(
Ç
.H
.
(
<
^
5
VE OTOMOBİL KÜRÜMÜ.H C •
! I
bilmediğiniz bir cihetini öğreteceğim: La dam o ‘Kamelya az daha İstanbul a 'geliyormuş, İsıtan bul da bulunacakmış... hem de kiminle beraber ge lecek, yaşıyacakmış? Mümkün değili bulamazsı-
î'Z. Yine ben ısöyllliyeyiım:
— Dünyanın en büyük musiki üstatlarından I Liıszıt İle!
J
Tafsilâta geçmeden önce Cumhuriyet gazetelsin in Fransızcası La Republiq'ue’de okuduğum Jp E sfci adamlar - Eski evler) başlıklı sıra ıınaka-
(J'l tellerin muharriri Sâid N. Duhani’ye 'teşekkür
' " —^edeceğim. Kendisini tanımıyorum; fakat babası Naum paşa babamın dostu idi ve meşrutiyetten O sonra Pariıste İlik Büyük EUçimiz olarak butundu - X ğu sırada o dostluğa güvenerek sefarethanede
ziyaretine gitmiştim, yaşımın henüz yirrnli ikiyi
vb
geçmediğine bakmadı, otelime iadei ziyaret ne zaketini gösterdi.
Hattâ ben Istanibuldan aklıma esince pasaport suz çıkıverdiğim içlin bu Osmanlı veziri baş kon solosa söylemiş, pasaportum ayağıma kadar gön derilmişti... Eskiler menfaat gözetmeden ahbap- lıık hatırı saymasını pek İyi bilirlerdi.
Her ne ise... sadede gelelim: Nauım paşazade nin sıra makaleleri Beyoğlu ¡semtinin slc-n asırda ki ¡tanınmış evlerini ve ¡mağazalarını, ayrıca sa hiplerini sokak sokak gezdirerek gözümüzün önünde canlandırıyor; OsmanlIn ve,ecnebi bir çok sliımailara geçit resmi yaptırıyor. Daha eski za manlara da ¡dokunduğu oluyor-
Çocukluğumda evimizde isimleri geçen birçok ¡kozmopolit ailelerden, konaklarından, rollerinden bahis var. Kırk, elli ¡sene ¡evvel alışveriş ettiğimiz büyük ¡mağazalar, ara sıra uğradığımız ¡lokanta, oteli, eğlence evi ve sai reler hafckındaki malûmat da pek canlı... Sefarethanelerle kulüpler ve belli başlı çehreler de şüphesiz unutulmamış. Belle Alım an gazete muhabiri Weiz’in -bir portresi çizilmiş, enfes 1
EHıi ve ¡biraz daha esıki yıllardaki İstanbul adamları, konakları, semtleri, cemiyet hayatı ve yaşayış tarzı hakkında malûmat sahibi olanlar dan birkaçı Ihamdolsun henüz hayatladır ve dos tum Semih Mümtaz, semttaşım Serrriet Muhtar, yukarıda ismimi andığım Said N. Duh'ani ve saire •gibi içlerinde bildiklerini kaleme alarak memle ketlerine hizmet edenler de vardır ki bu, bir ni mettir.
Ancak o hâtıralar çeşitli kalemlerle çeşitli usullerde yazıldıklarından ve bir metoda bağ lanmadıklarından dolayı ortada derli toplu, ter cüme edilir, vesika sayılır mahiyette bir eser yok. Bir eser ki anıekıttod denilen gerçek fıkralar ve düzenli tarifler, tasvirlerle yüz yıllık bütün İstanbul'u bize tanıtabilsin; çehresini ve 'havası nı verebilsin; 'ansiklopedi değil, bir şehrin ro manı olsun.
Beş yüzüncü fetih yuh için inşallah milyonlar harcıyacağız. Kutlama faslından bu işe de bir şey ayırmaz, İstanbul'u iyi bilenlerden hakkiyle faydalanmazsak yazık olur. Zira ne öyle fırsat ■bir daha zuhur eder, ne de o insanlar bir daha ele geçer.
Refik Halid KARAY
Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi