• Sonuç bulunamadı

İki pasaport!..

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "İki pasaport!.."

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

GÖZLEM

'

İ W

İKİ PASAPORT!..

UMHURBAŞKANI özal'a hastalığı nede- niyle “Geçmiş olsun" der, 1 Mayıs günü ____ Amerika’nın Houston kenti Methodist Hastanesi’nde yapılacak “habis tümör ameliya­

tı" için şimdiden “acil şifalar” dileriz.

Amerika, tıp biliminin gelişme gösterdiği ül­ kelerin başında yer alıyor. Sayın Cumhurbaşka­ nı, hiç şüphesiz, Houston’daki Methodist Hasta­ nesinde olağanüstü ilgi ve bakım görecektir.

“Kanser" ya da “habis tümör” denilince akıl­

lara cezaevlerinde bedenini saran kanser hürce- leriyle boğuşan İstanbul Barosu Başkanı Orhan Apaydın gelmez mi?

Apaydın, 12 Eylül döneminde DİSK davasının avukatıydı. Dava başlar başlamaz, İstanbul Sıkı­ yönetim Savcılığı, aralarında Apaydın’ın da bu­ lunduğu "Barış Derneği" yöneticileri haklarında Ceza Yasasinın 141, maddesi uyarınca dava açtı ve yöneticilerinin hepsi de tutuklandı.

Dernek Başkanı emekli Büyükelçi Mahmut Dikerdem, tıpkı özal gibi “prostat kanseri"yö\. Apaydın da aynı hastalığın amansız pençesine düşmüştü.

Apaydın'ın ağabeyi ünlü Avukat Burhan Apaydın, kardeşinin tutukluluk süresinin hasta­ nede geçirilmesi için çalmadık kapı bırakmamış­ tı.

Apaydınların bir gazeteci dostları, zamanın Genelkurmay Başkanı Necdet Üruğ’a başvura­ rak, bu iznin sağlanmasını istedi. Gereken emir, İstanbul Sıkıyönetim Komutanlığına bildirildi. Apaydın, Haydarpaşa Hastanesi’nde yatacaktı.

Bunun için Orhan Apaydın’ın, “cezaevinden

hastaneye naklini" isteyen bir dilekçe yazması

gerekmekteydi.

Burhan Apaydın, Bayrampaşa Cezaevi’ne gi­ derek durumu kardeşine anlattı. Tutuklu Orhan Apaydın “hayır” dedi:

— - Değil mi ki, ellerimi arkadan kelepçeleye­ rek beni vapura bindirip Haydarpaşa Hastanesi­ ne götürecekler. Hayır, böyle dilekçe vermem. Cezaevinde ölürüm daha iyi...

Orhan Apaydın ı daha önce, rahatsızlığı ne­ deniyle Haydarpaşa Hastanesine götürmüşler, götürürlerken de ellerini arkadan kelepçelemiş- lerdi!

Bir hukuk adamının, kanlt katiller gibi elleri­ nin arkadan kelepçelenmesi Apaydın'ın yüreğin­ de derin yaralar açmıştı.

Bir süre sonra Apaydın mahkeme kararı ile salıverildi. Kanser bedenini sarmadan yurt dışın­ da ameliyat olması ve bakım görmesi gerekiyor­ du. Askeri dönem bitmiş, ANAP iktidara gelmişti. Kanser ile pençeleşen Apaydın’a hakkındaki da­ va nedeniyle pasaport verilmedi.

Aynı günlerde, “ANAP liberalizmi" uyuşturu­ cu kaçakçılarına, silah kaçakçılarına, gümrük ve

altın kaçakçılarına ve seks tacirlerine pasaport yasaklan koyan yasa maddesini birçırpıda kaldı­ rıyordu.

Aynı dram, sanatçı Ruhi Su için de yaşandı. Ruhi Su da kanser ile tutuştuğu amansız kav­ gada son nefesini vermek üzereydi. Dostları, Ru­ hi Su'yu son bir umutla yurt dışına göndermek is­ tediler. Pasaport engeli bu kez Ruhi Su’ya çıkarıl­ dı.

Gazeteci Şükran Ketenci, Apaydın için Genel­ kurmay Başkanı Üruğ’a başvuran gazeteciye Ru­ hi Su için verilen raporları gönderdi. Gazeteci, Üruğ ile görüşerek Ruhi Su’ya pasaport verilme­ sini isteyecekti, özel Kalem Müdürü Albay Rıza Küçükoğlu, Komutan’ın Ispanya’ya gitmek üzere olduğunu bildirince gazeteci, Üruğ'a “Kurtuluş

Savaşı türküle/ini seslendiren Ruhi Su’dan ölüm döşeğinde ilgisini esirgememesini” dileyen bir

mektup yazdı. Mektup, Özel Kalem Müdürü tara­ fından Üruğ’a verildi. Üruğ, MİT Müsteşarı’na te­ lefon ederek Ruhi Su’ya pasaport verilmesini is­ tedi.

Pasaport “bir defaya mahsus olmak üzere" verildi ama bu pasaport Ruhi Su’nun son nefesi­ ne yetişemedi.

Ruhi Su da, Orhan Apaydın da bu memleketin insanlarıydı. Biri, seferberlik türkülerini, savaş türkülerini, Yunus Emre’yi, Nâzım’ı seslendiren, çile çeken, hapis yatan soylu bir sanatçı; öbürü, Yassıada mahkemelerinden 12 Mart ve 12 Eylül sıkıyönetim mahkemelerine kadar her yerde ay­ dın olmanın, hukukçu olmanın, tek kelime ile in­ san olmanın borçlarını, bu ülkeye, bu halka cö­ mertçe ödeyen bir barış savaşçtsıydı.

Onların da tıpkı Sayın özal gibi yaşama hak­ ları vardı, tıpkı Sayın Ozal gibi bedenlerinde kol gezen habis tümörlere karşı savaşmak için dev­ let olanakları ile değil, kendi olanakları ve dostla­ rının yardımıyla yurt dışında bakım görme hakları vardı. Bu haklar, ne yazık ve acı ki, onlara çok gö­ rüldü.

Orhan Apaydın ve Ruhi Su’ya ölüm döşekle­ rinde bile esirgenen pasaportları, Houston'daki Methodist Hastanesi'nde Sayın Özal’a geçmiş ol­ sun dileklerimizle birlikte armağan etmek ister­ dik.

Bu iki pasaport, Türkiye’de liberalizm maske^ sİ ile sürdürülen yasakçı düzenin vicdan muha­ sebelerine konu olması gereken suçüstü tutanak­ lardır!...

Uğur M UM CU

İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi T a h a T o ro s Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Aslında bundan çok daha önce, yani günümüzden yaklaşık bir milyar yıl sonra Güneş’in parlaklığı okyanuslardaki suları bu- harlaştıracak kadar yükselmiş ve Dünya

Ancak Ülker’in altında Boğa’nın yan duran V şeklindeki başını ve onun en parlak yıldızı Aldebaran’ı her yılın bu zamanı akşam gökyüzünde, doğu ufku üzerinde

Onun yüce ilgisi fırka sı için her vakit şerefli bir başarı kaynağı olmuş ve bugün örnek bir tekâmül arzeden partimizin Türk milleti arasında bir

Bergama’da bulunan ve günümüzde ayakta olan Türk-İslam yapıları üzerine oluşturulan eserlere baktığımızda, ibadethanelerden, cami yapısı günümüze kalmayan

Çalışmada, bir serbest eczanede klinik eczacı tarafından yürütülen ‘nikotin replasman tedavisiyle (nikotin sakızı ve nikotin tabletini içeren) sigara bırakma programının

Fiziksel saldırganlık alt boyutunun iç tutarlık güvenirliğini belirlemek (testin tamamı için) üzere yapılan analiz sonucunda Cronbach Alpha değeri α=,746

Yayıncılık sektöründe ‘ölü sezon’ sayılan yaz aylarında yayınevleri, eko­ nomik krize karşın okuyuculara yeni kitaplar sunmaya devam ediyorlar.. Biz de bu

İ letim demetleri sayesinde dolaşım sistemine sahip da- marlı bitkiler gövde yapılarına göre odunsu ve otsu bit- kiler olarak iki kategoride incelenir.. Odunsu gövdeye sahip