• Sonuç bulunamadı

Konya Şer‟iyye Sicillerinde Rıza Senedi Örnekleri (1659-1749)

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Konya Şer‟iyye Sicillerinde Rıza Senedi Örnekleri (1659-1749)"

Copied!
16
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Konya Şer‟iyye Sicillerinde Rıza Senedi Örnekleri (1659-1749)

The Sample of Acceptance Form in Konya Ser’iyye Registers (1659-1749)

Alpaslan DEMİR Özet

Şer’iyye Sicilleri, Osmanlı toplum hayatının her alanında olduğu gibi tıp tarihi araştırmaları için de en önemli kaynaklardandır. Bu çalışma, Konya Şer’iyye Sicillerindeki rıza senetlerinin değerlendirilmesine yönelik olarak 1659-1749 yıllarını kapsayan 48 adet şeriye sicilinden sondajlama usulüyle seçilen 24 adet şeriye siciline dayanmaktadır. Bahsi geçen şeriye sicillerinde toplam 58 adet rıza senedi bulunmaktadır. Rıza senetlerine göre Konya’da 23 kişi ile mesane taşı ve 23 kişi ile kasık yarığı ya da bir diğer ifade ile kasık fıtığı en fazla görülen rahatsızlıktır. Ayrıca, 7 kişi fıtıktan, 3 kişi ise hayada meydana gelen fıtıktan dolayı muzdariptir. Rıza senetlerine yansıyan bir diğer rahatsızlık ise istiska yani vücudun bir tarafında veya karında su birikmesidir. Son olarak gözle ilgili rahatsızlık yaşayan bir kişi de kayıtlarda mevcuttur.

Anahtar Kelimeler: Konya, Şer’iyye Sicilleri, Rıza Senedi, Hekim, Ameliyat.

Abstract

Şer’iyye registers are the most important sources for the researches of the medicine history like all fields of the Ottoman society life. This study is about the evaluation of the acceptance form in the Konya Şer’iyye registers and it occurs from 24 Şer’iyye registers that were selected by drilling amoung 48 Şer’iyye registers covering the years 1659-1749. Total 58 acceptance form are in these Şer’iyye registers. According to the acceptance forms, with 23 person bladder stone and with 23 person inguinal hernia were the most common illnesses in Konya. In addition, 7 person were suffered from herniated disc, 3 person were suffered from umbilical hernia. Other illness that has been come across with in the acceptance forms is hydropsy that cause to water accumulation in abdominal region.

Finally there was one person in the records that suffered from eye disease.

Keywords: Konya, Şer’iyye Registers, Acceptance Form, Physician, Surgery.

Giriş

XV. yüzyılın ikinci yarısından başlayarak, XX. yüzyılın ilk çeyreğine kadar geçen yaklaşık beş asırlık bir dönemin kayıtlarını ihtiva eden şer‟iyye sicilleri Osmanlı toplum yapısıyla ilgili çalışmalarda vazgeçilmez kaynaklardan biridir.1 İncelenen dönemin yaşam dinamiklerinin tümünü bu kayıtlarda görmek mümkündür.2 Kadılar tarafından tutuldukları için

Yrd. Doç. Dr., Gaziosmanpaşa Üniversitesi - Tokat.

1 Suraiya Faroqhi, Osmanlı Tarihi Nasıl İncelenir?, Tarih Vakfı Yurt Yay., İstanbul 2001, s. 55-57.

2 Suraiya Faroqhi, Osmanlı‟da Kentler ve Kentliler, Çev. Neyyir Kalaycıoğlu, Tarih Vakfı Yurt Yayınları, İstanbul 2000, s. 19.

(2)

“kadı defterleri veya sicilleri”, mahkeme konusu olan davaları içerdikleri için “mahkeme defterleri” veya “şer‟i mahkeme defterleri” ya da “sicill-i mahfûz” şeklinde değişik adlarla anılmaktadır. Özetle bu defterler, şer‟i mahkemeler tarafından verilen her türlü ilâm, hüccet, vekâlet, vesâyet, tereke, ferman, berat gibi evrakın kadılar tarafından “sakk-ı şer‟i usulü”

denilen belli bir usule göre kaydedilmesidir.3

Şer‟iyye sicillerinde bulunan kayıtlar genel olarak iki bölümde toplanabilir.

Bunlardan ilki, hükümet ve devlet adamları tarafından gönderilen hükümler, fermanlar, beratlar, buyruldular; ikincisi ise kadı tarafından düzenlenip sicile yazılan ilâmlar, hüccetler, ma‟rûzlar, mürâseleler gibi belgelerdir.4

Nikâh, evlenme, miras taksimi, yetim malları ile kayıp malların muhafazası, vasi tayini ve azli, vasiyetlerin ve vakıfların hükümlerine riayet edilip edilmediğinin takibi, cürüm ve cinayet davaları gibi şer‟i ve hukukî işlerin yanında idari yönden de kadılara oldukça geniş yetki ve görevler verilmesi5 kadı sicillerinin önemini ortaya koymaktadır. Bu durum kadı sicillerini toplumu ilgilendiren eğitim, sağlık, kültür, ekonomi, ziraat, ticaret gibi pek çok konuda binlerce belgeyi bünyesinde barındıran vazgeçilmez birer kaynak konumuna getirmiştir.6 Tıp tarihi ve deontolojisi7 ile tıbbî folklorumuzu ilgilendiren bilgilere de vermesi, sicillerin bu bakımdan da ele alınıp incelenmesi gereğini ortaya koymaktadır.8

İnsanın en doğal ve vazgeçilmez hakkı olan “yaşama hakkı” tarihin en eski dönemlerinden günümüze kadar önemini korumuş ve çeşitli müeyyidelerle teminat altına alınmıştır. Yaşama hakkı, diğer bütün haklardan istifade edilebilmenin zorunlu ön şartıdır.9 Bu çerçevede hekimin sebep olduğu zarardan mesul tutulmaması için mesleğinde bilgili ve ehliyetli olması, fiilin normal ölçüleri aşmaması gibi bazı şartlar aranmıştır. Ama en önemlisi, yapılacak tedavi için hastanın önceden izin vermiş olması gerekir. Eylemin zararlı olabilecek sonucundan sorumlu olmayı kaldıran bu izin bir bakıma büyük zararın önlenebilmesi için küçük zarara katlanma gerekliliğidir. Ancak İslam hukukunda kişinin hayat hakkı irade hürriyetinden önce geldiğinden, iyileşmesi mümkün olmayan bir hastanın kendisini öldürmeleri için vereceği izin geçersizdir.10 Bu noktada hastanın yazılı veya sözlü muvafakati yeterli görülmemiş, ayrıca sonradan çıkacak anlaşmazlıkların bertaraf edilebilmesi için mahkemede şahitler huzurunda teyit ve tescili istenilmiştir.11 Günümüzdeki “Onam Belgeleri”ne benzeyen12 ve “Rıza Senedi” adı verilen bu anlaşmanın amacı hastanın ameliyat

3 Ahmet Akgündüz, Şer„iye Sicilleri Mahiyeti, Toplu Kataloğu ve Seçme Hükümler, C. I, Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı Yay., İstanbul 1988, s. 17-18.

4 Ahmet Akgündüz, “İslam Hukukunun Osmanlı Devleti‟nde Tatbiki: Şer‟iye Mahkemeleri ve Şer‟iye Sicilleri”, Türkler, Yeni Türkiye Yay., Ankara 2002, s. 59.

5 İ. Hakkı Uzunçarşılı, İlmiye Teşkilâtı, TTK Yay., Ankara 1988, s. 108-109.

6 Osman Çetin, “Bursa Şer„i Mahkeme Sicillerinden Notlar”, Uludağ Ü. İlahiyat Fakültesi Dergisi, II/2, Bursa 1987, s. 60.

7 Deontoloji: Bir mesleği uygularken uyulması gereken ahlaki değer ve etik kuralları inceleyen bilim dalıdır.

8 Osman Çetin, “Bursa Şer‟iyye Sicilleri Işığında Osmanlılarda İlk Tıp Fakültesi Bursa Darüşşifası ve Tıbbî Faaliyetler”, s. 122.

9 Özen Tok, “Osmanlı Dönemi Hekim-Hasta İlişkileri (Kadı Sicillerine Göre XVII. ve XVIII. Yüzyıllarda Kayseri Örneği)”, Turkish Studies, 3/4, 2008, s. 789.

10 Ali Bardakoğlu, “İslam Hukukunda Doktor ve Diğer Sağlık Personelinin Hukuki Mesuliyeti”, Gevher Nesibe Bilim Haftası ve Tıp Günleri (11-13 Mart 1982 Kayseri), s. 528-529.

11 Özen Tok, “Osmanlı Dönemi Hekim-Hasta İlişkileri (Kadı Sicillerine Göre XVII. ve XVIII. Yüzyıllarda Kayseri Örneği)”, Turkish Studies, 3/4, 2008, s. 789.

12 Nermin Ersoy, “Aydınlatılmış Onam Öğretisinin Gelişimi”, T Klin Tıbbi Etik, 3 (1), 1995, s. 1-5; Mahmut A.

Kara-Şahin Aksoy, “On the Ottoman consent documents for medical interventions and the modern concept of informed consent”, Saudi Med J, Vol. 27 (9), 2006, s. 1310.

(3)

sırasında ya da kullandığı ilaçtan dolayı ölümü halinde hekimin bundan sorumlu tutulmayacağını belirtmektir. Bu durum hem hasta hem de hekim haklarının savunulması açısından son derece önemlidir.13 Şayet bu anlaşma yapılmamış ise hastanın yakınları tarafından hekime dava açılmak suretiyle cezalandırılması istenebilmekteydi.14

Osmanlılarda ameliyat öncesinde yaygın bir şekilde şahitler huzurunda rıza senetlerinin alınma uygulaması, bu uygulamanın Batı‟da ancak 19. yüzyılda söz konusu olduğu dikkate alındığında, tıp etiğinin tarihi gelişimi bakımından Osmanlı Devleti‟nde geldiği noktayı göstermesi açısından çok önemlidir.15

Osmanlı Devleti‟nde hekimlerin yetiştirilmesine ve işinin ehli kimseler olmasına son derece önem verilmiştir. Anadolu‟da hekim ihtiyacını temin için önceleri Selçuklu Tıp Medreselerinde yetişmiş olan veya usta-çırak ilişkisi ile kendisini yetiştiren hekimler kullanılmıştır. Yıldırım Beyazıt‟ın 1399'da Bursa‟da yaptırdığı ve Osmanlıların Anadolu‟da açtığı ilk hastane olan, Yıldırım Beyazıt Darüşşifası‟nda hasta tedavisinin yanı sıra, ordu hizmetinde istihdam etmek üzere hekim yetiştirmek amacı ile de yararlanılmıştır. Ordu içindeki sağlık hizmetleri tıbbi tedavinin yanı sıra, cerrahlık olarak da yürütülmüştür. Ordu birliklerinde ve kalelerde çeşitli sayıda cerrahlar görevlendirilmiş ve cerrahlık, hekimlikten sonra gelen ayrı bir meslek veya ustalık alanı olarak görülmüştür. Nazari bilginin yanı sıra deneyim, maharet, cesaret ve beceri bir cerrahta aranan nitelikler olmuştur.16

Konya Şer‟iyye Sicilleri toplam 151 defterden oluşmakta olup ilk defter Hicri 970- 1019 (Miladi 1562-1611) tarihlerini kapsayan 1-D9 nolu defterdir. Son defter ise 151-M1 nolu defter olup Hicri 1314 (Miladi 1896/1897) tarihini kapsamaktadır.17

Bu çalışma, 17. yüzyılın ikinci yarısından 18. yüzyılın ikinci yarısına kadar geçen sürede (1659-1749) mevcut 48 adet şeriye sicilinden, her on yıla denk gelmek suretiyle, sondajlama üsulu ile seçilen 24 adet18 şeriye sicilindeki kayıtlar esas alınarak hazırlanmıştır.

Bahsedilen 24 şeriye sicilinden 10‟u üzerinde çalışma yapılmıştır. Bunlardan 5‟i transkripsiyonu ile beraber kitap olarak basılıdır.19 Şeriye sicillerinden 4‟ü, 3‟ünde transkripsiyonu20 birinde özetleri21 olmak suretiyle, yüksek lisans tezi olarak mevcuttur. Bir

13 Ömer Düzbakar, “Osmanlı Hukuk Sistemi İçinde Tıp ve Hekimlerin Yeri”, Türkiye Klinikleri Tıp Etiği- Hukuku-Tarihi, XIII/2, Ankara 2005, s. 105.

14 Mahmut A. Kara-Şahin Aksoy, “On the Ottoman consent documents for medical interventions and the modern concept of informed consent”, Saudi Med J, Vol. 27 (9), 2006, s. 1308.

15 Nil Sarı, “Ethical Aspects of Ottoman Surgical Practice”, T Klin J Med Ethics, 8, 2000, s. 9.

16 Adnan Ataç, “19. Yüzyılda Türkiye‟de Cerrahinin Gelişimi ve Op. Dr. Cemil Topuzlu Paşa”, s. 67.

Darüşşifalarda çalışacak hekim ve cerrahlar ile diğer personelde bulunması gereken özellikler hakkında bakınız:

Ömer Düzbakar, “Charitable Women and Their Pious Foundations in the Ottoman Empire: The Hospital of the Senior Mother, Nurbanu Valide Sultan”, Journal of the International Society for the History of Islamic Medicine, V/10, İstanbul 2006, s. 11-20.

17 Şer‟iye Sicilleri Mahiyeti, Toplu Kataloğu ve Seçme Hükümler, C. I, İstanbul 1988, s. 198-199.

18 KŞS 10, 11, 15, 16, 17, 19, 20, 21, 25, 32, 33, 35, 36, 37, 40, 42, 45, 46, 47, 49, 51, 52, 53, 57.

19 İzzet Sak, 10 Numaralı Konya Şer‟iye Sicili (1070-71/1659-1661), Selçuk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Yay., Konya 2003; İzzet Sak, 11 Numaralı Konya Şer‟iye Sicili (1071-1072/1661-1662), Kömen Yay., Konya 2007; İzzet Sak, 37 Numaralı Konya Şer‟iye Sicili (1102-1103/1691-1692), Konya Ticaret Odası Yay., Konya 2010; İzzet Sak, 47 Numaralı Konya Şer‟iye Sicili (1128-1129/1716-1717), Tablet Yay., Konya 2006; İzzet Sak-Cemal Çetin, 45 Numaralı Konya Şer‟iye Sicili (1126-1127/1714-1715), Selçuklu Belediyesi Kültür Yay., Konya 2008. Bunlardan sadece 47 numaralı şeriye sicilinde tarafımdan da okunan 2 adet rıza senedi bulunmaktadır.

20 Ferrayi Acartürk, 1672-1673 Tarihlerinde Konya‟nın Sosyal ve Ekonomik Durumu (19 Nolu Konya Şeriyye Siciline Göre), Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Basılmamış Yüksek Lisans Tezi, Konya 2006;

Mehmet Ali Güven, 33 Numaralı Konya Şer‟iye Sicili (Değerlendirme ve Transkripsiyon), Selçuk

(4)

şeriye sicili ise belgelerin transkripsiyon ya da özeti verilmeksizin doktora tezi22 olarak çalışılmıştır.23 Bahsi geçen 24 şeriye sicilinden sadece 11‟inde rıza senedi kaydı varken24 13‟ünde bu tür kayıtlar mevcut değildir.25 Şeriye sicillerinde toplam 58 adet rıza senedi bulunmaktadır.26

“Rıza Senetleri”ne Göre Hastalıklar

Rıza senetlerinde yedisi Müslüman, sekizi gayrimüslim olmak üzere on beş cerrahın ismi zikredilmiştir. Müslüman cerrahlar es-Seyyid Mehmed Çelebi ibn-i es-Seyyid Ali, Mehmed bin Abdullah, Hasan Çelebi ibn-i İsmail, Ahmed Musa, Seyfi bin Abdullah, el-hac Ahmed ibn-i Abdi ve Ahmed bin Hacı Hüseyin‟dir. Gayrimüslim cerrahlar ise Elkeşe veled-i Mihor, Dimitri veled-i Mihor, Andon veled-i Todro, İvaz veled-i Totoros, İvaz veled-i Bedros, Name veled-i Simon, Elkeşe veled-i Kodsa ve İvaz veled-i Todros‟tur. Belgelerde ifade edildiği üzere cerrahlar, herkes tarafından bilinen, işlerinin ehli kimselerdir.27 Cerrahlar, işlerinin ehli olmalarına karşın, tedavi esnasında oluşabilecek olumsuz durumlara karşı hastaların “eğer ecel târî olub vefat iderse fevtine müte‟allik hükkâm-ı zevi‟l-ihtirâm tarafından mezkûr ... rencîde olunmaya”, “eğer ecel târî olursa dem ve diyetine müte‟allik da‟vâmız yoktur”, “eğer bana ecel târî olub vefat idersem fevtime müte‟allik dem ve diyetim içün akraba ve ta‟allukâtımdan ve hükkâm-ı zevi‟l-ihtirâm tarafından mezbûr … rencîde ve remîde olunmaya” şeklindeki ifadeleri ile hukuki olarak sorumluluktan kurtulmuşlardır.

Hekim ve hasta arasında karşılıklı yapılan rıza senetlerinin özellikle cerrahi operasyonlarla ilgili olmasından dolayı bu senetlerden yararlanılarak ilgili dönemde ne tür ameliyatlar yapıldığını öğrenmek mümkündür.28 Bu bağlamda mesaneden taş çıkarılması, kasık yarığı, böbrek taşı ve fıtık ameliyatları sayılabilir.

Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Basılmamış Yüksek Lisans Tezi, Konya 2006; Mehmet Altan, 1748-1749 Yılında Konya‟da Sosyal ve İktisadi Hayat (57 Numaralı Şer‟iye Siciline Göre), Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Basılmamış Yüksek Lisans Tezi, Konya 2007. Bu tez çalışmalarından sadece 57 numaralı şeriye sicilinde tarafımdan da okunan 1 adet rıza senedi bulunmaktadır.

21 Ayhan Topuz, 32 Numaralı Şer‟iye Siciline Göre Konya (H. 1096-1110/M. 1684-1699), Yüzüncü Yıl Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Basılmamış Yüksek Lisans Tezi, Van 2001. Bu tez çalışmasında belge özetleri verilmiştir. 32 numaralı şeriye sicilinde sadece 1 adet rıza senedi olup, tarafımdan okunmuştur.

22 Mustafa Gülcan, Konya‟da İçtimâi ve İktisâdi Hayat (1675-1676), Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Basılmamış Doktora Tezi, Konya 1989. Bu çalışma, 21 numaralı şer‟iye siciline göre yapılmış olup özet ya da transkripsiyon verilmemiştir. 21 numaralı defterde bulunan 6 adet rıza senedi tarafımdan okunmuştur.

23 Üzerinde çalışma yapılan 10 adet şeriye sicili defterine ulaşılmış olup, asıl metinlerinden tekrar taranmıştır.

24 Bunlar, 15, 16, 21, 25, 32, 42, 46, 47, 49, 51 ve 57 numaralı Konya şeriye sicilleridir.

25 Rıza senedi kaydı bulunmayanlar ise 10, 11, 17, 19, 20, 33, 35, 36, 37, 40, 45, 52, 53 numaralı Konya şeriye sicilleridir.

26 Bu çalışmada kullanılan 24 adet şeriye siciline ulaşılmış olup, üzerinde çalışılmış olanlar da dahil olmak üzere, mevcut 58 rıza senedi tarafımdan okunmuştur.

27 Hekimlerden işlerini layıkıyla yapmayanlar da şikâyet konusu olmuştur. Bununla ilgili Konya Darüşşifasında görevli Abdülkerim adlı hekim hakkındaki 1581 yılına ait bir belgedeki şikâyet dikkat çekicidir. Buna göre şikâyet konusu olan hekim halka yeterince hizmet vermemektedir. Aynı darüşşifada görevli Ömer adlı hekim ise bu işte usta olduğu halde Abdülkerim‟in maaşından daha düşük bir ücret almaktadır. Bunun üzerine hekimbaşı şikâyeti uygun görüp Ömer adlı hekimin maaşının yükseltilmesini buyurarak yeni bir düzenleme yapmıştır:

“Hekimbaşı mektup gönderüp Konya‟da Sultan Alaeddin darüşşifasında onbeş akçe ile tabip olan Abdülkerim fukaraya hıdmet eylemez deyü müfti ve müderris ve kadı ve ayan-ı vilayet mazhar göndermeğin iki akçe ile yine darüşşifaya hidmet iden Ömer ilmi tıbda mahir ve fukara hidmetine kadir olmağın mezbur Ömer dokuz akçe ile tabip olup Abdülkerim dahi sekiz akçe ile tabip olmak recasına arz itmeğin buyruldu”, bkz. Ayten Altıntaş,

“Selçuklu ve Osmanlılar Döneminde Konya Darüşşifası”, 1. Uluslar arası Türk Tıp Tarihi Kongresi 10.

Ulusal Türk Tıp Tarihi Kongresi Bildiri Kitabı, I, İstanbul 2008, s. 63-64.

28 Şer‟iyye Sicillerine dayalı çalışmalar söz konusu cerrahi operasyonları yapan kimseler arasında bayanların da olduğunu göstermektedir. H.1032-103 / M.1623-1624 yıllarına ait olan 139 ve 144 Numaralı Üsküdar Şeriye

(5)

Mesaneden taş çıkarılması ve böbrek taşı üriner hastalıklardandır. Bu tür rahatsızlıklarda cerrahi müdahale genel ameliyatları yapan hekimler tarafından uygulanmıştır.

Bunlar arasından bazılarının özellikle bu konuya yönelerek yeni bir bilim dalı haline gelmesinde rol almışlardır. Önce Fransa‟da bu dalın temelleri atılmış ve daha sonra ise diğer ülkelere yayılmıştır.29

Mesanedeki taşın ifadesi Müntehib‟de şu şekilde yapılmaktadır: “… „illetdür kim bögrekden kavuga iner hararetden yumrulanur durdukca büyük südük yolın baglar kasugun içi agrır sidük tamlayu acıyu acıyu gelür sonına kanluca sümük gibi gelür tamam işeyimez …”.30

İncelenen dönemdeki 58 kaydın 23‟ü mesane taşı ile ilgilidir. Mesane taşı problemi yaşayan 23 kişiden 22‟si ise çocuktur. Çocuklar içinde Konya‟nın Karaçakan mahallesinde oturan Emine isimli bir kız çocuğu da31 bulunmaktadır. Bazı çocuklar sadece “sagîr” şeklinde ifade edilmiş iken bazılarının yaşları da kayıtlarda zikredilmiştir. Konya merkeze bağlı Şeyh Sadreddin mahallesinden Hüseyin ve Börücekler mahallesinden İsmail32 beş; Karaçakan mahallesinden Emine33 ile Sudirhemi nahiyesine bağlı Tat köyünden Osman34 altı; Muin mahallesinden Süleyman sekiz; Şeyh Osman-ı Rumi mahallesinden Mehmed ise on yaşındadır.

Kayıtlarda yaşı belirtilenler içinde en küçük ise Kara Haffan mahallesinde oturan iki yaşındaki Mustafa‟dır.35 Yaşları belirtilmeden “sagîr” ifadesiyle nitelenmiş çocuklar ise Dört Vakiye mahallesinden Mehmed bin Ali, Ahmed Dede mahallesinden es-Seyyid Mustafa,36 Aligav mahallesinden Mehmed, Saka Hane mahallesinden Halil,37 Saidili Nahiyesi‟ne bağlı Ladik köyünden Ömer,38 Şeydişehir Kazası‟na bağlı Çalminde köyünden Abdulbaki, Hatunsaray Nahiyesi‟ne bağlı Buşa köyünden Mehmed, Nehr-i Kafir Nahiyesi‟nden Hüseyin, Şeydişehir Kazası‟na bağlı Zotimle köyünden Himmet, Aksinle mahallesinden Süleyman,39 Aksaray Kasabası‟ndan Abdürrezzak,40 Devle mahallesinden Mehmed, Yenice mahallesinden İsmail,41 Zincirlikuyu mahallesinden Mehmed42 ve Mükerrem Dede mahallesinden Ömer‟dir.43

Sicillerinde yer alan rıza senetlerinde geçen Sâliha Hatun için “beyne’l-akrân nâbiğa ve fâika” yani emsalleri arasında şöhretli ve önde gelen anlamındaki ifadeler dikkat çekicidir. Osman Çetin, “Üsküdar‟da Bir Kadın Cerrah Küpeli Kızı Salihâ Hatun”, Üsküdar Sempozyumu IV, http://www.uskudar.bel.tr/tr- TR/bilgi/Sayfalar/Sempozyum.aspx?SymposiumID=1, s. 521.

29 Vural Solok, “Osmanlı Dönemi Ürolojisinde Üç İsim”, Türk Üroloji Dergisi, 36(3), 2010, s. 219.

30 Abdülvehhab bin Yusuf ibn-i Ahmed el-Mardani, Müntehib, (Dil özellikleri, metin, dizin, tıpkı basım hazırlayan: Hatice Şahin), Bursa 2007, s. 55. Aynı eserde mesane ağrıları ya da mesanedeki taşın düşürülmesi için önerilen bitkisel karışımlar da bulunmaktadır, bkz. Abdülvehhab bin Yusuf ibn-i Ahmed el-Mardani, Müntehib, s. 77. Ahi/Ali Ahmet Çelebi tarafından kilyeler ile mesane taşları üzerine Türkçe olarak 10 bölüm halinde kaleme alınan eser idrar yolları hastalıklarında kullanılan ilaçların tarifini vermesi bakımından ayrı bir öneme sahiptir, bkz. A. Süheyl Ünver, “Osmanlı Türklerinde Hekimlik ve Eczacılık”, http://www.e- kutuphane.teb.org.tr/pdf/pharmacia/1966_6/12.pdf, s. 31.

31 KŞS 25, 256/4.

32 KŞS 42, 188/2, 186/2.

33 KŞS 25, 256/4.

34 KŞS 49, 222/3.

35 KŞS 42, 198/1, 41/3, 210/2.

36 KŞS 47, 95/4, 152/4.

37 KŞS 25, 15/2, 242/2.

38 KŞS 46, 144/3.

39 KŞS 21, 254/2, 255/1, 255/3, 262/2, 266/2.

40 KŞS 15, 20/4.

41 KŞS 16, 6/1, 6/4.

42 KŞS 51, 23/3.

43 KŞS 57, 9/7.

(6)

Rıza senedi için çocukların velisi olarak anne44 ya da baba45 veya karı-koca46 birlikte mahkemeye başvurabilmekteydi. Hastaların ya da hasta yakınlarının doktorlardan talepleri, “ne vech ile mümkün olursa ihrâc eylesün”,”mu‟âlece eylesün”, “muktezâ-yı san‟atı üzere ilâc eylesün”, “muktezâ-yı san‟atı üzere mu‟âlece ve ihrâc eylesün”, “şakk ve mu‟âlece” şeklinde sıralanabilir.

Bazı belgelerde, iyileşme olursa ücretini vereyim47 veya adı geçene ücretle başvurdum48 şeklinde geçen ifadelerden doktorlara ne kadar ücret ödendiği anlaşılamamaktadır. Fakat bir kısım belgelerde doktorlara ne kadar ücret verildiği kaydedilmiştir. Doktorlara verilen ücret 5 guruş,49 8 guruş,50 10 guruş,51 13 guruş,52 14 guruş,53 15 guruş54 olarak ifade edilmiştir. Yapılacak hizmetin bedeli doktorlara sadece para olarak değil başka materyallerle de ödenebilmekteydi. Örneğin, Şeydişehir Kazası‟na bağlı Zotimle köyünden Abdi Mehmed isimli kişi, küçük oğlu Himmet‟in böbreğindeki taşın tedavisi için cerrah Elkeşe veled-i Kosda‟ya başvurmuş ve bu hizmetin karşılığı olarak doktorla 4 guruş değerinde bir halı ile 11 Esedî guruşa anlaşmıştır.55 Dört Vakiye mahallesi sakinlerinden Ayşe bint-i İsmail ise Mehmed bin Ali isimli oğlunun böbreğindeki taşın tedavisi için cerrah İvaz veled-i Totoros‟a başvurmuştur. Ayşe‟nin oğlunun tedavisi için cerraha ödemiş olduğu ücret bir gömlek, bir don ve 12 guruşdur.56

Rıza senetlerine göre Konya‟da en yaygın görülen hastalıklardan bir diğeri ise belgelerde kasık yarığı olarak ifade edilen kasık fıtığıdır. Kasık fıtığı, karın içi organlarının karın duvarlarında bulunan doğal açıklıklardan ya da zayıf bölgelerden dışa doğru çıkması yani şişkinlik oluşturması olup bilinen tek tedavi yöntemi ameliyattır.57 Bu hastalıkla ilgili 23 belge mevcut olup kasık yarığı hastalığından muzdarip 23 kişiden sadece biri çocuktur. Yaşı belirtilmemiş olan bu kişi Şeyh Alaman mahallesi sakinlerinden Hüsam bin Ali‟nin küçük oğlu Mehmed‟dir.58 Kasık yarığı hastaları arasında ayrıca bir de köle mevcuttur. Konya şehri sakinlerinden iken daha önceleri vefat etmiş olan merhum Mehmed Ağa‟nın varisleri Mehmed Ağa‟nın kölesi Şahin bin Abdullah‟ın kasık yarığı hastalığının tedavisi için izin vermiştir.59 Diğer hastalar ise Konya merkeze bağlı Kara Cifan mahallesinden Molla Mustafa bin İbrahim, Fakih Dede mahallesinden Osman ibn-i el-hâc Ali, Ömer Hoca mahallesinden Süleyman bin Şaban, Türbe-i Celaliye mahallesinden El-hâc Yusuf bin Mehmed, Sadırlar mahallesinden Mevlüd bin Ömer, Kerem Dede mahallesinden es-Seyyid Kasım Çelebi ibn-i es-Seyyid Ömer Çelebi, İç Kale mahallesinden gayrimüslim Panos veled-i Yağmur,60 Kara Arslan

44 KŞS 47, 95/4; KŞS 25, 15/2.

45 KŞS 15, 20/4; KŞS 21, 254/2, 255/1, 255/3, 262/2, 266/2; KŞS 25, 242/2, 256/4; KŞS 42, 41/3, 186/2, 198/1, 210/2; KŞS 46, 144/3; KŞS 47, 152/4.

46 KŞS 16, 6/4; KŞS 42, 188/2; KŞS 49, 222/3; KŞS 51, 23/3; KŞS 57, 9/4.

47 “ifâkat müyesser olursa ücretini edâ edeyim”, örneğin KŞS 15, 20/4.

48 “ücretle mezbûra mürâca‟at eyledim”, örneğin KŞS 25, 15/2.

49 KŞS 21, 266/2, KŞS 42, 186/2, 188/2.

50 KŞS 42, 198/1, 209/2, 210/2

51 KŞS 21, 255/1, 255/3.

52 KŞS 46, 144/3.

53 KŞS 42, 41/3.

54 KŞS 21, 254/2.

55 KŞS 21, 262/2.

56 KŞS 47, 95/4.

57 http://www.kasikfitigi.com/

58 KŞS 15, 27/5.

59 KŞS 15, 18/1.

60 KŞS 16, 26/1, 27/4, 28/4, 43/1, 45/2, 56/4, 43/2.

(7)

mahallesinden Ali bin Fazlullah, İbn-i Tuti mahallesinden gayrimüslim Nevruz veled-i Gözcü, Çifte Nerdüban mahallesinden gayrimüslim Ponuz veled-i Andemas‟dır.61 Bu kişiler haricinde hastalıklarına çare bulmak amacıyla Konya merkez dışından da hastalar mevcuttur. Bunlar, Kara Ağaç Kazası‟na bağlı Sevarem köyünden Veysel ibn-i el-hâc İrad, Turgud Kazası‟na bağlı Zengan köyünden Ali bin Hacı, Yalvaç Kazası‟na bağlı İlbetki köyünden Ramazan bin Abdi, Köslik köyünden Ömer bin Mustafa, İn Suyu Kazası‟na bağlı Tekür köyünden Es- Seyyid Hacı İdris ibn-i Seyyid İbadullah, Maydos köyünden Es-Seyyid Muharrem bin Mahmud Bikr, 62 Bayburd Kazası‟na bağlı Boyalı köyünden Receb bin Abdülkadir, Hatunsaray Nahiyesi‟ne bağlı Zortale köyünden Hasan bin Abdullah‟dır.63 Kasık yarığından muzdarip olarak cerrah Elkeşe veled-i Mihor‟a başvurmuş olan Merkere veled-i Mürvete, Güzel veled-i Güzel ve Agon veled-i Adıbeg isimli üç gayri müslim İranlı (Acem) da bulunmaktadır.64

Hastaların cerrahlardan talepleri “kasığımı yarup ma‟lûmu olduğu üzere ne vechle mümkün olursa mübâşeret idüb ilacı ile takayyüd eylesün”,65 “kasığımı yarup ma‟lûmu olduğu üzere ne vechle mümkün olursa mübâşeret idüb ilacı ile mukayyed olsun”,66 “kasığımı yarup ma‟lûmu olduğu üzere ne vechle mümkün olursa mübâşeret eylesün”,67 “Kasığım ne vechle eyvâ olursa mübâşeret eylesün”,68 “Ne vechle eyvâ olması mümkün olursa mübâşeret idüb ilacı ile mukayyed olsun”,69 “İlacı ile mukayyed olsun”,70 “İlacıyla takayyüd eylesin”,71

“Kasığımı yarub ilacıyla mukayyed olsun”72 şeklindedir. 17 kişi kasığının yarılarak tedavisini talep etmiş iken 3 kişi sadece ilaçla tedavi edilmesini istemiştir. Diğer üç kişi ise kasıkları hangi şekilde iyi olacaksa cerrahın o tedaviyi uygulamasını talep etmiştir. Belgelerde bu tedavi için ne kadar ücret verildiği kayıtlı değildir.

Rıza senetlerine yansıyan bir diğer hastalık ise hayada meydana gelen fıtıktır. Bu konu ile ilgili ikisi küçük çocuğa ait olmak üzere üç belge mevcuttur. Karakayış mahallesinden Receb Beşe bin Mehmed küçük kölesi İvaz, Çıralı Mescid mahallesinden Arslan veled-i Karagöz isimli gayrimüslim küçük oğlu Serkiz, Pir Hasanlu mahallesinden es-Seyyid Hüseyin Çelebi ibn-i İbrahim ise kendisi için cerraha müracaat etmiştir. Üçünün de problemi hayalarının debbe yani fıtık olmasıdır. Arslan veled-i Karagöz‟ün gayrimüslim cerrah Dimitri veled-i Mihor‟dan isteği ilacıyla takayyüd ve mübâşeret eylemesidir.73 Es-Seyyid Hüseyin Çelebi ibn-i İbrahim‟in ise aynı doktordan isteği hayasını yarub ilacıyla takayyüd etmesidir.74 Receb beşe bin Mehmed, kölesi İvaz‟ın hayasındaki fıtığın tedavisi için 6 kuruşa anlaştığı

61 KŞS 15, 28/3, 13/4, 16/5.

62 KŞS 16, 37/2, 42/5, 44/3, 45/1, 55/4, 56/2,

63 KŞS 15, 19/2, 31/1.

64 KŞS 16, 29/1, 49/3, 56/1. Konya, Üsküdar‟dan başlayıp Mekke-Medine‟de son bulan ve “sağ kol” olarak nitelenen ana yol üzerindeki en önemli ve en gelişmiş şehirlerden biridir, bkz. İzzet Sak-Cemal Çetin, “XVII. ve XVIII. Yüzyıllarda Osmanlı Devleti‟nde Menziller ve Fonksiyonları: Akşehir Menzilleri Örneği”, Selçuk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Dergisi, S. 16, Konya 2004, s. 182. Seyahat sırasında rahatsızlanan bu kişilerin Konya gibi büyük bir şehirde hastalıklarına çare aramış oldukları söylenebilir.

65 KŞS 16, 26/1.

66 KŞS 16, 27/4, 28/4, 29/1, 37/2.

67 KŞS 16, 42/5, 43/1, 43/2, 44/3, 45/1, 45/2, 49/3, 55/4, 56/1, 56/2, 56/4.

68 KŞS 15, 13/4.

69 KŞS 15, 16/5, 19/2.

70 KŞS 15, 18/1, 28/3.

71 KŞS 15, 27/5.

72 KŞS 15, 31/1.

73 KŞS 15, 25/5.

74 KŞS 15, 34/1.

(8)

gayrimüslim cerrah Elkeşe veled-i Kosda tarafından ne vech ile mümkün olursa ilac eylemesini talep etmiştir.75

Konya şeriye sicillerinde, fıtık hastalığı ile ilgili yedi kayıt bulunmaktadır. Hoca Habib mahallesinden el-Hâc Süleyman bin Abdi,76 Karaçakan mahallesinden kasab el-hâc Ali Beşe ibn-i Hüseyin,77 Türbe-i Celaliye mahallesinden el-hâc Receb Beşe ibn-i Mahmud,78 Hoca Habib mahallesinden el-hâc Mustafa Ali,79 Ahmed Dede mahallesinden el-hâc Hasan ibn-i el- hâc Bedel,80 Konya Kazası‟na bağlı Sunrak köyünden Halil İbrahim81 ve Şeyh Ahmed Hanı‟nda misafir olarak kalan Sefer veled-i Marderos isimli gayrimüslim İranlı (Acem)82 fıtık hastalığından muzdariptir. Halil İbrahim‟in doktoru İvaz veled-i Todros, diğerlerinin doktoru ise Andon veled-i Todro‟dur. Hasta olan şahıslar miktar belirtmeden “maraz-ı merkûmun mu‟âlecesinde mâhir olduğu” herkes tarafından bilinmekte olan doktorlara ücretle başvurduklarını ifade ederek “ne vech ile mümkün olursa mu‟âlece” etmelerini talep etmişlerdir. Tedavi için “ilaçla tedavi”anlamına gelen “mu‟âlece” kelimesi kullanılmıştır.

İstanbul şeriye sicilinde, fıtıktan muzdarip olan Manol veled-i Papas doktora “şakk edip mu‟âlece etmek” yani yarıp ilaçla tedavi yapmak için izin vermiştir.83 Bahsi geçen yedi belgede yarma anlamına gelen bir kelime kullanılmamış olmasına karşın “ne vech ile mümkün olursa” ifadesi ameliyat için de izin verildiği anlamına gelebilir.

Karında veya vücudun her hangi bir yerinde su toplanması hastalığına istiska84 denmektedir. Türbe-i Celaliye mahallesi sakinlerinden istiska hastalığından dolayı muzdarip olan Derviş Halil bin Derviş Hüseyin adına, şahitlerle vekaleti onaylanan, kardeşi El-hâc Mehmed bin Derviş Hüseyin mahkemeye başvurmuş ve bu hastalığın tedavisinde maharetli olduğu herkes tarafından bilinen Seyfi bin Abdullah isimli cerrahın belirlenen bir ücret karşılığında “muktezâ-yı san‟atı üzere ilac” yapmasını talep etmiştir.85

Belgelere yansıyan bir diğer hastalık ise gözle alakalıdır. Sahip Ata mahallesi sakinlerinden es-Seyyid Ahmed bin Mehmed, sağ gözünün çerasına su inmesi sonucu görmez olduğundan bahisle bu konuda herkes tarafından hazâkatı yani mütehassıslığı bilinen cerrah Name veled-i Simon tarafından malum ücret karşılığında ilaç hazırlanmasını istemiştir. Şayet ilaç kullanımına bağlı olarak gözünün hastalığı daha fazla ilerler, tamamen kör olur veya ölürse cerrahtan şikayetçi olmayacağını da ifade etmiştir.86

Sonuç

Şer‟iyye Sicilleri Osmanlı toplumsal yaşamının her alanında olduğu gibi tıp tarihi araştırmaları için de en önemli kaynaklardandır. Şer‟iyye Sicilleri içerisinde yer alan ve rıza senedi adı verilen anlaşmalar, hekim tarafından yapılacak tedaviye hastanın önceden izin

75 KŞS 21, 256/3.

76 KŞS 25, 239/1.

77 KŞS 25, 250/2.

78 KŞS 25, 252/2.

79 KŞS 25, 256/3.

80 KŞS 25, 264/3.

81 KŞS 32, 95/2.

82 KŞS 25, 260/3.

83 Ali Haydar Bayat, “Şer‟iye Sicilleri ve Tıp Tarihimiz I Rıza Senetleri”, II. Türk Tıp Tarihi Kongresi, İstanbul 20-21 Eylül 1990, TTK Yay., Ankara 1999, s. 47.

84 Muhittin Eliaçık, “Fuzûlî‟nin Sıhhat u Maraz‟ında Ahlat-ı Erbaanın İşlenişi ve Bir Tıp Eseri Terceme-i Hulâsa-i Tıb İle Mukayesesi”, Türkiyat Araştırmaları Dergisi, S. 27, Konya 2010, s. 135; Murat Yurdakök, “Tuhfe-i Mübârizi‟de Çocuk Hekimliği Bilgileri”, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Dergisi, 47, 2004, s. 235

85 KŞS 42, 251/2.

86 KŞS 57, 122/2.

(9)

verdiğini göstermektedir. Bu senetler, hastanın ameliyat sırasında ya da kullandığı ilaçtan dolayı ölümü halinde hekimin bundan sorumlu tutulmayacağını belirtmektir. Bu durum hem hasta hem de hekim haklarının savunulması açısından son derece önemlidir. Batı‟da bu tür kayıtların ancak 19. yüzyılda görülmeye başlandığı göz önüne alındığında, tıp etiğinin tarihi gelişimi bakımından Osmanlı Devleti‟nin bulunduğu nokta daha iyi anlaşılmaktadır. Ayrıca rıza senetlerinin özellikle cerrahi operasyonlarla ilgili olmasından dolayı bu senetlerden yararlanılarak ilgili dönemde ne tür ameliyatlar yapıldığı da öğrenilebilmektedir. Bu bağlamda 1659-1749 yılları arasında Konya‟da en çok mesane taşı ve kasık yarığı ameliyatları yapıldığı söylenebilir. Hastalar arasında kölelerin bulunması ve sahiplerinin bu kişilerin tedavisi için çaba göstermesi dikkate değerdir. Hastalar arasında Acemlerin (İranlı) bulunması Konya‟nın, Üsküdar‟dan başlayıp Mekke-Medine‟de son bulan ve “sağ kol” olarak nitelenen ana yol üzerindeki en önemli ve en gelişmiş şehirlerden biri olması ile alakalı olmalıdır. Seyahat sırasında rahatsızlanan bu kişiler Konya‟da hastalıklarına çare aramışlardır. Bahsi geçen dönem içerisinde belgelerde işlerinde ehil oldukları herkes tarafından bilinen yedisi Müslüman ve sekizi gayrimüslim olmak üzere on beş cerrahın ismi zikredilmektedir.

BİBLİYOGRAFYA

Konya Şer‟iye Sicilleri (KŞS): 10, 11, 15, 16, 17, 19, 20, 21, 25, 32, 33, 35, 36, 37, 40, 42, 45, 46, 47, 49, 51, 52, 53, 57.

Abdülvehhab bin Yusuf ibn-i Ahmed el-Mardani, Müntehib, (Dil özellikleri, metin, dizin, tıpkı basım hazırlayan: Hatice Şahin), Bursa 2007.

Acartürk, Ferrayi, 1672-1673 Tarihlerinde Konya‟nın Sosyal ve Ekonomik Durumu (19 Nolu Konya Şeriyye Siciline Göre), Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Basılmamış Yüksek Lisans Tezi, Konya 2006.

Akgündüz, Ahmet, “İslam Hukukunun Osmanlı Devleti‟nde Tatbiki: Şer‟iye Mahkemeleri ve Şer‟iye Sicilleri”, Türkler, Yeni Türkiye Yay., Ankara 2002, s. 54-68.

Altan, Mehmet, 1748-1749 Yılında Konya‟da Sosyal ve İktisadi Hayat (57 Numaralı Şer‟iye Siciline Göre), Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Basılmamış Yüksek Lisans Tezi, Konya 2007.

Altıntaş, Ayten, “Selçuklu ve Osmanlılar Döneminde Konya Darüşşifası”, 1. Uluslar arası Türk Tıp Tarihi Kongresi 10. Ulusal Türk Tıp Tarihi Kongresi Bildiri Kitabı, I, İstanbul 2008, s. 56-68.

Ataç, Adnan, “19. Yüzyılda Türkiye‟de Cerrahinin Gelişimi ve Op. Dr. Cemil Topuzlu Paşa”, s. 65-76.

Bardakoğlu, Ali, “İslam Hukukunda Doktor ve Diğer Sağlık Personelinin Hukuki Mesuliyeti”, Gevher Nesibe Bilim Haftası ve Tıp Günleri (11-13 Mart 1982 Kayseri), s. 527- 530.

Bayat, Ali Haydar, “Şer‟iye Sicilleri ve Tıp Tarihimiz I Rıza Senetleri”, II. Türk Tıp Tarihi Kongresi, İstanbul 20-21 Eylül 1990, TTK Yay., Ankara 1999, s. 39-51.

Çetin, Osman, “Bursa Şer„i Mahkeme Sicillerinden Notlar”, Uludağ Ü. İlahiyat Fakültesi Dergisi, II/2, Bursa 1987, s. 59-71.

Çetin, Osman, “Bursa Şer‟iyye Sicilleri Işığında Osmanlılarda İlk Tıp Fakültesi Bursa Darüşşifası ve Tıbbî Faaliyetler”, s. 121-149.

Çetin, Osman, “Üsküdar‟da Bir Kadın Cerrah Küpeli Kızı Salihâ Hatun”, Üsküdar

Sempozyumu IV, http://www.uskudar.bel.tr/tr-

TR/bilgi/Sayfalar/Sempozyum.aspx?SymposiumID=1, s. 519-530.

Düzbakar, Ömer, “Charitable Women and Their Pious Foundations in the Ottoman Empire:

The Hospital of the Senior Mother, Nurbanu Valide Sultan”, Journal of the

(10)

International Society for the History of Islamic Medicine, V/10, İstanbul 2006, s.

11-20.

Düzbakar, Ömer, “Osmanlı Hukuk Sistemi İçinde Tıp ve Hekimlerin Yeri”, Türkiye Klinikleri Tıp Etiği-Hukuku-Tarihi, XIII/2, Ankara 2005, s. 105-109.

Eliaçık, Muhittin, “Fuzûlî‟nin Sıhhat u Maraz‟ında Ahlat-ı Erbaanın İşlenişi ve Bir Tıp Eseri Terceme-i Hulâsa-i Tıb İle Mukayesesi”, Türkiyat Araştırmaları Dergisi, S. 27, Konya 2010, s. 131-147.

Ersoy, Nermin, “Aydınlatılmış Onam Öğretisinin Gelişimi”, Tıbbi Etik, 3 (1), 1995, s. 1-5.

Faroqhi, Suraiya, Osmanlı Tarihi Nasıl İncelenir?, Tarih Vakfı Yurt Yayınları, İstanbul 2001.

Faroqhi, Suraiya, Osmanlı‟da Kentler ve Kentliler, Çev. Neyyir Kalaycıoğlu, Tarih Vakfı Yurt Yay., İstanbul 2000.

Gülcan, Mustafa, Konya‟da İçtimâi ve İktisâdi Hayat (1675-1676), Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Basılmamış Doktora Tezi, Konya 1989.

Güven, Mehmet Ali, 33 Numaralı Konya Şer‟iye Sicili (Değerlendirme ve Transkripsiyon), Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Basılmamış Yüksek Lisans Tezi, Konya 2006.

http://www.kasikfitigi.com/

Kara, Mahmut A.-Aksoy, Şahin, “On the Ottoman consent documents for medical interventions and the modern concept of informed consent”, Saudi Med J, Vol. 27 (9), 2006, s. 1306-1310.

Komisyon, Şer„iye Sicilleri Mahiyeti, Toplu Kataloğu ve Seçme Hükümler, C. I, Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı Yay., İstanbul 1988.

Sak, İzzet, 10 Numaralı Konya Şer‟iye Sicili (1070-71/1659-1661), Selçuk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Yay., Konya 2003.

Sak, İzzet, 11 Numaralı Konya Şer‟iye Sicili (1071-1072/1661-1662), Kömen Yay., Konya 2007.

Sak, İzzet, 37 Numaralı Konya Şer‟iye Sicili (1102-1103/1691-1692), Konya Ticaret Odası Yay., Konya 2010.

Sak, İzzet, 47 Numaralı Konya Şer‟iye Sicili (1128-1129/1716-1717), Tablet Yay., Konya 2006.

Sak, İzzet-Çetin, Cemal, “XVII. ve XVIII. Yüzyıllarda Osmanlı Devleti‟nde Menziller ve Fonksiyonları: Akşehir Menzilleri Örneği”, Selçuk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Dergisi, S. 16, Konya 2004, s. 179-221.

Sak, İzzet-Çetin, Cemal, 45 Numaralı Konya Şer‟iye Sicili (1126-1127/1714-1715), Selçuklu Belediyesi Kültür Yay., Konya 2008.

Sarı, Nil, “Ethical Aspects of Ottoman Surgical Practice (Osmanlı Döneminde Cerrahi Uygulamalarla İlgili Etik Kavramlar”, T Klin J Med Ethics, 8, 2000, s. 9-14.

Solak, Vural, “Osmanlı Dönemi Ürolojisinde Üç İsim”, Türk Üroloji Dergisi, 36(3), 2010, s.

219-225.

Tok, Özen, “Osmanlı Dönemi Hekim-Hasta İlişkileri (Kadı Sicillerine Göre XVII. ve XVIII.

Yüzyıllarda Kayseri Örneği)”, Turkish Studies, 3/4, 2008, s. 787-805.

Topuz, Ayhan, 32 Numaralı Şer‟iye Siciline Göre Konya (H. 1096-1110/M. 1684-1699), Yüzüncü Yıl Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Basılmamış Yüksek Lisans Tezi, Van 2001.

Uzunçarşılı, İ. Hakkı, İlmiye Teşkilâtı, TTK Yay., Ankara 1988.

Ünver, A. Süheyl, “Osmanlı Türklerinde Hekimlik ve Eczacılık”, http://www.e- kutuphane.teb.org.tr/pdf/pharmacia/1966_6/12.pdf, s. 30-40.

(11)

Yurdakök, Murat, “Tuhfe-i Mübârizi‟de Çocuk Hekimliği Bilgileri”, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Dergisi, 47, 2004, s. 233-236.

Ek 1: Konya Şer‟iye Sicillerinde Rıza Senetleri (1659-1749)

Konya Mahalle/Köy Hastanın adı Cerrahın adı Hastalık KŞS Tarih

Merkez

İbn-i Tuti Mah.

Nevruz veled-i Gözcü

Dimitri veled-i Mihor

Kasık

yarığı KŞS 15, 13/4

14 Receb 1081/

27 Kasım 1670

Merkez

Çifte Nerdüban Mah.

Ponuz veled-i Andernas

Dimitri veled-i Mihor

Kasık

yarığı KŞS 15, 16/5 25 Receb 1081/

8 Aralık 1670

Merkez Yok

Şahin bin Abdullah

Dimitri veled-i Mihor

Kasık

yarığı KŞS 15, 18/1 26 Receb 1081/

9 Aralık 1670 Bayburd

Kazası Boyalı köyü Receb bin

Abdülkadir Dimitri veled-i Mihor

Kasık

yarığı KŞS 15, 19/2 25 Receb 1081/

8 Aralık 1670 Aksaray

Kasabası Yok

Abdürrezzak nam sagir

Dimitri veled-i Mihor

Mesane

taşı KŞS 15, 20/4 28 Receb 1081/

11 Aralık 1670

Merkez

Çıralı Mescid Mah.

Serkiz nam sagir

Dimitri veled-i Mihor

Haya'da

debbe KŞS 15, 25/5 8 Şaban 1081/

21 Aralık 1670

Merkez

Şeyh Alaman Mah.

Mehmed nam sagir

Dimitri veled-i Mihor

Kasık

yarığı KŞS 15, 27/5 3 Şaban 1081/

16 Aralık 1670

Merkez

Kara Arslan Mah.

Ali bin Fazlullah

Dimitri veled-i Mihor

Kasık

yarığı KŞS 15, 28/3 13 Şaban 1081/

26 Aralık 1670 Hatun

Saray

Nahiyesi Zortale köyü Hasan bin Abdullah

Dimitri veled-i Mihor

Kasık

yarığı KŞS 15, 31/1 18 Şaban 1081/

31 Aralık 1670

Merkez

Pir Hasanlu Mah.

Es-Seyyid Hüseyin Çelebi ibn-i İbrahim

Dimitri veled-i Mihor

Haya'da

debbe KŞS 15, 34/1

18 Şaban 1081/

31 Aralık 1670

Merkez Devle Mah.

Mehmed nam sagir

es-Seyyid Mehmed Çelebi ibn-i es-Seyyid Ali

Mesane

taşı KŞS 16, 6/1

13 Rebiülevvel 1083/

9 Temmuz 1672

Merkez Yenice Mah. İsmail nam sagir

es-Seyyid Mehmed Çelebi ibn-i es-Seyyid Ali

Mesane

taşı KŞS 16, 6/4

15 Rebiülevvel 1083/

11 Temmuz 1672

Merkez

Kara Cifan Mah.

Molla Mustafa

bin İbrahim Elkeşe veled-i Mihor

Kasık

yarığı KŞS 16, 26/1

14 Rebiülahir 1083/

9 Ağustos 1672

Merkez

Fakih Dede Mah.

Osman ibn-i el- Hâc Ali

Elkeşe veled-i Mihor

Kasık

yarığı KŞS 16, 27/4

18 Rebiülahir 1083/

13 Ağustos 1672

Ladik

Ömer Hoca Mah.

Süleyman bin Şaban

Elkeşe veled-i Mihor

Kasık

yarığı KŞS 16, 28/4

21 Rebiülahir 1083/

16 Ağustos 1672

(12)

Yok Yok

Acem Merkere veled-i Mürvete

Elkeşe veled-i Mihor

Kasık

yarığı KŞS 16, 29/1

20 Rebiülahir 1083/

15 Ağustos 1672 Kara

Ağaç Kazası

Sevarem köyü

Veysel ibn-i el- Hâc İrad

Elkeşe veled-i Mihor

Kasık

yarığı KŞS 16, 37/2

8 Cemaziyelevvel 1083/

1 Eylül 1672

Turgud

Kazası Zengan köyü Ali bin Hacı Elkeşe veled-i Mihor

Kasık

yarığı KŞS 16, 42/5 16

Cemaziyelevvel 1083/

9 Eylül 1672

Merkez

Türbe-i Celaliye Mah.

el-hâc Yusuf bin Mehmed

Elkeşe veled-i Mihor

Kasık

yarığı KŞS 16, 43/1 17

Cemaziyelevvel 1083/

10 Eylül 1672

Merkez İç Kale Mah.

Panos veled-i

Yağmur Elkeşe veled-i Mihor

Kasık

yarığı KŞS 16, 43/2 17

Cemaziyelevvel 1083/

10 Eylül 1672

Yalvaç

Kazası İlbetki köyü

Ramazan bin Abdi

Elkeşe veled-i Mihor

Kasık

yarığı KŞS 16, 44/3 18

Cemaziyelevvel 1083/

11 Eylül 1672

Yalvaç

Kazası Köslik köyü

Ömer bin Mustafa

Elkeşe veled-i Mihor

Kasık

yarığı KŞS 16, 45/1 18

Cemaziyelevvel 1083/

11 Eylül 1672

Merkez Sadırlar Mah.

Mevlüd bin Ömer

Elkeşe veled-i Mihor

Kasık

yarığı KŞS 16, 45/2 19

Cemaziyelevvel 1083/

12 Eylül 1672

Yok Yok

Acem Güzel veled-i Güzel

Elkeşe veled-i Mihor

Kasık

yarığı KŞS 16, 49/3 22

Cemaziyelevvel 1083/

15 Eylül 1672

İn Suyu

Kazası Tekir köyü

es-Seyyid Hacı İdris ibn-i Seyyid

İbadullah Elkeşe veled-i Mihor

Kasık

yarığı KŞS 16, 55/4

3 Cemaziyelahir 1083/

26 Eylül 1672

Yok Yok

Acem Agon veled-i Adıbeg

Elkeşe veled-i Mihor

Kasık

yarığı KŞS 16, 56/1

3 Cemaziyelahir 1083/

26 Eylül 1672

İn Suyu

Kazası Maydos köyü

es-Seyyid Muharrem bin Mahmud Bikr

Elkeşe veled-i Mihor

Kasık

yarığı KŞS 16, 56/2

2 Cemaziyelahir 1083/

25 Eylül 1672

Merkez

Kerem Dede Mah.

es-Seyyid Kasım Çelebi ibn-i es-Seyyid Ömer Çelebi

Elkeşe veled-i Mihor

Kasık

yarığı KŞS 16, 56/4

4 Cemaziyelahir 1083/

27 Eylül 1672

Seydişehir

Kazası Çalminde

köyü Abdülbaki nâm sagir

Elkeşe veled-i Kosda

Mesane

taşı KŞS 21, 254/2

12 Ramazan 1087/

18 Kasım 1676

(13)

Hatun Saray

Nahiyesi Buşa köyü Mehmed nam sagir

Elkeşe veled-i Kosda

Mesane

taşı KŞS 21, 255/1

11 Ramazan 1087/

17 Kasım 1676

Merkez

Nehr-i Kafir Mah.

Hüseyin nam sağir

Elkeşe veled-i Kosda

Mesane taşı

KŞS 21, 255/3

13 Ramazan 1087/

19 Kasım 1676

Merkez

Karakayış

Mah. İvaz nam sagir

Elkeşe veled-i Kosda

Haya'da debbe

KŞS 21, 256/3

13 Ramazan 1087/

19 Kasım 1676

Seydişehir

Kazası Zotimle köyü

Himmet nam sagir

Elkeşe veled-i Kosda

Mesane taşı

KŞS 21, 262/2

20 Ramazan 1087/

26 Kasım 1676

Merkez Aksinle Mah.

Süleyman nam sagir

Elkeşe veled-i Kosda

Mesane

taşı KŞS 21, 266/2

27 Ramazan 1087/

3 Aralık 1676

Merkez Aligav Mah. Mehmed

Andon veled-i Todro

Mesane

taşı KŞS 25, 15/2

24 Zilkade 1091/

16 Aralık 1680

Merkez

Hoca Habib Mah.

el-hâc Süleyman bin Abdi

Andon veled-i

Todro Fıtık KŞS 25,

239/1

26 Cemaziyelahir 1092/

13 Temmuz 1681

Merkez

Saka Hane

Mah. Halil nam sagir

Mehmed bin Abdullah

Mesane

taşı KŞS 25, 242/2

27 Cemaziyelahir 1092/

14 Temmuz 1681

Merkez

Karaçakan Mah.

Kasap el-hâc Ali Beşe ibn-i

Hüseyin Andon veled-i

Todro Fıtık KŞS 25,

250/2

5 Receb 1092/

21 Temmuz 1681

Merkez

Türbe-i Celaliye Mah.

el-hâc Recep beşe ibn-i Mahmud

Andon veled-i

Todro Fıtık

KŞS 25, 252/2

4 Receb 1092/

20 Temmuz 1681

Merkez

Hoca Habib Mah.

el-hâc Mustafa Ali

Andon veled-i

Todro Fıtık

KŞS 25, 256/3

10 Receb 1092/

26 Temmuz 1681

Merkez

Karaçakan Mah.

Emine nam sagire

Andon veled-i Todro

Mesane taşı

KŞS 25, 256/4

10 Receb 1092/

26 Temmuz 1681

Merkez

Şeyh Ahmed Efendi hanı

Acem Safer veled-i Marderos

Andon veled-i

Todro Fıtık KŞS 25,

260/3

9 Receb 1092/

25 Temmuz 1681

Merkez

Ahmed Dede Mah.

el-hâc Hasan ibn-i el-hâc Bedel

Andon veled-i

Todro Fıtık KŞS 25,

264/3

13 Receb 1092/

29 Temmuz 1681

Merkez Sunrak köyü Halil İbrahim

İvaz veled-i

Todros Fıtık KŞS 32, 95/2

19 Receb 1110/

21 Ocak 1699

Merkez

Şeyh Osman- ı Rumî Mah.

Mehmed nam sagir

İvaz veled-i Bedros

Mesane

taşı KŞS 42, 41/3

28 Receb 1118/

5 Kasım 1706

Merkez

Börücekler

Mah. İsmail nam sagir Ahmed Musa

Mesane taşı

KŞS 42, 186/2

2 Muharrem 1119/

5 Nisan 1707

Merkez

Şeyh Sadreddin Mah.

Hüseyin nam

sagir Ahmed Musa

Mesane taşı

KŞS 42, 188/2

8 Muharrem 1119/

11 Nisan 1707

(14)

Merkez Mûin Mah. Süleyman nam

sagir Ahmed Musa

Mesane

taşı KŞS 42, 198/1

8 Muharrem 1119/

11 Nisan 1707

Merkez

Cedid-i Kurb-i Borda Mah.

es-Seyyid Mustafa bin es-

Seyyid Hasan Ahmed Musa

Mesane taşı

KŞS 42, 209/2

20 Muharrem 1119/

23 Nisan 1707

Merkez

Kara Haffan Mah.

Mustafa nam

sagir Ahmed Musa

Mesane taşı

KŞS 42, 210/2

19 Muharrem 1119/

22 Nisan 1707

Merkez

Türbe-i Celaliye Mah.

Derviş Halil bin Derviş Hüseyin

Seyfi bin

Abdullah İstiska KŞS 42, 251/2

23 Safer 1119/

26 Mayıs 1707

Saidili

Nahiyesi Ladik köyü Ömer nam sagir İvaz veled-i Totoros

Mesane

taşı KŞS 46, 144/3

8 Cemaziyelahir 1125/

2 Temmuz 1713

Merkez

Dört Vakiye Mah.

Mehmed bin Ali nam sagir

İvaz veled-i Totoros

Mesane

taşı KŞS 47, 95/4 12 Şaban 1128/

1 Ağustos 1716

Merkez

Ahmed Dede Mah.

es-Seyyid Mustafa nam sagir

İvaz veled-i Totoros

Mesane

taşı KŞS 47, 152/4

2 Zilhicce 1128/

17 Kasım 1716 Sudirhemi

Nahiyesi Tat köyü Osman nam sagir

Hasan Çelebi ibn-i İsmail

Mesane

taşı KŞS 49, 222/3

6 Şaban 1136/

30 Nisan 1724

Merkez

Zincirlikuyu Mah.

Mehmed nam sagir

el-hâc Ahmed ibn-i Abdi

Mesane

taşı KŞS 51, 23/3

21 Zilkade 1140/

29 Haziran 1728

Merkez

Mükerrem

Dede Mah. Ömer nam sagir Ahmed bin Hacı

Hüseyin Mesane

taşı KŞS 57, 9/4 6 Şevval 1161/

29 Eylül 1748

Merkez

Sahip Ata Mah.

es-Seyyid Ahmed bin Mehmed

Name veled-i

Simon Göz

KŞS 57, 122/2

8 Şevval 1162/

21 Eylül 1749

(15)

Ek 2: KŞS 57, 122/2

Medîne-i Konya’da Sahibata mahallesi sükkânından es-Seyyid Ahmed bin Mehmed nâm kimesne meclis-i şer’-i enverde medîne-i mezbûrede misâfiren sâkin olan iş bu râfi’ü’s-sifr Name veled-i Simon nâm tabîb zımmî mahzarında ikrâr ve takrîr-i kelâm idüb sağ gözümün çerasına su inüb görmez olub mesfûr Name’nin ‘illet-i mezkûrede hazâkatı beyne’n-nâs meşhûr olmağla ücret-i ma’lûme ile tabîb-i mesfûra mürâca’at eyledim müktezâ-yı san’atı üzre gözüme ‘ilâç eylesün esnâ-yı mu’âlecede gözümün ‘illeti dahi ziyâde olub bi’l-külliye ‘amâ ‘ârız olub veyâhûd fevt olursam ‘illet-i ziyâdesine ve dem ve diyetime müte’allık ‘âmme-i da’vâdan mesfûr Name’nin zimmetini ibrâ ve iskât eyledim dedikde gıbbü’t-tasdîki’ş-şer’î mâ-vak’a bi’t-taleb ketb olundu fî’l-yevmi’s-sâmin min şevvâli’l-mükerrem li-sene isnâ ve sittîn ve mi’e ve elf.

es-Seyyid Salih bin es-Seyyid el-hâc Hüseyin; es-Seyyid el-hâc Süleyman ibn-i Mehmed; el-hâc Osman Ağa ibn-i Veli; es-Seyyid Mustafa bin es-Seyyid Ahmed; es-Seyyid Mehmed bin es-seyyid Mustafa

Ek 3: KŞS 25, 256/4

(16)

Mahmiye-i Konya’da Karaçakan mahallesi sâkinlerinden Ali bin Ahmed nâm kimesne meclis-i şer’-i hatîr-ı lâzımü’t-tevkîrde hâmil-i haze’s-sifr Andon veled-i Todro nâm zımmî cerrâh muvâcehesinde ikrâr-ı tâm ve takrîr-i kelâm idüb sulbiye-i sagîre kızım olub hâlen altı yaşında olan Emine’nin mesânesinde taş olub mezbûr Andon maraz-ı merkûmun ‘ilâcında mâhir olduğu beyne’n-nâs şâyi’ ve mütevâtir olduğu ecilden ücret ile mürâca’at eyledim eğer lütfu’l-lahi ile âfâkat müyesser olursa fihâ ve eğer esnâ-yı mu’âlecede bi-emri’l-lahi’l-meliki’l-kahhâr mevt tây olub vefât iderse mezbûrenin dem ve diyeti içün cerrâh-ı merkûm ile aslâ da’vâ ve nizâm yokdur ne vechle mümkün olursa ‘ilâc eylesün dedikde gıbbü’t-tasdîk mâ-vak’a bi’t-taleb ketb olundu fî’l-yevmi’l-‘âşer min Recebi’l-ferd li-sene isneyn ve tis’în ve elf el-hâc Ali Halife bin Himmet; el-hâc İbrahim bin Mustafa;

el-hâc İsmail bin İshak; el-hâc Hasan bin Ramazan

Referanslar

Benzer Belgeler

Bu çalışmada Türkiye Türkçesinde üzere edatının isim unsuru + edat yapısı içinde, eşdizimlilik özellikleri bakımından kullanım ve işlevsel özellikleri

Bir avukat mesleki standartlara, barolar, diğer meslek kuruluşları veya Yasama tarafından konulan kurallara aykırı davrandığında, disiplin soruşturması dahil olmak

藥科報告      藥三  B303097170  曾彥超  老師給我們放了許多部影片關於 21

B303097212 朱偉華 藥學科技---電影欣賞心得

萬芳醫院眼科以眼瞼手術拯救崩潰六旬老翁 60

Bu deney bugünkü atom modelinin, nükleer fizik, yük- sek enerji fiziği ve parçacık fiziği alanlarının ortaya çıkma- sına ve bugünkü teknolojik düzeye ulaşmamıza

In veterinary practice the determination of the progesterone level nporecTepoHa in blood serum or plasma by means of immunological methods of analysis is used

ANKARA — Mustafa Kemal Paşanın, İ- lılaf devletleıinin hakkımızda idam hükmünü andırır sulh şartlarını zor i a kabul ettirme­ ye kalkışacaklarını,