• Sonuç bulunamadı

Çeşme, Çeşme'de Kanuni'nin Eşsiz Bir Kitabesi, Çeşme Kervansarayı

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Çeşme, Çeşme'de Kanuni'nin Eşsiz Bir Kitabesi, Çeşme Kervansarayı"

Copied!
37
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

ÇEŞME, ÇEŞME'DE KANUNİ'NİN EŞSİZ BİR KİTABESİ. ÇEŞME KERVANSARAYI

i. Hakkı KONYALI

îzmirin 70 kilometre doğusunda bulunan Çeşme'nin çok eski bir tarihi vardır. Sakızadası'nın karşısındaki ya­ rımadanın kuzey-batı köşesindedir.

Klâsik adı CYSSUS i d i . tonia'nm önemli şehirlerinden E R Î T R E -

ERYTH-AS şehrinin iskelesiydi. Eritre-Eryt-rhas harabeleri Çeşme'nin deniz boyun­ dan 22 kilometre kuzeyindedir. Milat­ tan 193 yıl önce Romalılar bu kasaba­ nın öniuîde ANTÎYOHUS'un donan­ masını mağlub etmişti.

Şari Teksiye, Küçük Asya'sında Çeşme'den bahsederken ş u n l a n söy­ ler:

" Ç e ş m e ; iskelesi limanına gelen gemilerden varidatanı temin eden ufak ve yeni bir şehirdir. Binaları taştan ya­ pılmış, kireçle beyazlatılmış ve üstü te-rasalarla kapatılmıştır, öteberisinde göze ilişen b i r kaç hurma ağacı şehiı^e büsbütün şarklılık manzarası verir. Şe-hire, sahil boyunca 22 kilometre şimal­ de bulunan Eritre harabelerine gitmek

için burada her vakit kolaylıkla hay­ van tedarik edilebilir."'

Anadolu Selçuklularından sonra doğan beyliklerden Aydmoğullan tara­ fından alınan Çeşme bunlara çok kere bir donanma üssü o l m u ş t u r . Ayasuluk'-da yapılan harb d o n a n m a s ı gemileri çok kere burada üslenirlerdi.

MESALÎK - ÜL - EBSAR FÎ MEMA-U k - ÎL - EMSAR adlı arapça bir kitab yazan Katib-i Dimeşkî,

AydınoguUan'-nın başkentinin Birgi olduğunu söyler­ ken bu beyliğin büyük bir donanması bulunduğunu da yazar. Yazdıklarını di­ limize çevirerek buraya alıyorum:

" B i r g i Beyliği: Beyi; Aydınoğlu-dur. Başşehri Birgidir. Denizli ve Ta­ vas'ın kuzeyinde ve Turgutlu'nun güne-yindedir. 60 şehri 300 kalesi ve 70 bin kadar da atlı asken vardı. Birgililerln denizde ve karada Rumlarla (Bizanslı­

larla), freklerle ve Benî Asferle daima büyük savaşları vardır. Birgi askerini bir cepheden ö b ü r cepheye koşar görü­ rüz. Bugün Birgi karada düşmana gö­ ğüs gererken ertesi gün donanması de­ nizde dış düşmanlarla savaşır. Birgi'nin parası, ölçü ve t a r t ı l a n Saruhan gibidir. Yalnız batmanları Mısır'ın 16 Rıtlına eşittir". (2)

Yine bu müellif, Sifri hisarlı Hay­ dattı Urya'nm müşahedelerine ve nakil­ lerine göre Anadolu Beyliklerini yazar­ ken Birgi'yi şöyle anlatmıştır:

"Aydmoğlu Mehmet'in başşehridir. 10 bin atlısı vardır. Birgi, sınırları için­ de çok emin yaşayan bir beyliktir. Bu emniyeti veren de topraklannm herhan­ gi b i r istilayı zorlaştıran tabiatıdır".*.

AydınoğuUanm denizden gelen düş­ manlara karşı koruyan üsler arasında Çeşme başta gelir. Çeşme, Şari Teksiye'-nin dediği gibi yeni b i r şehir değildir. Bu müellif Osmanlı İ m p a r a t o r l u ğ u n u n

2) Topkapı Sara)i'nda d«ri Üzerine yapılmış eski hariialar adlı kitabımız sahife 148.

(2)

164 i. HAKKI KONYALI çöküntü devirlerinde eski Çeşme'nin

varoşunda kurulan yeni kasabayı tasvir etmiştir.

Çeşme, Yjidırım Bayezit zamanm-da Osmanlılara geçti. Timurlenk ile Yıl­ dırım Bayezidin Ankara Savaşından sonra 805'H.-1402 M. de Timürlenk Ay-dmoğuUarı Beyliğini diriltti.

Çeşme, daha sonra İzmir Beyi Cü­ neyt Bey'e geçti, Cüneyt Bey ölünce Çeşme tekrar Osmanoğullarına geçti. Osmanlılar, Çeşme limanını ticarî ve askerî bir üs olarak kullandılar,

Amerika kâşifi Kristof Kolomb'un üçüncü keşf seferi sırasında Amerika'­ dan İspanya'ya gönderdiği gemiyi At­ las Okyanusuna taşarak esir alan Geli­ bolulu meşhur deniz Amiralimiz Kemal Reis'ijı biraderzadesi Piri Reis Kitab-ı Bariye'sinde "Koyun adalarından kara atlı ve Ildırın körfezin beyan eder" baş-I lıklı bendini yazarken şunları söyler: "01 taşın günbatısı tarafmdan kıble üzerine yürürlerse toprak adasının bo­ ğazından rast geçilir ve oradan geçUp Çeşme Limanına varırlarsa mezkûr Çeşme Limanı iyi yataktır. Envai türlü gemilere,.. Ama bu limanm bir m i l ka­ dar ağzında taşra deniziden i k i bölük sığ v^ırdır. O sığlardan gayet çekinmek lâzımdır. Veli, bu sığların her canibin­ den büyük gemiler geçer. İş zamanında yaptığımız eşkâle (haritalara) nazar oluna k i m her husus biline. Bundan sonra bu Çeşme Limanından Sakızkale-si günbatısı üzerinde 18 mildir. Vesse-lâm."*.)

Renkli haritasında Piri Reis, Çeşme Kalesinin resmini yapmıştır. Ayrıca, 171 nci sahifesindeki haritasında da Çeşme görülür. Çeşme'nin tam karşısı­ na Sakızadası rastlar. Haritalarında bu da gösterilmiştir.

Piri Reis'in haritasında deniz tara­ fmdan Çeşme Kalesinin üç burcu görü­ lüyor.

4) Kitab ı Balırive. Malbıı. sahifc 16Î.

Büyük seyyahımız Evliya Çelebi, Çeşme Kalesini ( H o ş â b â d Kalesi) şek­ linde adlandırıyor. Çeşme'nin kalesi, limanı, kervansarayı, camileri h a k k ı n d a geniş ve kandırıcı bilgi vermektedir.

Çeşme Kalesi'ni Sultan I I . Bayezit 914 H.-1508 M. yılında yenilemiştir. Iç-kalenin kapısı üzerindeki kitabeyi de Çelebimiz şöyle n a k l e t m i ş t i r :

Hisar-ı aynı cedid kıldı b ü n y a d Müverrih dedi tarihin HOŞÂBÂD Kitabenin tarih cümleri olan Hoş-âbâd,{

iljj-y>-

) m harfleri Ebced hesa­ bına vurulunca 914 tarihi ç ı k a r k i b u altına da rakamla yazılmıştır. Çelebi­ miz bunu aynen şöyle yazmıştır:

"Sene 914 tarihinde bizzat Sultan Bayezit Veli binasıdır. İçkale k a p ı s ı üzerinde tarihi budur:

Hisai"-! Ayn i cedid kıldı b ü n y a d Müverrih didi tarihin ( H O Ş Â B Â D )

sene 914 İkinci Bayczittcn evvel de Çeşme'­ nin tarihi iyonlar zamanına kadar çıkan

bir kalesi var i d i . İkinci Bayezit kaleyi yeni baştan yaptırmıştır. Kale daha sonra bir çok defalar tamir g ö r m ü ş , ba­ zı ilaveler ve hazifler de yapılmıştır.

Evliya Çelebi'nin Çeşme, kalesi ve abideleri hakkında verdiği bilgiyi d i l i n i biraz sadeleştirerek aynen buraya alma­ yı faydalı buluyorum:

"Çeşme kalesi denizin d u d a ğ ı n d a bir alçak kaya üzerine yapılmıştır. B a t ı tarafı deniz, doğu tarafı hayırlı b i r sah­ ra ve dağlardır. Dağların üstleri tama­ men bağdır. Kalenin içindeki b ü t ü n ev­ ler, batı tarafında, Saİcızadasına ve de­ nize bakan yerlere yapılmıştır. 50 kadar olan bu evlerin damlan toprak ö r t ü l ü ­ dür. Kalenin dizdan ( K u m a n d a n ı ) ve

185 kale muhafızı erler bu evlerde otu­ rurlardı. Dört köşeli kalesi safi t a ş t a n yapılmış çok güzel. H ö ş â b â d ' d ı r ; Kale

(3)

ÇEŞME, Ç E î M e t * KAM^İ NİN EŞSİZ Bİft KİTABESİ, ÇC$ME KERVANSARAYI 165

doğudan batıya doğru uzunca yapılmış­ tın Uzunluğu yokuş aşağı hendek kena-rınca 200, eni 150 adımdır.

Kalenin çepeçevre yüzölçümü 700 adımdır. Üç tarafı derin ve büyük hen­ dektir. Lakin batı tarafını teşkil eden kayaları deniz dövdüğü için burada hendek yoktur. Kalenin kıblaya bakan çok sağlam demir kapısı varoşa açılır. Kapı ö n ü n d e hendeğin ü s t ü n d e zembe­ rekli bir asma köprüsü vardır. Bu kapı iki katlı duvarlıdır, tçkalenin batıya açılan bir kapısı vardır. Üzerindeki ta­ rihi şiiri y u k a r ı d a yazdık. Bu kapıdan sonra içeride b i r kat demir kapı daha vardır. İçkaleye i k i kapıdan girilmiş olur. İkinci kapı kuzeye açılır. Bu kapı­ nın üzerinde Sultan Bayezit V e l i n i n fevkani camii vardır.* yılında Venedik gemileri.gelmişler, kaleyi boş bulmuşlar ve işgal etmişlerdi. Kalenin demir ka­ pılarını, camiin altın alemlerini almış­ lar ve kaleyi yer yer yıkarak savuşup gitmişlerdi. Sonra padişahın fermam ile Ak Mehmed Paşa', Sakızadası muha­ fızı iken bu Çeşme Kalesini tamir et­ miş, b i r ak inci haline getirmiştir. Bu sırada camii esaslı b i r şekilde tamir et­ tirmiş, altın alemlerle süslemiştir. Kale k a p ı l a n n ı da ellişer kantar ağırlığında yeniden demirden yaptırmıştır. Hen­ dekleri yermişer arşın derinleştirmek suretiyle temizletmiştir. Kalenin deniz tarafına bakan yerine i k i büyük tabya yaparak her birine Balyemez top yerleş­ tirmiştir. Mahzenlerini de binlerce kan­ tar siyah barutla d o l d u r m u ş t u r .

Kalenin kaçan muhafızlarının ge­ lirlerini keserek yeniden muhafızlar ta­ yin etmiştir. Kale böylece çok sağlam olmuş, yeniden can b u l m u ş t u r . Fakat cami, henüz kiremit ö r t ü l ü d ü r . Ama kale inci gibidir. Bembeyaz Kuğu gibi

5) Kitapta s«ne rak«ınlan yeri boş bırakılmıştır. *> Ak Ahmed Paşa Saraydan çıkmıştır. 1068 H.-I6S7 M. yılında vezarctlc Şam Valisi olmujlu. Dal» sonra 8«Jdaı, Trabzon, Azak \-alilikleri yapmıştır. lOTS H..I664 M. yılında Ankara valiliğine tayin edilmiştir. Hareke­ linden 10 gün evvel Kefc'dc ölmOjtUr. Sicil-1 Osmani, «1W 4, sahifc 175,

tepeye k u r u l m u ş t u r . B i r defa kaleye saldırmak isteyen küffann patronası yani kapudane gemisi kaleden atılan bir topla suyun dibine batmıştır. Bu kalyon 10 milyonla yapılamazdı. Bun­ dan sonra küffar gemileri bir daha Çeşme'den sulanmaya tövbe etti. Mağ-lub ve perişan d ö n ü p gitti. Sonra söm-beki dalgıçlan batan düşman gemisin­ den birçok para, cephane, i k i yatırtma tunç top ve daha başka toplar çıkart­ tılar. B ü t ü n toplarla Çeşme kalesi zen-ginleştirildi. Allah evvelce düşmanın kalenin aldıklarının 10 mislini ihsan et­ miş oldu.

/ Kalenin kıble tarafındaki varoşu ile bu kale Suğla Sancağına bağlıdır. Cezayir kaleminde 150 akçelik kazadır. 40 p a r ç a köyü vardır. Varoşu bağlı ve bahçeli 155 toprak evlidir. Burada Sa-kızpaşasmın Voyvodası vardır. Serdarı ve K e t h ü d a yeri yoktur. Zira o kadar büyük bir kasaba değildir. 200 kadar hurma ağacı vardır. Bu ağaçlar meyve vermezler. Buralar deniz kenarı yerler­ dir. Denizin kenarında çok küçük kub­ beli b i r cami vardır. Camiin yol aşırı­ sında çok büyük hanı vardır. Bu han 700 ocaklı (odalı) dır. Hanın ü s t ü n ü n kurşunlarını denizden gelen küffar düş­ manlar soymuş götürmüştür. Bol nime­ ti olan b i r imareti vardır. Bu mamure­ nin hepsi makbul iken maktul olan Süleyman Han'm veziri ibrahim Paşa'-nm hayratıdır. B i r h a m a m ı , üç mescidi, 40 d ü k k a n ı vardır. M ü h ü r d a r Paşa'nın deniz kenarında cennet gibi bahçeli b i r büyük sarayı bulunuyor. Yer yüzünde ne kadar kıymetli taş ve ağaç var ise bu sarayda mevcuttur. B i r çok bitkiler, çe­ şit çeşit çiçekler bu m u h t e ş e m ve ibaret verici sarayda bulunyor. Sarayın temiz bir h a m m a m ı da vardır k i , diller bunu vasıflandırmakta aciz çekerler. Çeşme'­ nin dağlarında çeşit ^ ş i t vahşi kuşlar­ dan olan kekliği o kadar boldur k i uçu­ ş u r l a r dururlar. Kış gelince Mühürdaı^ paşa Sakızdan bu saraya göçerek tam altı ay oturur. Zevk ve safa edçr.

(4)

166 I . HAKKı M3NVALI

Çeşme Kalesi'nin çok güzel Limanı vardır. Bütün 'büyük Barça ve Karavala kalyonlar burada yatarlar. Zira bu li­ man gayet iyi demir tutar. Çok güzel yatak limandır. Fakat batı ve karayel ve yıldız rüzgârlarından sakmmak ge­ rektir. Böyle havalarda demir atarken dikkat etmek lâzımdır. Zira, limanın ağzı bu üç rüzgâra karşı açıktır. Bu rüz-gâıiar burasını çok şiddetli tutar, ama Hamiş rüzgânndan çok emindir. Bir Mürselparesi (gemi) ip ile bir kalyon yatsa korkulmaz. Hakir, bu şehirden atlarımız ile bu limandan Hatiboğlımun firkatesine binerek muvafık poyraz rüzgân ile Orsa orsa kullanıp batıya doğru 18 mil uzaktaki Sakızadasma geldik.'".

OSMANLI tDARt TEŞKİLATINDA ÇEŞME :

Çeşme, 14 sancaklı Anadolu Eya­ letimin Aydın livasına bağlı idi.)Anadolu Eyaleti şu livanlardan teşekkül ediyor­ du:

1 — Kütahya. Paşa sancağıdır, ya­ ni Beylerbeyi burada oturur. 2 — Saruhan. Beylerbeyinin

hassı-dır, yani geliri beylerbeyinin-dir. 3 — Aydın. 4 — Hüdavendigar. 5 — Kastamonu. 6 — Menteşe. 7 — Bolu. 8 — Ankara. 9 — Afyonkarahisar 10 — Teke tli. 11 — Kângın (Çankın). 12 — Hamiteli. 13 —- Sultanönü. 14 — Karesi.»

İstanbul'da Başvekalet arşivinde Anadolu Eyaletinin Aydın ilvası hakkın­ da şu 8, 66, 87. 139. 148, 166. 176, 238,

7) Eviiya Çelebi Seyahatnamesi. CİM 9. t$h\tt 107-10».

«) Ayn-i Ali Efendi risalejl. whife W.

270, 516, 700, 786, 806, 841, 844, 858, 893 numaralı tapu defterleri, ilyazıcı defterleri vardır.

Bu defterlerden 918 H.-1512 M. ta­ rihli ve 87 numrolu îlyazıcı defterin­ den öğrendiğimize göre Aydın Livasının şu 13 kazası (ilçesi) vardı:

1 — tzmir 2 — Çeşme 3 — Ayasulug 4 — Güzelhisar 5 — Sultanhisarı 6 — Arpaz 7 — Kestel 8 — Yenişehir 9 — Tire 10 — Birgi 11 — Alaşehir 12 — Sart

13 — Bayramlu Karacakoyunlu ce­ maatı.

66 numaralı defterin onuncu safi-fcsinden öğrendiğimize göre Çeşme ka­ zasının merkez nahiyesi (Bucağı) olan Çeşme nahiyesinde padişahın bir çok hassalan vardır. Çeşme, Karaburun ve Ayayorgi iskelesi ile beraber Ayasulug limanının mukaataalan padişahın hassı idi. Senelik gelirleri 682 667 akçe idi.

Burada Çeşme kalesi dizdası san­ caktar Hızır'ın da timan vardır.

Arşivin 66 numarasında kayıtlı 924 H.-1518 M. tarihli tapu defterinin onuncu sahifesinden öğrendiğimize gö­ re Çeşme nahiyesinde şu köyler Padi­ şahın hassları arasında idi:

Senelik

Sıra Köyün adı geUrl 1 Çeşme 2 Kösederesi 3 Boynak 4 Emirdoğanlı 5 Bahklalgu 6 Zeytineki 7 Eğridere, Ma­ nastır Kayabaşı ve Kuyucuk 50.000 Akçe 25.200 " 45.700 " 25.000 " 10.866 " 13.000 " 18.000

(5)

ÇE5MC, ÇE$ME-De KATAt^İKİN CÇSİZ »İR KİTABCİİ, Ç£$ME KERVANSARAYI 167 8 İlıca 18.000 " 9 Gözsüzler 14.000 " 1Q Sivrihisar Zea­ meti 51.000 " 11 Depecik 95.000 " 12 Sahipyüzü, di­

ğer a d ı ile

Ci-haryek 95.300 " 13 Kavak 15.175 " 14 Reislü 75.000 " Karaburun nahiyeleri ile beraber Birgicik köyünün ihtisabı da p a d i ş a h m hassaları a r a s m d a d ı r . Çeşme nahiye­ sinde Tiıtıurtaş P a ş a ' n m oğlu Bali Be­ yin de zeameti vardır.

Padişah hocası Mevlana Hayred-din'in arpalık olarak ş u köyleri v a r d ı r :

1 — Frenk kilise 2 — Ovacık 3 — Sahipyüzü 4 — Büyük Tahtalı

Başvekalet arşivinde 937 H.-1530 M . tarihli ve 168 numaralı tapu defte­ r i n i n 365-371 sahiCelerinde Aydın Liva­ sının b u arada Çeşme'nin kanunnamesi vardır. B u defter bize Kanuni'nin ve sadrazam t b r a h i m Paşa'nın hassalan ile padişahın anası Hafsa Sultan'm Ma-nisa'daki imaretinin vakıflanm öğreti­ yor. Defterin 404 n c ü sahifesinde Çeş­ me kazası yazılırken Padişahın hassa­ lan da sıralanıyor.

Çeşme, Padişahın hassıdır. Burada hafta pazan kurulur. Çeşme'nijı 211 evi,

17 mücerredi, 4 imamı, 3 hatibi vardır. Defterin 406 ncı sahifesinde Çeşme kalesi mustahfızlarının (erlerinin) t i -marlan da evleri, mücerretleri, imam ve hatipleri ile gelirleri a y n a y n göste­ rilmiştir.

Çeşme kale, muhafızlarmın t i m a n köyler ş u n l a r d ı r :

1 — Alacaat. 127 evi vardır. 2 — i l d i n . 60 evi vardır.

3 — Birgicik. 141 evi vardır. Bu­ rada hafta pazan kurulur.

Tımarların t ü m ü şöyle belirtilmiş­ t i r :

Pazaryeri: 1, k ö y : 3, ev: 328, mü­ cerret nefer: 22, i m a m : 3, hatib: 1

B u köylerin senelik timar gelirleri toplamı 73.500 akçedir.

Defterde Çeşme kazasındaki kale, şehir, köy, pazaryeri, cemaatlerle mu­ aflar ve raiyyetleri ve avunz olan evler­ le olmayan evlerin sayıları ayn ayn gösterilmiştir.

Çeşme kazasında 1 kale, 1 şehir, 40 köy, 2 pazaryeri, 9 cemaat, muaflarla beraber 4212 reaya, mücerretlerle bera­ ber 4129 avarız ev, 83 avanz olmayan ev vardır.

Mirilerin toplamı da şöyle yazıl­ mıştır :

51 imam, 4 muhassıl, 6 sipahi ve sipahizade, 8 berat sahibi, 7 zaviyedar, 7 hatip ve şeyh.

Çeşme kazasının b i r senelik hassı yekûnu da şöyle yazılmıştır:

12 kerre yüz b i n dahi 94429. O tarihlerde Osmanlı Türklerinde milyon kelimesi kullanılmadığı için böyle ifade edilirdi. Hasların geliri bu­ günkü ifadeye göre şöyledir:

1.294.429

ÇEŞME KAZASINDA SİPAHİLERtN V E ZAİMLERtN TIMARLARI :

B u defterde, Çeşme kazasındaki si­ pahilerin ve zeamet sahiplerinin timar-i a n şöyle sıralanmıştır: 1 ^ Temsiye köyü 2— Ürkmez köyü 3^ 7 - , İ p s a l a b u r n u köyü 4-r-,:Bozyaka köyü 5 — Kavlakkışla köyü 6 — Zeytünlikışlası köyü 7 — Benlüilisi köyü 8 — Kötebisa köyü 9 — Bylycan cemaati

(6)

168 i . HAKKI KOKYALI 10 — î p s a l a b u m u ve Benlüilisi ve

tsalu niyabeti 11 — Seferihisar ihtisabı

12 — Çeşme kazasmm ve Ihca Paza­ rının ihtisab resimleri.

Defterde bu bilgi verildikten sonra şöyle b i r hülasa yapılmıştır:

Sayı 8 2 557 113 8 1 1 Köyler Cemaat Ev Mücerret nefer tmam Muhassıl Sipahizade

Bunlann senelik gelir toplamı 78.923 akçedir.

Bu defterde, Kanuni Sultan Sü­ leyman devrinde Çeşme Kalesindeki si­ lâhlar, teçhizat ve başka savaş malze­ mesi ayn ayn sayıları ile beraber ya­ zılmıştır. Biz de aynen alıyoruz:

1—Top-i

Ahenin(De-mirtop) 3 kıt'a 2 —Top-i Prango 22 " 3 — înik-i Prango to­

pu 27 " 4 — Sakim Prango

(Bozuk top) 8 " 5 — înik Prango (Bo­

zuk) 1000 " 6 — Darpzen top 3 " 7 — Ş a y k a top 6 " 8 — Tunç op 6 " 9 —Darpzen (bozuk) 4 " 10 — B a k ı r darpzen 4 " 11 — Şayka top (bo­

zuk) 1 " 12 — T ü f e n k 12 Kabza 13 — T ü f e n k fındığı 3 sandık (mermi) 180 adet 14 — S a ç ayak 1 adet 15 — Kumpare (bom­ ba) 50 16 —Cebe (zırh) 50 17 —Tolga (Miğfer) 50 18 — B a k ı r Tolga 30 İt 19 —Zemberek oku 20 — O k torbası 21 — O k ucu (temren) 22 — Demirçubuk 23 — Demirtolga 24 — Varya 25 —Balta 26 — Kazma 27 — K ü r e k 28 — Büyük ve k ü ç ü k çivi 29 — Köşkü 30 — Urgan 31 — K u r ş u n sikke 1 s a n d ı k 69 adet 85 " 107 " 16 " 10 " 15 " 45 " 41 " 4 s a n d ı k 1 adet 89 " 7 " Kalede 50 m ü d . pirinç b i r az m i k ­ tar da kılınç vardır.

Başvekalet arşivindeki 148 numara­ lı ve 935 H.-1528 M . t a r i h l i b i r b a ş k a llyazıcı defterinin 992 nci s a y f a s ı n d a n 121 nci sayfasına kadar olan k ı s m ı Çeş­ me'ye ayrılmıştır. B u defter de de Çeş­ me, Kanuni'nin hassı olarak gösteril­ miştir. O vakit Çeşme'nin 211 evi, 117 mücerredi, 4 i m a m ı , 2 hatibi, 12 p i r i (yaşlı a d a m ı ) , 2 m a l û l ü ve 1 m ü e z z i n i var idi.

Çeşme, Karaburun, Sisam a d a s ı karşısındaki Ayayorgi iskelesi ile Aya-sulug limanlarının m u k a t a a l a r ı d.'i pa­ dişahın hassıdır.

Padişahın hassı olan d i ğ e r k ö y l e r de ev sayıları ile beraber şöyle göste­ rilmiştir:

Köy adları Ev sayısı

1 — Kösederesi 139 2 — Bonyak 290 3 — Reislü 42 4 — Emirdoğanh 121 5 — Balıklago 48 6 — Sahipyüzü 174 8 — Eğridere (Sivrihisara bağlı) 37 Eğridere'de şu Cemaatler v a r d ı r :

1 — Manastır 46 2 — Eğridereli 48 3 — Kayabaşı 56

(7)

169

4 — Kuyucuk 58 5 — Ilıca 100

Aynı arşivin 139 numarasmdaki 934 H.—1527 M . tarihli defterde de Aydın Livasına bağlı Bala, Çeşme, A-yasulug, Amastura kalelerindeki

müs-tahfızlann tımarları vardır. Defterin başındaki kanunname rutubetten silin­ miş, yalnız altınla yazılmış ayetler ve besmele kalmıştır.

E S K t V E Y E N t tDARt TEŞKtLATTA ÇEŞME:

Çeşme, Anadolu eyaletinin Aydın Livasına bağlı bir kaza (ilçe) i d i . Sonra Aydın vilâyetinin İzmir sancağına bağ­ lı bir kazanın merkezi olmuştu. Şimdi de Izmir vilâyetine bağlı bir ilçenin merkezidir.

Osmanlılar, Girit adasını alırlarken donanmaları Çeşme limanında üslen­ mişti.

Osmanlı tarihinde bu limanın çok elemli ve hüzünlü bir yadı vardır. Os­ manlı donanması U84 H . -1770 M . yı­ lında Haziranın 7 nci günü Rus ve İn­ giliz müşterek donanması tarafından Çeşme limanında yakılarak yok edil­ mişti. Bu savaşta Cezayirli Hasan Bey, Rus amirali Orlof'un gemisini havaya uçurmuştu. 1313 H . -1895 M . yılında Sultan n . Abdülhamit'in zamanında amiralin bu batık gemisinden bir çok şey çıkarılmıştır. Bunlar şimdi Istan-kul'da Deniz müzesinde teşhir edilmek­ tedir. Bunların arasında kılıçlar, kılıç balçakları, eğri kılıç namlıJan, k u r ş u n tavalan, mermi kalıpları, fincanlar, şap­ kalar ve daha b i r çok savaş malzemesi ve teçhizatı vardır.

Vâsıf Tarihinin lî. cildinin 48-49 ncu sahifelerînde (Ihtirak-ı donanma ve azl-i kaptan-ı derya) başlıklı bendin­ de bu savaş genişçe yazılmıştır. Rus do­ nanması Akdenizde pervasızca gezme­ ye ve Osmanlı a d a l a r m ı , sahillerini vur­ maya başlamıştı. Derya Kaptanı Hüsa­

mettin Paşa emrine verilen donanma ile sefere çıkmıştı. Cezayirli Hasan bey (sonra Paşa) d ü ş m a n m amiral gemisi­ n i yakarak batırmıştı. Ama d ü ş m a n m yakarak T ü r k donanması üzerine salı­ verdiği neft ve barut yüklü kayıklar T ü r k donanmasına yanaşarak yanmala­ rını hazırlamıştı. Cezayirli Hasan Bey yaralanmış ve patrona kaptanı Ali bey ile b a ş k a kaptan da ölmüşlerdi. Düş­ man donanması İzmir körfezine kadar ilerlemişti sonra padişah Kaptan Pa­ şayı azletmiş, yerine Cafer Reisi tayin etmişti,

ÇEŞME KERVANSARAYI

Sahil boyunun çok işlek bir ticari ve askerî yolu üzerinde bulunan müs­ tahkem bir şehrin kalesinin önünde imarethanesi ile bir büyük kervansaray var i d i . Çeşme, Kuşadasma benzer. Ku­ şadası kalesinin önünde de bir keı-van-saray var i d i . Bunu Öküz Mehmcd Pa­ şa yaptırmıştı. Bu kervansaray aynı zamanda dendanlı ve burçlu bir kale gibiydi. Seyirdim yerlerinde toplar vardı. Bu kervansaray i k i katlı idi. Kervansaray geçmiş çöküntü devirleri­ nin ihmali yüzimden harap b i r halde idi. Asîl hüviyetini kaybetmek üzere idi. Kubbeler, merdivenler, dendanlar yıkılmıştı. Ben burasını bir harabe ha­ linde bulmuştum. Avlusunda toprak­ lar içinde bazı toplar görmüş ve mey­ dana çıkarmış idim. Dede yadigarları­ nın üstüne titrayen ve koruyucu me­ lek gibi kanat açan Vakıflar Genel Mü­ dürlüğü kurtardığı bir çok dede bergü-zarı gibi bu kervansarayı da aslına uy­ gun bir şekilde restore etmiş vp asri b i r turizm konağı haline getirmişti. Bura­ da kalmak isteyen turistlerin kuyruğa girip sıra bekledikleri görülüyor.

Sevinçle öğrendiğime göre. Vakıf­ lar Genel Müdürlüğü, üzerinde padişa­ hın ve mimarının adını taşıyan bu Çeş­ me Kervansarayını da onarmak için faaliyete geçmiştir. Bu kervansaray Kuşadası kervansarıymdan daha

(8)

eski-170

dir. Bugün (455) yaşının içinde bulu­ nuyor. Taşla yapılan kervansaray iki katlı idi. öküz Mehmed Paşa'nın ker­ vansarayından daha çok tahribe uğra­ mıştır. Bu muazzam hayır müessesesi yerlilerin bir taş ocağı halinde kullanıl­ mıştı. Vakıflar Genel Müdürlüğünün hı-zır eli yetişmiştir. Bu kervansarayı Ev­ liya Çelebi çok güzel tasvir etmiştir. Kullandığı cümleleri buraya alı­ yorum :

"Leb-i Derya'da kurşun kubbeli bir camii vardır. Gayet küçüktür ve camiin yol aşırısında bir Han-i azimi var. Cüm­ le yetmiş ocaktır. Üzerinden kurşunun küffar almıştır ve bir imareti var. Ni­ meti mebzuldür ve bu imaretler cümle Süleyman Han'ın veziri makbul iken maktul olan İbrahim Paşa'nın hayratı­ dır"»

Hanların ve kervansarayların oda­ ları eski kaynaklarda (ocak) ile vasıf­ landırılır. Konuklara tahsis edilen oda-larm hepsinde odun yakmak için Kuraş ocaklan (şömineler) bulunurdu. İşte, bu azim handa da tam 70 ocak vardı. Yani, hanın bu kadar sayıda ocaklı oda­ sı bulunuyordu. Hamn, yolcuların ve geçici askerlerin bineklerini, at, katır, eşek ve deve gibi yük hayvanlannı bağ­ lamak için yerleri, konukların ağırlan­ ması ve yemek yemeleri için imareti vardı. Karşısındaki kubbeli küçük ca­ mide hana inen yolcuların ibadetlerine tahsis edilmişti.

Denizden gele» düşmanlar (Vene­ dikliler) camiin ve kervansarayın kub­ belerinin kurşunlarını soyup götürmüş lerdi. Bunlar kalenin demirkapılarını, kaledeki I I . Bayezit'in yaptırdığı fev­ kani camiin ahun alemlerini de yağ-malamışlardı. GRELOT'un gravüründe minareli ve kubbeli küçük cami ile kervansaray ve kalenin içindeki camiin minaresi görülmektedir. Bu resim bize kervansarayın iki kath bir parçasının

9) Evliya Çckbi SeyaKMnaıtıeti. CHt 9. »Itife 107.

tıpkı Kuşadası kervansarayının ki gibi dendanlı bir burç halinde olduğunu gösteriyor.

Harab kervansarayın önüne Kuş­ adası kervansarayında olduğu gibi tu­ feyli binalar yaptırılmıştır. Kapısının sağmda ve solunda bu perişan yapılar göriilür. Kapısının üstünde bulunması lâzım gelen kitabesi sonradan bir baş­ ka yere konulmuştur. Kitabe dikdört­ gen şekilli som bir mermer üzerine devrinin en güzel girift bir hattı ile ya­ zılmıştır.

KERVANSARAYIN KİTABESİ : Bir satırlık bu kitabeyi aynen kop­ ya ediyorum:

Arap dil kurallarına tam uygun olarak hiçbir kusursuz ve yanlışsız ya­ zılan bu Arapça kitabeyi bir de yeni harflere çevirerek yazıyorum:

" E M E R E BllNŞA-1 HAZ-EL-BİNA İLrMASUN SULTAN-ÜL BERRİV-EL BAHRİ SULTAN SÜLEYMAN lBN-1 SULTAN SELİM Fİ TARİHİ S E N E T E HAMSE V E SELASİN V E TİSAMİYE. AMİLE ALÎ ÎBN-Î BABUCCU"

Kitabe dilimize şöyle çevrilir: "(Tanrı tarafından) koı-unulan bu binanın yapılmasını kara ve denizin sultanı Sultan Selim oğlu Sultan Sü­ leyman 935 yılı tarihinde emretti. B u ­ nu, babuçcuoglu Ali yaptı".

Kitabeye göre bu bina 935 H.-1528 M. yılında kara ve denizin sultam K a ­ nuni Sultan Süleyman zamanında onun emriyle yapılmıştır.

Kitabede yapılan binanın ne oldu' ğu açıklanmamıştır. Yalnız bina (Ma-sûn) kelimesi ile tavsif edilmiştir. B u kelime arapça (saklamak, korumak,

(9)

ÇE$ME, ÇCŞMCCe ICAM^Jİ-NİN E J J İ 2 BİR KİTA8€Sİ, Ç£5WE KERVANSARAYI 171

muhafaza etmek) anlamma (sıyanet ve siyan) kökünden yapılmış ism-i mef'ul-dür. Korunan, muhafaza edilen, sakla­ nan anlamınadır.

Allah tarafından korunan, muhafa­ za edilen, saklanan yapı demektir. K i ­ tabe kaleye daha yakışır gibidir. Ama bu kervansarayda Çeşme Kalesinin ö-nündeki ö k ü z Mehmet Paşa Kervansa­ rayı gibi b i r kale kervansaray olduğu

için kullanılmış olması çok muhtemel­ dir.

ö k ü z Mehmed Paşa kervanasarayı m yaptırırken bunu örnek almış olma­ sı çok muhtemeldir.

Binanın mimarının adı Babuççuoğ-lu Ali'dr. Arapça da ( p ) harf olmadığı için ( B a b u ç ç u ) şeklinde yazılmıştır. Anadolu'nun bir çok yerlerin de mesela Konya'da da ( B a b u ç ç u ) ^leklinde de kullamlır.".

10) Bu İLİube>i bularak (ektiği resmi bize veren kıymetli yüksek mimar ve mUhendis Yılmaz Onge'ye burada tefekkür etmeyi bir burç sayanm.

Bu mimann adına biz şimdiye ka­ dar hiçbir yerde ve hiçbir kaynakta rastlamadık bu kitabe bize yeni bir Türk ve Müslüman mimarı tanıtıyor. Bunun, mesela Mimar Sinan ve Sultan I . Ahmed'in külliyesinin mimarı Meh­ med Ağa gibi Yeniçeri Ocağından yetiş­ miş b i r d ö n m e değil, b i r m ü s l ü m a n ol­ duğu anlaşılmaktadır. Eğer d ö n m e ol­ saydı babasının adı Allah'ın doksan do­ kuz güzel âdının Önüne ( k u l ) anlamına arapça (Abd) kelimesi getirilerek gös­ terilir.

Kitabe restore edilen kervansara­ yın kapısının üsütüne konmalıdır. Ev­ liya Çelebi'nin kervansarayın ve bura­ daki imaretin Frenk İ b r a h i m Paşa'nın hayratından olduğunu söylemesi tetki­ ke şayandır. Eğer bu kervansarayı da­ ha toplu b i r ifade ile bu mamureyi o yaptırmış olsaydı kitabede adının geç­

mesi de m ü m k ü n d ü . Kitabede padişa­ hın emriyle bu binayı kendisinin yap­ tırdığım yazabiliı*di.

(10)

I . H A K K I K O N Y A L I

Res.: 1) Ç e ş m e K e r v a n s a r a y ı n ı n b u g ü n k ü d u r u m u , A r k a s ı n d a kale b u r ç l a r ı n ı n d c i n d a n l a r ı g ö r ü l ü y o r .

I

r

(11)

4 31 «»«. Rcs.: 3) Çc-şmc K c r v a n s a ı a v ı Grclot'ciaıı Si Rcs.: 4) Ç e ş m e K e r v a n s a r a y ı n ı n Kitabesi.

(12)

t. HAKKt KONYALI

^ .4yit»iJii»^»i<

— • ,Ûi)W><tt •'

j i i ^ ^ a / j j f f i ' ; ^ ' * ^ < ^ ' ' i «3 «î* «Mfi*

'»{î^J*^'-^») *kfh(^j 0fti^v/Hi 'M

(13)

4s<««u;' fi*'^*"

V»^ vrf V"' v " '

\a

L ^ ^ - r , J«yt;i/<*.

(14)

i. HAKKI KONYALI

m

-m .

i d ^ i n i ' - ^ ^aj.er, i i i i r t ^ ı İ 4 } i ^

^»f

v - c y t f

^v»-^

-•İ*»İ'UÎ''İ*>V{

^M^jU»

/ıMy< ^ *******

-A.

(15)

VdA < * I r • « s f * * r »Tl 1^ i r V

2 ' 4u- v;;

- 5 - ;r.

t r

^ ' - ' - " - I ~ î r . ^ — o . JAM i i «M* î . '

Ç e ş m e Kalesindeki loplar, b a ş k a silâhlar ve teçhizat k a r ş ı sayfasında Ç e ş m e d e k i binalar, pazar y c r k - r i vc nıaatlar.

(16)

I. HAKKI KONYALİ ç - T".-7 ^ 4 r « :5y i l - - - - - Ş

:.

>

»3-' T^^^T^^Ssw^

f t . . " ^ ^ ^ •n;h 1-< 1 • • . / j . J i , ı - - . ^ - i ; ? 1 ( • I ^ ^ , — » tl J ' »t 1 « j r l

bağlı Oepecik K ö y ü n d e K a n u n i ' n i n h a s l a r ı , Ç e ş m e K a z a s ı n d a k i zeametleri p a d i ş a h h o c a s ı Mcvlâııa Ce-l â Ce-l e d d i n ' i n Ce-l i m a n ve Ç e ş m e KaCe-lesinin m u h a f ı z Ce-l a r ı n ı n Ce-l i m a r Ce-l a r ı

(17)

l i ^ Tfe

- y n i ^ — ' ^ ^ ^ ^ -

" ^ 1 - T *

r j • • . ™ - — 3 1 ? ^

• ' - a t e i f *

*4|f!-»i^ "^YVrA -y^y-rr

s •

(18)

i. HAKKI KONYALI

Jfc t

V

•¥

İSr t * *'

t İfe ^

-35

*

dff c!»

I ^ 11

t f ? ^ t

» Jits' İlf

* f

f

14 ^- i ^•

iff

'j*

îf«'TM. »rj - i f

t i

If * ifP

f ^^-^ ^

1/

* ^ ^

f f f

t f

I ^

/ / r

i f *

t <*

<^ e f

M

a* ^

' f f

^ <

'

ı f f f ^ i d »

/ e

1 ?

Avasıılu^ Kazasmdn p a d i ş a h ı n h a s l a r ı .

(19)

• a •« ' r

— r ^ *

JO H p " ' * • -,

- W

I

t r r r :

•4 - 1 • Î T - » « . , — y ı r - ' 3XDC-' ,b ^ _ -fü - « I « « » r *

(20)

I. HAKKI KONYALI

ir

. l * 1 . " o '-1?

r >. r • . . . î t i » »

K a n u n î Devrinde Ç e ş m e nahiyeside P a d i ş a h ı n hass, m a k a t a a l a n ve köyJeri.

ya

(21)

U t » . ^*.ıı il- • * 4 r # • • f t ••• r r <! V r I • • ı ı » V » f • «• f » • * « 1 1 •• / I : • . la -, .t . 4 .«i —

K a n u n î Dcvriixic P a d i ş a h Hocası Mcvlâna Cemaleddin'in hasları, köyleri, T i m u r t a ş B e y i n o ğ l u B a l ı E yin, iskender Beyin zeametleri ve sancaktar Isa Bey zade Ahmet Beyin t i n n u ı .

(22)

i. HAKKİ KONYALI

% t t

^ t ^

•"s

'S5«T^" r r -ftt. /;v.iy^< (^..ifj^-*'^

* t t 11 t t

I' f i t 11 t

^ ^ 11 ^

^ ^ ^ t ı ? î r .'^XTtr .A ÇB3 44 —TC>

Timle Ç e ş m e ' n i n g ^ ^ ^ ' - ^ ö v ü n d e K i r v e e i D<Mysi Cemaatleri, n ü f u s u ve iskender Bevin zeametleri \e sancaktar Isa Bey zade Ahmet Beyin T i m a r l a n .

(23)

f if f t t ^ ^

i f

11

t

f t f f 1 1 i

.

^ t t *^ ^ t

Sr îte * jfe ^>

V

%j ttj j au.,yi uu^

(24)

i . HAKKI KONYALİ

n f 1 1 1

* f 1 1 1 ^

t ? f

t ?

1 1

^4 ?

ir f ^ İŞ

t ^ * 1 1 ^

^ # f

1^

t

^ t ^ 1 1 ^

11 ^ 11^

^ 1^ 1?

? t ^'

1^

^ t f ^

1f ^

ft/

^ ^ t 1*. ^

i *

ir

t f e .

t ^'

-fji;

<r t' * * - f

T

f t t t

" " m Devrinde Ç e ş m e y e bağlı O r c n l ü , Yassıkışla, K ı z ı l c . ve Teı>ccık K ö y l e r i n i n n ü f u s u ve burada bulu­ nan g b r i c r (gayri m ü s l i m l c r )

(25)

•* P ^ if m 4f ^

a, t if ff*'K

^ t %

|r ir

i 4- ^ X ^

* ^ t ^ * t *

^ * jfe .ie ^ *

t -1^ 1111 ^

t ^ t ^ ^ 1^ %

^ 1»' t ^ t ^

^ 14-1 't 4 t

t *î ^ *• # %

^ 3 & ^ ^ • 1

^1

^ * ^

t:

^

K a n u n î Devrinde 1518 M . t a ı i i h n d c Ç e ş m e y e bağlı S i v r i h i s a r ' ı n mahalleleri ve zeametleri ( o v a k i t b u r Fenar-î Mescidi, Ç ı r a Pazarı, Ycnic Oğlu Mescidi Camii ve H ı d ı r l ı k m a h a l l e l e r i v a r i d i ) .

(26)

i. HAKKI KONYALI . 1 * .V, . V . V » T u

-fit

"

ÎT-—

t f t. ^ 4 ^ ^

f

? t *

t : *

^ * t

^

Is

( f

I*

^ 1 1

f t' t

* İS- * -te

f * t f

İî * ^

i

t t t ?

* * *

* ft' A *

^ * ^

'« 3& ^

f # ^

'lit

t

^ ^ f

f f '

-f %

(27)

- ^ f - r * <rw ^ ^ A

$ kk

1 1

k

i

f 1 1 T t ^

f f t *^ 1 1 1

*• f İk- y # 1^ -|

r o ? 11 i

• * t ^ ^ t f

'4t i^

I ' r e r e ? r

¥

Dr *

11' 111 % f

* t * ^ ? % %

•ft

t * ^ ¥t

r

t 1 1

^

f f

(28)

i . HAKKI KONYALI

t ^

Sf

f t

it

f

Hi-

i

( ' ( j

:^ *

; -*

f t ^

2^ ^

7 T İ — i r r ^ f j ^«V 4fe

If t

* * i '

^ t ^ |f

t ft -* t- 't? t

^ * t t

â ^ i

4-1" f e <• f /

* % t

» ^ A ^

•^'"unt'nin hasları a r a s ı n d a b u l u n a n Ç e ş m e y e bağlı S i \ r i h i s a r ı n E ğ ı i d e r e K ö v ü n ü n n ü f u s u vc buradaki cemaatler. - U â

(29)

i. HAKKI KONYAU

f f

1 1

t t

t t f t * f

^ ^ t

tt*

S'-.

t

. . i V**

1

f r e e ; « i G ı ü « c ;

«•uA^» ^ » A ^ .^«4^

(30)

% ^ ^ 4

^,

%

<•• il i/t " r

•* *

t ^ t

^ * *

I. HAKKI KONYAU * * • * • ı ! i _ ^

«1

I ^ v r i n d c Ç e ş m e y e ba?!ı Sahih B u m u K ö y ü n ü n b a b a > a n n ı n ve kendilerinin a d l a n ile mükellef n ü f u s u Sipahi ve SipahizadcIorin gelirleri.

(31)

if» ^ i}r

-jo

t ^ 'i? cçr

V ,

^ ^ f

. A •* J - T T * - J = O t v " ^ - ^ C % '^k t 'Jc^^

" t i ' cri:r

* 1?r İt

«r

*f

*f t ^< 4

11 t i ^ |f i

^ '? f S; f ^

^ ^ ? t

t k

*

j'-

^

•V'

# â 3< ^ ^

Si.'

at

j ^ '(^-^ %

't^-<^ ^/

r

f

-ji^

^

% - t %

^ / t ^ V

^ ^ ^ >t ^

KaiHim'nin a d ı n a yazılan i l yazıcı defterinde Ç e ş m e y e bağlı Ruyucak ve K a y a b a ş ı K ö y l e r i n i n n ü f u s u mahsulleri («telirleri>.

(32)

if f

r

t*

t*

^ * # i f *

* 1^ ^

i t f

2 ^ ^ 5^'

^ If

r

•f 1 Y

^ ^ 1! t

^ t t ^

^ ^

"TS'

'T

/ff,

^ ^ t f ^ %

4f t

f t

r

1

t

- - » W

1.

(33)

<cii ÇîJ> ' v Â

•WW

f * f r t

Ç e ş m e y e bağlı Emirdoğanlı, Bahklagu

f 1 1

T

f

f t

*i -f

* f ^ 4^ 1^

y ^

^ f -« *

t ^ t ^ 11

t f ^ ^ f *

s • * t t f

' j f c

f^t4

^ t

* ^ l ı Dr

<' e

I-

e

e

r

If *

! ? t % f

A'

* t * ^ ^ %

t% l^t ^ ^ ^

• f * t ^

? ¥ t

-s^ **

ife

^6

<fe

^

*' Jt t I*

Köylerinin b a b a l a r ı n ı n a d l a r ı ile n ü f u s u ve g e l i r l e r i .

(34)

I . HAKKI KONYAU ( (

%4

< r '* v ^ s r f -Txri- -y-rauj ^ * .V» ^ . V

-4^

%

I |f ^. ^

'* f

k

' t

4 4

f f 1^ t ^ir

^ i»? «

(35)

• * ^-141 ^

^ ^ it ^ 11

^ t f ? ^ t

f t f

f t

ir t

t 11 I'

* ^ t ^ t ^ !

^ ' ^ ;?v ar % ^ 3^ ^

^ ^ *

^ ' / f t ^ -Jt •

^ ^ t t ^

f ^ f. f

i

* 1t i

j e ı'

^ ^ ^ t

^ ^ t

^ f

-f ^ t ^ -f *

T f ^ t *î

f t ^ f ^ t t

f ^ ^ Ift * -^^

if it ^ t i ?

*r f ^ i: t ^ :

4'

'i^'f

(36)

I. HAKKI KONYAU v i i i J

^

1 1

t ^

3 ^

4 t f •* f t

^ ^ 14 ^ t t

11^ t ^ ^ t ^

t r t ^' * 1 >

*

İÜ:-

f

^«gr

*

^ '« f * %

* •* * is sfeî

I - I» •> f t f

* i!' ^ ^ t i?

* » .İ! # f

i * Jfe ^ - s ı '

^ % t % ^ h t

* <s o f f t f

t * ^ f

* i

t 4

4

i

t ^ *

5fc

-t

t f- ^ \ f

..1^

I? ^ ^ ^ ^ i

% t * ^ %

t %

t .*

«kâleı Arşivinde 66 numarada K a n u n i adma y a z ı l a n defterde Ç e ş m e y e bağlı K ö s c d c r e s i k ö y ü n ü n n ü f u s u k a r ş ı s a y f a s ı n d a g e l i r l e r i n i n m i k t a r ı .

(37)

- - t i - i '

•aşvekâlet A r ş i v i n d e 66 n u m a r a l ı Kanunt'nin 924 H . 1518 tarihli ç e ş m e n i n gelirleri ve K a r a D u r u n A y a s l u ^ ile A: L i m a n l a r ı n ı n m u k a t a a l a r ı .

Referanslar

Benzer Belgeler

1989’da ilk kişisel sergisini İstanbul Galeri BM’de açan sanatçı, aynı yıl Lefkoşe Fluxus Galeri’de ikinci ve 1991’de İstanbul Galeri Nev’de üçüncü

Dinozorların soylarının günümüzden yaklaşık 65 milyon yıl önce tükendiği düşü- nülürse, kalıntılardan dinozor DNA’sı elde etme hayali suya düşmüş

Maksiller sinüslerde ve ön ethmoid hücre- lerde sinüzitin daha fazla görüldüğü; anatomik varyasyonlar içinde ise en sık septum deviasyonunun, ikinci sıklıkla büllöz

The collected data by telephone asking included: patient basic information, age, sex, parent family, the age diagnosed as diabetes, current diabetic.. control method, smoking

Bu olumlu bulguya, hafif eg- zersiz çal›flmas›yla düflük karbonhid- rat ve zengin protein diyeti yapanlar›n % 20 daha fazla kilo vermeleri ekleni- yor.. Araflt›rmac›lar,

When the system is in a fixed position operation, EGR rates reduce in time because of the reduced EGR flow rate and FSN decreases as shown in Figure 4.22 since oxygen

1968 yılında İstanbul Yıldız Çini Fab- rikalarının imalatı su ve ayna pano ile tez- yin edilmiş olan çeşme yaz aylarına rastla- yan Fuar mevsiminde halkın ilgisini çek-

Dört köşesinde çıkıntılı yarım yuvarlak sebil mahalleri olup yalnız a r - ka yüzdeki çeşme etrafında iki kapısı ve diğer çeşmeler yanında da nişler vardır..