Çeşme abidelerimiz.
M i m a r A . K e m a l e t t i n
Türkler, güzel san'atlarda kendi abidelerini çeşmelerle göstermiştir. Bizim çeşmelerimiz gü- zel ve tezyini bir eser olmakla kalmayıp ayni zamanda halkın ihtiyaçlarım gidermek fikrile vücude gelmiştir.
Ayasofya camii karşısındaki (Üçüncü Ah- met çeşmesi) yapıldığı tarihten şimdiye kadar belki kıymeti kadar bedelini çekmiş, dünyanın dört bucağından meraklı müdekkikleri, zairleri, âlimleri koşturup karşısına getirtmiştir.
Türk çeşmeleri, Avrupalıları, Amerikalıları, bütün dünya orkeploglarını hayran eden en değerli, en misilsiz eserlerdir.
Çeşme abidelerimizi şu suretle tasnif ede- biliriz:
1 — Türk mabetlerinde harim denilen sü- tunlu revaklarla çevrilmiş avlu ortasında bulu- nan .çeşmeli şadırvanlar.
2 — Mabet etrafını sarmış olan medenî manzumeler köşelerinde bitişik duran sebiller.
3 — Muhtelif mahallerde halka mahsus ufak çeşmeler.
4 — Meydanlarda dört tarafı açık büyük çeşmeler.
Koca Sinan, İstanbul su bentlerini yaptığı zaanan muhtelif semte 150 adet ayni motif ve ayni şekilde halk için zarif çeşmeler yapmıştır.
Sebiller, şadırvanlardan sonra büyük meydan- lar ortasında yapılan çeşme abidelerimiz şun- lardır:
1 — Valide Hatice Turhan Sultan çeşmesi.
Eminönünde şimdiki İş Bankasına bitişik- tir. Yalnız bir cephe üzerine olup arka ve yan yüzlerinin etrafı açıktır. Sakaf saçakları dört yüzü birden örter. Cephe köşesinde sebili, orta- da da çeşme mahalli vardır. Kitabesindeki ta- rihi:
«Keen hayren fisebil»
«1074» tür.
Hekim oğlu Ali paşa sebili
2 — Üçüncü A h m e t çeşmesi:
Ayasofyadan saray müzesine giden yolda sur methali olan (Babıhümayun) karşısındadır.
Çeşme dört yüzlüdür. Dört köşesinde çıkıntılı yarım yuvarlak sebil mahalleri olup yalnız a r - ka yüzdeki çeşme etrafında iki kapısı ve diğer çeşmeler yanında da nişler vardır. Öz tarzın
temiz ve seçilmiş ziynetlerile şekilleri, motifleri çok güzel ve kuruluş esası fevkalâde yüksek bir eserdir..
T a r i h i :
« A ç besmeleyle iç suyu Han Ahmede eyle dua»
(1141) dlr.
Azapkapıda Valide Salihe Sultan çeşmesi
A y n i tarihte Üsküdarda iskele civarında Mihrimah camii karşısında Üçüncü Ahmedin bir çeşmesi daha yapılmıştır.
T a r i h i :
«Bu şehri m a ile Sultan A h m e t eyledi serap»
(1141) dir.
3 — Topane çeşmesi:
Kılıçalipaşa camii karşısındadır. K ö -
şelerinde sebil mahalleri yoktur. Dört yüzlüdür.
Çeşmelerinin iki yanında nişler vardır. Sakafı yıkıldığı için mermerden işlenmiş silme taşları üzerine muhaddes ve uygunsuz, biçimsiz bir şe- kilde babalarla korkuluk çevrilmiştir. Bu çeşme- yi Üçüncü A h m e t başlamış, Birinci Mahmut ikmal etmiştir. [Melling'in eserinde sakalının ilk şekli görülür].
Edirnede Selimiye camlı şadırvanı
Kitabelerindeki tarihler:
«Sâyedip Sultan Mahmut etti icra zemzemi»
«İç abünabı kevseri hep ayni dilcudan hemen»
(1145) 3 — Valide Saliha Sultan çeşmesi:
Galatada Azapkapısında Sokullu camii ya- nındadır. Birinci Mahmudun validesi namına yapılmıştır. - plânında görüldüğü üzere - yüz kısmının orta sebil mahalli karın şeklinde ya- rım daire olarak sağ ve sol çsşmelerile beraber eserde adeta cephe letafetile ve lenasübile ince bir kadın remzi vardır.
Yalnız bakılmadığı ve korunmadığı için acınacak bir halde harabiyete yüztutmuştur.
Bu harap abidenin sol çeşmesi üzerindeki kitabede şair Vehbi'nin:
Bari mümtaz bir tarih eyleyip.
«Valide Sultanın iç hayrına ma»
(1145) dir.
4 — Hskimoğlu Ali Paşa çeşmesi:
Birinci Mahmudun sadrazamı olan Ali Pa- şaya aittir. Kabataş şeddi üzerindedir, dört kö- şe üzerine iki yüzlü sade güzel bir çeşmedir. Bu çeşmenin de sakafı sökülmüş mermerden olan saçak silmeleri üzerine çok çirkin ilâve bir kor- kuluk yapılmıştır. Yola bakan yüz kitabesinde:
«Yerinde oldu bina çeşmei Ali Paşa»
Sonra, deniz cephesinde olan her mısraı tarih düşen 12 satırlık kitabesinin sonunda da
«Ne dilcu çeşme yaptı fisebilullah Ali Paşa»
(1145) dir.
Hekimoğlu Ali Paşanın İstanbulda Cerrah- paşa jamiinin ayni plânında güzel bir camisi de vardır ve bu camiin etrafını sarmış olan mi- mari manzumelerin bir köşesinde, resmini ve plânını koyduğumuz güzel bir sebil görülür. Bu eserin harap şeklini İstanbul (Arkeİoji müzesi) restore ettiğim plânlar üzerine bu kere tamir ettirerek ihya etmektedir.
5 — Bereketzade çeşmesi:
Bu dört tarafı açık meydan çeşmesi değil- dir. Fatihin mezinl Bereketzade tarafından inşa edilmiş ve Birinci Mahmudun validesi Saliha Sultan tamir ve ihya ettirmiştir.
Galata kulesi kurbundadır. Çok ince İşlen- ır.ış bir eserdir. K i ^ b e tarihinde:
«İç Muhammet aşkına ma çeşmeden abızülâl»
(1145) dir.
Birinci Mahmut zamanında Beyoğlu Tak- sim çeşmesile Anadoluhisarında Küçüksuda Üçüncü Selimin annesi Mihrişah Sultan çeş- mesi ince san'atlı eserlerimlzdendir.
Üçüncü Ahmetten başlıyarak Üçüncü Os- mana kadar öz tarzımızda çok kıymetli çeşme abideleri devam etmiştir. Üçüncü Osmanın (mi- lâdî 1756 tarihinde) İstanbulda yaptırdığı (Nuruosmanlye) camisile beraber milli tarzın safiyeti kaybolmağa başlamıştır.
Bundan sonra barok, rokoko tarzında ye- nilikler görülerek bu tarzların da Türk kabili- yetine uygun zevki okşıyan tenevvüleri olmuş- tur. Meselâ elyevm Gülhane parkı karşısında Hamidi evvel sebili, İkinci Mahmudun Topa- nede inşa ettirdiği Nusratiye camiindeki çifte sebiller, Fındıklı camii önünde ve Dolmabahçe karşısmda bulunan sebiller gibi çok biçimli, şe- killeri, motifleri birbirne yaraşan güzel çeşme eserleriniz vardır.
Çeşme abidelerimizin ta Türk Selçukilerden itibaren devir, devir tarzlarına, kıymetlerine girişmek çon uzundur. Burada yalnız İstanbul- da gözönünde olan şu birkaç bellibaşlı çeşme eserlerimizi gözden geçirdik.
Dünün; hor totan ellerinde hep yazık olup giden bu bakımsız yadigârlara karşı bizim on- ları şimdi seve, seve korumak için titiz bir aş- kımız olmalıdır. Yalnız bu yürüyüşümüz kâfi değil. Bu varlıkları candan ihyaya çalışmalıyız.