muştur. Bu psikoloji terimi daha sonra edebiyat eleştirmenleri tarafından çağ daş romanda kullanılan tekniği tanımla mak için kullanıldı. James Joyce ve Wil liam Faulkner gibi yazarlar karakterleri nin zihinsel akışını vermek için çok sayı da görsel, işitsel, bedensel ve bilinçaltı iz lenimini art arda sıralayarak okuyucu nun zihinsel sürece tanıklık etmesini sağ ladılar.
İnsan zihninin inanılmaz hızda işleyi şi, zenginliği ve inceliğini, birbirinden kopuk imgeleri, dilbilgisi kurallarına uy mayan tümce parçalarıyla, tek tek söz cüklerin ve düşüncelerin çağrışımları ile birlikte iç içe sıralayarak aktarma yönte mi kullandılar.
İç monolog ile bilinçakışmm en belir gin farkı, birincisinin “ben” kullanarak düşünce akışını dile getirmesidir, m ono logdan çok kişinin kendi ile konuşması şeklindedir; bilinçakışı ise okuru doğru dan zihnin akışı içine bırakır.
Yazarın bilinçaltı
Adalet Ağaoğlu’nun “Romantik Bir Viyana Yazı” romanı “barok” sözcüğüy le başlar. Bu sözcük yazarın aklına takı lan ama neden takıldığım çözemediği bir bilmece gibidir. Neden bu sözün takıl dığını düşünmeye başlamasıyla birlikte okur da bir zihin akışının içine girer. Bu rada doğrudan, bir yaşamın orta yerin de, sıradan bir günün beklenmedik bir saatinde ve en önemlisi “barok” sözünü çağrıştıracak belirli bir neden yokken sözcük zihne düşer ve bir bilinçakışına neden olur. Okur, yazann zihninin işle yişine tanık olduğunu neden sonra anlar, aynca bilinçakışına tanık olduğu kişinin kim olduğunu da pek bilemez, çünkü yazar sadece kendi iç gözlemlerini akta rır.
Romanda bilinçakışı, tekbencilik fel sefe öğretisinin uygulaması gibidir: Bu öğretiye göre kişinin deneyimleri dışın da kalan hiçbir şey gerçeklik değeri taşı maz. Bu yüzden de iç yolculukların an latıldığı romanlarda kişiyi tüm dış çevre sinden (ve gerçekliğinden koparan bu teknik çok işe yarar.
Ağaoğlu da bu teknikle başlayarak, ro manı neden yazdığım, nasıl bir düşünce sürecinden geçerek kurguyu oluşturdu ğunu bir yandan okura sunar. Roman içinde karakterlerin öyküleri ile birlikte bu öykülerin nasıl anlatılacağı ve yazann bu öykülere karşı tavn da ortaya çıkar; böylece yazann öyküsü ile anlattığı öy kü iç içe geçerler, fakat birbirlerinden asla kopmazlar; çünkü yazann öyküsü (bize bilinçakışlanyla anlattığı bölümler de) romanla hep çağrışımlar içindedir. Yazarm zihinsel etkinlikleri, deneyimle ri, yaşadıkları, hatta yediği yemek, ro manda karşımıza çıkar.
Roman sanki gözümüzün önünde ya zılmaktadır, serbest çağrışımlar zihnin doğal akışı içinde bırakılmış, roman ken diliğinden ortaya çıkmış izlenimi verilir. Sanki romanda bahsedilen yazar, roman kahramanlarından biri değildir, yazann ta kendisidir; ve bu romanı yazma sıra sında aldığı notlar kitabın içinde yanlış lıkla unutulmuştur.
Aslında bilinçakışmı yazar bir roman kahramanmı daha iyi anlatmak için kul lansa da, okur bu teknikten daha fazla sını alır: Yazann bilinçaltına da bir pen cere açılır. Yukarda alıntı yaptığımız b ö lümde yazar, peş peşe birçok imgeyi sı ralar.
Ama neden Beatles’in “Get Together” şarkısı, neden Venüs gezegeni (Merkür veya Jüpiter değil), mendil neden uzay mavisi, neden Tuna Nehri gibi sorular sormamızı da sağlar. Sanki yazarın ken disi de farkında değildir, bilinçaltını or taya koyuyordur ve bilinçaltını çözmesi gereken kişi de okurdur. Yazar ile okur, hasta-terapist rollerine girmişler, yazar divana uzanmış okur tarafından çözül meyi bekliyordun ■
Yazın Sanatı
Adalet Ağaoğlu'nun 'Romantik Bir viyana Yazı' romanı 'barok' sözcüğüyle baslar. Bu sözcük yazann aklına takılan ama neden takıldığını çözemediği bir bilmece gibidir.
ASUMAN KAFAOĞLU-BÜKE
“Bitmedi. Anahtar delisine gö zümü daha iyi yapıştırmalıyım ve bir de bakmalıyım ki: Tarih, saka lını kesmiş, saçını sıfır numara tı raş etmiş, sonra da kanlı hançeri n i Tuna’ya atıp, eline bir elektro- gitar alarak en işlek metro geçi dinde Get Together şarkısını ça lıp söylemeye durmuştur. Önün de, Venüs gezegeninde işlenmiş, uzay mavisi, ağırlıksız bir m endil serili. Gelip geçen bu mendile öpü lüp koklanmış, sevilip okşanmış çok eski, çok değerli birer gözyaşı damlası bırakmalı, damlalar nehir olup insanlığın öldürgen silahları nın ateşini söndürmeli.”
Adalet Ağaoğlu, “Romantik Bir Viya na Yazı”, Yapı Kredi Yayınlan © 1993
B
azen aklımıza aniden geldiğini sandığımız, çok uzun zamandırhiç düşünmediğimiz bir düşünce takılır. Nereden geldi şimdi bu aklıma di ye düşünmeye başladığınızda: Yerde gördüğünüz bir çöpün, başka bir gün gördüğünüz bir şeyi hatırlatmasından ve o günü birlikte geçirdiğiniz birinin üze rinde giydiği kazaktan, o kazağı aldığım sandığınız mağazada çalışan bir başka tanıdığınızı çağrıştırdığını fark edersiniz, aradan bir saniye bile geçmeden konu dan konuya atlayan zihniniz, kontrolü nüz dışında sizi ineceğiniz durağa geti- riverir.
İnsan zihni sürekli çalışan bir makine dir. Ve bu makine çağrışımlarla çalışır. Gördüğünüz, kokladığınız, hissettiğiniz duyular, daha önce hissettiğiniz başka duyulan hatırlamanıza, şimdi algıladık larınızla onları karşılaştırmanıza, benze tin. farklılıklarım anlamanıza yardım a
olur. Akıldan geçenlerin algılanmasına bilinç denir.
Sigmund Freud, bilinçaltı süreçlerin, kişi farkına varmadan da davranışı etki lediğini söyler. Elbette insan
davramşla-n farklı bilidavramşla-nç düzeyleridavramşla-ndedavramşla-n etkiledavramşla-nir. Bilinçh terimi, dolaysız ayırt etme alanı için kullandır: Örneğin bu yazıyı oku mak, tarafınızdan yapdan bilinçli bir ey lemdir. Bilinç öncesi etkinlik ise, ayırt et me düzeyinde kolaylıkla getirilehden bil- gderin bellekte tutulmasına denir, buna en iyi örnek daha önce gittiğiniz bir ye rin adresini hatırlamamzdır.
Bilinçaltı (bilinçdışı da denilir) ise, bi rey farkına varmadan gelişen zihinsel et kinlikler için kullandan bir terimdir. Ba zen çaba gösterildiğinde anımsanmayan fakat rahatlama, hipnoz ya da bir çağrı şım sonucu hatırlanan, bdincin gizli bir köşesinde olsa da, düşüncenin işleyişini derinden etldleyen bir etkinliktir. Freud rüyaların ve dd sürçmelerinin, gerçekte doğrudan yüz yüze gelinemeyecek ka dar tehdit edici bilinçaltı içeriklerin, üs tü örtülü örnekleri olduğu kanısındadır. Bilinçaltının derinlikleri, yüzyıllardır sanatın hem kaynağı, hem de en sevdiği konulardan biri olmuştur. Sanatçı için zihnin işleyişi, duygu ve düşüncelerin al tında yatan kaynak dginç bir malzeme oluşturur.
İç monolog
Zihnin işleyiş sürecini edebiyatta en sık tiyatro eserlerinde görürüz. îç mono log adı verilen bölümlerde oyuncu, ey lemlerinin kaynağında yatan düşüncele ri seyircdere açar. Bazen de bir eyleme düşünsel açıdan nasd hazırlan dığının an laşılmasını sağlar. îç monolog tekniğin de oyuncu ya doğrudan seyirciye sesle nir ya da sahnede sesli olarak düşündü ğü izlenimi verir. Örneğin Shakespeare,
H am let’in “Olmak ya da olmamak” söz
leriyle başlayan ünlü monologunda ka rakterin zihinsel süreçlerini yansıtmak için bu tekniği ustalıkla kullanmıştır. Böylece Hamlet’in sadece eylemlerini ve diğer karakterlere aktardığı düşüncele rini değil, aynı zamanda içinde olduğu ikilemleri, kararsızlıkları ve şüpheyi de anlarız.
îç monologun romanlarda kullanılan bir türüne de bilinçakışı adı verilir. Bu te rimi ilk kullanan William James (aynı za manda ünlü yazar Henry James’in kar deşi), düşünce ve duyu akışının zihinde sürekli bir etkinlik olduğunu ortaya
koy-BERFIN
YAYINLARI
Tel: (0.212) 513 79 00 Fax: 512 37 20- , S ME
ismet
nadir
atasoy
Rubaiyat-ı
W E R A - C L A U S K Ü C H E N M E IS T E R
AMİGO
Türkçesi: Ö zdem ir Başargan
Amigo, Toplama Kampı’ndan kaçan birine bilmeden yardımcı olur. Oysa kaçak Nazi polisleri tarafından aran maktadır, ona yardım edenlerin de hayatı tehlikededir. Fa kat Amigo, tehlikenin farkma vannca da, her yürekli insan gibi, “ne olacaksa olsun, inceldiği yerde kopsun” diyecek- ] tir. Çünkü Amigo, yiğit bir çocuktur. Üstelik, faşizme karşı savaşan yürekli bir babanın oğludur. Tek başına sayısız güçlükleri yener, bir arkadışının gevezeliği yüzünden topla ma kampına düşmesi de onu yolundan döndüremez.
Amigo’nun öyküsü, halk düşmanlarına karşı savaşan halkçocuklarının öyküsüdür.
(Çocuk ve Gençlik Romanı)
128 Sayfa, 2.000.000TL. Yeni Çıktı!
413
Sayfa.
5.0()().0()OTLYeni Ç ık tı!
c rijCHEMİ
BERFİN BASIN YAYIN VE TİC. LTD. ŞTİ.
Adres: Cağaloğlu Yukuşu, Evren Han No: 29 / 56 Cağaloğlu 34440 -İstanbul Tel: (0.212) 513 79 00 Faks: (0.212) 512 37 20