kg) ilişkin ortalama

değerleri

Çeşitler Hektolitre Ağırlığı (kg)

Aşure 76,0 e Bağacak 79,1 b Sorgül 77,3 d Beyaziye 78,1 c Ortalama 77,6 Demir-2000 75,0 f Tosunbey 81,0 a Cemre 78,3 c Fırat-93 79,5 b Ortalama LSD CV (%) 78,4 0,6514 0,4757

Bu araştırmada; çeşitlere ait ortalama değerler incelendiğinde, en yüksek hektolitre ağırlığı Tosunbey (81,0 kg) ıslah çeşidinde ve en düşük hektolitre ağırlığının ise Demir-2000 (75,0 kg) ıslah çeşidinde ve Aşure (76,0 kg) yerel çeşidinde olduğu saptanmıştır. Yerel çeşitlerin hektolitre ağırlığı ortalaması (77,6 kg), ıslah çeşitlerinin hektolitre ağırlığı ortalaması ise (78,4 kg) olduğu saptanmıştır (Çizelge 4.18.).

Mut ve ark (2016), ise Yozgat ekolojik koşullarında yapılan bu çalışmasında hektolitre ağırlığını 77,9-79,7 kg değerleri arasında bulmuştur. Bulgularımız önceki çalışmaların sonuçlarıyla farklılık göstermektedir. Bu farklılığın araştırmada kullanılan çeşit ve hatlarının genetik özelliklerine, çevre şartlarının farkılılığına dayandırabiliriz.

4.10. Protein Oranı (%)

Diyarbakır koşullarında denemeye alınan 4 yerel ve 4 ıslah edilmiş buğday çeşitlerinin protein oranına ilişkin ortalama değerlerin varyans analiz sonuçları Çizelge 4.19.’da verilmiştir. Çizelge 4.19. incelendiğinde çeşitler arasında istatistiki olarak % 1 düzeyinde önemli farklılıklar tespit edilmiştir.

(41)

4.BULGULAR VE TARTIŞMA

30

Çizelge 4.19. Buğday çeşitlerinin protein oranına ilişkin varyans analiz tablosu

Varyasyon Kaynakları Serbestlik Derecesi Kareler Toplamı Kareler Ortalaması F Değeri Önemlilik (Prob> F) Çeşit 7 37,976250 5,42518 48,9227 <,0001* Blok 2 0,107500 0,05375 0,4847 0,6258 Hata 14 1,552500 0,11089 Genel 23 39,636250

**0.01 seviyesinde önemlidir, *0.05 seviyesinde önemlidir.

Denemeye alınan 4 yerel ve 4 ıslah edilmiş ekmeklik ve makarnalık buğday çeşitlerinin protein oranına (%) ilişkin ortalama değerleri Çizelge 4.20.’de verilmiştir.

Çizelge 4.20. Yerel ve ıslah edilmiş buğday çeşitlerinin protein oranına (%) ilişkin ortalama değerleri

Çeşitler Protein Oranı (%)

Aşure 14,6 a Bağacak 14,2a Sorgül 14,2a Beyaziye 14,4 a Ortalama 14,3 Demir-2000 10,5 d Tosunbey 12,7 b Cemre 11,7 c Fırat-93 12,6 b Ortalama LSD CV (%) 11,8 0,5805 2,6350

Bu araştırmada; çeşitlere ait ortalama değerler incelendiğinde, en yüksek protein oranı Aşure (% 14,6) ve Beyaziye (% 14,4) yerel çeşitlerinde ve en düşük protein oranının Demir-2000 (% 10,5)ıslah çeşidinde olduğu saptanmıştır. Yerel çeşitlerin

(42)

31

ortalama protein kapsamları (% 14,3) ıslah çeşitlerinden (% 11,8) daha yüksek olduğu gözlenmiştir (Çizelge 4.20).

Mut ve ark (2016), buğdayda protein miktarının % 12,2-13,8 arasında değiştiğini, Aydoğan ve Soylu (2017), protein oranını % 11,93-13,44 arasında değiştiğini gözlemlemiştir. Bulgularımızın yukarıda bahsedilen araştırmacıların buldukları sonuçlarıyla genel olarak benzer değerler gösterdiği sonucuna varılmıştır.

4.11. Yaş Glüten Oranı (%)

Diyarbakır koşullarında denemeye alınan 4 yerel ve 4 ıslah edilmiş buğday çeşitlerinin yaş glüten oranına ilişkin ortalama değerlerin varyans analiz sonuçları Çizelge 4.21.’de verilmiştir. Çizelge 4.21. incelendiğinde çeşitler arasında istatistiki olarak % 1 düzeyinde önemli farklılıklar tespit edilmiştir.

Çizelge 4.21. Buğday çeşitlerinin yaş glüten oranına ilişkin varyans analiz tablosu

Varyasyon

Kaynakları Serbestlik Derecesi

Kareler

Toplamı OrtalamasıKareler

F Değeri Önemlilik (Prob> F) Çeşit 7 305,58000 43,6543 580,6746 <,0001* Blok 2 0,10750 0,0537 0,7150 0,5062 Hata 14 1,05250 0,0752 Genel 23 306,74000

**0.01 seviyesinde önemlidir, *0.05 seviyesinde önemlidir.

Denemeye alınan 4 yerel ve 4 ıslah edilmiş ekmeklik ve makarnalık buğday çeşitlerinin yaş glüten oranına (%) ilişkin ortalama değerleri Çizelge 4.22.’de verilmiştir.

(43)

4.BULGULAR VE TARTIŞMA

32

Çizelge 4.22. Yerel ve ıslah edilmiş buğday çeşitlerinin yaş glüten oranına (%) ilişkin ortalama değerleri

Çeşitler Yaş Glüten Oranı (%)

Aşure 23,1 e Bağacak 29,1 b Sorgül 33,0 a Beyaziye 33,4 a Ortalama 29,6 Demir-2000 26,9 d Tosunbey 23,4 e Cemre 28,5 c Fırat-93 28,6 c Ortalama LSD CV (%) 26,8 0,4816 0,9705

Bu araştırmada; çeşitlere ait ortalama değerler incelendiğinde, en yüksek yaş glüten oranı Beyaziye (% 33,4) ve Sorgül (% 33,0) yerel çeşitlerinde ve en düşük yaş glüten oranının Aşure (% 23,1) yerel çeşidinde ve Tosunbey (% 23,4) ıslah çeşidinde olduğu saptanmıştır. Yerel çeşitlerin ortalama yaş glüten oranı (% 29,6), ıslah çeşitlerinin ortalama yaş glüten oranı ise (% 26,8) olduğu saptanmıştır (Çizelge 4.22.).

Erekul 2016, glüten oranını % 26,7-33,5 değerler arasında bulmuştur. Bulgularımız önceki çalışmalarla farklılık göstermektedir.

(44)

33

5. SONUÇ VE ÖNERİLER

Yerel ve ıslah çeşitlerinin verim ve kalitelerinin karşılaştırıldığı bu araştırmada; incelenen bütün karakterler yönünden çeşitler arasında % 1 düzeyinde önemli farklılıklar bulunmuştur.

Yapılan Araştırma sonucunda verim ve verim unsurları açısından ıslah çeşitlerinin yüksek değerler gösterdiği, yerel çeşitlerin ise ıslah çeşitleriyle verim yönünden rekabet edemedikleri tespit edilmiştir. Islah çeşitlerinden Cemre ve Fırat-93 çeşitlerinin Diyarbakır koşullarına uyumlu olduğu veriminin de diğer ıslah çeşitlere nazaran üstün olduğu sonucuna varılmıştır. Başaklanma tarihleri itibariyle yerel çeşitlerin 159 günde başaklandıkları, ıslah çeşitlerinin ise 163 günde başaklandıkları, başak uzunluklarının kısa olduğu ayrıca tespit olunmuştur.

Kalite unsurları yönünden protein içerikleri yerel çeşitlerde % 14,3 ve ıslah çeşitler de ise % 11,8 düzeyinde oldukları saptanmıştır. Yine yerel çeşitlerin yaş glüten oranlarının da (% 29,6) ıslah çeşitlerine göre (% 26,8) belirgin üstünlükler gösterdikleri sonucuna varılmıştır.

Hektolitre ağırlığı buğday tanesinin şekli, kabuk oranı, özgül ağırlığı, un ve irmik randımanı ve özellikle protein içeriğiyle doğrudan ilişkilidir. Bu araştırmada yerel buğday çeşitlerinin hektolitre ağırlıkları ortalaması 77,6 kg, ıslah çeşitlerinin ortalamasının ise 78,4 kg civarında bulunduğu gözlenmiştir. Yerel çeşitlerden Bağacak çeşidinin hektolitre ağırlığı 79,1 kg civarında, ıslah çeşitlerinden Tosunbey’in 81,0 kg ile en yüksek hektolitre ağırlığı değerini gösteren çeşitler olmuşlardır.

Verim ve verim unsurları yönünden yerel çeşitlerin bitki tane verimi ortalaması 2,41 g/bitki iken ıslah çeşitlerinin 2,77 g/bitki düzeyinde olduğu gözlenmiştir. Başakta tane verimi yönünden yerel çeşitlerin 1,17 g/başak iken ıslah çeşitlerinin başak verimi ortalaması 1,37 g düzeyindedir. Bitki boyu ortalaması yerel çeşitlerde 82,73 cm, ıslah çeşitlerinde 74,45 cm civarında ölçülmüştür. Yerel çeşitlerin bitki boyu uzunlukları fazla fakat tane verimlerinin ıslah çeşitlerinin gerisinde kaldığı gözlenmiştir.

Islah çeşitlerinin verim unsurları yönünden incelendiğinde yerel çeşitlerle önemli farklılıklar bulunmuştur. Verimlerinin yüksek fakat kalite unsurları yönünden onların gerisinde kalmışlardır. Başaklanmaları biraz daha geç, tane dolum süreleri uzun

(45)

5.SONUÇ VE ÖNERİLER

34

taneleri daha iri ve dolgun olduğu sonucuna varılmıştır. Tosunbey ve Fırat-93 çeşitleri ıslah çeşitleri arasında tane verimi bakımından diğer çeşitlere nazaran üstün sonuçlar göstermiştir.

(46)

35

6. KAYNAKLAR

Atlı ,A., 1999. Kışlık Tahıl Üretim Bölgelerimizde Yetiştirilen Bazı Ekmeklik ve Makarnalık Buğday Çeşitlerinin Kaliteleri ve Kalitelerinin Stabilitesi Üzerine Araştırmalar. 443-454s. Türkiye Tahıl Sempozyumu 6-9 Ekim 1999, Bursa.

Aydoğan S, Soylu S 2017. Ekmeklik Buğday Çeşitlerinin Verim ve Verim Öğeleri ile Bazı Kalite Özelliklerinin Belirlenmesi. Tarla Bitkileri Merkez Araştırma Enstitüsü Dergisi, 26 (1): 24-30

Aydoğan S., Göçmen Akçacık A., Şahin M. ve Kaya Y., 2007. Ekmeklik Buğday (T.aestivum

L.) Genotiplerinde Verim ve Bazı Kalite Özellikleri Arasındaki İlişkiler. Tarla Bitkileri Merkez Araştırma Enstitüsü Dergisi. Cilt 16. Sayı. 1-2. 2007. Ankara

Bayram, S., Öztürk, A., Aydın, M., 2017 Türkiye Ekmeklik Buğday Genotiplerinde Tescil Yılı ile Bitki Boyu, Çim Kını Uzunluğu ve Tane Verimi Arasındaki İlişkiler, Tarla Bitkileri Merkez

Araştırma Enstitüsü Dergisi, 26 (Özel Sayı): 7−14

Çağlar, Ö. , Öztürk, A. ve Bulut, S., 2006. Bazı Ekmeklik Buğday Çeşitlerinin Erzurum Ovası Koşullarına Adaptasyonu. Atatürk Üniversitesi, Ziraat Fakültesi Dergisi,37 (1), 1-7, Erzurum. Doğan, Y. ve Kendal, E. 2012. Ekmeklik Buğday (Triticum aestivum L.) Genotiplerinin Tane Verimi ve Bazı Kalite Özelliklerinin Belirlenmesi. GOÜ Ziraat Fakültesi Dergisi, 29 (1): 113-121.

Dokuyucu, T. , Cesurer, L., Akkaya, A., 2001. Bazı Ekmeklik Buğday (Triticum aestivum L.) Çeşitlerinde Verim ve Verim Unsurlarının Belirlenmesi, Kahramanmaraş Sütçü İmam

Üniversitesi Fen ve Mühendislik Dergisi, 4(1):109-117.

Erkul E. 2006. Sulamalı koşullarda ileri ekmeklik buğday hatlarının tane verimi ve bazı kalite özelliklerinin belirlenmesi. ADÜ Ziraat Fakültesi Dergisi, 3(1):27–32

Erekul, O. , Yiğit, A. , Koca, Y. , Ellmer F. , Weib, K. 2016. Bazı Ekmeklik Buğday (Triticum

aestivum L.) Çeşitlerinin Kalite Potansiyelleri ve Beslenme Fizyolojisi Açısından Önemi Tarla Bitkileri Merkez Araştırma Enstitüsü Dergisi, 2016, 25 (Ozel sayı-1):31-36

Gummadov, N. 2012. Kışlık ekmeklik buğdayda verim ve kalite özellikleri yönünden genetik ilerlemenin belirlenmesi, Selçuk Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü. Doktora Tezi, 205s. Konya.

Gülmezoğlu, N. ve Tolay, İ. 2016. Eskişehir Kuru Koşullarında Ekmeklik Ve Makarnalık Buğday Çeşitlerinin Bazı Verim Unsurları, Verim Ve Kalite Özelliklerinin Karşılaştırılması.

Tarım Bilimleri Araştırma Dergisi 9 (1): 05-08, 2016

Kaydan, D., Yağmur, M., ‘‘Van Ekolojik Koşullarında Bazı Ekmeklik Buğday (Triticum

aestivum L.) Çeşitlerinin Verim ve Verim Öğeleri Üzerine Bir Araştırma’’, Tarım Bilimleri Dergisi, 14(4): 350-358, 2008

Kılıç, H. , Kendal, E. , Aktaş, H. , Tekdal, S. 2014. İleri Kademe Ekmeklik Buğday Hatlarının Farklı Çevrelerde Tane Verimi Ve Bazı Kalite Özellikleri Yönünden Değerlendirilmesi. J. Inst. Sciand Tech, 4 (4): 87-95.

Kızılgeçi, F., Yıldırım, M., Akıncı, C., Albayrak, Ö., 2015. İleri kademe makarnalık buğday popülasyonlarının verim ve kalite yönünden seleksiyonda kullanılabilirliği, Süleyman Demirel

Şekil

Çizelge 1.1. 2017 yılı bölgeler bazında Türkiye buğday üretimi (Bin Ton) (TUİK, 2018)
Çizelge 1.2. 2017 Türkiye ve Diyarbakır ili buğday ekili alanı, verimi ve üretimi (Bin Ton)
Şekil 3.1. Çalışmanın yürütüldüğü seradan görüntü
Şekil 3.2. Çalışmanın yürütüldüğü seradan görüntü
+7

Referanslar

Benzer Belgeler

Sistemde oransal vana ile sisteme giren ve sistemden çıkan debi, basınç değerleri değiştirilebilecektir. Şekil 19’da şematik ve teorik olarak ejektöre giriş

Structural imaging of the brain reveals decreased total brain and total gray matter volumes in obese but not in lean women with polycystic ovary syndrome compared to body

Sonuç olarak, araştırma yapılan ülkelerde eğitim sistemlerinin genel olarak birbirlerinden çok da farklı olmadığı, Almanya’da mesleki ve teknik eğitime özel bir

We report procedural success and clinical outcomes in patients with long segment coronary lesions that required more than one stent and treated with distal BRS (everolimus-

Ankara’da SYİ-2005 ile yapılan çalışmada ise, Acar Tek et al (47), kötü ve geliştirilmesi gereken diyet kalitesi kategorilerinde benzer şekilde enerji alımı

Çalışmamızda İnkontinansı olan kadınların yaş grupları ile ölçek toplam puanı ve DS, PE, Sİ alt faktörü puan ortalamaları arasında istatistiksel olarak

yüzyılın ortalarında Ģehir tahribata uğrayarak kimsesiz ıssız bir hale gelerek Otrartöbe (Otrar tepe) diye isimlendirilen bir yığından ibaret kalmıĢtır. Otrar

Yeni Konya gazetesinin başyazısında 1954’ten bu yana genç demokrasinin her gün kötüye gittiği, özgürlüklerin kısıtlandığı, hırslı politikacıların kötü