GÜRCİSTAN'DA YAŞAYAN AZERÎ ÂŞIKLARI *
" ( Â ş ı k l ı k g e l e n e ğ i n i n ) i z l e r i n i s a d e c e A z e r b a y c a n ' d a y a ş a y a n
A z e r i l e r a r a s ı n d a değil ; î r a n A z e r b a y c a n d a k i , E r m e n i s t a n ' d a k i ve
G ü r c i s t a n ’d a k i A z e r i l e r a r a s ı n d a da g ö r m e k m ü m k ü n d ü r . "
M e t i n E R G U N * *
Âşıklık geleneği eski gücünden çok şeyler kaybetmiş olsa da günüzüde hâlâ devam etmektedir. Bugün, Türklük âleminin bir çok beldesinde ge leneğin izlerini görmek mümkündür.
A zeri T ürkleri, âşıklık geleneği içerisinde çok güçlü tem silciler yetiştirmişlerdir. Gurbanî, Tu- farganlı Abbas, Âşık Valch, Memed Hüseyin, Âşık Ali, Şem kirli Âşık Hüseyin ve Âşık Elesker bun lardan b a zılarıd ır. G elenek, günüm üzde A zeri Türkleri arasında-eski gücünde olmasa da-devam et m ektedir, Geleneğin izlerini sadece Azerbaycan'da yaşayan A zeriler arasında değil; Iran A zerbay canlIndaki, Ermcistaıı'danki ve Gürcistan'daki Aze riler arasında da görmek mümkündür.
Bu yazım ızda, G ürcistan'da yaşayan altı âşıktan sözedeceğiz. âşıkların biyografilerinden so n ra ş iir le r in d e n b ir e r ö rn ek v e re c e ğ iz . Âşıklarım ızı şöyle sıralayabiliriz:
1) Â Ş IK H Ü SE Y İN SA R A Ç L I i
161 yılında Borçalı kazası (Şimdiki Bolnisi bölgesi) Saraçlı köyünde dünyaya gelmiştir. Küçük yaşlardan itib aren âşıklık isti'dadı gösterm iştir. Ö nce Saraçlı Âşık İsm ail'in çırağı olm uş, sonra Âşık Ibrahin Guşçu, Saraçlı Âşık Hüseyin ve Fah- ralı Şair Nebi'nin yanında olgunlaşmıştır.
Hüseyin Saraçlı yaratıcı, velûd bir âşıktır. Âşık tarzında yazılmış bir çok koşma, geraylı, tec- nis vb. şiirlerin sahibidir. Aşağıya âşığın "Men" adlı koşmasını alıyoruz.
M EN
Elime alanda sedefli sazı, Ele bil sefere atlamram men. Gah Koroğlu kimi çekircm ne re, Gah da Kerem olub adlanıram men.
* G ü r c i s t a n ' d a y a ş a y a n A z e r i â ş ı k l a r ı h a k k ı n d a k l b i l g i l e r i ş u k a y n a k t a n a l d ı k : Ç e ş m e , E d e b i M e c m u a , T e r t i p e d e n : l s m a y ı l i ı , " M e r a m " n e ş r i y a t ı , T i f l i s , 1 9 8 0
( • • ) S e l ç u k Ü n l . F e n - E d . F a k . T ü r k D il i v e E d e b i y a t ı Böl . A r a ş t ı r m a G ö r e v l i s i
Arzular ürekde gol-ganad atır, Neğmeli sinemde min destan yatır, Ne vaht ki sevenler murada çatır, Sevince bürünüb şadlanıram men.
Ezelden bir şirin dile vuruldum. Sazımda seslenen tele vuruldum, Bu doğma obaya, ele vuruldum, Hüseyin Saraçlı adlanıram men. 2) Â Ş IK KA M AN DAR EFEN DI YE V
1932 yılında B orçalı (Şim diki M am ueli) bölgesinin Kepcnekçi Köyü'nde dünyaya gelmiştir. Saz Çalmayı babası Hamid'dcn öğrenmiştir. Sonra ları üstad âşıklardan Sadık Sultanov, M ehemmed Şıhlı ve Emrah Gülm em m edov'un yardım larıyla âşıklık sanatının sırlarını yakından tanımıştır.
1959 yılında M oskova'da yapılan Azerbay- can’n kuruluş yıl dönümü şenliklerine katılmıştır. Âşık Kamandar el havalarını ustaca çalıp-okuduğu gibi, atışma tarzında da oldukça başarılıdır.
E Ş İT
Dersin almayanlar kamil ustadan Bele başlamazlar, ayağı eşik. Meclis içre hecvi.hcdyan söyleme Sözlerin olmasın bayağı, eşit. Ne me'nası alışmağın, yanmağın, Yahşi adamları yaman sanmağın, Eger varsa, me'rifetden ganmağın, Özün ne ağ danış, ne ağı eşit. Yahşi çalış inasanlara çatmağa, .Cehd eyle ki, senetkara çatmağa,
Arzun varsa, Kamandar'a çatmağa, Ustad sözün arif say ağı eşit.
3)Â Ş IK EM R A H G Ü L M E M M E D O V 1914 yılında Borçalı'da dünyaya gelm iştir. Küçük yaştan itibaren saz çalıp, söz söyleyen Em rah'ın ilk ustası babası Paşa Gülmemmedoğlu'dur. Âşık Emrah 81 "El havası"nı m aharetle çaldığı
g ib i, sa y ısız k o şm a, le c n is, m uham m es ve üstadnam enin de sahibidir. 1959 yılında M osko va’da yapılan "Azerbaycan ince sen et ve medeniye- ti" n in k u ru lu şu n u n o n u n c u y ıl dön ü m ü n e katılmıştır. Azerbaycan 3. Aşıklar Kurultayı'nda b i rinci olm uş olan Âşık Emrah G ülm em m edov, Borçah'nın tanınmış aşıklarındandır.
G Ö R EN D E Könül aşiginden min ilham alır. Yol kenarı gözel yarı görende. Rehmsiz, ecelsiz alır canımı, Ala gözlü şuh dildan görende. Gelse göz önüne o mehribanım, îter agli-huşum, geder imanım. Derd ganan gözele gurbandı canım. Düz peymanı, düz ilgan görende. Yar-yann hesretin her zaman çeker, Derdlinin derdini derd ganan çeker, Emrah canın verer; ne aman çeker,
Y a h ş i d o s tu , h a v a d a n g ö re n d e .
4) Â Ş IK E L İH A N G A R A Y A Zİ (Ö M ER O V )
1909 yılında Eski Karayazı (Şimdiki Garda- b ani) b ö lg esin in K oşalı K öyü'nde doğm uştur. Küçük yaşta saz çalıp, türkü söylemeye başlayan  şık E lih an , M arn u eli b ö lg esin in K epenekçi Köyü'nde yaşayan Âşık Paşa Gülmemmedoğlu’nun çırağı olur. Âşık Elihan ustasından saz çalıp şiir söylemeyi öğrenir. Âşık Elihan, halkın dertlerini dile getirmiştir.
D A Ğ LA R Dilin yohdur, hebcr alım, Neçe olar yaşın dağlar? Yohsa, sen de derd çekirsen, Ağarıpdır başın dağlar? Milyon, miyard esr keçdi. Gelen gondu, gonan uçdu. Ebedilik senden köçdü, Koroğlu sirdaşın dağlar. Çoh igidler sine gerdi, Al oynatdı, gılınç çaldı, Âşıg Elihan da gocaldı, Ölmür, itm ir daşın, dağlar.
S] AŞIK M EH EM M ED SADAHLI (M EM EM DOV)
1930 yılında M arnueli bölgesinin Molloğlu köyünde doğm uştur. U stası B orçalı'nın m eşhur
âşıklanndan olan Âşık Hindi Memmed’dir.
Âşık M ehemm ed Sadahlı, Âşık Elesker'in doğum unun 150. yılı m ünasebetiylg düzenlenen yıldönümü törenlerinde başansından dolayı madalya k azan m ıştır. S S C B 'nin k u ru lu şu n u n 50. y ılı m ünasebetiyle de "Fehr-i ferm an"la ta ltif olu n muştur.
E L E SG E R
(Aşıg Elesger’in 150 illiyi, m ünasibeti ile) Şifte âşıglıga gedem goyandan
Olmadın işinde naşı, Elesger. Ezel üstadımsan, gel tut elimden; Senet belenini aşım, Elesger. Ele arhalandın, dağ tek ucaldın. Meydanlarda bac vermedin, bac aldın, Hele çoh cavansan, deme gocaldm, Tamamdır yüzelli yaşın, Elesger. Sadahlı'yam, elde sedefli sazım, Azad vetenimde hoşdur avazım, Isterem adına dastanlar yazım, Eyilsin önünde başım, Elesger. 6) Â ŞIK L E T lF G E N C E L l (E Z İZ O V )
1932 yılında Gence (Şimdiki Kirovabad) de dünüyaya gelm iştir. Küçük yaşta âşık lığ a ilgi gösteren Letif, çok geçmeden usta bir âşık olup çıkm ıştır. B ir çok şiiri "Sovyet G ürcüstanı" ve "Y eni M arn u eli” gazetelerinde y ay ın lan m ıştır. "Fegani ve Ceyran" adlı hikâyenin m usannifidir. Âşık Letif, 1965 yılındaki ”înce-senet" festiv a linde ikinci olmuştur.
G ER EK İnsan olan her bir kesin, Ayıg olsun başı gerek, Söz gezdirip, ara vurub, Pozmasın düz işi gerek. Çoh danışıb boş yormasın, Hag söze ağız burmasın, Hey özünden dem vurmasın, Seçsin üçden beşi gerek. Genceliye sanşmasın Bİ.Imediyine ganşm asın. Arsız arsız ilişmesin, Çoh gülmesin kişi, gerek.