• Sonuç bulunamadı

Solarizasyon uygulamasının değişik toprak derinliklerine gömülen küsküt tohumlarının konukçu bitkilerdeki parazitlemeye etkisi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Solarizasyon uygulamasının değişik toprak derinliklerine gömülen küsküt tohumlarının konukçu bitkilerdeki parazitlemeye etkisi"

Copied!
65
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T.C.

GAZİOSMANPAŞA ÜNİVERSİTESİ

Bilimsel Araştırma Projeleri Komisyonu

Sonuç Raporu

Proje No:2010/104 Projenin Başlığı

SOLARİZASYON UYGULAMASININ DEĞİŞİK TOPRAK DERİNLİKLERİNE GÖMÜLEN KÜSKÜT TOHUMLARININ KONUKÇU BİTKİLERDEKİ

PARAZİTLEMEYE ETKİSİ

Proje Yöneticisi

Prof. Dr. İzzet KADIOĞLU Ziraat Fakültesi Bitki Koruma Bölümü

Araştırmacılar ve Birimleri

Vasfiye ILIKPINAR (Ziraat Fakültesi Bitki Koruma Bölümü)

(2)

i

GÖMÜLEN KÜSKÜT TOHUMLARININ KONUKÇU BİTKİLERDEKİ PARAZİTLEMEYE ETKİSİ

Solarizasyon nemli toprakta, toprak sıcaklığının bazı patojenler için öldürücü sıcaklığa çıkarılmasına dayanan etkili bir mücadele metodudur. Bu çalışmanın amacı, farklı toprak derinliklerine gömülen solarizasyon uygulanmış ve solarizasyon uygulanmamış küsküt tohumlarının imam pamuğu, horozibiği, yabani yulaf, şeker pancarı, sirken, yonca, tütün, yabani hardal, domates ve buğday bitkilerini parazitleme oranlarını belirlemektir. Deneme 2011 yılında Tokat ilinde Gaziosmanpaşa Üniversitesi Ziraat Fakültesi deneme alanında yürütülmüştür. Tül torbalar içindeki küsküt tohumları toprağın farklı derinliklerine (0, 2, 5 ve 10 cm) gömülmüş, 0,02 mm kalınlığında şeffaf polietilen örtü ile kapatılmıştır. Uygulama 32 gün boyunca devam etmiştir. Deneme sonucunda topraktan çıkarılan solarizasyon uygulanan ve uygulanmayan küsküt tohumları petri kaplarında şeker pancarı ile birlikte ve yalnız başına çimlendirme denemesine alınmıştır. Solarizasyon uygulanan alanda toprak sıcaklığı bütün derinliklerde kontrole göre 9-11 ºC arasında artmıştır. Yapılan petri çalışmasına göre solarizasyon uygulaması küsküt tohumlarının çimlenmelerini 0 cm’de % 94,9, 2 cm’de % 86,8, 5 cm’de % 76, ve 10 cm de ise % 73,7 azaltmıştır. Şeker pancarı tohumları küskütün çimlenme oranlarını etkilememiştir. Bitkilerle birlikte yapılan saksı denemelerinde solarizasyondaki küskütün, çimlenme oranları kontrolle karşılaştırıldığında 0 ve 5 cm’deki değişim, şeker pancarında % 62,2-74, yoncada % 96,7-76, domateste % 100-84,9, tütünde % 92,3-84,7, buğdayda % 100-34,3 ve yabani yulafta % 100-50,5, imam pamuğunda % 100-55, horozibiğinde % 100-50, yabani hardalda % 100-57, sirkende ise % 83-62, oranında azaltmıştır.

Anahtar Kelimeler: Küsküt, solarizasyon, derinlik,

*Bu çalışma Gaziosmapaşa Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Komisyonu tarafından desteklenmiştir.

(3)

ii

EFFECTS OF SOLARIZATION TREATMENT TO PARASITIZM IN HOST PLANTS OF DODDER SEEDS BURIED AT DIFFERENT SOIL DEPTHS

Solarization is a management based on increasing of soil temperature to lethal degrees for some pathogens. The aim of this study was to determine parasitism rate of dodder seeds in velvetleaf, pigweed, wild oat, sugar beet, lambsquarter, alfalfa, tobacco, charlock, tomato and wheat at various soil depths (0-10 cm) with/without solarization. The study was conducted in research field of Gaziosmanpasa University, Agricultural Faculty, in 2011 at Tokat province, Turkey. Dodder seeds in clot mesh bags were buried at 0, 2, 5 and 10 cm soil depths and covered with one layer of transparent polyethylene sheets (0.02 mm thick). Solarization treatment was maintained during 32 days. The dodder seeds removed from different soil depths with/without solarization treated, germination tests were conducted with/without sugar beet seeds. Solarization treatment increased soil temperatures among 9-11 ºC compared to control. According to germination tests in petri dishes, solarization reduced germination rate of dodder seeds in 0 cm 94,9%, 2 cm %86,8, 5 cm 76%, and 10 cm 73,7%. Sugar beet did not affect germination rate of dodder seeds treated solarization compared to control. According to means of different soil depths, germination rates in pots of sugar beet, alfalfa, tomato, tobacco, wheat, wild oat, velvetleaf, pigweed, charlock, lambsquarter when compared to control were reduced between 62,2-74%, 96,7-76%, 100-84,9%, 92,3-84,7%, 100-34%, 100-50,5%, 100-55%, 100-50%, 100-57%, 83-62% respectively.

Key Words: Dodder, solarization, depth,

*

This work was supported by the Commission of Gaziosmapasa University Scientific Research Projects.

(4)

iii

Ülkemizde parazit bir bitki olan küsküt ile kültürel, biyolojik, mekanik ve kimyasal mücadele tam anlamıyla etkili olmamaktadır. Küsküt ile mücadelede temiz tohumluk kullanılması, küsküt tohumlarının bulaşıklığının engellenmesi, küskütün konukçusu olmadığı kültür bitkilerinin ekilmesi gibi tedbirler etkili olmaktadır. Fakat bu tedbirler küskütle mücadeleden ziyade, zararından belirli bir süreliğine kaçış olmaktadır. Üreticinin küskütün konukçusu olmadığı buğday, arpa, yulaf, mısır gibi monokotiledon bitkileri yetiştirmeye mecbur bırakması, ekonomik getirisi yüksek olan bitkilerin yetiştiriciliğinin yapılmasına engel olmaktadır. Bu gibi durumlarda üreticiler solarizasyona başvurmaktadırlar. Solarizasyon hem kısmen düşük maliyetli olması ve aynı zamanda bütün yabancı otlarla toprak kökenli ve patojenler ve zararlılarla da mücadele yapıldığında çok etkili bir metottur. Araştırmada uygun bir derinlikte ve tekniğine uygun bir şekilde yapılan solarizasyon ile parazit bir bitki olan küskütün yok edilmesi amaçlanmıştır.

Bu araştırmanın yürütülmesinde ve gerçekleşrtirilmesinde bizlere ekonomik destek sağlayan Gaziosmanpaşa Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Komisyonuna teşekkürlerimi sunarım.

26 Mart 2013

(5)

iv ABSTRACT………. ii ÖNSÖZ……….. iii İÇİNDEKİLER.………..……… iv KISALTMALAR DİZİNİ..………..…………. vi ÇİZELGELER DİZİNİ……… vii ŞEKİLLER DİZİNİ………... ix 1. GİRİŞ……… 1 2. KAYNAK ÖZETLERİ……… 4 2.1. Solarizasyon Çalışmaları………... 4

2.2. Bazı Hastalık ve Zararlıların Kontrolünde Solarizasyonun Kullanılması... 7

2.3. Küskütte Yapılan Çalışmalar ………...………. 7

3. MATERYAL ve YÖNTEM……….……….…… 12

3.1. MATERYAL…….………. 12

3.1.1. Araştırma Yerinin Genel İklim Özellikleri……….………… 12

3.2. YÖNTEM……… 13

3.2.1. Tarla Denemeleri …………..……….……… 13

3.2.1.1. Deneme alanının solarizasyon için hazırlanması ve solarizasyon uygulanması ………....……….. 13

3.2.1.2. Küsküt tohumlarının toprağa gömülmesi………..…… 14

3.2.2. Laboratuvar denemeleri.………..…………..……… 14

3.2.2.1. Petri çalışması.………..………….…… 14

3.2.3. Saksı Denemeleri……….……… 15

3.2.3.1. Küsküt tohumlarının konukçu bitkiyle ekimi…..……….…….. 16

3.2.4. Uygulamaların değerlendirilmesi..……….……….………..… 17

4. BULGULAR VE TARTIŞMA……… 18

4.1. Deneme yerinde 2011 sezonundaki toprak sıcaklıkları ……… 18

4.2. Petri çalışmaları ………..………. 19

4.2.1. Küsküt ve küsküt + şeker pancarı ile yapılan petri çalışması ..……… 19

4.3. Saksı çalışmaları……….. 22

4.3.1 İki farklı uygulamada küsküt tohumunun domates (Solanum lycopersucum) bitkisindeki çıkış oranları………... 22

4.3.2. İki farklı uygulamada küsküt tohumunun buğday (Triticum aestivum) bitkisindeki çıkış oranları ………... 25

4.3.3. İki farklı uygulamada küsküt tohumunun horozibiği (Amaranthus retroflexus) bitkisindeki çıkış oranları ………..……….…… 27

4.3.4. İki farklı uygulamada küsküt tohumunun imam pamuğu (Abutilon theophrasti) bitkisindeki çıkış oranları……….……….…… 29

4.3.5. İki farklı uygulamada küsküt tohumunun sirken (Chenopodium album) bitkisindeki çıkış oranları………... 32

4.3.6. İki farklı uygulamada küsküt tohumunun şeker pancarı (Beta vulgaris var. saccharifera) bitkisindeki çıkış oranları……… 35 4.3.7. İki farklı uygulamada küsküt tohumunun tütün (Nicotina tabaccum)

(6)

v

4.3.9. İki farklı uygulamada küsküt tohumunun yabani yulaf (Avena fatua)

bitkisindeki çıkış oranları………... 42

4.3.10. İki farklı uygulamada küsküt tohumunun yabani hardal (Sinapis arvensis) bitkisindeki çıkış oranları………... 44

5. SONUÇLAR……….. 48

6. KAYNAKLAR……… 50

(7)

vi Kısaltma/Simge Açıklama ºC Santigrat Derece cm Santimetre mm Milimetre t Ton ha Hektar m² Metre kare ÇİZELGELER DİZİNİ

(8)

vii

Çizelge 3.2. Solarizasyon denemesinde örtünün açılıp kapandığı tarihler……… 14 Çizelge 3.3. Denemede kullanılan test bitkileri………..……… 15 Çizelge 4.1. 2011 sezonunda uygulamaların farklı derinliklerdeki ortalama

toprak sıcaklıklarına etkisi (ºC) ………..………... 18 Çizelge 4.2. Farklı toprak derinliklerine gömülen solarizasyon uygulanmış ve

solarizasyon uygulanmamış küsküt tohumlarının petrideki

çimlenme oranları (%)………..………... 20

Çizelge 4.3. Farklı toprak derinliklerine gömülen solarizasyon uygulanmış ve solarizasyon uygulanmamış küsküt tohumlarının petrideki çimlenme oranlarının varyans analiz tablosu………. 20 Çizelge 4.4. Solarizasyon uygulanmış ve solarizasyon uygulanmamış farklı

toprak derinliklerden alınan küsküt tohumlarının domatesteki çıkış

oranları (%)………..………..………. 22

Çizelge 4.5. Solarizasyon uygulanmış ve solarizasyon uygulanmamış farklı derinliklerden alınan küsküt tohumlarının domatesteki çıkış oranlarının varyans analiz tablosu………..……… 23 Çizelge 4.6. Solarizasyon uygulanmış ve solarizasyon uygulanmamış farklı

toprak derinliklerden alınan küsküt tohumlarının buğdaydaki çıkış

oranları (%)………. 25

Çizelge 4.7. Solarizasyon uygulanmış ve solarizasyon uygulanmamış farklı toprak derinliklerden alınan küsküt tohumlarının buğdaydaki çıkış oranlarının varyans analiz tablosu………. 25 Çizelge 4.8. Solarizasyon uygulanmış ve solarizasyon uygulanmamış farklı

toprak derinliklerinden alınan küsküt tohumlarının horozibiğindeki

çıkış oranları (%)……….…… 28

Çizelge 4.9. Solarizasyon uygulanmış ve solarizasyon uygulanmamış farklı toprak derinliklerinden alınan küsküt tohumlarının horozibiğindeki çıkış oranlarının varyans analiz tablosu……… 28 Çizelge 4.10. Solarizasyon uygulanmış ve solarizasyon uygulanmamış farklı

toprak derinliklerden alınan küsküt tohumlarının imam pamuğundaki çıkış oranları (%)………. 30 Çizelge 4.11. Solarizasyon uygulanmış ve solarizasyon uygulanmamış farklı

toprak derinliklerden alınan küsküt tohumlarının imam pamuğundaki çıkış oranlarının varyans analiz tablosu………. 30 Çizelge 4.12. Solarizasyon uygulanmış ve solarizasyon uygulanmamış farklı

toprak derinliklerden alınan küsküt tohumlarının sirkendeki çıkış

oranları (%)………. 32

Çizelge 4.13. Solarizasyon uygulanmış ve solarizasyon uygulanmamış farklı toprak derinliklerden alınan küsküt tohumlarının sirkendeki çıkış oranlarının varyans analiz tablosu………. 33 Çizelge 4.14. Solarizasyon uygulanmış ve solarizasyon uygulanmamış farklı

toprak derinliklerden alınan küsküt tohumlarının şeker pancarındaki

çıkış oranları (%)………. 35

(9)

viii

toprak derinliklerden alınan küsküt tohumlarının tütündeki çıkış

oranları (%)………. 38

Çizelge 4.17. Solarizasyon uygulanmış ve solarizasyon uygulanmamış farklı toprak derinliklerden alınan küsküt tohumlarının tütündeki çıkış oranlarının varyans analiz tablosu………. 38 Çizelge 4.18. Solarizasyon uygulanmış ve solarizasyon uygulanmamış farklı

toprak derinliklerden alınan küsküt tohumlarının yoncadaki çıkış

oranları (%)………. 40

Çizelge 4.19. Solarizasyon uygulanmış ve solarizasyon uygulanmamış farklı toprak derinliklerden alınan küsküt tohumlarının yoncadaki çıkış oranlarının varyans analiz tablosu………. 40 Çizelge 4.20. Solarizasyon uygulanmış ve solarizasyon uygulanmamış farklı

toprak derinliklerden alınan küsküt tohumlarının yabani yulaftaki

çıkış oranları (%)………....………. 43

Çizelge 4.21. Solarizasyon uygulanmış ve solarizasyon uygulanmamış farklı toprak derinliklerden alınan küsküt tohumlarının yabani yulaftaki çıkış oranlarının varyans analiz tablosu………...………. 43 Çizelge 4.22. Solarizasyon uygulanmış ve solarizasyon uygulanmamış farklı

toprak derinliklerden alınan küsküt tohumlarının yabani hardaldaki

çıkış oranları (%)………. 45

Çizelge 4.23. Solarizasyon uygulanmış ve solarizasyon uygulanmamış farklı toprak derinliklerden alınan küsküt tohumlarının yabani hardaldaki çıkış oranlarının varyans analiz tablosu……… 45

(10)

ix

Şekil 3.2. Solarizasyon uygulaması yapılmış deneme alanından bir görünüm 14 Şekil 3.3. Solarizasyon uygulanmış ve solarizasyon uygulanmamış topraktan

alınan küsküt tohumlarının test bitkileriyle birlikte saksıya ekilmesi………...………. 16 Şekil 4.1. 2011 sezonunda uygulamaların farklı derinliklerdeki ortalama toprak

sıcaklıklarına etkisi (ºC) ………... 19 Şekil 4.2. Farklı toprak derinliklerine gömülen solarizasyon uygulanmış ve

solarizasyon uygulanmamış küsküt tohumlarının petrideki çimlenme oranları ………...………... 21 Şekil 4.3. Solarizasyon uygulanmış ve solarizasyon uygulanmamış farklı toprak

derinliklerden alınan küsküt tohumlarının domatesteki çıkış oranları……...………... 23 Şekil 4.4. 5 cm derinlikten alınan solarizasyon uygulanmış küsküt tohumlarının

domatesi parazitleme durumu…..………... 24 Şekil 4.5. Solarizasyon uygulanmış ve solarizasyon uygulanmamış farklı toprak

derinliklerden alınan küsküt tohumlarının buğdaydaki çıkış oranları…... 26 Şekil 4.6. 2 cm derinlikten alınan solarizasyon uygulanmamış küsküt

tohumlarının buğdayı parazitleme durumu……...…….... 27 Şekil 4.7. Solarizasyon uygulanmış ve solarizasyon uygulanmamış farklı toprak

derinliklerden alınan küsküt tohumlarının horozibiğindeki çıkış oranları…………...………..……. 28 Şekil 4.8. Solarizasyon uygulanmış ve solarizasyon uygulanmamış farklı toprak

derinliklerden alınan küsküt tohumlarının imam pamuğundaki çıkış oranları ………...…...… 30 Şekil: 3.9. 0 cm derinlikten alınan solarizasyon uygulanmış (a) ve 5 cm

derinlikten alınan solarizasyon uygulanmamış (b) küsküt tohumlarının imam pamuğundaki parazitleme durumları

………...……. 32

Şekil 4.10. Solarizasyon uygulanmış ve solarizasyon uygulanmamış farklı toprak derinliklerden alınan küsküt tohumlarının sirkendeki çıkış oranları 33 Şekil 4.11. 5 cm derinlikten alınan solarizasyon uygulanmış ve solarizasyon

uygulanmamış küsküt tohumlarının sirkeni parazitleme durumları 34 Şekil 4.12. 0 cm derinlikten alınan solarizasyon uygulanmamış küsküt

tohumlarının sirkeni parazitleme durumu... 35 Şekil 4.13. Solarizasyon uygulanmış ve solarizasyon uygulanmamış farklı toprak

derinliklerden alınan küsküt tohumlarının şeker pancarındaki çıkış

oranları…..………. 36

Şekil 4.14. 0 cm derinlikten alınan solarizasyon uygulanmış (a) ve solarizasyon uygulanmamış (b) küsküt tohumlarının şeker pancarını parazitleme

durumları..…………..………... 37

Şekil 4.15. Solarizasyon uygulanmış ve solarizasyon uygulanmamış farklı toprak derinliklerden alınan küsküt tohumlarının tütündeki çıkış oranları……….

(11)

x

Şekil 4.17. 5 cm derinlikten alınan solarizasyon uygulanmış küsküt tohumlarının yoncayı parazitleme durumları …..……...……….. 42 Şekil 4.18. Solarizasyon uygulanmış ve solarizasyon uygulanmamış farklı toprak

derinliklerden alınan küsküt tohumlarının yabani yulaftaki çıkış

oranları……….... 43

Şekil 4.19. Solarizasyon uygulanmış ve solarizasyon uygulanmamış farklı toprak derinliklerden alınan küsküt tohumlarının yabani hardaldaki çıkış

(12)

Tarımsal üretimde birim alan veriminin artırılmasında hastalık, zararlı ve yabancı otlarla mücadele önemli bir yere sahiptir. Tarım yapılan alanlarda hastalık, zararlı ve yabancı otlar kalitatif ve kantitatif olarak ürün azalmasına neden olmaktadır. Yabancı otlar ürün azalması yanında kültürel işlemlerin zamanında ve istenilen etkinlikte yapılmasını engellemekte, zehirli tohumlar ürüne karışarak insan ve hayvan sağlığını olumsuz etkilemekte, hastalık ve zararlılara da konukçuluk etmektedirler (Uygur ve ark., 1984). Yabancı ot mücadelesi, kültürel, mekanik, biyolojik ve kimyasal metotlarla yapılmaktadır. Ülkemizde yabancı otlarla mücadelede herbisitler yoğun olarak kullanılmaktadır. Fakat herbisitlerin kalıntı, herbisite dayanıklılık gibi problemlerden dolayı bazı zamanlar, küsküt gibi yabancı ot türlerinde etkili olamamaktadır. Bu yüzden bu gibi yabancı otların bulaşıklığının yoğun olduğu üretim alanlarında alternatif mücadele yöntemlerine başvurulmaktadır. Oldukça yüksek oranlarda ürün kayıplarına neden olan yabancı otlara karşı klasik mücadele yöntemleri dışında yeni yöntemlerin bulunması çalışmaları hız kazanmıştır (Kadıoğlu ve Asav, 2007). Bu metotlardan entansif tarım sistemine en uygun en pratik olanı ise solarizasyon uygulamasıdır.

Küsküt (Cuscuta campestris) Convolvulaceae ailesinden tek yıllık holoparasitik, yüksek bir bitkidir (Dawson ve ark., 1994). Tam parazit bir bitki olan küsküt (Cuscuta spp.) silindirik, ipliksi yapıda gövdeye sarılıcı nitelikli yapraksız ve klorofilsizdir. Küsküt çeşitli dikotiledon bitkilerin gövde ve yapraklarında, bazen de monokotiledon bitkilerde zarar yapmaktadır. Tohumla ve bitki parçaları (vejetatif yolla) ile çoğalabilmekte olup, tek bir olgun küsküt tohumu toprakta 10-20 yıl boyunca canlı kalabilen binlerce tohum üretebilmektedir (Garcia-Torres, 1993). Tohumlar uygun ortamı bulduğunda konukçusundan bağımsız olarak çimlenir, basit bir kök oluşturur ve toprak üzerinde ince bir filiz meydana getirir. Bu filiz herhangi bir bitkiye temas ettiğinde bitkiye sarılır ve kaynaşır, emeçler meydana getirerek bitkiyi emmeye başlar. Daha sonra kök kaybolur ve küsküt gelişmesine devam eder. Küsküt ihtiyacı olan besinleri ve suyu konukçusundan sağlamaktadır (Nadler-Hassar ve Rubin, 2003). Tutunduğu bitkinin etrafını sarar, güneşlenme, havalanma, gelişme ve büyüme gibi fizyolojik faaliyetlerine

(13)

de engel olduğundan dolayı kültür bitkisini zayıf ve güçsüz bırakarak verim ve kalitenin önemli ölçüde düşmesine sebep olur (Yıldırım, 2011; Uygur, 1991). Küskütün çok geniş bir konukçu kitlesi vardır. Asteraceae, Convolvulaceae, Solanaceae, Fabaceae, Brassicaceae ve bazı familyalarda zarar yapabilmektedir (Lian ve ark., 2006). Domates, şeker pancarı, yonca, patates, baklagiller, soğan, sarımsak, karpuz, havuç, biber ve aspir küskütün zarar yaptığı bazı önemli kültür bitkilerindendir (Nadler-Hassar ve Rubin 2003; Lanini ve Kogan, 2005). Bulaşık olduğu tarlalarda önemli verim kayıplarına sebep olan bu parazitik yabancı otun mücadelesinde kullanılacak metodun etkinliğinin belirlenmesi gerekmektedir. Küskütle mücadele, küskütün tarlaya bulaşmasının önlenmesi, mekanik imkânlarla, elle toplamayla, dayanıklı çeşit kullanımıyla ve herbisitlerle mümkün olmaktadır. Bu metotlar çoğu zaman tek başına küskütle mücadele için yeterli olmamaktadır (Lanini ve Kogan, 2005). Küskütle tam anlamıyla mücadele için bu metotların hepsi birlikte kullanılmalıdır (Ashigh ve Marquez, 2010). Fakat bazen bu mümkün olmamaktadır. Küskütün tarlaya bulaşmadan önce yapılan kültürel önlemler etkili olurken, küskütün tarlada bulaşık olduğu durumlarda, gerek mekanik önlemler gerekse elle toplama çok pratik olmamaktadır. Dayanıklı çeşit kullanımı ya da küskütün konukçusu olmadığı bitkilerin kullanımı her ne kadar etkili olsa da, tohumlarının tarlada 10-20 yıl boyunca canlı kalmasından, mücadele yöntemi olmaktan ziyade sadece zararlıdan geçici bir süreliğine kaçış olmaktadır. Bunun yanında kimyasal mücadele de küsküt türlerinde çok etkili olmadığı bilinmektedir. Küskütle ilaçlı mücadele imkânları oldukça sınırlıdır. Chlorpropham ve propyzamide etkili maddeli herbisitler kültür bitkisine bağlı olarak farklı dozlarda etkilidir (Kitiş, 2001). Bu gibi sebeplerden dolayı yeni mücadele yöntemleri geliştirilmektedir. Bunlardan biride solarizasyondur.

Toprak solarizasyonun temel prensibi nemli bir toprakta, toprak sıcaklığının belli bazı organizmalar için öldürücü sıcaklığa çıkarılmasına dayanmaktadır (Rubin, ve ark., 2005). Solarizasyon yaz mevsimi sıcak geçen bölgelerde, sıcaklığın yüksek ve güneş ışığının şiddetli olduğu aylarda ve yapılacak alanın ekili olmadığı durumlarda, nemli toprağın mümkün olduğu kadar ince şeffaf polietilen örtü ile kapatılmasıdır (Anonim, 1995). Toprak solarizasyonu başlangıçta toprak kökenli hastalıkları kontrol etmek için geliştirilmiş (Katan ve ark., 1976) fakat daha sonraları çok sayıda toprak kökenli

(14)

zararlıların ve yabancı otların, 40’tan daha fazla fungal patojenin, birkaç bakteriyel patojenin, 25’ten fazla nematodun ve çok sayıda yabancı ot için etkili bir uygulama olduğu belirlenmiştir (Stapleton, 1997). Bütün bunlarla birlikte günümüz dünyasında gereğinden fazla kullanılan pestisitler gibi kalıntısının da olmaması solarizasyon uygulamasına verilecek önemi vurgulamaktadır.

Solarizasyonun yabancı ot tohumlarındaki etkinliği tohum tipi ve büyüklüğüne, toprak derinliğine, plastik örtünün türüne, kalınlığına, toprak nemine ve solarizasyonun süresine göre değişiklik gösterir (Elmore, 1991; Linke, 1994). Bunlarında yanında toprakta bulunan yabancı ot tohumlarının dormansi durumu, kabuk kalınlıkları da solarizasyonunun etkinliğinde önemlidir. Çimlenme, sert tohumların skarafikasyonu ve nem çekmesiyle uyarılır. Tohumların ıslanması, kuruması gibi çevresel şartlar, mikroorganizmalar, mekanik ve kimyasal araçlar küskütün sert tohum kabuğunu kırabilir. Uygun şartlar altında, toprak yüzeyinde ya da toprağın 0,5 cm aşağısında bulunan küsküt tohumlarının % 7 (Dawson ve ark., 1994) ile 55’i (Garcia-Torres, 1993) her yıl fide ürettiği bildirilmektedir. Solarizasyon bu anlamda küsküt ile mücadelede etkili bir şekilde kullanılabilecek bir mücadele metodudur. Solarizasyonla ilgili çok çalışma olmasına rağmen, solarizasyonun küsküt tohumlarındaki etkisi üzerine fazla bir çalışma yapılmamıştır (Haidar ve ark., 1999).

Bu çalışmanın amacı farklı toprak derinliklerine gömülen ve solarizasyon uygulanan küsküt tohumlarının konukçusu olduğu kültür bitkilerinde ve yabancı otlardaki parazitleme oranlarının belirlenmesidir.

(15)

2.1. Solarizasyon Çalışmaları

Egley (1983), yaptığı bir çalışmada polietilen örtü altında 1-3 cm toprak derinliğinde maksimum sıcaklıkların öğleden sonra havanın açık olduğu günlerde 3-4 saat boyunca örtü olmayan topraktaki 43-50°C ile karşılaştırıldığında 65 ile 69°C’ye ulaştığını ve toprak yüzeyi nem seviyesinin de polietilen örtü altında yüksek olduğunu bildirmiştir. Solarizasyonun dormant haldeki tohumları öldürmediğini, dormant olmayan tohumları öldürdüğünü ve çıkış gösterecek olan yabancı ot fidelerinin sayısını büyük ölçüde azalttığını söylemiştir.

Hindistan’da 1995 yılında yürütülen bir çalışmada toprak solarizasyonunun yabancı ot kontrolüne, yerfıstığı gelişimine ve verimine etkisi incelenmiştir. Toprak sıcaklığındaki artış; 0,05 ve 0,1 mm kalınlığındaki şeffaf polietilen ve 0,125 mm kalınlığındaki siyah polietilen uygulamalarında, nemli toprak koşullarında solarizasyon yapılmayan uygulamalar ile karşılaştırıldığında sırasıyla 11,0’den 14,9 ºC’ye, 5,0’dan 6,7 ºC’ye ve 2,9’dan 3,5 ºC’ye değişmiştir. 0,05 mm kalınlığındaki şeffaf polietilen örtü 0,1 mm kalınlığındakine göre daha üstün bulunmuştur. Kuru toprak koşullarında şeffaf polietilen ve siyah polietilen ile yapılan kısa süreli solarizasyon, solarize edilmemiş parsellerden elde edilen sonuçlara benzer sonuçlar vermiştir. En iyi yabancı ot kontrolü, 0,05 mm kalınlıktaki şeffaf polietilen kullanılarak nemli topraklarda yapılan 60 günlük solarizasyonla elde edilmiştir (Biradar ve Hosamani, 1997).

Hindistan’da 1995-1997’de yapılan tarla çalışmalarında, toprak farklı kalınlıklardaki şeffaf polietilen ve siyah polietilen örtü ile 15, 30 ve 45 gün süre ile kaplanmıştır. Diğer uygulamalar, yabancı otsuz kontrol, otlu kontrol ve çıkış öncesi 1 kg/ha dozunda pendimethalin uygulaması olarak belirlenmiştir. Örtü kaldırıldıktan sonra yerfıstığının ardından patates ekilmiştir. Her kalınlıkta şeffaf polietilenle yapılan 45 günlük solarizasyon en iyi yabancı ot kontrolünü ve en yüksek verimi sağlamıştır. Yabancı otsuz kontroldeki patates verimi de buna benzer bulunmuştur (Mudalagiriyappa ve ark., 1999).

(16)

İsrail’de yabancı ot kontrolünde solarizasyonun etkisini araştırmak için yapılan bir çalışmada birkaç tek yıllık yabancı ottan horozibiği (Amaranthus spp.)’nin, semizotu (Portulaca oleracea L.) ve kışlık tür olan ballıbaba (Lamium amplexicaule) bitkilerinin solarizasyon ile kontrol edildiğini ve yine Orobanche crenata’nın da kontrol altına alındığı bildirilmiştir (Horowitz ve ark. 1983).

Yugoslavya’da yapılan çalışmalardan elde edilen sonuçlara göre, 1988 yılının Ağustos ve Eylül ayları arasında 0,11 mm kalınlığındaki şeffaf polietilen örtü ile yapılan solarizasyon, toprağın 5 cm derinliğindeki sıcaklığı 41,5 ºC’ye çıkarmıştır. Uygulama yapılmayan kontroldeki sıcaklık ise 35,2 ºC olarak ölçülmüştür.Solarizasyonda sadece Potulaca olerecea L. Panicum capillare L.tesbit edilirken, kontrolde bunlara ek olarak, Chenopodium album L., Tanacetum vulgare L., Veronica sp., Lamium purpureum L., Amaranthus retroflexus L. ve Matricaria inodora L. kayıt edilmiştir (Milejow, 1989).

Diyarbakır koşullarında 13 Ağustos-14 Eylül 1999 tarihleri arasında dört hafta süreyle uygulanan toprak solarizasyonunun sadece ön sulama ve ara sulama yapılan durumda iki farklı toprak derinliğinde sağlayacağı en yüksek toprak sıcaklığının tespiti ile solarizasyonun yeşil soğanda ve ıspanakta bitki verimine etkisinin belirlenmesi yanında Portulaca oleracea L. (Semiz otu) populasyonuna etkisi hedeflenmiştir. Çalışma sonucunda en yüksek toprak sıcaklığı ön sulama + solarizasyon yapılan uygulamada 5 cm toprak derinliğinde 45,5°C, ön Sulama + solarizasyon + ara sulama yapılan uygulamada ise, 51,1°C olarak elde edilmiştir. Solarizasyon uygulamasının yeşil soğan ve ıspanak da bitki verimine etkisi sırasıyla % 32,62 ve % 16,60 olarak tespit edilmiştir. Dört hafta süreyle uygulanan solarizasyonun Portulaca oleracea (Semizotu) kontrolüne etkisi % 66,11 bulunmuştur (Tekin ve Çimen, 1999).

Çukurova’da 2008-2009 yıllarında seralarda toprak solarizasyonu uygulamalarının etkinliğinin araştırılması ve toprak profilinde sıcaklık dağılımının matematiksel modellenmesini araştırmak amacıyla yapılan çalışmada seralarda toprak yüzeyine CO2, Bazaltik Tüf (BT), Organik Madde (OM), OM + CO2, Farklı Renk PE (FRPE) uygulamasının solarizasyondaki etkinliği araştırılmıştır. Toprak sıcaklıkları sürekli olarak 12 dakika aralıklarla 5, 20 ve 30 cm toprak derinliklerinde ölçülmüştür. Her 2

(17)

yılda da en yüksek toprak sıcaklığı 5 cm derinlikte OM ve farklı renkli PE uygulanan parsellerde elde edilmiştir (55,0-55,9 °C). Genelde birikimli ortalama sıcaklıkların konulara göre izlediği sıra (OM) > (FRPE) > (BT) şeklinde gerçekleşmiştir. Toprak sıcaklığının modellenmesi kapsamında ise çalışılan tüm derinliklerde ölçülen ve modelden elde edilen sıcaklıkların birbiriyle uyumlu olduğu görülmüştür (Tülün, 2011). 1998 yılında E.Ü. Güneş Enerjisi Enstitüsünde gerçekleştirilen çalışmada 1 ay süre ile yapılan solarizasyon uygulamasında toprağın üzeri 0,08 mm saydam; 0,08 mm siyah; 0,30 mm saydam ve 0,30 mm siyah olmak üzere 4 farklı özellikteki polietilen materyalle örtülmüştür. Sonuç olarak, 0-15 cm ve 15-30 cm toprak derinliklerinde uygulamalara bağlı olarak en yüksek sıcaklık değerlerine 0,08 mm saydam polietilen altında ulaşıldığı, bunu sırasıyla 0,08 mm siyah; 0,30 mm saydam; 0,30 mm siyah materyallerin izlediği saptanmıştır. En düşük sıcaklık değerlerinin ise kontrol parsellerden elde edildiği belirlenmiştir (Koçar ve ark, 2006).

Hindistan’da 1990-1991’de yapılan tarla çalışmalarında, parseller nisan ayından itibaren 0,05 ve 0,1 mm kalınlıktaki şeffaf polietilenle 10-40 gün ve siyah polietilen örtü ile 40 gün kaplanmıştır. Solarizasyonlu parsellerde CSH 5 çeşidi Sorghum biocolor L. Moench yetiştirilmiştir. Solarizasyon yapılmayan parsellerde, parseller otlu veya otsuz bırakılmış ve sıra arası sürüm + ekimden 25 ve 45 gün sonra elle yabancı ot yolma yapılmıştır. 0,05 mm kalınlığındaki şeffaf polietilen toprak sıcaklığını 8,7-11ºC, 0,1 mm kalınlığındaki şeffaf polietilen örtü 5,1-5,8 ºC ve siyah polietilen 2,5-3,2 ºC arasında arttırmıştır. 0,05 mm’lik polietilen 0,1mm’lik şeffaf polietilene oranla yabancı otu azaltmada daha etkili bulunmuştur. Siyah polietilen ve 10 veya 20 günlük şeffaf polietilenle yapılan solarizasyon değerleri, yabancı ot sayısını azaltma bakımından solarizasyon yapılmayan kontrolle aynı olmuştur. Yabancı otlu kontrol (2,20 t/ha) ve elle yabancı ot yolunan parsellerle (3,51 t/ha) karşılaştırıldığında, 0,05 mm kalınlıktaki şeffaf polietilenle yapılan 40 günlük solarizasyon (4,23 t/ha) en yüksek tane verimini sağlamıştır (Habeeburrahman ve Hosmani, 1996).

Dicle Üniversitesi Ziraat Fakültesi arazisinde 2007 yılında solarize edilen tınlı killi toprakta, Glomusintraradices mikoriza türü ile enfekteli Yedikule marul fideleri ile

(18)

üretimde, verim ve kalitede artış amaçlı yapılan çalışmada: solarizasyon yapılan alanda yapılmayana göre, 5 cm toprak derinliğinde 11°C, 10 cm de 8 °C, 20 cm de 7 °C ve 30 cm derinlikte 5 °C’lik sıcaklık artışı sağlanmıştır. Bu sıcaklık artışlarıyla yabancı ot çimlenmesi ve çoğalması frenlenmiş ve bu etki marul vejetasyon sonuna kadar devam etmiştir. Çalışma sonunda, solarizasyondan sonra mikoriza (VAM) uygulamasının sonbahar marul yetiştiriciliğinde yararlı olduğu sonucuna varılmıştır (Turgay, 2007). Temmuz ve Ağustos ayları arasında altı hafta yapılan solarizasyon uygulamasının S. sclerotiorum’un kontrolünde kullanılabilirliği araştırmasında kontrol, solarizasyon, tavuk gübresi ve tavuk gübresi + solarizasyon şeklinde uygulamalar yapılmıştır. Bu uygulamaların dört farklı toprak derinliğinde Sclerotinia sclerotiorum’un sklerotiumlarının canlılıkları üzerine etkileri belirlenmiştir. Çalışma sonucunda solarizasyon uygulanan parsellerden elde edilen sklerotiumların canlılık oranı ile kontrol parsellerinden elde edilen sklerotiumların canlılık oranları arasında önemli derecede farklılık gözlenmiştir (P=0,05). Sklerotium canlılık oranı kontrol parsellerinde % 90-100 arasında değişirken solarizasyon uygulanan parsellerdeki sclerotiumların hepsi canlılığını kaybetmiştir. Solarizasyon uygulanan parsellerle Tavuk gübresi + solarizasyon uygulanan parseller arasında önemli bir fark gözlenmemiştir (Yanar, 2005).

2.2. Küskütte Yapılan Çalışmalar

Nemli (1988), çalışmasında belirli sıcaklık değerlerinin (5, 10, 15, 20, 25, 30 ve 35°C) Cuscuta campestris (L.) Yunck. ve C. approximata Bab. tohum çimlenmesine olan etkilerini araştırmıştır. İkinci aşama ise, bazı bitki kök eksudatlarının ve bazı yeşil gübrelerin bu iki türün tohum çimlenmesine etkilerini incelemiştir. C. campestris tohumlarında 5 ve 10 ºC’lerde, C. approximata’da ise 5 ve 35 °C’de çimlenme olmadığını en yüksek çimlenme C. campestris için 20-35 °C arasında görüldüğünü, C. approximata için 15-25 ºC arasında olduğunu bildirmiştir. C. campestris 35 ºC’de C. approximata’nın ise 10 ve 30 °C’lerde geç çimlenme gösterdiğini söylemiştir. Eksudat denemelerinde ise en yüksek çimlenme oranının C. campestris için hıyar ve tütün eksudatlarında olduğunu, en düşük çimlenmelerin ise domates ve börülce

(19)

eksudatlarında görüldüğünü bildirmiştir. C. approximata’da ise eksudatlar arasında dikkat çekici farklar ortaya çıkmadığını, bununla birlikte en yüksek çimlenme oranı domates ve biberde, en düşük çimlenme ise fasulye ve börülcede olduğunu bildirmiştir. Yeşil gübre denemelerinde her iki türde de en yüksek çimlenme oranı arpada, en düşük çimlenmenin ise fiğde görüldüğünü, diğer taraftan turpta çimlenme oranının kontrole yakın çıktığını tohum çimlenmesine karşı herhangi bir etkisinin olmadığı belirlenmişir.

Nemli (1986)’nin C. campestris'in biyolojisi ve savaşımına ilişkin yaptığı araştırmadan elde ettiği sonuçlara göre C. campestris'in çimlenebilmesi için optimal sıcaklığın 30-33 ºC olduğunu bildirmiştir. C. campestris toprağın yüzeyine yakın kısımlarda maksimum çimlenme gösterirken 4 cm 'den daha fazla toprak derinliklerinde çimlenme göstermediğini söylemiştir. Farklı yapıya sahip olan topraklarda yürütülen denemeler sonucunda C.campestris killi toprakta en yüksek oranda çimlendiğini, denemelerde kullanılan herbisitlerin tümünün C. campestris'i yüksek oranda kontrol ettiğini ve trifluralin dışındaki herbisitlerin yoncaya fitotoksik olmadığını bildirmiştir.

Lübnan’da 1999 yılında dormansisi kırılmış ve dormansisi kırılmamış olan küsküt tohumları üzerine solarizasyonun ve tavuk gübresi solarizasyonun etkisine bakılmıştır. Dormansisi kırılmış ve kırılmamış küsküt tohumlarına 0 cm derinlikte solarizasyon etki etmiştir. İlk 10 günde dormansisi kırılmış küsküt tohumlarına solarizasyonun etkisi görülmeye başlanmıştır. Küsküt tohumlarının çimlenmesini % 95’e kadar azalttığı görülmüştür. Dormansisi kırılmamış olan küsküt tohumlarının çimlenmesini azaltmak için solarizasyon süresinin 6 hafta olduğu görülmüştür. Tohum çimlenmesi % 69 azalmıştır. Tavuk gübresi solarizasyon süresini 2-6 hafta arasında azaltmıştır. Ancak yalnız solarizasyon ve solarizasyon tavuk gübresi arasında pek bir fark görülmemiştir (Haidar ve ark.,1999).

Önen (1995), Tokat Kazova’da yetiştirilen şeker pancarında sorun olan yabancı otları tespit etmek amacıyla sürvey çalışması yapmıştır. 1 parazitik, 1 tohumsuz, 3 monokotiledon ve 30 dikotiledon olmak üzere 35 familyaya ait toplam 104 yabancı ot türü saptamıştır. Türlerin rastlanma sıklıklarının belirlenmesi amacıyla sürvey yapılan tarlaların % 26-49’unda Cuscuta türlerine rastlamıştır. Aynı çalışma dâhilinde 1994

(20)

yılında Tokat Merkez’de ve Pazar ilçesinde yapılan sürvey sonucunda m² deki ortalama yoğunluk olarak, tarlaların % 50’sinin üzerinde Cuscuta türlerine rastlamıştır.

Parather ve Tyrl (1993)’ın C. attenuata’nın biyolojisine yönelik yaptıkları çalışmalarda 20-22, 25-28, 30-33 ve 35-38 ºC de küsküt tohumları çimlendirmişler ve sırasıyla çimlenme oranlarını % 62, 94, 90 ve 74 olarak tespit etmişlerdir.

Gürsoy (2001), Orta Anadolu şeker pancarı ekim alanlarında sorun olan yabancı otları belirlemek amacıyla Ankara, Yozgat, Eskişehir, Karaman, Kayseri, Nevşehir, Konya, Aksaray, Kırşehir ve Niğde illerinde şeker pancarı yetiştirilen tarım alanlarında sürvey yapmıştır. Bunun sonucunda 1 tohumsuz, 1 parazitik, 3 monokotiledon ve 27 dikotiledon olmak üzere 31 familyaya ait toplam 170 yabancı ot türü saptamış. Yapılan sürveyler sonucunda C. compestris, C. Europaea, C. Epythmum türlerine rastlamıştır. Bu türlere şeker pancarı tarlalarının % 25-49’da saptanmıştır. Yine farklı toprak derinliklerine gömülen tohumların konukçu bitkiyi parazitleme oranlarına bakılmıştır.

Asav (2005), toprak solarizasyonu ve tavuk gübresi kombinasyonunun bazı yabancı ot tohumlarının çimlenmeleri üzerindeki etkileri saptamak amacıyla yürüttüğü çalışmada farklı toprak derinliklerine gömdükleri yabacı ot tohumlarına solarizasyon (42 gün) uygulamışlardır. Uygulamanın süresi tamamlandıktan sonra topraktan çıkardıkları yabancı ot tohumlarını laboratuvarda çimlendirme denemelerine almışlardır. Solarizasyon uygulamaları A. theophrastii, A. retroflexus, A. sterilis, C. album, C. arvense, C. maculatum, S. nigrum ve S. halepense tohumlarının çimlenme kabiliyetlerini değişik oranlarda azalttığını kaydetmişlerdir. R. crispus ve S. arvensis tohumlarına bir etkisi olmadığını saptamışlardır. En yüksek etkiyi solarizasyon + tavuk gübresinde almışlardır.

Yılmaz (2009), küskütün çimlenmesi üzerine yaptığı biyolojik çalışmalarda küskütün minimum, optimum, maximum çimlenme sıcaklıklarını belirlemiştir. Küskütün min. 15, maksimum 30 ve optimum 25 ºC de çimlendiğini tespit etmiştir. Yine şeker pancarı ve küsküt tohumu ekimi yapılan petrilere pelin, civanperçemi, tütün ve kaynaş yaprak-gövde, kaynaş rizom ekstratı uygulanmış ve küsküt tohumunun en az çimlendiği ekstrat

(21)

kaynaş rizom ekstratı olduğunu, kaynaş yaprak gövde ekstratının ise en fazla küskütün çimlenmesini teşvik eden ekstrat olduğu bulunmuştur.

Akdeniz Bölgesi’nde seralarda yürütülen bir çalışmada solarizasyonla, çoban çantası (Capsella bursa-pastoris L.), topalak (Cyperus rotundus L.), canavar otu (Orobanche spp.), Zühre tarağı (Scandix pecten-veneris L.), serçe dili (Stellaria media (L.) Vill., küçük ısırgan (Urtica urens L.) gibi yabancı otların başarılı bir şekilde kontrol edildiği belirlenmişlerdir (Tekin ve ark., 1997).

Kitiş (2004), Isparta ili domates ekim alanlarındaki yabancı otların, yaygınlık ve yoğunluklarının saptanması adlı çalışmasında Cuscuta campestris ve Cuscuta sp. Olmak üzere iki farklı küsküt türüne rastlamış ve bunlarında bölgede rastlanma sıklığını, sırasıyla %1,95 ve %3,90 olarak bulmuştur.

Kadıoğlu ve Asav (2007), yaptıkları bir çalışmada, solarizasyon + tavuk gübresi ve tavuk gübresi uygulamalarının değişik toprak derinliklerine gömülmüş bazı yabancı ot tohumlarına etkilerini karşılaştırmışlardır. Toprak sıcaklıkları en yüksek solarizasyon + tavuk gübresinde bulunmuş olup Antalya’da 0 cm’de 56,4 °C iken Tokat’ta 45,6 °C; 2 cm’de ise sırasıyla 49,7 °C ve 47,6 °C olarak tespit etmişlerdir. 10 cm toprak derinliğinde toprak sıcaklığının diğer derinliklerden daha düşük olduğunu ve Tokat’taki toprak sıcaklıklarının ise tüm uygulamalarda Antalya’dan daha düşük olduğunu bulmuşlardır. Antalya’da solarizasyon + tavuk gübresi tüm toprak derinliklerinde hiç çimlenme göstermediğini, Tokat’ta ise 0 ve 2 cm derinliğe gömülü tohumların ölümüne neden olduğunu bulmuşlardır. Sadece tavuk gübresi ise yabancı ot tohumlarında kontrole göre etkili bir ölüm sağlayamazken tek başına solarizasyon uygulamasının solarizasyon + tavuk gübresi kadar etkin olmadığını bulmuşlardır.

Nemli (1982), Anadolu’da yetişen kimi küsküt türlerinin gövde anatomileri üzerindeki incelemeleri konulu çalışmasında, gövdenin genellikle tüysüz olduğunu ve stomalrın seyrek bir dağılım gösterdiğini saptamıştır. İletim demetleri küçük ve ksilemin indirgenmiş floemin ise çok geliştiğini incelemiştir. C. Campestris’te epidermis hücreleri ile birkaç sıra korteks hücresinin lignifiye olduğunu incelemiştir.

(22)

Tepe ve ark. (1998), yonca tarımında önemli derecede sorun oluşturan Cuscuta approximata’nın zarar sevileri üzerinde yürüttükleri çalışmada küsküte tamamen dayanıklı çeşitin olmadığını ancak hızlı ve güçlü gelişme gösteren çeşitlerde küskütün verdiği zararın daha az olduğunu belirtmişlerdir.

Yıldırım (2011), yonca ekiliş alanlarında sorun olan küçük tohumlu yonca küskütü (Cuscuta approximata Bab)’nün yoğunluğunu saptamak amacıyla yaptığı çalışmada iklim özelliklerine göre Merkez-Edremit-Gevaş, Gürpınar, Muradiye-Çaldıran, Özalp-Saray ve Erciş olmak üzere ayrılan beş bölgede her iki yılda da yoncadan toplam 500’er örnek alınarak yürütülmüştür. Küskütle bulaşık yonca sayısı üzerinden yapılan değerlendirmeler sonucunda, 2009 yılında ilk biçimden önce en yoğun olarak Merkez-Edremit-Gevaş (51,3 sürgün/m²), ikinci biçim öncesinde Muradiye-Çaldıran (28,4 sürgün/m²) bölgeleri; 2010 yılında ise ilk ve ikinci biçiminden önce en yoğun olarak Gürpınar (28,7 ve 5,2 sürgün/m²) bölgesi olduğunu belirtmiştir. Sonuç olarak, bölgede küskütün yaygınlığının yüksek olduğunu ve mücadelesinin yapılması gerektiğini bildirmiştir.

Lanini (2004), domateste küsküt kontrolü için ekonomik metotlar çalışmasında küskütü kontrol etmek için elle yolma, dayanıklı domates çeşitleri ve herbisitlerin başarılı olabileceğini söylemiştir fakat bu metotların hiç birinin tek başına %100 etkili olmadığını ama bunların umut verici yöntemler olduğunu söylemiştir.

(23)

3.1. MATERYAL

Gaziosmanpaşa Üniversitesi Taşlıçiftlik Kampüsü Ziraat Fakültesi Deneme Alanında yürütülen denemede 0,02 mm kalınlığında şeffaf polietilen örtü (200 m²), Huger marka dijital toprak termometresi, Çizelge 3.3’de verilen yabancı ot ve kültür bitkileri tohumları, çimlendirme denemelerinde kullanılan ısıtmalı-soğutmalı inkübatör, petri kabı, kurutma kâğıdı, saksılar denemenin asıl materyalini oluşturmuştur.

3.1.1. Araştırma Yerinin Genel İklim Özellikleri

Tokat İli, 35° 27' - 37° 39' doğu boylamları ile 39° 52' - 40° 55' kuzey enlemleri arasındadır. Karadeniz Bölgesi'nin Orta Karadeniz Bölümü'nün iç kesiminde yer alan ilin kuzeyinde Samsun, kuzeydoğusunda Ordu, güney-güneydoğusunda Sivas, güneybatısında Yozgat, batısında Amasya illeri yer almaktadır.

Çizelge 3.1. Tokat ili 2009 – 2011 yılları arası Temmuz ve Ağustos ayları hava sıcaklıkları ortalaması (ºC) * Aylar Yıllar 2009 2010 2011 Temmuz 22,5 25,0 24,2 Ağustos 20,6 26,4 22,0 *Tokat Meteoroloji Müdürlüğü, (2011)

Tokat ili; İç Anadolu İklimi, İç-Doğu Anadolu İklimi, Karadeniz ardi İklimi ve Orta Karadeniz İklimi arasında bir geçit özelliği gösterir. Uzun yıllar ortalamasına göre yıllık ortalama sıcaklık; en düşük 8,1 °C, en fazla 14,2 °C’dir. Şubat ayı ortalama sıcaklığı 1,8 ile 6,0 °C, Temmuz ayı ortalama sıcaklığı 18,0 ile 23,6 °C, Ağustos ayı ortalama sıcaklığı 20.6 ile 26.4°C arasındadır.

(24)

Uzun yıllar ortalamasına göre ortalama yağış; 381,8 mm ile 586,2 mm arasındadır. Ortalama nispi nem; % 56 ile % 73 arasında değişmektedir. Yağışlar aylara göre farklılıklar göstermektedir .

3.2. YÖNTEM

3.2.1. Tarla Denemeleri

3.2.1.1. Deneme Alanının Solarizasyon İçin Hazırlanması ve Solarizasyon Uygulanması

Tarla denemeleri 2011 yılı vejetasyon döneminde yürütülmüştür. Bu amaçla, uygulama yapılacak alan önce 30-40 cm derinliğe kadar işlenmiş, kesekler kırılmış ve sonra tesviyesi yapılmıştır. Isının iletkenliğini artırmak amacıyla toprak 40-50 cm derinliğe kadar salma sulama yöntemi ile sulanmıştır. Toprak, tava gelince düzgün bir yüzey oluşturmak için üstten bastırılmış ve 0,02 mm kalınlığında şeffaf polietilen örtü ile kapatılmıştır. Örtülerin açılmaması için parsel kenarlarında karıklar açılmış ve örtünün yan kısımları bu karıklara konarak toprakla kapatılmıştır. Uygulamada toprağın nemi azaldığında örtü kaldırılarak sulama yapılmış ve örtü tekrar kapatılmıştır. Deneme alanının toprak tesktürü killi-tınlı yapıya sahiptir. Uygulama 2011 yılının Temmuz-Ağustos ayında ve 32 gün boyunca uygulanmıştır. Solarizasyon işlemi süresince her gün saat 14ºC’de 0, 2, 5 ve 10 cm toprak derinliklerinden dijital toprak termometresi ile toprak sıcaklığı ölçümü yapılmıştır.

(25)

Çizelge 3. 2. Solarizasyon denemesinde örtünün açılıp kapandığı tarih

İşlemler Tarih

Örtünün kapatıldığı tarih 15.07.2011 Örtünün açıldığı tarih 17.08.2011

3.2.1.2. Küsküt Tohumlarının Toprağa Gömülmesi

Solarizasyon denemesinde kullanılan küsküt tohumları Eylül ayında Gaziosmanpaşa Üniversitesi Kampüsü çevresinden toplanmıştır. Laboratuvarda kurutulduktan sonra kullanılıncaya kadar laboratuvar koşullarında bekletilmiştir. Solarizasyon uygulaması yapılmış ve aynı alanda solarizasyon uygulaması yapılmamış kontrol parseline küsküt (Cuscuta campestris) tohumları toprağın 0, 2, 5, 10 cm derinliklerine tül torbalarının içine konularak gömülmüştür. Gömüldükten sonra solarizasyon (32 gün) uygulanmıştır.

Şekil 3.2. Solarizasyon uygulaması yapılmış deneme alanından bir görünüm

3.2.2. Laboratuvar Denemeleri

3.2.2.1. Petri Çalışması

Solarizasyon uygulanan ve solarizasyon uygulanmayan kontrol grubu küsküt (Cuscuta campestris) tohumları şeker pancarı bitkisi tohumlarıyla birlikte ve sadece küsküt olmak üzere 22.08.2011 tarihinde 2 kat kurutma kağıdı yerleştirilmiş 9 cm çaplı petri kaplarına

(26)

konularak küskütün optimum çimlenme sıcaklığı olan 25°C’de çimlendirme denemelerine alınmıştır (Yılmaz, 2008). Petrilere şeker pancarı tohumundan 20 adet, küskütten ise 15 adet tohum konulmuştur. Ayrıca sadece küskütün olduğu petri denemeleri de yapılmıştır. Petrilere yaklaşık 6-7 ml saf su verilmiştir. Her derinlik için tesadüf parselleri deneme desenine göre 4 tekerrürlü olacak şekilde çimlendirme denemeleri kurulmuştur. İnkübatöre koyacağımız her petri kabı 3 günde bir sayılmış olup çimlenen tohumlar petri kabından uzaklaştırılmıştır. Bu sayımlar 21 gün devam etmiştir ve böylece çimlenme oranlarına bakılmıştır. Çimlendirme denemeleri 2 kez tekrarlanmıştır.

3.2.3. Saksı Denemeleri

Toprağın farklı derinliklerinden alınan küsküt tohumları çizelge 3.3.’de verilen test bitkileriyle birlikte saksıya ekilmiştir.

Çizelge 3.3. Denemede kullanılan test bitkileri

Latince adı Familyası Türkçe adı Özelliği

Abutilon theophrasti Medik. Malvaceae İmam pamuğu Yabancı ot Amaranthus retroflexus L. Amaranthaceae Horozibiği Yabancı ot

Avena fatua L. Poaceae Yabani yulaf Yabancı ot

Beta vulgaris var. Saccharifera Chenopodiaceae Şeker pancarı Kültür bitkisi Chenopodium album L. Chenopodiaceae Sirken Yabancı ot

Medicago sativa L. Fabaceae Yonca Kültür bitkisi

Nicotina tabaccum L. Solanaceae Tütün Kültür bitkisi Sinapis arvensis L. Brassicaceae Yabani hardal Yabancı ot Solanum lycopersicum L. Solanaceae Domates Kültür bitkisi

Triticum aestivum L. Poaceae Buğday Kültür bitkisi

3.2.3.1. Küsküt Tohumlarının Konukçu Bitkiyle Ekimi

Solarizasyon uygulanmış ve solarizasyon uygulanmamış toprağın farklı derinliklerine gömülen küsküt (Cuscuta campestris) tohumları topraktan alındıktan sonra çizelge

(27)

3.3.´de verilen test bitkileri tohumlarıyla beraber 4 tekerrürlü olarak her saksıya 15 küsküt tohumu, şeker pancarı (Beta vulgaris var. saccharifera), horozibiği (Amaranthus retroflexus L.), tütün (Nicotina tabaccum L.), domates (Solanum lycopersicum L.), yabani hardal (Sinapis arvensis L.), sirken (Chenopodium album L.) gibi yabancı ot veya kültür bitkisi tohumlarından 5’er tane yonca (Medicago sativa L.), imam pamuğu (Abutilon theophrasti Medik.), buğday (Triticum aestivum L.), yabani yulaf (Avena fatua L.)gibi yeşil aksamı az olan bitkilerin tohumlarından ise 10’ar tane olmak üzere organik maddece zenginleştirmek için torf ile karıştırılmış killi-tınlı toprakla doldurulmuş saksılara ekilmiştir. Hava koşullarından dolayı laboratuvarda bekleyen tohumların 1 hafta sonra ekimi yapıldı. Denemede 200x180 mm ebatlarında 7 numaralı saksılar kullanılmıştır. Bütün bu aşamalardan sonra küskütün (Cuscuta campestris) farklı toprak derinliklerine gömülmüş tohumlarının solarizasyondan etkilenme durumu incelenmiş olup test bitkilerinin kontrole göre parazitlemesinde farklılığın oluşup oluşmadığı belirlenmiştir.

Şekil 3.3. Solarizasyon uygulanmış ve solarizasyon uygulanmamış topraktan alınan küsküt tohumlarının test bitkileriyle birlikte saksıya ekilmesi

(28)

3.2.4. Uygulamaların Değerlendirilmesi

Uygulamalar arasındaki farklılığı belirlemek amacıyla küsküt (Cuscuta campestris) MSTATC programında varyans analizi yapılmış olup, önemli çıkanlarda DUNCAN gruplandırma testiyle (P<0,01) gruplandırılmıştır.

(29)

4.1. Deneme Yerinde 2011 Sezonundaki Toprak Sıcaklıkları

2011 sezonunda uygulamaların farklı derinliklerdeki toprak sıcaklıkları Çizelge 4.1.’de ve Şekil 4.1’ de verilmiştir.

Çizelge 4.1. Solarizasyon uygulamaların farklı derinliklerdeki ortalama toprak sıcaklıkları (ºC) Uygulamalar Derinlikler ( cm ) 0 2 5 10 Kontrol 33,2 31,9 30,5 26,3 Solarizasyon 43,9 42,1 40,7 35,1

Deneme süresince her gün saat 14:00’te toprak termometresiyle alınan toprak sıcaklıkları değerlendirildiğinde, solarizasyon uygulanan 0, 2, 5 ve 10 cm toprak derinliklerindeki ortalama sıcaklıklar kontrole oranla sırasıyla yaklaşık 10, 11, 10 ve 9ºC daha fazla bulunmuştur. En düşük sıcaklık 26,3 ºC ile 10 cm derinlikte kontrolde tespit edilmiş, en fazla sıcaklık ise 43,9 ºC ile 0 cm derinlikte solarizasyonda belirlenmiştir. Asav (2005), tavuk gübresi+solarizasyon uygulanan 0, 2, 5 ve 10 cm toprak derinliklerindeki ortalama sıcaklıkların kontrole oranla, sırasıyla yaklaşık 13, 14, 12 ve 10 ºC daha fazla olduğunu bulmuştur. Tekin ve ark., (1997)’da Çukurova şartlarında 1991-92 yılında yaptıkları çalışmada solarizasyon yapılmış alanda 5 ve 10 cm derinlikteki sıcaklıkları sırasıyla 38, 37 °C, 1992-93 yılında 43, 46 °C ve 1994-95 yılında da 47 ve 44 °C olduğunu bildirmişlerdir. Milejow (1989), 5 cm toprak derinliğinde toprak sıcaklığının 41,5 ºC’ye çıktığını bu nedenle bir çok yabancı otu solarizasyonun kontrol ettiğini, Serim ve Öngen (1995), 10-20-30 cm toprak derinliklerinde sıcaklığın 35-40 ºC arasında bulunduğunu, Tekin ve Çimen (1999), 5 cm toprak derinliğinde 45,5 ºC sıcaklık tespit ettiğini bildirmektedirler. Ragon ve Vilson (1985), toprak solarizasyonunda örtülü ve örtüsüz uygulamalar arasındaki sıcaklık farkının 5–9 ºC olmasının yeterli olduğunu, Ioannou (1999), solarizasyon toprak sıcaklığını 10-11 ºC arttırdığını, Marenco ve Lustosa (2000), 5 cm toprak derinliğinde

(30)

kontrole göre solarizasyon toprak sıcaklığını 10 ºC arttırdığını bildirmişlerdir. Pala ve Çınar (1988), solarizasyon uygulaması ile 20 cm toprak derinliğinde 40 °C'nin üstünde toprak sıcaklığı 10-15 gün, 40 ºC ve altındaki sıcaklıklarda ise yaklaşık 25-30 gün devam ettiğini bulmuşlardır. Aynı araştırıcılar buna karşılık kontrol parsellerinde 20, 30, 40 cm derinliklerde solarizasyon yapılan parsellerde ise 30 ve 40 cm derinliklerde 39 °C sıcaklığa ulaşılamadığını bildirmişlerdir.

0 5 10 15 20 25 30 35 40 45 50 0 cm 2 cm 5 cm 10 cm cakl ık C) Derinlik (cm) kontrol solarizasyon

Şekil 4.1. Solarizasyon ve kontrol uygulamalarının farklı derinliklerdeki toprak sıcaklıklarına etkisi (ºC)

4.2. Petri Çalışmaları

4.2.1. Küsküt ve Küsküt + Şeker Pancarı ile Yapılan Petri Çalışması

Laboratuvar şartlarında küskütün solarizasyon uygulanmış ve solarizasyon uygulanmamış farklı toprak derinliklerinde gömülü bulunan tohumlarının küsküt + şeker pancarı ve sadece küsküt petri çalışmasındaki çimlenme oranları Çizelge 4.2. ve Şekil 4.2.’de varyans analizi ise Çizelge 4.3.’de ve verilmiştir.

(31)

Çizelge 4.2. Farklı toprak derinliklerine gömülen solarizasyon uygulanmış ve solarizasyon uygulanmamış küsküt tohumlarının petrideki çimlenme oranları (%) Uygulama** Derinlik** Küsküt Küsküt+ Ş. Pancarı Solarizasyon Kontrol 0 cm 2 cm 5 cm 10 cm 0 cm 2 cm 5 cm 10 cm 2,42 e 11,65 de 18,33 d 16,65 de 48,35 c 88,32 a 76,68 ab 63,33 bc 2,42 e 15,00 de 20,00 d 16,73 de 48,35 c 88,32 a 80,00 a 61,70 bc **

% 1 düzeyinde önemlidir, Aynı harflerle harflendirilen değerler arasındaki fark istatistikî anlamda önemsizdir.

Çizelge 4.3. Farklı toprak derinliklerine gömülen solarizasyon uygulanmış ve solarizasyon uygulanmamış küsküt tohumlarının petrideki çimlenme oranlarının varyans analiz tablosu

Varyasyon kaynağı Serbestlik

derecesi Kareleri ortalaması F değeri Solarizasyon Derinlik SolarizasyonXderinlik Şeker pancarı SolarizasyonXŞeker pancarı DerinlikXŞeker pancarı SolarizasyonXŞeker PancarıXDerinlik Hata 1 3 3 1 1 3 3 48 51042,11 145,20 766,92 11,56 2,89 9,02 4,65 84,40 604,77** 25,42** 9,09** 0,14Ö.D 0,03Ö.D 0,11Ö.D 0,06 * Ö.D.

önemli değil. *,** sırasıyla % 5 ve % 1 düzeyinde önemlidir

Şekil 4.2. Farklı toprak derinliklerine gömülen solarizasyon uygulanmış ve solarizasyon uygulanmamış küsküt tohumlarının petrideki çimlenme oranları

(32)

Laboratuvar şartlarında yapılan çimlendirme denemelerinde sadece küsküt ve şeker pancarı + küsküt olmak üzere kurulan petri çalışmalarında solarizasyon, derinlik ve derinlik X solarizasyon P<0,01 düzeyinde önemli bulunmuştur. Şeker pancarı ise çimlendirme denemesinde önemli bulunmamıştır (Çizelge 4.3.). Yani şeker pancarı küsküt bitkisinin çimlenmesi için etken değildir. Sadece küskütle kurulan petri denemesinin solarizasyon uygulanmış 0, 2, 5 ve 10 cm derinliğinden alınan küsküt tohumlarının çimlenme oranlarını inceleyecek olursak 0 ve 5 cm derinlikten alınan küsküt tohumları farklı bulunmuştur. 0 cm derinlik ile 2 ve 10 cm derinlik arasında ise bir fark görülmemiştir. 5 cm derinlik ile 2 ve 10 cm derinlikten alınan küsküt tohumlarında da fark görülmemiştir (Çizelge 4.2.). Solarizasyon uygulanmamış kontrol grubunda; 0 ile 2 ve 5 cm derinlikten alınan küsküt tohumları arasında farklı bulunmuştur. 0 ve 10 cm derinlikten alınan tohumlarda ise bir fark yoktur. 2 cm derinlikten alınan küsküt tohumlarının 5 cm derinlikten alınan küsküt tohumlarıyla arasında bir fark görülmeyip 10 cm derinlikten alınan tohumlarla aralarında fark görülmüştür. Küsküt + şeker pancarı denemesindeki solarizasyon uygulanmış ve solarizasyon uygulanmamış küsküt tohumlarına bakıldığında sadece küsküt petri denememizden farklı bulunmamıştır. Bu sonuçlar konukçu bitkinin küskütün çimlenmesinde bir etkisi olmadığı kanaatini oluşturmaktadır. Derinlik arttıkça küskütün çimlenme oranı da artmaktadır. Solarizasyon küsküt tohumlarının çimlenmesini önemli ölçüde azaltmıştır. Solarizasyonda şeffaf polietilen örtü güneş ışınlarını tutarak sıcaklık artışını sağlayıp toprakta gömülü tohumların canlılıklarını kaybetmesine neden olmuştur. Kontrol parselinde ise çimlenme oranları solarizasyona oranla fazladır. Kontrol parselinde çimlenme oranlarının yüksek olmasının nedeni sıcaklığın solarizasyondaki gibi fazla olmamasından kaynaklanmaktadır. Yani küsküt çimlenmek için uygun ortamda kalmıştır.

4.3. Saksı Çalışmaları

4.3.1. İki Farklı Uygulamada Küsküt Tohumunun Test Bitkilerini Parazitleme Oranları

Solarizasyon uygulanmış ve solarizasyon uygulanmamış farklı toprak derinliklerinden alınan küsküt tohumlarının domates, buğday, horozibiği, imam pamuğu, sirken, şeker

(33)

pancarı, tütün, yonca, yabani yulaf, yabani hardal tohumlarıyla birlikte ekildikten sonraki çıkış oranları Çizelge 4.4’de varyans analizi ise Çizelge 4.5’de verilmiştir.

Çizelge 4.4. Farklı toprak derinliklerinden alınan küsküt tohumlarının test bitkilerindeki çıkış oranları Konukçu Bitkiler** Çıkış Oranları Domates Buğday Yulaf Şeker pancarı Yonca Horozibiği İmam Pamuğu Tütün Sirken Yabani hardal 17,20 B 4,36 D 5,11 D 31,32 A 33,15 A 13,86 BC 12,48 BC 15,81 B 9,90 C 10,81 C ** % 1 düzeyinde önemlidir.

Çizelge 4.5. Farklı toprak derinliklerinden alınan küsküt tohumlarının test bitkilerinde çıkış oranlarının varyans analiz tablosu

Varyasyon kaynağı Serbestlik

derecesi Kareleri ortalaması F değeri Solarizasyon Konukçu Solarizasyon X Konukçu Derinlik Solarizasyon X Derinlik Konukçu X Derinlik

Solarizasyon X Konukçu X Derinlik Hata 1 9 9 3 3 27 27 160 26037,50 2297,69 1689,27 605,40 880,25 103,85 93,45 35,25 738,71** 65,19** 47,93** 17,18** 24,97** 2,95** 2,65** ** % 1 düzeyinde önemlidir.

Solarizasyon, konukçu, Solarizasyon X Konukçu, Derinlik, Solarizasyon X Derinlik, Konukçu X Derinlik, Solarizasyon X Konukçu X Derinlik P<0,01 düzeyinde önemli bulunmuştur (Çizelge 4.5). Bitkilerdeki parazitlenme oranları ortalamada % 5,11 ile % 33,15 arasında değişiklik göstermiştir. Denemede en yüksek parazitlenme oranını şeker pancarı (% 31,32) ve yonca (% 33,15) olurken, en düşük parazitlenme oranları buğday (% 4,36) ve yulaftan (% 5,11) gözlenmiştir. Domates (% 17,20), tütün (% 15,81), horozibiği (% 13,86) ve imam pamuğu (% 12,48)’ndaki parazitlenme oranları arasında farklar önemli olmamıştır. Bu bitkiler, küsküt bitkisinin parazitlemesine benzer tepkiler

(34)

göstermiştir. Sirken (% 9,90) ve yabani hardal (%10,81) ise bu bitkilere yakın değerler göstermiş, tütün ve domatesten farklı olurken, horozibiği (% 13,86) ve imam pamuğu (% 12,48)’ndan ise farksız bulunmuştur. Çizelge 4.4’te görüldüğü gibi şeker pancarı ve yonca küskütün en fazla zarar verdiği konukçu bitkiler arasındadır yine bunları domates ve tütün izlemektedir. Buğday ve yulafta ise zarar yapamamaktadır. Bu da buğday ve yulafın küskütün konukçusu olmadığını göstermektedir.

Solarizasyonun farklı derinliklerdeki etkisini daha iyi sunabilmek için bitkilerdeki parazitlenme oranları her bitki için ayrı ayrı analiz edilmiştir.

4.3.2 İki Farklı Uygulamada Küsküt Tohumunun Domates (Solanum

lycopersucum) Bitkisindeki Çıkış Oranları

Solarizasyon uygulanmış ve solarizasyon uygulanmamış farklı toprak derinliklerinden alınan küsküt tohumlarının domates tohumlarıyla birlikte ekildikten sonraki çıkış oranları Çizelge 4.6. ve Şekil 4.3.’de varyans analizi ise Çizelge 4.7.’de ve verilmiştir.

Çizelge 4.6. Solarizasyon uygulanmış ve solarizasyon uygulanmamış farklı toprak derinliklerinden alınan küsküt tohumlarının domatesteki çıkış oranları (%) ve % değişim (±)

Derinlik** Solarizasyon** Kontrol Ortalama Kontrole göre değişim (%) 0 2 5 10 0,0 d 4,4 d 6,7 cd 4,4 d 26,7 b 28,9 b 44,4 a 20,0 bc 13,4 16,7 26,6 12,2 -100 -84,7 -84,9 -78 Ortalama 4,4 b 30,0 a 17,2 -86,9

** % 1 düzeyinde önemlidir. Aynı harflerle harflendirilen değerler arasındaki fark istatistikî anlamda önemsizdir.

(35)

Çizelge 4.7. Solarizasyon uygulanmış ve solarizasyon uygulanmamış farklı derinliklerinden alınan küsküt tohumlarının domatesteki çıkış oranlarının varyans analiz tablosu

Varyasyon kaynağı Serbestlik derecesi Kareleri ortalaması F değeri Solarizasyon Derinlik Solarizasyon X derinlik Hata 1 3 3 16 3932,16 214,06 125,22 38,91 101,07** 5,50** 3,22* *

,** sırasıyla % 5 ve % 1 düzeyinde önemlidir.

Şekil 4.3. Solarizasyon uygulanmış ve solarizasyon uygulanmamış farklı toprak derinliklerinden alınan küsküt tohumlarının domatesteki çıkış oranları

Solarizasyon ve derinlik P<0,01 düzeyinde, derinlik X solarizasyon P<0,05 düzeyinde önemli bulunmuştur (Çizelge 4.7.). Solarizasyonda küskütün en yüksek çimlenme oranı 5 cm’de görülmüş olup 0 cm derinlikte ise hiç çimlenme görülmemiştir (Çizelge 4.6.). Kontrolden alınan küsküt tohumlarına baktığımızda ise en yüksek çimlenme 5 cm derinlikte görülmüş olup 0, 2 ve 10 cm’deki çimlenmeme oranlarıyla farklı bulunmuştur. En düşük çimlenme oranı ise 10 cm de görülmüştür. Derinlere doğru gidildikçe solarizasyonun etkisi azaldığından dolayı bir sıcaklık düşüşü olmaktadır ve bu yüzden daha derinlerde gömülü olan tohumların bitkiyi parazitleme oranının da artması beklenir. Çalışmada hem solarizasyonda hem de kontrol grubunda 0 ile 2 cm derinlikte daha az çimlenme söz konusu iken 5 cm derinliklerdeki tohumlarda çimlenme en yüksek olmuş 10 cm deki tohumlar ise yaklaşık olarak 0 ve 2 cm deki tohumlarla aynı oranda bitkide çıkış göstermiştir. Bu durum 10 cm derinlikteki küsküt tohumlarının çürümesinden kaynaklanmış olabilir. Solarizasyon ve kontrol parselinden

0 10 20 30 40 50 0 cm 2 cm 5 cm 10 cm Ç im le n m e or an ı( % ) Derinlik (cm) solarizasy on

(36)

alınan küsküt tohumları karşılaştırıldığında solarizasyonun etkisi farklı bulunmuştur. Solarizasyon yapılan alanda 0 cm’de küsküt çıkışının olmaması ve solarizasyon yapılmayan alandaki derinliklerde küsküt çimlenmelerinin fazla olması solarizasyonun küskütte etkili bir yöntem olduğunu gösterir. Küskütün domates bitkisine verdiği zarar diğer bitkilerle karşılaştırıldığında azımsanmayacak kadar fazladır. Ashigh ve Marquez (2010), küskütün birçok yaygın türünün domates, havuç, yonca ve patateste çok büyük ekonomik zararlara yol açtığını söylemişlerdir. Lanini ve ark., (2004) California ‘da yaptıkları çalışmada domates tarlalarında yoğun şekilde küskütün problem olduğunu bildirmişlerdir. Solarizasyon derinliklere bağlı olarak küsküt tohumlarının çimlenme oranlarını etkilemiştir. Derinlere indikçe etki azalmaktadır. Ancak yapılan gözlemlere göre solarizasyonda çimlenen her küsküt tohumu kontrolle karşılaştırıldığında domatesi parazitlemediği kanaatine varılmıştır. Buradan solarizasyon hem küskütün çimlenmesini hem de çimlenenlerin de parazitleme gücünü azaltmıştır sonucu çıkarılabilir.

Şekil 4.4. 5 cm derinlikten alınan solarizasyon uygulanmış küsküt tohumlarının domatesi parazitleme durumu

4.3.3. İki Farklı Uygulamada Küsküt Tohumunun Buğday (Triticum aestivum) Bitkisindeki Çıkış Oranları

Farklı kültür bitkileri ve farklı yabancı otları solarizasyon uygulanmış ve solarizasyon uygulanmamış derinliklerden çıkarılan küskütün parazitleyip parazitleyemeyeceğini belirlemek amacıyla yapılan saksı çalışmasında buğdaydaki çimlenme durumu Çizelge 4.8 ve Şekil 4.5.’de varyans analizi ise Çizelge 4.9.’da verilmiştir.

(37)

Çizelge 4.8. Solarizasyon uygulanmış ve solarizasyon uygulanmamış farklı toprak derinliklerinden alınan küsküt tohumlarının buğdaydaki çıkış oranları (%) ve % değişim (±)

DerinlikÖD Solarizasyon** Kontrol Ortalama Kontrole göre değişim(%) 0 2 5 10 0,0 c 0,0 c 4,4 abc 2,2 bc 6,7 ab 8,9 a 6,7 ab 2,2 bc 3,4 4,5 5,6 2,2 -100 -100 -34,4 0 Ortalama 2,4 b 6,3 a 4,4 -58,6 Ö.D.

önemli değil. ** % 1 düzeyinde önemlidir. Aynı harflerle harflendirilen değerler arasındaki fark istatistikî anlamda önemsizdir.

Çizelge 4.9. Solarizasyon uygulanmış ve solarizasyon uygulanmamış farklı toprak derinliklerinden alınan küsküt tohumlarının buğdaydaki çıkış oranlarının varyans analiz tablosu

Varyasyon kaynağı Serbestlik derecesi Kareleri ortalaması F değeri Solarizasyon Derinlik Solarizasyon X derinlik Hata 1 3 3 16 90,09 9,34 19,22 5,88 15,3318** 1,5901ÖD 3,2714* Ö.D.

önemli değil. , sırasıyla % 5 ve % 1 düzeyinde önemlidir.

0 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 0 cm 2 cm 5 cm 10 cm Derinlik (cm) Çi m le n m e o ran ı ( % ) solarizasyon kontrol

Şekil 4.5. Solarizasyon uygulanmış ve solarizasyon uygulanmamış farklı toprak derinliklerinden alınan küsküt tohumlarının buğdaydaki çıkış oranları

(38)

Çalışmada solarizasyon P<0,01 düzeyinde, derinlik X solarizasyon P<0,05 düzeyinde önemli bulunurken, derinlik önemsiz bulunmuştur (Çizelge 4.9). Solarizasyon uygulamasında 0, 2, 5 ve 10 cm derinliklerde çimlenme oranları arasında fark olsa da, bu fark önemli olmamıştır (Çizelge 4.9.). Kontrol grubunda en yüksek çimlenme oranı ise 2 cm derinlikte alınmasına rağmen 0 ve 5 cm deki çimlenme oranlarıyla farklı olmamıştır. En düşük çimlenme oranı ise 10 cm’de elde edilmiştir. 10 cm derinlikteki çimlenme oranı 2 cm derinliklerdeki çimlenme oranıyla farklı bulunmuştur (Çizelge 4.8). Solarizasyon uygulamasında 0 ve 2 cm deki çimlenme oranı, kontrolden alınan 0 ve 2 cm deki çimlenme oranıyla faklı olurken, solarizasyon ve kontrolden alınan 5 ve 10 cm derinliklerdeki çıkış oranları ise farklı olmamıştır. 0 ve 2 cm’deki çimlenme oranlarının farklı olması, küsküt tohumlarının solarizasyonla öldüğünü göstermektedir. Çimlenen küskütler buğday bitkisini parazitleyememiştir. Bu da buğdayın küskütün konukçusu olmadığını gösterir. Mescher ve ark. (2006)’nın yaptıkları bir çalışmada buğdayda buldukları (Z)-3-hexenyl acetate bileşiğinin küsküte karşı kovucu etkisi olduğunu yani buğdaydan salgılanan (Z)-3-hexenyl acetate bileşiği küskütün buğdayı parazitlemesini engellediğini bildirmişlerdir. Küsküt tohumları çimlendikten sonra 10-15 cm uzunluğunda sülükler uzatır. Konukçu bitki bulmak için yönelen bu uzantılar tutunabilecekleri herhangi bir bitkiye sarılırlar ve esas sarılabilecekleri konukçuyu bulduklarında ilk sarıldıkları bitkiyi terk ederler. Eğer bu uzantılar ilk çıktıklarında herhangi bir konukçu bitki ile temas edip onun üzerine yerleşemezlerse toprağın üzerinde 1-5 hafta canlı fakat uykuda kalırlar ve sonra ölürler (Kadıoğlu, 1992). Buğdaydaki küsküt tohumları çimlendikten birkaç gün sonra canlılığını yitirmiştir. Yapılan çalışmalarda da küskütün tahıllar gibi monokotiledon bitkilerde parazit olmadığı bildirilmiştir (Lanini ve Kogan, 2005; Ashigh ve Marquez 2010). Bu nedenle çimlenen her küsküt tohumu belli bir zaman sonra kontroldeki çıkışlarda dâhil olmak üzere ölmüştür.

Referanslar

Benzer Belgeler

Then we obtained such quantities as total mass, total charge and grav- itational surface redshift in terms of the parameters of the model and the boundary radius of the star1. We

Basit, kullan›m› kolay ve ucuz bir teleskop kurgusu olan Dobson kurgusu, büyük çapl› teleskopa sahip olmak isteyen amatör gökbilimciler aras›nda çok yayg›n

Yani ölü vücudun çürümesini durduran ve öncelikle bilim ve tıp eğiti- mi için kokusuz, katı ve dayanıklı örnekler üreten bir yöntem.. Plastinasyonda ilk adım

Öne sürülen en temel gerekçeyse, birbirine yap›flm›fl durumdaki beyinlerinde, çok büyük ve önemli bir toplardamar›n (üst sagittal sinüs) ortaklafla kullan›l›- yor

Çalışmamızda hastalarımız böbrek fonksiyonları yönünden karşılaştırıldığında patolojik hidronefrozlu olgularda idrar proteini ve idrar protein/kreatinin ora- nının

Enterococci ¶XQ VRODUL]DV\RQ X\JXODPDVÕ LOH ROXúDQ VÕFDNOÕN DUWÕúÕQD ED÷OÕ RODUDN. JHUoHNOHúHQ \ÕNÕPD NDUúÕ oRN GDKD ID]OD GLUHQoOL ROGX÷X J|]OHQGL

Arıtma çamuru kompostunda indikatör mikroorganizma Clostridium’un solarizasyon uygulaması ve solarize edilmeyen kontrol uygulamasında zamana bağlı olarak

Bu kapsamda, güneş kolektörlerinden elde edilen sıcak su ile solarizasyon yöntemi birlikte kullanılarak, toprak dezenfeksiyonu üzerine etkileri belirlenmiştir..