Etkinlik Değerlendirmeleri • 107
Türk(iye) Kültürleri
Sempozyumunun Ardmdan
Mine Gencel Bek
"Türk(iye) Kültürleri" başlıklı 2. Ulusal Kültür Araştırmaları Sempozyu-mu 3-5 Eylül 2003 tarihlerinde Van'da Yüzüncü Yıl Üniversitesi'nde gerçekleş-ti. Daha önceki sempozyumu Kemer'de gerçekleştiren Türkiye Kültür Araştır-maları Grubu'nun bu sempozyum için seçtiği şehir Van'ın olağanüstü güzelliği ve ev sahibi kurum Yüzüncü Yıl Üni-versitesi'nin misafirperverliği tüm katı-lımcıları memnun etti. Tebliğ verenler çeşitli illerdeki farklı üniversitelerden ve disiplinlerden oluşan geniş bir yelpa-ze oluşturuyordu. Bu da sempozyumun yurt (hatta yurtdışı) çapında çok iyi du-yurulduğunun ve kültür araştırmaları konusunda çalışan pek çok araştırmacı olduğunun göstergesi olarak değerlen-dirilebilir. Ancak bildiri özeti vererek sempozyuma katılacağını bildirenlerin önemli bir kısmının gelmemesi (ve ge-rekçelerini bildirmek üzere haber bile vermemeleri) bazı oturumların çok az
sayıda katılımcıyla gerçekleştirilmesine neden oldu. Öte yandan, bu ne bu sem-pozyuma ne de Türkiye'ye özgü olup akademisyenlerle ilgili genel bir durum olsa gerek.
Üç gün boyunca pek çok özgün araş-tırmanın sunulduğu sempozyumun en ilginç araştırmalarından biri, bugüne dek pek de akademik çalışmalara konu olmayan "taşıt yazıları" üzerine yapılan açılış oturumuydu. İlhan Başgöz, folklo-ra canlı bir metin gibi yaklaşan yakla-şımları özetledikten sonra taşıt yazıları-na uyguladığı metin ayazıları-nalizi sonuçlarını aktararak bu yazılarda nasıl sevgi, gur-bet, kadercilik, Tanrı'ya sitem, başkal-dırma gibi temaların işlendiğini örnek-lerle anlattı. Başgöz, etraflı sunuşunda bu yazıların değişen toplum ve değişen değerlerle birlikte değiştiğinin de altını çizerek taşıt yazılarının popüler kültür ve kitle kültürü ile ilişkisine de değindi.
108 • iletişim : araştırmaları
Kültür araştırmalarında yöntem ko-nusu Kültürel Çalışmalarda Alternatif Yöntemler ve Sosyoloji ve Antropoloji-de Kesişen Yeni Yöntem ve Sorunsal Arayışları başlıklı oturumlarda ağırlıklı olarak toplumsal cinsiyetle ilgili araştır-malar çerçevesinde ele alındı. sal cinsiyet Ataerkil Kültürün Toplum-sal Cinsiyet İlişkileri ve ToplumToplum-sal Ku-rumlardaki Yansımaları gibi oturumla-rın da ana temasını oluşturdu. Antropo-lojik ve etnografik araştırmalar Bellek ve Kültürel Kimlik oturumunda ağırlık-lı olmak üzere pek çok oturumda farkağırlık-lı tebliğleri içeren alanlardandı.
Siyasal kültür daha çok din (Kültür ve Siyaset, Alevilik ve Aleviler oturum-ları) ve etniklik düzlemlerinde ele alın-dı. Burada dikkati çeken, sempozyu-mun başlığında gösterilen duyarlı ay-rımlaştırmanın (Türk ve Türkiye) Türki-ye cephesinin görece zayıf kalması; et-niklikle, Türkiye kültürleri ile ilgili su-nuşların büyük kısmının Türk kültürü üzerine olması (örneğin, Öteki Bizler, Öteki Coğrafyalar (I): Avrasya Türk Toplulukları, Öteki Bizler, Öteki Coğ-rafyalar (II) Balkanlar, Anadolu Kültür-leri, Avrasya Türk Topluluklarının Ge-leceği, Türk Dilli Devlet ve Toplumlar-da Çok Kültürlülük: Milli Demokratik Cumhuriyet ve Sosyalizm Tecrübeleri-nin Karşılaştırmaları oturumları), Türk göçmenler ya da Türkiye'deki azınlık-larla ilgili sunuşlar yapılmakla birlikte,
Kürt kültürü ile ilgili hiçbir tebliğin yer almamasıydı (Bu konuda özeti verilen tek tebliğ olan Kürtçe müzikle ilgili teb-liğ de katılımcının gelmemesi nedeniyle gerçekleşmedi, dolayısıyla Kürtlük üze-rine sempozyum boyunca pek fazla tar-tışma yapılmadı). Ancak bu elbette sem-pozyumun başlığının yapılandırılma-sından da anlaşılacağı gibi özellikle dış-lanan bir konu da değildi. Uzun yıllar Kürt meselesi ile ilgili bilimsel araştırma yapabilmek için gereken özgürlük ko-şullarının olmadığı bu topraklarda, öyle görünüyor ki, akademisyenler de oto-sansür yaparak çalışma konularını Kürt kültürü olarak seç(e)memişler.
Kültürün daha "somut" olarak gö-ründüğü alanlar sempozyumda kent sosyolojisi (Şehirler ve Kültür, Mekan ve Kültür oturumları) ve edebiyat (Me-tinlerde Kültürel Kimlik ve Türkiye'de Yaşayan Gayri-Müslim Azınlık Kültür-lerin Edebiyata Yansıması oturumları) yanısıra medya ve film çalışmaları (Ka-dınlar ve Melodram, Türkiye'de Med-yanın Yeni Biçemleri ve Durumları, Kültürel Üretim Alanları, Medya ve Kültür oturumları) alanlarından yapılan araştırmalarla irdelendi. Medya araştır-maları arasında özellikle Özden Çanka-ya vd. nin İstanbul'daki taksi şoförleri-nin radyo dinleme alışkanlıklarıyla ilgi-li yaptıkları araştırmaya dair sunuşları son derecede renkli ve ilginç veriler içe-riyordu. Farklı semtlerdeki taksi
durak-larında çalışan 100 taksi şoförüyle yapılan görüşmelerin sonucunda araş-tırmacılar radyonun daha çok "unut-ma" ve "sığın"unut-ma" işlevlerinin ön planda tutulduğunun ve söz programları yerine daha çok müzik ve eğlence prog-ramlarının dinlendiğinin altını çizdiler. Çeşitli disiplinlerden pek çok araş-tırmacıyı buluşturan "Türk(iye) Kültür-leri" sempozyumunun devam ettiril-mesi ülke çapında çeşitli disiplinlerden akademisyenleri bir araya getiren bu tür etkinliklerin çok fazla sayıda olmaması nedeniyle büyük önem taşımaktadır. İletişim çalışmaları özelinde bu tür et-kinlikler zaten sürekliliğe kavuş-turulamamış olup sürekli yapılanlar ise daha teknik boyutlarla sınırlandırılmak-tadır. Şüphesiz, iletişim araştırmaları ile ilgili akademik etkinlikler sürekliliğe kavuşsa bile "Türk(iye) Kültürleri" gibi sempozyumlar iletişim çalışmalarının kendi içine kapanmadan farklı disiplin-lerle etkileşimini arttırması açısından önem taşımaya devam edecektir.