• Sonuç bulunamadı

Otuz yaş ve üstü erişkinlerde beden yağ yüzdesi ve antropometrik ölçümlerin kan yağlarıyla ilişkisi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Otuz yaş ve üstü erişkinlerde beden yağ yüzdesi ve antropometrik ölçümlerin kan yağlarıyla ilişkisi"

Copied!
98
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T.C.

DOKUZ EYLÜL ÜN VERS TES

SA LIK B L MLER ENST TÜSÜ

Otuz Ya ve Üstü Eri kinlerde

Beden Ya Yüzdesi ve

Antropometrik Ölçümlerin

Kan Ya lar yla li kisi

REC MESER

HALK SA LI I DOKTORA TEZ

(2)

T.C.

DOKUZ EYLÜL ÜN VERS TES

SA LIK B L MLER ENST TÜSÜ

Otuz Ya ve Üstü Eri kinlerde

Beden Ya Yüzdesi ve

Antropometrik Ölçümlerin

Kan Ya lar yla li kisi

HALK SA LI I DOKTORA TEZ

REC MESER

Dan man Ö#retim Üyesi: Doç. Dr. Belgin Ünal

Bu ara t rma DEÜ Bilimsel Ara t rma Projeleri 2ube Müdürlü#ü taraf ndan 2007157 say ile desteklenmi tir.

(3)

T.C.

DOKUZ EYLÜL ÜN VERS TES

SA LIK B L MLER ENST TÜSÜ

Halk Sa#l # Doktora Program kapsam nda Reci Meseri taraf ndan

haz rlanan “Otuz Ya ve Üstü Eri kinlerde Beden Ya Yüzdesi ve

Antropometrik Ölçümlerin Kan Ya lar yla li kisi” isimli bu tez

09/03/2009 tarihinde taraf m zdan de#erlendirilerek ba ar l bulunmu tur.

Doç. Dr. Belgin Unal Jüri Ba kan (Dan man)

Prof. Dr. Gazanfer Aksako#lu Prof. Dr. Reyhan Uçku Jüri Üyesi Jüri Üyesi

Yard. Doç. Dr. Rüksan Çehreli Doç. Dr. Gönül Dinç Horasan

(4)

Ç NDEK LER Sayfa no ÖZ 1 ABSTRACT 2 G R , VE GENEL B LG LER 3 Ya# metabolizmas 3 Lipoproteinler 4

Kan ya lar n etkileyen etmenler

5 Kan ya lar nda önerilen düzeyler

9

Beden bile imi 10

Antropometri 12

Biyoelektriksel Empedans Analizi (BIA) 14 Beden bile imi ile kan ya#lar aras ndaki ili kiyi inceleyen

çal malar 17

AMAÇLAR

19 YÖNTEM

20

Ara t rma tipi 20

Ara t rma grubu ve ara t rma grubunun büyüklü#ü 20

De#i kenler 20

De#i kenlerin tan m ve ölçütler 21

Veri toplama yöntemi 25

Veri çözümleme yöntemi 26

Ula lamayan bilgiler 27

Zaman çizelgesi 28

BULGULAR

29 Erkek ve kad nlar n beden ya# yüzdesi ve antropometrik

özellikleri

30

Erkek ve kad nlarda kan ya#lar 31

Erkek ve kad nlarda beden ya# yüzdesi ve antropometrik

(5)

Erkek ve kad nlarda riskli kan ya# n n öngörülmesinde beden ya# yüzdesi ve antropometrik ölçümlerin ba ar s n n de#erlendirilmesi

35 Beden ya# yüzdesi ile riskli trigliserit ili kisinde menopozun rolü

41

TARTI,MA 46

Beden ya# yüzdesi ve antropometrik ölçümlerin cinse göre fark 46

Riskli kan ya#lar n n cinse göre fark 49

Beden ya# yüzdesi ve antropometrik ölçümlerin kan ya#lar yla ili kisi

50 Erkek ve kad nlarda beden ya# yüzdesi ve antropometrik

ölçümlerin riskli kan ya#lar n öngörmedeki ba ar s n n de#erlendirilmesi

53 Riskli kan ya#lar yla ili ki aç s ndan beden ya# yüzdesinin

antropometrik ölçümlerle kar la t r lmas 54

ÇALI,MANIN GÜÇLÜ YANLARI VE KISITLILIKLARI 55

SONUÇ ve ÖNER LER 57

KAYNAKLAR 59

EKLER 67

Ek 1. Ek tablolar 67

Ek 2. Örnek büyüklü#ü hesaplamas için Pearson Korelasyon

tablosu 74

Ek 3. Veri toplama formu örne#i 75

Ek 4. Veri toplama formu rehberi 80

Ek 5. Ölçüm yönetmelikleri

83 Ek 6. Etik kurul onay

(6)

TABLOLAR L STES

Tablo ad Sayfa no

Tablo 1. Erkek ve kad nlar n sosyo-demografik özellikleri ve ya am

al kanl klar 29

Tablo 2. Erkek ve kad nlar n beden ya# yüzdesi ve antropometrik

özellikleri 30

Tablo 3. Erkek ve kad nlarda beden ya# yüzdesi ve antropometrik

ölçümlere göre riskli bireylerin s kl # 31

Tablo 4. Erkek ve kad nlarda kan ya# düzeyleri 32 Tablo 5. Riskli kan ya# düzeyine sahip erkek ve kad nlar n s kl # 32 Tablo 6. Erkek ve kad nlarda hiperkolesterolemi ve ailesel

hiperkolesterolemi tan s varl # , kolesterol dü ürücü ilaç kullanma ve

kad nlarda menopoz durumu 33

Tablo 7. Erkek ve kad nlarda beden ya# yüzdesi ve antropometrik

özelliklerin kan ya# de#erleri ile ili kisi 34 Tablo 8. Fazla beden ya# yüzdesinin riskli trigliserite etkisi 41 Tablo 9. Menopoza göre tabakalanm beden ya# yüzdesinin riskli

trigliserite etkisi 42

Tablo 10. Beden ya# yüzdesi fazla olan kad nlarda menopozun riskli

trigliserite etkisi 42

Tablo 11. Menopozun fazla beden ya# yüzdesi ve riskli kan ya#lar

aras ndaki ili kide toplamsal ve çarp msal etki de#i tiricili#i 43 Ek Tablo 1. Erkek ve kad nlarda beden ya# yüzdesi ve antropometrik

ölçümlerin birbirleriyle korelasyonlar 67

Ek Tablo 2. Kolesterol dü ürücü ilaç kullanmayan ve AHK tan s olmayan erkek ve kad nlarda beden ya# yüzdesi ve antropometrik

ölçümlerin kan ya#lar ile ili kisi 68 Ek Tablo 3. Menopozun fazla beden ya# yüzdesi ve riskli kan ya#lar yla

(riskli total kolesterol, LDL ve HDL) aras ndaki ili kideki rolü 69 Ek Tablo 4. Beden ya# yüzdesi fazla olan kad nlarda menopozun riskli

(7)

Ek Tablo 5. Menopozun fazla beden ya# yüzdesi ve riskli kan ya#lar (total kolesterol, LDL ve HDL) aras ndaki etki de#i tiricili#i

70 Ek Tablo 6. Menopoz durumuna göre tabakalanm , beden ya# yüzdesi

ve antropometrik ölçümlerin kan ya#lar ile ili kisi

71 Ek Tablo 7. Erkek ve kad nlarda ya gruplar na göre antropometrik

özellikler 72

Ek Tablo 8. Erkek ve kad nlarda ya gruplar na göre kan ya#lar 73 Ek 2. Örnek büyüklü#ü hesaplamas için Pearson Korelasyon tablosu 74

(8)

,EK LLER VE GRAF KLER L STES

,ekil ya da grafik ad Sayfa no

2ekil 1. Beden bile imi 11

2ekil 2. Empedans ölçümünden hacim hesaplamas 16

Grafik 1.Erkek ve kad nlarda riskli total kolesterolü öngörmede beden

ya# yüzdesinin ve antropometrik ölçümlerin ba ar s 36 Grafik 2. Erkek ve kad nlarda riskli LDL’yi öngörmede beden ya#

yüzdesinin ve antropometrik ölçümlerin ba ar s 37

Grafik 3. Erkek ve kad nlarda riskli HDL’yi öngörmede beden ya#

yüzdesinin ve antropometrik ölçümlerin ba ar s 38

Grafik 4. Erkek ve kad nlarda riskli trigliseriti öngörmede beden ya#

yüzdesinin ve antropometrik ölçümlerin ba ar s 39

Grafik 5. Menopoz öncesi ve sonras beden ya# yüzdesi ve

(9)

KISALTMALAR VE YABANCI D LDE YER ALAN SÖZCÜKLER N TÜRKÇE KAR,ILIKLARI

BIA:Bioelectrical impedance analysis – biyoelektriksel empedans analizi; bedensel özdirenç çözümlemesi

AHK:Ailesel hiperkolesterolemi KKH: Koroner kalp hastal # DSÖ: Dünya Sa#l k Örgütü

VLDL:Very low density lipoprotein – çok dü ük yo#unluklu lipoprotein LDL:Low density lipoprotein – dü ük yo#unluklu lipoprotein

HDL:High density lipoprotein – yüksek yo#unluklu lipoprotein SFA: Saturated fatty acids – doymu ya# asitleri

MUFA: Monounsaturated fatty acids – tekli doymam ya# asitleri PUFA: Polyunsaturated fatty acids – çoklu doymam ya# asitleri PBF:Percentage body fat – beden ya# yüzdesi

BAK Projesi: Balçova’n n Kalbi Projesi BÇ:Bel çevresi

BKO:Bel kalça oran BKI:Beden kütle indeksi Apo:Alipoprotein

Interaction:Etkile im

Effect modification (modifier):Etki de#i imi (de#i tirici etmen) Additive interaction:Toplamsal etki de#i tiricili#i

Multiplicative interaction:Çarp msal etki de#i tiricili#i

DEXA: Dual Energy X-Ray Absorbtiometry - Çifte enerjili X n absorbsiyometrisi MR: Magnetic Resonance – Manyetik rezonans

(10)

Te ekkür

Doktora tezi bir sürecin ve bir birikimin ürünü olarak ortaya ç k yor. Her ne kadar tezi yazan görünürde bir ki i de olsa o ürünün ortaya ç kmas için bir çok ki i emek veriyor.

Öncelikle doktora süreci boyunca ve tezin olu umunda bana çok destek olan dan man m Doç. Dr. Belgin Ünal’a te ekkür ederim. En ba ndan ba layarak ad m ad m ilerlemek, birlikte üretmek, ürettiklerimizi tart arak geli tirmek benim için çok ö#reticiydi.

Tez izleme jürimde pratik öneriler sunarak ve katk koyarak tezimde daha h zl yol almam sa#layan, halk sa#l # na bak ve duru u ile örnek ald # m Prof. Dr. Reyhan Uçku’ya da ayr ca te ekkür ederim.

Hatice, Gül, Hakan, Refik, Kaan ve Sinem… Sizlerin eme#i olmasayd bu tez olu amaz, yaz lamazd . Dostlu#unuz, payla m n z ve deste#iniz için hepinize ayr ayr te ekkür ederim.

Ba ta Halk Sa#l # Anabilim Dal Ba kanl # olmak üzere, Balçova Belediyesi ve Balçova’n n Kalbi (BAK) Projesi’nin mimarlar na, Semtevi gönüllülerine, BAK hem ireleri ve anketörlerine te ekkür ederim.

En son te ekkür yine Gazanfer Hocam’a… Bilgisini, deneyimlerini ve ya am n payla t # için, ko ulsuz emek verdi#i ve destek oldu#u için, ya am mda çok önemli ve vazgeçilemez bir yeri oldu#u için…

(11)

Otuz Ya ve Üstü Eri kinlerde Beden Ya Yüzdesi ve Antropometrik Ölçümlerin Kan Ya lar yla li kisi

ÖZ

Kan ya lar ya , cins, menopoz, i manl k ve ya am al kanl klar ndan etkilenmektedir. Antropometrik yöntemler beden bile iminin saptanmas nda s kl kla kullan lmaktad r. Biyoelektriksel empedans analizi beden ya yüzdesini belirlemede kullan lan yeni bir teknolojidir. Çal man n amaçlar erkek ve kad nlarda beden ya yüzdesi ve antropometrik ölçümlerin kan ya lar yla ili kisinin belirlenmesi ve beden ya yüzdesi ve antropometrik ölçümlerin riskli kan ya lar n öngörmedeki ba ar s n n saptanmas d r. Kesitsel tipte yap land r lan ara t rmada beden ya yüzdesi ve kan ya lar aras ndaki zay f korelasyonu (r=0.10) saptayabilmek için %5 hata, %90 güç için örne e en az 854 ki inin al nmas gerekti i hesaplanm t r. Örnek seçilmemi , Balçova Teleferik Mahallesi’nde ya ayan ve Balçova’n n Kalbi (BAK) Projesine kat lan tüm bireylerin çal ma kapsam na al nmas planlanm t r. De i kenler kan ya lar , sosyo demografik de i kenler ve ya am al kanl klar , sa l k öyküsü, beden ya yüzdesi ve antropometrik ölçümlerdir (BKI, bel çevresi, bel kalça oran , bel boy oran ). Veri toplama, önce evlerde, sonra Teleferik Mahallesi semtevinde olmak üzere iki a amal olarak yap land r lm , 974 ki i veri çözümlemeye al nm t r. Kat l mc larda i manl k çok s kt r. Ortalama total kolesterol ve LDL s n r de erlerinin üstündedir. Erkeklerde beden ya yüzdesi ile antropometrik ölçümler HDL ile ili kilidir. Kad nlarda beden ya yüzdesi ve antropometrik ölçümlerin HDL ve trigliserit ile erkeklere göre daha güçlü bir ili kisinin bulundu u belirlenmi tir. Beden ya yüzdesi ve antropometirk ölçümler erkeklerde riskli kan ya lar n öngörmede ba ar l de ildir. Kad nlarda hem beden ya yüzdesinin hem antropometrik ölçümlerin riskli kan ya lar n öngörme becerisi anlaml olarak erkeklere k yasla çok daha yüksektir. Beden ya yüzdesinin riskli kan ya lar n öngörmedeki ba ar s antropometrik ölçümlerle benzerdir.

Anahtar sözcükler: Beden ya yüzdesi, biyoelektriksel empedans analizi (BIA), antropometrik ölçüm, kan ya lar , bel boy oran

(12)

The Association Between Percentage Body Fat,

Anthropometric Measurements and Serum Lipids in Adults ABSTRACT

Serum lipids are affected by age, sex, menopause, obesity and life style. Anthropometric measurements are used frequently to determine the body composition. Bioelectrical impedance analysis is a new technology, used to assess the percentage body fat (PBF). The objectives of this study are to evaluate the association between PBF, anthropometric measurements and serum lipids, and to determine the successfulness of PBF and anthropometric measurements on prediction of elevated serum lipids in men and women. In this cross sectional study, in order to determine the weak association (r=0.10) between PBF and serum lipids, within 5% precision and 95% CI, at least 854 participants should be evaluated. No sampling had been done, where all of the participants of the Heart of Balcova (BAK) Project in Teleferik district were affiliated. The variables are serum lipids, socio-demographic variables, life style habits, health history, PBF and anthropometric measurements (body mass index, waist circumference, waist hip ratio, waist height ratio). Data collection was structured in two stages, first at home and then in Teleferik Semtevi. In total 974 participants were analyzed. Among participants obesity is very frequent. Mean total cholesterol and LDL-C values are above the desired levels. In men, PBF and anthropometric measurements are associated with HDL-C. In women the association between PBF and anthropometric measurements with HDL-C and triglyceride is stronger than men. In men, PBF and anthropometric measurements are not successful in predicting elevated serum lipids where in women PBF and anthropometric measurements are much more successful in predicting elevated serum lipids. The successfulness of PBF on prediction of elevated serum lipids is similar to the anthropometric measurements.

Keywords: Percentage body fat, bioelectrical impedance analysis (BIA), anthropometric measurements, serum lipids, waist height ratio

(13)

G R 7 ve GENEL B LG LER

Beslenme, büyüme, geli me ya am n sürdürülmesi ve sa l n korunmas için besinlerin kullan lmas d r1. Bilim ve teknolojinin geli mesi ile bireyler günlük ya amda daha az enerji harcamaya ancak daha enerji yo un besinler almaya ba lam lard r. Harcanandan fazla enerji al m bedende ya olarak birikmekte ve i manlamaya yol açmaktad r2,3.

1. Ya metabolizmas

Ya lar suda çözünmeyen ancak organik çözücülerde eriyen bile iklerdir. Her ne kadar son y llarda i manl k nedeniyle insanlar n kaç nd bir besin grubu olsa da ya lar n bedenin düzgün çal mas nda birçok i levi vard r. Temel i levleri aras nda bedenin enerji kayna olmas , ya da eriyen vitaminlerin ta nmas , hücre zar n n yap s nda bulunmas , beden s cakl n n korunmas ve iç organlar n d etmenlerden korunmas say labilir. Diyetle al nan ya n temelini trigliseritler, fosfolipidler ve stenoller olu turmaktad r4. Ya lar biyolojik olarak ayr molekül olmakla beraber proteinlerle birle erek lipoproteinleri olu tururlar5.

Karbon atom uzunluklar na göre ya asitleri k sa zincirli, orta zincirli ve uzun zincirli olarak ayr l rlar. Ya asitlerinin tüm ba lar hidrojenle doluysa, hiç karbon ba yoksa buna doymu ya (saturated fatty acids- SFA) denilmektedir. E er doyurulmam bir tek çift ba varsa buna tekli doymam (n-9) (Monounsaturated fatty acids-MUFA), e er birden fazla varsa buna çoklu doymam ya asidi (n-6 ya da n-3) (Polyunsaturated fatty acids-PUFA) denir4,5. Trigliseritler ya asitlerinin bir alkol olan gliserolle esterlemi halidir. Bir gliserol molekülünün üç ya asidi molekülüyle birle mesine triasilgliserol ya da k saca trigliserit denilmektedir4,5.

Kolesterol tüm hücre zarlar nda bulunan, safra asitleri ve steroid hormonlar n n öncüsü olan ya benzeri bir maddedir. Hem beden taraf ndan içsel olarak üretilir hem de

(14)

d ar dan al n r ve en önemli steroldür. Hayvan dokular nda kolesterol ya dan olu ur, bitki dokular nda ise kolesterol insan taraf ndan kolayl kla emilecek yap da bulunmaz. Kolesterol kan dola m nda yap s nda ya ve protein bulunan lipoprotein denilen özel bile iklerce ta n r6.

1.1. Lipoproteinler

Ya lar suda erimedikleri için bedende ta n rken özel proteinlere ba lanarak lipoproteinleri olu tururlar. Lipoproteinler yap lar nda protein, trigliserit, fosfolipit, kolesterol, ya asitleri ya da eriyen vitamin ve steroid içerirler. Kan plazmas nda bulunan lipoproteinler yo unluklar na göre adland r l rlar. Ya içeri i fazla olanlar dü ük yo unluklu lipoproteinleri olu tururken (VLDL- very low density lipoprotein, LDL-low density lipoprotein) ya içeri i dü ük olanlar yüksek yo unluklu lipoproteinleri (HDL-high density lipoprotein) olu tururlar5.

LDL total serum kolesterolünün %60-70’inin olu turur. Yap s nda apo B-100 denilen tek bir lipoprotein bulunur ve en temel atrojenik lipoproteindir. Bu nedenle KKH riskini azaltmak için LDL’nin azalt lmas na çal lmaktad r6.

HDL total serum kolesterolünün %20-30’unu olu turur. Yap s nda A-I ve alipoprotein (apo) A-II olmak üzere temel iki lipoprotein bulunur ve KKH riski ile ters orant l d r. HDL’nin aterosklerozu önledi ine ili kin baz kan tlar bulunmakla birlikte, özellikle HDL dü üklü ünün di er aterojenik etmenlerin varl n gösterdi ini belirtilmektedir6. HDL a rl k kayb , fizik aktivite ve sigaras z ya am ile art r labilir7.

VLDL trigliseritten zengin lipoproteinlerdir ve serum kolesterolün %10-15’ini VLDL olu turmaktad r. Temel lipoproteinleri apo B-100, apo C-I, C-II, C-III ve apo E’dir. VLDL, karaci er taraf ndan üretilir ve LDL’nin öncü maddesidir. VDLD’in kolesterol esterlerinden zengin baz kal nt lar n n LDL gibi aterojenik etki gösterdi i dü ünülmektedir6.

(15)

Di er bir grup lipoprotein de ilomikronlard r. Iilomikronlar trigliseritten zengindirler. Diyetle al nan ya dan ba rsakta olu urlar, bu nedenle ya dan zengin bir yemek yendikten sonra kan dola m nda bulunurlar. VLDL ile temelde ayn lipoproteinlere sahiptirler ancak yap s nda apo B-100 yerine apo B-48 bulunur. Iilomikron at klar n n da aterojenik etkisi oldu u dü ünülmektedir6.

Diyetle al nan kolesterol ilomikron içinde ince ba rsaktan emilerek karaci ere ta n r. Burada lipoprotein lipaz enzimi yard m yla trigliseritlerden ayr l r ve çok dü ük yo unluklu lipoproteine (VLDL) ba lanarak dola ma geçer. VLVDL dola mda kolesterolün esas ta y c s olan LDL’ye dönü ür8. VLDL ve sonra dönü tü ü LDL yap s nda bulunan trigliseriti uç dokulara, damar içine ta r. Jyi kolesterol olarak bilinen HDL ise karaci erde sentezlenir ve kan dola m na sal n r. Uç dokularda, damar yap da bulunan kolesterol esterleri kolayca HDL’ye tutunur ve HDL kendisine tutunan bu ya bile iklerini karaci ere geri götürür4,5,8.

Iilomikronlar arac l ile ta nan trigliseritler iskelet kas nda, adipoz dokuda, karaci er, akci er, böbrekler ve kalpte lipoprotein lipaz yard m yla gliserol ve serbest ya asitlerine y k l rlar. Serbest ya hücreleri adipositler ya da kendisine gereksinim duyan bir hücre taraf ndan al nana kadar kanda albümine ba l olarak dola rlar. Birçok hücre enerji için serbest ya asitlerini kullan rken, adipoz dokuda bunlar esterle erek trigliserit olarak depolan rlar. Diyetle al nan fazla protein ve karbonhidrat da yine trigliserite çevrilerek ya dokuda depolan r5.

1.2. Kan ya lar n etkileyen etmenler

1.2.1. Ya ve cins

Ya art kça beden kas kütlesi azalmakta, ya kütlesi artmakta ve bedendeki ya dokusu bel bölgesine do ru kaymaya ba lamaktad r9. Bu nedenle ya art kça kan ya lar nda bozulmalar görülmeye ba lamaktad r. Ergenlik ça na kadar HDL düzeyinde cins fark

(16)

görülmemektedir. Ergenlikten sonra içsel östrojenin kan ya lar n olumlu yönde etkiledi i ve kad nlarda HDL düzeyinin erkeklere göre daha yüksek, LDL ve total kolesterol düzeyinin ise daha dü ük oldu u belirtilmektedir10,11. Bunun nedeni ergenlik döneminde erkeklerde HDL düzeyinin azalmas , kad nlarda ise ayn kalmas olarak aç klanmaktad r6. Bunun yan s ra ya dokusunun bedende yerle iminin kan ya lar n etkiledi i dü ünülmektedir. Kad nlarda ya dokusu birikimi daha çok kalçada (armut tipi

i manl k) olmakta, erkeklerde ise bel-göbek çevresinde (elma tipi i manl k) olmaktad r. Jlk kez Vague taraf ndan gözlemlenen elma tipi i manl olan kad nlarda diyabet ve kalp hastal klar n n daha s k görülmesi ya dokunun bedende yerle iminin önemini ortaya koymu tur12-15. Son y llarda ya hücrelerinden salg lanan bir tür protein olan adipokinler (adiponektin, leptin vb.), i manl k, diyabet ve kalp damar hastal klar yla ili kilendirilmektedir16,17. Diyabet hastalar nda ve i manlarda kandaki adiponektin düzeylerinin dü tü ü ve leptin sal n m az olan bireylerde beden ya dengesinin korunamad belirtilmektedir. Ya lardan salg lanan bu proteinlerin cinse göre farkl l k gösterdi i dü ünülmektedir. Yap lan çal malarda ileri ya ta ve erkeklerde serum adiponektin düzeyinin dü ük oldu u, serum adiponektin düzeyinin total kolesterol ve trigliseriti dü ürdü ü, HDL’yi art rd saptanm t r16. Benzer olarak do umda göbek kordon kan ndaki leptin düzeyi k zlarda erkeklere göre fazlad r. Ya , a rl k ve beden ya aç s ndan benzer erkek ve kad nlarda, erkeklerdeki leptin düzeyi kad nlara göre daha dü üktür. Bunun nedeninin bedendeki ya n da l m ve testesteron hormonun leptin üzerindeki bask lay c etkisi oldu u dü ünülmektedir18.

1.2.2. Menopoz

Menopozdan sonra kad nlar n hem beden yap s hem de bedendeki ya da l m de i mektedir. Bunun yan s ra etki mekanizmalar çok net olmamakla birlikte kan ya lar n n da bozulmaya ba lad yap lan çal malarda gösterilmi tir. Ancak menopozun ya la çok ili kili olmas nedeniyle bu bozulmalar n ya tan m menopozdan m kaynakland çok belirgin de ildir.

(17)

Kesitsel ve ileriye yönelik yap lan çal malarda bel çevresinin ya da bel kalça oran n kullan larak menopozun beden ya da l m na etkisi de erlendirildi inde anlaml sonuçlar elde edilememesine kar , DEXA, BT ya da MR ile kar n içi ya kütlesi incelendi inde ya tan ba ms z olarak menopozdan sonra kar n bölgesinde daha fazla ya birikimi oldu u gösterilmi 9,15,19,20, tüm beden i manl n n yan s ra santral

i manl n da artt gösterilmi tir11,21-23. Ayr ca premenopozal kad nlarla kar la t r ld nda menopozdan sonra yüksek kan bas nc , bozulmu glukoz intolerans ve bozulmu kan ya lar daha s k görülmektedir15,24. Baz ara t rmac lara göre menopozdan sonra olas l kla östrojenin azalmas yla, östrojenin kan ya lar üzerindeki olumlu etkisi yitirilmekte, HDL dü mekte ve LDL ve total kolesterol düzeyinde art olmaktad r11,21,25-28. Ancak yap lan baz çal malarda HDL düzeyinin menopozdan sonra de i medi i bildirilmi tir15,28-30. Östrojen eksikli inin yan s ra a rl k kazan m olmasa bile bedendeki ya da l m n n de i mesine ba l olarak kan ya lar n n bozuldu unu savlayan çal malar15,28 da vard r. Bu durumun kan ya lar n olumsuz etkiledi i dü ünülmektedir. Japonya’da ileriye yönelik yap lan bir ara t rmada do al menopoza girmeden üç y l önce kolesterol de erlerinin yükselmeye ba lad bildirilmi tir31.

1.2.3. i manl k

Kar n bölgesindeki i manl k yani santral i manl k lipoprotein de i ikliklerine yol açmakta ve kan ya lar n olumsuz etkilemektedir. Ii manl n HDL’yi azalt c bir etmen oldu u bilinmekte5,6,32, i man olan bireylerde dola ma kat lan adiponektin düzeylerinin dü tü ü28, bu hormonun azl nda trigliserit ve total kolesterolü artt ve HDL’nin dü tü ü belirtilmektedir16,21,32,33. Yap lan çal malarda ya a ve östrojen düzeyine göre düzeltildikten sonra bile i manl k artm total kolesterol, LDL, trigliseritle azalm HDL ile ili kili bulunmu tur26.

1.2.4. Fizik aktivite (FA)

Fizik aktivite i manl önlemekte, LDL ve trigliseriti dü ürmekte, HDL’yi art rmaktad r. HDL’yi art ran en önemli etmen egzersizdir6. Amerikan Kalp Birli ine göre düzenli fizik

(18)

aktivite i manl önlemenin yan s ra HDL düzeyini art rmakta ve trigliserit düzeyini dü ürmektedir34.

1.2.5. Tüketilen ya" türü ve al nan kolesterol miktar

Yap lan çal malarda diyetteki doymu ya asitleri ve kolesterolün serum kolesterol düzeyini etkileyen en önemli diyetsel etmenler oldu u gösterilmi tir. Olu an sinerji nedeniyle her ikisinin birlikteli inde toplamlar ndan daha olumsuz bir tablo ortaya ç kar. Ancak diyetle al nan kolesterol yüksek oldu unda lipoprotein mekanizmas etkilenmekte ve doymu ya lar n kötücül etkisi belirgin bir ekilde ortaya ç kmaktad r. Ayr ca diyetle al nan ya a beden taraf ndan verilen yan t rktan etkilenmekte, beyaz rkta, di er rklara göre diyetle al nan yüksek ya a daha olumsuz bir yan t olu abilmektedir. Bu durumda diyetle al nan ya n ve kolesterolün birbirinin olumsuz etkisini artt r c mekanizmalara sahip oldu u söylenebilir8,35.

Normal düzeylerde diyetle kolesterol al m plazma kolesterol düzeyini art rmaz ancak genetik altyap ya da u anda tam aç klanamayan düzenekler nedeniyle kimi bireylerde diyetle al nan kolesterole beden a r ya da yetersiz tepki vererek içsel kolesterol olu umunu de i tirebilir. Ayr ca kolesterol ve safra tuzlar n n emilimini etkileyen di er etmenler de diyetle al nan kolesterolün etkisini de i tirebilir. Örne in bitki stenolleri ve suda çözünen posa al m kolesterol ve safra tuzlar n n emilimini önleyerek serum kolesterolünün dü mesine yard mc olabilir8,35.

Doymu ya asitleri serum LDL ve HDL kolesterolü yükseltirken, tekli doymam ya asitleri ise LDL’yi dü ürürmekte ancak HDL’yi etkilememektedir. Çoklu doymam ya asitleri ise total kolesterolü ve LDL’yi dü ürürken HDL’yi etkilememekte, ancak enerjinin %20’sinden fazla al nd durumlarda HDL’yi de dü ürmektedir. Çoklu doymam ya asitleri total kolesterolü dü ürmesine kar n bu dü ü do rusal de ildir, çoklu doymam ya lar n a r al m total kolesterolde çok az bir dü ü sa lamaktad r. A r alkol al m trigliseriti art r rken, az miktarda al nan alkol HDL’yi art r r8,35,36.

(19)

Günlük al nan enerjinin en fazla %30’unun ya lardan gelmesi önerilmektedir. Al nan ya n doymu (%10), tekli doymam (%10) ve çoklu doymam lardan (%10) e it oranda al nmas istenmektedir. Çoklu doymam ya lar n kendi içinde %10-25’inin n-3 grubundan gelmesi, geri kalan n n-6 grubundan sa lanmas önerilmektedir35,37.

Doymam ya asitlerinin do al olarak olu mas yla, yapay olarak olu turulmas nda yap sal farkl l klar bulunmaktad r. Doymam ya asitleri çift ba lar gere i kavisli bir yap dad r ve buna “Cis” formu denir. Doymam ya asitleri parçal olarak hidrojenle doyuruldu unda bu kavisli yap düzle ir ve “Trans” form olu ur5. Trans ya asitlerinin HDL’yi bask layarak ve LDL’yi art rd böylece LDL/HDL oran n art rd belirtilmektedir. Bu nedenle trans ya al m ndan kaç n lmal d r35,36.

Özetle beden a rl n n istenilen s n rlarda tutulmas , diyetle al nan ya n toplam enerjinin %30’unu geçmemesi, doymu , tekli doymam ve çoklu doymam ya oran n n 1:1:1 olmas önerilmektedir. Çoklu doymam ya n yakla k be te birinin n-3 formunda gerisinin n-6 formunda olmas istenmektedir. Diyetle al nan kolesterol miktar günlük 200-300 mg’ geçmemelidir. Trans ya asitlerinden kaç n lmal d r. Trigliserit düzeyi yüksekse alkol kesilmeli, de ilse bile s n rl düzeylerde al nmal d r. Bol taze meyve ve sebze, posa ve bal k tüketilmelidir1,8,35,38.

1.3. Kan ya lar nda önerilen düzeyler

ABD Ulusal Sa l k Enstitüsü’nün Yeti kin Sa alt m Paneli III’e (Adult Treatment Panel III- ATP III) III’e göre6

• Total kolesterol

<200 mg/dl normal

200 – 239 mg/dl s n rda yüksek U 240 mg/dl yüksek olarak

(20)

• LDL kolesterol

<100 mg/dl normal

100-129 mg/dl hafif yüksek 130-159 mg/dl s n rda yüksek U160 mg/dl yüksek olarak

• HDL kolesterol

Erkeklerde < 40 mg/dl dü ük

Kad nlarda < 50 mg/dl dü ük olarak

• Trigliserit

<150 mg/dl normal

150-199 mg/dl s n rda yüksek U 200 mg/dl yüksek olarak

de erlendirilmektedir.

Avrupa Kalp Birli i ise total kolesterolün 190 mg/dl’nin, LDL 115 mg/dl’nin HDL’nin erkeklerde 40 mg/dl, kad nlarda 46 mg/dl’nin, trigliseritin ise 150 mg/dl’nin alt nda olmas n önermektedir39.

Son dönemde tek tek kan ya lar n n de erlendirilmesinin yan s ra LDL/HDL oran ve total kolesterol/HDL oran n n ateroskleroz aç s ndan önemli göstergeler oldu u söylenmekte35,40,41 ve bu ölçütler çal malarda kullan lmaktad r42-44. De i ik kaynaklarda42,45,46 farkl s n r de erleri verilmekle birlikte bu oran ne kadar dü ükse o kadar olumlu oldu u dü ünülmektedir.

2. Beden bile imi

Ki inin sa l k durumunun de erlendirilmesinde beden bile iminin tan mlanmas önemli yer tutmaktad r. Jnsan bedeni metabolik doku, hücre içi s v , hücre d s v ve kemik

(21)

doku olmak üzere ya s z kütle ve ya kütlesinden olu ur. Ki inin i manl n n de erlendirilmesindeki as l amaç ki inin ya dokusunun saptanabilmesidir 16,47.

Beden bile imi Iekil 1‘de gösterilmi tir48,49.

Iekil 1: Beden bile imi

Jnsan bedeni temelde ya dokusu ve ya s z dokular olmak üzere iki bölümden olu ur. Ya s z dokular da kendi içerisinde hücre kütlesi ve hücre d kütle olmak üzere ikiye ayr l r. Hücre kütlesi hücre içi s v lardan ve hücrenin metabolik dokusundan olu urken, hücre d kütle de yine hücre d s v lardan ve kemik dokudan olu maktad r. Hücre içi ve hücre d s v lar n bütünü toplam beden s v s n olu turur.

Giri imsel olmayan beden bile imini de erlendirme yöntemleri aras nda antropometrik ölçümler, beden kütle indeksi (BKI), hidrodansitometri, hava de i im pletismografi (BOD POD), dual enerji X-ray absorbsiyometri (DEXA) ve biyoelektriksel empedans analizi (BIA) say labilir. Eskiden alt n standart olarak hidrodansitometre kullan l rken,

Metabolik-ya s z doku Hücre içi s v Hücre d s v Kemik Ya doku Toplam beden s v s Beden hücre kütlesi

Hücre d kütle Y a s z kü tle Y a kü tle si

(22)

günümüzde DEXA, bilgisayarl tomografi ve manyetik rezonans gibi görüntüleme yöntemleri alt n standart olarak kabul edilmektedir50.

Hidrodansitometri, ki inin su dolu bir tanka al nmas ile de i en su hacmi üzerinden de erlendirme yaparken, BOD POD hava dolu bir tank n içindeki hava hacminin de i iminden yola ç kar. Her ikisi için de bu i için haz rlanm araçlara gereksinim duyulur. DEXA’da ise farkl enerji düzeylerinin dokular taraf ndan so rulma miktar na bak larak kemik ve yumu ak doku bir birinden ayr l r. Tüm beden bile imi ç kart labilece i gibi bölgesel de çal labilir50,51. Her ne kadar hidrodansitometri, BOD POD ve DEXA beden ya konusunda alt n standart kabul edilse de çok pahal olmalar , uzmanla m çal an gerektirmeleri ve özellikle birinci basamak sa l k kurumlar nda bulunmamalar nedeniyle antropometrik yöntemler ve BIA ölçümleri beden bile imini belirlemede daha s k kullan lan bir yöntem haline gelmi tir50.

2.1. Antropometri

Antropometri Yunanca Antropos (insan) ve Metrikos (ölçü) sözcüklerinden olu an ve tüm ya gruplar nda beden ölçülerinin belirlenmesi ile u ra an bilim dal d r16. Bunun için a rl k, boy, bel çevresi, kalça çevresi, üst orta kol çevresi, deri k vr m kal nl klar gibi ölçümlerden yararlan r52.

Ii manl n de erlendirilmesinde kullan lan en temel ölçüt Beden Kütle Jndeksi (BKI)’dir. On sekizinci yüzy lda Adolphe Quetelet taraf ndan a rl n boyun karesine bölümü [A rl k(kg)/Boy2(m2)] olarak tan mlanm t r16,47. Dünya Sa l k Örgütü’ne göre BKI de eri <18.5 olanlar “dü ük a rl kl ”, 18.5-24.9 olanlar “normal a rl kl ”, 25.0-29.9 olanlar “hafif toplu” ve U30 olanlar “ i man” olarak tan mlanmaktad r. BKI, i manl n de erlendirilmesinde s kl kla kullan lan, ucuz, giri imsel olmayan ve kolay bir yöntemdir53 ve beden ya ile tümüyle olmasa da yüksek oranda korelasyon göstermektedir12,54-57. Basit bir tart ile boy ölçer gerektiren BKI hesaplamas n n çok temel baz k s tl l klar vard r. BKI de eri tüm beden i manl konusunda bilgi verir. Beden ya ve ya s z kütle ayr m ya da ya kütlesinin da l m konusunda bilgi vermez.

(23)

Farkl toplumlarda var olan farkl beden yap lar nedeniyle rktan etkilendi i gibi ya tan da etkilenir. Çocuklarda ya da ya l larda yukar da verilen kesim de erlerinin kullan lmas uygun de ildir. Ayr ca hesaplama için hesap makinesi gerektirir47.

Frans z hekim Jean Vague, 1947’de ‘bedenin i manl ndan çok ya n bedendeki da l m önemlidir’ diyerek “Android” ve “Genoid” tip i manl tan mlam t r. Vague’ye göre android tip yani elma tip i manl k (abdominal i manl k) süregen hastal klarla daha ili kili, genoid tip yani armut tipi i manl k (kalçada ya birikimi) süregen hastal klarla daha az ili kilidir. Vague bunu 1950’li y llarda söylemesine kar n önemi ancak 1980’lerde anla lm ve abdominal i manl n diyabet ve KVH ile ili kisi tart lmaya ba lanm t r13,14,16,47. Özellikle kar ndaki ya lanman n insulin direncini tetikledi inin saptanmas ndan sonra abdominal i manl n de erlendirilmesi için bel kalça oran (bel çevresinin kalça çevresine bölümü) gündeme gelmi tir. Amerikan Kalp Birli i’ne göre bel kalça oran erkeklerde 0.95, kad nlarda 0.88’in alt nda olmal d r58.

Beden ya n n de erlendirilmesinde salt bel çevresinin yeterlili i 1990’larda tart lmaya ba lanm t r. Bel çevresi için s n r de erleri erkeklerde 102 cm, kad nlarda ise 88 cm olarak belirlenmi tir59-62. Bu s n r de erleri belirlenmesinde kuzey Glasgow’da ya yan beyazlar üzerinde yap lan bir çal mada elde edilen regresyon e rilerinden yararlan lm , erkek ve kad nlarda beden kütle indeksinin 30’a denk geldi i noktalar kesim noktalar olarak saptanm t r62. Ancak BKI de eri 35’in üstünde olanlar, gebelik durumu ya da a r ödemi olanlarda bel çevresi ölçümlerinin kullan lmamas önerilmektedir33,47. Uluslararas Diyabet Birli i (International Diabetes Foundation), bel çevresi için Avrupa toplumlar nda erkeklerde s n r de eri 94 cm, kad nlarda 80 cm, Güney Asya’da ve Çin’de ise erkeklerde 90 cm kad nlarda 80 cm olarak tan mlam ancak daha ayr nt l çal malar yap lmas n önermi tir33. Bel çevresinin de erlendirilmesindeki temel sorunlardan birisi hangi noktadan ölçüm yap laca d r. Kimi çal malarda en alt kaburga ile iliyak kemi inin orta noktas ndan ölçüm yap lm ken, baz çal malarda belin en dar yeri, göbek deli i üzeri, göbek deli inin 2.5 cm üzeri ya da alt ve belin en geni noktas gibi de i ik noktalardan ölçüm yap lm t r33,62-65. Yap lan

(24)

bir sistematik derlemede bel çevresinin de i ik noktalardan ölçümünün KVH ya da KVH’dan ölümleri belirlemede bir fark yaratmad saptanm t r63.

Bel boy oran [bel(cm)/boy(cm)] ise son zamanlarda kullan lmaya ba lan lan antropometrik bir de erlendirmedir. Bel/boy oran n n bel çevresine göre kardiyovasküler risk etmenleri ile ili kili oldu unu, riski daha iyi öngördü ünü bildiren çal malar vard r54,57,65. Türkler üzerinde yap lan bir çal mada antropometrik yöntemler aras nda bel boy oran n kardiyometabolik riskleri belirlemede en ba ar l ölçüt oldu u belirtilmektedir66. Endokrin Birli i’ne göre bel boy oran kad nlarda <0.53, erkeklerde <0.55 olmal d r67.

2.2. Biyoelektriksel Empedans Analizi (BIA)

Son birkaç y lda beden ya yüzdesinin saptanmas nda BIA (bioelectrical impedance analysis-biyoelektriksel empedans analizi-bedensel özdirenç çözümlemesi) kullan lmaya ba lanm t r. Beden bile imini daha ayr nt l saptayabilmek için s kl kla kullan lan, giri imsel olmayan, görüntüleme yöntemlerine göre daha ucuz, ta nabilir, daha az yer gerektiren, görece daha az teknik olan bir yöntemdir50.

2.2.1. K sa tarihi

Dokulardaki elektriksel özellikler 1871’den beri bilinmektedir. Thomasset 1960’larda ki ilere subkutan i ne saplayarak elektriksel impedans arac l yla toplam beden suyunu bulmay hedefleyen çal malar yürütmü tür. Hoffer ve arkada lar ve Nyboer 4 elektrotlu BIA’y ilk geli tirenlerdir. Empedans ile toplam beden suyunun ili kisini destekleyen çal malar 1970’lerde yürütülmü ve tek frekansl BIA’lar n sat na ba lanm t r. Çok frekansl araçlar ise 1990’lerden beri bulunmaktad r48.

2.2.2. Temelleri

BIA’n n temelinde bedene duyumsanmayacak, güvenilir düzeyde ak m verilmesi yatmaktad r. El ve ayaklara ba lanan elektrotlar arac l yla bedene hafif bir ak m verilir

(25)

ve bedenin bu ak ma kar gösterdi i direnç izlenir. Bu dirence empedans (Z-özdirenç) ad verilir. Tüm beden dokular bu ak ma ayn düzeyde direnç göstermez. Empedans n rezistans (R-direnç) ve reaktans (Xc) olmak üzere iki bile eni vard r ve ohm ile ölçülür. Rezistans ak m n geçi inin engellenmesi (iletkenli in olmamas ), reaktans ise yava lat lmas (iletkenli in kötü olmas ) anlam na gelmektedir. Çok miktarda elektrolit ve su içeren kas dokusu iyi bir iletkendir ve rezistans dü üktür. Ya ve kemik doku ise çok az su ve elektrolit içerir. Bu nedenle rezistans yüksektir48-50.

S f r ya da çok dü ük frekanslarda hücre zar yal tkand r, ak m hücre içine geçemedi inden dolay elektrik salt hücre d s v larla iletilir. Sonsuz ya da çok yüksek frekanslarda ise hücreler çok iyi iletken durumuna geçerler. Böylece ölçülen empedans hem hücre içi hem de hücre d s v lar n gösterdi i dirençtir. Örne in 50 kHz’lik bir frekansta hem hücre hem de hücre d s v lar ölçülebilir48. De i ik frekansl ölçüm yapan araçlar n kullan m bu nedenle önemlidir.

BIA do rudan beden ya miktar n ölçmez. Elektrik ak m yla bedenin empedans saptan r. Elde edilen empedans, geni örnekler üzerinde yap lm çal malarla olu turulan, ya , cins ve a rl da dikkate alan regresyon e rileri kullan larak toplam beden s v s n bulmak için kullan l r ve sonuçta ya s z kütle elde edilir. Ya s z kütle toplam beden a rl ndan ç kart larak ya dokusu bulunur50,68,69.

Bu hesaplamay k sa bir örnek ile aç klamak gerekirse ( ekil 2), tuzlu su dolu bir tüpün hacmini ö renmek için her iki ucuna birer elektrot yerle tirilir ve ak m verilir. Elde edilen empedans de eri ve tüpün uzunlu u (ya da boyu) a a da verilmi olan formüle konularak hacim hesaplamas yap l r69.

(26)

Iekil 2: Empedans ölçümünden hacim hesaplamas69 Tuzlu su Z ([) Uzunluk (l) Jmpedans (Z) Ak m Hacim (v)= p X L2/Z

P: çözeltinin (ya da maddenin) belli bir s cakl ktaki direnç katsay s L: tüpün boyu

Z: elde edilen empedans

Jnsan bedeninin kollar, bacaklar ve ana gövde olarak 5 tüpten olu tu u varsay l r. Yap lan geni örnekli çal malarda ya , cins ve a rl k da dikkate al narak toplam beden suyu hesaplan r69,70.

Lukashi ve Bolonchuk’un olu turdu u formüle göre71

Toplam Beden Suyu=0.37boy2/Z+ 0.15 (a rl k)+ 2.9 (cins; Erkek:1, Kad n:0)– 0.08 (ya ) + 4.65

Ya s z doku =Toplam Beden Suyu / 0.73

Bu hesaplamalar sonucunda toplam beden suyu, ya s z kütle ve ya kütlesi ortaya ç kmaktad r.

BIA bireylerin fizik ve sa l k durumundan etkilenmektedir. Bu nedenle ölçüm yapmadan önce baz noktalara dikkat etmek gereklidir. Özellikle50;

• Ölçüm yap lmadan önce elektrotlar n alkolle silinmesi bula aç s ndan önemlidir.

• Ölçümden önce bireye ölçümün amac ve içeri i anlat lmal d r.

(27)

• Ölçümden 8 saat önce egzersiz ya da sauna vb. su kayb na neden olabilecek eylemlerden kaç n lmal d r.

• Ölçüm yap lan ki inin ate i ya da belirgin akut bir hastal olmamal d r.

• Ölçüm yap l rken ki i terli olmamal , düzgün soluk al yor olmal d r.

• Ölçüm yap l rken ki inin üzerinde tenine de en metal (kolye, saat, bilezik vb.) olmamal d r.

• Ki i ölçüm aletinin üzerinde ç plak ayakla dik durmal , elleri ile i aretli yerleri tutmal ve kollar n hafifçe ileri (beden ile kol aç s yakla k 300olmal d r) itmelidir.

• Toplam ölçüm 5 dakikadan daha az bir süre almaktad r.

• Kalp pili ve bedeninde metal protez olan ki iler ve gebelerde kullan lmamal d r.

2.2.3. Biyoelektriksel Empedans Analizi kullan m na ili kin k s tl l klar

BIA ile ilgili yap lm çal malar daha çok sa l kl bireyler üzerinde yap lm t r. Özellikle a r kas kayb yaratan süregen hastal klarda, a r su kayb ya da birikimi olan hastalarda ve a r i man ve zay f bireylerde çok güvenilir sonuçlar elde edilmeyebilir. Alt n standart olarak kabul edilen DEXA ya da MR ile kar la t r ld nda, normal beden ya na sahip bireylerde geçerli sonuçlar verdi i ancak a r zay f ya da i man bireylerde beden ya yüzdesini az ya da fazla saptayabildi i baz çal malarda gösterilmi tir72-74. Ayr ca uzun dönemde beden ya yüzdesi, kas kütlesi gibi konularda fikir verebilmesine kar n, çok k sa süreli (saatlik ya da günlük) bedensel de i ikliklerde yanl sonuçlar verebilmektedir50 Bu nedenle hemodiyaliz ve kemoterapi hastalar ile a r ödem birikimi olan hastalarda kullan lmas önerilmemektedir.

3. Beden Bile imi ile Kan Ya lar Aras ndaki li kiyi nceleyen Çal malar

Birçok çal mada i manl n KKH (Koroner kalp hastal ) için bir risk etmeni oldu u gösterilse de beden ya yüzdesinin kardiyovasküler risk etmenleri olan kan ya lar ile ili kisi tart mal d r. Yap lan çal malarda antropometrik ölçümlerin ve beden ya n n kan ya lar ile zay f ancak anlaml ili kisi oldu u gösterilmi tir14,43,44,55,75. Japonya’da hastaneye kontrol için gelen 1,380 erkek ve 1,103 kad n üzerinde yap lan bir

(28)

çal mada55 erkeklerde beden ya yüzdesi ve beden kütle indeksinin total kolesterol ve LDL ile zay f (%17-25) ancak anlaml bir korelasyonu varken, HDL ile daha güçlü (%28-31) bir korelasyonu oldu u, kad nlarda korelasyonlar erkeklere göre daha zay f olmakla birlikte yine anlaml korelasyonlar elde edildi i belirtilmi tir. Yine Japonya’da daha genç bir toplulukta, 1,217 erkek ofis çal an nda yap lan bir çal mada44 benzer sonuçlar elde edilmi , beden ya yüzdesi ve beden kütle indeksinin LDL ile anlaml ancak zay f (%22-23), HDL ile daha iyi (%32-36) korelasyonlar gösterdi i saptanm t r. ABD, Malwaukee’de 1,233 çal anda14 yap lan bir çal mada ise antropometrik özelliklerin total kolesterol (%22-31) ve HDL (%14-23) ile zay f ancak anlaml korelasyonlar elde edildi i total kolesterol HDL oran ile daha güçlü korelasyonlar (%34-40) elde edildi i saptanm t r. Beden ya yüzdesinin BKI ya da bel çevresi gibi antropometrik ölçümlere k yasla kan ya lar yla aras ndaki ili kinin gücünün ne oldu u ise tart mal d r43,44,55,56.

(29)

AMAÇLAR

Bu çal man n amaçlar

Balçova, Teleferik Mahallesi’nde ya ayan 30 ya ve üzeri erkek ve kad nlarda,

1- Biyoelektriksel empedans analizi (BIA) ile elde edilen beden ya yüzdesinin kan ya lar ile ili kisini,

2- Antropometrik ölçümlerin kan ya lar yla ili kisini,

3- Beden ya yüzdesinin di er antropometrik ölçümlere göre riskli kan ya lar n öngörmedeki ba ar s n incelemektir.

(30)

YÖNTEM

Ara t rma tipi: Kesitsel bir ara t rmad r.

Ara t rma grubu: Balçova Teleferik Mahallesi’nde ya ayan 30 ya üstü bireylerdir. Ara t rma grubunun büyüklü ü: Yap lan çal malarda beden ya yüzdesi ile kan

ya lar aras nda zay f bir korelasyon saptanm t r43,44,55. Bu çal mada beden ya yüzdesi ile kan ya lar aras nda zay f bir korelasyon (r=0.10) oldu u varsay larak, p=0.05 (tek yönlü), ve %90 güç için ara t rmaya al nmas gereken en az ki i say s 854 olarak hesaplanm t r (Ek 2)76. Örnek seçimi yap lmam , Haziran ay nda Teleferik Mahallesi’nde evde bulunan ve BAK (Balçova’n n Kalbi) Projesi’nin durum saptama sürecinde, bu çal maya kat lmay kabul eden tüm bireyler (n=986) çal maya al nm t r.

De i kenler • Kan ya lar o Total kolesterol o HDL o LDL o Trigliserit

o Total kolesterol/HDL oran

• Sosyo-demografik de i kenler o Ya

o Cins

• Ya am düzenine ili kin de i kenler o Kullan lan ya türü

(31)

• Ki inin sa l k durumu

o Süregen hastal k varl

o Kolesterol dü ürücü ilaç kullanma durumu o Menopoz varl

• Beden ya yüzdesi

• Antropometrik de erlendirme o Bel çevresi

o Bel kalça oran

o Beden Kütle Jndeksi (BKI) o Bel boy oran

De i kenlerin tan m ve ölçütler

Bozulmu kan ya düzeyi

Kan kolesterol, HDL, LDL ve trigliserit düzeyi: ABD Ulusal Sa l k Enstitüsü’nün Yeti kin Sa alt m Paneli III’e (Adult Treatment Panel III- ATP III) göre ikili veri durumuna getirerek kullan lm t r6;

• Total kolesterol: 200 mg/dl ve üstü riskli total kolesterol düzeyi olarak al nm t r.

• LDL kolesterol: 100 mg/dl ve üstü riskli LDL düzeyi olarak al nm t r.

• HDL kolesterol

Erkeklerde < 40 mg/dl

Kad nlarda < 50 mg/dl riskli HDL düzeyi olarak al nm t r.

• Trigliserit: 150 mg/dl ve üstü riskli Trigliserit düzeyi olarak al nm t r.

• Total kolesterol/HDL oran : Elde edilen total kolesterol de eri HDL’ye bölünmü ve aç k olarak kullan lm t r.

(32)

Kan de erleri her zaman mg/dl olarak sunulmu tur. Kanlar, bir gecelik açl k sonras nda sabah al nm t r.

Kanlar her gün Dokuz Eylül Üniversitesi Merkez Laboratuvar na getirilmi , kanda total kolesterol, LDL, HDL ve trigliserit düzeylerine Abbott Architecht c16000 ile otoanalizöre uygun orijinal kitlerle bak lm t r.

Sosyo-demografik de i kenler

• Ya : Aç k olarak do um y l sorgulanm t r. Daha sonra ya a çevrilmi tir.

• Cins: Erkek ya da kad n olarak sorgulanm t r.

Ya am düzenine ili kin de i kenler

• Kullan lan ya türü: Bireylere en s k kulland klar ya türü sorulmu , margarin ve kat ya lar, zeytinya ve di er s v ya lar olarak grupland r lm t r.

• Fizik aktivite yapma durumu: Bireylere birincisinde orta düzey fizik aktivite, ikincisinde a r düzey fizik aktivite ve üçüncüsünde i te yap lan fizik aktivite olmak üzere fizik aktivite ile ilgili üç soru sorulmu tur. Sorular için Uluslar aras Fizik Aktivite anket formundan77 ve Liverpool Ya am Al kanl klar Anketi’nden78 yararlan lm t r.

Orta düzey fizik aktivite: “Haftada en az 5 gün, 30 dakika süren, hafif terleten, h zl yürüme, dans etme gibi” eylemleri içerir.

A r düzey fizik aktivite: “Haftada en az 3 gün, 20 dakika süren, nefes nefese kalmaya yol açan, aerobik, ko ma, bisiklete binme, spor salonunda aletle çal ma, futbol, bahçede çapa yapma gibi eylemleri içerir.

J te yap lan fizik aktivite: J te yap lan eylemler 4 seçenekli olarak; i. Masa ba nda çal yorum,

ii. Çal ma s ras nda çok yürüyorum ancak a r yük ta m yorum, iii. Çal rken çok yürüyorum, yük ta yorum, merdiven inip

(33)

iv. J im a r fiziksel aktivite gerektiriyor (a r yük ta yorum, kazma-kürek ile çal yorum) olarak sorgulanm t r.

Örne in kat l mc bo zaman nda orta düzeyde fizik aktivite yaparken, ayn zamanda i i a r fizik aktivite gerektiriyor olabilir. Farkl seçeneklerin birlikteli ini de erlendirebilmek amac yla bu üç soruya verilen yan tlar bir bile ik indeks arac l ile birle tirilmi tir. Bu indekse göre:

• Yeterli fizik aktiviteye sahip olanlar:

Haftada 5 ya da daha s k orta düzey fizik aktivite yapanlar ya da Haftada 3 ya da daha s k a r fizik aktivite yapanlar ya da

J te çok yürüdü ünü ve yük ta d n belirtenler

• Yeterli fizik aktivite düzeyine sahip olmayanlar:

Haftada 5’ten daha seyrek orta düzey fizik aktivite yapanlar ya da Haftada 3’ten az a r fizik aktivite yapanlar

Masa ba nda çal anlar ve i te yük ta madan, salt yürüyenler

Ki inin sa l k durumu

• Süregen hastal k varl : Ki ide önceden hekim tan s alm hiperkolesterolemi ve ailesel hiperkolsterolemi varl sorulmu tur.

• Kolesterolü dü ürücü ilaç kullanma durumu: Yüksek kolesterolü ya da ailesel hiperkolesterolemisi olan bireylere kolesterol dü ürücü ilaç kullan p kullanmad sorulmu tur.

• Menopoz varl : Kad nlara düzenli adet görüp görmedikleri sorulmu , en son adet tarihine göre son bir y l içinde10,15,24,28,79 adet görmeyenler menopozda olarak de erlendirilmi tir.

Beden ya yüzdesi

Aç k olarak al nan beden ya kütlesinin (kg), toplam a rl a bölünerek yüzdesi al nm , beden ya yüzdesi hesaplanm t r. Erkeklerde %15.0’ n alt dü ük, %15.00-%19.99 normal, %20.00 ve üstü fazla ya l olarak de erlendirilmi tir. Kad nlarda ise

(34)

%20.00’ n alt dü ük, %20.00-%29.99 normal, %30.00 ve üstü fazla ya l olarak nitelendirilmi tir70.

BIA ölçümleri bir gecelik açl k sonras nda Jawon marka Gaia 359 Plus model tetra-polar, bilekten ölçüme uygun, çok frekansl (5-50-250 kHz), 500 _A ak m gücüne sahip araçla yap lm t r.

BIA ile ölçüm yap l rken a a daki noktalara özen gösterilmi tir10.

• Ölçüm yap lmadan önce elektrotlar alkolle silinmi tir.

• Ölçümden önce bireye ölçümün amac ve içeri i anlat lm t r.

• Bireyler bir gece açl k sonras sabah geldi i için bireylerin ölçümden önce alkol almad ya da egzersiz yapmad ndan emin olunmu tur.

• Ölçüm yap lmadan önce ki ilerden tenlerine de en metalleri (kolye, saat, bilezik vb.) ç kartmalar istenmi tir.

• Ki i ölçüm arac n n üzerinde uygun pozisyonda durmas na dikkat edilmi tir.

• Kalp pili ve bedeninde metal protez olan ki ilerde, gebelerde, kemoterapi alanlarda kullan lmam t r.

• Ölçüm arac n n kar s na bireyler için uyar lar ve BIA üzerindeki duru pozisyonunu gösteren bir tablo as lm t r (Ek 5).

Antropometrik ölçümler

• Bel çevresi: Ki i dik, ayaklar biti ik, kollar iki yanda, normal soluk alarak durduktan sonra bel bölgesinin en ince yeri esnemeyen mezür ile ölçülmü tür. Erkeklerde 102 cm, kad nlarda 88 cm ve üstü olanlar abdominal i man olarak de erlendirilmi tir59-62.

• Bel kalça oran : Bel çevresi kalça çevresine bölünmü tür. Kalça çevresi için ki i dik, ayaklar biti ik, kollar iki yanda, normal soluk alarak durduktan sonra kalça bölgesinin en ç k nt l yeri esnemeyen mezür ile ölçülmü tür. Erkeklerde 0.90, kad nlarda 0.85 ve üstü abdominal i manl k olarak de erlendirilmi tir80.

(35)

• Bel boy oran : Bel çevresinin boya bölümüdür. ErkeklerdeU0.55, kad nlardaU0.53 riskli kabul edilmi tir67.

• BKI: A rl k hafif giysilerle, ayakkab s z olarak ölçülmü tür. Boy ise ayakkab s z olarak duvarda sabitlenmi boy ölçer arac l yla ölçülmü tür. BKI hesaplamas için a rl k boyun karesine (kg/m2) bölünmü tür. Dünya Sa l k Örgütü’nün

(DSÖ) s n fland rmas kullan lm t r81. DSÖ’ye göre 18.50’in alt zay f

18.50-24.99 normal 25.00-29.99 hafif i man

30.00 ve üstü i man olarak tan mlanmaktad r.

Yap lan gruplamalarda 30.00 kg/m2üstü i man olarak al nm t r. Boy, bel çevresi ve kalça çevresi için ölçüm yönetmelikleri Ek 5’te sunulmu tur.

Veri toplama yöntemi

Veri toplama i lemi iki a amada yürütülmü tür. Jlk a amada önceden e itim alm be anketör arac l ile evlerde yüz yüze görü me yap lm , bireylerin sosyo-demografik özellikleri, ya am biçimi ve sa l k öyküsü ile ilgili bilgiler veri toplama formu arac l ile toplanm t r. Anketörler en az lise mezunu olan bireylerdir. Anketörlerin e itimi üç a amada gerçekle tirilmi tir. Jlk a amada anketörlere anket konusunda bilgi verilmi , haz rlanan rehberler (Ek 4) da t lm t r. Jkinci a amada üzerinde çal lacak grup d nda bir grupta önceden haz rlanan anket uygulanm ve son a amada yap lan uygulamada en çok sorun ya anan anket içerisinde yer alan fizik aktivite düzeyinin belirlenmesine ili kin soru yeniden de erlendirilerek çözümlenmi tir. Anketörler öncelikle BAK (Balçova’n n Kalbi) projesi kapsam nda ba ka bir mahallede çal m lar, orada yakla k 1500 anket yapt ktan sonra Teleferik mahallesine geçmi lerdir. E itim alm be anketör çal ma boyunca de i memi tir.

Anketörler her gün ö len alana ç km lar ve evlerde anket yapm lard r. Evde bulunamayan bireylerin kap lar na Semtevi’ne ba vurmalar rica eden bir davet yaz s

(36)

b rakm lard r. Sabahlar 3 anketör davet yaz s n al p, anketi olmaks z n Semtevi’ne gelen bireylere anket yapm lard r. Di er 2 anketör ise antropometrik ölçümlerin (Boy, bel ve kalça çevresi) yap lmas nda ara t rmac ya yard mc olmu lard r. Antropometrik ölçümlere yard mc olan anketörlere çal ma ba lamadan önce ölçümlerle ilgili bire bir e itim verilmi tir. Ayr ca hem kat l mc lara nas l durmalar gerekti ini göstermek hem de ölçüm hatalar n en aza indirmek amac yla ölçümlerin yap laca alanda ölçümlerin nas l yap laca na ili kin resimli “ölçüm yönetmeli i” kartlar (Ek 5) as lm t r.

Kan analizleri için bireylere uygun bir gün için randevu verilmi ve bireyler semtevine ça r lm lard r. Semtevinde bir hem ire taraf ndan vacutainer arac l ile 10cc kanlar al nm , ayr ca antropometrik ölçümler ve BIA ile de erlendirmesi yap lm t r.

Her kat l mc ya “500” ile ba layan bir s ra numaras verilmi , ayn s ra numaras ki inin anketine, kan tüpüne, BIA ile yap lan ölçüm kay tlar na ve genel kay t defterine yap t r lm t r. Bu ekilde anketlerin, kan tüplerinin ya da BIA ölçümlerinin kar mas önlenmi tir.

Al nan kanlar kan ta ma kutusuna konarak her gün sabah 11:30’da kan toplama arac ile ayn oför taraf ndan Dokuz Eylül Üniversitesi Merkez Laboratuvar ’na getirilmi tir. Kan sonuçlar bir gün sonra a ba lant s üzerinden al nm t r.

Anket bilgileri, BIA ile elde edilen ölçümler ve kan de erleri özel olarak haz rlanm bir yaz l m arac l yla birle tirilmi ve SPSS 15.0 paket program na aktar lm t r.

Veri çözümleme yöntemi

Veri çözümlemede SPSS 15.0 paket program kullan lm t r. Çözümlemede t testi, ki-kare testi, Pearson korelasyonu ve ROC e risi kullan lm t r. Ortalama de erler standart sapma ile birlikte sunulmu tur. Elde edilen p de eri 0.05’ten küçükse fark anlaml kabul edilmi tir.

(37)

Jlk önce erkek ve kad nlarda ortalama beden ya yüzdesi ve antropometrik ölçümler t testi ile de erlendirilmi , ard ndan kesim noktalar ndan yararlan larak grupland r lm ve ki-kare ile cinsler aras ndaki fark de erlendirilmi tir.

Daha sonra erkek ve kad nlarda ortalama kan ya lar (total kolesterol, LDL, HDL, trigliserit) t testi ile de erlendirilmi , ard ndan ABD Ulusal Sa l k Enstitüsü’nün Yeti kin Sa alt m Paneli III’e göre grupland r larak riskli kan ya düzeylerinin cinse göre farkl l ki-kare ile de erlendirilmi tir.

Erkek ve kad nlarda beden ya yüzdesi ile antropometrik ölçümlerin kan ya lar ile ili kisi Pearson korelasyonuyla irdelenmi , korelasyon katsay s (r) tabloda ve p de eri tablo alt nda gösterilmi tir.

Beden ya yüzdesi, bel çevresi, beden kütle indeksi, bel kalça oran ve bel boy oran n n riskli total kolesterol, LDL, HDL ve trigliserit düzeylerini öngörmedeki ba ar s n n gösterilmesi için erkek ve kad nlarda ROC e rileri çizilmi ve e ri alt nda kalan alan de erlendirilmi tir. E ri alt nda kalan alan ne kadar geni se öngörme ba ar s n n da o kadar yüksek oldu u kabul edilmi tir.

Ula lamayan bilgiler

Beden ya yüzdesi ile riskli kan ya lar aras ndaki ili kiyi ortaya koymak için 854 ki i yeterlidir. Çal mada örnek seçimi yap lmam t r. Hedef Teleferik mahallesinde ya ayan tüm bireylerin (n=5,233) çal ma kapsam nda de erlendirilmesidir. Ancak çal man n giri imsel olarak kan al m n içermesi ve BIA ölçümünün salt Semtevinde yap labilmesi evlerde veri toplamay olanaks z k lm , kat l m gönüllülük temeline dayanm t r. Sonuç olarak çal ma kapsam nda 986 ki iden kan al nm t r. Ancak bu ki ilerden

(38)

• 9’unun (2’si gebe, 2’sinde kalp pili, 4’ünün aya nda metal protez oldu u, 1 ki i aya ndan ameliyat oldu u, 1 ki i kemoterapi ald ) BIA ile ölçümü uygun olmad ,

• 1 ki ide ya dengesizli ine ba l olarak ölçüm ba ar l olamad ,

• 2 ki i de çal man n bu bölümüne kat lmay reddetti i için veri çözümlemeye 974 ki i al nm t r.

Veri çözümlemeye kat lan 974 ki iden yedi kad n n menopoz bilgisine, 3 kad n n sa l k öyküsüne, 2 kad n n fizik aktivite durumuna, 1 kad n n HDL de erine, 4 erke in çal ma durumu bilgisine ula lamam t r.

Zaman çizelgesi

01 Iubat -30 Haziran 2007: Ara t rman n planlanmas

01 Temmuz 2007-30 May s 2008: Araçlar n al nmas , anketörlerin e itimi 01 Haziran 2007-30 Haziran 2008: Veri toplanmas

01 Temmuz 2008-15 Aral k 2008: Veri çözümlemesi 15 Aral k 2008-09 Mart 2009: Tezin yaz m

(39)

BULGULAR

Balçova Teleferik Mahallesi’nde yap lan ara t rmaya 267’si (%27.41) erkek, 707’si (%72.59) kad n olmak üzere toplam 974 ki i kat lm t r. Erkeklerde ortalama ya 54.68±12.11 (ortanca 56), kad nlarda 51.51±12.36 (ortanca 51)’d r. Tablo 1’de erkek ve kad nlar n sosyo-demografik özellikleri ve ya am al kanl klar sunulmu tur.

Tablo 1: Erkek ve kad nlar n sosyo-demografik özellikleri ve ya am al kanl klar

Sosyo-demografik de i kenler ve ya am al kanl klar

Erkekler (n=267) Kad nlar (n=707)

Say % Say % Ö renim durumu Jlkokul ve alt 117 43.82 446 63.08 Ortaokul ve lise 104 38.95 186 26.31 Yüksekokul ve üstü 46 17.23 75 10.61 Medeni durum Bekar 14 5.24 28 3.96 Bo anm - Dul 10 3.75 128 18.10 Evli 243 91.01 551 77.93 Çal ma durumu Çal yor 89 33.33 61 8.63 Emekli ya da çal m yor 174 65.17 634* 89.67

En s k kullan lan ya yürü

Margarin ya da kat ya 4 1.50 5 0.71 S v ya 126 47.19 298 42.15 Zeytinya 137 51.31 404 57.14

Yeterli fizik aktivite yapma durumu

87 32.58 114 16.12

(40)

Ara t rmaya kat lan erkeklerin %17.23’ü kad nlar n ise %10.61’i yüksekokul ve üstü e itim alm lard r. Kat lan erkeklerin çok büyük ço unlu u evliyken (%91.01), kad nlarda erkeklere göre dul ya da bo anm oran daha yüksektir (%18.10). Erkeklerin üçte biri bir i te çal t n belirtirken, kad nlar n büyük ço unlu u çal mamaktad r (%89.67). Erkekler ve kad nlar aras nda kullan lan ya türü aç s ndan belirgin bir fark yokken, erkeklerde yeterli fizik aktivite düzeyine sahip olma kad nlardan daha fazlad r (%32.58 ve %16.12).

Erkek ve kad nlar n beden ya yüzdesi ve antropometrik özellikleri

Erkek ve kad nlarda ortalama beden ya yüzdesi ve antropometrik özellikler Tablo 2’de sunulmu tur. Ayr ca erkek ve kad nlarda beden ya yüzdesi ve antropometrik yöntemlerin birbiriyle korelasyonu Ek Tablo 1’de sunulmu tur.

Tablo 2: Erkek ve kad nlar n beden ya yüzdesi ve antropometrik özellikleri

Erkek (n=267) Kad n (n=707) p* Beden ya yüzdesi ve antropometrik ölçümler x ±S x ±S PBF 25.89±5.89 35.13±6.16 <0.01 Bel ç. 95.68±10.00 88.42±12.59 <0.01 BKI 27.44±4.06 29.24±5.56 <0.01 BKO 0.96±0.08 0.87±0.08 <0.01 Bel boy O. 0.57±0.06 0.57±0.09 0.78 * t testi

Kad nlarda ortalama beden ya yüzdesi ve beden kütle indeksi erkeklere göre anlaml olarak daha yüksektir (her ikisi için p<0.01). Erkeklerde ise ortalama bel çevresi ve bel kalça oran kad nlara göre anlaml olarak yüksektir (her ikisi için p<0.01). Bel boy oran aç s ndan cinsler aras nda anlaml fark yoktur (p=0.78).

(41)

Beden ya yüzdesi ve antropometrik ölçüm de erleri kesim noktalar na göre grupland r l p, riskli bireyler olarak yeniden düzenlenmi , erkek ve kad nlarda beden ya yüzdesi ve antropometrik ölçümlere göre riskli bireyler Tablo 3’te gösterilmi tir.

Tablo 3: Erkek ve kad nlarda beden ya yüzdesi ve antropometrik ölçümlere göre riskli bireylerin s kl

Erkek (n=267) Kad n (n=707) p* Beden ya yüzdesi ve

antropometrik ölçümler

(riskli de erler) Say % Say %

PBF (U20.0;30.0) 221 82.77 571 80.76 0.53

Bel çevresi (U102 cm;88 cm) 78 29.21 360 50.92 <0.01 BKI (U30.00kg/m2) 73 27.34 289 40.88 <0.01 Bel kalça oran (U0.90;0.85) 221 82.77 428 60.54 <0.01 Bel boy oran (U0.55;0.53) 159 59.55 455 64.36 0.30 * 2Yates

Erkeklerin %82.77’si kad nlar n ise %80.76’s riskli beden ya yüzdesine sahiptir. Riskli beden ya yüzdesi (p=0.53) ve riskli bel boy oran (p=0.30) aç s ndan cinsler aras nda istatistiksel olarak anlaml fark yoktur. Riskli bel kalça oran erkeklerde (%82.77) kad nlara (%60.54) göre anlaml olarak fazlad r (p<0.01). Buna kar l k kad nlarda riskli bel çevresi (%50.92) ve BKI (%40.88) düzeyi erkeklere (%29.21 ve % 27.34) göre anlaml olarak yüksektir (her ikisi için de p<0.01).

Erkek ve kad nlarda kan ya lar

(42)

Tablo 4: Erkek ve kad nlarda kan ya düzeyleri Erkek (n=267) Kad n (n=707) p* Kan ya x± S x ± S T. kolesterol 203.63±42.59 214.12±42.88 <0.01 LDL 123.79±33.99 131.23±36.15 <0.01 HDL 47.28±11.58 55.34±12.52 <0.01 Trigliserit 166.31±105.25 140.79±88.36 <0.01 Kolesterol/HDL 4.47±1.17 4.05±1.18 <0.01 * t testi

Hem erkeklerde hem de kad nlarda ortalama total kolesterol ve LDL de erleri s n r de erlerin üstündedir. Kad nlar n ortalama total kolesterol, LDL ve HDL de erleri anlaml olarak erkeklerden yüksekken, erkeklerin ortalama trigliserit ve total kolesterol/HDL oran anlaml olarak kad nlardan yüksektir (tümünde p<0.01).

Kan ya lar yöntemde belirtilen kesim noktalar na göre grupland r lm , erkek ve kad nlarda riskli kan ya de erlerine sahip bireylerin s kl Tablo 5‘te gösterilmi tir. Tablo 5: Riskli kan ya düzeyine sahip erkek ve kad nlar n s kl

Erkekler (n=267) Kad nlar (n=707) p* Kan ya lar

(riskli de erler, mg/dl) Say % Say %

Yüksek total kolesterol (U200) 133 49.82 427 60.40 <0.01

Yüksek LDL (U100) 101 37.83 351 49.65 <0.01 Dü ük HDL (b39;49) 70 26.22 261 36.97 <0.01 Yüksek Trigliserit (U150) 119 44.60 249 35.22 <0.01 * 2Yates

Ara t rmaya kat lan kad nlar n %60.40’ erkeklerin ise %49.82’si yüksek kolesterol düzeylerine sahiptir (p<0.01). Kad nlarda erkeklere göre yüksek LDL (%49.65 ve %37.83; p<0.01) ve dü ük HDL (%36.97 ve %26.22; p<0.01) anlaml olarak fazlad r.

(43)

Erkeklerde ise yüksek trigliserit (%44.60) kad nlara (%35.22) göre anlaml olarak fazlad r.

Erkek ve kad nlarda hekim tan s alm hiperkolesterolemi ve ailesel hiperkolesterolemi varl , kolesterol dü ürücü ilaç kullanma ve kad nlarda menopoz durumu Tablo 6‘da sunulmu tur.

Tablo 6: Erkek ve kad nlarda hiperkolesterolemi ve ailesel hiperkolesterolemi tan s varl , kolesterol dü ürücü ilaç kullanma ve kad nlarda menopoz durumu

Erkekler (n=267) Kad nlar (n=704) p*

Sa l k öyküsü Say % Say %

Hastal k varl

Hiperkolesterolemi 79 29.59 265 37.64 0.02 Ailesel hiperkolesterolemi 0 0.00 11 1.56 ---- Kolesterol dü ürücü ilaç kullanma 29 10.86 84 11.93 0.73 Menopoz durumu (n=700) ---- --- 389 55.57 ----

* 2Yates

Kat l mc lar n verdi i öyküye göre önceden hekim taraf ndan tan konan hiperkolesterolemi varl kad nlarda erkeklerden anlaml olarak yüksektir. Ailesel hiperkolesterolemi tan s alanlar n tümü (n=11) kad nd r. Erkek ve kad nlarda kolesterol dü ürücü ilaç kullanma s kl anlaml olarak farkl de ildir (p=0.73). Menopoz durumuna bak ld nda kad nlar n yar s (%55.57) menopozdad r.

Erkek ve kad nlarda beden ya yüzdesi ve antropometrik ölçümlerin kan ya düzeyleriyle ili kisi

Erkek ve kad nlarda beden ya yüzdesi ve antropometrik ölçümlerin kan ya de erleri ile ili kisi korelasyon katsay lar ile birlikte Tablo 7‘de sunulmu tur.

(44)

Tablo 7: Erkek ve kad nlarda beden ya yüzdesi ve antropometrik ölçümlerin kan ya de erleri ile ili kisi (Tabloda p de erleri gösterilmemi , salt korelasyon katsay s (r) sunulmu tur. p de eri tablonun alt nda sunulmu tur.)

Erkek (n=267) Kad n (n=707) Total kolesterol LDL HDL Trigliserit Kolesterol HDL oran Total kolesterol LDL HDL Trigliserit Kolesterol HDL oran PBF 0.03 0.05 -0.21** 0.12* 0.17* 0.14** 0.10* -0.18** 0.26** 0.22** Bel Ç. <0.01 0.02 -0.26** 0.13* 0.18** 0.12** 0.08* -0.25** 0.30** 0.27** BKI -0.03 <0.01 -0.27** 0.11* 0.17* 0.07* 0.04 -0.20** 0.24** 0.20** BKO 0.01 0.02 -0.14* 0.07 0.08 0.16** 0.12** -0.14** 0.25** 0.21** Bel boy O. -0.02 -0.02 -0.25** 0.14* 0.15* 0.14** 0.09** -0.21** 0.31** 0.26**

Düz yaz ile yaz lm olanlar anlaml olmayan, koyu yaz lm olanlar anlaml korelasyonu göstermektedir. *p<0.05; **p<0.01

Erkeklerde beden ya yüzdesi ve antropometrik ölçümlerle total kolesterol ve LDL aras ndaki korelasyon katsay lar çok küçük ve istatistiksel olarak anlaml de ildir. Beden ya yüzdesi ve di er antropometrik ölçümlerle HDL aras nda -0.14 ile -0.27 aras nda de i en anlaml korelasyonlar saptan rken, en yüksek korelasyon BKI (r=-0.27) ve bel çevresi (r=-0.26) ile sa lanm t r. Beden ya yüzdesi ve antropometrik ölçümler art kça HDL anlaml olarak azalmaktad r. Beden ya yüzdesi, bel çevresi, BKI ve bel boy oran trigliserit düzeyi ile istatistiksel olarak anlaml korelasyonlar gösterse de korelasyonun gücü çok zay ft r (0.11 ile 0.14 aras nda). Bel kalça oran d nda di er tüm de i kenlerin kolesterol/HDL oran ile anlaml ancak zay f bir korelasyonu (0.15-0.18 aras nda) göze çarpmaktad r.

(45)

Kad nlarda erkeklerden farkl olarak total kolesterolün hem beden ya yüzdesi ile hem de antropometrik ölçümlerle zay f ancak anlaml bir ili kisi görülmektedir. Bel kalça oran total kolesterol ve LDL ile en güçlü ili kiye sahipken, BKI’nin LDL ile anlaml bir ili kisi saptanmam t r. Hem beden ya yüzdesi hem de antropometrik ölçümler trigliserit ve HDL/kolesterol oran ile anlaml düzeyde ve erkeklerden daha güçlü korelasyonlar göstermi tir. Bel çevresi HDL ve trigliserit (HDL r=-0.25; Trigliserit r=0.30) ile en yüksek korelasyona sahiptir. Beden ya yüzdesi ve antropometrik ölçümler art kça trigliserit anlaml olarak artmakta, HDL azalmaktad r.

Kolesterol dü ürücü ilaç kullan m ve ailesel hiperkolesteroleminin beden ya yüzdesi ve antropometrik ölçümlerin kan ya lar yla ili kisini etkileyebilece i dü ünülmü , bu bireyler ç kart ld ktan sonra olu turulan tablolar Ek Tablo 2’de sunulmu tur.

Erkek ve kad nlarda riskli kan ya n n öngörülmesinde beden ya yüzdesi ve antropometrik ölçümlerin ba ar s n n de erlendirilmesi

Kolesterol dü ürücü ilaç kullanan ve AHK’si olan bireyler ç kar ld ktan sonra her bir riskli kan ya (total kolesterol, LDL, HDL ve trigliserit) için cinse ve menopoza göre tabakal ROC e rileri çizilmi tir (Grafik 1-4). Beden ya yüzdesi ile bel çevresi, BKI, BKO ve bel/boy oran gibi antropometrik de i kenlerin riskli kan ya lar n öngörmedeki ba ar s de erlendirilmi , e ri alt nda kalan alan ne kadar geni se öngörme ba ar s n n da o kadar yüksek oldu u kabul edilmi tir.

(46)

1 - Specificity 1.0 0.8 0.6 0.4 0.2 0.0 S en s it ivi ty 1.0 0.8 0.6 0.4 0.2 0.0 Erkek Referans çizgisi Bel boy orani BKO Bel cevresi BKI PBF ROC Curve 1 - Specificity 1.0 0.8 0.6 0.4 0.2 0.0 Se ns iti vi t y 1.0 0.8 0.6 0.4 0.2 0.0 Kadin Referans çizgisi Bel boy orani BKO Bel cevresi BKI PBF

ROC Curve

Grafik 1: Erkek ve kad nlarda riskli total kolesterolü öngörmede beden ya yüzdesinin ve antropometrik ölçümlerin ba ar s

Erkek Kad n

Riskli total kolesterolün öngörülme düzeyi

Alan p Alan p

PBF 0.492 0.824 0.574 0.001

Beden kütle indeksi 0.474 0.459 0.546 0.039

Bel çevresi 0.464 0.310 0.564 0.004

Bel kalça oran 0.489 0.755 0.596 <0.001

(47)

1 - Specificity 1.0 0.8 0.6 0.4 0.2 0.0 Se ns it i vi ty 1.0 0.8 0.6 0.4 0.2 0.0 Erkek Referans çizgisi Bel boy orani BKO Bel cevresi BKI PBF ROC Curve 1 - Specificity 1.0 0.8 0.6 0.4 0.2 0.0 Se ns iti vi t y 1.0 0.8 0.6 0.4 0.2 0.0 Kadin Referans çizgisi Bel boy orani BKO Bel cevresi BKI PBF

ROC Curve

Grafik 2: Erkek ve kad nlarda riskli LDL’yi öngörmede beden ya yüzdesinin ve antropometrik ölçümlerin ba ar s

Erkek Kad n

Riskli LDL’nin öngörülme düzeyi

Alan p Alan P

PBF 0.498 0.962 0.570 0.001

Beden kütle indeksi 0.464 0.318 0.549 0.024

Bel çevresi 0.485 0.687 0.570 0.001

Bel kalça oran 0.493 0.851 0.590 <0.001

(48)

1 - Specificity 1.0 0.8 0.6 0.4 0.2 0.0 Se ns iti vi t y 1.0 0.8 0.6 0.4 0.2 0.0 Erkek Referans çizgisi Bel boy orani BKO Bel cevresi BKI PBF ROC Curve 1 - Specificity 1.0 0.8 0.6 0.4 0.2 0.0 Se ns iti vi t y 1.0 0.8 0.6 0.4 0.2 0.0 Kadin Referans çizgisi Bel boy orani BKO Bel cevresi BKI PBF

ROC Curve

Grafik 3: Erkek ve kad nlarda riskli HDL’yi öngörmede beden ya yüzdesinin ve antropometrik ölçümlerin ba ar s

Erkek Kad n

Riskli HDL’nin öngörülme düzeyi

Alan p Alan p

PBF 0.567 0.098 0.564 0.004

Beden kütle indeksi 0.610 0.006 0.591 <0.001

Bel çevresi 0.586 0.033 0.606 <0.001

Bel kalça oran 0.522 0.583 0.553 0.019

Bel boy oran 0.582 0.042 0.593 <0.001

(49)

1 - Specificity 1.0 0.8 0.6 0.4 0.2 0.0 Se ns iti vi t y 1.0 0.8 0.6 0.4 0.2 0.0 Erkek Referans çizgisi Bel boy orani BKO Bel cevresi BKI PBF ROC Curve 1 - Specificity 1.0 0.8 0.6 0.4 0.2 0.0 Se ns iti vi t y 1.0 0.8 0.6 0.4 0.2 0.0 Kadin Referans çizgisi Bel boy orani BKO Bel cevresi BKI PBF

ROC Curve

Grafik 4: Erkek ve kad nlarda riskli trigliseriti öngörmede beden ya yüzdesinin ve antropometrik ölçümlerin ba ar s

Erkek Kad n

Riskli trigliseritin öngörülme düzeyi

Alan p Alan P

PBF 0.525 0.489 0.650 <0.001

Beden kütle indeksi 0.538 0.281 0.647 <0.001

Bel çevresi 0.553 0.138 0.682 <0.001

Bel kalça oran 0.514 0.693 0.657 <0.001

Referanslar

Benzer Belgeler

Buna göre, kadınlarda çalışma başında ve sonunda ölçülen/hesaplanan vücut ağırlığı, beden kütle indeksi, bel çevresi, kalça çevresi, bel-kalça oranı, yağsız

Our current lifestyle is getting more pleasing, and especially imaginative. Close to the comfort that development has brought, it moreover propels bothersome lifestyle

(39) 100 Parkinson hastasını BKİ değerleri- ne göre değerlendirmişler ve buna göre Parkinson hastalarının BKİ değerleri kontrol grubuna göre % 9 daha az olarak

Örneğin, Türkiye’de yetişkinlerle yapılan bir çalışmada (22) bel/boy oranının birçok kardiyometabolik riski ön görmede en iyi antro- pometrik ölçüt olduğu

Test sonucunda Kilo gruplarına göre yaş ortalama değerlerine bakıldığında zayıf grubun ortalama(16,86 yıl) değeri en yüksek ortalama değerine sahip olduğu, kilolu

Bu nedenle sûfîmizin de zikri sadece Allah’ı (c.) belirli isim ve sıfatlarla anmaya hasretmediği, çok geniş kapsamda ele alıp değerlendiği

Selçuklu Belediyesi’nin bilinçli olduğunu ifade ettikleri tercihler neticesinde kent kültürünü ortaya çıkarma, var olan değerleri etkileme ve belediye hudutları içinde

Semen parametreleri değerlendirildiğinde yalnızca se- men hacminin VKİ ve BÇ’nin ikisi ile birden ilişkili olduğu saptanmıştır (p&lt;0,01).Öte yandan BÇ ile toplam sperm