S.-L
m .Z .
Jv
t 'Ziya ve Mithat Paşalarla Namık
K e -
mal Beyin hayatlarına ait hatıralar
Selânik valiz sabıkı NAZIM PAŞANIN
hatır anıtından iktibas edilmiştir.
Bir gün meclisi idare toplanmıştı
Hacı A kif Efendi birdenbire söze başlı var ak Ziya
Paşanın hiddetinden bahse başladı
Ziya Paşanın vefatından sonra ki» tapları müzayede olundu. Bu kitap müzayedesi sıralarında bir kaç kitap ile Emil tercümesini almıştım. Hür riyet gazetesinin bir kolleksiyonu nez- dimdedir. Defteri Âmal müsved - desini ise Adana Valiliğinde Ziya Paşaya halef olan Abidin Paşa al dı, iade etmedi...
Ziya Paşanın vefatından sonra
Daha Ziya Paşa hasta iken, Vali vekâletine Akif Efendi gelmişti. Bu zatın meşrebi ve mesleği pek acayip idî. Ve o zaman Sadrazam olan Sait Pasa Ziya Paşayı hiç sevmediği ve çekemediği için, Ziya Paşayı e m e k istediği için, Hacı Akif Efendiyi ve - kâletle ve tahkik memuriyetile gön dermişti. Efendi pek acayip tahkikat yamvordu. Zahiren Ziya Paşaya pek biivHk hürmetler ettiği halde, Pa - şavı İtham için her şeyden bir mana çfltarm&k, her vak’adan sebepler a - ramakla meşgul oluyordu. Hacı A- kif Efendinin vekâleten gelmesin - den tahminen üç ay sonra Ziya Paşa vefat etti. Hacı Efendi gene vekâlette kaldı. Şurada burada Ziya Paşa aley hine idarei lisan etmekte îdi. Bu me- yanda beni de söze katıyor, türlü de - dikodular yapıyordu.
Bir giin meclisi idare toplanmıştı. Hiç münasebeti yokken, Hacı Akif Efendi birdenbire söze başlıyarak Ziya Paşanın hiddetinden, istibda - dından ve belediye parasile tiyatro binası yaptırdığından bahse başladı. Artık tahammül edemedim:
— Efendi hazretleri, dedim, Ziya Paşanın talebesi ve dostu olduğum için aleyhinde söz dinlemekte ma - zurum. Yarın zatı aliniz de buradan gider Maliye Nazırı olursunuz. O va kit te sizin dostlarınız sizin aleyhi -
ıızde söz dinlemesinler.
Akif Efendi müteessir oldu, önün
deki çantayı göstererek:
— Ziya Paşa aleyhinde şu çanta i- çindeki evrakı Seyhan nehrine atar sam, nehir tutuşur, dedi,.
Artık bu kadarı çok fazlaydı, âde ta bağırarak şu cevabı verdim:
— Ziya Paşa bu Vilâyette ne yap - mış ise hepsinde benim sâvim ve iş tirakim vardır. Bununla iftihar ede rim. Yapılanların içinde münhasıran benim teşebbüsümle vücude gelenler de mevcuttur. Bu hakikati işte şu mecliste bulunan aza bilirler. Nehre atacağınız evrakı ıştikâiye mündere- catmı benim hakkımda tatbik edi niz de söz kesilsin, dedim ve yerim den fırlıyarak meclisten çıktım...
Bu mukabele Hacı Akif Efendiye giran gelmiş olmalı ki, bana hiç bir şey belli etmeden azlimi yazmış ve şifreli telgrafta:
«Mektupçunun dirayeti bîr vali ile bulunacak dereceden balâter ol duğundan başka vilâyete kaldırıl - ması» demiş.
Hacı Akif Efendinin mücerret ken dine mahsus bir zemin icadetmek suretile böyle bir çok telgrafları, mektupları vardı.
İşte Ziya Paşa öldükten sonra da fikri teceddüde ve hürriyete düş • man olanlar onun aleyhinde, bulun - m ak için fırsatı kaçırmadılar.
Zaten büyük adamlar yalnız ha - yatlarında değil, öldüklerinden sonra da arkalarında uzun seneler bir çok düşman bıraktılar..
Ziya Paşa:
Meydana düsen kurtulamaz senkî kazadan...
Demişti. Doğru. Fakat meydana düşenin meydanı doldurması şar - tile. Yoksa meydana öyle düşenler olmuştur ki, onların meydana düş - tüğünden meydanın haberi bile ol - mamıstır.
SON
Taha Toros Arşivi