• Sonuç bulunamadı

Şanlıurfa Tılfındır Sağlık Ocağı Bölgesinde Akraba Evliliği Prevalansı ve 5 Yaş Altı Ölümlere Etkisi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Şanlıurfa Tılfındır Sağlık Ocağı Bölgesinde Akraba Evliliği Prevalansı ve 5 Yaş Altı Ölümlere Etkisi"

Copied!
5
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

1

ŞANLIURFA TILFINDIR SAĞLIK OCAĞI BÖLGESİNDE AKRABA EVLİLİĞİ

PREVALANSI ve 5 YAŞ ALTI ÖLÜMLERE ETKİSİ

Miyaser KAYAHAN *, Zeynep ŞİMŞEK **, Fatma ERSİN *, Fatma GÖZÜKARA *, Mehmet Ali KURÇER***

* Öğr. Gör., Harran Üniversitesi Sağlık Yüksekokulu, Şanlıurfa

** Yrd. Doç. Dr., Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı, Şanlıurfa *** Uz. Dr., Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı, Şanlıurfa

ÖZET

Bu araştırmada, Şanlıurfa İli Tılfındır Sağlık Ocağı bölgesinde akraba evliliklerinin prevalansını, prevalansı etkileyen faktörleri ve 5 yaş altı çocuk ölümlerine etkisini belirlemek amaçlanmıştır. Kesitsel tipteki bu araştırmanın örneklemini 15-49 yaş arası 365 evli kadın oluşturmaktadır. Araştırmacılar tarafından geliştirilen soru formu yüz yüze görüşme tekniği ile uygulanmıştır. Verilerin analizi SPSS (10.0) istatistik paketi kullanılarak yapılmış, önemlilik testlerinden ki-kare kullanılmıştır. Araştırmaya katılan 365 kadından %37’si birinci derece akraba evliliği olmak üzere %49.6’sının akraba evliliği yaptığı saptanmıştır. Akraba evliliği ile kadının yaşı arasında anlamlı bir ilişki bulunurken (p=0.04), kadının ve erkeğin öğrenim durumları arasında anlamlı bir ilişki bulunmamıştır (sırasıyla; p=0.07, p=0.26). Birinci derece akraba evliliği ile beş yaş altı çocuk ölümleri arasında anlamlı bir ilişki bulunmuştur (p=0.006). Sonuç olarak, sağlık ocağı bölgelerinde halka sağlık eğitimi verilerek akraba evliliklerinin olumsuz sonuçları hakkında toplumun bilinç düzeyi arttırılmalıdır.

Anahtar Sözcükler: Akraba evliliği, prevelans, 5 yaş altı çocuk ölümleri

SUMMARY

Prevalance and Effect on Child Mortality of Consanquineous Marriage in the Şanlıurfa Tılfındır Primary Health Care Center Area

The aim of this study is to explore the frequency and reasons of consanquineous marriage, and it's effects on under 5 years child mortality. The study was designed by using cross-sectional survey on a sample size of 365 married women, aged 15-49 years. Face to face interview technique were conducted using questionnaire form. Data analysis was carried out with SPSS (10.0 version), the chi-square test of significancy tests were performed.

The frequency of consanquineous marriage was 49.6%. First-cousin marriage was the commonest (37%) of all matings. While there was a statistically significant relation between consanquineous marriage and the age of women, the relationship between the education and the consanquinity was not significant (p=0.07, p=0.26, respectivelly). In conclusion, this study suggest that steps should be taken to inform people about the problems of marrying close relatives through community health training in the primary health center area.

Key words: Consanquineous marriage, prevalance, under 5 years child mortality

GİRİŞ

Akraba evliliğinin gelişmiş ülkelerde azalmasına karşın, gelişmekte olan ülkelerde özellikle Afrika, Orta Doğu ve Hindistan’da (%25-61) yaygın olduğu bilinmektedir (DSÖ 1999). Türkiye’de her beş evlilikten birinin akraba evliliği olduğu ve çoğunlukla (%70) birinci derece akrabalar arasında gerçekleştiği saptanmıştır (Anne Çocukların Durum Analizi 1996). Özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde diğer bölgelere göre akraba evliliği sıklığının yüksek olduğu ve

çoğunlukla kırsal kesimde ve amca çocukları arasında yapıldığı bildirilmektedir (Toksöz 1992; Uskun 2001; Yalvaç 2000).

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından akraba evliliklerinde, konjenital anomali, bebek ve çocuk ölümleri, zihinsel engellilik sıklığının daha yüksek olduğu belirtilmektedir Sosyal, kültürel ve ekonomik nedenlerle yapılan akraba evliliği geleneksel toplumlarda önemini koruyarak kalıtımsal hastalık yükünü attırmakta ve olumsuz sağlık sonuçlarının göz ardı edilmesine neden olmaktadır (DSÖ 1999).

(2)

AMAÇ

Bu çalışma, Şanlıurfa İli Tılfındır Sağlık Ocağı bölgesinde akraba evliliği sıklığını, nedenlerini ve beş yaş altı çocuk ölümleri ile ilişkisini saptamak amacıyla yapılmıştır.

YÖNTEM

Bu çalışmada, Şanlıurfa İli Tılfındır Sağlık Ocağı bölgesinde Aralık 2001-Ocak 2002 tarihleri arasında gerçekleştirilen doğurganlık ve aile planlaması araştırmasının akraba evliliği soru formu değerlendirilmiştir. Bu kesitsel çalışmanın örneklemi belirlenirken, akraba evliliği yapma sıklığı %40 olarak kabul edilmiş, %95 güvenirlik düzeyinde ve %5 sapma ile 370 kadına ulaşılmıştır (1.96)²* (0.40*0.60) /(0.05)²=370). Her kümede yaklaşık 17 kadın olmak üzere 22 küme araştırmaya dahil edilmiştir. Genişliğe orantılı olasılıklı küme örnekleme yöntemiyle, rasgele sayılar tablosu kullanılarak görüşme yapılacak ilk kapı numarası saptanmıştır. İlk adresteki kadınla görüşüldükten sonra görüşme yapılan evin kapısına en yakın eve gidilerek her bir kümede görüşme yapılan kadın sayısı 17’ye tamamlanmıştır. Araştırmacılar görüşmeleri 00.08-12.00 saatleri arasında yapmışlardır. Araştırma sonunda ulaşılması hedeflenen 370 kadından 365’ine (%99) ulaşılmıştır. Kadınlardan 5’i görüşme yapılan saatte uygun olmadığı ya da evde bulunamadığı için görüşülememiştir. Gidilen tarihte görüşülemeyen kadınlar tekrar ziyaret edilmemiştir.

Araştırmacılar tarafından hazırlanan soru formunda kadınların yaşı, öğrenim durumu, akraba evliliği yapma durumu, akraba evliliğinin nedenleri ve çocuk ölümleri hakkında sorular yer almıştır. Verilerin analizi “SPSS 10.0” istatistik programı kullanılarak yapılmış, önemlilik testlerinden ki-kare kullanılmıştır.

BULGULAR VE TARTIŞMA

Araştırmaya katılan 15-49 yaşları arasındaki 365 kadının yaş ortalaması 29.9±8.1’dir. Birinci derece akraba evliliklerinde ortanca evlilik yaşı ise 17.0’dır. Bu bulgu Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması 1998’in

(Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması 1998). Tablo 1’de kadın yaş gruplarına göre akraba evliliği yapma durumları verilmiştir.

Tablo 1: Kadınların Yaş Grupları Ve Akrabalık Durumuna Göre

Dağılımı

Akrabalık Durumu

Kadının Yaşı 1. derece Uzak Değil Toplam Sayı %* Sayı %* Sayı %* Sayı %**

15-29 67 34.7 23 11.9 103 53.4 193 52.9

30-39 48 42.9 17 15.2 47 42.0 112 30.7

40-49 20 33.3 6 10.0 34 56.7 60 16.4

Toplam 135 37.0 46 12.6 184 50.4 365 100.0

X2=4.89, p=0.298 *satır yüzdesi , **sütun yüzdesi

Tablo 1’de izlendiği gibi, 365 kadından %37’si birinci derece, %12.6’sı uzak akraba evliliği olmak üzere, %49.6’sı akraba evliliği yapmıştır. Bu bulgu yapılan bazı araştırmaların sonuçlarıyla karşılaştırıldığında; birinci derece akraba evliliği sıklığının Japonya’da %1.6-3.9, Brezilya’da %0.6-9 arasında olduğu (DSÖ 1999) Hindistan’da %48 (Sureender 1998), Suudi Arabistan’da %39.3 (al- Abdulkareem, Ballal 1998) olarak bildirilmiştir. Türkiye’de yapılan çalışmalar incelendiğinde, Manisa’da %13 (Manisa Nüfus ve Sağlık Araştırması 1999), Trabzon’da %20 (Baki ve ark. 1992), Antalya kentsel bölgesinde %28.3, kırsal bölgesinde %39.6 (Güz ve ark 1989), Diyarbakır gecekondu bölgesinde %46.8 (Toksöz 1992) olarak saptanmıştır. Türkiye genelinde akraba evliliklerinin tüm evlilikler içindeki payı %20.9 iken, bu oran Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da %32.8 olarak belirtilmiştir (Toksöz 1992). Bu çalışmadan elde edilen akraba evliliği sıklığının Diyarbakır iline yakın olduğu, diğer illerden ise oldukça yüksek olduğu görülmektedir.

Kadınların, yaş grupları ve akrabalık durumu incelendiğinde; Tablo 1’de görüldüğü gibi genel olarak her yaş grubundaki kadınların yaklaşık yarısının akraba evliliği yaptığı, 29 yaş altındaki kadınların %34.7’sinin, 30-39 yaş grubunda %42.9’unun ve 40 yaş ve üzerinde olanların ise %33.3’ünün birinci derece akraba evliliği yaptığı belirlenmiştir. Bu çalışmada Güz ve arkadaşları ile uyumlu olarak, yaş gruplarına göre akraba evliliği

(3)

3

Tablo 2: Kadının Ve Eşinin Öğrenim Gördüğü Yıl Ve Akrabalık Durumuna Göre Dağılımı

Akrabalık Durumu

1.derece Uzak Akraba değil Toplam

Sayı %* Sayı %* Sayı %* Sayı %**

5 ve altı 90 39.8 22 9.7 114 50.5 226 61.9 Kadının Öğrenim Gördüğü (Yıl)a 6 ve üzeri 45 32.4 24 17.3 70 50.3 139 38.1 5 ve altı 31 34.8 6 6.7 52 58.4 89 24.4 6-8 67 39.0 24 14.0 81 47.1 172 47.1 Eşinin Öğrenim Gördüğü (Yıl)b 9 ve üzeri 37 35.6 16 15.4 51 49.0 104 28.5 Toplam 135 37.0 46 12.6 184 50.4 365 100.0

* Satır yüzdesi , **Sütun yüzdesi, a: X2=5.16, p=0.07, b: X2=5.21, p=0.26

Tablo 2’de görüldüğü gibi ilkokulu bitirmemiş kadınların %39.8’i, ilkokul ve üstü öğrenim gören kadınların %32.4’ü birinci derece akraba evliliği yapmıştır. Kadınların öğrenim durumu ile akraba evliliği yapma durumu arasında, Antalya, Trabzon ve Diyarbakır’da yapılan çalışmaların verileriyle uyumlu olarak, öğrenim düzeyi yükseldikçe 1. derece akraba evliliği azalmaktadır (Baki ve ark.1992; Güz ve ark. 1989; Toksöz 1992). Ancak, bu çalışmada aradaki farklılık anlamlı bulunmamıştır (p=0.076).

Tablo 2’de, ilkokulu bitirmemiş eşlerin %34.8’i, ilkokul üstü öğrenim gören eşlerin %39’u, ortaokul ve üzerinde öğrenim görenlerin ise %35.6’sının birinci derece akraba evliliği yaptığı görülmektedir. Eşlerin öğrenim düzeyi yükseldikçe 1. derece akraba evliliği azalmaktadır. Bu durum, Diyarbakır’da yapılan çalışmayla (Toksöz 1992) uyumlu olmasına karşın, aradaki farklılık istatistiksel olarak anlamlı bulunmamıştır (p=0.26). Akraba evliliğinin nedenleri sorgulandığında; bireylerin %37.1’i “ailesi uygun gördüğü” için, %30.9’u “aileye yabancı girmemesi” için, %26.4’ü “önceden tanıdığı” için, %5.6’sı ise “kader, malın bölünmemesi” şeklinde yanıtlar vermiştir. Harran Ovasında, akraba

evliliğinde çiftlerin aynı mezhep, aşiret ve köyden olması koşulu yanında, aynı kabileden olma kaygısı en önemli belirleyici faktördür. Geniş ve ataerkil aile biçimleri akrabalar arası evliliği pekiştirmektedir (Doğanay 1994; Uskun 2001; Yalvaç 2000).

Diğer taraftan, Almanya’da kuzen evliliklerine ender rastlanmaktadır. Halkın eğitim düzeyinin ve genetik hastalıklar konusundaki bilgisinin artması, bu tür evliliklerin oranının %0,3’ün altına düşmesine ve hatta büyük şehirlerde daha da azalmasına neden olmuştur. Başka kültürlerde ise yakın akraba evlilikleri ekonomik çıkarlar, çiftin ailelerinin birbirini daha yakından tanıyor olması, coğrafi konum gibi nedenlerle desteklenebilmektedir. Japonya’da yapılan çalışmalarda akraba evlilikleri oranı % 6 dolayındadır. Arap ülkeleri; Güney Hindistan, Mısır ve Türkiye gibi ülkelerde ise bu oran daha da yüksektir. Buna karşılık Avrupa ve Amerika’da ise kuzen evliliklerinden doğacak çocukların sakatlıklar, kalıtsal hastalıklar ve zeka özürlü olma durumlarından muzdarip olacakları görüşü yaygındır. Bu nedenle bu ülkelerde bu tip evliliği olan çiftler genetik danışmanlık istemektedir (Uskun 2001).

(4)

Tablo 3. Birinci Derece Akraba Evliliği Yapma Durumu Ve Beş Yaş Altı Çocuk Ölümleri Akrabalık Durumu

1.derece akraba evliliği Akraba evliliği yok Toplam

Beş yaş altı çocuk ölümü Sayı %* Sayı %* Sayı %**

Var 43 55.8 34 44.2 77 24.1

Yok 92 38.0 150 62.0 242 75.9

Toplam 135 42.3 184 57.7 319 100.0

*satır yüzdesi , **sütun yüzdesi, uzak akraba evliliği yapan 46 kişi hariç tutulmuştur.X2=7.60, p=0.008,

Tablo 3’de bildirilen ölüm nedenleri akraba evliliğinden kaynaklanan ölümlere kesin bir açıklama getirmemekle birlikte, birinci derece akraba evliliği yapan kadınların %55.8’i, akraba evliliği yapmayanların ise %44.2’si beş yaş altında çocuğunun öldüğünü bildirmişler ve farkın anlamlı olduğu saptanmıştır (p=0.008). Bu bulgu Trabzon, Antalya, Elazığ, Pakistan ve Amman’da yapılan çalışmaların sonuçlarıyla uyumlu bulunmuş, bir başka ifadeyle birinci derece akraba evliliği yapan kadınlarda beş yaş altı bebek ölümlerinin daha fazla görüldüğü bildirilmiştir (Sırasıyla; Baki ve ark.1992; Güz ve ark.1989; Tütün, Elyas ve ark. 1996; Hussain and Bittles 1999; Rela, Khoury, Massad 2000; Grant and Bittles 1997). Beş yaş altı çocuğunun öldüğünü bildiren kadınlara ölüm nedenleri sorulduğunda, %22.6’sı “ateşlendi”, %14.1’i “morardı”, %63.3’ü ise “bilmiyorum” cevabını vermişlerdir.

Kadınlara “sağlık personeli tarafından akraba evliliği konusunda eğitim verildi mi?” sorusu yöneltildiğinde; yalnızca 4 kadın (%1) akraba evliliğinin zararları konusunda bilgi verildiğini bildirmişlerdir.

SONUÇ VE ÖNERİLER

Bu çalışmada, akraba evliliği prevalansı ülke geneline göre oldukça yüksek olarak bulunmuştur. Akraba evliliği yapma açısından, kadının yaşının ve eşinin öğrenim durumunun önemli bulunmamasına karşın kadının eğitim durumu etkili bulunmuştur. Çalışmada sağlık personeli tarafından kadınların yalnızca

toplum liderlerinden (imam, muhtar, aşiret reisi) yararlanılması sorunun çözümüne olumlu katkı sağlayabilir.

Çalışmada birinci derece akraba evliliği yapan kadınlarda beş yaş altı çocuk ölümlerinin daha fazla olduğu saptanmıştır. Çalışmanın yürütüldüğü yerleşim yerinin de içinde bulunduğu Doğu Anadolu bölgesinde çocuk ölüm hızı (binde 75.9) diğer bölgelere göre oldukça yüksektir. (Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması 1998). Bu bölgede bebek ve çocuk ölümlerinin azaltılmasında akraba evliliğinin önemli bir faktör olduğu göz önüne alınmalı, akraba evliliklerinin azaltılmasında büyük bir rol oynayan kadının eğitim düzeyinin yükseltilmesi gerekmektedir.

KAYNAKLAR

Abdulkareem AA, Ballal SG (1998) Consanguineous

marriage in an urban area of Saudi Arabia: rates and adverse health effects on the offspring, J Community Medicine, 23(1): 75-83.

Baki A, Karagüzel A, Beser E ve ark. (1992)

Consanguineous marriages in the province of Trabzon, Turkey. East Afr. Med J, 69(2): 94-6.

Doğanay F (1994) Sosyal ve Kültürel Dönüşme

Sürecinde Harran Ovası ve GAP Uygulaması. Devlet Planlama Teşkilatı Yayınları, s. 25.

Ergöçmen Akadlı B, Koç İ (1998) Doğurganlığı

(5)

5

Güz K, Dedeoğlu N, Lüleci G (1989) The Freguency

and medikal effects of consanguineous marriages in Antalya, Turkey, Hereditas, 111(1): 79-83.

Hussain R (1999) Community perceptionsof reasons

for preference for consanguineous marriages in Pakistan, J Biosoc Sci, 31(4):449-61.

Hussain R, Bittles AH (1999) Consanguineous

marriages and differentials in age at marriage, contraceptive use and fertility in Pakistan, J Biosoc Sci, 31(1):121-38.

Manisa Nüfus ve Sağlık Araştırması (1999)

Doğurganlığı Etkileyen Ara Değişkenler. Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı, Manisa, Emek matbaacılık, s.60-61.

Rela Khoury SA, Massad DF (2000) Consanguinity,

fertility, reproductive wastage, infantmortality and conjenital malformationsin, Jordan.Saudi Med, 21(2): 150-4.

Sureender S, Prabakaran B, Khan AG (1998) Mate

selection and its impact on female marriage age, pregnancy wastages and first child survival in Tamil Nadu, İndia.Soc. Biol, 41(3-4): 289-301.

Toksöz P (1992) Diyarbakır Yöresinde Anne ve Çocuk

Sağlığını Etkileyen Etmenlerin Analizi. Dicle Üniversitesi GAP Araştırma ve Uygulama Merkezi Yayınları, Diyarbakır, 4:s.28-34.

Tütün C, Elyas H (1996) Elazığ İl Merkezi Çevresinde

Akraba evlikleri İnsidansı, Fırat Tıp Dergisi, 1(2):60-65.

Türkiye’de Anne ve Çocukların Durum Analizi

(1996)

Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması 1998 (1999)

Hacettepe Üniversitesi Nüfus Etütleri Enstitüsü ve Macro International Inc., Ankara.

Uskun E, (2001) Akraba evlilikleri, Sted:Sürekli tıp

Eğitimi Dergisi, 10 (2):54-56.

Yalvaç M (2000) Aile Sosyolojisi. Malatya , Evin Ofset

Matbaacılık, s.217.

WHO (1999) Services For the Prevention and

Management of Genetic Disorders and Birth Defects in Developing Countries Report of a joint (1999). http//www.who.int./ncd/hgn/reppub malta htm,Human genetics.www.who.int18/06/2002-09/07/2002.

Referanslar

Benzer Belgeler

Dünya Sağlık Raporu 2000’de sağlık sisteminin, sağlığı iyileştirmeyi temel amaç edinen tüm kaynaklar, organizasyonlar, gruplar ve bireyleri içeren geniş tanımı,

Sanatçının adının da aralarında bulunduğu 10'lar Grubu sanatçıları hem Doğu hem Batı sanatının değerlerinden yararlanmayı ana ilke olarak

Göçmen aileler arasında yaygın olan akraba evliliğine bağlı, tedavisi uzun ve çok pahalı olan hastalıklar karşısında sigorta şirketleri de yeni kısıtlamalara gitmek

İşte bir ikna edici mesaj stratejisi olarak korku çekiciliğinin konu edildiği bu çalışmada; 1995, 1999 ve 2002 Genel Seçimleri’nde siyasal partilerin negatif

da birkaç haftalık periyotlar şeklinde geçici olarak kurulan; daha çok kırsal yerleşmelerde yaşayan, sık ve düzenli alışveriş olanağı bulunmayan nüfusun gündelik

Schmidt, ilkel kültürlerde Yüce Varlık’ın yayılmasını, yine ilkel kültürlerin birbiriyle etnolojik olarak tarihsel bağını mukayese ederek ortaya koyduktan sonra en

Risk factors for developing dementia in type 2 diabetes mellitus patients with mild cognitive impairment. Sarnak MJ, Tighiouart H, Scott TM, Lou KV, Sorensen EP, Giang LM, et

İstikrarlı bir şekilde vefatına kadar, gerçekçi (olumlu) bir manevi benlik algısı ve bu algıya uygun davranış ve kişilik ile yaşamıştır. Manevi benlik algısının