• Sonuç bulunamadı

Güzel sanatlar lisesi müzik bölümü öğrencilerinin çalgıya yönelik benlik algıları ile genel benlik saygıları arasındaki ilişkinin incelenmesi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Güzel sanatlar lisesi müzik bölümü öğrencilerinin çalgıya yönelik benlik algıları ile genel benlik saygıları arasındaki ilişkinin incelenmesi"

Copied!
122
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)
(2)

GÜZEL SANATLAR LİSESİ MÜZİK BÖLÜMÜ ÖĞRENCİLERİNİN ÇALGIYA YÖNELİK BENLİK ALGILARI İLE GENEL BENLİK

SAYGILARI ARASINDAKİ İLİŞKİNİN İNCELENMESİ

GÜLBAHAR KARABULUT

DOKTORA TEZİ

GÜZEL SANATLAR EĞİTİMİ ANABİLİM DALI

GAZİ ÜNİVERSİTESİ

EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

(3)

I

TELİF HAKKI ve TEZ FOTOKOPİ İZİN FORMU

Bu tezin tüm hakları saklıdır. Kaynak göstermek koşuluyla tezin teslim tarihinden itibaren altı ay ( 12 ) ay sonra tezden fotokopi çekilebilir.

YAZARIN Adı: Gülbahar

Soyadı: KARABULUT

Bölümü: Müzik Eğitimi Anabilim Dalı İmza :

Teslim tarihi :

TEZİN

Türkçe Adı: Güzel Sanatlar Lisesi Müzik Bölümü Öğrencilerinin Çalgıya Yönelik Benlik Algıları İle Genel Benlik Saygıları Arasındaki İlişkinin İncelenmesi

İngilizce Adı: An Investıgatıon On The Correlatıon Between The Self-Perceptıon For The Played Instrument For The Students Of Fıne Arts Hıgh School And Theır Self Esteem Level

(4)

II

ETİK İLKELERE UYGUNLUK BEYANI

Tez yazma sürecinde bilimsel ve etik ilkelere uyduğumu, yararlandığım tüm kaynakları kaynak gösterme ilkelerine uygun olarak kaynakçada belirttiğimi ve bu bölümler dışındaki tüm ifadelerin şahsıma ait olduğunu beyan ederim.

Yazar Adı Soyadı: Gülbahar KARABULUT İmza: ………

(5)

III Jüri onay sayfası

Gülbahar KARABULUT tarafından hazırlanan “Güzel Sanatlar Lisesi Müzik Bölümü Öğrencilerinin Çalgıya Yönelik Benlik Algıları İle Genel Benlik Saygıları Arasındaki İlişkinin İncelenmesi” adlı tez çalışması aşağıdaki jüri tarafından oy çokluğu ile Gazi Üniversitesi Müzik Eğitimi Anabilim Dalı’nda Doktora tezi olarak kabul edilmiştir.

Danışman: Doç Enver TUFAN

Müzik Eğitimi Anabilim Dalı, Gazi Üniversitesi

Başkan: Prof. Ülkü ÖZGÜR Müzik Eğitimi Anabilim Dalı, Gazi Üniversitesi

Üye: Yrd. Doç. Dr. Gökhan ARASTAMAN Eğitimde Ölçme ve Değerlendirme Anabilim Dalı, Aksaray Üniversitesi

Üye: Prof. Mehlika DÜNDAR Müzik Eğitimi Anabilim Dalı, Gazi Üniversitesi

Üye: Yrd. Doç.. Mehmet AKPINAR

Müzik Eğitimi Anabilim Dalı, Gazi Üniversitesi

Tez Savunma Tarihi: 27/10/2014

Bu tezin Gazi Üniversitesi Müzik Eğitimi Anabilim Dalı’nda Doktora Tezi olması şartları gerektirdiğini onaylıyorum.

Ünvan Ad Soyad Eğitim bilimleri Enstitüsü Müdürü

(6)

IV

(7)

V

TEŞEKKÜRLER

Lisans ve lisans üstü öğrenimim süresince, bilgisini ve deneyimlerini benimle paylaşan, araştırma sürecinde tez konusunun belirlenmesi aşamasında görüş ve düşünceleriyle her türlü katkıyı sağlayan danışmanım Doç. Enver TUFAN’a, tez izleme komitemde bulunan ve araştırmanın sağlıklı yürütülmesini sağlayan Prof. Ülkü ÖZGÜR’ e, ve araştırma verilerinin toplanması, çözümlenmesi aşamasında gösterdiği sabır için Yrd. Doç. Dr.Gökhan ARASTAMAN’ a, araştırmanın yürütülmesi aşamasında tüm olanakları sağlayan Güzel sanatlar lisesi müdürleri ve müzik bölümündeki öğretmen arkadaşlarıma ve araştırmanın her aşamasında tezime ilişkin geri bildirimleriyle katkı sağlayan, bana yol gösteren, motive eden, Ü. Barış Urhan’ a ve eğitim fakültesindeki tüm arkadaşlarıma manevi destekleri için sonsuz teşekkürler.

(8)

VI

GÜZEL SANATLAR LİSESİ MÜZİK BÖLÜMÜ ÖĞRENCİLERİNİN

ÇALGIYA YÖNELİK BENLİK ALGILARI İLE GENEL BENLİK

SAYGILARI ARASINDAKİ İLİŞKİNİN İNCELENMESİ

(Doktora Tezi)

Gülbahar KARABULUT

GAZİ ÜNİVERSİTESİ

EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

Ekim 2014

ÖZ

Bu araştırma güzel sanatlar lisesi müzik bölümü öğrencilerinin çalgıya yönelik benlik algıları ile benlik saygıları arasındaki ilişkiyi açıklamaya dönük betimleyici desende ilişkisel (korelasyonel) bir çalışmadır. Araştırma evrenini Türkiye’de bulunan güzel sanatlar lisesi müzik bölümü öğrencileri oluşturmaktadır. Örneklem grubunu ise Türkiye’deki güzel sanatlar lisesi müzik bölümü 11. sınıflarında 2013-2014 eğitim-öğretim yılında öğrenim gören 1.200 öğrenci oluşturmaktadır. Araştırma ile ilgili veriler araştırmacı tarafından geliştirilen Çalgıya Yönelik Benlik Algısı Ölçeği ve Coopersmith Benlik Sayıgısı Ölçeği Kısa Formu ile toplanmıştır. İki bölümden oluşan Çalgıya Yönelik Benlik Algısı Ölçeği’nin birinci bölümünde kişisel bilgilere, ikinci bölümünde ise müzik bölüm öğrencilerinin çalgıya yönelik benlik algılarını belirlemek amacıyla “kendisini tanıma” ve “çalgısını benimseme” alt boyutlarına ilişkin toplam 19 ifadeye yer verilmiştir. Coopersmith Benlik Saygısı Ölçeği 25 sorudan oluşmaktadır. Ölçekten elde edilen bulgular SPSS paket programı yardımıyla çözümlenmiştir. Araştırmanın alt problemlerinin çözümlenmesinde, aritmetik ortalama ve standart sapma, bağımsız gruplar için “t” testi, “tek yönlü varyans analizi”, Pearson korelasyon ve tek değişkenli regresyon analizi yapılmıştır.Araştırma sonucunda araştırmaya katılan öğrencilerin çalgıya yönelik benlik algılarının her iki alt boyutta da “katılırım” yönünde yüksek, benlik saygılarının da “orta” seviyede olduğu tespit edilmiştir. Öğrencilerin çalgıya yönelik benlik algılarında gelire ve babanın eğitim seviyesine göre farklılık oluşmadığı ancak anne eğitim seviyesi, cinsiyet, çalışılan çalgı, okuduğu okulun bulunduğu bölge, başarı ve çalgısında kaç yıldır eğitim aldığı değişkenlerine göre farklılık olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca çalgıya yönelik benlik algısının benlik saygısının önemli bir yordayıcısı olduğu görülmüştür.

Bilim Kodu:

Anahtar Kelimeler:

Çalgı, Benlik Algısı, Benlik Saygısı,

Sayfa Adedi: 99

(9)

VII

AN INVESTIGATION ON THE CORRELATION BETWEEN THE

SELF-PERCEPTION FOR THE PLAYED INSTRUMENT FOR THE

STUDENTS OF FINE ARTS HIGH SCHOOL AND THEIR SELF

ESTEEM LEVEL

(Doktora Tezi)

Gülbahar KARABULUT

GAZI UNIVERSITY

GRADUATE SCHOOL OF EDUCATIONAL SCIENCES

October 2014

ABSTRACT

This study examines the correlation between the self-perception for the played instrument for the students of fine arts high school and their self esteem level in a descriptive pattern.

The population for this research is the entire fine arts high school students in Turkey. The sample which was chosen from the population is the 11th grade fine arts high school music education students which are total of 1,200 students in 2013-2014 academic year.

Data were collected with Self-Perception Scale For The Instrument Played and Coopersmith Self Esteem Scale Short-From. Self-Perception Scale For The Instrument Played consists of 2 parts: The first part asks about the personal information of the participant. The second part has 19 questions regarding the “self knowledge” and “instrument acceptance” of the participants – high school students- to determine their self-perception for the insturment they play. Coopersmith Self Esteem Scale consists of 25 questions.SPSS is used to investigate the data. To investigate the sub-problems/hypothesis of the research followings statistical technics and tests were used: aritmethic mean, standard deviation, independent samples t-test, one-way variance analysis, Pearson correlation test and single variable regression analysis. Results showed that participants has a high-level self-perception for the played intrument and a mid-level self esteem. It is also found that self-perception for the played insturment has not affected by the income and the father’s education level, instead mother’s education level, gender, practised instrument, school georgraphical location, success level and the number of years instrument practiced. It is also found that self perception for the played instrument is a significant predictor of self esteem.

Science Code :

Key Words : Intrument, Instrument Perception, Self Esteem

Page Number : 99

(10)

VIII

İÇİNDEKİLER

ÖZ ………..…....…..VI

ABSTRACT .………...………...VII TABLOLAR LİSTESİ ………..……….….……...XII ŞEKİLLER LİSTESİ ………..………...XV BÖLÜM 1 ……….………….…1 GİRİŞ ……….………1 1. 1. Problem Durumu ………..………....…..……. 1 1.1.1. Benlik Kavramı …….……….…….……….……..………. 2 1.1.2. Benlik Saygısı ……….…….………... 5

1.1.3. Düşük ve Yüksek Benlik Saygısı ……….….…….….…………. 6

1.1.4. Benlik Saygısı Teorileri ……….………….……….. 9

a) Morris Rosenberg ……….………... 11

b) Stanley Coopersmith ………..….….……...………..… 11

1.1.5. Ergenlikte Benlik Saygısının Gelişimi ……...……….. 13

1.1.6. Güzel Sanatlar Liselerinde Müzik ve Çalgı Eğitimi………….……….…….16

1.1.7. Çalgı Eğitiminde Benlik Algısı …………..…....……….…………..…….20

1.2. Alt Problemler ………....……….………27

1.3. Araştırmanın Amacı .………...……….………28

1.4. Araştırmanın Önemi ………...………….……….28

(11)

IX 1.6. Sınırlılıklar ………....…..………….…….….…... 30 1.7. Tanımalar ………...…………...….……….….... 30 1.8. İlgili Araştırmalar………..………..………..….……….…….. 31 BÖLÜM 2………..…...………..…………...……...39 YÖNTEM ………..……….………..…...39 2.1. Araştırmanın Modeli ………..……….……...………39 2.2. Çalışma Grubu ……….………….…...…….…39

2.3. Veri Toplama Aracı ……….….………….……..…..42

2.3.1. Coopersmith Benlik Saygısı Ölçeği ………...………….….…………..42

a) Coopersmith benlik Saygısı Ölçeğinin Geçerlilik Güvenirlik Çalışmaları ……….………...42

2.3.2. Çalgıya Yönelik benlik Algısı Ölçeği ………….……...……….…43

a) Çalgıya Yönelik benlik Algısı Ölçeğinin Geçerlik Güvenirlik Çalışmaları ……….……….……... 45

2.4. Verilerin Toplanması ………...…….…….……….….48

2.5. Verilerin Analizi ……….….………..….…….………...48

BÖLÜM 3 ……….……….……….……… 51

BULGULAR ………...…..……….….…... 51

3.1. Öğrencilere İlişkin Kişisel Bilgiler …….…..………..…....…….….………...51

3.1.1. Öğrencilerin Cinsiyetlerine Göre Dağılımları ……….……….…... .51

3.1.2. Ailenin Ortalama Gelirine Göre Frekans ve Yüzde Dağılımları …….…...52

3.1.3. Öğrencilerin Anne ve Babalarının Eğitim Seviyesine Göre Dağılımları ……….……... 52

3.1.4. Öğrencilerin Okuduğu Güzel Sanatlar Lisesinin Bulunduğu Bölgeye Göre Dağılımları ……….…………..……...53

3.1.5. Öğrencilerin Çalıştıkları Çalgıya Göre Dağılımları …………....…………..54

3.1.6. Öğrencilerin Kaç Yıl Çalgı Eğitimi Aldığına GöreDağılımları………..55

3.1.7. Öğrencilerin Bir Önceki Yıl Çalgı Başarı Puanına Dair Dağılımları ……….. ……….….. 56

(12)

X

3.2. Güzel Sanatlar Lisesi Öğrencilerinin Çalgıya Yönelik Benlik Algısı Puanlarına İlişkin Bulgular ………...……….…...57 3.2.1. Güzel Sanatlar Lisesi Öğrencilerinin Çalgıya Yönelik Benlik Algıları Toplam Puanı ……….……….…………...57 3.2.2. Güzel Sanatlar Lisesi Öğrencilerinin Cinsiyetlerine Göre çalgıya Yönelik “Toplam” Benlik Algısı Puanları ve Ölçeğin “Kendini tanıma”,“Çalgısını Benimseme” Alt Boyutlarına İlişkin Toplam Puanlarının Dağılımı………..…… 58 3.2.3. Güzel Sanatlar Lisesi Öğrencilerinin Ailenin Aylık Gelirine Göre Çalgıya Yönelik Toplam Benlik Algısı Puanları Dağılımı ……….……...….59

3.2.4. Güzel Sanatlar Lisesi Öğrencilerinin Annenin Öğrenim Durumuna Göre Çalgıya Yönelik Benlik Algısı Puanları Dağılımı ………...….……..…….... 60

3.2.5. Güzel Sanatlar Lisesi Öğrencilerinin Babanın Öğrenim Durumuna Göre Güzel Sanatlar Lisesi Çalgıya Yönelik Toplam Benlik Algısı Puanlarının

Dağılımı ……….…….…...62 3.2.6.Okuduğu Lisenin Bulunduğu Bölgeye Göre Güzel Sanatlar Lisesi

Öğrencilerinin Çalgıya Yönelik Toplam Benlik Algısı Puanlarının Dağılımı ………. ………....…..63 3.2.7.Çalıştığı Çalgıya Göre Güzel Sanatlar Lisesi Öğrencilerinin Çalgıya Yönelik Toplam Benlik Algısı Puanlarının Dağılımı ………….……..….………..…64 3.2.8. Bir Önceki Yıl Çalgı Başarı Puanına Göre Güzel Sanatlar Lisesi Öğrencilerinin Çalgıya Yönelik Toplam Benlik Algısı Puanlarının Dağılımı

………..…..65 3.2.9.Güzel Sanatlar Lisesi Öğrencilerinin Kaç Yıldır Çalgı Eğitimi Alıyor Olmasına Göre Çalgıya Yönelik “Toplam” Benlik Algısı Puanlarının….….……...67 3.3. Güzel Sanatlar Lisesi Öğrencilerinin Benlik Saygısı Puanlarına İlişkin Bulgular

……….……….……….…...…. 68 3.4. Güzel Sanatlar Lisesi Öğrencilerinin Çalgıya Yönelik Benlik Algısı ve Benlik Saygısı Arasındaki İlişkiyi Gösteren Pearson Korelasyon Testi Bulguları ………...…….….…….…………...69 3.5. Güzel Sanatlar Lisesi Öğrencilerinin Çalgıya Yönelik Benlik Algısının Benlik

Saygısı Üzerindeki Etkisini Belirlemek Amacıyla Yapılan Regresyon Analizi Bulguları ……….………...…...70

(13)

XI

BÖLÜM 4 ……….……….. 73

SONUÇ VE TARTIŞMA ……….………...….73

4.1. Öğrencilerin Kişisel Özellikleri ………....….…….…...…...73

4.2. Öğrencilerin Çalgıya Yönelik Benlik Algısı Durumları …...….………...… 74

4.3. Tartışma ………....……….... 76

KAYNAKLAR ……….……….... 83

(14)

XII

TABLOLAR LİSTESİ

Tablo 1.

Yüksek Benlik Saygısı ve Düşük Benlik Saygısı Arasındaki Farklar ……….... 9 Tablo 2. Genel Benlik Kavramı Hiyerarşik Tablosu içindeÇalgıda Benlik Kavramının

Yeri ………..….……..…..……….23 Tablo 3. Araştırma Örnekleminin Öğrenci Dağılımı ………...………...40 Tablo 4. Çalgıya Yönelik Benlik Algısı ve Coopersmith Benlik Saygısı Ölçeğini

Cevaplayan 11. Müzik Öğrencilerinin Okullara Göre Dağılımı .……...………..…40 Tablo 5. Çalgıya Yönelik Benlik Algısı Ölçeği’ nin Geliştirilmesi Aşamasında Araştırmaya Katılan Öğrenci Sayılarının Okullara Göre Dağılımları ………..…..45 Tablo 6. Çalgıya Yönelik Benlik Algısı Ölçeğinin 1. Faktörüne Ait Maddelerin Faktör

Değerleri, Madde Toplam Korelasyonları, Cronbach Alfa Güvenirlik Katsayısı Açıklanan Varyans Oranı………..………..………..46 Tablo 7. Çalgıya Yönelik Benlik Algısı Ölçeğinin 1. Faktörüne Ait Maddelerin Faktör

Değerleri, Madde Toplam Korelasyonları, Cronbach Alfa Güvenirlik ve Açıklanan Varyans Oranı ……….……..…...47 Tablo 8. Öğrencilerin Cinsiyetlerine Göre Frekans ve Yüzde Dağılımları….…….………50 Tablo 9. Ailenin Ortalama Gelirine Göre Frekans Ve Yüzde Dağılımları ….…….….…...51 Tablo 10. Öğrencilerin Anne Eğitim Seviyesine Göre Dağılım Tablosu………...51 Tablo 11. Öğrencilerin Baba Eğitim Seviyesine Göre Dağılım Tablosu……..….….……..52 Tablo 12. Öğrencilerin Okuduğu Güzel Sanatlar Lisesi’nin Bulunduğu Bölgeye Göre

(15)

XIII

Tablo 13. Öğrencilerin Çalıştıkları Çalgıya Göre Frekans ve Yüzde Dağılımları ……….….……….54 Tablo 14. Öğrencilerin Kaç Yıl Çalgı Eğitimi Aldıklarına Dair Frekans ve Yüzde

Dağılımları ………...……….………. 54 Tablo 15. Öğrencilerin Bir Önceki Yıl Çalgı Başarı Puanına Dair Frekans ve Yüzde Dağılımları ………...……….………55 Tablo 16. Öğrencilerin Çalgıya Yönelik Benlik Algısı Puan Dağılımı…….….…………..56 Tablo 17. Öğrencilerin Cinsiyetlerine Göre Çalgıya Yönelik Benlik Algısı

Ölçeğinin“toplam” Benlik Algısı Puanları ve Ölçeğin “ Kendini Tanıma”,“Çalgısını Benimseme”, Alt Boyutuna İlişkin t Testi Sonuçları ….………..….… 57 Tablo 18. Güzel Sanatlar Öğrencilerinin Çalgıya Yönelik Benlik Algısı Ölçeğinin

“toplam” Benlik Algısı Puanlarının Ailenin Aylık Ortalama Gelirine Göre

Anova Sonuçları ………..……….…. 59 Tablo 19. Güzel Sanatlar Öğrencilerinin Çalgıya Yönelik Benlik Algısı Ölçeğinin “toplam” Benlik Algısı Puanlarının Annenin Öğrenim Durumuna Göre Anova Sonuçları ………...……….……… 60 Tablo 20. Güzel Sanatlar Öğrencilerinin Çalgıya Yönelik Benlik Algısı Ölçeğinin“toplam” Benlik Algısı Puanlarının Babanın Öğrenim Durumuna Göre Anova Sonuçları……… 61 Tablo 21. Güzel Sanatlar Öğrencilerinin Çalgıya Yönelik Benlik Algısı Ölçeğinin “toplam”

Benlik Algısı Puanlarının Okuduğu Lisenin Bulunduğu Bölgeye Göre Anova

Sonuçları ……… 62 Tablo 22. Güzel Sanatlar Öğrencilerinin Çalgıya Yönelik BenlikAlgısı Ölçeğinin “toplam” Benlik Algısı Puanlarının Çalıştığı çalgıya göre Anova Sonuçları ..………..….. 63 Tablo 23. Güzel Sanatlar Öğrencilerinin Çalgıya Yönelik Benlik Algısı Ölçeğinin “toplam” Benlik Algısı Puanlarının Bir Önceki Yıl Çalgı Başarı Puanına Göre Anova Sonuçları ………... 65 Tablo 24. Güzel Sanatlar Öğrencilerinin Çalgıya Yönelik Benlik Algısı Ölçeğinin“toplam”

Benlik Algısı Puanlarının Kaç Yıldır Çalgı Eğitimi Alıyor Olmasına Göre Anova Sonuçlar ………...……….……. … 66

(16)

XIV

Tablo 25. Öğrencilerin Benlik Saygısına Yönelik Puan Dağılımı ……….……….… 67 Tablo 26. Öğrencilerin Çalgıya Yönelik Toplam Benlik Algısı Puanları İle Toplam Benlik Saygısı Puanları Arasındaki İlişkiyi Göstermeye Yönelik Pearson Korelasyon Testi Sonuçları ……….……..……….……... 68 Tablo 27. Öğrencilerin Çalıştığı Çalgıya Yönelik Toplam Benlik Algısı Değişkenine Göre

Toplam Benlik Saygısının Yordanmasına İlişkin Tek Değişkenli Regresyon Analizi Sonuçları ………..… 69

(17)

XV

ŞEKİLLER LİSTESİ

Şekil 1. Benlik Kavramının Boyutları ………..……….. 3 Şekil 2. Eggen ve Kauchak (2001) Benlik kavramı boyutları ……….…... 4 Grafik 1 Cinsiyetlerine göre öğrencilerin çalgıya yönelik benlik algısı “toplam” puanlarının karşılaştırılması ………58 Grafik 2. Ailelerin aylık gelir durumuna göre öğrencilerin çalgıya yönelik “toplam” benlik algısı puanlarının karşılaştırılması ……… …… 59 Grafik 3. Annelerinin eğitim durumuna göre öğrencilerin çalgıya yönelik “toplam” benlik algısı puanlarının karşılaştırılması……… 60 Grafik 4. Babalarının eğitim durumuna göre öğrencilerin çalgıya yönelik “toplam” benlik algısı puanlarının karşılaştırılması………61 Grafik 5. Okuduğu lisenin bulunduğu bölgeye göre öğrencilerin çalgıya yönelik “toplam” benlik algısı puanlarının karşılaştırılması……….……63 Grafik 6. Çalıştığı çalgıya göre öğrencilerin çalgıya yönelik “toplam” benlik algısı puanlarınınkarşılaştırılması………..……….64 Grafik 7. Bir önceki yıl çalgı başarı puanına göre çalgıya yönelik “toplam” benlik algısı puanlarının karşılaştırılmas………..…….65 Grafik 8. Kaç yıldır çalgı eğitimi alıyor olmasına göre çalgıya yönelik “toplam” benlik algısı puanlarının karşılaştırılması………67

(18)

1

BÖLÜM 1

GİRİŞ

Kendi benliğinin farkında olan ergen, eksileri ve artılarıyla kendisini görebilen, gözlemleyebilen ve sonuçta özeleştiri yaparak gelişimini devam ettirebilen birey demektir. (Sungur, 2008, s. 12).

Bireyin gelişimi üzerinde önemli bir etkiye sahip olan benlik saygısı ve benlik algısı konularında psikoloji tabanlı yapılan çalışmaların çokluğu göz önüne alındığında; araştırmacılar tarafından müzik bölümü öğrencilerinin benlik algısı ve benlik saygısı arasındaki bağın varlığı ile bu konuların öğrencilerin psikolojik durumları üzerindeki etkileri ve performanslarına olan yansımaları konularında gerekli çalışmaların yapılmasının önemi açıkça fark edilmektedir. Alan yazın tarandığında benlik saygısı ve benlik algısını ölçen birçok çalışmaya rastlanmıştır. Ancak ergenlik döneminde farklı alanlarda eğitim gören öğrencilerin alanları ile ilgili algılarını ölçen ve benlik saygısı ile ilişkilendiren çalışmaların çok az olduğu görülmüştür.

Bu bölümde araştırmanın daha iyi anlaşılabilmesi için araştırmanın problem durumu, amacı, önemi, sınırlılıkları ve tanımlarına yer verilmiştir

1.1. Problem Durumu

Eğitim çevresel bir faktördür. Ergenlik dönemindeki bireyin zamanının çoğunu okulda geçirdiğini düşündüğümüzde, okulun benlik saygısı gelişiminde önemli bir dilimi oluşturduğunu düşünebiliriz. Çünkü ergen, arkadaş ve öğretmen gibi kendisi için önemli olan kişilerle kendisi hakkında karşılaştırmalar yapar ve geri bildirimler yolu ile bazı yargılara vararak benlik saygısını oluşturur. Bu nedenle eğitim sürecinin bireyin eksikliklerini kapatabileceği, kendini ifade edebileceği, çevresiyle bağlantısını

(19)

2

arttırabileceği, çalışma disiplini kazanabileceği vb. pek çok konuda bireye destek olabilecek şekilde olmasının benlik saygısı oluşumundaki etkisi göz ardı edilmemelidir.

Ergenlik dönemi bir nevi değişim zamanıdır. Bu dönemde ergen, başarılı bir şekilde kimlik kazanma sorununu çözerse, kendine güvenen bir kişi olarak yaşamını sürdürebilir ve başarılı olur (Senemoğlu,2009,s.160). Kendilerinden hoşnut olan ve kendilerini değerli gören öğrencilerin, kendilerinden hoşnut olmayan ve kendilerini değerli görmeyen öğrencilere göre daha başarılı oldukları görülmektedir (Ürün, 2010,s.4). Çağdaş dünyada bireylerin istendik nitelikler kazanması eğitim yoluyla gerçekleştirildiğine göre, ruhsal (psikolojik) sağlık adına okullarımıza birçok görev düşmektedir. Eğitim kurumları öğrencilerin bilişsel gelişimlerini sağlamanın yanı sıra, onların psikolojik gelişimlerini de göz önünde bulundurmak zorundadır. Eğitim kurumları kendine güven duyan, hayata aktif bir şekilde katılan ve içinde bulunduğu topluma yararlı olma çabasında, çevresiyle uyumlu bireyler yetiştirmekle yükümlüdür. Okulların görevinin öğrencilerin benlik saygısını da arttırıcı nitelikte olması gerekmektedir (Çiloğlu, 2006,s.96). Bu nedenle öğretmenlerin, temel görevleri olan bilgi aktarma ve öğretme görevlerinin yanında öğrencilerin benlik saygılarını geliştirmeye yönelik çalışmalara da yer vermelerinin önemi büyüktür.

Benlik saygısı ergenlikte başlayan ve zamanla bireyin yaşamını etkileyen kalıcı bir faktördür. Bu yüzden ergenlikteki benlik saygısı ile ilgili araştırmaların arttırılması gerekir (Sasat, 2002,s.14). Bu bağlamda geleceğin müzik öğretmeni adayı olacak gençlerin kişilik örgüsü içindeki benlik algısı ve benlik saygısı kavramları arasındaki bağlantı asıl problem cümlemizi oluşturmuştur. İlerleyen kısımda benlik saygısı ve benlik algısı konusu ile ilgili kavramların açıklamalarına yer verilmiştir.

1.1.1.Benlik Kavramı

Benlik (self) kavramı, William James (1963) ile ortaya çıkmış ve sonraki yüz yıl süresince en çok tartışmanın yürütüldüğü psikoloji kavramlarından biri olmuştur. James benliğin kişinin vücudu, özellikleri, sahip olduğu şeyler, arkadaşları ve ailesi gibi kişinin kendisinin sayabileceği her şeyden oluştuğunu söyler. Benlik en geniş anlamda kişinin kendisinin ne olduğunu söyleyebileceği her şeyin toplamıdır (James, 1963). Rogers’a göre (1961) benlik bireyin kendisini algılamasını, kendisinin diğer insanlarla olan ilişkilerine ait algılarını ve bütün bu algılara verdiği değerlerini içerir. Markus (akt. Özen ve Gülçatı, 2010), benlikle ilgili bilgilerin “benlik şeması” şeklinde kişinin zihninde bulunduğunu öne sürmektedir.

(20)

3

Benlik şeması bireyin sosyal yaşantılarında bulunan, benlikle ilgili bilgilerin işlenmesini düzenleyen, yönlendiren ve geçmiş yaşantılarından türetilmiş benlikle ilgili genellemeler olarak tanımlanmaktadır. Benlik şeması, kişinin kendi hakkındaki benlik bilgisinin işlenmesini ve düzenlenmesini sağlamaktadır. Benlik bilgisi ise kişinin tercihleri, değerleri, hedefleri, güdüleyicileri ile davranışını düzenleme ve kontrol etme kural ve stratejilerinin bilgisi olarak “dinamik benliği” oluşturmaktadır.

Wylie (1968), benlik kavramını ikiye ayırmıştır. Bunlar “gerçek benlik” ve “ideal benlik”tir. Bir kimsenin gerçek benlik kavramı ile ideal benlik kavramı arasında farklılık vardır. Dahası gerçek ve ideal ben kavramlarının her ikisi de birer özel ve genel görünüme sahiptir. İdeal benlik kavramının iki alt grubunda bir kişinin ne olmak istediği ve başkalarının o kişinin ne olmasını istedikleri yönündeki düşünceleri bulunmaktadır. Benlik kavramını, ideal benlik, benlik imgesi ve özsaygı kavramını içine alan şemsiye bir kavram olarak görebiliriz (Pişkin, 2006,s.97).

Benlik Kavramı

Benlik İmgesi Özsaygı İdeal Benlik Şekil 1. Benlik kavramının boyutları

“Ben kendime güvenen biriyim” diyen biri kendine ilişkin özsaygısını, “ben iyi bir futbolcu olmak istiyorum” diyen bir birey ise kendi ideal benliğini tanımlamış ve ifade etmiş olmaktadır. Benlik kavramının gelişiminde bireyin geçmiş yaşantıları, deneyimleri, çevresi ile etkileşimi ve bütün bunları yorumlaması onun kendi benlik saygısı düzeyini belirleyecektir (Pişkin, 2006,s.99). Bireyin zihinsel ve fiziksel özelliklerinin toplamı olan benlik, bireyin sahip olduğu bütün özelliklere ilişkin kendini değerlendirmesidir (Lawrance, 1996, s.2).

Modern toplum yaşamında bireyin toplumsal rolünü gereğince oynayabilmesi, düzenli ve mutlu bir yaşam sürdürebilmesi, toplum içinde bir anlam kazanabilmesi sağlıklı bir kişilik gelişimi ile olanaklıdır (Coşkun ve Altay, 2009,s.42).

(21)

4

James ile Rogers’ın benlik kavramıyla ilgili açıklamalarıyla başlayan ve Wylie ve Markus’un genel benlik ile benlik şemasının ortaya konmasıyla daha da önem kazanan bu kavram birçok araştırmaya konu olmuştur. Bu araştırmalar, hem benlik kavramının ve öğelerinin daha ayrıntılı bir şekilde anlaşılmasına hem de çeşitli değişkenlerle olan ilişkilerinin saptanmasına katkıda bulunmuştur.

Bu araştırmaların sonuçları göstermiştir ki, benlik kavramı insanın mutlu bir yaşam sürdürebilmesi açısından önemlidir. Çünkü benlik, içimizde kendimizi izleyen, yargılayan, değerlendiren ve davranışlarımızı düzene koyup bizi yöneten bir güçtür. İnsan, yaşamı boyunca kendisi için geliştirdiği benlik algısının doğrultusunda yaşar ve bu benlik düşüncesiyle gerçek yaşantıları arasında tam bir tutarlılık kurabilirse kendini o derece mutlu ve huzurlu hisseder. Buna koşut olarak da kendine olan saygısı, güveni ve mutluluğu da gelişir (Barış, 2002, s.23).

Araştırmacılar genel benlik algısının çok boyutlu ve hiyerarşik bir yapıya sahip olduğunu belirtmişlerdir. Bu yapıya göre, genel benlik kavramı temelde akademik, sosyal ve fiziksel benlik algısı olmak üzere üç alt boyuttan oluşur. Bu yapı içerisinde akademik benlik algısı, matematik, dil gibi özel alanlara; sosyal benlik algısı, arkadaş ve aile ilişkilerine; fiziksel benlik algısı ise fiziksel yetenek ve fiziksel görünüm gibi alt faktörlere ayrılır (Swan ve diğ., 2007; Bacanlı, 1999). Eggen ve Kauchak (2001), benlik kavramını aşağıdaki gibi tablolaştırmıştır.

Genel Benlik Kavramı

Akademik benlik Sosyal Benlik Fiziksel Benlik Kavramı Kavramı Kavramı

Matematik, İngilizce ve diğer alanlarla

ilgili benlik kavramı Şekil 2. Benlik kavramı boyutları

Fizksel benlik kavramı; bireyin psikomotor boyutta kendisini algılaması ve değerlendirmesi olarak tanımlanır. Diğer bir tanımla bireyin motorsal becerilerinde kendini nasıl değerlendirdiğidir (Fox’dan akt. Aşçı, 2004).

(22)

5

Sosyal benlik akvramı; ırksal, kültürel, dinsel benlikleri içerir. Kişinin kişiliği ile sosyal yapı arasında bağ kurmasında önce ebeveynler daha sonra öğretmenler ve arkadaş grupları etkili olmaktadır (Wall’dan akt. Kapıkıran, 2001).

Akademik benlik kavramı ise üç temel öğeden oluşur. Bu öğelerden biri yetenek, diğeri yeteneğin ifade edilme yolu olan ilgi ve sonucusu da insanı çalışmaya sevk eden meslek değerleridir (Kuzgun, 2000).

En genel anlamıyla benlik kavramı, kişinin kendisini başka herkesten ve her şeyden ayrı, eşsiz bir bütünlük olarak hissetmesi ve bunun bilincinde olmasıdır (Budak, 2003).

1.1.2.Benlik Saygısı

Bu kavram İngilizcedeki “self ‐ esteem” den gelmekte olup dilimizde “özsaygı” ya da “benlik saygısı” olarak ifade edilmektedir. Benlik (öz) kavramı ile yakından ilişkili olan benlik saygısı (öz saygı) bireyin kendi kişiliğine karşı geliştirdiği olumlu tutumu ifade eden bir kavramdır (Ulusoy, 2013).

Lawrence (1996), benlik saygısının kişinin kendisine dair bilginin değerlendirilebilir bir öğesi olduğunu söylemiştir. Benlik saygısı benliğin duygusal yönünü oluşturmakta ve bireyin kendisini beğenme derecesi olarak ifade edilmektedir (Hökelekli, 2008, s.172). Benlik saygısının oluşumunda iki temel kaynak etkili olmaktadır. Bu kaynaklardan biri bireylerin bilişsel olarak ne olmak istedikleri ile ne oldukları arasında yaptıkları kıyaslamadır. Bir diğeri ise bireylerin sosyal etkileşime girdikleri ve önem verdikleri bireylerden gelen dönütler ve değerlendirmelerdir (James’den aktaran Knightleya ve Whitelock, 2007,s.219). Kişinin kendini değerlendirmesi sonucunda ulaştığı ve benlik kavramını onaylamasından doğan beğeni durumu (Koç ve diğerleri, 2003), kendini olduğundan aşağıda ya da olduğundan üstün görmeksizin kendinden memnun olma durumudur. Benlik saygısı bireyin ne olduğu ile ne olmak istediği arasındaki farka ilişkin duygularını gösterir. İnsanların birey olarak değerleri konusunda vardıkları kanıdır (Yavuzer, 2006,s.90). Yukarıdaki tanımlardan gördüğümüz üzere, benlik saygısının ne olduğu konusunda birçok tanımlama mevcut olmasına karşın bu tanımlar noktasında bir fikir birliğine varıldığı ve genel geçer bir tanımın kabul edildiği görülmemektedir. Bu farklılık gerçekte “ben”e ya da “benlik”e ilişkin birden çok kavramın varlığından ileri gelmektedir.

(23)

6 1.1.3.Düşük ve Yüksek Benlik Saygısı

Benlik saygısıyla ilgili çalışmalara önderlik eden ilk psikologlar W. James, G.H. Mead ve C.Cooley’dir. Bu araştırmacılar düşük ve yüksek benlik saygısının kökenlerini ilk olarak tartışan kişiler olmuşlardır. Gerçek ve ideal benlik kavramı arasındaki farkın derecesi, kişinin düşük ya da yüksek benlik saygısından hangisine sahip olduğunu gösterir. Kişinin ideal benliğiyle gerçek benliği arasındaki fark bireyin benlik saygısını düşürür ve kendisini yetersiz, başarısız ve değersiz bulmasına sebep olur (Çankaya, 2007).

Düşük benlik saygısı, bireyin kendine olan güveninin ve saygısının az olduğu; kendisini eksik ve yetersiz gördüğü; değer ve saygı görmeye layık olmadığını düşündüğü durumdur. Yüksek benlik saygısı ise kişinin eksik yanlarının farkında olarak kendini sevilmeye ve önemsenmeye layık bulması durumudur (Plumber, 2005).

Lewin’e göre yaşam bir sahne, benlik saygısı da bireyin oynadığı rolden duyduğu memnuniyet derecesidir (Temel ve diğ. 2010). Kendi rolünü beğendiği müddetçe bireyin benlik saygısı yükselir ve birey mutlu bir şekilde rolünü oynamaya devam eder. Rolünü beğenmediğinde ise benlik saygısı düşer ve farklı rol arayışlarına koyulabilir. Ancak gerçek benliğine çok uzak bir ideal arayışında olursa, bireyin kendi iç dengesinde ve sosyal yaşama uyumunda olumsuzluklar yaşanabilir.

Bireyler ideal benliklerini gerçekleştirdikleri oranda yüksek veya düşük benlik saygısına sahip olurlar. Benlik saygısı yüksek olan bireyler kendine güvenir, başarma isteği yüksektir, iyimserdir ve zorluklardan yılmazlar. Kendilerini saygıdeğer, önemli ve yararlı görme eğilimindedirler. Ayrıca yeniliklere açık, başarılı iletişim kurabilen, aktif, rahat, girişimci ve yaratıcılardır. Benlik saygısı düşük bireyler ise diğer insanlara güvenemeyen, hayata karşı umutsuz ve toplumda uyum sağlama güçlüğü çeken ve bununla beraber sürekli suçluluk ve utanma duygusu yaşayan bireylerdir (Cevher ve Buluş, 2007).

Yukarıdaki çalışmalarda da görüldüğü gibi benlik saygısı düzeyi yüksek olan çocuklar her alanda daha başarılı olurken, benlik saygısı düzeyi düşük olan çocuklar kendilerine güven duyguları zayıf olduğu için başarısız olmaktadırlar.

Yüksek benlik saygısı bireyin kendisini değerli hissetmesi ve kendisine mevcut hali ile saygı duyuyor olmasıdır. Kişi kendisini değerlendirirken yeterince iyi olduğunu düşünmeli ve hissetmelidir. Yüksek benlik saygısı olan insanlar kendilerini geliştirmeyi amaçlayan insanlardır. Başkaları tarafından gözlemlendiklerinde dahi iyi ve düşmeyen performans

(24)

7

sergileyebilmektedirler (Bal, 2003,s.76). Yüksek benlik saygısına sahip olan bireyler kendilerine ulaşabilecekleri ve başarabilecekleri hedefler koyar ve bunlara ulaşmak için gayret gösterirler. Benlik saygısı bireyin sosyal, duygusal ve akademik başarılarını etkilemektedir. Bireyin başarmak istediklerine göre başardıkları ne kadar fazla ise benlik saygısı da o ölçüde yüksek olmaktadır (Güloğlu, 1999). Bu bireyler sorumluluk alabilir, geleceğe daha güvenle bakabilir, gerçeklerle yüzleşebilir ve çevresiyle uyumlu davranışlar gösterebilirler (Nixon’dan aktaran Öksüz ve Ayvalı (2012). Düşük benlik saygısına sahip olan çocuklar benlik saygısı yüksek olanların aksine, kendilerine yeteneklerinin daha altında hedefler koyarlar ve çoğu zaman etkinliklere katılmakta çekingen olurlar. Genellikle onaylanmak için diğer arkadaşlarına benzemeye çalışırlar. Benzemeye çalıştıkları davranışlar olumlu ya da olumsuz olabilir (Yavuzer, 2006). Bu çocuklar yalnız kalmamak için topluma uyma davranışı gösterebilirler. Uyumlu gibi görünseler de aslında tam olarak kendi kimlikleriyle toplumda yer edindikleri söylenemez. Daha çok pasif ve toplulukla hareket etme eğiliminde oldukları söylenebilir. Benlik saygısı yüksek bireyler daha olumlu kişilik özelliklerine sahipken (duygusal olarak istikrarlı olmak, daha az etkilenebilir olmak, mutlu ve başarılı bir hayata pozitif bir tepki vermek vb.), benlik saygısı düşük bireyler olumsuz kişilik özellikleri taşırlar (Hogg ve Vaughan, 2007) .Richard’a göre (akt. Özdemir ve Arık,2013);

Benlik Saygısı = Başarı / İddia

Benlik saygısı yüksek olan bireylerin kendi kapasiteleri ile beklentileri de yüksek olur. Kendilerine olan güvenleri fazladır. Beklentileri ve tutumları onları daha bağımsız ve yaratıcı kişiler yapar. Atılgan ve gayretli sosyal davranışlar gösterirler. Buna karşılık benlik saygısı düşük olan bireylerin ise kendilerine olan güven duyguları azdır. Fikirlerinin kabul görmeyeceğini düşünerek daha pasif ve çekingen davranırlar. Yalnızlığı tercih ederler. Bu tutumları nedeniyle sosyal ilişkileri de sınırlıdır.

Birey, kendi özelliklerini ve tutumlarını keşfetme yoluyla ve diğer bireylerin geri bildirimleriyle kendine ilişkin tanımlamalarda bulunur. Kendini olumlu sıfatlarla donanmış bir birey olarak algılıyorsa benlik saygı düzeyi yüksek; olumsuz ve çelişkili algılamaları varsa benlik saygısı düzeyi düşük olmaktadır. Aynı zamanda bireyin kendine ilişkin yorumları ve ulaşmak istediği standartlara uygun olup olmamasına ilişkin algıları, benlik saygısı düzeyinde belirleyici olmaktadır. Birey, kişiler arası ilişkilerde kendi gibi olanları ya da kendisini onaylayıp destekleyecek olan kişileri seçme eğilimindedir. Destekleyici

(25)

8

ilişkiler, bireyin benlik saygısını da desteklemektedir. Kendine uygun kişileri seçme eğiliminde olan birey kendine uygun durumları da seçme ve oluşturma çabası içindedir. Bireyin sosyalleşmesini destekleyen ve onu onurlandıran çaba ve uğraşlar, benlik saygısı düzeyini de arttıracaktır (Avşaroğlu, 2007,s.86).

Çevre ile etkileşim, sosyal statü, toplumsal kabul, aile ve arkadaş ortamı ve bireyin bedensel imajı benlik saygısının düşük veya yüksek olmasını etkiler. Aile, arkadaşlar ve ilişki kurulan diğer kişilerin bireyi beğenip beğenmemesi, yetenek ve ilgileriyle ilgili fikirleri bireyin benlik gelişimini etkiler. Kendisine sürekli “çirkin” ve “aptal” denilen çocuk böyle olduğunu düşünebilir ve kendine ilişkin saygısı azalabilir ya da çok yetenekli ve çalışkan olduğu söylendiğinde buna inanabilir ve bu sıfatlara uygun hareket edebilir (Baymur, 1994,s.266). Böylece, bireyin kabul görmek istediği toplumun beklenti ve değerlendirmelerini dikkate aldığı, sosyal değerlendirmeler ışığında kendi benlik sistemine uygun davranışlar geliştirdiği ve aynı zamanda topluma uyum sağlamaya çalıştığı söylenebilir. Toplum tarafından onaylanma isteği çocukluk döneminde sosyalleşmeyle başlar. Sosyalleşen çocuğun kendi varlığı hakkındaki farkındalığı artar ve çocuk kendine değer vermeyi öğrenir. Benlik kavramı geliştiğinde bu değerlendirme otomatik olarak devam eder. Artık çocuk kendi özellikleri, ilişkileri, duyguları ve davranışları hakkında genel bir yargıya sahip olur (Gençtan, 1984,s.232). Çocuğun sahip olduğu bu yargının onun benliğine duyduğu saygıyı belirlediği söylenebilir. Keza bireyin, kendine ilişkin memnuniyetinin artmasıyla benlik saygısını yükselteceği de söylenebilir.

Her insanın ulaşmak istediği bir ideal benlik kavramı vardır. Kişi kendine yakıştırdığı benlik kavramına ulaşmaya çalışır. Kişi ideal benliğe yaklaştıkça mutlu olur. Kimi zaman da ideal benlik bir düş olarak kalır; kişi amacına ulaşamaz, mutsuz olur ve neticede kendine olan saygısını yitirir (Yörükoğlu,2000,s.185).

Tufan ve Yıldız’a göre (1993) yüksek benlik saygısı ile düşük benlik saygısına sahip kişiler arasındaki farklar Tablo 1’de verilmiştir.

(26)

9

Tablo 1. Yüksek Benlik Saygısı ve Düşük Benlik Saygısı Arasındaki Farklar

Benlik Saygısı Yüksek Olan İnsanlar Benlik Saygısı Düşük Olan İnsanlar Kendilerine saygı duyulmasını isterler İnsanlardan eleştirmelerini beklerler. Gözlemlendiklerinde de eşit performans

sergilerler. Gözlemlendiklerinde daha düşük bir performans sergilerler. Eleştirildiklerinde savunmaya geçmezler

ve atılgan davranırlar. Eleştirildiklerinde savunmaya geçerler ve pasif davranırlar. İltifatları kolaylıkla kabul ederler. İltifatları kabullenmekte zorlanırlar.

Performanslarını gerçekçi bir biçimde

değerlendirebilirler. Performanslarını gerçekçi bir biçimde değerlendiremezler. Kurumlarında aktiftirler. Kurumlarında pasiftirler ya da sınırlı hareket ederler. Otorite figürlerine karşı rahattırlar. Otorite figürlerine karşı rahat değildirler. Genel olarak hayatlarından memnundurlar. Genel olarak hayatlarından memnun değildirler. Güçlü bir sosyal destek sistemleri vardır. Zayıf bir sosyal destek sistemleri vardır. Kendilerini kontrol edebilirler. Dışarıdan kontrol edilirler.

Bireylerin, sunulan eğitimden en üst düzeyde yararlanıp başarılı ve mutlu olabilmesi birçok etmenin karşılıklı etkileşimine bağlıdır. Sunulan eğitimin kalitesi ve bireysel farklılıklar bu etmenlerin başında yer alır. Bireysel farklılıklar arasında yer alan yetenek, başarı, güdülenme, çalışma alışkanlıkları, sınav kaygısı, benlik saygısı gibi değişkenler birçok araştırmaya konu olmuştur. Araştırmalar, bu değişkenlerin gerek başarı ve gerekse psikolojik sağlık üzerinde oldukça önemli bir etkiye sahip olduğunu göstermektedir (Bozanoğlu, 2005).

1.1.4.Benlik Saygısı Teorileri:

Benlik saygısı ve gelişimi farklı kuramlar altında ele alınmaktadır. Bunlar; Psikanalitik kuramlarda; benlik, ego, id ve süper egoyu içeren bir yapı olarak ele alınmaktadır. Fenichel akt. Cansever’e (1976) göre; psikanalitik kuramlarda benlik saygısının gelişiminde süper ego gelişiminin önemli bir rolü bulunmaktadır. Süper ego geliştikçe benlik saygısı da gelişmektedir. Kendinden hoşnut olmanın tek koşulu sevilmiş olma duygusu değildir zira doğru olanı yapmış olma duygusu da gerekmektedir. Ayrıca; birçok kimsenin davranışını ve benlik saygısını yalnız kendilerini haklı görmeleri etkilememektedir. Başkalarının

(27)

10

kendileri için ne düşünebileceğinin dikkate alınması davranışlarını ve benlik saygılarını etkilemektedir.

Jung’ın (akt. Çankaya 2007) kuramında ise, benlik kişiliğin bütünüdür. Benlik kişiliğin odak noktasıdır. Diğer sistemler onun çevresine kümeleşmektedir.

Ericsson (akt. Gür, 1996,s.106), benlik saygısının, kökenini psikososyal gelişme sürecinin birinci döneminde aynılık, tutarlılık ve süreklilik duygusuna bağlı temel güven duygusundan aldığını ifade etmektedir. Ericsson’un görüşü şöyledir:

“Çevremizdekiler bana bakıyor, varlığımı tanıyor. Onların sürekli, tutarlı ve aynı kişiler oluşu güvenilir kesinliktedir. Ben bakılmaya değer güvenilir bir varlığım.”

Adler’e göre (akt. Bilgin, 2001,s.98) benlik saygısı, aşağılık duygusundan üstünlük duygusuna geçişin göstergesidir. Adler özellikle “organ eksikliği” olarak nitelediği doğuştan gelen fiziksel kökenli psikolojik eksiklik ve yetersizliğin aşağılık duygusunun kaynağını oluşturduğunu belirtmektedir.

Rogers’a göre (akt. Gelso ve Hayes,1998) benlik, kişiliğin öznel yanıdır. İnsanın kendisine ilişkin fikirleri, duyuşları ve kanılarının bütününden oluşmaktadır. Benlik, bireyin yalnız kendisinin farkına vardığı ve doğrudan ölçme ve gözlem gibi yöntemlerle tanımlanamadığı için “fenemolojik” bir anlam taşımaktadır. Fenemolojik benlik kişinin kendisi tarafından algılanan benliği olarak nitelendirilmektedir.

Maslow (akt. Arıcak, 1999), benlik saygısının kendini geliştirmedeki önemi üzerinde durmaktadır ve temelden uca doğru bir piramit şeklinde, aşamalı olarak 5 grupta düzenlenebilen çok sayıda ihtiyaçtan söz etmektedir. Bunlar en alttan en üste doğru:

1. Temek fizyolojik ihtiyaçlar 2. Güvenlik ihtiyaçları

3. Ait olma ve sevgiye ihtiyaçları 4. Saygı ve statü ihtiyaçları

5. Kendini gerçekleştirme ihtiyaçlarıdır.

Maslow bir insanın benlik saygısını geliştirmesi için bu maddeler arasında ilk üç ihtiyacın giderilmesinin ve buna ek olarak kişinin toplumda kabul görmesinin ve koşulsuz sevilmesinin de gerektiğini belirtmektedir.

(28)

11

Benlik saygısının gelişimini incelemeyi amaçlayan birçok araştırmacı bulunmaktadır ancak bunlardan Rosenberg ve Coopersmith’in çalışmaları günümüz araştırmalarında kullanıla gelmiştir. Bu nedenle bu bölümde bu iki araştırmacıya ayrı başlıklar altında kısaca değinilecektir.

a) Morris Rosenberg:

Rosenberg'in çalışmaları ergenlik dönemindeki olumlu benlik imajı gelişiminin dinamikleri üzerine odaklanmıştır. Öncelikle ailede ve sosyal çevre içinde kendini değerlendirme davranışlarını ve daha sonra sosyal davranışların benlik saygısı ile ilişkisini incelemiştir. Rosenberg’e göre (1965), benlik saygısı, kişinin yetenekleri ve kendini kabuldeki evrensel duyguları ve değeriyle ilgili kendi yargılarıdır. Ona göre benlik saygısı, bireyin kendini değerlendirmesinin bir sonucudur ve bireyin kendine karşı olumlu ve olumsuz tutumlarını içerir. Bireyin kendine ilişkin değerlendirmeleri sonucunda ulaştığı yargı, benlik saygısının düzeyi için belirleyici olmaktadır. Benlik saygısı, bireyin benlik kavramına ilişkin ulaştığı değerlilik yargısıdır. Yüksek benlik saygısı kişinin özsaygı ve özdeğer algısının belirtisi iken düşük benlik saygısı kendini reddetme ve kendinden memnun olmama anlamına gelmektedir. Yüksek benlik saygısı genel anlamda iyilikle ilişkili olabilirken düşük benlik saygısı risk davranışları ve olumsuz gelişimsel sonuçlarla ilgili olabilir (Büyükgöze-Kavaş, 2009).

b) Stanley Coopersmith:

Rosenberg için benlik saygısı, özel bir nesne gibi oldukça boyutsuz bir fenomendir. Fakat Coopersmith için benlik saygısı fazlasıyla karmaşıktır.

Coopersmith (1967), benlik saygısını çocukluk döneminden itibaren gelişmeye başlayan kişisel değerler ve standartlara göre kişinin performansını, kapasitelerini ve yüklemelerini içeren yargısal bir süreç ve kişisel değerlilik kararı olarak tanımlar. Aynı zamanda bunu bireyin kendi saygınlığı ile ilgili yaptığı bir değerlendirme olarak ifade eder. Benlik saygısı, normal koşullar altında değişmezlik gösterir ancak yaşantının farklı alanlarına, cinsiyete, yaşa ve diğer tanımlama koşullarına göre değişebilir. Coopersmith (1967), benlik saygısı üzerinde önemli etkiye sahip dört değişken tanımlamıştır. Bu değişkenler:

1. Başarı, 2. Değerler,

(29)

12 3. İstekler,

4. Savunmalardır.

Başarı, her birey için farklı anlamlar taşımaktadır. Bazıları için başarı, uğraş sonucunda maddi bir ödül elde etmek olabildiği gibi, bazıları için manevi doyum ve bazıları için ise popüler olmak başarı anlamına gelebilmektedir. Başkalarını etkileyebilme ve kontrol edebilme yeteneği bireye güç kazandırmaktadır. Bu tür insanların benlik saygısının yüksek olduğu görülmektedir.

Değerler, benlik saygısı üzerinde belirleyici bir etkiye sahiptir. İlk olarak ailesinden değerlerini edinen birey, daha sonra sosyal çevreden edinimlerini sürdürür. Değer ve standartlarını daha bağımsız ve daha kendine göre oluşturan bireylerin benlik algılamaları daha olumlu olacaktır.

Bireyin istekleri, benlik saygısı ile ilişkili bir diğer değişkendir. Düşük benlik saygısına sahip kişilerin istekleriyle bu isteklere ulaşmada gösterdikleri performans arasında önemli boşluklar bulunmaktadır. Bu kişiler isteklerini gerçekleştirmek için yeterli performansı gösterememekte, dolayısıyla amaçlarına ulaşamamanın getirdiği başarısızlık ve isteklerini gerçekleştirememe duygusu benlik saygılarına zarar vermektedir.

Bireyin savunmaları, benlik saygısı üzerinde etkili olan bir başka kavramdır. Birey, günlük yaşamındaki kaygı ve gerginlik yaratan olaylarla baş etme stratejilerini anne-babasını ve çevresindeki diğer kişileri gözlemleyerek öğrenir. Eğer bu stratejiler bu tür olaylarla baş etmeye yeter ve kişinin kaygısını yenmesine yardımcı olursa birey kendini yeterli ve güçlü hissedecektir. Kendini olumlu olarak değerlendiren kişinin de benlik saygısı yüksek olacaktır ( Turan,2010).

Coopersmith gerçek ve savunucu benlik saygısı olmak üzere iki çeşit benlik saygısından söz eder. Gerçek benlik saygısı, kişinin kendisini gerçekten değerli hissetmesi, savunucu benlik saygısı ise, kişinin kendisini değersiz hissettiği halde bu korkutucu bilgiyi kabul etmemesini ifade eder. Coopersmith kişinin kendini nasıl değerlendirdiğinin önemini vurgulamaktadır. Bireyin kendini değerli ya da değersiz olarak değerlendirmesi onun yaşam kalitesini belirlemektedir. Bu bağlamda kendini değerli olarak gören kişilerde gerçek benlik saygısı, değersiz gören ama bunu kabullenmeyen kişilerde ise savunucu benlik saygısından bahsetmektedir. Coopersmith, yüksek benlik saygısı olanların kişiler arası ilişkilerde daha katılımcı, olaylara iyimser bakan, kendilerini ifade edebilen, dünyada olan olaylara ilgili,

(30)

13

geleceğe olumlu bakan, sorunlarla karsılaştıklarında çözüm üreten, yaratıcı ve bağımsız bir kişilik örüntüleri olduğundan söz etmektedir (Arıcak,1999).

1.1.5. Ergenlikte Benlik Saygısının Gelişimini Etkileyen Unsurlar

Ergenlik, çocuklukla erişkinlik arasında yer alan, gelişme, ruhsal olgunlaşma ve yaşama hazırlık dönemidir. Birleşmiş Milletler’in tanımına göre ergen 15 ile 25 yaşları arasında öğrenim gören, hayatını kazanmak için çalışmayan ve ayrı bir konutu bulunmayan kişidir (Yörükoğlu, 2000).

Ergenlerin benlik imgelerinin bilinmesi, onların içinde bulundukları psikolojik ve sosyolojik yapıyı daha sağlıklı ve objektif bir şekilde gözlemleyip değerlendirmeyi ve bu sayede ortaya çıkan problemlere daha etkili ve kalıcı çözümler getirebilmeyi sağlar. (Yağışan ve diğ., 2007,s. 150).

Ergenlik; bireyin kim olduğunu, neye inanıp neye değer verdiğini ve hayattan ne elde etmeyi beklediğini keşfettiği bir kimlik kazanma dönemidir. Ergenlik insanın yaşam döngüsünde çok özel bir dönemdir. Büyüme görevini sonlandırma ve büyüyüp gitme sürecini başlatma zamanıdır. Bu dönem 5-7 yıllık bir zaman dilimine serpiştirilmiş olan duygusal durumların, zihinsel değişimlerin ve fiziksel olgunluğun bir bileşimidir (Adams, 1995). Bu dönemde, gözle görülen ve hızlı ilerleyen psikolojik ve biyolojik değişimlere, sosyal gelişim de eşlik eder (Motavallı, 2000).

Ergenlik kimlik oluşturma açısından önemli bir dönemdir. Olumlu bir kimlik oluşturma ergenin ruhsal sağlığı ile yakından ilişkilidir (Akman ve Balat, 2004).

Ergenlik, insan hayatının önemli evrelerinden biri olup çocuklukla erişkinlik arasında yer alan bedensel ve psikolojik gelişme dönemidir. Bu dönemde genç, heyecanlı, hevesli, sabırsız ve düzensizliklere karşıdır. Bu duygu ve düşünceler gencin benlik düzeyine yansımaktadır. Ayrıca gencin benlik algısına etki eden sosyolojik hadiseler vardır. Bunlar arasında toplumsallaşma, özdeşleşme ve kimliğin belirsizliği, özerklik ve sorumluluk, farklı davranış biçimleri, çağın getirmiş olduğu toplumsal ve kültürel değişme gibi konular sayılabilir (Aku’dan akt. Yağışan ve diğ. 2007).

Benlik kavramına önemli katkıları olan Erikson, ergenlik dönemini insan hayatının en önemli dönemi olarak görmüş ve kuramında buna oldukça yer vermiştir. Ona göre ergenlik bireyin kendisine ‘Ben kimim?’ sorusunu sorduğu ve cevap aradığı dönemdir. Bu dönemi

(31)

14

başarıyla atlatan bireyler kimlik duygusunu edinirken, başarıyla atlatamayanlar rol karmaşasına düşmektedirler (akt. Saydanoğlu, 2011,s.78).

Benlik gelişimi durağan bir durum olmayıp yaşam boyu sürekli gelişen ve değişmeye elverişli bir olgudur. Ancak her ne kadar yaşam boyu süren bir gelişim olsa da en kritik gelişim süreci ergenlik dönemidir (akt. Coşkun ve Altay, 2009).Bu dönemin gelişimsel ödevleri, her iki cinsiyetten olan yaşıtlarıyla daha olgun ilişkiler kurabilme, cinsiyet rollerini benimseme, bedenini kabul etme, anne baba ve diğer yetişkinlerden duygusal olarak ayrılarak bağımsızlığa ulaşma, değerler ver ahlak sistemi geliştirme, toplumsal olarak sorumlu davranış sergileme ve meslek için hazırlanma olarak ifade edilmektedir (Bacanlı, 1999,s.96).

Yavuzer, benlik saygısının kişinin mesleği, eğitim düzeyi, ekonomik durumu ve diğer birçok değişkenle ilişkili olabileceğini düşünerek bu yönde çeşitli araştırmalar yapmıştır. Benlik saygısını olumlu veya olumsuz etkileyen durumları inceleyen araştırmaları sonucunda benlik saygısını aşağıdaki etmenlerin etkilediği sonucuna varmıştır (Yavuzer, 2000,s.105).

1. Sosyoekonomik ve kültürel seviye 2. Cinsiyet

3. Babanın mesleği ya da anne-babanın eğitim düzeyi 4. Anne-babanın ilgisi

5. Akademik başarı

Yukarıda sıralanan maddeler arasına öğretmen, çevre, arkadaş ve dış görünüm faktörlerini de eklemek gerekir. Ergenlikte benlik saygısının oluşumunda öncelikle aile daha sonra arkadaş çevresi etkilidir. Ergenlik döneminde, ergenin kendisi için önemli olan insanlarla etkileşimleri benlik saygısı üzerinde çok önemli bir rol oynamaktadır. Ergenler için önemli olan kişiler, anne ve babaları, öğretmenleri, sınıf arkadaşları ve diğer arkadaşlarıdır (Harter, 1993).

Bu faktörlerin bireyin gelişimi üzerindeki etkilerini açmamız gerekirse;

Çocuğun okul öncesi eğitimden başlayarak özsaygısının gelişiminde öğretmenler önemli bir yer tutar. Sınıf ortamı çocuklar için güvenli aile ortamından ilk defa ayrıldıklarında iletişim kuracakları kendilerini diğer çocuklarla karşılaştıracakları ilk yer olmasından dolayı

(32)

15

önemlidir (Uyanık ve Balat 2003). Öğretmenlerin sınıf içi yönetim konusunda izledikleri yöntemler, çocukların benlik saygısını etkilemektedir. Öğretmenlerin sınıf içindeki katı ve eleştirici tutumları, çocuğu yargılar tarzdaki ifadeleri, çocuğun kendini yetersiz hissetmesine ve özsaygısını yitirmesine neden olmaktadır (Gordon 1999). Günümüzde öğrencilerin özsaygı düzeylerinin onların hem ruh sağlığı hem de okul başarısı üzerinde çok önemli etkileri olduğu herkes tarafından kabul edilmektedir. Kendilerinden hoşnut olan ve kendilerini değerli gören öğrencilerin, kendilerinden hoşnut olmayan ve kendilerini değerli görmeyen öğrencilere göre daha başarılı oldukları görülmektedir. Bu nedenle öğretmenlerin, temel görevleri olan bilgi aktarma ve öğretme görevlerinin yanında öğrencilerin özsaygılarını geliştirmeye yönelik çalışmalara da yer vermelerinin çok büyük bir önemi vardır (Ürün, 2010).

Çocuğun özsaygı gelişimini etkileyecek aileden kaynaklanan etmenler arasında en önemlisi aile içi iletişim ve karşılıklı sevgidir. Anne ve babanın birbirine nasıl davrandığı ve yine anne ve babanın çocuklarına nasıl davrandığı bu aile içindeki çocukların gelişimleriyle yakından ilişkilidir. Ailenin çocuğa karşı davranışları, çocuğun kendi benlik kavramını oluşturmasında rol oynayarak çocuğun kendisine olan özsaygısına etki etmektedir. Ailenin birinci işlevi; tüm temel ihtiyaçlarını karşılayarak her aile bireyinin optimum gelişimini sağlamaktır. Çocuğun başarılı bir kişilik geliştirmesi için fizyolojik ve psiko-sosyal ihtiyaçlarının yerinde ve zamanında karşılanması gerekmektedir (Humphreys, 1999). Birey, değerlerini ilk olarak ailesinden edinir ve bu, değer ediniminde en önemli süreçtir. Bu süreç ailenin çocuğu kabulünden başlayarak onun bireysel özgürlüğüne kadar uzanmaktadır. Daha sonra sosyal çevreden edinimler başlar. Ergenin duygusal gelişiminin en önemli belirleyicisi, bilinçli bir şekilde düşünce ve duygularını ortaya koyabilen ebeveynlerin varlığıdır. Ebeveynlerin çocuklarına verdikleri eğitim içerisinde onu sevdiklerini ve kabul ettiklerini ifade etmesi, ergenin de kendini kabul eden ve duygusal yönden sağlıklı bir birey olmasını sağlar (Kasatura, 2002). Ergenlik döneminde gençler için arkadaşlık ilişkileri giderek ön plana çıkmakta fakat anne ve baba ile olan ilişkiler önemini yitirmemektedir. Anne ve babaların çocuklarına karşı tutum ve davranışları çocukların kendilik algısını biçimlendirmektedir. Anne ve babası ile sağlıklı ve doyurucu ilişkileri olan ergenler aile dışındaki çevre ve arkadaşları ile daha kolay istendik yönde ilişkiler geliştirebilmektedirler. Bu nedenle ana-babaların çocukları ile olan ilişkileri ve onlara nasıl davrandığı bir hayli önemlidir (Steinberg, 2007,s. 149).

(33)

16

Ergenlik dönemindeki yakın arkadaşlıklar ergenin benlik saygısını arttırmakta, sosyal becerilerinin gelişmesi için fırsat yaratmakta, gelişimini daha doğru biçimde değerlendirmesini sağlamakta ve ergen kültürünün ve grubun bir parçası olma gereksinimini karşılamaktadır (Updegraff ve diğ.’nden aktaran Gökalp, 2009, Updegraff ve diğ., 2001).

Bireysel farklılıklar, benlik kavramını etkileyen etmenlerin başında gelir. Çoğu kültürde beden yapısı ve genel görünüş oldukça ilgi çeker ve bireyin benlik kavramını ciddi biçimde etkileyebilir (Baymur 1994).

Benlik kavramının gelişimi, bireyin çevresiyle olan yaşantılarını algılayış biçimine göre oluşan dinamik bir süreçtir. Yaşantıların algılanış biçimi, diğer insanlar tarafından olumlu olarak değerlendirilme ve kabul edilme gereksinimlerinden önemli ölçüde etkilenir (Geçtan 1984). Benlik saygısı acı tatlı birçok yaşanmışlıklar sonunda öğrenilir. Her yaşantı, her baştan geçen olay benliğe bir şeyler katar (Yazgan ve diğ., 2013.s.87). İnsan çevre ile etkileşimi sırasında eylemlerde bulunmakta, böylece yaşanan, duyulan, hissedilenler benlik kavramını oluşturmaktadır. Çocuk çevresiyle etkileşimi sonucunda kendisi hakkında olumlu-olumsuz düşünceler geliştirir. Çocuğun kendisi hakkında geliştirdiği düşünceler çevresindeki kişilerin onu değerlendirme şekline göre belirlenmektedir (Baran, 1999,s.87 ). Benlik kavramı, disiplin ve sevgi aracılığıyla ana-babadan, uygun davranışı gösterme baskısıyla yaşıtlardan, başarı ya da başarısızlıkla okul ve daha birçok yaşantılardan etkilenir. Buna karşılık, psikolojik ve beden sağlığımızı, başkalarıyla ilişkileri, akademik başarıları ve meslek seçimini etkileyebilir. Eğer her şey yolunda giderse – ki çoğunluk için böyledir – çeşitli parçalar birbirleriyle harmanlanır ve kapsayıcı bir benlik kavramı ve yapısı oluşur. Ergenlik dönemi, bireyin gelişim sürecinde en önemli evrelerin başında gelmektedir. Bu süreçte oluşacak benlik kavramı, bireyin gelecekteki yaşamını tamamen şekillendirecektir (Gender ve Gardiner, 2010).

1.1.6. Ergen Eğitiminde Güzel Sanatlar Lisesi

Ülkemizde 80’li yılların sonlarında güzel sanatlara verilen önemin artması, bu alandaki yeni ilerleme ve gelişmeleri de beraberinde getirmiştir. Bu bağlamda en köklü atılımlardan biri de güzel sanatlar liselerinin açılmasıdır. 1989 yılında ilk güzel sanatlar lisesi İstanbul’da açılmıştır (Ersoy, 2003,s.1).

(34)

17

Bugün, Milli Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Genel Müdürlüğü’nün yayınladığı 2013-2014 eğitim öğretim yılı örgün eğitim istatistik raporlarında yer alan verilere göre ülkemizde toplam 71 Güzel Sanatlar Lisesi’nin bulunduğu belirtilmiştir.

Milli Eğitim Bakanlığı Lise ve Ortaöğretim Kurumları (2013), Yöntemeliği’nde yer alan, Milli Eğitim Temel Kanunu’nun 33. maddesi şöyledir:

Güzel Sanatlar alanlarında özel ilgi ve yetenekleri beliren çocukları küçük yaşlardan itibaren geliştirmek üzere temel eğitim ve orta öğretim seviyesinde ayrı okullar açılabilir veya ayrı yetiştirme tedbirleri alınabilir. Özellikleri dolayısıyla bunların kuruluş, işleyiş ve yetiştirme ile ilgili esasları ayrı bir yönetmelikle düzenlenir.

Okulun amacı öğrencilerin,

 Güzel sanatlar alanında ilgi ve yetenekleri doğrultusunda eğitim ve öğretim görmelerini,

 Özel yetenek gerektiren yükseköğretim programlarına hazırlanmalarını, yabancı dil öğrenmelerini, alanlarında araştırmacılığa yönelmelerini,

 Yetenekleri doğrultusunda yorum ve uygulamalar yapabilen yaratıcı ve üretken kişiler olarak yetişmelerini,

 Milli ve milletlerarası sanat eserlerini tanımalarını ve yorumlamalarını sağlamaktır. Güzel sanatlar liseleri halen bu amaç doğrultusunda eğitim ve öğretime devam etmektedir. Güzel Sanatlar Lisesi, mesleki eğitim veren ortaöğretim kurumlarındandır. Burada öğrenim görmek isteyen öğrenciler ilköğretim kademesinin son sınıfında öğrenim görmek istedikleri güzel sanatlar lisesinin yetenek sınavına girerler ve başarılı oldukları takdirde öğrenim görmeye hak kazanırlar. Mezun olan öğrenciler çoğunlukla üniversitelerin öğretmen yetiştiren bölümlerine yerleştirilmektedirler. Bu nedenle Güzel sanatlar lisesi mesleki resim ve müzik eğitimi veren ortaöğretim kurumları olarak ülkemizde sanat eğitimi veren kurumlar arasında önemli bir yere sahiptir.

Orta öğretim, öğrencinin ergenliğe geçiş yaptığı yaş aralığına denk gelir. Yetişkinliğe hazırlık ve gelecekteki yaşamın biçimlenmesi aşaması olan ergenlik döneminde gençlerin eğitimi özel bir anlam taşır. Ruhsal ve bedensel değişiklikler yönünden karmaşık özellikler gösteren gençlerin eğitimi çocuklara ve yetişkinlere göre sanat eğitimcisi açısından ayrı bir ustalık ister(Toy,2006, s.27).

(35)

18

Alan yazın incelemesi yapıldığında ergenlik döneminde bireyin benlik gelişiminin olumlu olabilmesinde sanat eğitiminin önemini vurgulaytan birçok araştırmaya rastlanmıştır. San (2004,s.5) yılında, eğitimin temel amaçlarından birinin insanın iki yönü (duygu ve düşünce) arasındaki uyumun sağlanması olduğunu ve sanat eğitiminin de örgün ve yaygın eğitimde yer almasının bu dengeyi sağlayabileceğini böylelikle tüm eğitim süreçlerini daha etkili kılabilecek bir güce sahip olunabileceğini dile getirmiştir

Lise ve dengi okullar dört yıllık eğitim sürecini kapsamaktadır. Erbay, bu öğretim süresinde, plastik sanat eğitimi ile sağlıklı ve yaratıcı zihniyette kişiler yetiştirmenin, bilgi ve teknikle donatılmış kişiler yetiştirmekten daha önemli olduğunu belirtmiştir (Erbay, 2004, s.36).

Sanat eğitimi çok yönlü düşünen, deneyen, soru soran, öğrencilerin yetişmesinde önemli rol oynar. Duygusal gelişimi yıpranmış, zedelenmiş koşullarda yetişen bireylerde kendine güven duygusunu onarmak, geliştirmek özelikle sanatsal ortamlarda ve ilgili etkinliklerle mümkün olur. Sanat eğitimi sırasında bireye sevgi, ilgi, anlayışla yaklaşmak onun bireysel veya grup içi özelliklerine ilgi ve saygı göstermek, etkinliklerinde ulaştığı başarıyı ödüllendirmek, duygusal güvene atılan ve onu geliştiren ilk adımlardır (Dilmaç, 2002). Gençler/çocuklar sanat eğitimi süresince sanatın hangi alanında olursa olsun ortaya bir ürün koyarken yaşadıkları süreç ve sonuçta ortaya çıkan ürünün ruhsal gelişimlerine, kişiliklerine bedensel ve toplumsal gelişimlerine katkısı büyüktür. Ürünü ortaya koyma sürecinde malzemeyi tanıma, tekniği öğrenme ve geliştirme deneme ve yanılmalarla düşünme sorgulama ve yaratıcılıklarının gelimesinde katkıda bulunur. Sonuçta ortaya çıkan ürün de başarmanın mutluluğunu ve grurunu yaşatır ( Buyurgan & Buyurgan, 2001,s.9). Sanatın bireysel işlevi bireyin kendine özgü bir kimlik kazanması, dengeli ve doyumlu sağlıklı, başarılı, duyarlı ve mutlu olması için davranışları veya davranışsal yapıları üzerinde belirli izler bırakan estetik/artistik etkime ve tepkime biçimlerini kapsar ( Uçan, 1996,s.24).

Sanatın kollarından müzik eğitimi bireyin kendini tanımasına, kendine güvenini arttırmasına, kendini kanıtlamasına, kendini gerçekleştirmesine, kişiliğini geliştirmesine, yaşamını zenginleştirmesine ve böylece kendisine daha sağlıklı, mutlu bir yaşam kurmasına olanak sağlar (Uçan, 1996). Müzik eğitimi alarak birçok etkinliğe katılan gençlerin olumlu bir benlik algısına sahip olduklarını araştırması sonucunda gören Köksal (2000), bu bireylerin kendine güvenen, kendini daha iyi tanıyan ve ifade edebilen, dışa dönük,

(36)

19

hareketli, toplumsal becerileri gelişmiş, neşeli olacaklarını belirtmiştir. Aynı zamanda müzik eğitiminin ergenlikte oluşan güvensizlik duygularını azalttığı, (örneğin birlikte müzik yapma ya da bir müzik parçasını çalma) yaşıtları ile birlikte beraberlik ve arkadaşlık duıygularını geliştirdiği savunulmaktadır. (Kulaksızoğlu, 2000).

Güzel sanatlar lisesi sanat eğitimi ağırlıklı bir lisedir. Ders programlarının sanat eğitimi ağırlıklı olması, bu liseyi ergenlik dönemlerini yaşayan lise öğrencilerinin olumlu benlik oluşturmasını sağlayacak bir ders programına sahip olması yönüyle diğer liselerden ayrışmasını sağlar.

Bu araştırmanın kapsadığı güzel sanatlar lisesi müzik bölümü dersleri çoğunlukla öğrenci ile öğretmenin birebir etkileşime geçmesini gerektiren derslerden oluşur. Programda yer alan çalgı ve ses eğitimi bu derslerdendir. Bu derslerin eğitimi usta- çırak ilişkisini içeren, Türk müziği’nin eğitiminde de var olan meşke dayalı yapıya sahiptir.

Birebir yapılan bu derslerin olumlu yönlerini saymamız gerekir ise, öncelikle öğretmene öğrencinin kişisel gelişimini yakından takip etme fırsatı verir. Öğrenci derste yaşadığı sorunları ders esnasında paylaşabilir ve öğretmeni ile iletişim kurarak çözüm bulabilir. Öğrenci ile birebir yapılan bu ders işlenişinde öğrencinin öğretmeni gözetiminde pratik yapacak oldukça fazla zamanı vardır. Sınıfta ders işlenişinin aksine bu işleniş şekli öğretmen ve öğrencinin oldukça yakın bir iletişime geçmesini sağlar.

Öğretmen, ergenlik döneminde olan birey için rol modelidir. Öğretmen, öğrencisinin davranışlarını doğrudan ya da dolaylı olarak etkilemektedir. Öğretmenin anlık ve istemsiz müdaheleleri istenmedik davranışları ortaya çıkarabilir. Öğrencinin davranışlarının değiştirilmesi, geliştirilmesi ve yeni davranış örüntülerinin kazandırılmasında öğretmenin kullandığı öğretim yöntemi kadar öğrenciye yaklaşım biçimi de önemlidir (Deniz ve diğ.2006). Öğretmenin ergenlik dönemi bireyinin özelliklerini tanıması, tepki ve davranşlarını buna göre biçimlendirmesi gerekecektir.

Güzel sanatlar lisesi öğrencileri geleceğin sanat eğitimcisi adaylarıdır. Öğretmen adaylarının benlik saygısı düzeylerinin kişisel ve mesleki farkındalıkları açısından oldukça önemli olduğu düşünülmelidir. Bu durumda güzel sanatlar lisesindeki ergenlik dönemi öğrencilerinin eğitimi, hem bireyin gelişimi açısından hem de bir sanat eğitimcisi yetiştiriyor olması bakımından oldukça önemli bir konudur.

Şekil

Tablo  4.  Çalgıya  Yönelik  Benlik  Algısı  ve  Coopersmith  Benlik  Saygısı  Ölçeğini  Cevaplayan 11
Tablo  6 .  Çalgıya  Yönelik  Benlik  Algısı  Ölçeğinin  I.  Faktörüne  Ait  Maddelerin  Faktör  Değerleri,  Madde  Toplam  Korelasyonları,  Cronbach  Alfa  Güvenirlik  Katsayısı  ve  Açıklanan Varyans Oranı
Tablo 6 ’te görüldüğü gibi ölçeğin I.  faktörü 11 maddeden oluşmaktadır. Birinci faktörde  ölçeğin 1, 2, 3, 4, 5, 10, 11, 13, 16, 18, 19 maddeleri yer alırken, madde yük değerleri .555  ile  .782 arasında değerler almıştır
Tablo 8 . Öğrencilerin Cinsiyetlerine Göre Frekans ve Yüzde Dağılımları
+7

Referanslar

Benzer Belgeler

Determine whether the statement is true or false. If it is true,

Kullandı˘ gınız teorem(ler)in ko¸sullarının sa˘ glandı˘ gını kontrol edin.. (˙Ipucu: ¨ Once f nin 1 de s¨ urekli olması i¸cin sa˘ glanması gereken

[r]

[r]

Aşağıdaki çarpma işlemi gerektiren problemleri çözünüz. 1) 36 sayısının 23 katı kaç eder? 6) Ahmet 24 sayfalık fotoğraf albümünün her sayfasına 6 fotoğraf koymuş. Her

(…….) Dinimize göre doğru ve güzel olan davranışları yaparsak kazanırız.. (…….) Müslüman olmak için ilk şart yerine

7. Complete the table. Put the words into correct order to make a sentence. What do you think about “Spider

Benlik saygısı alt boyutlarından kaygı ile matematik kaygısı alt boyut- larından işlem kaygısı, uygulama kaygısı, ders kaygısı, öğretmen kaygısı, sınav kaygısı ve