• Sonuç bulunamadı

1788-1808 Tarihlerinde Sivas Şer'iye Sicillerinde Geçen Vakfiyeler

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "1788-1808 Tarihlerinde Sivas Şer'iye Sicillerinde Geçen Vakfiyeler"

Copied!
7
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

1788 - 1808

TARIHLERINDE SIVAS

ŞER'ıYE SICILLERINDE

GEÇEN VAKFIYELER

Ömer D E M İ R E L

arih a r a ş t ı r m a l a r ı n d a , arşiv bel-gelerine dayanma ve bu belge­ lerden yararlanma gereği önemli v a k ı a ­ dır. Osmanlı arşiv v e s i k a l a r ı n ı n bollu­ ğu, incelenenlerinin s a y ı s ı n ı n çok az ol­ duğu bilinen bir g e r ç e k t i r . Şer'iye Sicil­ leri, Osmanlı d ö n e m i v e s i k a l a r ı n ı n ara­ sında, en o r i j i n a l i d i r ve i l k s ı r a l a r d a yer alır. Bu vesikalarda sosyal ve eko­ nomik t a r i h i n nazariyesi değil, p r a t i ğ i saklıdır.

Sivas Kongre M ü z e s i n d e ( İ n k ı l â p Müzesi), Sivas ve çevre ilçelere ait özel­ likle Osmanlı Devletinin son i k i asrına tekâbül eden 121 adet k a y ı t l ı ve bir kı­ sım kayıtsız Şer'iye Sicili bulunmak­ tadır. Y a p m ı ş o l d u ğ u m u z bu çalışmada 1788-1808 yıllarına ait 3, 4, 5, 6, 7 ve 8 n u m a r a l ı Şer'iye Sicillerinden faydala-nılmıştır. Y i r m i yıllık d ö n e m i ihtiva eden sekiz defterde, 52 adet vakfiye tesbit etmiş bulunuyoruz.

Vakfiye veya v a k ı f n â m e ; v â k ı f ı n , vakfın teşekkülü ve işleyişi hususunda tanzim ettiği h ü k ü m ve kaidelerin kadı t a r a f ı n d a n tescilini ihtiva eden h u k u k i bir vesikadır (1). V a k f kelimesi ise, Arapça'da d u r d u r m a k , a l ı k o y m a k m â n â ­ sında olup, ıstılah olarak V I I I . asır o r t a l a r ı n d a n , X I X . asır s o n l a r ı n a kadar-ki devrede, İslâm ü l k e l e r i n i n içtimaî ve iktisadi h a y a t ı n d a ehemmiyetti bir rol oynayan d i n i - i ç t i m â i bir müessesenin adıdır.

Tesbit ettiğimiz vakfiyelerde genel olarak şu özellikler göze ç a r p m a k t a d ı r : Vakfiyenin en üst k ı s m ı n d a v â k ı f ı n is­ mi ve dua bölümü b u l u n m a k t a d ı r . Vâ­ kıf h a k k ı n d a geniş b i l g i n i n verildiği

diğer bölümde ise, baba adı, mesleği ve şahsi nitelikleri verilmektedir. K a d ı n v â k ı f l a r ı n vekâletini alan i k i şahidin i k r a r ı y l a i l g i l i bölümü takiben,vâkıfın tayin ettiği mütevelli ve nâzırın isim­ leri zikredilmektedir. Erkek vakfiye sa­ hiplerinin mahkeme huzurundaki ikrar­ larını takiben yine kendilerinin seç­ t i k l e r i mütevelli ve nâzırın isimleri yer a l m a k t a d ı r .

Vâkıf t a r a f ı n d a n vakfedilen men­ kul ve gayrı menkullerin tasvirinin ya­ pıldığı bölümde ise, nakit paraların m i k t a r ı , diğer menkul ve gayrı menkul­ lerin isimleri, çeşitleri. m i k t a r l a r ı , b u l u n d u k l a r ı mevkileri, s ı n ı r l a n belir­ tilmiştir.

V a k ı f l a r ı n asıl gayesini teşkil eden b ö l ü m d e de vakf edilmiş gelir kaynak­ l a r ı n ı n işletilmesi, geliriyle yapılacak hizmetler, mütevelliye, nâzıra vc hiz­ metlilere (2) verilecek miktarların tesbiti ve vâkıfın koymuş olduğu diğer ş ı r t l a r yer a l m a k t a d ı r . Ayrıca mezhep i m a m l a r ı n ı n görüşleri, vakfiyenin tari­ hi ve şahidler son bölümünü ihtiva et­ mektedir (3).

A- V Â K I F L A R I N Ö Z E L L İ K L E R İ İslâm hukukuna göre vâkıfın; her şeyden önce vakfettiği malın mülkiye­ tine ve vakıf yapma salahiyetine sahip

(1) Ş e m s e d d i n Sami, K â m u s - ı Tiirkî, İstanbul 1316.

(2) Bahaeddin Yediy.ldır, " V a k ı r , lA X I I / 2 , s. 153-172.

(3) B u S ı n ı n a m a Sivas Şcr'î .Mahkeme Sicillerin­ den geçen vakfiyelerin ge;ı.l özelliklerine güre y a ­ pılmıştır.

(2)

17i ÇSMFR D E M İ R E L (ehil), hür, âkil ve bâliğ olmasj,, borç

veya aşırı müsriflik yüzünden malını kullanmaktan alıkonmamış olması gere­ k i r (4).

Vakfiyelerde genellikle vâkıflar h a k k ı n d a baba ismi, kendilerinin ismi, mesleği, İslâmi sıfatları(Hacı, Hafız, Seyyid) belirtilmiştir. İncelemiş ol­ duğumuz vakfiyelerde göze çarpan en önemli özellik, vakıfların % 50'sinin kadın olmasıdır. Bu özellik bizi ister istemez bazı tahminlere sürüklemekte­ dir. Şöyleki; bu dönemde Sivas kadın­ larının bir kısmı maddt yönden zengin olup mülklerini istediği gibi kullanma özgürlüğüne sahiptir. Kadın vâkıfların dul veya evli olmaları, bu durumu de­ ğiştirmemektedir.

Vakfiyelerde, vâkıflar hakkında diğer önemli bir özellik de mensubi­ yetleridir. Bu konuda yapılan bir araş­ tırmada (5) vakıf kurucularının 65,70'

inin askeri sınıf (devletten maaş alan), % 34, 93'nün ise raiyyct sınıfından (devlete vergi veren) olduğu bclirtil-mektcdir.Sivas'a mahsus yapmış olduğu­ muz araştırmada vâkıfların % 19, 23' nün askeri sınıftan, '!<ı 80. 77'sinin raiyyet sınıfından olduğunu tesbil etmiş bulunuyoruz. Sonuçlardaki zıtlık incelemiş olduğumuz vakfiyelerin bölgesel olmasından ileri gelebileceği gibi, kısa bir tarih dönemi (1788-1808) içerisinde taranan vakfiyelerin genel­ likle küçük olmasından da kaynaklan­ d ı ? ' düşünülebilir. Vakıf sahiplerinin L>:r kısmının meslekleri (Penbcci, Bak­ kal, Çubukçu) diğer bir kısmının da İslâmt sıfatları belirtilmiştir. Askeri sınıftan olan vakıfların bir kısmının büyük vakıflara sahip oldukları ve va­ l i l i k görevi yaptıkları görülmektedir (6).

Belirtilen özelliklerin yanısıra, bir vâkıfın en fazla 3 vakıf (7). 3 vâkı­ fında ikişer vakıf k u r d u k l a r ı görül­ mektedir (8). Ayrıca i k i kişinin birlikte bir vakıf, yine üç kişinin birlikte bir vakıf k u r d u k l a r ı n ı tesbit etmiş bulu­ nuyoruz (9).

B- M Ü T E V E L L İ VE N A Z I R L A R Mütevelli, v o k ı f işlerini vakfiye

şff;'t/arı vc şer'i h ü k ü m l e r dairesinde

idare ve rüyet için tayin olunanlar hakkında verilen bir t a b i r d i r (IQ). Vazifesi ise vakıf mirasının her t ü r l ü gasb ve tecavüze karşı b ü t ü n l ü ğ ü n ü korumak, bu mirası daima ü r e t i m yapa­ cak halde bulundurmak ve onun gelir­ lerini a r t ı r m a k (11) ş e k l i n d e belir­ tilmektedir.

Mütevelliyi, vâkıf veya n â z ı r t a y i n etmektedir 52 vakfiyenin 4 r i n d e m ü ­ tevelliyi vâkıf tayin etmiş olup bun­ lardan 10 tanesinde mütevelli ismi be­ lirtilmiş, birinde ise m ü t e v e l l i t a y i n edilmemiştir. Mütevellilerden 28,84 (15 vakfiyede)'ü vâkıfların kendisi, %30.76 (17 de)'sı ise vâkıfın oğlu, kızı. t o r u n u , zevcesi ve kızkardeşi gibi y a k ı n akra­ balarıdır. Yine mütevellilerin % 30.76 (17 vakıf mütevellisi)'sı isimleri be­ lirtilmiş yabancılardır. Bir m ü t e v e l l i n i n ise, dindar ve mütedeyyin olması isten­ miştir. Vakfiyenin birinde C â m t - i K e ­ bîr mütevellisi, mütevelli olarak t a y i n edilmiştir.Mütevellisi tesbit e d i l m e m i ş sadece bir vakıf vardır.

Vâkıflar y u k a r ı d a g ö r ü l d ü ğ ü g i b i kendilerini ve yakın a k r a b a l a r ı n ı m ü ­ tevelli tayin etmek suretiyle v a k ı f ge­ lirlerinin bir kısmını ailelerine

aktar-(4) Yediyıldız, ay.

(5) Bahaeddin Yediyıldız, "Türk v a k ı f k u r u c u l a ­ rının sosyal tabakalaşmadaki yeri (1700-1800)", O s ­ manlı araştırmaları, c.III.İstanbuI 1982, s.143-164.

(6) Erzurum Valisi D e v l e t l ü Alaeddin P a ş a V a k ­ fiyesi, Sivas Ş.S, no: 7, s.169.

(7) Cambaz Hacı Ömer'in Zevcesi F a t m a binti Ahmet Vakfiyeleri, Sivas Ş.S. no: 5, s.186-187.

(8) Zarahzade Recep Bey bin Mehmed P a ş a V a k ­ fiyeleri, Sivas Ş.S, no: 4, s.l60, s.270.

Zarahzade FeyzuUah P a ş a ' n m H a n ı m ı A y ş e H a ­ nım Vakfiyeleri, Sivas Ş.S, no: 4, s.271, no:8, s.36.

Mehterbaşı Mehmed E m i n A ğ a n ı n Vakfiyeleri, Sivas Ş.S, no:5, s.194, s.195.

(9) Seyyid Abdülbaki A ğ a ve Berber Seyyid A b ­ dullah ve Karındaşı Seyyid Halil Vakfiyesi, Sivas Ş . S , no:3, s.229.

(10) M.Zeki Pakalın, Osmanlı T a r i h Deyimleri ve Terimleri Sö'zlüğü,c.2, İstanbul 1983, 2 . B a s ı m .

(11) Bahaeddin Yediyıldız, " X V H I . A s ı r d a T ü r k Vakıf Teşkilâtı",Tarih E n s t i t ü s ü Dergisi, P r o f D r . Tayyib Gökbilgin Hatıra Sayısı, İ s t a n b u l 1982, s . l 7 1 -180.

(3)

178Ş-1$QŞ'DE SİVAS S E R ' t Y F SİCİI.T F R T N n P GECEN V A K F İ Y E L E R 379

makta ve böylelikle m ü l k l e r i n i koruma­ ya alıp sürekli olarak aile fertlerine iş ve gelir garantisi temin etmektedir.

Vakıf gelirleri, harcanma özellik­ lerinden d o l a y ı , h a y r î , ailevî ve yarı ailevî olmak üzere üçe a y r ı l m a k t a d ı r (12). T a h l i l e t t i ğ i m i z v a k ı f l a r ı n y a n ­ dan fazlası (% 59.60), yarı a i l e v î vakıf özelliğini b ü n y e s i n d e bulundurmakta­ dır. Zikredilen v a k ı f l a r ı n gelirleri hay­ rî müesseselere ve v â k ı f ı n ailesine dağı­ tılmakta, geriye kalan v a k ı f l a r ise (%40, 40) h a y r î vakıf özelliği t a ş ı m a k ­ tadır.

Ayrıca, mijtevellilerin %26'sı ka­ dınlardır. M ü t e v e l l i l e r i n ü c r e t l e r i de çok önemli özellikler arz etmektedir. Dört vakfiyede, m ü t e v e l l i ü c r e t l e r i miktar olarak tesbit e d i l m i ş t i r (5, 10. 20 guruş şeklinde) (13). İki vakfiyede, vakıf gelirlerinin sülüsü (1/3) m ü t e ­ velliye verilmektedir. Y a r ı y a y a k ı n ı n d a gelir fazlası (şart koşulan h a y r î harca­ maların a r t a n ı ) m ü t e v e l l i y e verilmek­ tedir. D i ğ e r l e r i n e ise, vazifei tevliyet olarak ücret v e r i l d i ğ i g ö r ü l m e k t e , fakat miktarı belirtilmemektedir. Bir v a k f i ­ yede de m ü t e v e l l i y e ü c r e t tesbit edil­ memiştir.

Aslında, m ü t e v e l l i l i k vazifesi ile vakıflar, ailelere hizmet c t t i r i l n n ş i i r . Sivas şehri vakfiyelerinde ilginç bir durum g ö z l e n m e k t e d i r . Ö y l c k i . c a m î . mescid, mektep ve çeşmelerin tamire muhtaç o l d u k l a r ı , hatta yer döşemele­ rinin bile k a l m a d ı ğ ı halde m ü t e v e l l i ­ lerin vakıf gelirlerini kendilerine a-yırdıkları belirtilmektedir. Mütevelli­ lerin vali ve k a d ı l a r t a r a f ı n d a n bu menfi hareketlerinden s a k ı n m a l a r ı için ihtar edildiği g ö r ü l m e k t e d i r (14).

Mütevellililğin bir diğer özelliği, kendileri öldüğü zaman erkek ç o ç u k l a r ı aynı görevi ifâ etmekte, o n l a r ı n nesil­ lerinin de kesilmesi ü z e r i n e bölgcd'^ki câmî i m a m l a r ı veya Câmî-i K e b î r müte­ vellisi bu görevi devam ettirrrnş olma­ sıdır.

Mütevelliliğin y a n ı s ı r a , b i r k a ç vak­ fiyede geçen n â z ı r l a r belli m a a ş karşı­ lığında m ü t e v e l l i y e n e z â r e t eden kimse­ lerdir. Yine bu görevi aileden olanlar y ü r ü t m e k t e ve kendilerinden sonra ço-ç u k l a r ı n a g e ço-ç m e k t e d i r .

C- V A K F E D İ L E N M A L L A R

Vakfedilen mülklerin yani gelir k a y n a k l a r ı n ı n tasviri, vakfiyelerde dikkatle tesbit edilen ve özelliklerinin en ince a y r ı n t ı l a r ı n a kadar belirtildiği bir b ö l ü m d ü r . Şöyleki, mülklerin (men­ kul veya gayrı menkul) cinsi, çeşidi, m i k t a r ı , yeri ve nasıl faydalanılacağı tesbit edilmiştir.

Vakıf gelir k a y n a k l a r ı ; tarım işlet­ meleri, binalar ve nakit para(bir kısmı mülkle birlikte nakit para) şeklinde sı­ n ı f l a n d ı r ı l a b i l i r (15). Tarım işletmeleri; Vakfiyelerde meyveli ve meyvesiz bah­ çe, tarla, arsa. köy mezra ve malikâne­ leri adı altında geçmektedir. Bunlar, mahsûlleri vasıtasıyla vakıflara gelir k a y n a ğ ı olmakta ve toplam vakıf mülk­ leri arasında fazla bir yekûn tutma­ m a k t a d ı r .

Vakıf gelir k a y n a k l a r ı n d a n binala­ rı, özellikleri itibariyle meskenler ve iktisadi kuruluşlar diye i k i gurupta inceleyebiliriz. İcara verilmek suretiyle gelir sağlanan konak, mcnzil(ev). saray ve k i r a c ı d a m ı gibi meskenlerin isimleri vakıf gelir kaynaklan arasında sıkça zikredilmektedir. Meskenlerden, saray ve konaklar yıllık belli bir ücret (icar) karşılığı k i r a l a n m a k t a d ı r . Kullanım ~r'-\ı ise. Sivas Kiracıbaşı'sı vasıtasıyla İ s t a n b u l ' d a n ve diğer \ila>etlerden ge­ len devlet ricalinin misafir edilmesi suretiyle o l m a k t a d ı r (16). Vakfiyelerde saray ve konakların şekli muhtevaları konusunda bilgi verilmediği halde, ev­ lerin tüm özellikleri bahsedilmiştir. Ev tipleri genellikle şu özellikleri i h t i \ a etmektedirler. Normal olarak vasıflan­ d ı r d ı ğ ı m ı z evlerde bir göz kış e \ i . bir üst oda. alt katında odunluk veya

an-(12) Bahaeddin Vediyildır, " M ü e s s e s e - T o p l u m Münâsebetleri Çerçevesinde X V I I I . Asır Türk Toplumu ve Vakıf Müessesesi", V D (.\nkara 1982), C.XV, s 23-53.

(13) Abdulkadir bin Abdurrahman Vakfiyesi, Si­ vas Ş.S., no 5, S İ, Çavuşoğlu Hacı Hasan Vakfıy'-si. Sivas Ş.S.,Xo:3, s.232-233.

(14) Sivas Ş.S, no:l, s. 172.

(15) Bahaeddin Yediyildır, " X V I I I , Asır Türk Vakıflarının İktisadi Boyutu", vd, (Ankara 1985), C . X V I I I , s.5-41.

(4)

380 rtvn^R DEMİREL bar, havlu(avlu), bir göz taşra odası{dış

oda), alt katında ahır veya samanlık b u l u n m a k t a d ı r . Büyük evlerde ise bu bölümlere ilaveten, harem odası, kahve odası, divanhanc(salon), yazlık, çeşme ve fırındamı vardır (17). Evlerin bir özelliği de vakfcdilenlorin hemen he­ men hepsinin i k i katlı olmasıdır. Ay­ rıca kiracı damı tabiriyle geçen odalar da zikredilmektedir. Evler yalnız

vak-fedildikleri gibi diğer mülk ve para­ larla da vakfedilmişlcrdir. Toplam vak­ fiyeler içinde %18' e yakını mesken­ lerle ilgilidir.

Binaların direkt olarak ticâri işlerle i l g i l i olanları, genellikle dükkanlardır. Sivas şehrinin önemli bir ticâri mevki­ de bulunması sebebiyle çok sayıda çar­ şısı olup (18) her çarşıda çeşitli mes­ leklerden işyeri bulunmaktadır (19). Genellikle vakfedilen dükkanları şöyle sıralayabiHriz.-Kuyumcu, semerci, du-hancı (tütüncü), kılıççı, penbeci (pa­ mukçu), çıkrıkçı, temürcü, tuzcu, bak­ kal, nalbant, berber, hallaç ve haffaf (ayakkabıcı) gibi dükkanların yanısıra cambaz ahuru, kahvehane, mağaza ve han da geçmektedir. Ayrıca değirmen­ lere de vakf edilen mülkler arasında sık sık rastlanmaktadır. Bir kısım sanat erbabı ve tüccar, kendi mesleğiyle ilgili d ü k k a n l a r vakfetmişlerdir (20).

Gelir kaynakları içerisinde sadece d ü k k a n ve dükkanla birlikte diğer mülkleri bünyesinde bulunduran vakıf­ lar önemi bir yekûn tutmaktadır (% 37'ye yakın).

Bunlardan başka vakfedilen mükler içerisinde, ev eşyalarına da rastla­ m a k t a y ı z (21). Bahsetmiş olduğumuz mülklerin gelirleri, icara verilmek suretiyle, ya tamamen alınmakta veya d e ğ i r m e n l e r d e ve köy mezralarında ol­ duğu gibi (7 sehimde 5 sehim, 10 kilede 2.5 kile) miktar tesbit edilmek suretiyle a l ı n m a k t a d ı r (22).

Toplam vakıfların yarıya yakını (%43), nakit para ve parayla birlikte menkul ve gayrı menkuller meydana getirmektedir. Para vakıfları sayı olarak fazla olup toplam para miktarı bunun aksine azdır. Çoğunun miktarla­ rı tesbit edilmiş olmakla beraber, bu m i k t a r l a r ı n bir kısmı sülüs mal olarak

zikredilmiştir. Miktarı tesbit edilen­ lerin toplamı onüçbin guruş olarak he­ saplanmıştır. Osmanlı y ö n e t i m i n i n kay­ nağı ve pratiği olan d i n î ilkeler, para vakıflarında birtakım menfi icraatlara rağmen yönetimin önderliği ve deste­ ğiyle uygulanabilmiştir (23). Hemen hemen para v a k ı f l a r ı n ı n t a m a m ı n d a onu o n b i r b u ç u k d a n (%I5) faiz g e l i r i konulmuş ve bu durum öyle bir hal al­ mış k i , bu had, haram s a y ı l m a m ı ş t ı r (24) .

Vakfedilen nakid para, genellikle şehirde bulunan esnaf ve t ü c c a r l a r a belirtilen faiz karşılığı v e r i l m e k t e d i r (25) .

D- V A K F I N Ş A R T L A R I V E H İ Z ­ METLERİ

Vakıf gelirlerinin t e f e r r u a t l ı bir b i

-(17) E l - H a c Abdulahad Efendi bin A l i A ğ a V a k ­ fiyesi, Sivas Ş.S, no:7, s.83, A y r ı c a T ü r k - İ s l â m Kültürü özelliklerini taşıyan evlerin fonksiyonel y a p ı s ı için; D o ğ a n Kuban, " A n a d o l u - T ü r k Şehri T a r i h î Gelişmesi, Sosyal ve Fizikî Özellikleri Ü z e r i n d e B a z ı Gelişmeler", V D , (1968), c. V l l , s.53-73.

(18) Vakfiyelerde tesbit e t m i ş o l d u ğ u m u z ç a r ş ı l a r şunlardır: Arpacılar Sûkı, Kuyumcular S û k ı , N a l b a t l a r Sûkı, Bakkal Sûkı, Kılıaçcılar Sûkı. T u z c u l a r S û k ı , Penbeciles Sûkı, Mahkeme Sûkı, K a z g a n c ı l a r S û k ı ve Sûkı Sultani (Sivac Çarşılarının Hepsi birden bu ismin verildiği kanaatinedeyiz).

(19) Çarşılara isimlerini veren mesleklerin haricinde diğer mesleklerden d ü k k a n l a r g ö r ü l m e k t e d i r .

(20) Cambaz Hacı Ömer'in Zevcesi Vakfiyesi, Sivas Ş.S. no:5, s.186.

(21) Rukiye Hatunun Vakfiyesi,Sivas Ş . S . , no:6, 8.89.

(22) Hazinedar Mustafa'nın ehU Fatır-.a H a t u n Vakfiyesi, Sivas Ç.3., no:5, s.271. A l - h a c M e h m e d Emin A ğ a bin Mehmed A ğ a Vakfiyesi, Sivas Ş . S . , no:6, s.140.

(23) Neşet Çağatay, "Ösmanlı İ m p a r a t o r l u ğ u n d a Riba-Faiz Konusu P a r a Vakfiyesi ve B a n k a c ı l ı k " , VD,(1971), s.39-66.

(24) Hacı Osman Efendi Kerimesi Ü m m ü h a n H a ­ tun Vakfiyesi, Sivas Ş.S., no:3, s.114. M e h t e r b a ş ı Mehmed Emin A ğ a ' n m Vakfiyesi, Sivas Ş . S . no:5, s. 194-195. Hacı Eniştenin Oğlu Mehmed A l e m d a r ' ı n Vakfiyesi, Sivas Ş.S, no:5, s.240.

(25) Bahaeddin Yediyildız, "Sosyal B ü t ü n l e ş m e Açısından Türk Vakıflan", l.inci Vakıf H a f t a s ı , 5-11 Aralık 1983, Ankara 1984. s.34-36.

(5)

1788-1808-DE SİVAS ŞER'TYF S İ C t l J . F R t N n E G E C F N VAKFİYELER 381 çimde k a y d e d i l d i ğ i gibi giderlerinin de

aynı şekilde tesbit e d i l d i ğ i n i m ü ş â h a d e ediyoruz. İleride b a h s e d e c e ğ i m i z üzere, vakıf gelirlerinin toplumun f a y d a s ı n a çeşitli sahalarda s u n u l d u ğ u n u ve toplu­ mun çoğunu i l g i l e n d i r d i ğ i n i g ö r m e k t e ­ yiz (26).

İncelediğimiz d ö n e m Sivas şehri va­ kıflarında tesbit e t t i ğ i m i z çok önemli bir özellik, yeni bir eseri meydana getirmekten çok, eskinin m u h a f a z a s ı ve devamının s a ğ l a n m a s ı d ı r . Y i r m i yılda kurulan v a k ı f l a r içerisinde yeni bir hizmet ve eser meydana g e t i r i l m e m i ş , mevcut o l a n l a r ı n belli başlı eksikleri giderilmeye çalışılmıştır.

T a h l i l ettiğimiz vakfiyelerde, gi­ derlerin çoğunu ahiret h a y a t ı n a y a t ı ­ rım gayesiyle d i n t ve hayrt harcamalar teşkil etmektedir. Bu gayeyle, gelirler Müslümanların ibadetlerini y a p t ı k l a r ı câmtlere ve cami g ö r e v l i l e r i n e tahsis edilmiştir. V a k ı f h a r c a m a l a r ı n ı n çoğun­ da %75 c â m t t a m i r i , cSmîlcre şcmi asel (aydınlatma için), imam, müezzin ve kayyuma belli hizmetler karşılığı (ha­ tim, mevlüt, ve yasin o k u n m a s ı ) veril­ mek üzere ü c r e t a y r ı l m ı ş t ı r . V a k ı f sa­ hipleri a d ı n a Hacca gidilmesi (27) vc Buhârt-i Şerif o k u t u l m a s ı v a k f ı n şart­ ları a r a s ı n d a g ö r ü l m e k t e d i r (28). V a k ı f gelirlerinin harcanma ş a r t l a r ı n d a gö­ rülen diğer bir özellik, halva (helva) pişirilip, fukaraya d a ğ ı t ı l m a s ı d ı r . Yay­ gın bir adet olması gerekir k i , vakıf­ ların y a r ı s ı n d a şart k o ş u l m u ş t u r (%50). Sadece bir v a k ı f d a aşure p i ş i r i l i p da­ ğıtılma şartı v a r d ı r (29). Bu şartın bu­ lunduğu v a k ı f tesbit etmiş o l d u ğ u m u z en zengin v a k ı f d ı r (6.000 guruş). A y r ı ­ ca v a k ı f l a r d a t ü r b e l e r d e şcmi asel ya­ kılması (30) ve minare k a n d i l i n i n ya­ kılması için de harcama a y r ı l m ı ş t ı r .

Eğitim a l a n ı n d a ise, v a k ı f l a r d a mektep t a m i r i , m ü d e r r i s l e r i n ücret-leri(miktar olarak b e l i r t i l m e m i ş ) , med­ resedeki talebe h ü c r e l e r i n d e y a k ı l a c a k şemi asel hususunda ş a r t l a r v a r d ı r (31). Ayrıca,Ali Baba zaviyesine çeşitli eş­ yalar v a k f e d i l m i ş t i r (32).

İncelemiş o l d u ğ u m u z d ö n e m d e bele­ dî ve sosyal hizmetler n i t e l i ğ i n d e en fazla çeşme ve p ı n a r l a r ı n tamirine har­ cama y a p ı l d ı ğ ı n ı g ö r m e k t e y i z . Bunun

yanısıra kaldırım ve sokak tamiri için vakıf gelirlerinden ücret ayrılmıştır (33). Şehrin imar ve tamir faaliyetleri v a k ı f l a r vasıtasıyla gerçekleştirildiği gibi, çeşme ve pınarların günümüze ka­ dar korunması sağlanmıştır. Ayrıca, vakf edilen binaların tamir ve korun­ ması da vakıf h a r c a m a l a r ı n d a hemen hemen ilk şart olarak konulmuştur. Ge­ lir k a y n a k l a r ı n ı n sürekliliği açısından konulan şartın önemi b ü v ü k l ü r .

Vakıf gelirlerinin önemli bir kıs­ mının harcanma şekli de gelirlerin bir kısmının aileye verildiği yarı ailevî v a k ı f l a r sayesinde olmaktadır. Dönem v a k ı f l a r ı n ı n cn göze çarpan özelliği, daha önce de mütevelliler bölümünde z i k r e t t i ğ i m i z gibi, vakıf gelirlerinden ailelerin büyük oranda istifade etmesi­ dir. V â k ı f l a r , genellikle erkek veya k a d ı n olan aile büyükleri olmaktadır. Aile reislerinin dinî kazanç düşünce­ sinin yanısıra. vakıf kurmak suretiyle m ü l k l e r i n i aile menfaatleri yönünde korumak, bu yolla aile fertlerine sü­ rekli iş ve maaş temin etmek de temel özelliktir.

.Ayrıca hayır yapan kimselerin İs­ lâm toplumunda belli bir sosyal üstün­ lük ve siyasi prestij k a z a n d ı k l a r ı gö­ r ü l m e k t e d i r . Bunun en güzel örneğini Sivas Vilayetinde belli dönemler valilik yapmış olan Zaralızadeler'in vakıf vc imar faaliyetleri sonucunda kökleşmeye çalışmaları gösterilebilir (34).

İncelc-(26) Bahaeddin Yediyildıı, "Vakıf Müessesesinin XV'III. Asır Türk Toplumundaki R o l ü ' . V D , (Ankara 1982). c X I V , s.1-13.

(27) Zaralızade F e y ı u l l a h Paşa'nın Zevcesi Ayşe Hatunun Vakfiyesi, Sivas Ş.S, no:7, s.36.

(28) Zarahzade Receb Bey bin Mehmed P a ş a Vakfiyesi, Sivas Ş.S, no:4, s.160.

(29) Zarahzade F e y ı u U a h P a ç a ' n m Zevcesi Ayçe Hatun Vakfiyesi, Sivas Ş S, no:8, s 36.

(30) Erzurum Valisi Alaeddin Paşa Vakfiyesi, Sivas Ş.S, no:7, s 1R9.

(31) Zaralı? ide Serbevvabin Recep Bey Vakfiyesi, S Ş S , n^.i, s.235.

(32) Rukiye Hatun Vakfiyesi, SŞ? -n: C, s.89. (33) Rabia binti Seyyid Hacı Mvlımed Efendi Vakfiyesi, S S S . no:5. s.261.

(34) Özcan Mert, X V I I I ve X I X Yüzyıllırda Ç a -panoğulları, Ankara 1980, s,30. Zaralııadeler'in bu d ö n e m d e 5 vakfiyeleri mevcut.

(6)

382 ÖMFR DEMİREL miş o l d u ğ u m u z dönemden bir kaç yıl

öncesinde olmasına rağmen zikretmeye değer b u l d u ğ u m u z bir vakıf özelliğini de gayrı müslimlerde görmekteyiz. Bu d ö n e m d e tesis edilen gayrı mii<=nm va­ kıf örneklerinde, vakıf gelirlerini K u d ü s ' d e bir kiliseye ve SaydB Dürzi dağında bir manastıra gönderilmesini şart koşmuşlardır (35).

Bütün bu özelliklere ilaveten Os­ manlı toplumu, devletin bu güç döne­ minde dahi, vakıf kurma, topluma yar­ dım etme geleneğini devam ettirmiş ve kısa bir zaman zarfında birçok vakıf kurmuştur.İncelemiş olduğumuz vakıf­ larda, o dönem Sivas'ı için birçok hiz­ met gerçekleştirilmiştir. Dönem vakıf­ larının temel özelliği mevcut olanların devamını sağlamak ve onların bazı ih­ tiyaçlarını karşılamaktır. Vakıf sahip­ leri içerisinde kadın vâkıfların çok­ luğu, önemli bir özellik olarak karşı­ mıza çıkmaktadır. Teşekkül ettirilen vakıflar sayesinde kadın ve erkek vâ­ kıflar, toplum için belli hizmetler ger­ çekleştirdikleri gibi, gerek ahiret ha­ yatlarına bir yatırım yapmış, gerekse mülklerini muhafazaya almak suretiyle kendilerine ve aile fertlerine sürekli gelir ve iş temin etmişlerdir.

BİBLİYOGRAFYA

I - ARŞİV K A Y N A K L A R I

a) Sivas Şer'i Mahkeme Sicillerinde Geçen Vakfiyeler;

1- Derviş Mchmed Ağa bin Derviş Mchmed Vakfiyesi, Sivas S.S. no:3, s.6.

2- Hacı Muharrem bin Mahmud Vakfiyesi Sivas S.S. no: 3, s.90.

3- Selim Ağa Çırağı Hacı Tiryaki Vakfiyesi, ŞSŞ, no: 3, s.109.

4- Hacı Osman kızı Ümmühan Hatun Vakfiyesi, SŞ^, no:3, s.ll4.

5- AbdUlbaki Ağa ve Berber Abdul­ lah ve K a r ı n d a ş ı Halil Vakfiyesi. ŞSŞ. no:3, S.229.

6- Emine B i n t i İslâm Vakfiyesi, §ŞS, no:3, S.232.

7- Çavuşoğlu Hacı Hasan Vakfiyesi, SSS. no:3, s. 233.

8- Abdullah kızı H a n ı m (Gücük Ha­ nım) Vakfiyesi, ŞSŞ, no: 4, s.l08.

9- Mehmed Ağa Cariyesi V a k f i y e s i , SSS. no:4, s. 139.

10- Hacı Fatma Hatun V a k f i y e s i , SSS. no:4, s. 142.

11- Zaralızade Recep Bey bin M e h ­ med Paşa Vakfivesi.SSS. no:4 s. 160.

12- Penbeci Hacı Hasan V a k f i y e s i , ŞŞŞ, no:4, S.173.

13- Mehmed kızı Nene V a k f i y e s i , SSS. no:4, s. 180.

14- Çubukçu Topal Mehmed V a k f i ­ yesi, SSŞ, no:4, s. 184.

15 Ebubekir kızı Ayşe V a k f i y e -si.SSS. no:4 s. 199.

16- Bekir Çavuşzade İ b r a h i m A ğ a Vakfiyesi, ŞŞŞ, no: 4, s.229

17- Hacı Hüseyin Alemdar bin Os­ man Vakfiyesi, ŞŞŞ, no: 4, s.236-237.

18- Zaralızade Recep Paşa bin M e h ­ med Vakfiyesi, ŞŞŞ, no:4, s.270.

19- Zaralızade Feyzullah Paşa Zev­ cesi Ayşe H a n ı m Vakfiyesi, SŞS. no:4,

20- Abdulkadir bin A b d u r r a h m a n Vakfiyesi, ŞŞŞ, no:5, s.l.

21- Hatcm Hatun V a k f i y e s i . ŞŞŞ. no: 5, s. 154.

22- Bakkal Kara Mahmud Bey V a k ­ fiyesi, ŞŞŞ, no:5, s.184.

23- Canbaz Hacı Ö m e r ' i n Zevcesi Fatma Vakfiyeleri, ŞŞŞ, no:5, s. 186.

24- Canbaz Hacı Ö m e r ' i n Zevcesi Fatma Vakfiyeleri, ŞŞŞ, no:5, s.l86.

25- S.187.

26- Mehmed Alemdar bin K ü r t A h ­ met Vakfiyesi, ŞŞŞ, no: 5, s.l89.

27- Kuyucu M e h t e r b a ş ı l ı ğ ı ile mâruf Mehmed Emin Ağa V a k f i y e s i , SSS. no:5, s. 194.

28- S.195.

29- A l i kızı Ayşe V a k f i y e s i , ŞŞŞ. no:5, S.234.

30- Ahmed Efendi bin Ö m e r A ğ a Vakfiyesi, ŞŞŞ,no:5, s. 202,

31- Zaralızade Serbevvabin Receb Bey Vakfiyesi, ŞŞŞ, no:5, s.235.

(7)

1788-18Q8-DE StVAS Ş F R ' t Y F S t C h . T . F R t M n p r^ECEN V A K F İ Y E L E R 383 H a t u n V a k f i y e s i , ŞgŞ, kızı Fatma V a k f i y e s i , 32- Mehmed Alemdar V a k f i y e s i ާŞ, no: 5, s.240. 33- Ö m e r kızı M i h r i b a n Vakfiyesi §SŞ, no; 5, s.241.

34- H a c ı Mehmed kızı Rabia Vak­ fiyesi, SSS. no:5, s.261.

35- Hazinedar M u s t a f a ' n ı n Zevcesi Fatma Hatun Vakfiyesi, SSŞ. no:5,

S.271. 36- Rukiye no:6, S.89. 37- Mustafa ŞSŞ, no:6, s. 108. 38- Mustafa Çelebi V a k f i v e s i . SŞS. no:6,136.

39- Mehmed Emin bin Mehmed Ağa Vakfiyesi, SŞS. no:6, s. 140. 40- Saime B i n t i H a c ı A b d u l l a h Vakfiyesi, ŞSŞ, no:7, s.30. 41- Alime ve Fatma H a t u n V a k f i ­ yesi, ŞSŞ, no:7, s.42. 42- Derviş kızı Emine V a k f i y e s i , SSS. no:7, s.73.

43- Hacı Abdulahad Efendi bin A l i Ağa Vakfiyesi, SŞS. no:7, s.83.

44- Erzurum V a l i s i A l a e d d i n Paşa Vakfiyesi, ŞSS, no:7, s.l69.

45- Tuzcu Sipahioğlu H a f ı z A b ­ dullah bin Ahmed V a k f i y e s i , SŞS. no:8, s. 17. 46- Taşçıoğlu H ü s e y i n Efendi Vakfiyesi, ŞSŞ, no.S, s.20. 47- Sabiha H a t u n V a k f i y e s i , ŞSŞ, no:8, s.30. 48- Z a r a l ı z a d e Feyzullah Paşa Zevcesi Ayşe Hatun V a k f i y e s i , SŞS. no:8, S.36.

49- Ü m m ü g ü l s ü m Hatun V a k f i y e s i , SSS. no:8, s.69.

50- O d a b a ş ı Mehmed Ağa V a k f i ­ yesi, ŞŞŞ, no:8, s.151.

51- Kaya Ahmed kızı Fatma V a k f i ­ yesi, ŞSŞ, no:8, s. 166. 52- Hasan kızı Ayşe V a k f i y e s i , ŞSŞ-no:8, S.167. 3 N u m a r a l ı Defterde 7 V a k f i y e 1203 t a r i h l i . 4 N u m a r a l ı Defterde 16 Vakfiye 1206-1209 tarihleri a r a s ı n d a . 5 N u m a r a l ı Defterde 12 Vakfive 1211 t a r i h l i . 6 N u m a r a l ı Defterde 4 Vakfive 1214-1217 tarihleri arası. 7 N u m a r a l ı Defterde, 5 ^ akfiye 1217-1220 tarihleri arası. 8 N u m a r a l ı Defterde, 8 Vakfiye 1220-1223 tarihleri arası. b) Diğer Belgeler. Sivas Ş.S, no: 1.2.17, 19. c) Diğer Eserler.

ÇAĞ.ATAY, Neşet. "Osmanlı İmpa­ r a t o r l u ğ u n d a Riba-Faiz Konusu Para V a k ı f l a r ı ve Bankacılık". V D . c.IX, (19-71). s.39-66.

M E R T , Ö z c a n , XVIII. ve XIX. yüzyıl­

larda ÇapanoğhtllarK Ankara 1980,

P A K A L I N . M.Zeki, Osmanlı Tarih

Deyimleri ve Terimleri Sözlüğü c.2,

İ s t a n b u l 1983. 2.Basım.

Şemseddin Sami, Kamus-ı T ü r k t . İ s t a n b u l 1316 Y E D İ Y I L D I Z . Bahacddin, "Vakıf", İA., I I I / 2 . s.153-172. Y E D İ Y I L D I Z , B, "Türk vakıf kuru­ c u l a r ı n ı n sosyal t a b a k a l a ş m a d a k i yeri (1700-1800)", Osmanlı Araştırmaları, c.ni, İstanbul 1982, s.143-164. Y E D İ Y I L D I Z . B, " X V I I I . Asırda T ü r k V a k ı f Teşkilatı", Tarih Ensiiıüsü

Dergisi. Prof Dr. Tayyib Gökbilgin Ha­

tıra Sayısı, İstanbul 1982, s.171-180. Y E D İ Y I L D I Z . B, "Mücssesc-Toplum M ü n a s e b e t l e r i Çerçevesinde XV11I. Asır T ü r k Toplumu ve Vakıf Müessesesi",

VD. (Ankara 1982) c.XV, s.23-53.

Y E D İ Y I L D I Z , B, "Vakıf Müesscse-s i n i n V l I I . AMüesscse-sır T ü r k Toplumundaki Rolü". I D, (Ankara 1982). cIV, s.1-13.

Y E D İ Y I L D I Z ,B. "Sosyal Bütünleş­ me Açısından T ü r k Vakıfları", 1 inci

J akıf Haftası. 5-11 Aralık I9S3. Ankara

1984'.

Y E D İ Y I L D I Z , B. "XV11I. Asır Türk V a k ı f l a r ı n ı n İktisadi Boyutu". VD. (Ankara 1985), C . X V I 1 I . s.5-41.

Referanslar

Benzer Belgeler

olursa olsun, sevgilinin böyle yaşman- tan daha muhteşem görünen gözıerle uzaktan, ruhun derinliklerinden gelip yine uzağa, ruhun derinliklerine giden bir nazarla

59 Diğer hastalar ise Konya merkeze bağlı Kara Cifan mahallesinden Molla Mustafa bin İbrahim, Fakih Dede mahallesinden Osman ibn-i el-hâc Ali, Ömer Hoca mahallesinden

1549- 1565 yılları arasına ait 1 Numaralı Halep’ Şer’iye Sicilinin verilerine göre Halep’in sosyal ve iktisadi açılardan incelenmesi, bu çalışmanın esas konusunu

Dârü’l-cihâd ve’l-mücâhidîn Medîne-i Vidin mahallâtından Çavuş mahallesinde sâkin iken bundan akdem vefât eden Ahmed Ağa bin Alî ibn Abdullah’ın verâseti

19/2 Medine-i Sivas ta Gök Medrese sakinlerinden iken bundan akdem vefat eden Mevlüde binti El-Hac Feyzullah isimli hatunun terekesinin sadri kebir oğulları Es-seyyid Feyzullah

Hacı Mikdad Mahallesi sâkinlerinden Çolak Kadızâde Mahmud Efendi ibn-i Hâfız Ahmed Efendi meclis-i şer’îde Pamukzâde Hüseyin Efendi ibn-i Mehmed Ağa

İncelediğimiz yıllarda, Rize’de vefat eden kadın ve erkeklerin terekesinde, gayr-i menkuller önemli bir yekûnu oluşturmaktadır. 1459 Söz konusu gayr-i menkuller

Mahrûse- i Amasya mahallatından Hatuniyye mahallesi sakinlerinden Sette binti Mehmed Beğ nam hatunun tarafından husûs-ı ati’z-zikre vekîl olub vekâlet-i mezbûre