• Sonuç bulunamadı

Başlık: ALAÇATI KASABASINDA KORUMA VE SAĞLIKLAŞTIRMAYazar(lar):HERSEK, Can Mehmet Cilt: 34 Sayı: 1.2 Sayfa: 395-404 DOI: 10.1501/Dtcfder_0000000875 Yayın Tarihi: 1990 PDF

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Başlık: ALAÇATI KASABASINDA KORUMA VE SAĞLIKLAŞTIRMAYazar(lar):HERSEK, Can Mehmet Cilt: 34 Sayı: 1.2 Sayfa: 395-404 DOI: 10.1501/Dtcfder_0000000875 Yayın Tarihi: 1990 PDF"

Copied!
10
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Can Mehmet H E R S E K

G İ R İ Ş

Bilindiği gibi tarihi çevrelerin korunması ve sağlıklaştırılması son yıllarda sıkça tartışılan bir konu olarak gündemlerde yer almaktadır. Günümüzde yapıların çevrelerinden izole edilerek, tek başlarına koruma altına alınmalarını benimseyen korumacılık anlayışı terk edilmeye baş­ lanmıştır. Yeni ve geçerli korumacılık anlayışı tarihi, kültürel ve gelenek­ sel mimari özellikler taşıyan yapıların eski doku ve çevreyi oluşturan t ü m doğa} ve yapay elemanlarla birlikte bir bütün olarak korunmasını ve gelecek kuşaklara aktardmasını öngörmektedir.

Bugün ülkemizdeki hızlı nüfus artışı ve bunun doğal sonucu olarak kentlerimizde görülen düzensiz yoğun yapılaşma ile karakteristik yerle­ şim alanlarımız hızla kişiliklerini kaybetmektedirler. Halen bu sürekli değişimle pek çok kent ve kasabamız etkilenerek kültürel mizasımızın bir parçası olan tarihi yapılarımızın yıkımına tanık olmuşlardu-.

Bu konu birinci derecede öncelikli bir kentleşme sorunu olup aynı zamanda kültürel, sosyal, ekonomik, mimari ve estetik boyutlar taşımak­ tadır. Üstelik bu konu, yalnızca büyük kentlerimiz için değil aynı maman­ da kırsal nitelikli kasaba ve köylerimiz için de söz konusudur. Bugün belki kentlerimizin çoğunda kaybettiğimiz yapı mirasımızı, henüz tam anlamıyla bozulmamış olan kırsal yerleşimlerimizde koruma ve kurtar­ ma şansına sahibiz. Bu nedenle küçük kasabaları da kendi özel şartları içinde ele almakta gecikmemeliyiz.

Şimdi size aktaracağım bilgiler "master" tezi çalışmam olan Alaça-tı kasabasının koruma ve geliştirme projesinden alınmışAlaça-tır.

A L A Ç A T I N I N K O N U M U V E T A R Î H Î G E L İ Ş İ M İ

Alaçatı yerleşimi Anadolunun batıya doğru uzanan en uç noktala­ rından biri olan Çeşme yarımadasında Çeşme ve Urla kasabaları

(2)

arasın-da yer almaktadır. Kocaarasın-dağın batı eteklerini kaplayan Alaçatı kasa­ bası güneyindeki Alaçatı körfezi ile kuzeyindeki Ilıca koyunun tam orta­ sında kurulmuştur. Alaçatı, karayolundan izmir'e 79 k m . mesafede olmakla birlikte Çeşme kasabasına yalnızca 7 k m . uzaklıktadır.

Çeşme yarımadası tarih boyunca konumu nedeni ile hem Anadolu ile ve hem de Ege adaları ile yakın ilişki içinde olmuştur. Yarımadadaki en eski yerleşim, Ildırı köyü yakınındaki Mordoğan bölgesi bronz çağı kalıntılarıdır. Ildırı ise eski bir İ y o n kentidir. O dönemde Erythrai ola­ rak anılan Ildırı kentinin Umanının bugünkü Çeşme (cyssus) kasabası olduğu tarihi kaynaklardan anlaşılmaktadır. Pek çok saldırılara hedef olan bölge Romalılar döneminde Alaçatı ve Çeşme limanları ile önem ka­ zanmıştır.

M.S. 11. Asıra kadar geçen sürede gittikçe refah ve önemini kaybe­ den bölge yerleşimleri islam donanmasının etkisi ile de küçük köyler haline dönüşerek Aydınoğullarının bölgeye gelişlerine kadar varlık­ larını sürdürebilmişlerdir. Bu yeni dönemde Alaçatı ve Çeşme yeniden önem kazanarak Bursa ile Çeşme arasında gelişen ipek ticaretinin ihraç Umanları olmuşlardır. A y n ı zamanda askeri birer üs olan bu limanlar Osmanlı döneminde de önemlerini korumuşlardır. 15. Asırda tipik bir Türk köyü görünümünde olan Alaçatıda o dönemlerde 60 adet konut bulunduğu Evkaf ve Tahrir defterlerinin tetkikinden anlaşılmıştır.

17. ve 18. asırlarda bölgeyi etkisine alan hastalıklar ile doğal afetler bölgedeki Türk nüfusun azalmasına neden olmuştur. Bu nedenle bölge­ nin geniş tarlalarında çalıştırılmak üzere 1810 yılında Sakız adasmdna işçiler getirilmiştir. Böylece bölgeye yönelik bir göç olayı başlamış ve yeni gelenler akrabalarını yanlarına alarak hızlı bir nüfus artışına ne­ den olmuşlardır.' Alaçatı göç sonunda bölgede başlayan bağcılık ve di­ ğer yeni tarımsal faaliyetlerle yeniden önemli bir ihraç limanı haUne gelmiştir. Bu gelişme Balkan savaşı ile son bulmuştur. Savaş sonunda bölgeyi terk eden sakız asıllı kişiler yerine Balkanlardan Türk nüfus iskân edilmiştir. Bu yeni göç sonucunda da bölge tarımı yeniden biçim değiştirmiş bağcılık terk edilmiş ve ihracat sona ermiştir.

Günümüzde Alaçatı kasabasında dörtbin kişilik bir nüfus yaşamak­ tadır. Pek çok benzer Ege kasabasında olduğu gibi halkın ana gelir kay­ nağı tarımsal faaliyetlerdir. Ticaretle uğraşanların sayısı azdır. K ı y ı de kasaba, dışarıya göç veren bir merkez olmuştur. Bu nedenle bugün Alaçatı da pek çok boş yada yarı boş yapı bulunmaktadır.

(3)

Kasabada i k i adet ilkokul ile bir adet ortaokul vardır. Ayrıca modern bir sağlık ocağı ile postahanesi de bulunmaktadır. 1873 yılında kurulan Belediye teşkilatı ise kasabanın en etkili hizmet organıdır. Elek­ t r i k ihtiyacı ulusal sistemden karşılanmakta olup içme suyu kasaba yakınındaki kuyulardan sağlanmaktadır.

Kasabadaki bu durgun ekonomik şartların yakın bir gelecekte değişmesi beklenmektedir. Bilindiği gibi Çeşme yarımadası Türkiyenin en önemli turizm merkezlerinden birisidir. Ülkemizin önemli pek çok oteli bu bölgede yer almakta ve Çeşmenin yanısıra Alaçatıya sadece üç kilometre uzaklıkta olan Ihça yerleşimi de çok sayıdaki yazlık evleri ile turizm sektörüne hizmet etmektedir. Günümüzde Ilıca bölgesini tama­ mıyla dolduran yazlık siteler Alacalının bakir koy ve tarlalarına yayılma eğilimindedirler. Özellikle Izmir-Çeşme karayolunun otoban haline dö­ nüştürülme çalışmaları, ileride bölgede devamlı oturan nüfusu arttıra­ caktır.

Turizm bankası bölgede ellibin yatak kapasitelik bir yatırım plan­ lamıştır. Bu rakam 1995 yılma kadar bölgede beklenen yatak ihtiya­ cının dörtte b i r i kadardır. Günümüzde Alaçatmm Özgün mimari ka­ rakteristiğini tehdit eden bir başka faktör de kasabanın yüklendiği t i ­ caret merkezi olmaya yönelik fonksiyonlardır. Bölgeye gelen turistler günlük her tür ihtiyaçlarını kasabanın pazar ve dükkanlarından karşıla­ maya başlamışlardır. Bu ve benzeri faaliyetler ise kasabanın özellik ta­ şıyan yapı ve yollarında karakteristiklerini bozacak biçimde yapılan değişikliklere neden olmaktadır.

Alaçatının Kentsel Dokusu

Kasabaya varmadan göze i l k çarpan vista noktası Değirmendağı tepesi ile üzerindeki yel değirmenleridir. Yüksek avlu duvarları ile bir­ birine bitişik i k i katlı eski konutların sınırladığı dar yollar Alaçatmm ana karakteristiğidir. Çevrede göze çarpan temel yapı malzemesi taş­ tır. Bu taş malzemenin doğal krem rengi, pencere ve hatıllarda yer alan ahşabın kahverengi tonu ve kiremitlerin kırmızısı ile zenginleşmektedir. Yörede kullanılan kireç badana ise temiz bir görünüm yaratmaktadır. Yollarda ağaç bulunmamasına karşılık avlu duvarlarından sarkan sar­ maşık ve çiçekler kompozisyonu tamamlamaktadır.

Kasabanın dokusu kuşbakışı incelendiğinde yerleşmenin başlıca i k i aks üzerinde geliştiği görülmektedir. Bunlardan birincisi, kasabayı doğu-batı yönünde bir uçtan diğerine kat eden Kemalpaşa Caddesidir.

(4)

İ k i n c i aks ise kasabayı kuzey-güney y ö n ü n d e geliştiren ve K e m a l p a ş a Caddesine d i k olarak pazar m e y d a n ı n a k a d a r u z a n d ı k t a n sonra hafifçe g ü n e y b a t ı y a yönelen M e k t e p v e M i t h a t p a ş a caddeleridir. B u i k i aks a y n ı zamanda kasabanın i k i m e y d a n ı n ı d a belirlemektedir. İ l k m e y d a n b u i k i aksın kesiştiği n o k t a d a y e r alır v e kişiye dar y o l l a r d a n sonra b i r t ü r r a h a t l ı k v e r i r . M e y d a n ı n kuzeyinde v e t ü m K e m a l p a ş a Caddesi b o y u n c a sıralanan i k i k a t l ı ç ı k m a l ı v e y a b a l k o n l u eski k o n u t l a r a l t k a t ­ l a r ı n d a yer alan mağaza ü n i t e l e r i ile d i n a m i k b i r d o k u o l u ş t u r m a k t a d ı r ­ lar. Benzer b i r y a p ı d o k u s u da M e k t e p Caddesi b o y u n c a d e v a m ederek Pazar Y e r i M e y d a n ı n a k a d a r u z a n m a k t a d ı r . B u alanda y e r a l a n c a m i ile minaresi A l a ç a t ı ' n ı n her n o k t a s ı n d a n görülen en ö n e m l i o d a k n o k t a ­ sıdır. 1874 yılında kilise olarak inşa edilen y a p ı sonradan c a m i y e çevril­ m i ş t i r . M e y d a n c a m i önünde yer a l a n h a l v e çervesindeki d ü k k â n l a r ile t i p i k b i r t i c a r e t m e r k e z i d i r . Böylece kasabanın t i c a r e t m e r k e z i her i k i m e y d a n ı kapsayarak, Pazar Y e r i n d e y o ğ u n l a ş m a k t a d ı r .

M e k t e p Caddesinin m e y d a n d a n s o n r a k i b ö l ü m ü n d e görülen t a r i h i yapılar arasında m e v c u t o l a n b i r s t i l b i r l i ğ i n d e n söz edilemez. Çok gös­ t e r i ş l i y a p ı l a r l a b i r l i k t e y a l ı n yapılar y a n y a n a yer a l m a k t a d ı r . M e k t e p Caddesine diğer ana y o l l a r d a o l d u ğ u g i b i pek ç o k t a l i y o l a ç ı l m a k t a d ı r . B u t a l i sokaklar bazı d u r u m l a r d a Sabahçı sokağında o l d u ğ u g i b i sahip o l d u k l a r ı , g ö r k e m l i y a p ı l a r ile ana y o l a k a t k ı d a b u l u n m a k t a d ı r l a r . M e k ­ t e p Caddesi, K e m a l p a ş a Caddesi adını a l d ı k t a n sonra da y o l d o k u s u ben­ zer v a r y a s y o n l a r ile H a c ı M e m i ş Camiine k a d a r d e v a m e t m e k t e d i r . B u anıtsal y a p ı da, yer aldığı geniş boş d ü z l ü k içinde k u b b e ve minaresi ile i k i n c i v i s t a noktasıdır.

D o k u genel olarak incelendiğinde A l a ç a t ı n ı n güney k e s i m i n i n orga­ n i k b i r y a p ı y a sahip o l d u ğ u v e b u n a karşılık kuzeyde K e m a l p a ş a Cadde­ si c i v a r ı n ı n daha g r i d a l b i r sistemde gelişmiş o l d u ğ u g ö r ü l m e k t e d i r .

Alaçatı Evlerinin M i m a r i Özellikleri

A l a ç a t ı d a b u g ü n y a p ı l a r d a b u l u n a n k i t a b e l e r d e n anlaşıldığına göre t a r i h i d o k u y u o l u ş t u r a n k o n u t l a r ı n b ü y ü k çoğunluğu 1850 ile 1892 ta­ r i h l e r i arasında yapılmışlardır. Kasabada yapılmış y e n i y a p ı l a r ı n o r a n ı % 15'i geçmemektedir.

A) Konstrüksiyon Özellikleri : A l a ç a t ı k o n u t l a r ı y ö r e n i n i k l i m , çevre ve e k o n o m i k ş a r t l a r ı n d a n doğmuş y a p d a r d ı r . Y a p ı l a r ı n ana malzemesi taş o l d u ğ u i ç i n y a z l a r ı serin kışları ise sıcak o l m a özelliğine sahiptirler. Y a p ı l a r ı n taşıyıcı d u v a r l a r ı çoğunlukla moloz taş ö r g ü l ü olup bağlayıcı

(5)

malzemeleri kireç harcıdır. Bazı yapılarda görülen ahşap iskelet ve bağ­ dadi sistemde yapılmış kerpiç dolgulu duvarlar daha çok ikinci katlarda yer almaktadır. Az sayıda yapıların dış yüzleri ile t ü m yapıların iç yüz­ leri sıva ile kaplanmıştır.

Ahşap malzeme kapı, pencere, merdiven, çıkma ile döşeme ve ta­ van elemanlarında kullanılmıştır. Ayrıca bölgede "Fer Forge" t ü r ü de­ mir işçiliği de yaygındır. Konutlardaki bir başka özel detay ise duvarları birbirlerine karşılıklı olarak bağlayan demir kenetlerdir. Böylece yapı­ lar depremlere karşı dayanım kazanmışlardır. Genellikle saçaksız olarak bir kornişle çatı bölümüne geçilen konutlarda çatı örtüsü alaturka kire­ mittir.

B) Plan özellikleri: Alaçatı konutları yapıldıkları dönemin t ü m ya­ şantı ve faaliyetlerini anlatan ünitelerden oluşmuşlardır. Minimum programlı bu evlerde avlu içe dönük yaşantının en önemli mekânı ola­ rak t ü m konutlarda bulunmaktadır. Avlular ender olarak caddeye cep­ he vermekte olup genellikle yapıların arka bölümlerinde düzenlenmişler­ dir. Burada dış yüze bağlantı bir koridorla sağlanmaktadır.

Eski konutların hemen hepsi i k i katlıdır. Tek katlı yapılar daha çok depo Ve benzeri müştemilattırlar. Yapıların zemin katları, daha çok depo ve servis mekânlarım barındırmaktadırlar. Bu mekânlar kasabanın 19. asırda ne denli denizaşırı ticarete açık olduğunun göstergeleridir. Bugün bile mağaza olarak adlandırılan bu mekânlar o dönemlerde depo, teşhir ve satış üniteleri i d i . Bir yapıda dışa açılan birden fazla mağazanın bu­ lunduğu örneklerin sayısı az değildir. Ayrıca zemin katlarda hayvanlar için ahır mekânları da düzenlenmiştir.

Konutların yaşama birimleri üst katlarda düzenlenmiştir. Plan düzenleri basittir. B i r sofa çevresinde bir kaç odanın dizilmesinden oluş­ muşlardır. Odalar çok fonksiyonlu olup oturma, yatma ve benzeri gün­ l ü k faaliyetlerin yer aldığı bir plan elemanıdırlar. Genelde çıkma, balkon ve cumba gibi elemanlar baş oda olarak adlandırılan misafir odaları nın ön yüzünde yer almaktadır.

Alaçatı evlerinin bir başka karakteristiği de teraslarıdır. Hemen her konutta genellikle avluya bakan birer teras bulunmaktadır. Bazı yapı­ larda teraslar üst katın girişinde ana caddeye cepheli yüzde yer almakta­ dır. Yapıların mutfakları teraslarla yakın ilişkilidir. B i r bölüm yapıda yaşama bölümü ile mutfak arasında teras bulunmaktadır. Diğer yapı­ larda ise mutfaklar sonradan bu teraslar üzerine inşa edilmişlerdir. Pek

(6)

çok yapıda da banyo ve hela üniteleri özgün yerleri olan avlulardan alı­ narak teraslara yerleştirilmişlerdir. Kasabada bir kaç yapının mutfağı ara kat olarak inşa edilen bölüme yerleştirilmiştir.

Klasik Osmanlı T ü r k konutlarında rastlanılan iç, dış ve orta sofalı plan tiplerinin varyasyonlarını Alaçatı konutlarında da görmek müm­ kündür. Bunlardan dış ve orta sofalı plan tipleri oldukça yaygındır.

Alaçatı konutları mimari elemanlar açısından fakir sayılabilirler. Süsleyici elemanlar son derece azdır. Ocaklar hemen her yapıda yer alan bir eleman olduğu halde mutfak rafları, dolapları ve orijinal taş eviyeler bazı yapılarda bulunmaktadır.

C) Cephe özellikleri: Çevreye katkıları açısından incelenen konut cephelerinin üç ana grupta toplandığı görülmüştür, İik grup yapılar küçük Ölçekli, mimari elemanlar açısından fakir ve çevreye katkıları sınırlı yapılardır. İ k i n c i grup yapılar, orta büyüklükte olan ve çevreye kütleleri ve ilginç mimari elemanları ile katkıda bulunan yapılardır. Son grup yapılar ise orta ve büyük ölçeklidir ve çıkma, cumba gibi gös­ terişli elemanlara sahip, bazen kesme taş cephelidirler. Ayrıca bazı ya­ pılar arsalarına açılı yerleştirilerek sokağa i k i cephe vermeleri sağlanmış tır.

Cephe elemanlarından olan kapı ve pencereler, ahşap kanatlar bi­ çiminde dikdörtgen veya kemerli formdaki taş söveler arasında yer al­ maktadır.' Bazı kapıların üzerlerinde ve bir kaç adet baş oda cephesinde tepe penceresi bulunmaktadır. Pencerelerin birçoğunda ahşap kepenk veya demir elemanlar görülmektedir. Ahşap çıkmaları taşıyan elemanlar ise daha çok demir Veya taş konsollardır. Cephe elemanlarından olan balkonlar t ü m olarak taştan üretilmişlerdir.

Alaçatı Konutlarında Bozulma Nedenleri

Bugün Alaçatı konutlarının % 46'sının strüktürel açıdan sağlam olduğu, % 41'nin problemli olduğu ve bunlara kaışılık % 13'ünün ise harabe haline geldiği tespit edilmiştir. Burada en önemli doğal bozucu etken, nem olayıdır. Islak hacimlerin k ö t ü detayları ile bozulan çatı örtüsü sonucunda nem alan yapılar kısa sürede yıpranmaktadırlar. Ya­ pıları oluşturan ana malzemelerin ve özellikle ahşabın zaman içinde da­ yanımını kaybetmesi, en az nem problemli kadar yapılara zarar vermek­ tedir.

Tarihi değerlerin ve çevre özelliklerinin kaybedilmesine neden olan bir başka etken' kullanıcı kişilerin sebep oldukları bilinçli ve bilinçsiz

(7)

t a h r i b a t l a r d ı r . Y a p ı l a r ı n g ü n ü m ü z yaşam şartlarına u y d u r u l m a l a r ı n a y ö n e l i k olarak y a p ı l a n i k i n c i v e ü ç ü n c ü b o y u t t a k i her t ü r l ü o n a r ı m , ye­ n i d e n y a p ı m ile mekânsal e k l e n t i f a a l i y e t l e r i bilinçsiz y a p ı l d ı k l a r ı za­ m a n özgün k a r a k t e r e zarar v e r m e k t e d i r l e r . Ü ç ü n c ü b i r b o z u l m a nedeni olarak belirlenen o l g u m e k â n l a r ı n k ö t ü k u l l a n ı m ı d ı r . B u r a d a m e k â n ­ l a r ı n h i ç k u l l a n ı l m a m a l a r ı v e y a y a p ı y a zarar verecek b i r f o n k s i y o n l a k u l l a n ı l m a s ı söz k o n u s u d u r . B ö y l e b i r k u l l a n ı m b i ç i m i n e m a l sahibi ve k i r a c ı l a r ı n aile y a p ı l a r ı , sayıları, k ü l t ü r d u r u m l a r ı ve meslekleri g i b i f a k t ö r l e r t e m e l o l m a k t a d ı r . Y a p ı l a r ı n z e m i n k a t l a r ı n ı n , y e n i t i c a r i fonk­ siyonlara u y g u n olarak cepheleri ile b i r l i k t e , malzeme ve ölçülerinde de­ ğişikliğe u ğ r a t ı l m a s ı v e y a y a p ı l a r a özgün malzemelerine a y k ı r ı b i r m a l ­ zeme ve işçilikle b i r oda ilavesi g i b i u y g u l a m a l a r ise hiç a r z u edilmeyen ç i r k i n g ö r ü n t ü l e r o l a r a k karşımıza ç ı k m a k t a d ı r l a r .

K o n u t l a r ı n Değerlendirilmesi

Çevre ölçeğinde restorasyon k a r a r l a r ı ü r e t i l i r k e n ve özellikle prob­ lemlere ç ö z ü m g e t i r i l i r k e n , y a p ı l a r a ne k a d a r ve nasıl müdahale edile­ bileceği sorusu o r t a y a ç ı k m a k t a d ı r . B u k o n u ise y a p ı l a r ı n çevrelerine olan k a t k ı l a r ı , t a r i h i v e m i m a r i değerleri ile k o r u n a b i l i r l i k l e r i açısından b i r sınıflamaya t a b i t u t u l m a l a r ı n ı g e r e k t i r m e k t e d i r . B ö y l e b i r a y r ı m i ç i n yapılar önce iç ve dış ö z e l l i k l e r i açısından a y r ı a y r ı puanlanmışlardır.

Dış değerlendirmeye b i n a b o y u t l a r ı , t i p l e r i , y ü k s e l d i k l e r i , cephe d ü ­ zenleri, eleman s a y ı l a n ve b u n l a r ı n özellikleri k o n u e d i l i r k e n , iç değer­ lendirmede m e k â n s a l özelliklerle b i r l i k t e eleman zeginliği p u a n l a n m ı ş t ı r . B u r a d a her k o n u başlığı yörede genel k a r a k t e r o l m a v e y a ender b u ­ l u n m a özellikleri açısından a y r ı a y r ı değer p u a n ı almışlardır. Böylece b i r değer sırasına k o n u l a n yapıların iç ve dış değerlendirmeleri çakıştırı­ l a r a k h e r b i r i i ç i n b i r f i n a l değeri elde e d i l m i ş t i r . Sonuçta y a p ı l a r gelecek k u ş a k l a r a a k t a r ı l m a s ı n d a y a r a r görülen özelliklere sahip o l m a o r a n l a r ı ­ na göre d ö r t g r u b a a y r ı l m ı ş t ı r .

B u çalışmanın d e v a m ı n d a m i m a r i y a p ı değerleri, p o t a n s i y e l l e r i v e p r o b l e m l e r i h a r i t a üzerinde çakıştırılmıştır. B u r a d a y a p ı l a r ı n değerle­ r i , p r o b l e m l e r i v e o l a n a k l a r ı ile f a r k l ı d ö r t a y r ı bölge o l u ş t u r d u k l a r ı tes­ p i t e d i l m i ş t i r .

K a r a r l a r

B u çalışmanın sonucunda aşağıdaki k a r a r l a r a v a r ı l m ı ş t ı r .

1 . A l a ç a t ı n ı n genel d o k u s u n u o l u ş t u r a n t ü m geleneksel m i m a r l ı k ü r ü n ü y a p ı l a r v e elemanlar onarılarak k o r u n m a l ı d ı r l a r . Y a p ı l a r a u y g u

(8)

-lanacak müdahale b i ç i m l e r i m i m a r i f o r m , t a r i h i değer, k u l l a n ı m ve para­ sal k a y n a k l a r ı n özelliğine göre b e l i r l e n m e l i d i r . Ö z g ü n p l a n şeması, cephe d ü z e n i ve elemanlar olabildiğince k o r u n m a l ı d ı r .

2. Y a p ı l a r a verilecek y e n i fonksiyonlar öncelikle y a p ı m a k e n d i özel m i m a r i değerine ve kasabada tespit edilen alt bölgelerin k a r a k t e r i n e uy­ g u n olmabdır.

3. Sağlıklaştırma u y g u l a m a l a r ı yapılasın m i m a r i değerlerine göre n i t e l i ğ i bebrlenmiş e k l e n t i ve d e t a y l a r l a daha çok servis ünitelerine yö­ n e l i k olarak y a p ı l m a l ı d ı r .

4 . Ö z e l l i ğ i n i k a y b e t m i ş t ü m eski yapılar ile u y u m s u z y e n i yapılar çevreye u y u m l u hale g e t i r i l m e k üzere m a k y a j l a n m a l ı d ı r .

5. Bölgede yapılacak y e n i y a p ı l a r ı n çevreye a y k ı r ı o l m a l a r ı n ı önle­ y i c i k a r a r l a r , örneklenmiş b i r şartname ile b e l i r l e n m e l i d i r .

6. U l a ş ı m sorunu çözülmeli, gerekli t r a f i k h a f i f l e t i c i arterler eski d o k u dışında açılmalıdır.

7 . A l t y a p ı , kanalizasyon g i b i sorunlar t ü m ü y l e çözülmelidir. U y g u l a m a

Söz k o n u s u restorasyonda t ü m b u ö n e r i v e k a r a r l a r ı n uygulanması geniş ç a p l ı b i r organizasyonla m ü m k ü n d ü r . Öncelikle çalışmaların her aşamasını yönlendirecek, denetleyecek ve müdahale edecek s o r u m l u b i r restorasyon k u r u l u n a i h t i y a ç v a r d ı r . B u k u r u l d a restoratör m i m a r l a r ı n y a n ı n d a arkeolog, sanat t a ı i h ç i s i v e sosyolog g i b i k o n u ile i l g i l i her t ü r meslek g r u b u n d a n kişiler y e r almalıdır. B u k u r u l d o ğ r u d a n belediye­ ye bağlı olabileceği g i b i , b u r a d a temsilciler de b u l u n d u r a b i l i r . Belediye» ler 1490 s a y ı l ı k a n u n ile b u t ü r u y g u l a m a l a r i ç i n y e t k i almışlardır. T u r i z m B a k a n l ı ğ ı d a b u t ü r çalışmalara destek o l a b i l m e k t e d i r .

H a z ı r l a n a n t e o r i k çalışmada, A l a ç a t ı d a gerçekleştirilecek restoras­ y o n u y g u l a m a s ı n ı n ü ç ana aşamada y a p ı l m a s ı u y g u n g ö r ü l m ü ş t ü r . İ l k o l a r a k restorasyon bütçesi organize e d i l m e l i , k a y n a k d a ğ ı t ı m ı y a p d m a -l ı d ı r . 2863 sayı-lı k a n u n u n 12. maddesi bu k o n u d a dev-let y a r d ı m ı n ı n na­ sıl sağlanacağı ile i l g i l i d i r . B u r a d a belediyenin kişilere m a d d i ve t e k n i k y a r d ı m ı söz k o n u s u d u r .

İ k i n c i aşama belgeleme, v e r i t o p l a m a , değerlendirme v e k a r a r çalışmasıdır. Son aşama ise v a r ı l a n k a r a r l a r a göre t e k y a p ı ve çevre

(9)

öl-çeğindeki restorasyon uygulamalarını kapsamalıdır. Uygulamada öncelik sırası, en çok korunmaya değer görülen yapılar içinde strüktürel açıdan en kötü durumda olan yapılarda olmalıdır,

SONUÇ

Yapılan çalışmalardan Alaçatı kasabasının karakteristik yapıları-nın koıunmasıyapıları-nın mümkün olduğu görülmüştür Bununla birlikte, do­ kunun bozulmasını önlemek için kasaba bir an önce özel bir koruma, sağlıklaştırma ağırlıklı imar planına kavuşturulmalıdır.

(10)

Kemalpaşa Caddesi

Mektep Caddesi

Hacı Memiş Camii Mithatpaşa Caddesi

Referanslar

Benzer Belgeler

Tümcü bozguncu tipi olan Abu Sayyaf örgütüne yönelik olarak barış koruyucusu konumunda olan Filipinler hükümeti ve Moro temsilcilerinin izlediği zor kullanma ve kalkan

asite) geçen çözeltide Pb ve Cd miktar ı atomik absorbsiyon spek-. trofotometresi ile tayin edilmi

Bu ara ş t ı rmada 12 si yenen Lycoperdon umbrinum, Calvatia excipuliformis, Clava- linopsis argillacea, Russula olivacea, Lactarius salmonicolar, Chroogomphus rutilus,

Sayın hocamız Hüseyin Atay, aslında kendisine çalışma sahası olarak Tarih'ten çok, Felsefe ve Kelam'ı seçmiştir.. Bu bilim dallarında titiz araştırma ve emek

telgrafta özetlemişti: "Erzurum'da bulunan İngiliz Kaymakamı Rawlinson 19 Mart'ta bana yazdığı bir mektupta; Dersaadet'teki İtilaf devletleri temsilcilerinin

Incelenen i ş letmelerde genel olarak yonca üretimine etki eden faktörler; %86.96 oran ında çiftçi ai- lesinin ve i ş letmenin ihtiyac ı, %8.70 oran ı nda pazar talebi ve sat ış

Genellikle biyolojik ili ş kilerin simulasyonu bütün bu say ılan faktörlerin (su s ıcak- lık topraktaki besin maddesi vb.) etkisi alt ındad ır. Dolay ısıyla bir yandan bitki

pecya.. operatiflere ihtiyaç yoktur. Aksi durumda kooperatiflere ihtiyaç duyulmakla birlikte, in- sanlar faaliyetin yürütülmesinde i şbirliği yapma arzusunda olmadıkları