• Sonuç bulunamadı

["Neyzenin Sesi" başlığı altında Neyzen Tevfik'e ait çeşitli şiirler]

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "["Neyzenin Sesi" başlığı altında Neyzen Tevfik'e ait çeşitli şiirler]"

Copied!
3
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

X* • 1» • 3*1 T

in,SESİ

eyzen Tevfik yüzlerce hiciv, yüzlerce şiir yazmış fakat bugüne kadar bunları bir araya toplamak yoluna dahi gitmemiştir.

Şimdi Neyzenin etrafını saran severleri bu şiirleri bir araya getiriyor­ lar ve yakında da «Ferda - i Vahdet» ismi altında kitap halinde neşre­ deceklerdir. Biz de büyük sanatkârın bugüne kadar neşredilmemiş ses­ ine şiirleıini «Neyzenin Sesi» başlığı altında okuyucularımıza vereceğiz. İlk şiirini bugün neşrediyoruz.

S e y r â n

Ölmüşlerle uğraşılmaz demişler, Hikmetini bize soran olmadı. Bu bir rü ’yâ, altı bin yıl görüldü Uyanıp da daha yoran olmadı. Bilirsin ya Âdem nasıl koğuldu, Hem ilk oğlu kati olundu, boğuldu. Sanki (ille çekmek için doğuldu, Bu belâya karşı duran olmadı. Âdem öldü, İdris gitti, Nuh geldi, Lût’ıın işi başka, Yusuf güzeldi. Hangi dinle bu kârhane düzeldi, Hangi şâlıın mülkü viran olmadı? Hangi kaanun, nizâm kaldı temelli? Dinli, dinsiz, feylesof, kelli felli, Güvenip de bilgisine besbelli Alt tarafı karıştıran olmadı. Bir mecliste toplanmıştı enbiyâ, Hep erenler uluları evliyâ, Önde Bektâş ile pirim Mevlâna, Ben de gizli girdim, duyan olmadı. Her nebiye bir velî sordu sual, Uzamadı dedi kodu, kıyl - ü kal, Zannedersem dinliyordu Zii! - celâl, İçlerinde kadı yoran olmadı.

Musa Tûr’a, İ’sâ hûra büründü, Eyyûb hasta, Ya’kûb yasda göründü, Hepsine de hicran eli süründü, Halil gibi bir put kıran olmadı. Yûsuf yapmış Mısır’dayken saati. Saplı, sapsız, işler halâ san’atı. Sordu Zelîha’ya nedir hikmeti? Dedi senden sonra kuran olmadı. Akıl dedikleri bu yırtık yelken Hava bekler, kim bu rüzgârı çeken? Sabahcılık, akşamcılık der iken Ayılmağa vakit zaman kalmadı. Hakkın bitliğinde yoktur şekkiraiz, Bize hazır her noktadan tekimiz. Bekri Mustafa’yla kaldık ikimiz, Çünkü bizden namlı miiıman kalmadı

Nuh gemiden vapura dedi peki, Duman tuttu attı yelken, küreği. Hacı Bektaş bulut gibi dedi kiî Hangimizin işi duman olmadı? Ali deyip bir noktaya gittiler, Mevlânâ’nın Neyzen’ine bittiler. Hepsi birden kalkıp semâ’ ettiler, Dediler ki: böyle devrân olmadı.

NEYZEN TEVFİK Tıp Fakültesi Hastanesi

(2)

2 • 1 - 1948

NEYZENİN SESİ

Ç O K Ş Ü K Ü R

Deli gönül neyi gözler durursan? Acınacak dostun cânanm mı var? Dünya yansa yorganın yok içinde, Harap olmuş evin, dükkânın mı var? H atır gönül bulamazsın bilinde, Dama dedi dişisinde erinde, Vatan dedikleri yangın yerinde; İnsanlığa hâlâ imânın mı var? Nene yetmez senin şu kura kaval? P ir aşkına sıkıldıkça durma çal, , Malta’daki kurnazlardan bret al, Paran mı var, bağın, boşlanın mı var? Sana giren çıkan nedir, be dürzü? Be Allah’ın numunelik öküzü, Ben mi yuttum on dört bin düzü? Bekri Mustafa’dan fermanın mı var? Ne uymazsın zamaneye be domnz? Kırk senedir, ... verdin omuz. Nazır olmuş desem sana İstakoz; Reddedecek kılıç, kalkanın mı var?

i

!

çiinkii neden? Dalyanın yok, ağın y Bir tek hamsi kızartacak yağın yok Ocağın yok, dalın yok, budağın yok. Yoksa Gökalp gibi Tftramn mı var? (.’yanmadın gitti, dalgın uykudan, Sana ne be âlemdeki kaygudan; Dem vurursun siyasetten duygudan; Beynelmilel bir imtihanın mı var? Feylesofum dedi herif, pap çıktı. Nazır oldu, saman sattı sap çıktı. Reçetede şurup yazdı hap çıktı. Yutraıyacak yoksa, a’yân’ın mı var? İspermeçet zade, kirpi pehlivan, Yanaşması, o bayraklı kahraman; Sadr’âzamlar içinde en düztaban, İmzacılar başı mirvânın mı var? Kendi cihanında bak sen keyfine, Kulak asma halkın hayfa hayfine, Tamburuna, kemanına, define; Sen de katıl, neyde noksanın mı var? Şu kırk yıldır senin davan alındı, Suratına yüz bin kara çalındı, Nasıl olsa şu bokluğa dalındı

Neyzen’den de büyük isyanın mı var?

Tıp Fakültesi Hastanesi NEYZEN TEVFflî

Haydarpaşa, 9 Kânunusani 1337 > > > * ► » > » > -» > Okuyucularıma;

1 — «Borazan» adlı haftalık gazetenin birinci ve üçüncü sayılarında benim adımla iki kıta ve bir beyit neşredildiğini dostlarım göstermiş­ lerdi. Bu hususu tekzip için mezkûr gazeteye mektup gönderdim, fa­ kat gazete kapandığından mektubum çıkmadı.

2 — Yine, «Türk Musikisi Dergisi» nin ikinci sayısında; «Başka yer bulamamış» serlevbalı fıkrada, bir dostumun yüzüne tükürdüğüm­ den bahsedilmektedir. Bana izafe edilen bu hareketi reddederim.

Kendime ait şiir, kıt’a ve hareketleri, kabul etmekte hiçbir sa­ man tereddüt etmem. Fakat, başkalaruıa ait şiir ve kıt’alarm bana mâl edilmesine de müsamaha edemem. Esasen bunlara ihtiyaç duya­ cak kadar da, edebiyatta fakir değilim. Neyzen Tevfik

(3)

182 - 1848

iw $ESi

N E V E

Neve-i vâhideyle sırr-ı vücûd,

Kendine lalmış âdem i burhan.

Cismi rûha nikaab-ı rozetmiş,

Bu nikaabın içinde kalb-i nihâit

Bu tekâmül beşerde bittedrîç,

Saçıyor kalbe bir fürug-ı behîç.

Ruhu vicdanla eylemiş tetvîç,

Neremizde bu merkez-i vicdan?

Hâni benlikteki hüviyyelimiz,

O hüvîyyet midir bu suretimiz,

Ten mi âyîne-i hakiykatimiz,

Hangi noktanda dîde-i im'an?

Hiss-ü idrâki m addeten, m a'nen

Bir bilen var dimağımızda gezeni

Bî haberdir o şey de kendinden

O da buhran içindedir her ân.

Aşkı t&vlîd eden nedir tende?

Yerde, gökte, denizi , güîşencfe,

Aşka olmuş ezel, ebed bende;

Taht-ı hükmünde vuslot ü bkrân.

Bu m ahabbetle rûh-i sevdâ-keş,

Hüsne düşmüş ki hüsn ise âteş.

Sıçramış bir kıvılcım şu güneş,

Dönüyor cezbesiyle çerh-i cehân.

Asmanı dim ağa sığdırmış,

Mübhemâtı fünuna kırdırmış

Hini arttıkça cehi-i yığdırmış,

Setr-ü ifşâ bu hikmete hayran.

Sahili yok bu ka'r-» nohudun,

Bizi örten şu ctsm-i m ahdudun.

Sen, senin olmadıkça- meşhudun,

Neyi bilsin bu zerrs*-i iz'ân?'

Yaktı,- yıktı- bu- NeyzenT haşyet,

Beni aczim' ve aczimi hayret.

Aşk-u hicranla ettim: ünsiyyet,

Kendini bilmemek imiş irfân.

N E Y Z E N

TEVFÎIC

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

* 0 0 1 5 1 0 3 1 6 0 0 6 *

Tıp Fakültesi. Hastanesi- Haydarpaşa, 3/II/1337

Referanslar

Benzer Belgeler

Örnek olarak, Bedri Baykam1 m kim olduğu, ne türlü malzeme kullandığı, fikirlerinin bir kısmı hı nereden aldığı nerede sergi açtığı, Bedri gibi genç

Sevimli kahramanı Fahim Bey, Hüseyin Rahmi’nln alt katları yansıtan romanlarına paralel ola­ rak; kayıp, eski, bugün masallaşmış Istanbu- lun orta ve yüksek

Miringoplasti için temporal adele fasyası kullanı- lan hastaların operasyon öncesinde ortalama perforas- yon büyüklüğü 4,73±2,20 olarak hesaplanırken, tragal

Bu nedenle Efe Özal, önü­ müzdeki ağustos ayında normal şevke tabi tutulacak ve vatani görevini herkes gibi yapması için askere gönderi­ lecekmiş. Belki

Ne mutlu bize insan olmuşuz İnsan sevgisini gerçek bilmişiz İnsanın dalında açıp gülmüşüz Muhabbet insana, insan olana Büyük sanatçı, büyük insan.

sız hükümet kaynaklarından öğ­ renildiğine göre, Fransız hükü­ meti mayıs başında Paris yakın­ larındaki Alfortville kasabasın­ da Ermeni anıtı açılışında

Belediyesi Başkanı Burhan Özfatura’mn ünlü yazar Yaşar Kemal aleyhine söylediği sözlere bir bildiri yayınlayarak sahip çıkan İstanbul Üniversitesi Edebiyat

Kültür Bakanlığı’nın “Bü­ yük Dost Pierre Loti’ye Mektuplar” kitabı Pierre Loti Dostları Derneği katkılarıyla yayımlandı..