• Sonuç bulunamadı

İnce Barsakta Atipik Karsinoid Tümör * (Olgu Sunumu)

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "İnce Barsakta Atipik Karsinoid Tümör * (Olgu Sunumu)"

Copied!
4
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

İnce Barsakta Atipik Karsinoid Tümör *

(Olgu Sunumu)

Atypic Carcinoid Tümör of The Small Intestine (Case Report)

Sema BULUT **, Osman SÜMENGEN***, Fikret TAŞ****

ÖZET

Karsinoid tümörler nadir nöroendokrin neoplazmlardır. İnce barsak karsinoidleri gastrointestinal karsinoidlerin %20sini oluşturur ve appendiksten sonra karsinoid tümörlerin, en sık yerleştiği ikinci bölgedir. Histopatolojik olarak jejenumda atipik karsinoid tanısı alan olgunun ultrasonografi ve bilgisa-yarlı tomografi bulgularını sunuyoruz.

Anahtar Kelimeler: Karsinoid tümör, ince barsak,

ultrasonografi, bilgisayarlı tomografi

SUMMARY

Carcinoid tumors are rare neuroendocrine neoplasms. The small bovvel is the second most freguent site of carcinoid tumors after the appendix, representing up to 20% of gastrointestinal carcinoids. Ultrasonography and computed tomography findings of a case with jejunal atypic carcinoid tümör, diagnosed histopathologically were presented

Key W ords :C arc inoid tümör, s mall bovvel, Ultrasonography, computed tomography

C, Ü. Tıp Fakültesi Dergisi 22 (4): 223-225, 2000

GİRİŞ

İnce barsak tümörleri nadir görülen lezyonlar olup tüm gastrointestinal sistem tümörlerinin %5' inden daha azını oluştururlar (1). Nonspesifik klinik bulgularına bağlı olarak ince barsak tümörlerinin tanısı oldukça güçtür. Bilgisayarlı Tomografi (BT) tanıda ve preoperatif evrelemede en etkili radyolojik yöntemdir (2). Karsinoid tümörler nadir nöroendokrin neoplazmlardır. Vücudun çeşitli yerlerinde görülebilirsede %90 oranında gastrointestinal trakt ve yaklaşık %40 oranı ile en sık olarak appendiks orjinlidirler. İnce barsak appendiksten sonra en çok yerleştiği ikinci bölgedir. Karsinoid tümör-ler %20-30 oranında ince barsakta ve çoğunluklada ileumda görülürler (3,4). Bu çalışmada jejenumda atipik karsinoid tanısı alan olgunun Ultrasonografi (US) ve BT bulgularını sunuyoruz.

4. Tıbbi Görüntüleme ve Girişimsel Radyoloji Kongresinde (26-31 Ekim 1999, Antalya) poster olarak sunulmuştur. Doç.Dr., Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyodiagnostik Anabilim Dalı, Sivas ***

Arş.Gör., Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyodiagnostik Anabilim Dalı, Sivas *"* Yrd.Doç.Dr.,Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyodiagnostik Anabilim Dalı, Sivas

(2)

OLGU

10 gün önce başlayan bulantı, kusma, yaklaşık 5 kg kilo kaybı ve bayılma şikayetleri ile acil servise baş-vuran 34 yaşındaki erkek hastaya önce batın US daha s onr a b atın BT inc eleme yapıldı. Batın US'de paraumblikal bölgede 11x4 cm boyutlarında kalınlaşmış hipoekoik barsak duvarı ve lümene ait hiperekoik görü-nümün oluşturduğu psödokidney imajı saptandı (Resim 1). Batın BT tetkikinde ise paraumblikal yerleşimli inen kolona komşu ince barsak segmenti içerisinde lümenin büyük bir bölümünü dolduran, proksimal barsak ansında dilatasyona neden olan, 4x5.5 cm boyutlarmda,düzensiz konturlu, hipodens, yumuşak doku dansitesinde kitle lezyonu mevcuttu (Resim2). Karaciğer ve diğer batın or ganları normal olup mezent erik, paraaortik ve parakaval LAP izlenmedi. İleri derecede bulantı kusma ve gastrik distansiyon nedeniyle hastaya endoskopik girişim yapılamadı. Öpere edilen olguda jejenumda 4 cm çapında vejetan kitle ve invajine barsak segmenti sap-tandı. Kitle patolojik olarak submukozadan başlayan iri hiperkromatik irregüler nükleuslu dar sitoplazmalı, daha çok trabeküler dizilim ile karekterli atipik hücre kürele-rinden oluşan atipik karsinoid tümör olarak rapor edildi.

Olgunun postoperatif dönemde yakınmalarının kaybolduğu görüldü. 3,6 ve 12. aylarda yapılan US ve BT kontrollerinde nüks ve metastaza ait görünüm sap-tanmadı.

Resim 2: Batın BT'de inen kolona komşu ince barsak segraıi içerisinde lümenin büyük bir bölümünü doldunl proksimal barsak ansında dilatasyona neden oi? 4x5.5 cm boyutlarında düzensiz konturlu, hipı yumuşak doku dansitesinde kitle.

TARTIŞMA

US ince barsak primer karsinoid tümörlerin san tanmasında kullanılan radyolojik inceleme yöntemleri™ den biridir. İnce barsak karsinoid tümörleriniS sonografik görünümleri hipoekoik, homojen intralumin» kitle, muskularis propriada kalınlaşma ve submukozadıH kesilme ile karekterize duvar tutulumu şeklindedir (5)1 Olgumuzda US'de Ilx4cm. boyutlarında kalınlasın» hipoekoik barsak duvarı ve lümene ait hiperekoik görii-I nümün oluşturduğu psödokidney imajı mevcuttu. BT'dH ise 4x5.5 cm boyutlarında, hipodens, yumuşak dokuB dansitesinde kitle lezyonu izlendi. US'de görüleni lezyonun kitle ile invajine barsak segmentine ait olabi» ceği düşünüldü.

İnce barsak tümörleri için ayırıcı tanı kapsamlı ol-1 masına rağmen çeşitli ince barsak tümörleri Btde karekteristik bulgulara sahiptir. İnce barsak adenokan-l serleri BT 'de annuler bir lezyon, noduler kitle veya | ülseratif lezyon şeklinde görülebilir. Nonhodgkin lenfoma normal barsak duvarı ile birleşen segmental büyük bir kitle gibi izlenebilir. Hodgkin lenfoma ise karekteristik olarak belirgin lümen dilatasyonu ile birlik-tedir (1). Karsinoid tümörler BT'de barsak lupu içinde gizlenmiş polipoid veya mural düzgün konturlu kitle veya barsak duvarında kalınlaşma şeklinde görülebilir-ler. Bazı olgularda ince barsak luplarında dilatasyon olabilir. BT'de hemen hemen patognomonik olan bulgu mezenterik kitle ile birlikte mezenterde dens bantlar Resim 1: Batın US'de kalınlaşmış hipoekoik barsak duvarı ve

lümene ait hiperekoik görünümün oluşturduğu psödokidney imajı

(3)

görülmesidir. Bu bant şeklindeki dansiteler mezenterik kitleden ışınsal tarzda yayılırlar (4). Olgumuzda BT incelemede ince barsakta lümenin büyük bir bölümünü dolduran sınırları belirgin kitle lezyonu saptandı. Proksimal barsak ansında orta derecede dilatasyon mevcuttu. Mezenter tutulumu izlenmedi. Karsinoid tü-mörler ince barsakta çoğunlukla ileumda görülürken olgumuzda jejenumdan köken almıştı. Karsinoid tümör-lerde malignensinin histolojik kriterleri bir dereceye kadar olağandışı olup onların malign davranışını tam olarak tahmin etmek zordur. İleal ve jejunal karsinoid tümörler genellikle agresiftir. Bundan dolayı da sıklıkla tanı konduğunda hepatik metastaz vardır. Bu olguda tümör saptandığında karaciğerde metastatik bir odak görülmedi. Olgunun operasyondan sonraki 3,6 ve 12. aylık takiplerinde rekurrens ve metastaz izlenmedi.

Malignens i en iyi lok al invazyon vey a uzak metastatik yayılım varlığında saptanır. Karsinoid tümör-, lerlenf nodlarına, karaciğere,kalbe, beyine kemiklere ve nadirende akciğere metastaz yaparlar. Büyük tümörlerde malign davranış küçük tümörlerden daha sıktır, l cm nin altında olan tümörlerde metastaz nadirdir. Tümör semptomatik ve 2 cm boyutunu aşmış ise olguların yaklaşık %90'ında tanı sırasında uzak yayılım vardır. Karsinoid tümörlerin büyüme hızı yavaştır. Lenf nodu veya karaciğer yayılımı olan hastalarda bile uzun survey bildirilmiştir. Metastazlı olgularda 5 yıllık yaşam süresi %80'in üzerindedir. Tümörün rezeksiyonu en iyi tedavi yöntemidir (3,4,6).

İnce barsak tümörlerinde primer lezyonun uzanımı, mezenterik tutulum, ekstramezenterik lenf nodları ve hepatik metastazlar BT ile araştırılır BT tanıda ve preoperatif evrelemede etkili ve katkıda bulunan bir yöntemdir (7,8).

Olgumuzda da BT de ince bağırsak tümörü sap-tandı ancak karsinoid tümör açısından ayırıcı tanıya yardımcı diğer bulgular izlenmedi.

KAYNAKLAR

1- Buckley JA, Fishman EK. CT evaluation of small bovvel neoplasms : spectrum of disease. Radiographics. Mar- Apr; 18(2) : 379-382, 1998

2- Laurent F, Drouillard J, Lecesne R, Bruneton JN. CT of small bovvel neoplasms. Semin-Ultrasound-CT-MR. Apr ; 16(2) : 102-11, 1995

3-ı Koehler RE. Small Bovvel Neoplasms. in: Freeny PC,

.Stevenson GW. Alimentary Tract Radiology. Fifth ed. St Louis : Mosby , 627-48, 1994

4- Pelage JP, Soyer P, Boudiaf M, Brocherious Spelle I, Dufresne AC,Coumbaras J, Rymer R. Carcinoid tumors of the abdomen: CT features. Abdom Imaging 24 :240- 245,1999

5- Rioux M, Langis P, Naud F. Sonographic appearence of primary small bovvel carcinoid tümör. Abdom Imaging. Jan-Feb; 20(1) : 37-43, 1995

6- Bonatti GP, Ortore PG. Computed tomographic detection of a small bovvel carcinoid. Radiology 27(5): 229-231, 1987

7- Falaschi F, Boraschi P, Battalla L, Braccini G, Salvador! R, Bagnolvvsi P. Computed tomography diagnosis of small intestine carcinoid. Radiol Med (Torino). Oct ; 86(4) : 472-7, 1993.

8- Laurent F, Raynaud M, Biset JM, Boisserie -Lacroix M, Grelet P, Drouillard J. Diagnosis and categorization of small bovvel neoplasms: role of computed tomography. Gastrointest Radiol. 16 (2). 115-9 , 1991.

Yazışma Adresi Dr. Sema Bulut

Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyodiagnostik Anabilim Dalı 58140-Sivas

(4)

Referanslar

Benzer Belgeler

Tc 99 m ile yapılan tiroid sintigrafisinde dil kökünde fokal aktivite tutulum alanı izlenmekte ve tiroid lojunda tiroid dokusu ile uyumlu aktivite

Bu çalışmamızda, kliniğimizde fonksiyonel endoskopik sinüs cerrahisi uygulanan hastaların preoperatif şikayet ve bulguları ile yapılan cerrahi.. işlemler ve

Öte yandan Ecevit’in tespitine göre; İngiltere, Kıbrıs meselesinde Yunanistan ve Kıbrıs Rumlarıyla karşı karşıya kalmamak için, Türklerin bu ada ile tarihi

Soru: Son olarak özel hayatınızla ilgili soruyu eşiniz Azra İnci Erem’e soruyoruz: Sayın Tunç Erem özel hayatında da Akademik hayatta olduğu gibi çok ciddi ve disiplinli

In the presenter search paper, certain topological properties of Tenofovir molecular structures that are utilized to stop the occurrence and transmission of AIDS are studied

The Fifty surface soil samples were collected from industrial based agriculture land area of Mayiladuthurai taluk in Mayiladuthurai district based and analyzed soil quality

In our study, we have collected various ages (up to 3 years) of early detection ASD datasets from the existing clinical data and the results are analyzed by choosing optimal

Bu bölümde 2.2.1 kısmında incelenen sistemler basit içsel model kontrol yöntemi ile kontrol edilecektir. İlk olarak 2.6'da verilen sistem incelenmiştir. 2.6'da incelenen