YALANCILARA
YALAN
SOYT.EVTBXMqrmara iletisim
insan
dostunadost
olmalt.hediyeye hediyeyle karqrhk
ver-meli. Giiliimsemeyi gtiliimsemeyle karqrlamah, yalanlan ihanetle.
-The Poetic Edda *
(*('.r., Poetic Eddu; IX-XII. ytizytltlu
izlanda'tla yazilan Eski Kuzey rnitolo.iisi
ve kahramanltk SiirIerinin bir tlcrIuneri-) Sevgilirn, "oziim sciziirn bir" diye irnd iqince Ben iniutrnm, oysa sdyledigi hep yalan; Varstn bellesin beni dilnyada hiE bir incc Hile tilrenntemig olan acerni bir ollnn.
Kendirni aldattrrtn genq sandr diye heni. Anrir p:rlak giinlerim geEti' qok iyi bilir;
Ben yalnrz cinemseritn yalan a?rn dilini' Bu yiizden kesin gerqek iki yandan ezilir. Sadrk ollnadrlmr sciylerniyor, ne diye? Ben de aqlklayarnam yaglirndrfrrnr' neden'l Ah, giivenir gciziikmek nc yari\r sevgiye; Yaqlanan aqk hoqlanrnaz yrllrln yiizlenrnekten' Yalan siiyler dururuz, ben ona' o cla b:rntr:
Tath dille saranz aytbtmtzr yalirnir.
Sh:rkesPeare, 13t1. Sone *
("E.n.: yukarrclaki g'eviri, TalAt Sait
Halman'm ShakesPeare, Tiim Soneler
kitabmdaki Eevirisinclen ultnmtStr'r ; Cent
yay. 5.Baam, I 997, i stunbul. s'-l I 7.)
Diipediiz
YalanctOlanlara Yalan S0Ylemek 38-5 yrhnda Hrristiyan yetkililer
ilk
"sapkrnt" ("heretic")* (* g'.r., "heretic" sdzcfifrii Ortodoksgdrii-{c
karEt
dinsel
vcYa
siYasalinantsa sahip, Orndokslar
tarcfrn-dan
doha Eok, "Yoldan g:ftmtS, yanlry .fikirli, inangsu" olarak gdrii-Itip hnanan kiEilcr igin kullantl-maktadr. Ttirkge'de mutezil, mu-halif, saphn, zmdtk sdzciikleriYle kar Er lanmaktadlr.) idam ettiler.Avila Piskoposu Priscillian* (* g'.n.;
Priscillian,
bir
Hristiyan clevleti tarafindanilk
kczr(smi
olarakS*s-ia,.nOX,-
..
,:,,,:..
Qeviren
Dog.Di. NurgaY rURxoGt"u".
* ,Sls.sela Boki Lying:,Moral fhoice in Public and Privae Ufe. VihhEe'Bodks,
New York:19?9. Dl*ilihn; 'Lyrng,to Lhn"
ss.l3Gl40)
''
* * M.U.iletiqnr Fakiittesi.
Marmara IletiSim
.rapfunlftla suQlanarak idam e.dilen ispanyol rahip.) ahl0ksrzhk ve bijyiictiliik suglamalarryla ciliime mahk0m eclildi. priscillian seldmere
varmak igin evlilikten ve tiim beclensel zevklerden fer0gat etmek
gerektilini
savunanfon
derece perhizcibir
<loktrinden yana oldulunu beyan etmiqti. Bu g6riiqlerinin temelinde her qeyin, i)zel-likle insan bedeninin, Isa'nm bedeni de clahil olmak iizerl, qeytanlar tarafindan yaratrldrfr inancr bulunuyordu.Oltimtinden sonra bu gOriiqtin takipgileri hakh olarak inanglannr saklamak veya gizlemek yoluna gittiler. Kendi inanglannr
gi"ti."
uygularken, varolan dogmalara ba[h olcrukrarrnr beyair ediyulardr. consentius bu cemaatin igine srzrp onlarr ifqa etmek istedi arna
yapacalr hileli davranrqr da pek igine sindiremiyordu. Augustine'e
y}zrp
akrl danrqtr. Kendi inanElarr hakkrncla yalan sriyiedikleridiiqtini.ilen bu sapkrn tarikata yalan sriylemek mazur gcjriilemez
rniydi acaba'l
Diiriistli.ik burada dramatik bir qekilde
iki
tarafi keskin bir krhggibiydi. Her
iki
taraf da dini meselelerde, birisinin imanrna qahii olma konusunda dtirtistliikten yana olmanrnne
kadar ijnemli oldulunun farkrndaydrlar. Yunanca'da "qahit" (witness) anlamrna gelen "qehit" (martyr) sozcti!ti Hrristiyanlar tarafrndan, cjliime gdnderilse bile Hrristiyanhk imanrna qahadetini siirdilrmekte rsrarlr olanlar igin de kullanrhnaktadrr. Dini baskrlarrn uzun ve kanh tarihiboyunca bu tiir tartrgmalar hep yaganmrqtrr. Baskr uygulayanlar, ele gegirmek veya yolundan ddndiirmek istedikleri tarikatrn igine srzarak
hileye
baqvurmallml,
baqvurmamalrlnr
sorusunu tartrqrrken: kurbanlan igin de inanglerr agrklamah rnr, agrkramamah mr sorusu gilndeme gelmiqtir 1. Aynr tartrqmalar siyasi baskrlar iginde gegerli olmuqtur ama dinle
ilgili
sapkrnhkiarm cizel bir inceligi vardrr. Tanrrya imanr hakkrnda yalan sciyleyenbiri
en
biiyiikcehennem gtinahrnr igtemiq sayrlrr. Ote yandan da imansrz birisini
veya kabul edilemeyecek inanglarr olan birisini dine ddndiirmek de
sevaplann en biiyiiftidiir.
Augustine, "sakh sapkrnlara bile savag agan" bu gayretkeqlikten
horslanmakla
birlikte,
bunlarr saklandrklarr yerden yalanlarlagrkartm anrn dolru olmadrfrnr diiqtiniiyordu. Consentius'un soru suna
verdipi cevapta yalanlara yalanlarla kargrhk vermenin hrrsrzhla lrrrsrzhkla, dine ktifredene yine dine ktifretmeyle, zinaya zinayla karqrhk vermeye benzer oldulunu yazmr$tr. Ustelik ne olursa olsun diiriist ohnakla tivtinen Htristiyanlann, gaflet ve deldlet gukuruna diiqmtiq sapkrnlara yalan stiylemeleri, bu
iki
grup arasmdaki temel farkhhfr ortadan kaldrmrq olurdu2.Marmura iletisim
Insanrn yanlrqhklarla, hamhklarln, yetersizliklerle miicadele
ederken aynl $ekilde karqrhk vermeye kalkmasr, bu seviyelere di.iqmesini gerektirir.
O
zaman, canl yananbir
annenin "ben debebefimi lsrrsam mr'/" diye tuhaf bir soru sormasrna kadar gider bu davranrq3. Yine de gocuklarrn
delil
ama, ne yaptrklarrnr bilenlerinyalanlanna yalanla karqrhk vermek gerektifii dtiqiiniiltir.
Goze Goz
Bu gnrtiqlerin mazisi gi\ze goz, diqe diq adaleti kadar eskidir. Baqlangrgta bu durum hakkaniyetin savunulmasr gibi goriinebilir.
Yalancrya yalan sciylemek ona hak ettiEini vermek, oyunu
kurallarr-na giire oynamak, yalancrnrn bozdufu
bir
dengeyi di.izeltmektir,denilebilir. Aynr qekilde hediyelere hediyelerle, misafirperverli!e
rnisafirperverlikle, yumrula yumrukla karqrhk verilira .
Yalan sdylenen kiqilerin dtiqman olarak gortilmeleri boyle bir
karqrhk vermeyi krsmen kolaylaqttrrr. Baqkan
Nixon,
DanielEllsberg'in dosyalannr psikiyatristinden
hile ve
hrrsrzhkla elde ederken, yaprlan ihanete kargrhk verdi[ini di.igi.iniiyordu. Ellsberg.dtiriist davranrqr hak ediyor muydu, hileli davranrqa miistahak degil miydi'l
insanlar kendilerine dtirtist davranmayanlara yalan soylerne
konusunda daha rahat davrantrlar. Sanki aradaki engel kalkrnrq gibidir. Augustirre'in yalana yalanla kargrhk vermenin dine kiifiir edene yine dine ki.ifiir etmeyle karqrhk vermek anlamrna gelecefi
fikrine,
"bdylebir
benzetme her zaman yalana yalanla karqrhk vermenintirne[i
olamaz"diyerek
katrlmayanlar baqka bir benzetmeye bagvurabilirler.Yalan
soylemeklekaba
kuvvet kullanmak arasrndabir
benzetme kurulabilir. Kuvvete kuvvetlekarqrhk
verilebiliyorsa, yalanlara neden yalanlarla karqrlrkverilmesin'/
Birilerini
kaba kuvvetle tehdit edenler, baqkalantarafindan rahatsrz edilmeme haklarrnr yitirdiklerine gcire, yalancr
birisi de sarnimiyet gdrmek hakkrnr yitirmig olur, denilebilir.
Bu ttir tartrqmalarda birbirinden farkh
iki
ahlAki soru genelliklebirbirine
kanqtrrrlrr.Birincisi,
yalancrnrndiiriist
insanlar gibisamimiyet beklemeye hakkr olup olmadrfrdrr. ikincisi. bagkalarrna defil de yalancrlara yalan sdylemek mubah mrdrr sorusudur.
Birinci
soru, kendiattr!r
taqrngeri
tepmesiyle canr yanan yalancrnrn qikayet etmeye hakkr olup olmadr[ryla ilgilidir. Bu soruya normal koEullarda verilecek cevap Eiiphesiz yalancrnrn $ikayet etmehakkr olmadrlr yolundadrr. Kendi bozdufu kurallara baqkalannrn
Marmaru Ilclisim
uymadlEmdan yaklnmasr ikiyi.izliili.ik olur. Sonug olarak, yalancrlann aldahhnayr htk ettikleri diiqiini.iliir.
Ama bu sonug ikinci soruyu da devreye sokar. Yalancrya yalan sdylenmeli
midir'l
Insanlann bunu yapmaya hakktvar
mrdrr'iYrlancrnrn siiylediklerine veya
giivenirlili!ine
inanmak kendi seg,irnleri olduguna giire. karqtl* olarak verilen yalanlartn da enlz
iiteki yalanlar kadar dikkatle ele ahnmast ve olasr etkilerinin giiz iirrunde hu lu nduru lmlsr gerekir.Buladaki aylrmr belirginle$tirmek iqin herkes tarafindan bilinen,
oldukga ,an,rst
,
patolojik
bir
yalancryrele
alaltm. 6rnegingengligindeki atletizm becerileri hakkrnda yerli-yersiz btjbi.irlenen birini dti;iinelirn. Kugkusuz, stilekli palavralar atryor diye ona daha qok yalan s(iylemenin
bir
anlamr yoktur. Biiyle bir adamla baqagrkmaya gahgrrken kigisel dzellikleri
defil
de, yalan siryleyerekkendisine, ba;kalanna ve genel olarak giiven duygusuna verdigi
zarar gijz iiniine altnmaltdrr. Aksi diiqiiniihirse, insan tamamen
baf-krlannrn karakter bozukluklaruna
balh
olarak yalanlara yaltnlarla kar'qrhk verirken en diiqiik seviyeye tenezzijl eder hale gelir.Ustelik. bu yolla karqrhk vermek dofru bile olsa, baqkalartntn ne
zrman yalan s0yledilini bilmek de kolay
delildir.
Karqtlalttklanirldatrhnayr iade etmek isteyenler de yanhq yapab:ilirler. Yalan
siiy-lediEini zannettigimiz kigileri aldatabilecelimizi d[.iqiiniirsek varolan rlclahna durumunu arttlnp. (ig ahnak igin s(iylenen yalitnlann birbirini
izlemesiyle. durumun vahametini trmandrrabiliriz. Bu mantrk da dolrululu herkesin oyuna sunularak stnanacak bir manttk degildir.
Ozetle, yalancr olduklartna inantlanlara kar;l uygulanan diiriistliik
iilgiitlerinde kuqkusuz
psikolojik
bir
rahatltksiiz
konusudur. Gerq,ekten de iirnelin. iigkagrtgr, kavgacr bir satrcrya, giivenilir birkuruluqa davrandtltmtz gibi davranmayrz. Aucak iilgiitlerdeki bu ruhatlama. davranrrslardaki farkhhklarr agrklar' pek samimr olmadr!r
diiiiiniilen
kiqilere yalan sdylenmesini meqru kllmaya yetmez.Yi
ancrnrn yalan s(iyleyerek verdifi zarann bir krsrnr' karglirk olalaksiiylenen yalanrn ttna vereceli zararla iade edilebilir. Arna diger
inianlara, genel giiven duygusuna ve iiq almak igin yalancrlara yalan sdyleyenlere vereceli zarar riskini artlrarak yayrlmastna nerlen ola-biiir. Yalnrzca istisnai ve daha gok zorunlu mazeretlerle yalanctlaru yalan s(iylernek hakh giiriilebilir.
Peki bu zorunlu mazeretler neler
olabilir'l
Bilerek si)ylenenvalanrn tamamen zararsrz olmasr bunlardan biri olabilir' Ozellikle yalancrya siiylendigi igin defil ama hakikaten beyaz olan yalanlar bu
Marmuru IlctiSirn
anlamda
mazur
goriilebilir.
Bir
baqka mazeret, aldatmayrdiiqtindiigiimtiz yalanclnrn gegen bdltimde tartl$trErmlz ti.irden bir
krize mtidahale durumunda ortaya grkabilir." (*8.n.: Yazor "Lies in u
Crisis" adh bir dnceki bdliimdc \liim-kalm anlart olarak gdrillen kriz unlurmda, orn. sagl*, dliimle tehdit edilme gihi, masum bir yusamtn korunmastna ydnelik olarok sdylenen yalanlart
degerlendirmekte-r/ir'.) Yine biiyle bir yalan da srrf yalancrya stiylendigi igin rnazur g(iriilen bir yalan defildir.
Genellikle kullanrlan tigi.inci.i
bir
mazeret, karqrhk vermeduygusuyla yakrndan baflantrhdrr. Yalanctlara yalan soylemek
dtiriist
insanlara yalan soylemekten daha dogalgelir.
Insantnkendisine yalan sdylenmesinin nasrl
bir
geyoldu[u
gcisterilerek yalancrya bir ders verme arzusu vardr.*(*Bu
mazeret genellikleiig
alma
ile
"birisine
ders vermek" anlamtnda
egitim duygusununbirbirine
karlgmastdlr). Buradaki mazeret, bdylebir
iade yoluylabir
yarar saflanacalr yolundadrr. Yalanctntnyalnrzca kendisine giivenilme hakkrnr yitirmekle kalmadrlr, giiven
duygusunu da zedeledi[i
ileri
si.iriiliir. Davranrqtntn nelere yol agtrfrnr kavrayabilirse, baqkabir
deyiqle aldatrhna duygusunupaylaqabilirse yalancr
da,
baqkalanda bu
durumdan yararltqrkacaklardrr.
Bu goriiqtin, yalancrlann aldatrlmasrnr hakh giistermek igin yeterli
olmadrpr aqik0rdrr. Qiinkti
eler
gergekten yalanctya ders vermekistiyorsanrz, bunu diirtist yollarla da yapabilirsiniz.
Yani
dersvermek igin yalan sdylemek tek gare defildir. Btiyle bir mazeretle
elde edilmek istenen qeye ulagabilecefiniz de kesin defildir. Ders anlaqrlmayabilir, hatta algrlanmayabilir. Daha gok, kendisine bdyle
davranrlan yalanct herkesin yalan s0yledi[ini diiqiinerek ona g(ire
davranmakta hakh
oldulu
fikrine
varacaktrr.Bu
ytizden, ders vermekigin
yalan soylemek yalnrzca yanhqdefil,
dtiriistliiktennasibini almadrlr dtiqiintilen insanlan destekleyen bir davrantq olur. Qocuklar, diiqtincesizler, kafast kartgtklar, mitomanyaklar diirtist
davranrqr ancak baqkalarrnrn dtiriistli.iklerini gdrerek 6frenebilirler,
bunun tersi ige yrrnmaz.
Consentius, sapkrn
oldufu belli
olanlarr aldatabilmek igindordtincii
bir
gerekge dahaileri
si.irtiyordu. Onun amacl karqrhk vermek veya ders vermek defildi. Yalan soylemekle, en yiice defier olarak giirdiilti dofruluk ilkesine hizmet edecefini diiqiini.iyordu. Bu amacaiki
yolla varrlabilirdi. Oncelikle Priscillian yanhlarrntn yalan rnaskesini dtigtirmekistiyordu,
hemdinle
ilgili
giiriiqlerininyanhqhfrnr hem de kendilerini korumak igin sOyledikleri yalanlarr
Marmara iletigim
ortaya grkartmak istiyordu. Bunu yaparak kendi gergek imanrna
baflrhfrnr
gdsterecek ve diiqmanlarrnr bozguna ufratacak veya zayrflatacaktr.Bu iddiaya Augustine'in cevabr gok sert oldu:
Peqinde oldu[umuz bu
en biiyiik
avrmlza yalan sdyleyerekonlarrn iddialarrnr destekledigini gormiiyor musun'? Sen kendin de gdsteriyorsun, bu tamamryla Priscillian'crlann giiriiqiidiir. B u g6riiqti Scripture'dan* (*Q.n., Scripture: Kitah-t Mukaddes,
incil)
kanrtlarg0stererek
geliqtirirler. Patrikleri,
Peygamberleri, isa'nrn Havarilerini, melekleri ve hatta Yiice Efendimiz isa'yr bile Ornek gdsterrneye ciiret ederek onlarrn yaptrklarrgibi
yalan sdylemeye tersvik ederler yandaqlannr. Giiya hatalarrnrndolrululunu
ancakHakikatin yalan oldulunu sdyleyerek ispatlayabileceklerini sanrrlar. Bunlann
taklit
edilmesi degil yalanlarrnrn yiizlerine vurulmasr gerekir sAugustine'in de gdsterdigi gibi, yalancrlara yalan sriylemenin
mazereti olarak dolruculufu dne stirmek pek saflam
bir
gerekge gibi gdriinmtiyor. Trpkr intikam almak veya karqrhk vermek tizere hakkaniyet arayrgrnrnve
yarar elde etmenin dne si.irtilmesindeoldu[u gibi, do[ruculuk igin de yalancrlara yalan soylemenin hakhhfr
bdyle
ileri
siirtilemez. Ancakbu
tiir
yalanlarrn daha mazur gdriilebilecefibir
durum vardrr. Yalancryla aldatrlan arasrndaaldatmacah iliqkinin ya$anmasr konusunda karqthkh
bir
anlagrna varsa yalan sorun olmayabilir.Karqrhkh Aldatmaca
Bdltimtin baqrnda ahntr yaptrprmtz Shakespeare'in sonesi gok
tanrdrk, biraz
da
acrkhbir
insanltk durumudur.Iki
insan neyaptrklannrn farkrnda olarak birbirlerini aldatrrlar, maskelenen
durumla
yiz
yuze gelmek yerine aldatmacayt siirdiirmeyi tercihederler.
Her
biri,
ijtekinin
sergiledifi pohpohlamave
giivene inanryormuq gibi yapar:Yalan stiyler dururuz, ben ona, o da bana: Tath dille sararlz aytbrmrzt yalana.6
Arkadaqhklarm, ailelerin go[unda yanrlsamalan besleyen btiyle karqrhkh bir anlayrq htikiim siirer. Ytizleqmenin act verdi[i antlardan
sdz edilmez, herkes gerektiginde karqrsrndakine destek vermeye
hazrrdr. Bu
tiir
bafhhklar bazen gdniillii olarak kurulur ama gofuzaman da katlanmak act verir, her geye yeniden baqlamak ise nere-deyse mtimktin degildir.
Mqrmard Iletitim
Aldttmantn biiylesi, partnerlerin kurallarr
bilip
ona grire tryunoynamalanna benzer.
Bir
nevi sdzlegmegibidir. Bu
ilnla$mada herkes neler yapabileceginin, neler elde edebilece$inin agtkqafirkrndadrr. Poker oyunu biiyle bir anlaqmayla oynanir. Iginde giiven'
giivensizlik, pazarhk
ve
kumar olanbir
karrgrmdtr. Karqrhklraldatmacalar poker gibi krsa siireli olabilece[i gibi stiresi belirsiz de
olabilir. Ortaya konan bahis 6nemsiz de olab'ilir, yiiksek de. En iyi haliyle gdntillii ve agrkga kabullenilen,
istendili
zaman da sona erdirilenbir
durumdur bu. Ancak bu qekilde aldatmacantn yolagabileoegi olumsuzlukliurn iistesinden gelinebilir.'
("
Burada al-datmacayla Eiddet arasrndabir
karqtlaEtrrma yapabiliriz.Boks
magr,insanlartn
kendi iradeleriyle
kargllaEmalarly-la
baglar
ve
iizerinde
anlaqmasallanmlg
belirli
kogullar qergevesindesona
erer.
Diielloya insan
kendi
iste[iyle
girer
ama genelliklehig
olmazsabir
taraf
iqin
toplumsalbir
mecburiyet sdz konusudur.Bir
karqrlaEmayabir
kezgirildi
mi,
ancak
biiyiik
zorluklarla
terk
edilebilir-
Sonolarak da
bir
saldln kurbanln
serbestgegirmedili'
zorlakarqr kuvvet
kullanmadanda
iginden grktlamayanbir
du-rumdur. )
Ancak bazr karqrhkh aldatmacalarln ideal bir anlagma sergiledigi
sdylenebilir. Ashnda bazrlart, yalanctlartn <iyle adlandrrmasrna'
coEunlukla da dyle olduguna inanmasrna ralmen anlaqma bile
i"iit,.tir.
Ornegin ijlmekte olan veyt kronik hasta olan kililere yalan sdyleyenler "nastl olsa tjlmekte oldulunubildifimi
biliyor" diyerek daha diiriist konuqma zorunlulufundan kaqmayt tercih ederler. Bu her iki tarafi da krsrtlayrcr bir durumdur. Ozellikle hasta, dolrubilgi-ye ulaqmada daha giivencesiz durumda oldulu igin krsttlanmtqtlr. 6te yantlan eEer hast.t, cesaret klrlol kdtii haberlerin kendisine ile-tihnemesi talebinde bulunursa, herkesin ortak gdrii$ii dogrultusunda biryle bir anlaqma sallanabilir. Her zaman oldugu gibi en zor durum da, hastanrn
dolrulan
duymak istemedilini dii$iiniip de yasakbdlgeye girmekten korkulduEu iqin, bunu hastaya sormaya cesaret edememe halidir.
Bazr oazarltk durumlarlnda, 6rn. altct-sattct, savunmir-yargl bazen
de kan-koca iliqkilerinde bdyle karqrhkh aldatma rolleri oynartz. Pazarda mal satarken yanhq beyanlarda bulunulmasr altqllmtq bir
<iurum<lur. Ahg-verig strasrnda herkesten
iyi
niyet beklemek pekakrlhca olmaz. Ahcrlarla sattcrlar bilerek ve isteyerek pazarltk
yapiuken, verebileceli son fiyatrn bu oldulunu veya gtiya arttk malla
ilgilenmedigini sciyleyerek yaptlklarr abartmalarla kargrlarrndakini yanrltarak aldattrklannr pek de sdyleyemeytz. Her
iki
taraf da oyu-nun kurallannr kabullenmiqtir Eiinkii.Murmaru I latisim
Taraflardan
biri
ya da herikisi
de pazarhlagiiniillii
olarakkatrlmryorsa veya aldatmacaya meydan veren ko$ullardan etit olarak haberdar de!illerse sorun Erkar. Yalancrlar genellikle gdniillii olarak kargrhkh
bir
pazarhk yaprldrlrnt iine siirerek yalanlarrna mazeret giistermeye gahqrrlar. Ornelin bir fabrika sahibi, geleceksegimi sendika kazanrrsa makinelerin duracalrnr sdylemekle yalan
bir
beyanda bulunuyorolabilir.
Bdylebir
aldatmaca karqrlrkl anlaqmal r-pazarlrk
olarak adlandrrrlamaz. Igverenin oynadrIr"oyunun kurallanndan" iqgilerin tam olarak haberi yoktur gtinkii.
I;Eiler,
iqverenin aldatmasrna karqrhk vermekigin
de oldukga dezavantajh durumdadrrlar.Ayrrca
kendilerine
s(iylenenin kandrrmaoa oldulunu bilseler dahi gidebilecekleri baqkabir
ig olanalr yoksa pazarhk etme durumunda olmayabilirler.Sendika oluSturulurken genellikle bu aldatma olasrhlr gaiz dniine alrnlr, patronun drnelin yiizde on maag zammrnda rsrar ederlerse makinelerin duraca!r yolunda bir yalan beyanda bulunabilece!ini
ta-ratlar dtiqtinrirler. Sendika pazarl* masasrnda aldatmaca tehditlerde
bulunuak kargrl* verebilir. Ama iki tuaf da oyunun kurallarrnr
bildi-!i
halde, bu kurallan uygulamaya razr olmayabilir. Ne paziLrhlr terk etme ne de, konugulmayan kurallan degiqtirme dzgiirliikleri vardrr'.Bu
rirneklerin gOsterdigigibi,
pazarhktakive
ahq-veriqtekialdatmacalar
her
zaman oyundakigibi
karqrhkhve
(izgiireekabullenilmiq aldatmacalar degildir. Buna ra!men, aldatmacaya razt
olnrayan kigilerin yanrltrldrlr bagka oiaylara
yol
agabileceli ve kiqiler birbirlerine zarar vermedigi halde bu durumun yalancrlannkendilerini etkileyebilece!i ileri silriilebilir. Bir kez daha oyunliudaki yalan ve bldf benzetmesi iqe yarayabilir. Bu
tiir
oyunlann gogundaslnlrlar belirlidir.
Oyunoularkiminle,
neyi,
hangi kurallarlaoynadlklannr
bilirler.
Belli
pazarhkdurumlan
agrkga digerdurumlardan farkhdr. Ama hepsi defit. Bu agrk olmayan durumlarda aldatmacanln ne zaman olup ne zaman olmamasr gerektifini, kimin
g0niiilii
katlllmcr olup olmadrlrnr ve "kurallarrn" nereye kadar aldatmaoaya izin verdi!ini anlamak zordur.Aldatmacr pazarhlr fazla
ileri
gaitiirenler iqin butiir
zorluklar artar. Makul slnlrlarl alrp hata yapma derecesine girdiklerini farketmeyebilirler. Kurallann aldatmacaya
izin verdi!i
koqullanngizgisinin gok belirgin olmadrlr durumlarda aldatmaoa taktikleri ilirlkinin baqka boyutlanna da kayabilir. Sonugta, pazarhEln kendisi zararslz gibi gdriinse de, kugrhkh anlayl$a dayandrlr kabul edilen aldatmacanln katrhmcrlannr olumsuz yargrlara ve giivenin sarsrlma-slna giitiirebilir.
Pazarhk yapmanrn ve sattcthlrn pek gok geqidi, kabul edilmiq gibi
g(jriinen olaytn gergevesi iginde ve drqrnda kalan saytstz uygulama
bigimleri vardrr. Kiqisel dlgiitleri genellikle giinliik yaqam igerisintle
belirlenir. Yakrnlarda yaprlan bir gahgma, iqadamlannrn iglerinde
karqrlagtrklan baskrlar yiizilnden, kiqisel 6lgiitlerinde aldatmaoaya
dtha
qok baqvurmak zorunda kaldrklannr giistermektedirT.
Bu arra$tlrmaya giire iqadamlarr "saytlann y(inlendirmesi"nin yanr sritreklirmcrhkta,
biiyiik
iqletmelere, miilterilere ve hiikiimete bilgi vermede diiriistlii!iin bir sorun oldulunu s6ylemektedirler.Ozetle; yalanrn zararstzlt!t, bir kriz anrntn
varhlr
veya belirlikoqullrrda karqrhkh rtzantn bulunmasrntn aldatmacayr tek baErna
hakh giisteremeyecegi gibi, bir kimsenin yalancr oldugu gergefi de kendi ba;rna, aldatmacanrn
bir
mazereti olamaz. Segeneklering(izden gegirihnesi,
ahliki
lddialann dikkate altnmasr ve halktngenel kabuliiniin var olup olmadrftnrn hesaba katrlmasr gereklidir.
Ancak.
kiqinin
yalan sdylemekistedi!i
yalancl zarar verlcldurumdaysa denge yine bozulabilir. Bu kez yalan s0ylenen
kili
yalancr oldulu igin defit, tehdit ydnelten bir kiEi oldu[u igin. Buraya i<adar ciddi bir zarartn ijnlenmesi amaotyla, bir zorlamaya karqrltk vennek anlamrndaki yalanrn hakh giiriilebilecelini iqledik' $imdi de zarar vennesinden korkulanlart, muhaliflere ve tehdit gibi gdriilen
kimselere yalan sdyleme konusunu ayrtnttll iSlemek istiyorum.
Qiinkii
bir
tehdit oldufuna inandrklan igin Consentius ve Nixontiiilmanlanna yalan siiylemeyi hakh giiri.iyorlardr. Yalnrzca yalanlara
karqrhk vermek, yalancrlarr krqkrrtmak veya gergek oldu!una
inandrklarr qeylere destek vermek de!ildi amaqlarl.
Marmara Ileti[im
DiPNOTLAR
Son yiizyrllarla
ilgili
tartrqmalarda gdzden kagttItntdiiqiindtigiimiiz bir durumun belirtisidir bu. Ornelin, Hannah Arendt gibi Eok okunan bir ytzar
'
"Truth and PoLitics" ("Hakikat ve Siyaset")
yaztstnda,ZerdiiqtEiililk drqrnda biiyiik dinlerin hig birisinde yalancrh!a ijliimoiil giinahlar arasrnda yer verilmediEini, yalan stiylemenin ancak puritan ahllkqtlt!tn
yiikselmesiyle ciddi sug olarak gdriildii!iinii ileri
siirebilmektedir (Peter Laslett ve W.G. Runciman, (der.) Philosophy, Polittcs and Society,3.cilt [New
York: Barnes and Noble, 19671, s.108).
Augustine, "Against Lying" , ss.l25-26.
Kargllaqtrma iEin Bkn. Benjamin Spock, Baby and Child Cara
(New York:Pocket Books, 1976), s.355.
5l
2 3
Marmara iletiSim
a
Hediye vermek ve almaklailgili
karmaqrk rittieller igin Bkn. Marcel Mauss, The Gift (New York: W.W. Norton &Company, 1967).
5
Augustine, "Against Lying",2. B0liim.6
Christopher Ricks Ingilizce'de gok kullanrlan "lie (yalan) velie (vaziyet)" sdzctik oyununu tartrqlyor, "Lies", Critical Inquiry, Sonbahar 1975, ss. l2l-42.
7
StevenN.
Brenner ve EarlA.
Molander, "ls the Ethitsof
Busincss Changing?," Harvard Business Review ",55 (Ocak-$ubat 1977): 5l -1 l.
Not: Qevirmen Notlarr italik Asteriksle (*e.u.) Metin yanrnda