liUNfcŞ SAYFA 6
odiıaı • Â.uiTur • insan
9 ŞUBAT PAZARTESİ 1987
İstanbul’ dan Sayfalar
İlber Ortaylı’nm son yapıtı İstanbul üzerine 26 denemeden oluşuyor
ORHAN ALKAYA
A
sitane, Deraliyye, Dar-ül hi- lâfetil aliyye, Dar’üssaadet veya Dersaadet, İslambol, Konstantinopol, Eyzantion, Nea Roma, Tsarigrad... Il- ber Ortaylı, tadına doyulmaz denemelerin den birinde, “ İstanbul Albümünden Par- çalar” da, İstanbul’un muhtelif adlarından bir kısmını sıraltyor-ben de birkaç ekleme yapayım: Mahmiyei Konstantiniye, Darüs- saade, Darüdevleti Aliyyei Osmaniye, Da- rüssaltanat, Darülhilâfe/Darülhilâfetül Aliyyei İslâmiye, Asitanei Saadet/Asitanei Devleti Aliyyei Osm aniye/Asitanei Saltanat-... Bu listeyi uzatıp durmak müm kün; hele Evliya Çelebi’ye inanma gafle tini gösterirsek... Ortaylı’nm deyişiyle, “ İs tanbul’un; tarihinin bu en zor ve en sorum lu yıllarım” yaşadığı sırada, şehrimizin el den gidişine göz yummamak, yalnız onu değil, bir bakıma hayatımızın anlamını sa vunmak için, bu isimlere ve isimlerin ar dında yatan kültür derinliğine göz atmak bile yeterli aslında.İlber Ortaylı, bir akademisyenden bek lenmeyecek kıvraklıktaki dili ve üslubuy la, eski Osmanlı yazarlarını ve tarihçileri ni izliyor; Salâh Bey gibi sözü Binbir Su rat etmiyor, ama en az onun kadar keyifli bir dizi şerh düşüyor kütüğe... Basını sa mı alma girişimlerinin çarpıcı ve enternas yonal misallerini, sözgelişi, 1846 Nisan’ın- du, Frankfurt gazetesinden “ bir miktar” satın alınması için ayrılan 23.155 Osmanlı kuruşunu (tahminen 5-6 milyon lira imiş); ya da, Muammer Karaea’nın, Devlet Ti yatrosu oyuncularını “ Cebeci ağzıyla baş ladı” diyerek ti’ye alışını, ceplerinde kü çük merak defterleri taşıyanlar için not edi yor. 19. Yüzyıl sonlarında, memleketteki basılı kitap sayısının beş bin civarında ol duğunu söylemekle kalmayıp, “ Toplumu- muz, okumak fiilil in sınırlarını dar faydacı bir görüşle belirleme eğilimindedir” sap tamasını da yapıyor. Cevdet Paşa’yla Mid- hat Paşa arasındaki didişmeyi anekdotla rıyla aktarırken, “ Tanzimat’ın yönetici, uzlaştırıcı sadrazamlarının dönemi geçmiş ti; birlikte çalışma ortamı kaybolunca, zeki insanlar sadece birbirini yemeye başladılar ve yerlerini yeteneksizlere bıraktılar” diye
O R T A Y L I bir akadem isyenden beklenm eyecek kıvraklıktaki dili ve üs
lubuyla, eski Osm anlı yazarlarını ve tarihçilerini izliyor
rek, bir döneme yeniden bakmak için ipin ucunu uzatıyor okuruna.
On dokuz, tanesi daha önce çeşitli dergi ve gazetelerde yayınlanmış yirmi altı dene meden oluşan İstanbul’dan Sayfalar, şelı rimizin sokaklarında dolaşırken, meyhane lerinde demlenmeye çalışırken, kimi “ ye ni” ahalisiyle yüzleşirken duyduğumuz
hüznü pekiştiren ve böyle hoş bir anlatı dan bu kadar hüznün nasıl sızdığını şaş kınlıkla düşündüren bir kitap. Özel ciltli baskının güzelliği için, Hii Yaytnları’ııa “ mahsus” teşekkürlerimi de iletmek istiyorum- bir kitabın, aynı zamanda nes ne değeri de taşıdığını kavrayan yayıncıla- ıın artmasını dileyerek-. .. Sözün göbeğini
Tevfik Fikret’le bağlarken, İstanbul’a, İs tanbul’dan Sayfalar’a sahip çıkılacağını umalım:
Ey köhne Bizans, ey koca l'crtût-i müsah- hir,
Ey bin kocadan arla kalan bîve-i bakir: Hüsnünde henüz tazeliğin sihri hüvevdâ, Hâlâ titrer üstüne cnzâr-ı temaşa.
Halâ..
İSTANBUL DAN SAYFALAR/İlber ORTAYLI Hil Yayınları, 1986, 216 sf.
Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi